1-Maliki mezhebinin imamı, Malik ibni Enes Muvatta adlı kitabında şöyle nakleder: Peygamber korku ve seferi dışında öğlen namazı ile ikindi namazını, akşam namazı ile de yatsı namazanı birleştirip kıldı. [188]
2-Malik ibni Enes, Muaz b. Cebel’den şöyle rivayet eder; Peygamber öğlen ile ikindi ve akşam ile de yatsı namazını cem ederek kılıyordu. [189]
3-Malik ibni Enes Nafi’den oda Abdullah b. Ömerden şöyle rivayet eder; Peygamber bir yere gideceği zaman acelesi olduğunda akşam ile yatsı namazını bileştirerek kılıyordu. [190]
4-Malik ibni Enes, Ebu Hureyre’den şöyle rivayet eder; Peygamber Efendimiz Tebük seferinde öğlen ile ikindi namazını birleştirerek kıldı. [191]
5-Malik ibni Enes, Nafi’den şöyle rivayet eder; Amirler akşam ile yatsı namazını yağmurda birleştirerek kıldıklarında Abdullah b. Ömer’de onlarla birleştirerek kılıyordu. [192]
6-Malik ibni Enes Ali ibni Hüseyin’den şöyle nakleder; Peygamber (s.a.a.) gündüz yola gitmeyi irade ettiğinde öğlen ile ikindiyi birleştirip kılıyordu. Akşam yolculuğa gitmek istediğinde akşam namazını birleştirip kılıyordu. [193]
7-Hanbeli mezhebinin İmamı Ahmed b. Hanbel kendi müsnedinde Cabir b. Zeyd’den şöyle nakleder; Cabir b. Zeyd, ibni Abbas’tan şöyle işittiğini söyledi; Peygamber ile birlikte sekiz rekatı (öğlen-ikindi) ve yedi rekatı (akşam-yatsı) birleştirerek kıldım. Ben Ebu Sasa’ya dedim ki zannedersem Peygamber öğlen namazını tahir edip ikindi namazını da erken kıldı ve akşam namazını da tahir edip yatsı namazını erken kıldı. Ebu Sasa dedi ki bende böyle zannediyorum. [194]
8-Ahmed b. Hanbel Abdullah b. Şakik’den şöyle rivayet eder; Bir gün ikindinden sonra İbni Abbas bize konuşma yapmaya başladı. Ama güneş batıp yıldızlar çıkmasına rağmen konuşmasına devam ediyordu. Halk namaz diye söylenmeye başladı. Bu arada Beni Temim’den olan biriside durmadan namaz diyordu. İbni Abbas ona hitap ederek; ‘Ey biçare, bana sünneti mi öğretiyorsun?’dedi. Sonra şunları ekledi. Ben Hz. Resûlü Ekrem’in öğlen ile ikindi ve akşam ile de yatsı namazlarını birlikte kıldığını gördüm. Abdullah şöyle diyor; Ben bu meselede tereddüde kapıldığımdan dolayı Ebu Hureyre’yi gördüğümde bu konuyu ondan sual eyledim. Ebu Hureyre’de İbni Abbas’ın sözünü tasdik etti. [195]
Ayrı bir nakle göre de İbni Abbas’ın o şahsa şunları dediği naklolunmuştur; Ey zavallı bize namazı mı öğreteceksin? Oysa biz Peygamber zamanında iki namazı birlikte kılıyorduk. [196]
9-Muhammed Zerkani Muvatta’nın Şerhinde Ebu Sasa’dan şöyle nakleder. Abdullah b. Abbas Basra’da öğlen namazı ile ikindi namazını aralarına fasıla düşürmeden kıldı. Akşam namazı ile de yatsı namazını birleştirerek kıldı. [197]
10-Zerkani Tebarani’den oda ibni Mesud’dan şöyle nakleder: Resûlü Ekrem öğlen ile ikindiyi akşam ile de yatsı namazlarının birleştirerek kıldı. Bu konuda ondan sorulduğunda buyurdular ki; Ümmetim zorluk ve sıkıntıya düşmesin diye böyle yaptım. [198]
11-Müslüm b. Haccac, İbni Abbas’dan şöyle nakleder. Resûlü Ekrem Medine’de bir korku ve sefer olmadan öğle ile ikindi namazlarını bir arada kıldı. [199]
12-Müslim kendi sahihinde Said b. Cubeyr ve İbni Abbas’dan şöyle nakleder; Hz. Resulullah Medine’de bir korku ve yağmur olmadan öğle ile ikindi, akşam ile de yatsı namazlarını birleştirip kıldı. Ravi diyor ki; İbni Abbas’dan Onun niçin böyle yaptığını sorduğumda, ümmetinin bir zorluğa düşmemesi için böyle yapmıştır cevabını verdi. [200]
13-Buhari’nin nakline göre İbni Abbas şöyle diyor; Hz. Peygamber yedi rekatı (akşam ile yatsı) ve sekiz rekatı (öğlen ile ikindi) birlikte kıldılar. [201]
14-Müslüm b. Haccac kendi sahihinde şöyle nakleder; Bir şahıs İbni Abbas’a namaz, namaz deyip susuyordu; Bunun üzerine İbni Abbas o şahısa şöyle dedi; Ey biçare, bize namazı mı öğretiyorsun, oysa biz Resulullah’ın zamanında namazları birleştirip kılıyorduk. [202]
15-Müslüm b. Haccac Meaz’ın dilinden şöyle nakleder; Peygamberle birlikte Tebük seferi için yola koyulduğumuzda, Peygamber öğle ile ikindiyi ve akşam ile de yatsı namazını birleştirerek kıldı. [203]
16-Malik bin Enes Muvatta adlı kitabında diyor ki; ibni Şihab Salim b. Abdullah’tan yolculukta öğle ile ikindi namazının bir arada kılınabileceğini sorduğunda o da evet sakıncalı değildir dedikten sonra ekledi, acaba sen Arife günü insanların namazını görmüyor musun? [204]
Arafat’ta Arife günü Müslümanlar öğle ikindi namazının cem edilerek kılınacağını caiz görmüşlerdir. Yukarıdaki rivayette Salim b. Abdullah’ın dediği şudur; Arafat’ta insanlar her iki namazda birlikte kıldıkları gibi Arafat’ın dışında da bu iki namazı birleştirerek kılabilirler.
17-Muttaki Hindi Kenz-ul Ummal adlı hadis kitabında şöyle nakleder; Abdullah b. Ömer şöyle diyor; Hz. Peygamber seferde değilken öğle namazı ile ikindiyi ve akşam namazı ile de yatsıyı bizlere birleştirip kıldı. Bir şahıs İbni Ömer’e Peygamberin niçin böyle yaptığını sorduğunda o şöyle cevap verdi; (o) ümmetini zorluğa düşürmemek için böyle yapmıştır, eğre birisi namazını birleştirmek istiyorsa [205], yani eğer bir kişi namazı sebepsiz birleştirmek istiyorsa zor durumda kalmadan bunu yapabilsin. Zira Peygamberde bunun için namazları bazen cem edip de kılmıştır.
Netice itibarı ile şunları söylemek mümkündür; İşlerin kolaylaşması, meşakkat ve zorluğun ortadan kalkması için namazları bir vakitte birleştirip kılmak caizdir. Rivayetlerde de görüldüğü gibi Peygamber Efendimiz bu kolaylık ve ruhsat kapısını açmış ve o kapıdan içeri girmiştir. Dolayısıyla Peygamberin girdiği kapıdan içeri giren Caferileri sırf bu amellerinden dolayı irdeleyen ve eleştirenler gerçekte Peygamberi irdelemiş ve eleştirmiş olurlar. Zira böyle bir şey O Hazret tarafından cevaz görülmüşse ümmete haliyle o Hazretin gösterdiği ve bilakis uyguladığı amele uyabilir ve bu tür bir kolaylıktan yararlanabilirler. İşte bu tür konularda güneş balçıkla sıvanmaz diyor, bunun aksini iddia edenleri düşünce ve tefekküre davet ediyoruz.
Sayın Okuyucu,bu bölümde Merhum Sullanul Vaizin Şirazi Hazretlerinin konu hakkında Hindistan’da bir grup Ehl-i Sünnet ulemasıyla yaptığı münazarayı nakledeceğiz. Ümit olunur ki hak yolun yolcularına ışık tutar.
2-Malik ibni Enes, Muaz b. Cebel’den şöyle rivayet eder; Peygamber öğlen ile ikindi ve akşam ile de yatsı namazını cem ederek kılıyordu. [189]
3-Malik ibni Enes Nafi’den oda Abdullah b. Ömerden şöyle rivayet eder; Peygamber bir yere gideceği zaman acelesi olduğunda akşam ile yatsı namazını bileştirerek kılıyordu. [190]
4-Malik ibni Enes, Ebu Hureyre’den şöyle rivayet eder; Peygamber Efendimiz Tebük seferinde öğlen ile ikindi namazını birleştirerek kıldı. [191]
5-Malik ibni Enes, Nafi’den şöyle rivayet eder; Amirler akşam ile yatsı namazını yağmurda birleştirerek kıldıklarında Abdullah b. Ömer’de onlarla birleştirerek kılıyordu. [192]
6-Malik ibni Enes Ali ibni Hüseyin’den şöyle nakleder; Peygamber (s.a.a.) gündüz yola gitmeyi irade ettiğinde öğlen ile ikindiyi birleştirip kılıyordu. Akşam yolculuğa gitmek istediğinde akşam namazını birleştirip kılıyordu. [193]
7-Hanbeli mezhebinin İmamı Ahmed b. Hanbel kendi müsnedinde Cabir b. Zeyd’den şöyle nakleder; Cabir b. Zeyd, ibni Abbas’tan şöyle işittiğini söyledi; Peygamber ile birlikte sekiz rekatı (öğlen-ikindi) ve yedi rekatı (akşam-yatsı) birleştirerek kıldım. Ben Ebu Sasa’ya dedim ki zannedersem Peygamber öğlen namazını tahir edip ikindi namazını da erken kıldı ve akşam namazını da tahir edip yatsı namazını erken kıldı. Ebu Sasa dedi ki bende böyle zannediyorum. [194]
8-Ahmed b. Hanbel Abdullah b. Şakik’den şöyle rivayet eder; Bir gün ikindinden sonra İbni Abbas bize konuşma yapmaya başladı. Ama güneş batıp yıldızlar çıkmasına rağmen konuşmasına devam ediyordu. Halk namaz diye söylenmeye başladı. Bu arada Beni Temim’den olan biriside durmadan namaz diyordu. İbni Abbas ona hitap ederek; ‘Ey biçare, bana sünneti mi öğretiyorsun?’dedi. Sonra şunları ekledi. Ben Hz. Resûlü Ekrem’in öğlen ile ikindi ve akşam ile de yatsı namazlarını birlikte kıldığını gördüm. Abdullah şöyle diyor; Ben bu meselede tereddüde kapıldığımdan dolayı Ebu Hureyre’yi gördüğümde bu konuyu ondan sual eyledim. Ebu Hureyre’de İbni Abbas’ın sözünü tasdik etti. [195]
Ayrı bir nakle göre de İbni Abbas’ın o şahsa şunları dediği naklolunmuştur; Ey zavallı bize namazı mı öğreteceksin? Oysa biz Peygamber zamanında iki namazı birlikte kılıyorduk. [196]
9-Muhammed Zerkani Muvatta’nın Şerhinde Ebu Sasa’dan şöyle nakleder. Abdullah b. Abbas Basra’da öğlen namazı ile ikindi namazını aralarına fasıla düşürmeden kıldı. Akşam namazı ile de yatsı namazını birleştirerek kıldı. [197]
10-Zerkani Tebarani’den oda ibni Mesud’dan şöyle nakleder: Resûlü Ekrem öğlen ile ikindiyi akşam ile de yatsı namazlarının birleştirerek kıldı. Bu konuda ondan sorulduğunda buyurdular ki; Ümmetim zorluk ve sıkıntıya düşmesin diye böyle yaptım. [198]
11-Müslüm b. Haccac, İbni Abbas’dan şöyle nakleder. Resûlü Ekrem Medine’de bir korku ve sefer olmadan öğle ile ikindi namazlarını bir arada kıldı. [199]
12-Müslim kendi sahihinde Said b. Cubeyr ve İbni Abbas’dan şöyle nakleder; Hz. Resulullah Medine’de bir korku ve yağmur olmadan öğle ile ikindi, akşam ile de yatsı namazlarını birleştirip kıldı. Ravi diyor ki; İbni Abbas’dan Onun niçin böyle yaptığını sorduğumda, ümmetinin bir zorluğa düşmemesi için böyle yapmıştır cevabını verdi. [200]
13-Buhari’nin nakline göre İbni Abbas şöyle diyor; Hz. Peygamber yedi rekatı (akşam ile yatsı) ve sekiz rekatı (öğlen ile ikindi) birlikte kıldılar. [201]
14-Müslüm b. Haccac kendi sahihinde şöyle nakleder; Bir şahıs İbni Abbas’a namaz, namaz deyip susuyordu; Bunun üzerine İbni Abbas o şahısa şöyle dedi; Ey biçare, bize namazı mı öğretiyorsun, oysa biz Resulullah’ın zamanında namazları birleştirip kılıyorduk. [202]
15-Müslüm b. Haccac Meaz’ın dilinden şöyle nakleder; Peygamberle birlikte Tebük seferi için yola koyulduğumuzda, Peygamber öğle ile ikindiyi ve akşam ile de yatsı namazını birleştirerek kıldı. [203]
16-Malik bin Enes Muvatta adlı kitabında diyor ki; ibni Şihab Salim b. Abdullah’tan yolculukta öğle ile ikindi namazının bir arada kılınabileceğini sorduğunda o da evet sakıncalı değildir dedikten sonra ekledi, acaba sen Arife günü insanların namazını görmüyor musun? [204]
Arafat’ta Arife günü Müslümanlar öğle ikindi namazının cem edilerek kılınacağını caiz görmüşlerdir. Yukarıdaki rivayette Salim b. Abdullah’ın dediği şudur; Arafat’ta insanlar her iki namazda birlikte kıldıkları gibi Arafat’ın dışında da bu iki namazı birleştirerek kılabilirler.
17-Muttaki Hindi Kenz-ul Ummal adlı hadis kitabında şöyle nakleder; Abdullah b. Ömer şöyle diyor; Hz. Peygamber seferde değilken öğle namazı ile ikindiyi ve akşam namazı ile de yatsıyı bizlere birleştirip kıldı. Bir şahıs İbni Ömer’e Peygamberin niçin böyle yaptığını sorduğunda o şöyle cevap verdi; (o) ümmetini zorluğa düşürmemek için böyle yapmıştır, eğre birisi namazını birleştirmek istiyorsa [205], yani eğer bir kişi namazı sebepsiz birleştirmek istiyorsa zor durumda kalmadan bunu yapabilsin. Zira Peygamberde bunun için namazları bazen cem edip de kılmıştır.
Netice itibarı ile şunları söylemek mümkündür; İşlerin kolaylaşması, meşakkat ve zorluğun ortadan kalkması için namazları bir vakitte birleştirip kılmak caizdir. Rivayetlerde de görüldüğü gibi Peygamber Efendimiz bu kolaylık ve ruhsat kapısını açmış ve o kapıdan içeri girmiştir. Dolayısıyla Peygamberin girdiği kapıdan içeri giren Caferileri sırf bu amellerinden dolayı irdeleyen ve eleştirenler gerçekte Peygamberi irdelemiş ve eleştirmiş olurlar. Zira böyle bir şey O Hazret tarafından cevaz görülmüşse ümmete haliyle o Hazretin gösterdiği ve bilakis uyguladığı amele uyabilir ve bu tür bir kolaylıktan yararlanabilirler. İşte bu tür konularda güneş balçıkla sıvanmaz diyor, bunun aksini iddia edenleri düşünce ve tefekküre davet ediyoruz.
Sayın Okuyucu,bu bölümde Merhum Sullanul Vaizin Şirazi Hazretlerinin konu hakkında Hindistan’da bir grup Ehl-i Sünnet ulemasıyla yaptığı münazarayı nakledeceğiz. Ümit olunur ki hak yolun yolcularına ışık tutar.
Yorum