Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

    1-Maliki mezhebinin imamı, Malik ibni Enes Muvatta adlı kitabında şöyle nakleder: Peygamber korku ve seferi dışında öğlen namazı ile ikindi namazını, akşam namazı ile de yatsı namazanı birleştirip kıldı. [188]
    2-Malik ibni Enes, Muaz b. Cebel’den şöyle rivayet eder; Peygamber öğlen ile ikindi ve akşam ile de yatsı namazını cem ederek kılıyordu. [189]
    3-Malik ibni Enes Nafi’den oda Abdullah b. Ömerden şöyle rivayet eder; Peygamber bir yere gideceği zaman acelesi olduğunda akşam ile yatsı namazını bileştirerek kılıyordu. [190]
    4-Malik ibni Enes, Ebu Hureyre’den şöyle rivayet eder; Peygamber Efendimiz Tebük seferinde öğlen ile ikindi namazını birleştirerek kıldı. [191]
    5-Malik ibni Enes, Nafi’den şöyle rivayet eder; Amirler akşam ile yatsı namazını yağmurda birleştirerek kıldıklarında Abdullah b. Ömer’de onlarla birleştirerek kılıyordu. [192]
    6-Malik ibni Enes Ali ibni Hüseyin’den şöyle nakleder; Peygamber (s.a.a.) gündüz yola gitmeyi irade ettiğinde öğlen ile ikindiyi birleştirip kılıyordu. Akşam yolculuğa gitmek istediğinde akşam namazını birleştirip kılıyordu. [193]
    7-Hanbeli mezhebinin İmamı Ahmed b. Hanbel kendi müsnedinde Cabir b. Zeyd’den şöyle nakleder; Cabir b. Zeyd, ibni Abbas’tan şöyle işittiğini söyledi; Peygamber ile birlikte sekiz rekatı (öğlen-ikindi) ve yedi rekatı (akşam-yatsı) birleştirerek kıldım. Ben Ebu Sasa’ya dedim ki zannedersem Peygamber öğlen namazını tahir edip ikindi namazını da erken kıldı ve akşam namazını da tahir edip yatsı namazını erken kıldı. Ebu Sasa dedi ki bende böyle zannediyorum. [194]
    8-Ahmed b. Hanbel Abdullah b. Şakik’den şöyle rivayet eder; Bir gün ikindinden sonra İbni Abbas bize konuşma yapmaya başladı. Ama güneş batıp yıldızlar çıkmasına rağmen konuşmasına devam ediyordu. Halk namaz diye söylenmeye başladı. Bu arada Beni Temim’den olan biriside durmadan namaz diyordu. İbni Abbas ona hitap ederek; ‘Ey biçare, bana sünneti mi öğretiyorsun?’dedi. Sonra şunları ekledi. Ben Hz. Resûlü Ekrem’in öğlen ile ikindi ve akşam ile de yatsı namazlarını birlikte kıldığını gördüm. Abdullah şöyle diyor; Ben bu meselede tereddüde kapıldığımdan dolayı Ebu Hureyre’yi gördüğümde bu konuyu ondan sual eyledim. Ebu Hureyre’de İbni Abbas’ın sözünü tasdik etti. [195]
    Ayrı bir nakle göre de İbni Abbas’ın o şahsa şunları dediği naklolunmuştur; Ey zavallı bize namazı mı öğreteceksin? Oysa biz Peygamber zamanında iki namazı birlikte kılıyorduk. [196]
    9-Muhammed Zerkani Muvatta’nın Şerhinde Ebu Sasa’dan şöyle nakleder. Abdullah b. Abbas Basra’da öğlen namazı ile ikindi namazını aralarına fasıla düşürmeden kıldı. Akşam namazı ile de yatsı namazını birleştirerek kıldı. [197]
    10-Zerkani Tebarani’den oda ibni Mesud’dan şöyle nakleder: Resûlü Ekrem öğlen ile ikindiyi akşam ile de yatsı namazlarının birleştirerek kıldı. Bu konuda ondan sorulduğunda buyurdular ki; Ümmetim zorluk ve sıkıntıya düşmesin diye böyle yaptım. [198]
    11-Müslüm b. Haccac, İbni Abbas’dan şöyle nakleder. Resûlü Ekrem Medine’de bir korku ve sefer olmadan öğle ile ikindi namazlarını bir arada kıldı. [199]
    12-Müslim kendi sahihinde Said b. Cubeyr ve İbni Abbas’dan şöyle nakleder; Hz. Resulullah Medine’de bir korku ve yağmur olmadan öğle ile ikindi, akşam ile de yatsı namazlarını birleştirip kıldı. Ravi diyor ki; İbni Abbas’dan Onun niçin böyle yaptığını sorduğumda, ümmetinin bir zorluğa düşmemesi için böyle yapmıştır cevabını verdi. [200]
    13-Buhari’nin nakline göre İbni Abbas şöyle diyor; Hz. Peygamber yedi rekatı (akşam ile yatsı) ve sekiz rekatı (öğlen ile ikindi) birlikte kıldılar. [201]
    14-Müslüm b. Haccac kendi sahihinde şöyle nakleder; Bir şahıs İbni Abbas’a namaz, namaz deyip susuyordu; Bunun üzerine İbni Abbas o şahısa şöyle dedi; Ey biçare, bize namazı mı öğretiyorsun, oysa biz Resulullah’ın zamanında namazları birleştirip kılıyorduk. [202]
    15-Müslüm b. Haccac Meaz’ın dilinden şöyle nakleder; Peygamberle birlikte Tebük seferi için yola koyulduğumuzda, Peygamber öğle ile ikindiyi ve akşam ile de yatsı namazını birleştirerek kıldı. [203]
    16-Malik bin Enes Muvatta adlı kitabında diyor ki; ibni Şihab Salim b. Abdullah’tan yolculukta öğle ile ikindi namazının bir arada kılınabileceğini sorduğunda o da evet sakıncalı değildir dedikten sonra ekledi, acaba sen Arife günü insanların namazını görmüyor musun? [204]
    Arafat’ta Arife günü Müslümanlar öğle ikindi namazının cem edilerek kılınacağını caiz görmüşlerdir. Yukarıdaki rivayette Salim b. Abdullah’ın dediği şudur; Arafat’ta insanlar her iki namazda birlikte kıldıkları gibi Arafat’ın dışında da bu iki namazı birleştirerek kılabilirler.
    17-Muttaki Hindi Kenz-ul Ummal adlı hadis kitabında şöyle nakleder; Abdullah b. Ömer şöyle diyor; Hz. Peygamber seferde değilken öğle namazı ile ikindiyi ve akşam namazı ile de yatsıyı bizlere birleştirip kıldı. Bir şahıs İbni Ömer’e Peygamberin niçin böyle yaptığını sorduğunda o şöyle cevap verdi; (o) ümmetini zorluğa düşürmemek için böyle yapmıştır, eğre birisi namazını birleştirmek istiyorsa [205], yani eğer bir kişi namazı sebepsiz birleştirmek istiyorsa zor durumda kalmadan bunu yapabilsin. Zira Peygamberde bunun için namazları bazen cem edip de kılmıştır.
    Netice itibarı ile şunları söylemek mümkündür; İşlerin kolaylaşması, meşakkat ve zorluğun ortadan kalkması için namazları bir vakitte birleştirip kılmak caizdir. Rivayetlerde de görüldüğü gibi Peygamber Efendimiz bu kolaylık ve ruhsat kapısını açmış ve o kapıdan içeri girmiştir. Dolayısıyla Peygamberin girdiği kapıdan içeri giren Caferileri sırf bu amellerinden dolayı irdeleyen ve eleştirenler gerçekte Peygamberi irdelemiş ve eleştirmiş olurlar. Zira böyle bir şey O Hazret tarafından cevaz görülmüşse ümmete haliyle o Hazretin gösterdiği ve bilakis uyguladığı amele uyabilir ve bu tür bir kolaylıktan yararlanabilirler. İşte bu tür konularda güneş balçıkla sıvanmaz diyor, bunun aksini iddia edenleri düşünce ve tefekküre davet ediyoruz.
    Sayın Okuyucu,bu bölümde Merhum Sullanul Vaizin Şirazi Hazretlerinin konu hakkında Hindistan’da bir grup Ehl-i Sünnet ulemasıyla yaptığı münazarayı nakledeceğiz. Ümit olunur ki hak yolun yolcularına ışık tutar.
    "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

    #2
    Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

    . Sualim şudur; Neden Şia’lar Resulullah’ın sünnetinin hilafına göre öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazlarını bileştirip kılıyorlar?
    DAvetç-Beyler, öncelikle şunu iyi biliyorsunuz ki; fer’i meselelerde alimler arasında birçok ihtilaf bulunmaktadır. Nitekim sizin dört mezhep imamları arasında da ihtilaf vardır. İkinci olarak da, bizim yaptığımızın Sünneti Nebeviye muhalif olduğunu söylediniz. Siz bu konuda yanılıyorsunuz. Çünkü Hz. Resûlü Ekrem namazları bazen birleştirip kılıyor ve bazen de ayrı ayrı kılıyordu.
    Bu esnada Nevvab kendi arkadaşlarına dönerek bunun böyle olup olmadığını sual etdi.
    HAFIZ-Peygamber sadece yolculukta ve yağmur gibi mazeretli zamanlarda ümmet zorluk ve meşakkate düşmesin diye namazları birleştirip kılmıştır. Ama sefer dışında kendi şehrinde mukimken ayrı ayrı kılıyordu. Zannıma göre Dai seferi hezer (şehrinde mukim) olarak telakki ettilerdavetçi-.hHayır kesinlikle yanılmıyorum. Hatta kendi hadis kaynaklarınızda rivayetlerde dahi Peygamberin şehrinde mukimken, hiçbir mazeret olmaksızın namazlarını cem ettiği naklolunmuştur.
    HAFIZ-Zannedersem Şia rivayetleri ile bizim rivayetlerimizi karıştırdınız.davetçi--Şia kaynaklarındaki rivayetler bu manada ittifak etmişlerdir. Sohbet sizin rivayetleriniz üzerindedir ki; sahih ve muteber kaynaklarınızda birkaç rivayet bu konuda naklolunmuştur.
    HAFIZ-Onlardan bir kaçını buyurmanız mümkün mü acaba?
    davetçi--Müslim ibni Haccac kendi sahihinde İbni Abbas’dan şöyle nakleder; Peygamber korku ve sefer dışında öğlen ile ikindi namazını akşam ile yatsı namazını birleştirip kıldı. [206]
    Bu hadisi Ahmed ibni Hanbel’de Müsnedinin c.1, s.221 de nakletmiştir. Yine nakletmişlerdir ki; Peygamber Efendimiz sefer dışında Medine’de mukimken yedi rekatlık namaz ile sekiz rekatlık namazı birleştirip kıldılar. Başka bir rivayette ise, şöyle naklolunur; Ravi şöyle diyor; Bir gün ikindinden sonra İbni Abbas bize konuşma yapmağa başladı. Ama güneş batıp yıldızlar çıkmasına rağmen konuşmasına devam ediyordu. Halk namaz-namaz demeye başlamıştı. Bu arada Ben-i Temim’den olan biriside durmadan namaz namaz diyordu. İbni Abbas ona hitap ederek, ‘Ey biçare, bana sünneti mi öğretiyorsun?’ dedi. Sonra da şunları ekledi. ‘Ben Hz. Resulullah’ın öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazlarını birlikte kıldığını gördüm.’ [207]
    Abdullah diyor ki; bu sözden dolayı kalbimde bir kırgınlık olduğu için meseleyi, Ebu Hureyre danışıtığımda, o da ibni Abbas’ın sözünü tasdik etti.
    Ayrı bir nakilde de ibni Abbas’ın Abdullah b. Şakike şunları dediği kaydolunmuştur.
    Ey zavallı, bize namazı mı öğreteceksin? Oysa biz Hz. Resulullah’ın zamanında iki namazı birlikte kılıyorduk. [208]
    Yine sizin büyük alimlerinizden olan Zerkani Ebi Şasa’dan şöyle nakleder; İbni Abbas Basra’da öğle ile ilkindi ve akşam ile de yatsı namazlarını aralarında fasıla bırakmaksızın birleştirip kılıyordu ve şöyle diyordu; Peygamber namazlarını bu şekilde kılıyordu. [209]
    Yine Müslim kendi Sahihinde, Malik Muvatta’sının Cem’u beyne-s Selateyn babında ve Ahmed b. Hanbel Müsnedinde, Said b. Cubeyr’den, o da İbni Abbas’dan şöyle rivayet eder; Peygamber Sefer dışında ve korku olmaksınız Medine’de öğle namazı ile ikindi namazını birleştirip kıldı. Ebu Zubeyr diyor ki; ben Said’ten Peygamberin namazları neden birleştirdiğini sual ettim. Said dedi ki; aynı soruyu bende ibni Abbas’a yönelttiğimde, o şöyle cevap verdi; Ümmetinin zorluğa düşmemesini irade ettiği için böyle yapmıştır... Bu babdaki rivayet ve haberleri fazlasıyla nakletmişlerdir. Bu konuya en açık delil ve hadis kaynaklarında ‘Cem-u Beyne-s Selateyn’ (Namazları cem etme-birleştirme) bablarının bırakılması ve bu bablarda bu konulara binaen hadislerin naklolunmasıdır. Eğer bunu aksine olmuş olsaydı; bu konuda hadis kitaplarında ‘Hezerde namazları birleştiren, seferde namazları birleştirme babları gibi hususi, babların olması gerekirdi.
    İşte sahih ve muteber kitaplarda naklolunan bu rivayetler namazların Hezerde de (vatanda) seferde de cem’inin cevazlığını göstermektedir.
    HAFIZ-Sahih-i Buhari’de böyle bir bab ve bu tür rivayetler mevcut değildir.
    davetçi-- Öncelikle şunu belirteyim ki, Müslim Nesa-i, Müsned-i Ahmed, Müslim ve Buhari’nin şerhleri gibi kaynakların nakilleri ve büyük alimlerinizin bu konudaki müspetli satırları bizim hedef ve maksadımız için yeterlidir.
    İkincisi de; başkalarının naklettiği bu rivayetleri de Buhari kendi sahihinde getirmiş ama bir ustalık ve uyanıklıkla hadisleri asıl mahallinden başka bir mahalle intikal etmiş ve o bab’a da şu ismi vermiştir; ‘Bab-u Tahir-uz Zuhr ile’l Asr Min Kitab-i Mevagit-is Selat’ Yani namaz vakitleri kitabının öğleni ikindeye tahir etme babı. Eğer bu babı dikkat ile alırsanız diğerlerinin naklettiklerini orda da bulmanız mümkündür.
    Bu hadislerin cem’u Beyn-es Selateyn babında izin ve ruhsat unvanında naklolunması her iki fırkanın ulemasının akidesidir ve bunun yanı sıra kendi sıhhahlarında bu hadislerin sıhhatini de kabullenmişlerdir.
    Nitekim Allame Nevevi Sahih-i Müslimin şerhinde, Askalani, Kastalani ve Zekeriya Ensari Sahih-i Buhari’ye yazmış oldukları şerhlerinde, Zerkani Malik’in Muvattası’nın şerhinde ve diğer büyük alimleriniz bu konuda hadisleri nakletmiş, özellikle de İbni Abbas’ın hadisinin sahihliğine itiraf ettikten sonra bu hadislerin namazların hezerde ve sefer dışında ümmet zorluk ve meşakkatte olmasın diye bu hadislerin cem meselesine ruhsat ve izin delili olduğunu söylemişlerdir.
    NEVVAB-Nasıl mümkün olabilir ki; Resûlü Ekrem zamanından cem meselesine amel etmeye dair hadislerin bize ulaşıp da özellikle alimlerin hüküm ve amellerinde ihtilafın olması düşündürücüdür.
    davetçi-Saece bu konu etrafında değil de, diğer birçok konu etrafından ihtilaflar vardır. Özellikle Ehl-i Sünnet alimleri dahi bu konuda ya düşünce kusurluğundan veya benim almadığım ayrı bir sebepten dolayı muteber hadisleri yanlış yorumlar neticesinde hadislerin zahirini kaybettirmişlerdir. Örneğin diyorlar ki; Bu hadisler korku, yağmur gibi mazeretli zamanları kastetmiş olsa gerek. Sizin geçmiş alimlerinizden İmam Malik, Şafii ve bir grup Medine alimleri gibi alimlerde bu tevil ve yoruma göre fetva vermişlerdir. Oysa bu görüşü İbni Abbas’ın naklettiği hadis reddetmektedir. Zira hadis de buyuruyor ki; ‘Korku ve yağmur olmadığı zaman’ namazları birleştirerek kılıyorlardı. Bazıları da kendi zanlarınca fikir üretmiş ve demişlerdir ki, Şayet Havanın bulutlu olduğu bir zamanda vakti tam olarak bilemeyip öğlen namazına başlamış ve öğlen namazından sonra bulut kaybolunca hava aydınlanmış ve aydınlanınca ikini namazının vaktinin girdiğini görüce öğle namazın da hemen sonra ikindiyi kılmışlardır. Böylelikle öğlen ile ikindi namazı birleştirilmiş demektir. Bu yorum safsatadan başka bir şey değildir. Zira yorum sahipleri galiba namaz kılanın Peygamber olduğunu unutmuşlar. Çünkü Peygamber için bulutun olması veya olmamasının bir eseri yoktur, çünkü o hazretin ilmi, sebepler bağlı deyildi aksıne o hazrettin ilmi bütün sebep ve eserleri kuşatmaktaydı. Diğer bir konu ise; taakkul ve tefekkür ölçüsü noksan olan bu tür yorum sahiplerinin elinde anlattıkları gibi bir delil mevcut değildir. Bu yorumun batıllığına, cem esnasında bulutun olduğuna delilin olmayışıdır. Zira böyle bir yorumu kabullenmek hadislerin zahirinin hilafınadır... Bütün yorumlar araştırmacılar ve muhakkiklerce merdudtur. Sizin kendi büyük alimlerinizde hadislerin zahirinin hilafına olduğunu söylemişlerdir. Sizin büyük alimlerinizden olan Şeyh-ül İslam Ensari ‘Tuhfet’ul Bari fi Şerhi Sahih-i Buhari’nin ikinci cildinin Selat-uz Zuhr mee-l esr vel mağrib mee-l işa ‘(Öğle namazı ile ikindi namazı ve akşam namazı ile de yatsı namazı) babının sayfa 292’de ve Allame Kastalani İrşad-us Sari fi Şerhi Sahih-i Buhari’nin 2. Cildinin 293. Sayfasında ve Buhariye şerh yazan diğerleri ve diğer bir çok muhakkileriniz de bu tür yorumların hadislerin zahirinin hilafına olduğunu söylemişlerdir.
    NEVVAB-Öyleyse kardeş olan iki Müslüman kitleyi birbirlerine düşüren ve birbirlerine adavet ve düşmanlık gözüyle bakmalarına sebep olan ve birbirlerinin ameline itiraz etmelerine sebep olan bu ihtilaf nereden çıktı?
    davetçi-Müslümanlardan kardeş olan iki kitlenin birbirlerine düşmanlık gözüyle baktıklarını söylediniz. Öncelikle ben Ehl-i Beyt Şia’ları adına burada onlar adına söylenen yanlış şeylerde onları savunmak zorundayım. Şunu iyi biliniz ki; biz Şia’lar Ehl-i Sünnetten olan avam ve ulema tabakasından hiç kimseye düşmanlık ve hakaret gözüyle bakmamakta aksine onları kendimize Müslüman kardeş olarak görüyoruz.
    Ama ne yazık ki; yabancılar, hariciler, nasibiler, Emeviler, ins ve cin şeytanlarının Şia’lar aleyhine yaptıkları tebligatlar ve tahrikler bir çok Ehl-i Sünnet kardeşimizin kalbine tesir etmiş ve böylelikle onlarda kıblede, kitap da, Nübüvvette, Ahkâma, vacip ve müstehaplara amel etmede ve günahları terk etmede onlarla müşterek olan Şia’lara ve Ehl-i Beyt taraftarlarına farklı bir gözle bakmış ve onları ‘rafizi’, müşrik ve kafirlikle nitelemişler ve onlara düşmanlık gözüyle bakmışlardır. Bu tür ihtilafların nereden çıktığını sordunuz, inşallah ileri ki sohbetlerimizde de bu konuya açıklık getireceğim.
    Diğer bir mesele ise, Ehl-i Sünnet alimleri namazın cem meselesinde ki, ümmete kolaylık, rahatlık olsun ve bu meseleye mutlak olarak cevaz anlamını ifade eden hadisleri ruhsat ve kolaylık ve rahatlık unvanında naklettikleri hadisleri ne hikmetse farklı bir şekilde yorumunu yapmışlar ve mazeret ve özür dışında cem’i caiz görmemişlerdir. Ebu Hanife ve ona tabi olanlarda mutlak olarak ister mazeret halinde veya mazeret dışında, seferde veya hezerde cem’i men etmişlerdir. Ama usul ve fur’u ilminin tamamında birbirleriyle ihtilafı olan Şafii’ler, Maliki’ler ve Hanbeli’ler, Hac, Umre, Savaş ... gibi mubah yolculuklarda cem meselesine cevaz gözüyle bakmışlardır. Ama Ehl-i Beyt Şia’ları, Peygamber Efendimizin, buyruğuna göre ‘Ehl-i Beyt hakkı batıldan ayıranlardır ölçüsüne dayanarak onlara itaat ederek mutlak olarak namazı birleştirmeyi caiz görmüşlerdir...
    HAFIZ-Bizleri bu konuda aydınlattığınız için size minnettarım...

    alıntıeşaver geceleri
    "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

    Yorum


      #3
      Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

      Namazi cem edince niyet degisirmi? Nasil niyet edilir ?
      Allah Bize Yeter!
      O Ne Güzel Vekildir...

      Yorum


        #4
        Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

        esselamunaleykum bacı can
        namazı cem ederken tek niyet diye bir şey yoktur cemden kasır farzların arka arkaya kılınmasıdır
        örneğin:öğlen ezanı okunduktan sonra öğlenin farzına niyet edilir ,öğle namazı kılınır daha sonra arada bir sure yada ayet okunur ki arada biraz boşluk olması daha müstehaptır sonra kalkıp ikindi namazının farzına niyet edilip namaz eda edilir
        cemden kasıt budur bacı can
        "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

        Yorum


          #5
          Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

          Caferilikte namazların birleştirilerek kılınması Caferilikte Namaz Vakitlerinin daha geniş olması sayesinde oluyor.Örneğin Öğle Namazı vakti Akşam Namazı vaktine kadar devam ediyor.İkindi Namazı Vakti Öğle Namazının farzını kıldıktan sonra hemen başlıyor.Yine akşama kadar devam ediyor.Akşam Namazı Sünnilerden 13-15 dakika sonra başlıyor.Gece yarısına kadar devam ediyor.Yatsı Namazı vakti Akşamın farzını ve eğer kılmak isterse sünnetlerini kıldıktan hemen sonra başlıyor.Gece yarısına kadar devam ediyor.Ama eğer kılınmamışsa Sabah ezanı okunana kadar kılınmalı yoksa vakti tamamen geçmiş olur.
          Bu namazların hepsinin ezanları, kametleri ayrı ayrı okunuyor.Hatta tesbihatlarıda mümkünse ayrı ayrı yapılması daha iyidir.

          Yorum


            #6
            Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

            emrettiği amellerde bu kolaylıkları sağlayan Allah'a hamd olsun

            Yorum


              #7
              Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

              [quote author=Mekteb-i Mülkiye link=topic=7223.msg47675#msg47675 date=1250150598]
              emrettiği amellerde bu kolaylıkları sağlayan Allah'a hamd olsun
              [/quote]
              Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Övülmek Allah içindir, fakat çoğu bilmezler. (Zümer 27)

              Yorum


                #8
                Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

                [quote author=muttaki link=topic=7223.msg47661#msg47661 date=1250144235]
                esselamunaleykum bacı can
                namazı cem ederken tek niyet diye bir şey yoktur cemden kasır farzların arka arkaya kılınmasıdır
                örneğin:öğlen ezanı okunduktan sonra öğlenin farzına niyet edilir ,öğle namazı kılınır daha sonra arada bir sure yada ayet okunur ki arada biraz boşluk olması daha müstehaptır sonra kalkıp ikindi namazının farzına niyet edilip namaz eda edilir
                cemden kasıt budur bacı can

                [/quote]

                Ögle ezanin ardindan degilde ikindiye yakin bir vakit de ayni sekilde olurmu? Ve ikindi ezani okundugunda önce öglenin farzi kilinabilirmi yoksa kazaya mi gerek?
                Allah Bize Yeter!
                O Ne Güzel Vekildir...

                Yorum


                  #9
                  Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

                  ikindi ezanı okunsada öğlenin farzı kılınabilir taki akşam ezanına bir vakit namaz kılmalık vakit kalıncaya kadar
                  işte o zaman öğle namazı kazaya girer ikindi namazı akşam ezanından önce eda edilmelidir bacı can
                  "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

                    hilalnur kardeşim faraza akşam ezanına 10 dakika zaman kaldı,bu zaman diliminde bile önce öğlenin sonra ikindinin farzını kılmak suretiyle namazlarınızı eda edebilirsiniz.
                    Bu Allah ve Resulunun bir ruhsatıdır.Cem olayını gizleyip Ümmeti bu kolaylıktan mahrum eden ve namazsız bir nesil meydana getirenler utansın.
                    Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                    İmam Ali (a.s)

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

                      [quote author=Çeri link=topic=7223.msg47668#msg47668 date=1250145792]
                      Caferilikte namazların birleştirilerek kılınması Caferilikte Namaz Vakitlerinin daha geniş olması sayesinde oluyor.Örneğin Öğle Namazı vakti Akşam Namazı vaktine kadar devam ediyor.İkindi Namazı Vakti Öğle Namazının farzını kıldıktan sonra hemen başlıyor.Yine akşama kadar devam ediyor.Akşam Namazı Sünnilerden 13-15 dakika sonra başlıyor.Gece yarısına kadar devam ediyor.Yatsı Namazı vakti Akşamın farzını ve eğer kılmak isterse sünnetlerini kıldıktan hemen sonra başlıyor.Gece yarısına kadar devam ediyor.Ama eğer kılınmamışsa Sabah ezanı okunana kadar kılınmalı yoksa vakti tamamen geçmiş olur.
                      Bu namazların hepsinin ezanları, kametleri ayrı ayrı okunuyor.Hatta tesbihatlarıda mümkünse ayrı ayrı yapılması daha iyidir.
                      [/quote]

                      çeri kardeşim bak buraya yazacağım rivayetler caferi rivayetleri değil ehli sünnet kaynak ve rivayetleri.

                      Sahih buhari

                      Fasıl: KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT
                      Konu: Namazların rekât sayısı;Yatsı namazı vakti
                      Başlık: CEM'-İ SALÂTEYN HAKKINDA İBN-İ ABBÂS HADÎSİ
                      Ravi (r.a.): Abdullâh b. Abbâs
                      Hadis: Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla'llâhu aleyhi ve sellem öğlen ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı (birlikte) yedi (rek'at) ve sekiz (rek'at) olarak kıldırdı
                      .

                      Kayıt No.: 325





                      Ebu Emâme diyor ki; 'Biz Ömer b. Abdülaziz ile birlikte öğle namazını kıldık; ardından Enes b. Mâlik'in evine gittik ve onun namaz kıldığını gördük. Ben ona 'Ey amca, bu ne namazıdır?' diye sordum. Enes, 'Bu ikindi namazıdır; bu Resulullah'la birlikte kıldığımız onun namazıdır' cevabını verdi."

                      (Sahih-i Buhârî'nin ikindi namazının vakti bölümünde 516 ve 988 nolu hadisleri, Nesâî'nin 505 ve 506, Müsned-i Ahmed b. Hanbel'in 12762 nolu hadisleri)





                      İbn-i Abbâs'tan şöyle nakletmektedir: "ALLAH Resulu (s.a.a), Medine'de mukim olup, seferi olmadığı halde yedi rek'atı (akşam ve yatsıyı) ve sekiz rek'atı (öğle ve ikindiyi) birlikte kıldı.

                      "İmâm Ahmed b. Hanbel El-Müsned 1828 nolu hadis




                      "Hz. Resulullah (s.a.a), bir korku ve sefer durumu söz konusu olmaksızın öğleyle ikindiyi ve akşamla yatsıyı birlikte kıldı." İmâm Mâlik -el-"Muvatta" 300 nolu hadis



                      ]İbn-i Abbâs'tan şöyle nakletmektedir: "Hz. Resulullah (s.a.a), Medine'de bir yağmur veya korku söz konusu olmaksızın, öğleyle ikindiyi ve akşamla yatsıyı birlikte kılardı." Ravi diyor, ben İbn-i Abbâs'a "Neden böyle yapardı?" dedim. İbn-i Abbâs: "Ümmetine zorluk çıkarmasın diye" cevabını verdi.
                      Sahih-i Buhârî hadis: 510, Sahih-i Müslim : 1146 ,1147 ve 1153, Sahih-i Tirmizî hadis:172, Sahih-i Nesâî hadis: 2426



                      "Abdullah b. Şakik diyor ki: 'Bir gün İbn-i Abbâs, ikindi namazından sonra bize vaaz etmeğe başladı; bu arada sözü uzattı; öyle ki güneş battı, gökyüzü karardı ve semâda yıldızlar belirmeğe başladı. Bunun üzerine insanlar -bir nakle göre de Benî Temim kabilesinden bir kişi- ona, "Namaz, namaz" diye bağırmağa başladı. Bunu gören İbn-i Abbâs sinirlenerek ona şöyle dedi: "Bana Sünneti mi öğreteceksin -bir nakle göre de- Bana namazı mı öğreteceksin? Ben Resulullah'ın öğleyle ikindiyi ve akşamla yatsıyı birlikte kıldığını gördüm." Bir nakilde de "Biz Resulullah'ın döneminde, iki namazı birleştirerek kılardık"

                      Sahih-i Müslim'in 1154 ve Müsned-i Ahmed'in 2156 numaralı hadisleri







                      Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                      İmam Ali (a.s)

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

                        Bende bazen ikindi vakti girdigi zaman önce ögleni ardindan ikindiyi kilardim ama dogru veya yanlis oldugundan emin degildim,cevaplariniz icin tesekkür ederim.
                        Birde sunu merak ediyorum,siz cem olayini sünnet diyemi eda ediyorsunuz yoksa sadece ruhsat diyemi?
                        Allah Bize Yeter!
                        O Ne Güzel Vekildir...

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

                          [quote author=HiLaLNuR link=topic=7223.msg47811#msg47811 date=1250198452]
                          Bende bazen ikindi vakti girdigi zaman önce ögleni ardindan ikindiyi kilardim ama dogru veya yanlis oldugundan emin degildim,cevaplariniz icin tesekkür ederim.
                          Birde sunu merak ediyorum,siz cem olayini sünnet diyemi eda ediyorsunuz yoksa sadece ruhsat diyemi?

                          [/quote]

                          hilalnur kardeşim biz bunu ruhsat diye yaparız.
                          Çünkü namazların bağımsız olarak 5 vakitte kılınması çok daha faziletli ve sevaptır,mümkün olduğuncada zaman sıkıntısı olmadığında ben 5 ayrı vakitte kılarım namazımı.
                          ama yeri geldiğinde bu ruhsatı kullanırım.
                          Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                          İmam Ali (a.s)

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

                            ben de önceleri sadece zaman sıkıntısı olduğunda kılıyodum ama şimdi alışkanlık oldu öğle biter bitmez hemen ikindiye niyet ediyorum

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: namazların cem edilmesiyle ilgili ehli sünnet kaynaklarında hadisler

                              şimdi alışkanlık oldu öğle biter bitmez hemen ikindiye niyet ediyorum
                              Sii alimlerine göre böylesi mi daha iyi yoksa vaktin girmesini beklemekmi?
                              Allah Bize Yeter!
                              O Ne Güzel Vekildir...

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X