Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Şia ve Ehli Sünnette Müzik ve Ğına’nın Yeri (1)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Şia ve Ehli Sünnette Müzik ve Ğına’nın Yeri (1)

    Şia ve Ehl-i Sünnetin müzik ve ğına hakkındaki görüşü nedir? Acaba Şia müçtehitleri arasında müzik ve ğınayı helal bilen bir müçtehit var mıdır?


    Müzik ve Ğınanın Tanımı

    Müzik, yunan kökenli bir kelimedir ve terimsel olarak ve sözlükte "ğına" kelimesi ile eş anlamlı olarak bilinmektedir ve birkaç manada kullanılmaktadır:
    1. Doğadaki bazı cisimlerden veya hayvanların gırtlaklarından çıkan ritimli ve uyumlu sesler ve namelerdir. Örneğin; rüzgâr estiği zaman ağaçların yapraklarının çıkartmış olduğu sesler veya bazı kuşların ötmeleri.
    2. İnsanın gırtlağından çıkan güzel sesler.
    3. Müzik aletlerin çalınmasından çıkan sesler.
    Ama bu iki kelime, dini literatürde ve fakihlerin dilinde farklılık arz etmektedirler. Ğına fakihlere göre şu anlama gelmektedir: Boğazdan gelen sesin gırtlakta döndürülmesi ve şekillendirilmesi sonucunda dinleyeni vecde getirmesi ve bunun da haram eğlence mekânlarına uygun olmasıdır. Ama müzik, çalgı aletlerinden çıkan sese denmektedir. Buna göre, müziğin terim anlamı ile fıkıhtaki anlamı arasındaki fark genel ve genelin bir kısmı şeklindedir: Müziğin terim anlamı daha geniştir ve müziğin fıkıhtaki anlamını da içine almaktadır; ama müziğin fıkıhtaki anlamı, kısıtlıdır ve müziğin terimsel anlamının bir kısmını ifade etmektedir.
    Bu söz, ğına için de doğrudur ve iki mana arasındaki nispet onda da geçerlidir.
    Müzik kelimesi, dini metinlerde göze çarpmamaktadır; ama onun yerine ğına, lehv, mulahi ve müzik aletlerinin örnekleri (tef, ney, flüt, tar, ut, davul ve bunun gibi) kullanılmaktadır.


    İslam dininde, ahlaki ve fıkhi toplumsal ve bireysel kurallar ve inançlar vardır ve bunlar en temek ve kesin kaynaklardır. Bunların yanında da Peygamber (s.a.a)'in ve Masumlar (a.s)'ın söz, davranış ve hatta olaylar karşısındaki sessiz kalmalarını içeren sünnet yer almaktadır. Bütün önyargılardan uzak olan akıl da İslami fıkıh ve hukukun temel kaynağı sayılmaktadır. Bu yüzden bütün konuların, İslam dini açısından tefsiri ve açıklamasında bütün bu kaynaklara bakılması gerekmektedir ve sadece Kur'an'a bakmakla yetinemeyiz. Kur'an-ı Kerim'de ğına hakkında açık bir ayet yoktur; ama aşağıdaki ayetlerin açıklamasında gelen hadislere bakıldığında ğınanın haram olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
    "وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْتَرٖى لَهْوَ الْحَدٖيثِ لِيُضِلَّ عَنْ سَبٖيلِ اللّٰهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّخِذَهَا هُزُوًا اُولٰئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُهٖينٌ"
    "İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır."
    "Lehvu'l Hadis" (eğlencelik asılsız ve faydasız sözler), her türlü oyalayıcı ve mest edici – insanı boşluğa ve sapıklığa çekmektedir – sözlere denmektedir. Birçok hadis, bunu, ğına diye tefsir etmekte ve onu, "Lehvu'l Hadis"in mısdaklarından saymaktadır.
    " "فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْاَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ (Öyleyse puta taparlığın her türlü bayağılığından uzak durun; asılsız her türlü sözden kaçının)
    "Govle'z Zur", batıl ve asılsız sözlere denmektedir ve çeşitli rivayetlerde ise ğına, "Govle'z Zur"un mısdaklarından saymaktadır.
    " وَالَّذٖينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ " (Onlar, yalana ve batıl söze şahitlik etmeyen kimselerdir.)
    Bu surenin bir kısmında Allah'ın özel kullarının iyi özelliklerine değinilmektedir ve bu ayet onların iyi sıfatlarından birisini beyan etmektedir. Bu ayetin tefsirinde gelen birçok rivayet, "Ez-Zur" kelimesini, ğına diye tefsir etmektedir.
    " "وَالَّذٖينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ (Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.)
    " "وَاِذَا سَمِعُوا اللَّغْوَ اَعْرَضُوا عَنْهُ (Boş sözü işittikleri vakit ondan yüz çevirirler.)
    Tefsir-i Kummi'de bu iki ayetin açıklaması hakkında Masum İmamlar (a.s)'dan, "Leğv"dan maksadın ğına olduğu gelmektedir. Hiç şüphesiz eğer bu hadisler olmasaydı, ayetlerin zahirinden ğınanın haram olduğu ispatlanamazdı. Ehl-i Beyt (a.s), ğayb ilmine sahip oldukları için bu kelimelerin manalarını genişleterek ğınayı da dâhil etmişlerdir. Yoksa insanların anlayışı, ayetlerin zahirinden öteye geçemediği için ğınanın haram olduğunu direkt olarak ayetlerden anlayamazdı.
    Yukarıdaki ayetlerin tefsirinde gelen rivayetlerin hepsi, ğınayı onun mısdaklarından ve örneklerinden saymıştır ve sadece ğına ile sınırlamamışlardır.
    Şia ve Ehl-i Sünnete Göre Müzik

    Ğına, eskiden bugüne kadar müçtehitlerin dikkat ettikleri bir konudur ve bu konuda birçok yazılar yazılmıştır. Bütün Şia müçtehitleri, ğınanın haram olduğuna, bu hükümde hiçbir şüphenin olmadığına ve eğer bazı ihtilaflar varsa bunların sadece bazı örneklerde olduğuna inanmaktadırlar. Bu yüzden, bazı yazarların sözleri – iki tane Şia müçtehidinin (Feyz Kaşani ve Muhammed Bakır Sebzivari) ğınayı helal bildiğini ve Ehl-i Sünnette olan bir hükme yöneldiklerini söylemektedirler – saçmalıktan başka bir şey değildir. Eğer bu iki müçtehidin sözleri biraz düşünülecek olunursa, onların da ğınanın haram olduğunda şüphe dahi etmekleri anlaşılacaktır ve onlar ğınanın iki kısım olduğuna inanmaktadırlar: Haram olan ğına ve helal olan ğına. Haram olan ğına, batıl sözler, müzik aletlerinin çalınması ve kadın ve erkeğin birbirine karışması gibi diğer haramlarla karışan ğınadır; Beni Ümeyye ve Beni Abbas zamanında yaygın olan ğına, bunun örneğidir. Bu tür ğına, bu özelliği ile haramdır; yoksa sadece bu konular haram değildir. Yani bu konularla ğına bir araya geldiği zaman haram olmaktadır.
    Bu iki müçtehit, bazı avazları, ğınanın aslından istisna etmişlerdir. Bunlar, dini şiir ve mersiyelerde veya Kur'an ve zikirlerde okunan avazlardır. Bu ğına helaldir. Hükmü istisna etmeleri, onların, ğınanın aslını haram bildiklerini göstermektedir. Onlar da diğer müçtehitler gibi fetva vermektedirler; sadece bazı örneklerini helal bilmektedirler.Ama müçtehitlerin birçoğu bu tür ğınayı da haram bilmektedirler ve eğer Kur'an'ın ahenkli okunması, haram eğlence toplantılarına uygun olursa onun da haram olduğunu söylemektedirler. Gerçekte onlar, sesin kalıbını ve şeklini haram bilmektedirler ve içeriğinin bir rolü olmadığını söylemektedirler ya da en azından ihtiyat etmektedirler. Buna göre, İmam Humeyni şöyle demektedir: Bu iki müçtehit, yerilmek için icmanın aksine bir yol izlememişlerdir; onlar da ğınanın haram olduğuna fetva vermişlerdir. Ama sadece bazı özellikler ve durumlarda diğerleri ile ihtilaf etmektedirler. Ayetullah Hoi, bu görüşün Muhakkik Sebzivariye nispet verilmesinde tereddüt etmektedir.
    Ama Ehl-i Sünnetin bütün fırkaları, ğınanın aslının tek başına helal olduğuna inanmaktadırlar; ama onunla birlikte haramlar işlendiği zaman ğınanın haram olduğunu söylemektedirler.


    Kur'an-ı Kerim'de, rivayetlerde ve bazı psikologlar ve doktorların görüşlerinde araştırma ve inceleme yapıldığında aşağıdaki konuların, müziğin haram oluşunun hikmetleri olarak bilinebilir:
    a) Fesada yöneliş: Ğına ve oynatıcı şarkılar, insanı, şehvete ve ahlaki fesada doğru götürmektedir ve takvadan uzaklaştırmaktadır. Ğına ve müzik toplantıları genellikle çeşitli fesatların olduğu yerlerdir. Peygamber (s.a.a)'den şöyle bir hadis gelmektedir: "Ğına, zinaya doğru giden bir merdivendir."
    İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: "İçinde ğına olan bir ev, fesat ve fehşadan kurtulamaz."Aynı şekilde şöyle buyurmaktadır: "Ğına, nifak ruhunun oluşmasına neden olmaktadır."Nifak ruhu, fesada bulaşmak ve takvadan uzaklaşmak demektir. "Ruhu'l Meani" tefsirinde kabilelerden birisinin liderinin kendi kavmine şöyle söylediği nakledilmektedir: Ğınadan uzak durun; çünkü ğına; hayâyı azaltmakta, şehveti artırmakta, şahsiyeti kırmakta, şarapla arkadaş yapmakta ve sarhoşun yaptığı işleri yaptırmaktadır.
    b) Allah'ı anmaktan gafil olma: Kur'an-ı Kerim, sapıklığın nedenlerinden birisini, "lehvu'l Hadis" olarak bilmektedir. "Lehv", insanı, önemli işleri yapmaktan alıkoyan ve gaflete düşüren bir şeydir. Ğınayı dinlemek, kalbin katılaşmasına neden olmakta ve bunun sonunda da Allah'ı ve maneviyatı unutturmaktadır.Bu yüzden, hadislerde "Lehvu'l Hadis" ğına olarak tefsir edilmiştir. Ğınanın dinlenmesi, iradeyi zayıflatmakta ve cinsi şehveti de artırmaktadır ve bu şekilde insan, Allah'ı anmaktan gafil olmaktadır. Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: "Kim ğına ve müzik dinlerse, kıyamet günü onun kulağında bir parça demir eriyecektir."Belki de bundan maksat onun kulağının hak sözlere karşı sağır olacağıdır.
    c) Ğınanın sinir sistemine zarar vermesi: Bazı doktorların sözlerine göre ğına ve müziğin insanın sinir sistemine çok büyük bir zararı vardır ve gerçekte sinirlerin bozulmasındaki en önemli nedenlerden sayılmaktadır. Uyuşturucu maddeleri, şarap gibi bazen yeme ve içme yoluyla bedene girmektedir; bazen eroin gibi koklama yoluyla, bazen morfin gibi şırınga yoluyla ve bazen de müzik ve ğına gibi his ve duygu yoluyla insanın ruhuna ve canına işlemektedir. Bu yüzden bazı müzikler insanı öylesine neşelendirmektedir ki bu insan sarhoş olmaktadır. Elbette bazen bu seviyeye ulaşmamaktadır; ama hafif bir uyuşukluk oluşturmaktadır ve bunu sonucunda sinirlerde hasara yol açarak kişiyi bunalıma sokmakta ve tansiyon sorununa neden olmaktadır.
    Müzik ve ahenklerin hepsi, sinirlere zarar vermeyebilir veya ağır ve fazla müzik dinlenmesi sinirlerin uyuşmasına neden olabilir; buna rağmen yine de manevi kötü etkileri göz önünde bulundurularak ondan kaçınılmalıdır.


    Lehvin çeşitleri vardır ve onun en önemlileri şunlardır:
    a) İnsanın; önemli, anlamsız ve boş işlerle meşgul olması; örneğin; tespihle ve sakalla oynamak ve akli hiçbir faydası olmayan işlerle uğraşmak.
    b) Boş zamanları dolduran ve akli faydası olan işler; Hz. Ali (a.s), Peygamber (s.a.a)'den şöyle nakletmektedir: Dokumacılık, salih kadınların lehvidir (eğlencesidir.)
    Akli faydaları olan günümüzdeki yaygın oyunlar, bunun örneklerindendir.
    c) Raks, nefsi coşkuya ve normallikten çıkmaya neden olan işlerdir; örneğin; ğına ve müzik çalmak.
    Dini metinlerde, "lehv" hiçbir zaman genel olarak haram kılınmamıştır; onun belli bir kısmı yerilerek haram kılınmıştır. "Haram Lehv", Allah'ın kısmi olarak belirleyerek açık bir şekilde yererek haram kıldıklarıdır; örneğin; müzik çalınması ve dinlenmesi.
    Devam edecek…
    ABNA.İR
    [hr]
    İmam Humeyni, Mekasibu'l Muharreme, c. 1, s. 198-224; Ayetullah Tebrizi, Fıkhi Sorular, s. 1046, 1047 ve 1048; Ayetullah Fazıl Lenkerani, Camiu'l Mesail, c. 1, s. 974, 978 ve 979.
    Lokman Suresi, 6. ayet.
    Vesailu'ş Şia, c. 12, b. 99.
    Hac Suresi, 30. ayet.
    Vesailu'ş Şia, c. 12, b. 99.
    Furkan Suresi, 72. ayet.
    Vesailu'ş Şia, c. 12, b. 99.
    Mü'minun Suresi, 3. ayet.
    Kasas Suresi, 55. ayet.
    El-Vafi, c. 17, s. 218-223; Kifayetu'l Ahkâm, s. 85.
    İmam Humeyni, Mekasibu'l Muharreme, c. 1, Ğına Babı, s. 486.
    Biharu'l Envar, c. 76, b. 99 (Ğına Babı).
    Usul-u Kafi, c. 6, Ğına Babı.
    Vesailu'ş Şia, c. 12, b. 99.
    Tefsir-i Numune, c. 17, s. 24.
    İmam Cafer Sadık (a.s): Ğına, kalbi katılaştırır; Müstetreku'l Vesail, c. 13, s. 118.
    Vesailu'ş Şia, c. 5, s. 348.
    Tefsir-i Numune, c. 17, s. 24; El-Ğına Fi'l İslam, s. 151.
    Vesailu'ş Şia, c. 6, s. 185.

    #2
    Ynt: Şia ve Ehli Sünnette Müzik ve Ğına’nın Yeri (1)

    9 yasinda kizla evlenmek helal ama muzik haram oyle mi ...muziksiz bir ruh oludur olu. muzik bir ibdaettir.
    Tanrı sevgidir.

    Yorum


      #3
      Ynt: Şia ve Ehli Sünnette Müzik ve Ğına’nın Yeri (1)

      [quote author=felisleo link=topic=23035.msg147181#msg147181 date=1334303498]
      9 yasinda kizla evlenmek helal ama muzik haram oyle mi ...muziksiz bir ruh oludur olu. muzik bir ibdaettir.
      [/quote]seni batlamyus mu gönderdi? ;d
      neyse sen biraz takıl sonra konuşuruz
      [center]
      ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
      [center]
      Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
      Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

      Yorum


        #4
        Ynt: Şia ve Ehli Sünnette Müzik ve Ğına’nın Yeri (1)

        Kötülüğe yol açan her şey gibi müzikte kötülüğe yol açıyorsa haramdır. Değilse haram değildir. Makaleden anlaşılan budur.

        Felisleo zırvalarınla maksadınız Peygamberi Ekrem Efendimiz mi? Kötülüğe sevkeden müzik şeytanların ibadetidir doğru.
        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X