Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #91
    Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

    CUMA NAMAZI


    Cemaatle kılınması gereken ve tek başına kılınamayacak namazlardan birisi Cuma namazıdır.
    Cuma namazı, Müslümanların haftalık en güzel toplantıları olmasının yanında haftalık en büyük ibadettir de.
    Cuma namazında, Cuma imamı, cemaati takva ve günahtan sakınmaya davet eder ve onları İslâm dünyasının siyasi ve iktisadi meseleleri hakkında aydınlatır.

    Cuma Namazıyla ilgili Birkaç Hüküm

    1- Cuma namazı, sabah namazı gibi iki rekâttır; fakat iki müstehap kunutu var. Bu kunutlardan ilki birinci rekâtın rükûsundan önce ve diğeri ise ikinci rekâtın rükûsundan sonra okunur.

    2- Cuma namazının oluşması için gerekli olan en az fert sayısı, biri imam olmak üzere beştir.

    3- Şartları gözetilerek kılınan Cuma namazı öğle namazının yerine geçer.

    4- Cuma namazından önce, Cuma imamının iki hutbe okuması farzdır.

    5- Cuma imamı Cuma hutbelerini okurken, namaza katılanların hutbeleri dinlemesi farz ve birbirleriyle konuşmaları ise mekruhtur. Eğer konuşmaları sayesinde hutbeyi dinleyemezlerse, susmaları gerekir.

    Dolayısıyla Cuma hutbesi okunurken, müstehap namaz kılmak, kitap ve gazete okumak ve hutbeyi dinlemeye engel olan diğer işlerle uğraşmak doğru değildir.

    6- Namaz kılan kişi Cuma namazının birinci hutbesine veya hiç birine ulaşamazsa, yine de Cuma namazına katılması müstehaptır ve kıldığı Cuma namazı öğle namazı yerine geçer.

    7- İki Cuma namazı arasında en az yaklaşık altı km. mesafe olmalıdır.
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #92
      Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

      TAM VE SEFERİ NAMAZ


      İnsan dört rekât kılınması gereken namazları 46 km.den fazla olan yolculukta iki rekât (seferi) olarak kılmalıdır.

      Seferi Namazla İlgili Birkaç Hüküm

      1- Namazın seferi kılınmasını gerektirecek bir yolculuğa çıkan kimse bulunduğu yerden, ancak oranın evlerini, duvarını görmeyecek ve ezan sesini duymayacak kadar uzaklaşınca namazını seferi kılabilir; ondan önce namazını kılmak isterse, tam olarak (dört rekât) kılmalıdır.
      2- Bir yolcu, namazını tam kılması gereken bir yerden, örneğin vatanından en az 23 km. gidip 23 km. gelirse, namazları seferi olur.
      3- Vatanına dönen yolcu, vatanının evlerinin duvarını görüp ezanını duyacağı bir mesafeye ulaştığında, namazlarını tam kılması gerekir.
      4- Biri 46 km.den az ve diğeri 46 km. veya 46 km.den fazla iki yolu olan bir yere gitmek isteyen, 46 km.den az olan yoldan giderse, namazını tam kılmalıdır ve eğer 46 km. veya daha fazla olan yoldan giderse, namazlarını seferi kılar.

      Namazın Tam Kılındığı Yerler

      1- Vatanda. Vatan, insanın sürekli yaşamak için seçtiği yerdir; bu konuda oranın kendisinin doğum yeri olup olmamasının, babasının ve annesinin vatanı olup olmasının hiçbir etkisi yoktur.
      2- On gün kalacağı veya on gün kalmaya karar verdiği yerde.
      3- Otuz gün şüpheyle kaldığı yerde; yani orada kalıp kalmayacağı belli olmadan otuz gün o hâlde kalan ve oradan bir yere de ayrılmayan birisi, otuz günden sonra namazını tam kılmalıdır.
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        #93
        Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

        Ayât Namazı


        Güneş veya ay tutulduğunda yahut deprem olduğunda ya da gök gürültüsü, şimşek çakması, kara ve kızıl rüzgarların esmesi gibi halkın genelinin korkmasına sebep olan durumlarda, Müslümanların Allah'a sığınarak "ayât namazı" denilen iki rekât namaz kılmaları gerekir. Bu namazın kılınması, bu gibi olayların Allah'ın büyük gücünün ve madde aleminin düzen ve dakik hesabının nişanesi olduğu anlamına gelir.
        Bu namazı kılmak, insanın boş hurafelere, hayallere kapılmasını önler, insanı yüce Allah'a yöneltir ve böylece korku ve endişelerini gidererek kalbine huzur verir.

        Ayât Namazı Nasıl Kılınır?

        Ayât namazı iki rekâttır ve her rekâtta beş rükû ve iki secde vardır. Ayât namazı birkaç şekilde kılınabilir. Ancak biz ikisini açıklamakla yetiniyoruz:

        1- Niyetten sonra tekbir getirilir. Bir Fatiha ve herhangi bir sure tam olarak okunur. Sonra rükûya gidilir ve rükûdan kalkılır. Yine bir Fatiha ve herhangi bir sure tam olarak okunup tekrar rükûya gidilir. Sonra yine kalkılır, Fatiha ve herhangi bir sure tam okunarak rükûya gidilir. Bu iş her rükûdan önce bir Fatiha ve herhangi bir sure okumak suretiyle beş defa tekrarlanır. Beşinci rükûdan doğrulduktan sonra secdeye gidilir. İki secde yapıldıktan sonra ayağa kalkılır. İkinci rekât da birinci rekât gibi kılınır. İki secdeden sonra teşehhüt ve selâm okunur.

        2- Niyetten sonra tekbir getirilir. Bir Fatiha okunur ve bir sure beşe bölünür; birinci bölümü birinci rükûdan önce okunur, rükûya gidilir, rükûdan kalktıktan sonra Fatiha suresi okunmadan surenin ikinci bölümü okunarak rükûya gidilir. Beşinci rükûya kadar bu şekilde devam edilir. Beşinci rükûdan önce ayetleri okunan sure tamamlanır, sonra rükûya gidilir. Daha sonra secdeye gidilir ve iki secde yapıldıktan sonra ikinci rekât için ayağa kalkılır ve ikinci rekât da aynı şekilde kılınır. İki secdeden sonra teşehhüt ve selâm okunur.

        Şimdi örnek olarak İhlas suresini beşe bölerek ayât namazını kısa yoluyla açıklıyoruz:

        * Niyetten sonra "Ellah-u Ekber" söylenerek namaza başlanır.
        * Tekbir getirildikten sonra Fatiha suresi okunur. Fatiha suresinden sonra "Bismillahirrehmanirrehim" denir.
        * Sonra rükûya gidilir (bütün rükûlarda, rükû zikri söylenir).
        * Rükûdan doğrularak Fatiha suresi okunmaksızın "Kul huvellahu ehed" denir.
        * Sonra rükûya gidilir.
        * Rükûdan doğrularak "Ellah-us Semed" denir.
        * Yine rükûya gidilir.
        * Üçüncü rükûdan sonra "lem yelid ve lem yuled" söylenir.
        * Sonra yine rükûya gidilir.
        * Dördüncü rükûdan sonra "ve lem yekun lehu kufuven ehed" denir.
        * Beşinci rükû yapıldıktan sonra rükûdan doğrularak secdeye gidilir.
        * İki secdeden sonra ayağa kalkılarak birinci rekâtta olduğu gibi ikinci rekât da kılınır. Sonra teşehhüt ve selâm okunarak namaz bitirilir.

        Ayât Namazının Kunutu

        Ayât namazında da kunut okumak müstehaptır. Ayât namazında kunut ikinci rekâtta, beşinci rükûdan önce ve sure okunup bittikten sonra okunur.
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #94
          Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

          Cenaze Namazı


          Bir Müslüman öldüğünde gusül verilip kefenlendikten sonra ona namaz kılınmalıdır. Cenaze namazı bir kişi tarafından kılınabileceği gibi cemaatle de kılınabilir.

          Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?

          Cenaze, namaz için kıbleye doğru durulduğunda baş tarafı namaz kılan kişinin sağ tarafına gelecek şekilde namaz kılan kişinin karşısına bırakılmalıdır.
          Cenaze namazında rükû, secde, teşehhüd ve selâm yoktur; sadece beş tekbir alınır, birkaç zikir ve dua okunur. Cenaze namazı kılmak amacıyla "Ellah-u Ekber" söylenerek namaza başlanır.

          Daha sonra şöyle denir:
          "Eşhedu enla ilâhe illellah ve enne Muhemmeden Resûlullah"[1]

          Sonra ikinci tekbir getirilerek şöyle denir:
          "Ellahumme selli ‘ela Muhemmedin ve al-i Muhemmed."[2]

          Sonra üçüncü tekbir getirilerek peşinden şöyle denir:
          "Ellahummeğfir lil-mû'minîne vel-mû'minât."[3]

          Sonra dördüncü tekbir getirilerek, ölen kişi erkek ise hemen peşinden şöyle denir:
          "Ellahummeğfir lihâzel meyyit."[4]

          Eğer ölen kişi kadın ise şöyle denir:
          "Ellahummeğfir lihâzihil meyyit."[5]

          Sonra beşinci tekbir söylenir. Beşinci tekbirle namaz da biter.
          Her ne kadar cenaze namazını bu şekilde kılmak yeterliyse de, geniş dua ve zikirleriyle birlikte kılınması daha iyidir. İsteyen ilmihâl kitaplarına başvurabilir.
          ________________
          [1]- Allah'tan başka bir ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed'in (s.a.a) O'nun elçisi olduğuna şehadet ederim.
          [2]- Allah'ım! Muhammed ve Ehl-i Beyti'ne rahmet et.
          [3]- Allah'ım! Mümin erkek ve mümin kadınları bağışla.
          [4]- Allah'ım! Şu ölü erkeği bağışla.
          [5]- Allah'ım! Şu ölü kadını bağışla.
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            #95
            Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

            Müstehap Namazlar

            Daha önce de değindiğimiz gibi, müstehap namazlar oldukça fazladır ve onların hepsini burada kaydetmemiz imkansızdır. Fakat Allah'ın aşıklarının hiçbir zaman sadece farz namazlarla yetinmeyecekleri ve bunun yanında sünnet namazları da kılmak isteyecekleri için bu namazlardan bazılarına değiniyoruz. Burada, müstehap namazlara "nafile namazlar" da denildiğini hatırlatmakta yarar var.

            Günlük Nafileler

            Sabah namazının nafilesi: İki rekâttır, sabah namazından önce kılınır.
            Öğle namazının nafilesi: Sekiz rekâttır; dört tane ikişer rekât hâlinde öğle namazından önce kılınır.
            İkindi namazının nafilesi: Sekiz rekâttır; dört tane ikişer rekât hâlinde ikindi namazından önce kılınır.
            Akşam namazının nafilesi: Dört rekâttır ve ikişer rekât hâlinde akşam namazından sonra kılınır.
            Yatsı namazının nafilesi (Vüteyre Namazı): İki rekâttır ve yatsı namazından sonra oturularak kılınır.

            Gece (Teheccüd) Namazı

            Gece namazı on bir rekâttır ve gece yarısından itibaren sabah namazına kadar kılınmalıdır. Oldukça fazla sevabı olan bu namaz şöyle kılınır:
            Sekiz rekâtı; dört tane iki rekât hâlinde gecenin nafilesi niyetiyle kılınır.
            İki rekâtı Şef' namazı niyetiyle kılınır.
            Bir rekâtı Vitr namazı niyetiyle kılınır. Ayakta kılınan bu namazın rükûdan önce bir de kunutu vardır. Kunutta herhangi bir dua okunduktan sonra 40 tane müminin adı şu şekilde dile getirilerek, Allah'tan bağışlanması dilenir: "Ellahummeğfir li ..." (üç nokta yerine o müminin ismi söylenir). Ardından yetmiş defa istiğfar edilir; yani "Esteğfirullahe rebbî ve etûbu ileyh" söylenir; sonra da 300 defa "el-afv" denilir.
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              #96
              Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

              Ğufeyle Namazı


              Müstehap namazlardan biri de akşamla yatsı namazı arasında kılınan ğufeyle namazıdır. Ğufeyle namazında, birinci rekâtta Fatiha'dan sonra sure yerine şu ayet okunur:

              "Ve zennûni iz zehebe muğâziben fezenne en len nekdire ‘eleyhi fenâdâ fiz-zulumâti en la ilâhe illâ ente subhaneke innî kuntu minez-zâlimîn. Festecebna lehu ve necceynahu minel ğemmi ve kezalike nuncil mu'minîn."[1]

              İkinci rekâtta Fatiha'dan sonra sure yerine şu ayet okunur:
              "Ve ‘indehu mefatih-ul ğeybi la ye‘'lemuha illa huve ve ye‘'lemu ma fil-berri vel-behri ve ma teskutu min vereketin illa ye‘'lemuha vela hebbetin fî zulumat-il erzi vela retbin vela yâbisin illa fî-kitabin mubîn."[2]

              Ve kunutunda da şu dua okunur:
              "Ellahumme innî es'eluke bi-mefatih-il ğeybilletî la ye‘'lemuha illa ente, en tuselliye ‘ela Muhemmedin ve âl-i Muhemmedin ve en tef'‘ele bî keza ve keza."[3]

              "keza ve keza" kelimelerinin yerine hacetler istenir ve sonra şu dua okunur:
              "Ellahumme ente veliyyu ni‘'metî vel-kâdiru ‘ela telibetî, te‘'lemu hâcetî fe-es'eluke bi-hekki Muhemmedin ve âl-i Muhemmedin ‘eleyhi ve ‘eleyhimus-selâm, lemma kezeyteha lî."[4]
              _______________
              [1]- Zünnun'u (balık karnına girmiş olan Yûnus b. Matta'yı) da an; zira (o kavmine) kızarak gitmişti, bizim kendisine güç yetiremeyeceğimizi, (kavminin arasından çıkmakla kendisini kurtaracağını) sanmıştı. Nihayet karanlıklar içinde (kalıp), "Senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü eksiklikten münezzehsin. Ben zalimlerden oldum." diye yalvardı. Biz de onun duasını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz inananları böyle kurtarırız. (Enbiyâ, 87)
              [2]- Gayb'ın (görünmez bilginin) anahtarları O'nun yanındadır, onları O'ndan başkası bilmez. (O) karada ve denizde olan her şeyi bilir. Düşen bir yaprak, -ki mutlaka onu bilir- yerin karanlıkları içinde gömülen tane, yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir Kitap'ta olmasın. (En'âm, 59)
              [3]- Allah'ım! Ben gayb'ın anahtarları -ki onları senden başkası bilmez- hakkına senden Hz. Muhammed'e ve Ehl-i Beyti'ne rahmet etmeni ve benim şu şu… hacetlerimi yerine getirmeni dilerim.
              [4]- Allah'ım! Sen veli nimetimsin, isteklerimi vermeye kâdirsin ve hacetimi bilirsin. O hâlde, Hazreti Muhammed ve Ehl-i Beyti (hepsine Allah'ın selâmı olsun) hürmetine senden hacetlerimi yerine getirmeni dilerim.
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #97
                Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

                Cuma Namazı Hakkında İmam Humeyni'nin Fetvası


                733- Cuma günü, öğle namazı yerine iki rekât cuma namazı kılınabilir. Ancak cuma namazı kılındığı hâlde, müstehap ihtiyat gereği öğle namazı da kılınmalıdır ve bu ihtiyata uymak çok iyidir.

                734- Farz ihtiyat gereği cuma namazı, örfte öğlenin ilk vakitleri denilen zamandan geriye bırakılmamalıdır. Öğle-nin ilk vakitlerinde kılınmayıp geciktirildiği takdirde, cuma namazı yerine öğle namazı kılınmalıdır.

                987- Cuma namazı ve cuma günü öğle namazında birinci rekâtta Fatiha'dan sonra Cuma Suresi'ni, ikinci rekâtte Fatiha'dan sonra Münafikûn Suresi'ni okumak müstehaptır. Fakat bunlardan biri okunmaya başlanırsa, farz ihtiyat gereği bırakılıp yerine bir başka sure okunamaz.

                988- Eğer Fatiha'dan sonra İhlâs veya Kâfirûn Sureleri okunmaya başlanırsa, bırakılıp yerlerine bir başka sure o-kunamaz. Fakat cuma namazı ve cuma gününün öğle namazında unutularak Cuma ve Münâfikûn Sureleri yerine, söz konusu iki sureden biri okunmaya başlanırsa, yarısına yetişilmediği takdirde, bırakılıp yerlerine Cuma ve Münâfi-kûn Sureleri okunabilir.

                989- Cuma namazı ve cuma günü öğle namazında bilerek İhlâs veya Kâfirûn Sureleri okunmaya başlanırsa, yarıya yetişilmeden önce farz ihtiyat gereği terk edilip yerlerine Cuma ve Münâfikûn Sureleri okunamaz.
                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                Yorum


                  #98
                  Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

                  Ayetullah Hamaneyi'nin Cuma Namazı Hakkındaki Fetvaları


                  S.608: Biz şimdi Hz. Mehdi'nin (Allah zuhurunu yakın eylesin) gaybet döneminde yaşamaktayız; Cuma namazına katılma hususunda görüşünüz nedir? Cuma namazına katılma vazifesi Cuma imamını adil bilmeyenlerin üzerinden kalkar mı?
                  C: Cuma namazı günümüzde farz-ı tahyiridir; dolayısıyla Cuma namazına katılmak farz değildir; ancak, Cuma namazına katılmanın yarar ve önemine dayanarak sırf Cuma imamının adaletinden şüphe etmek veya buna benzer temelsiz mazeretlerle kendilerini böyle bir namaza katılmanın bereketlerinden mahrum etmek mü'minlere yakışmaz.

                  S.609: Cuma namazı meselesinde vacib-i tahyirinin anlamı nedir?
                  C: Anlamı şudur: Mükellef Cuma gününün farizasını yerine getirmekte Cuma namazıyla öğle namazını kılmak arasında muhayyerdir (serbesttir).

                  S.610: Önemsemeyerek Cuma namazına katılmama hususunda görüşünüz nedir?
                  C: Önemsemeyerek ibadî-siyasî Cuma namazına iştirak etmemek şer'an kınanmıştır.

                  S.611: Bazıları boş mazeretlere istinaden ve bazen de görüş farklılığı yüzünden Cuma namazına katılmıyorlar; bu hususta görüşünüz nedir?
                  C: Cuma namazı gerçi vacib-i tahyiri ise de, ancak sürekli olarak Cuma namazına katılmamanın şer'î bir yönü yoktur.

                  S.612: Cuma namazı kılınmasına yakın bir zamanda ve Cuma namazının kılındığı yere yakın olan bir yerde cemaatle öğle namazı kılmak câiz midir?
                  C: Kendiliğinden sakıncası yoktur ve günümüzde Cuma namazı farz-ı tahyiri olduğu için öğle namazını kılmakla farz olan Cuma gününün farizasını yerine getirmiş olur; ancak Cuma gününde, Cuma namazının kılındığı mekana yakın bir yerde cemaatle öğle namazı kılmak mü'minlerin saflarında tefrika oluşturduğundan, halkın nazarında Cuma imamına hakaret ve saygısızlık sayıldığından, ayrıca Cuma namazına itina edilmediğini gösterdiğinden bu işi yapmak mü'min bir kimseye yakışmaz. Haram ve fesada yol açtığında da bundan sakınmak farzdır.

                  S.613: Cuma imamının Cuma'yla ikindi namazları arasında öğle namazını kılması câiz midir? Cuma imamından başkası ikindi namazı kılarsa ikindi namazında ona uymak câiz midir?
                  C: Cuma namazı öğle namazından kifayet eder (onun yerine geçer); ancak, Cuma namazından sonra ihtiyaten öğle namazının kılınmasının sakıncası yoktur. İkindi namazını cemaatle kılmak isterse, Cuma namazından sonra öğle namazını ihtiyaten kılan kimseye uyması ihtiyatın en mükemmelidir.

                  S.614: Cemaat imamı Cuma namazından sonra öğle namazını kılmazsa me'mumun ihtiyaten öğle namazını kılması câiz midir?
                  C: Caizdir.
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    #99
                    Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

                    S.615: Cuma imamının -Cuma namazı kıldırmak için- şer'î hakimden izin alması farz mıdır? Şer'î hakimden maksat kimdir? Bü hüküm uzak beldelerde de geçerli midir?
                    C: Cuma namazı imameti kendiliğinden izin almaya bağlı değildir; ancak, Cuma namazı imametine atanmasının hükümlerinin geçerliliği müslümanların veliyy-i emri tarafından atanmasına bağlıdır ve bu hüküm müslümanların veliyy-i emrinin hakim olduğu ve itaat edildiği bütün belde ve şehirleri kapsamına almaktadır.

                    S.616: Müslümanların veliyy-i emri tarafından atanmış Cuma imamının, atandığı yerden başka yerde bir engel ve muhalefet olmadığı takdirde Cuma namazı kıldırması câiz midir?
                    C: Bu kendiliğinden câizdir; ancak, bu takdirde Cuma imamlığına atanmaya ait hükümler muhakkak olmaz.

                    S.617: Geçici Cuma imamı veliyy-i fakih tarafından mı seçilmelidir, yoksa Cuma imamlarının kendilerinin seçme hakları var mıdır?
                    C: Veliyy-i fakih tarafından atanmış olan Cuma imamı geçici olarak birini kendi yerine seçebilir; ancak, veliyy-i fakih tarafından atanan imamla ilgili hükümler geçici olarak Cuma imamının yerine geçen kimsenin imametinde geçerli değildir.

                    S.618: Veliyy-i fakih tarafından Cuma imamlığına atanan kimseyi adil bilmeyen veya adaletinde şüphe eden bir mükellef, buna rağmen müslümanların vahdetini korumak için ona uyabilir mi? Cuma namazına katılmayan birisinin, başkalarını Cuma namazına katılmamaya teşvik etmesi câiz midir?
                    C: Mükellefin, adil bilmediği veya adaletinde şüphe ettiği kimseye uyması câiz olmadığı gibi onunla kıldığı cemaat namazı da sahih değildir; ancak, vahdeti korumak amacıyla görünüşte cemaate iştirak etmesinin sakıncası yoktur. Her durumda; başkalarını Cuma namazına gitmemeye teşvik etmeye hakkı yoktur.

                    S.619: İmamının yalan konuştuğu Cuma namazına katılmamanın hükmü nedir?
                    C: Sırf Cuma imamının dediğinin tersi çıkması onun yalan konuştuğuna delil olmaz; çünkü, yanlış söylemiş, hata veya tevriye* yapmış olabilir. Dolayısıyla, sırf Cuma imamının adaletten çıktığını sanmakla kendini Cuma namazının bereketlerinden mahrum etmek yakışmaz.

                    S.620: İmam Humeyni (kuddise sirruh) veya adil veliyy-i fakih tarafından atanan Cuma imamının adaletini araştırmak me'muma farz mıdır, yoksa adaletinin sabit olmasında Cuma imamı olarak atanması yeterli midir?
                    C: Cuma imamlığına atanması onun adil olduğuna dâir me'muma güven ve kesin bilgi verirse bu, ona uymanın sahih oluşunda yeterlidir.

                    S.621: Camilerdeki cemaat imamlarının güvenilir ulema tarafından tayin edilmesi ve yine Cuma imamlarının müslümanların veliyy-i emri tarafından tayin edilmeleri onların adaletine şehadet sayılır mı, yoksa onların adaletlerini araştırmak farz mıdır?
                    C: Cuma veya cemaat imamlığına atanması onun adaletine dâir me'muma güven ve itminan verirse bu miktarla yetinip namazda ona uyabilir.

                    S.622: Cuma imamının adaletinde şüphe eder veya adil olmadığını kesin olarak bilirse kıldığı namazları yenilemesi gerekir mi?
                    C: Adaletinde şüphe etmesi veya adil olmadığını anlaması namaz bittikten sonra olursa, kıldığı namaz sahihtir ve yenilemesi farz değildir.

                    S.623: Avrupa ve diğer ülkelerde müslüman üniversite öğrencileri tarafından düzenlenen, iştirak edenlerin çoğunluğu ve imamı Ehl-i Sünnet'ten olan Cuma namazına katılmanın hükmü nedir? Bu durumda Cuma namazı kıldıktan sonra öğle namazını kılmak gerekir mi?
                    C: Müslümanların vahdet ve birliğini korumak için ona katılmanın sakıncası yoktur.

                    S.624: Pâkistan'ın şehirlerinin birinde kırk yıldan beridir Cuma namazı kılınıyor ve şimdi başka birisi iki Cuma arasında şer'î mesafeyi gözetmeksizin başka bir Cuma namazı kıldırmaktadır ve bu da müslümanların arasında ihtilaf çıkmasına sebep oluyor; şer'an bu amelin hükmü nedir?
                    C: Müslümanların arasında ihtilaf çıkaracak ve saflarına tefrika düşürecek bir işe sebep olmak câiz değildir. İslam'ın şiarlarından ve müslümanların saflarının birliğinin mazharlarından olan Cuma namazı gibi amellerde böyle bir şeye sebep olmak ise daha kötüdür.
                    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                    Yorum


                      Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

                      S.625: Ravilpendi şehrinin Caferiler'e ait olan merkez camisinin hatibi, tamirat sebebiyle Cuma namazının orada tatil olacağını ilan etti. Şimdi caminin tamir işleri bitmiş durumda, ama bir sorunla karşılaştık. Dört kilometre ötede başka bir camide Cuma namazı kılınıyor; aradaki bu mesafeyi göz önünde bulundurarak bu camide Cuma namazı kılmak sahih midir?
                      C: İki Cuma namazı arasındaki mesafe bir şer'î fersah (5762,8 m.) miktarında olmazsa sonra veya aynı zamanda kılınan Cuma namazı batıldır.

                      S.626: Cemaatle kılınan Cuma namazını münferid kılmak sahih midir? Şöyle ki, Cuma namazını cemaatle kılanların yanında onu münferid olarak kılmak câiz midir?
                      C: Cuma namazının sıhhatinin şartlarından biri de cemaatle kılınmasıdır; dolayısıyla Cuma namazının münferid olarak kılınması sahih değildir.

                      S.627: Namazını seferî olarak kılması gereken bir kimsenin Cuma namazı kılan imamın arkasında durarak namazını cemaatle kılması sahih midir?
                      C: Seferî olan me'mumun Cuma namazı kılması sahihtir ve bu namaz öğle namazından kifayet eder.

                      S.628: Cuma namazının ikinci hutbesinde müslümanların imamlarından biri olarak Hz. Fatıma'nın (s.a) ismini anmak farz mıdır? Yoksa müstehap niyetiyle mi anmak gerekir?
                      C: Müslümanların imamları tabiri, Hz. Zahra-i Merziye'yi (s.a) kapsamına almamaktadır ve Cuma hutbesinde onun mübarek ismini anmak farz değildir; ancak hayır ve berekete vesile olsun diye onun onurlu ismini anmanın sakıncası yoktur.

                      S.629: Cuma imamı Cuma namazındayken, me'mum Cuma namazı dışında diğer bir farz namazı kılmak için ona uyabilir mi?
                      C: Bunun sahih olması sakıncalıdır.

                      S.630: Şer'î öğle vaktinden önce Cuma namazının hutbelerini okumak sahih midir?
                      C: Cuma namazının hutbelerini, öğle olduğunda bitecek şekilde öğleden önce okumak câizdir; hatta ihtiyat gereği hutbelerden bir miktarı öğle vaktinde okunmalıdır.

                      S.631: Me'mum hutbelerin hiç bir bölümüne yetişemezse ve namaz kılındığı esnada sadece namaza yetişerek imama uyarsa namazı sahih ve yeterli midir?
                      C: Cuma namazının son rekatının rükusunda yetişerek bir rekata katılsa bile namazı sahih ve yeterlidir.

                      S.632: Şehrimizde Cuma namazı öğle ezanından bir buçuk saat sonra kılınıyor; acaba bu namaz öğle namazından kifayet eder mi, yoksa öğleyi de kılmak gerekiyor mu?
                      C: Cuma namazının vakti güneşin (tepeden) batıya doğru kaymasıyla başlar, ihtiyat gereği Cuma namazı öğlenin örfen ilk vakitlerinden yaklaşık bir veya iki saat sonraya kadar geciktirilmemelidir. Bu vakte kadar Cuma namazı kılınmazsa ihtiyat gereği onun yerine öğle namazı kılınmalıdır.

                      S.633: Cuma namazına gidemeyen bir kimse öğle ve ikindi namazını ilk vakitte kılabilir mi? Yoksa Cuma namazının bitmesini bekleyerek ondan sonra mı namaza başlaması gerekir?
                      C: Beklemek farz değildir; öğle ve ikindi namazını ilk vakitte kılabilir.

                      S.634: -Veliyy-i fakih tarafından- atanmış olan imamın sağlıklı ve hazır olduğu yerde geçici Cuma imamını Cuma namazını kılmaya görevlendirebilir mi? Ve kendisi de namazda ona uyabilir mi?
                      C: -Veliyy-i fakih tarafından atanmış- olan imamın naibinin Cuma namazını kıldırmasının ve -veliyy-i fakih tarafından- atanmış olan imamın kendi naibine uymasının sakıncası yoktur.
                      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                      Yorum


                        Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

                        Ramazan Ve Kurban Bayramı Namazları


                        S.635: Sizce Kurban, Ramazan ve Cuma namazları hangi farz türündendir?
                        C: Günümüzde Kurban ve Ramazan bayramlarının namazları farz değil, müstehaptır. Ancak, Cuma namazı farz-ı tahyiridir.

                        S.636: Bayram namazlarının kunutunun eksik veya fazla olması namazı batıl eder mi?
                        C: Bununla namaz batıl olmaz.

                        S.637: Geçmişte cemaat imamlarının her biri Ramazan bayramının namazını kendi camilerinde kıldırıyordu; şimdi de bayram namazlarının cemaat imamları tarafından kılınması câiz midir?
                        C: Veliyy-i fakih tarafından izinli olan temsilcilerin bayram namazı kıldırmaları, yine veliyy-i fakih tarafından atanan Cuma imamlarının günümüzde bayram namazını cemaatle kıldırmaları câizdir. Ancak, diğerleri bayram namazlarını ihtiyaten münferid olarak kılmalıdırlar. Ama; hadislerde emrolduğu kastıyla değil de, belki sevabı olur diye cemaatle kılınırsa sakıncası yoktur. Evet; maslahat gereği şehirde bir bayram namazı kılınması gerekirse, bayram namazını veliyy-i fakih tarafından atanmış olan Cuma imamı dışında birinin kıldırmaması daha iyidir.

                        S.638: Ramazan bayramı namazının kazası var mıdır?
                        C: Kazası yoktur.

                        S.639: Ramazan bayramı için ikâmet getirmek gerekir mi?
                        C: Ramazan bayramı için ikâmet getirilmez.

                        S.640: Cemaat imamı, Ramazan bayramı namazında ikâmet getirirse onun ve diğer namaz kılanların namazlarının hükmü nedir?
                        C: Bu, cemaat imamı ve me'mumların namazlarının sıhhatine zarar vermez.
                        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                        Yorum


                          Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

                          Ayetullah Sistani'nin Cuma Namazı Hakkındaki Fetvası


                          Cuma namazına kalıtlmak allah'ın müslüman kulları üzerindeki hakkıdır ve farzdır.ancak farz olmasının belli şartları vardır:

                          1) Gaybet zamanında Cuma namazı Vacib-i Tayini ( Farz) değildir.

                          2) Vaktin girmesi. Bu da güneşin zevalinden (şerr17;i öğlen vaktinden) başlar. Vakti, örfe göre zevalin başlangıcıdır. Şu halde bu vakitten geciktirilirse, vakti bitmiştir ve öğlen namazını kılmalıdır.

                          3) Namazda imamla birlikte en azından beş kişinin bulunmalıdır. Müslümanlardan beş kişiden toplanmazsa Cuma namazı farz olmaz.

                          4) İmamet şartlarına sahip bir imamın bulunması. cemaat imamında gerekli olan adalet ve diğer şartlara sahip olmalıdır. Cemaat namazında bu konunun açıklaması yapılacaktır. O olmadan Cuma namazı farz olmaz.

                          5) Cuma namazına katılması vacip olan kimse, cuma namazı yerine öğlen namazı kılarsa namazı sahihtir.

                          Sonuç olarak 12 imamlarımızdan bir tanesi olmadığı için ve imam mehdi(a.s)ın naibinin ( allah'ın salat ve selamı üzerlerine olsun) cuma namazı kılacağımız yerde olmadığından farziyet gerektirmez...

                          Daha fazla için bakınız:

                          http://www.sistani.org/local.php?modules=main
                          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                          Yorum


                            Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

                            Ayetullah MÜFTİ ŞİA'nın Cuma Namazı Hakkındaki Fetvası


                            Cuma namazı, ileride açıklanacak olan kunut ve hutbe farkı dışında sabah namazı gibi iki rekattır. Cuma namazı, İmam(a.s)'ın huzurunda öğle namazının yerine kılınır.Gaybet zamanı olan şimdiki zamanında ise, bir kimse Cuma namazını kılarsa, boynundan öğle namazının kalkması uzak bir görüş olmamakla birlikte ihtiyaten öğle namazını da kılmalıdır.
                            Cuma namazının farz ve sahih olmasının bir takım şartları vardır ki,bazıları şundan ibarettir:

                            1-Adil bir hükümdarın veya adil hükümdar tarafından Cuma namazını ikame etmek yada Cuma namazını ikame etmekle birlikte diğer görevleri de ifa etmek için atanan bir kimsenin varlığı.Huzur zamanında adil hükümdardan maksat masum imamdır; kaybet zamanında ise şartlara haiz fakihtir; bu hususta onun görüşlerine uyulmalıdır.

                            2-Cuma imamının şartlara haiz fakih olması lazım değildir.İki hutbeyi okuyabilecek durumda olup, diğer şartlara haiz bir kimse de, Cuma imamı olabilir.

                            3-Cemaatle kılınmalıdır; münferit(yalnız) olarak Cuma namazı kılınmaz. Eğer bir kimse münferit olarak kılarsa yada bilerek niyetini münferit ederse, namazı batıldır.

                            4-Cuma namazının oluşturulması için imamla birlikte beş kişiden az cemaat olmamalıdır. Eğer az olursa, Cuma namazı oluşması ve sahih değildir.

                            5-İkame edilen iki Cuma namazı arasında bir fersahtan(5.5 km.) az bir mesafe olmamalıdır.Mesafe bir fersah olursa, iki Cuma namazının kılınmasında sakınca yoktur.İster aynı anda kılınsın, ister biri önce ve diğeri sonra kılınsın, her ikisde sahihtir.Eğer iki namaz arasında bir fersahtan az bir mesafe olursa, her ikisi de bir anda iftitah tekbiri deyip namaza başlarlarsa, her ikisi de batıldır.Bu durumda eğer vakit varsa, Cuma namazını baştan başlayabilirler; eğer vakit yoksa Cuma namazının vakti geçtiğinden öğle namazını kılmaları gerekir.

                            6-Namazın önce ve sonra ikame edilmesinde ölçü, namaza başlamaktır, namazın hutbesine başlamak ölçü değildir.
                            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                            Yorum


                              Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

                              Ayetullah Cevad TEBRİZİ'nin Cuma Namazı Hakkındaki Fetvaları

                              1- Bir kimse, Cuma Namazı hutbesinin bir bölümüne veya tamamına yetişemezse kıldığı Cuma Namazı, yine de öğlen namazının yerine geçer mi?
                              Bismihi Taâla: Cuma Namazı, şartlarıyla yerine getirildiği takdirde öğlen namazının yerine geçer ve hutbelerin bazı bölümlerine yetişememenin bir sakıncası yoktur. Allah daha iyi bilendir.

                              2- Cuma Namazı'nın vaktini belirtir misiniz?
                              Bismihi Taâla: Cuma Namazı vakti, öğlen namazının fazilet vaktidir. Yani, zeval vaktinden itibaren şahisin[1] gölgesi kendi uzunluğunca oluncaya kadardır. Allah daha iyi bilendir.

                              3- İki Cuma Namazı arasındaki mesafe farkı ne kadar olmalıdır?
                              Bismihi Taâla: Birden fazla Cuma Namazı'nda, diğerleri arasında bir fersahtan az fasıla olması meşru değildir. Allah daha iyi bilendir.

                              4- Cuma Namazı kılma konusunda şehir ve köy halkı arasında fark var mıdır?
                              Bismihi Taâla: Fark yoktur. Allah daha iyi bilendir.

                              5- Bir kimse Cuma hutbelerine yetişemez veya sadece Cuma Namazı'na katılırsa, kıldığı bu namaz geçerli olur mu?
                              Bismihi Taâla: Kılınan Cuma Namazı'nın sakıncası yoktur. Allah daha iyi bilendir.

                              6- Günümüzde Cuma Namazı'na katılmak vacip midir?
                              Bismihi Taâla: Şartlarıyla yerine getirildiği takdirde Cuma Namazı'nda bulunmak ihtiyata göre vaciptir. Ama kişi, öğlen namazı kılarsa bu da yeterlidir. Allah daha iyi bilendir.

                              7- Biz, Kum İlim Havzası'nda okuyan yabancı uyruklu bir grup öğrenciyiz. Kendi ülkelerimizde, bulunduğumuz çevrede cemaat namazı kılınmıyor. Buralarda Cuma Namazı kılabilir miyiz? Cuma Namazı konusunda yolcu ile yolcu olmayan kimse arasında hüküm farklılığı var mıdır?
                              Bismihi Taâla: Cuma Namazı için gereken şartları risalede açıkladık. Bu konuda risaleye müracaat ediniz. Yolcu olan kimse ise, Cuma Namazı için imamlık edemez. Allah daha iyi bilendir.

                              8- Cuma Namazı bilerek terk edilecek olursa hüküm nedir? Ayrıca, Cuma Namazı'nı kıldıktan sonra öğlen namazını kılmak gerekir mi?
                              Bismihi Taâla: Cuma Namazı'nın kılınması ihtiyarî vecibelerdendir[2] ve eğer şartlarıyla yerine getirilirse öğlen namazının yerine geçer. Vacip ihtiyata göre de Cuma Namazı'nda bulunmak gereklidir. Allah daha iyi bilendir.

                              9- Bir fetvanızda, "Cuma Namazı kılınan yerden iki fersahtan daha uzak olan kimselere Cuma Namazı vacip değildir" diyorsunuz. Buna göre, acaba zat âliniz gidiş-dönüşü mü, yoksa sadece gidişi mi kastetmektedir?
                              Bismihi Taâla: Sadece gidiş kastedilmiştir. Allah daha iyi bilendir.

                              10- İki Cuma Namazı arasındaki fasıla ne kadar olmalıdır? Eğer bu miktara uyulmazsa iki namaz da bâtıl olur mu?
                              Bismihi Taâla: İki Cuma Namazı arasındaki fasıla, şer'î olan bir fersahtan (yaklaşık 5.5 km.) az olmamalıdır. Bir fersahtan az olan mesafe içerisinde iki Cuma Namazı aynı anda kılınacak olursa ikisi de bâtıl olur. Eğer biri diğerlerinden daha önce kılarsa, diğerlerininki bâtıl olur. Ama ilk kılan, Cuma Namazı'nı sahih kılan şartları taşımazsa bu durumda diğerinin namazı bâtıl olmaz. Allah daha iyi bilendir.

                              11- Cuma Namazı ihtiyarî vecibelerden midir, yoksa tayinî[3] vecibelerden midir?
                              Bismihi Taâla: Cuma Namazı kılmak ihtiyarî vecibedir ve eğer şartlarıyla kılınacak olursa Cuma Namazı'na katılmak, ihtiyata göre vaciptir. Allah daha iyi bilendir.

                              12- Eğer Cuma Namazı'na katılamazsak bu günde vakit girer girmez öğlen ve ikindi namazını kılabilir miyiz?
                              Bismihi Taâla: Cuma Namazı vaktinde öğlen ve ikindi namazı kılınırsa sahihtir. Allah daha iyi bilendir.

                              13- Cuma Namazı'ndan sonra öğlen namazını kılabilir miyiz?
                              Bismihi Taâla: Sevap ümidiyle kılmanın sakıncası yoktur. Allah daha iyi bilendir.

                              ______________________
                              [1]- Şahis: Namaz vakitlerini belirlemek için yere dikilen çubuk.
                              [2]- Cuma Namazı konusunda, Cuma veya Öğlen Namazı'nın kılınması vaciptir. Hangisi kılınırsa diğerinin kılınması gerekmez. Bu tür namazlara ihtiyarî vecibe denir.
                              [3]- Tayinî vecibe: Günlük namazlar gibi belirlenen ve mutlaka yerine getirilmesi gereken vacip namazlara denir.
                              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                              Yorum


                                Ynt: AYET VE HADİSLERDE NAMAZ

                                f_altan; ehlibeyt mektebine göre namazı görüntülü anlatan bir video yada link varsa paylaşabilir misiniz?

                                Mümkünse yeni bir başlıkda paylaşabilirseniz güzel olacak inş.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X