Bismillahirrahmanirrahim
ŞEYTANIN TUZAKLARI
Söz dolandırma ve Zararları
Yaşlı bir kadın bir gün şeytan ile karşılaşmış. Şeytana şöyle demiş:
- Sen mi daha kötüsün, ben mi?
Şeytan şöyle demiş:
- Bunu öğrenmemiz için neler yapacağımızı görmemiz lazım.
Yaşlı kadın ile şeytan akşama kadar bir kötülük yapıp, akşam buluşmak üzere anlaşmışlar ve ayrılmışlar. Yaşı kadın bir yerden geçerken düğün törenine rastlamış.Oraya yakın bir yerde doğal otlardan boya yapan bir adamın boya kazanına elini sokarak, gelinin yanına gelmiş. Boyalı elini gelinin ensesine atarak,
- Tebrik ederim, Allah mesud etsin demiş. Ama böylesine çirkin bir erkekle nasıl evlendin anlayamıyorum.Senin gibi güzel bir kıza daha iyileri layıktır. Bu arada elinin boyası da gelinin boynuna çıkmış. Oradan hemencecik damadın yanına giderek şöyle demiş.
- Sen nasıl erkeksin, hiç mi hamiyetin yok senin. Bak evleneceğin kız yandaki boyacı ile de birlikte oluyor. Sen bunu nasıl kabulleniyorsun. İnanmazsan git de gelinin boynundaki el izine bak.
Damat derhal gelinin yanına gidip boynundaki boyayı görünce oracıkta zavallı gelini öldürmüş. Yaşlı kadın hiç vakit kaybetmeden gelinin akrabalarına koşmuş.
-Ne diye duruyorsunuz damat kızınızı suçsuz yere öldürdü; intikam almayacak mısınız? demiş.
Gelinin akrabaları da zavallı damat'ı öldürmüşler. Yaşlı kadın aynı hile ile damat'ın akrabalarını da tahrik ederek, gelin ve damat'ın ailesi arasında kanlı bir kavga başlatmış. Bu olayda onlarca insan yaralanmış ve ölmüş. Kadın aradan sıyrılarak oradan ayrıldı ve anlaştıkları gibi şeytanla buluştular.
Kadın şeytana:
- Ne yaptın, bir şeyler yapabildin mi? demiş.
Şeytan:
- Hayır henüz bir şey yapamadım; sabahtan beridir şu gördüğün iki namahrem kadın ve erkeğe zina yaptırmağa çalışıyorum. Daha başaramadım. Peki, sen neler yaptın?
Kadın yaptıklarını şeytana anlattıktan sonra şöyle dedi:
- Gördün mü demek ki, ben senden daha kötü işler yapıyorum. Senin uğraştığın şu basit işe bak. Üstelik henüz yapamamışsın bile.
Şeytan gülerek şöyle dedi:
-Ben senin basit dediğin bu işi yapmazsam ve senin gibi veled-i zinalar dünyaya gelmezse, yaptığın bu kötülükleri kimler yapabilir ki.
Evet sevgili muminler görüyorsunuz değil mi şeytanın tuzaklarını. Siz siz olun bu melunun tuzaklarına aldanmayın. Peki bu tuzaklara düşmemenin reçetesi nedir?
Gelin bunu da merhum Şehid Ayetullah Destğeyb Rahmetulla-i Aleyh'in tavsiyelerinden öğrenelim. Merhum Şöyle buyuruyor:
Bu tuzaklardan korunmanın sırrı şu zikir de yatar.
"Hasbunallah ve ni'mel vekil, ni'mel mevla ve ni'men-nesir."
Devamında şöyle buyurmaktadır:
Eğer insan her sabah evden çıkarken bu zikri inanarak zikr eder ve buna amel ederse, evine dönünceye kadar şeytanın tuzak ve hilelerinden kurtulur
ŞEYTANIN TUZAKLARI
Söz dolandırma ve Zararları
Yaşlı bir kadın bir gün şeytan ile karşılaşmış. Şeytana şöyle demiş:
- Sen mi daha kötüsün, ben mi?
Şeytan şöyle demiş:
- Bunu öğrenmemiz için neler yapacağımızı görmemiz lazım.
Yaşlı kadın ile şeytan akşama kadar bir kötülük yapıp, akşam buluşmak üzere anlaşmışlar ve ayrılmışlar. Yaşı kadın bir yerden geçerken düğün törenine rastlamış.Oraya yakın bir yerde doğal otlardan boya yapan bir adamın boya kazanına elini sokarak, gelinin yanına gelmiş. Boyalı elini gelinin ensesine atarak,
- Tebrik ederim, Allah mesud etsin demiş. Ama böylesine çirkin bir erkekle nasıl evlendin anlayamıyorum.Senin gibi güzel bir kıza daha iyileri layıktır. Bu arada elinin boyası da gelinin boynuna çıkmış. Oradan hemencecik damadın yanına giderek şöyle demiş.
- Sen nasıl erkeksin, hiç mi hamiyetin yok senin. Bak evleneceğin kız yandaki boyacı ile de birlikte oluyor. Sen bunu nasıl kabulleniyorsun. İnanmazsan git de gelinin boynundaki el izine bak.
Damat derhal gelinin yanına gidip boynundaki boyayı görünce oracıkta zavallı gelini öldürmüş. Yaşlı kadın hiç vakit kaybetmeden gelinin akrabalarına koşmuş.
-Ne diye duruyorsunuz damat kızınızı suçsuz yere öldürdü; intikam almayacak mısınız? demiş.
Gelinin akrabaları da zavallı damat'ı öldürmüşler. Yaşlı kadın aynı hile ile damat'ın akrabalarını da tahrik ederek, gelin ve damat'ın ailesi arasında kanlı bir kavga başlatmış. Bu olayda onlarca insan yaralanmış ve ölmüş. Kadın aradan sıyrılarak oradan ayrıldı ve anlaştıkları gibi şeytanla buluştular.
Kadın şeytana:
- Ne yaptın, bir şeyler yapabildin mi? demiş.
Şeytan:
- Hayır henüz bir şey yapamadım; sabahtan beridir şu gördüğün iki namahrem kadın ve erkeğe zina yaptırmağa çalışıyorum. Daha başaramadım. Peki, sen neler yaptın?
Kadın yaptıklarını şeytana anlattıktan sonra şöyle dedi:
- Gördün mü demek ki, ben senden daha kötü işler yapıyorum. Senin uğraştığın şu basit işe bak. Üstelik henüz yapamamışsın bile.
Şeytan gülerek şöyle dedi:
-Ben senin basit dediğin bu işi yapmazsam ve senin gibi veled-i zinalar dünyaya gelmezse, yaptığın bu kötülükleri kimler yapabilir ki.
Evet sevgili muminler görüyorsunuz değil mi şeytanın tuzaklarını. Siz siz olun bu melunun tuzaklarına aldanmayın. Peki bu tuzaklara düşmemenin reçetesi nedir?
Gelin bunu da merhum Şehid Ayetullah Destğeyb Rahmetulla-i Aleyh'in tavsiyelerinden öğrenelim. Merhum Şöyle buyuruyor:
Bu tuzaklardan korunmanın sırrı şu zikir de yatar.
"Hasbunallah ve ni'mel vekil, ni'mel mevla ve ni'men-nesir."
Devamında şöyle buyurmaktadır:
Eğer insan her sabah evden çıkarken bu zikri inanarak zikr eder ve buna amel ederse, evine dönünceye kadar şeytanın tuzak ve hilelerinden kurtulur
Yorum