Bir atasözümüz var:
" Merdi Kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler… "
Günümüz diliyle bu sözü, çingenenin merdi yüreklilik, yiğitlik gösterirken hırsızlığını itiraf eder, şeklinde ifade edebiliriz.
Gerçekte bu deyişle kişilerin ya da bir topluluğun aşağılanması amaçlanmıyor. Bu sözü, bazı kişiler farklı bir görünüm vermek, övünmek isterken eksikliklerini, suçlarını ortaya koyarlar şeklinde anlamak, yorumlamak gerekiyor...
Toplum yaşamında bireyler, geçmişten ya da günümüzden alınan kriterlerle kendilerini değerli gibi göstermek isterken, değersizleştirdiklerini fark etmeliler.
Bu hususta epeyce dikkatli olmak gerek. Çünkü insan her zaman hata yapan ve çekinen, basit bir varlık değil.
Ne var ki insan, eksik olmayan, sakil durmayan olayları sentez edebilen, bozulmadan aktarabilen bir düşünce yapısı ile dimdik ayakta kalabilir. Böylece de kendini sabote etmez.Şayet evrensel boyutlarda kalıcı olmak isteniyorsa bu düşünce yapısına mutlaka ulaşılmalıdır.
Aksi haller, bireyi çok müşkül durumlarda bırakabilir, eleştiri oklarının kendisine çevrilmesine yol açabilir. Düşüncesizce ortaya atılan fikirler, doğru bir hamle olarak algılanamaz ve bir zırvalamaya yol açar.
Günümüzde hatalarını görmezden gelerek ahkâm kesen örnekler gözler önünde.
İnsanların birbirini anlamaya, olayları tartışmaya, dolayısıyla ortak bir geleceğe yatırım yapmaya ihtiyaçları varken, sözüm ona gerçekleri savunma amacıyla, farkında olmaksızın kendi yaşantı biçimlerini gözler önüne sermeleri hiç de hoş bir durum değil.
Dikkât ettiyseniz, bu tür davranışların altında neyin istenip istenmediği tam olarak anlaşılamayan düşünceler var. Bireyler bir şeyler söylerken, farkında olmadan kendileri ile ilgili başka şeyleri de ima ediyor, açık veriyorlar.
Veya bir süre sonra söylediklerine uymayan hareketleri yapıyorlar. Dolayısıyla, ne yapmak istedikleri pek belli olmuyor, anlaşılamıyor.
Esasen, bu aşamada gizli bir yargılama da var. Ve eleştiriler maalesef hep tek yanlı, tek yönlü. Pek iç acıcı olduğu da söylenemez.
Müminlerin-Müslümanların düşüncelerini mutlak bir bilinçle ortaya koymaları istenirken, böylesi bir uygulama içine girmenin mistik kültür kavramıyla, yaşantıyla pek paralellik taşımadığı gün gibi ortada.
Gündelik hayatımızda benzer olaylarla her an karşılaştığımız için fazla şaşırmamak gerek. Ne var ki, bu tip yaklaşımlar her zaman iflas ediyor.
Toplumda rüzgârların ters esmesine yol açabilecek söylemlerin, yorumların çok dikkâtli kullanılması, aksi takdirde kişilerin karşılarına koz olarak çıkarılacağı akıllardan uzak tutulmasın.
Bilgiçlik taslamanın yolu herhalde böyle olmamalı!...
Ahmet F. Yüksel
" Merdi Kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler… "
Günümüz diliyle bu sözü, çingenenin merdi yüreklilik, yiğitlik gösterirken hırsızlığını itiraf eder, şeklinde ifade edebiliriz.
Gerçekte bu deyişle kişilerin ya da bir topluluğun aşağılanması amaçlanmıyor. Bu sözü, bazı kişiler farklı bir görünüm vermek, övünmek isterken eksikliklerini, suçlarını ortaya koyarlar şeklinde anlamak, yorumlamak gerekiyor...
Toplum yaşamında bireyler, geçmişten ya da günümüzden alınan kriterlerle kendilerini değerli gibi göstermek isterken, değersizleştirdiklerini fark etmeliler.
Bu hususta epeyce dikkatli olmak gerek. Çünkü insan her zaman hata yapan ve çekinen, basit bir varlık değil.
Ne var ki insan, eksik olmayan, sakil durmayan olayları sentez edebilen, bozulmadan aktarabilen bir düşünce yapısı ile dimdik ayakta kalabilir. Böylece de kendini sabote etmez.Şayet evrensel boyutlarda kalıcı olmak isteniyorsa bu düşünce yapısına mutlaka ulaşılmalıdır.
Aksi haller, bireyi çok müşkül durumlarda bırakabilir, eleştiri oklarının kendisine çevrilmesine yol açabilir. Düşüncesizce ortaya atılan fikirler, doğru bir hamle olarak algılanamaz ve bir zırvalamaya yol açar.
Günümüzde hatalarını görmezden gelerek ahkâm kesen örnekler gözler önünde.
İnsanların birbirini anlamaya, olayları tartışmaya, dolayısıyla ortak bir geleceğe yatırım yapmaya ihtiyaçları varken, sözüm ona gerçekleri savunma amacıyla, farkında olmaksızın kendi yaşantı biçimlerini gözler önüne sermeleri hiç de hoş bir durum değil.
Dikkât ettiyseniz, bu tür davranışların altında neyin istenip istenmediği tam olarak anlaşılamayan düşünceler var. Bireyler bir şeyler söylerken, farkında olmadan kendileri ile ilgili başka şeyleri de ima ediyor, açık veriyorlar.
Veya bir süre sonra söylediklerine uymayan hareketleri yapıyorlar. Dolayısıyla, ne yapmak istedikleri pek belli olmuyor, anlaşılamıyor.
Esasen, bu aşamada gizli bir yargılama da var. Ve eleştiriler maalesef hep tek yanlı, tek yönlü. Pek iç acıcı olduğu da söylenemez.
Müminlerin-Müslümanların düşüncelerini mutlak bir bilinçle ortaya koymaları istenirken, böylesi bir uygulama içine girmenin mistik kültür kavramıyla, yaşantıyla pek paralellik taşımadığı gün gibi ortada.
Gündelik hayatımızda benzer olaylarla her an karşılaştığımız için fazla şaşırmamak gerek. Ne var ki, bu tip yaklaşımlar her zaman iflas ediyor.
Toplumda rüzgârların ters esmesine yol açabilecek söylemlerin, yorumların çok dikkâtli kullanılması, aksi takdirde kişilerin karşılarına koz olarak çıkarılacağı akıllardan uzak tutulmasın.
Bilgiçlik taslamanın yolu herhalde böyle olmamalı!...
Ahmet F. Yüksel
Yorum