Ahlak
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ahlak, dinin kabıdır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teala imanı yaratınca, iman, “Allahım! Beni güçlendir” dedi. Bunun üzerine Allah-u Teala imanı güzel ahlak ve cömertlikle güçlü kıldı. Allah küfrü yaratınca küfür, “Allahım! Beni güçlendir” dedi. Bunun üzerine Allah küfrü, cimrilik ve kötü ahlak ile güçlendirdi.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nice izzetli kimseyi ahlakı hor ve zelil kılmıştır ve nice zelil insanı ahlakı aziz kılmıştır.”
Güzel Ahlak
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İslam, güzel ahlaktır.”
İmam Hasan (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz en güzel güzellik, ahlak güzelliğidir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak, dinin yarısıdır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak, dünya ve ahiret hayrını elde etmiştir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak gibi bir arkadaş yoktur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Övülmüş ahlak aklın ve kınanmış ahlak cahilliğin meyvesidir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Müminin kitabının başlığı ahlakının güzelliğidir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah insanın yaratılış ve ahlakını ateşin yemi olsun diye güzel kılmadı.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Eğer kul, güzel ahlakın faydalarını bilseydi, şüphesiz güzel huy sahibi olmaya muhtaç olduğunu da bilirdi.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mülk olarak kanaat ve nimet olarak güzel ahlak yeter.”
Cerir b. Abdullah şöyle diyor: “Resulullah (s.a.a) bana şöyle buyurdu: Allah seni güzel yarattı. O halde ahlakını da güzel kıl.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yumuşak huyluluk iki nimetten biridir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak en üstün nasipten ve en güzel haslettendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak, iki ihsandan biridir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak, tüm iyiliklerin başıdır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlaktan daha tatlı bir hayat yoktur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsanların en hoşnudu, ahlakından hoşnut olunan kimsedir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En güzel yücelik, yumuşak huyluluktur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı güzel olanın dostluğu güzel olur.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim şu üç şeye sahip olmazsa ne bendendir ve ne de Allah’tan.” Kendisine, “Ey Allah’ın Resulü! Onlar nelerdir?” diye sorulunca Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Cahilin, cehaletle yaptığı işleri defeden hilim, kendisiyle insanlar arasında yaşadığı güzel ahlak ve kendisini aziz ve celil olan Allah’a isyan etmekten koruyan takva.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah katında en yüce olanınızın, en güzel ahlak sahibi kimse olduğunu göstermek için Mikdad ve Zeyd’i ben evlendirdim.”
bak. Kenz’ul Ummal, 3/4, 22 Bu konuda nakledilen hadislerin çoğu Ehl-i Sünnet yoluyla da nakledilmiştir.
İyi Ahlakın Sonuçları
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ahlakını güzelleştiren kimseyi Allah, gündüzleri oruç tutup geceleri ibadetle geçiren kimsenin derecesine yüceltir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kul, ibadetinde ne kadar zayıf olsa da, güzel ahlak sayesinde ahirette büyük derecelere ve yüce makamlara ulaşır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah Tebarek ve Teala, güzel ahlaklı kimseye, gece ve gündüz Allah yolunda cihad eden kimsenin sevabı gibi sevap verir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İnsanoğlu güzel ahlakı sebebiyle, ailesinden başkasına hakim olmadığı halde, (Allah nezdinde) gündüzleri oruç tutup geceleri ibadetle geçiren yönetici olarak yazılır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz güzel ahlaklı insanın, gündüzleri oruç tutup geceleri ibadetle geçiren kimse gibi sevabı vardır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mümin kimsenin, aziz ve celil olan Allah’a, farzları eda ettikten sonra insanlara karşı güzel ahlak göstermekten daha sevimli bir ameli yoktur.”
Amel Terazisine Koyulan En Faziletli Şey
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet gününde kulun amel terazisine koyulacak ilk şeyi güzel ahlakıdır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “”Amel terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelen amel yoktur.
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Amel terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelen bir şey yoktur.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü insanoğlunun amel terazisine yüce ahlaktan daha ağır bir şey konulmaz.”
Peygamber’in (s.a.a) Ahlakının Azameti
Kur’an:
“Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin.”
İmam Bakır (a.s), Allah-u Teala’nın “Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “O (ahlak) İslam’dır.”
Hakeza İmam Bakır (a.s), Allah-u Teala’nın “Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Yani yüce bir din!”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teala’nın Resulüne hitap ettiklerinden birisi şuydu: “Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin.” Yani cömertlik ve güzel ahlak.”
“Peygamber’in (s.a.a) ahlakı Allah-u Teala’nın şu ayeti üzereydi: “Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.”
Güzel Ahlak ve Dinin Kemali
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz sizlerden bana en sevimli ve kıyamet günü bana en yakın oturanınız ahlak açısından en güzeliniz ve en çok tevazu göstereninizdir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Müminlerin iman açısından en kamili, ahlak açısından en güzel olanıdır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Bana en çok benzeyeniniz, ahlak açısından en güzel olanınızdır.”
Resulullah (s.a.a) Müminlerin Emiri’ne (a.s)şöyle buyurmuştur: “Sana ahlak açısından bana en çok benzeyeni haber vermeyeyim mi?” Müminlerin Emiri, “Evet haber ver ey Allah’ın Resulü!” deyince şöyle buyurdu: “Ahlak açısından en güzeliniz, hilim açısından en büyüğünüz, yakınlarına en çok iyilik edeniniz ve en çok insaflı olanınızdır.”
Güzel Ahlakın Anlamı
İmam Sadık (a.s), güzel ahlakın tarifi hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Yumuşak huylu olman, güzel ve edepli konuşman ve kardeşine güler yüzlü davranmandır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz güzel ahlakın anlamı, eğer dünya insana yönelirse razı olması ve eğer yönelmezse rahatsız olmamasıdır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak üç şeydedir: Haramlardan sakınmada helal rızık talep etmede ve ailesinin refahını sağlamadadır.”
Adamın biri karşıdan gelerek Resulullah’a (s.a.a), “Ey Resulullah! Din nedir?” diye sorunca şöyle buyurdu: “Din, güzel ahlaktır.” Sonra sağından gelerek, “Din nedir?” diye sordu. Resulullah, “Güzel ahlaktır” diye buyurdu. Sonra solundan gelerek, “Din nedir?” diye sordu. Resulullah (s.a.a), “Güzel ahlaktır” diye buyurdu. Sonra arkasından gelerek, “Din nedir?” diye sordu. Resulullah (s.a.a) ona yönelerek şöyle buyurdu: “Anlamıyor musun? Din öfkelenmemendir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sizlere en hayırlınızı haber vereyim mi? Kendisine, “Evet ya Resulullah” dediklerinde şöyle buyurdu: “En güzel ahlaklı olanınızdır. Onlar yumuşak huyludur, eziyet etmezler, başkalarıyla kaynaşırlar ve başkaları da kendileriyle kaynaşırlar.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz selam vermek güzel ahlaktandır.”
Ebu Hamid Gazzali şöyle diyor: “Halk” ve “Hulk” kelimesi her zaman birlikte kullanılmaktadır. Örneğin, “Falan kimse güzel “halk” ve “hulk” sahibidir” denilmektedir. Yani zahir ve batını güzel insandır. Dolayısıyla “halk” kelimesinden maksat zahiri çehre ve şekildir. “Hulk” kelimesinden maksat ise batıni çehre ve surettir... “Hulk” nefiste kökleşen bir heyet ve halettir ki nefis bu halete dayanarak oldukça rahat ve hiç düşünmeksizin davranışlarda bulunmaktadır. O halde eğer ondan şer’i ve akli beğenilmiş davranışlar, fiiller ortaya çıkacak olursa o heyete güzel huy denmektedir. Eğer çirkin ve kötü filler çıkacak olursa o heyete kötü huy denmektedir.”
Huyları Birbirinden Ayırtetmek
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İlmin başı huyları birbirinden ayırmak, övüleni aşikar etmek ve kınananı söküp atmaktır.”
İmam Askeri (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz cömertliğin bir ölçüsü vardır. Bu ölçü aşıldığı takdirde israf olur. Şüphesiz uzak görüşlülüğün de bir ölçüsü vardır. Bu ölçü aşıldığı takdirde korkaklık olur. Tutumluluğun da bir ölçüsü vardır. Bu ölçü aşılırsa, cimrilik olur. Cesaretin de bir ölçüsü vardır. Bu ölçü aşılırsa çılgınlık olur.”
Ebu Hamid Gazzali şöyle diyor: “Yüz güzelliği sadece göz güzelliği ile elde edilemez. Burun, ağız ve yanak gibi diğer organlar da güzel olmalıdır ki ortaya güzel bir yüz çıksın. İnsanın batınında da dört temel unsur vardır. Bu dört temel unsur güzel olmalıdır ki güzel ahlak ortaya çıksın. Bu dört temel unsur dengeli ve mütenasip olunca güzel ahlak ortaya çıkar. Bu dört unsur şunlardır:
İlim gücü, gazap gücü, şehvet gücü ve bu üç kuvvet arasındaki adalet (denge) gücü... Gazap gücünün güzellik ve itidaline cesaret denmektedir. Şehvet gücünün itidal ve güzelliğine ise iffet denilmektedir. Eğer gazap gücü itidal sınırını aşarsa çılgınlık olur. Eğer zayıflar ve çekilirse o zaman da korkaklık ve ödleklik olur. Şehvet gücü de itidal sınırını aşarsa azgınlık ve doymazlık olur. Eğer eksilirse mizaç soğukluğu (cinsel soğukluk) diye adlandırılır. Beğenileni ise orta yol ve itidal olanıdır. Fazilet olan budur. İfrat ve tefrite düşmek ise rezalettir ve kınanmıştır. Ama adalet gücünün ifrat veya tefriti, azalma veya çoğalması yoktur. Sadece karşıt anlamı vardır ki o da zulümdür.
İlim veya hikmet gücünün ise haddi aşması ilimden batıl hedeflere ulaşmak için istifade edilmesidir. Buna hilekarlık denmektedir. Tefrit/kusur tarafı ise bönlük ve aptallıktır. Orta yol ise hikmet olarak adlandırılmaktadır.
O halde ahlaki temeller dört şeydir: Hikmet, cesaret, iffet ve adalet... Bütün güzel ve beğenilmiş huylar bu dört temel unsurun itidal halinde olmasından kaynaklanmaktadır.” Diyorum: Gazzali’nin bu sözlerinin kökü Müminlerin Emiri’nin (a.s) aşağıdaki hadisinde yer almıştır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Faziletler dört kısımdır: Birisi kıvamı düşüncede olan hikmettir, ikincisi kıvamı şehvette olan iffettir, üçüncüsü kıvamı gazapta olan kuvvettir, dördüncüsü ise, kıvamı nefsin güçlerinin itidalinde olan adalettir.”
Ahlakın Değeri
İshak b. Ammar İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: “Güzel ahlak aziz ve celil olan Allah’ın kullarına ihsan ettiği bir bağıştır. Onlardan bazısı insanın tabiatından, bazısı ise niyet ve kastından meydana gelmektedir.” Ben (ravi), “Bu ikisinden hangisi önemlidir?” diye sorunca şöyle buyurdu: “Huyu tabiatı olan kimse onunla yoğurulmuş ve ondan başkasını yapamaz haldedir. Niyet sahibi ise itaat hususunda kendisini zorlayarak sabreder. O halde bu en üstünüdür.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ahlak, aziz ve celil olan Allah’ın bir bağışıdır. Allah bir kulu sevince ona güzel ahlak ihsan eder. Allah bir kuldan nefret edince ona kötü ahlak nasip eder.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak soy yüceliğinin delilidir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Soy açısından insanların en temizi en güzel ahlaklı olanlarıdır.”
bak. el-Meheccet’ul Beyza, 5/99-103
Ahlaki Yücelikler
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nefislerinizi güzel ahlak üzere terbiye edin. Zira Müslüman kul, güzel ahlakıyla gündüzleri oruç tutan ve geceleri ibadetle geçiren kimsenin derecesine ulaşır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Beğenilmiş huylar, büyük arzular ve yüce makamlar hususunda yarışın ki sevabınız büyüsün.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer yarışmak zorunda kalırsanız o halde beğenilmiş hasletleri ve yüce huyları elde etmek için yarışın.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah ahlaki yücelikleri sever ve aşağılık huylardan hoşlanmaz.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer cenneti ümit etmeseydik, ateşten korkmasaydık, bir sevap ve ceza da söz konusu olmasaydı yine de bizlere ahlaki yücelikleri taleb etmemiz yakışırdı. Zira şüphesiz ahlaki yücelikler, zafer yoluna dalalet (kılavuzluk) eden şeylerdendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlaki yücelikler üzere olun. Şüphesiz ahlaki yücelikler (insanın) yücelişini sağlar. Ahlaki aşağılıklardan sakının. Şüphesiz ahlaki aşağılıklar şerafetli insanı düşürür ve azameti yok eder.”
Ahlaki Yüceliklere Teşvik
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlaki yücelikleri elde etmekte çalışkan ve dayanıklı olun.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yücelikleri elde etmekte çaba göster ki günahlardan kurtulasın ve yücelikleri elde edesin.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yücelikler iffet ve fedakarlık olmadan kemale ermez.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yüce insanların devleti en faydalı ganimetlerdendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yüceliklere rağbet edince haramlardan sakın.”
Yüceliklerin Zorluklarla Birlikte Oluşu
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yücelikler zorluklarla ve sevap meşakkatlerle elde edilir.”
bak, el-Cennet, 551
Es-Sevab, 470. Bölüm
Ahlaki Yüceliklerin Tefsiri (1)
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah Tebarek ve Teala Resulullah’ı (s.a.a) ahlaki yüceliklere özgü kılmıştır. O halde nefislerinizi imtihan edin. Eğer bu huylar sizde de varsa aziz ve celil olan Allah’a hamd edin ve ondan bu huyların fazlasını dileyin.” İmam (a.s) (sonra bu huyları on tane olarak zikretti): Yakin, kanaat, sabır, şükür, hilim, güzel ahlak, cömertlik, gayret, cesaret ve mürüvvet”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlaki yücelikler on tanedir. Eğer gücün yetiyorsa hepsine sahib ol. Zira bazen bu yücelikler birinde olur da çocuğunda olmaz. Bazen de çocuğunda olur da babasında olmaz. Bazen bir kölede olur, hürde olmaz. (Bunlar): Olaylar karşısında sadakatle direnmek, doğru sözlülük, emaneti eda etmek, sıla-i rahim, misafirperverlik, yoksulu doyurmak, iyilikleri telafi etmek, komşu hakkına riayet, arkadaş hakkına riayet ve hepsinin başında da haya etmek.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Seninle ilişkisini kesenle ilişki kurman, seni mahrum kılanı ve sana zulmedeni bağışlaman ahlaki yüceliklerdendir.”
İmam Sadık’a (a.s) ahlaki yücelikler hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Sana zulmedeni affetmen, seninle ilişkisini kesenle ilişki kurman, seni mahrum kılana bağışta bulunman ve aleyhine de olsa hak sözü söylemendir.”
İmam Sadık (a.s) Cerrah-i Medaini’ye şöyle buyurmuştur: “Sana ahlaki yüceliklerin neler olduğunu söyleyeyim mi? İnsanları bağışlamak, kardeşine mali yardımda bulunmak ve Allah’ı çok zikretmek.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Adalet güzeldir. Ama yöneticiler için daha güzeldir. Cömertlik güzeldir. Ama zenginler için daha güzeldir. Takva güzeldir. Ama alimler için daha güzeldir. Sabır güzeldir. Ama fakirler için daha güzeldir. Tövbe güzeldir. Ama gençler için daha güzeldir. Haya güzeldir. Ama kadınlar için daha güzeldir.”
bak. 1118. Bölüm, el- Eh, 54. Bölüm, ez-Ziynet, 1695. Bölüm, el-Bihar, 69/375, 78/245
Ahlaki Yüceliklerin Tefsiri (2)
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben ahlaki yücelikleri tamamlamak için gönderildim.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben ahlaki güzelliği tamamlamak için gönderildim.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Farzet ki ümit edilen bir sevap ve sakınılması gereken bir ceza da yok. Yine de ahlaki yüceliklerden yüz mü çevireceksiniz?”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ahlaki güzellikler üzere olun! Şüphesiz aziz ve celil olan Allah beni ahlaki yücelikler için göndermiştir. Şüphesiz insanın kendisine zulmedeni bağışlaması, kendisine mahrum kılana bağışta bulunması, kendisiyle ilişkisini koparanla ilişki kurması ve kendisini ziyaret etmeyeni ziyaret etmesi ahlaki yüceliklerdendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey Kumeyl! Ehline, gündüz ahlaki yücelikleri elde etmelerini ve gece uyuyan kimsenin hacetini gidermelerini emret.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Münezzeh olan Allah ahlaki yücelikleri kendisiyle kulları arasında bir sebep kılmıştır. Sizlerden birine Allah’a bağlanan bir haslete bağlanması yeter.”
bak. en-Nubuvvet (1), 3770. Bölüm, el-Bihar, 41/48, 104. Bölüm, Husn-u Hulk’il İmam Ali (a.s); el-Bihar, 46/54, 5. Bölüm, Mekarim’ul Ahlak’il İmam Ali bin Hüseyin (a.s) ; 46/286, 6. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’il Bakır (a.s); el-Bihar, 47/16, 4. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’i-s Sadık (a.s); el-Bihar, 48/100, 5. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’il Kazım (a.s); el-Bihar, 49/89, 7. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’ir Rıza (a.s); el-Bihar, 50/85, 5. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’il Cevad (a.s); el-Bihar, 50/124, 3. Bölüm; Mekarim-u Ahlak’il İmam’il-Hadi (a.s); el-Bihar, 50/306, 4. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam Askeri (a.s); el-Bihar, 69/332-414 ve c. 70/71, Ebvab-u Mekarim’il Ahlak
Yüceliklerin En Hayırlısı
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En hayırlı yüce ahlak fedakarlıktır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bağış ve kerametin en yüce mertebesi fedakarlıktır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Haramlardan sakınmak en güzel yüceliktendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İhsanda bulunmak en güzel yüceliklerdendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En güzel yücelik bağışta bulunmaktır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En güzel yücelik güçlünün affetmesi ve fakirin bağışta bulunmasıdır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Affetmek ahlaki yüceliklerin tacıdır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Gerekli şeyleri eda etmek en üstün yüceliktendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En üstün yücelik nimetleri tamamlamaktır.”
Güzel Huyları Seçmek
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nefsini bağışlamaya alıştır. Nefsine her huyun en güzelini seç, şüphesiz hayır adet/alışkanlık haline gelir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kötü huydan sakın. Kötü huydan sakınma hususunda nefsinle cihat et. Şüphesiz kötülük inattır.”
Güzel Ahlakın Meyveleri
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak rızkı artırır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak rızkı artırır ve dostlar arasında kaynaşma yaratır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz iyilik ve güzel ahlak evleri imar eder ve ömürleri uzatır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir/tüketir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Rızıkların hazinesi ahlak genişliğindedir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak dostluğu kalıcı kılar.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlakla rızıklar artar.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak sahibi olanın dostları artar. Kalpler kendisiyle kaynaşır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakını güzelleştir ki Allah hesabını hafifletsin.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Lokman oğluna şöyle buyurmuştur: “Ey oğulcağızım! Eğer kendisiyle akrabalarına bağlanacağın ve kardeşlerine ihsanda bulunacağın bir şeyin yoksa güzel ahlakını ve güler yüzlülüğünü kaybetme. Şüphesiz ahlakını güzelleştiren kimseyi hayırlı insanlar sever ve kötü insanlar ise kendisinden sakınır.”
Kötü Ahlak (1)
Kur’an:
“Allah'ın rahmetinden dolayı, sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlara mağfiret dile, iş hakkında onlara danış, fakat karar verdin mi Allah'a tevekkül et. Doğrusu Allah tevekkül edenleri sever.” “”
“Bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye…”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz kötü ahlak sirkenin balı bozduğu gibi ameli bozar.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz kötü ahlak sirkenin balı bozduğu gibi ameli bozar.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak bağışlanmaz bir günahtır.”
4985. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah kötü ahlak sahibinin tövbesini kabul etmez.” Kendisine, “Neden ey Allah’ın Resulü?” diye sorulunca şöyle buyurdu: “Zira bir günahtan tevbe edince, tevbe ettiği günahtan daha büyük bir günaha düşer.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak, en kötü arkadaştır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak hayatın kararma ve nefsin azap görme sebebidir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak insanı yalnız bırakır ve insanla kaynaşmayı yok eder.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak yakını ürkütür ve uzağı kaçırtır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Lokman oğluna şöyle buyurmuştur: “Ey oğulcağızım! Üzüntülü olmaktan, kötü ahlaktan ve az sabretmekten sakın. Hiç bir dost bu hasletlere tahammül edemez. İşlerinde sakin ol, kardeşlerinin bakımını üstlenmek hususunda sabırlı ol ve tüm insanlara güzel ahlaklı davran.”
Resulullah (s.a.a), uğursuzluk hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlaktır.”
İmam Ali (a.s) kimin hüznünün daha kalıcı olduğu hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Ahlak açısından en kötü olan kimsenin.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak iki azaptan biridir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İki haslet müminde bir arada bulunmaz: Cimrilik ve kötü ahlak.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlaktan daha korkunç bir dehşet yoktur.”
Kötü Ahlak (2)
Resulullah (s.a.a) kendisine, “Falan şahıs gündüzleri oruç tutuyor ve geceleri ibadetle geçiriyor ama aynı zamanda kötü ahlaklı biridir. Komşularına diliyle eziyet etmektedir” diye söylenince şöyle buyurmuştur: “Onda hayır yoktur o ateş ehlindendir.”
Resulullah (s.a.a) Sa’d b. Muaz defnedilince şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ona bir azap indi.” Kendisine bunun sebebi sorulunca da şöyle buyurdu: “Çünkü o ailesine karşı kötü ahlaklıydı.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz kul kötü ahlakı sebebiyle cehennemin en alt katına düşer.”
bak. ez-Zevac, 1657, 1658. Bölüm
Kötü Ahlakın Akıbeti
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olan kimse nefsine azap verir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olanın ailesi kendisinden utanır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Tahammülü az olanın rahatlığı da az olur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olan kimse, arkadaş ve dost bulmaktan aciz kalır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olanın rızkı daralır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olanın hatası çok olur ve hayatı zehir olur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olan kimsenin kulağına ezan okuyun.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Et, et bitirir. Her kim kırk gün et yemezse ahlakı kötü olur.”
Kınanmış Ahlakın Tefsiri
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Bana benzeme hususunda en uzak olanınızı haber vermeyeyim mi?” Kendisine, “Haber ver ey Allah’ın Resulü!” dediklerinde şöyle buyurdu: “Kötü laf eden yüzsüz utanmaz, cimri, kibirli, kinci, hasetçi, katı kalpli, ümit edilen her hayırdan uzak ve sakınılan her türlü kötülükten güvende olunmayan kimse.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ebu Zer! Ayıplayan, öven, dil uzatan ve çekişen kimse olma.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “İki hasletten sakın: Tahammülsüzlük ve tembellik. Şüphesiz tahammülsüz olursan hakka sabredemezsin ve eğer tembel olursan hiç bir hakkı eda edemezsin.”
İmam Zeyn’ul-Abidin (a.s), tatsız olaylardan, kötü ahlaktan ve kınanmış fiillerden Allah’a sığındığı duasında şöyle buyurmuştur: “Allahım! İhtirasın heyecanından, gazabın şiddetinden, hasedin galebesinden, sabrın zayıflığından, kanaatin azlığından ve ahlakın yırtıcılığından sana sığınırım.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Dokuz haslet başkalarından çok şu dokuz kişide daha çirkindir: Komutanlarda zayıflık, zenginlerde cimrilik, alimlerde çabuk kızma, yaşlılarda çocukluk, liderlerde halktan kopukluk, hakimlerde yalan, doktorlarda müzmin hastalık, kadınlarda hayasızlık ve güç sahiplerinde zulüm.”
bak. 1108. Bölüm
eş-Şerr, 1972. Bölüm
En Üstün Ahlak
İmam Bakır (a.s), en üstün ahlak hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Sabır ve bağışlayıcılık.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En üstün ahlak cömertlik ve faydası en genel ahlak ise adalettir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En şerafetli ahlak tevazu, hilim ve yumuşak huyluluktur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En güzel ahlak seni ahlaki yücelikleri elde etmeye sevk edendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz en süslü/çekici ahlak sakınma ve iffettir.”
bak. el-İsar, 2. Bölüm; el-Hayr, 117. Bölüm; el- Fazilet, 3218. Bölüm ; et-Takva, 4156. Bölüm
En Güzel Hasletler
İmam Sadık (a.s), Yahya b. İmran el-Halebi en güzel hasletleri sorunca şöyle buyurmuştur: “Heybetsiz vakar, karşılık beklemeden yapılan bağış ve dünya malından başkasıyla meşgul olmak.”
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “İmamların ve Şiilerımizdan (taraftarlarımızdan) fazilet sahibi kimselerin en üstün ahlakları takiyye ve kardeşlerin hakkına riayet etmeyi kendilerine farz bilmeleridir.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Takiyye etmek, dini ve kardeşleri korumak içindir. Eğer yabancı (korkan) bir canı korursa, bu, yüce hasletlerin en şerafetlisindendir.”
bak. 557. Konu et-Takiyye
Ahlaki Karakterlerin Birbiriyle İrtibatı
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer birinde beğenilmiş bir haslet olursa kardeşlerini de (beğenilmiş hasletlerin benzerlerini de) ondan bekleyin.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz yüce hasletler birbirine bağlıdır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kur’an seni güzel bir haslete davet ettiğinde kendini onun benzerlerine zorla.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ahlak, dinin kabıdır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teala imanı yaratınca, iman, “Allahım! Beni güçlendir” dedi. Bunun üzerine Allah-u Teala imanı güzel ahlak ve cömertlikle güçlü kıldı. Allah küfrü yaratınca küfür, “Allahım! Beni güçlendir” dedi. Bunun üzerine Allah küfrü, cimrilik ve kötü ahlak ile güçlendirdi.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nice izzetli kimseyi ahlakı hor ve zelil kılmıştır ve nice zelil insanı ahlakı aziz kılmıştır.”
Güzel Ahlak
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İslam, güzel ahlaktır.”
İmam Hasan (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz en güzel güzellik, ahlak güzelliğidir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak, dinin yarısıdır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak, dünya ve ahiret hayrını elde etmiştir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak gibi bir arkadaş yoktur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Övülmüş ahlak aklın ve kınanmış ahlak cahilliğin meyvesidir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Müminin kitabının başlığı ahlakının güzelliğidir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah insanın yaratılış ve ahlakını ateşin yemi olsun diye güzel kılmadı.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Eğer kul, güzel ahlakın faydalarını bilseydi, şüphesiz güzel huy sahibi olmaya muhtaç olduğunu da bilirdi.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mülk olarak kanaat ve nimet olarak güzel ahlak yeter.”
Cerir b. Abdullah şöyle diyor: “Resulullah (s.a.a) bana şöyle buyurdu: Allah seni güzel yarattı. O halde ahlakını da güzel kıl.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yumuşak huyluluk iki nimetten biridir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak en üstün nasipten ve en güzel haslettendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak, iki ihsandan biridir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak, tüm iyiliklerin başıdır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlaktan daha tatlı bir hayat yoktur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsanların en hoşnudu, ahlakından hoşnut olunan kimsedir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En güzel yücelik, yumuşak huyluluktur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı güzel olanın dostluğu güzel olur.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim şu üç şeye sahip olmazsa ne bendendir ve ne de Allah’tan.” Kendisine, “Ey Allah’ın Resulü! Onlar nelerdir?” diye sorulunca Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Cahilin, cehaletle yaptığı işleri defeden hilim, kendisiyle insanlar arasında yaşadığı güzel ahlak ve kendisini aziz ve celil olan Allah’a isyan etmekten koruyan takva.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah katında en yüce olanınızın, en güzel ahlak sahibi kimse olduğunu göstermek için Mikdad ve Zeyd’i ben evlendirdim.”
bak. Kenz’ul Ummal, 3/4, 22 Bu konuda nakledilen hadislerin çoğu Ehl-i Sünnet yoluyla da nakledilmiştir.
İyi Ahlakın Sonuçları
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ahlakını güzelleştiren kimseyi Allah, gündüzleri oruç tutup geceleri ibadetle geçiren kimsenin derecesine yüceltir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kul, ibadetinde ne kadar zayıf olsa da, güzel ahlak sayesinde ahirette büyük derecelere ve yüce makamlara ulaşır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah Tebarek ve Teala, güzel ahlaklı kimseye, gece ve gündüz Allah yolunda cihad eden kimsenin sevabı gibi sevap verir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İnsanoğlu güzel ahlakı sebebiyle, ailesinden başkasına hakim olmadığı halde, (Allah nezdinde) gündüzleri oruç tutup geceleri ibadetle geçiren yönetici olarak yazılır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz güzel ahlaklı insanın, gündüzleri oruç tutup geceleri ibadetle geçiren kimse gibi sevabı vardır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mümin kimsenin, aziz ve celil olan Allah’a, farzları eda ettikten sonra insanlara karşı güzel ahlak göstermekten daha sevimli bir ameli yoktur.”
Amel Terazisine Koyulan En Faziletli Şey
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet gününde kulun amel terazisine koyulacak ilk şeyi güzel ahlakıdır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “”Amel terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelen amel yoktur.
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Amel terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelen bir şey yoktur.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü insanoğlunun amel terazisine yüce ahlaktan daha ağır bir şey konulmaz.”
Peygamber’in (s.a.a) Ahlakının Azameti
Kur’an:
“Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin.”
İmam Bakır (a.s), Allah-u Teala’nın “Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “O (ahlak) İslam’dır.”
Hakeza İmam Bakır (a.s), Allah-u Teala’nın “Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Yani yüce bir din!”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teala’nın Resulüne hitap ettiklerinden birisi şuydu: “Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin.” Yani cömertlik ve güzel ahlak.”
“Peygamber’in (s.a.a) ahlakı Allah-u Teala’nın şu ayeti üzereydi: “Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.”
Güzel Ahlak ve Dinin Kemali
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz sizlerden bana en sevimli ve kıyamet günü bana en yakın oturanınız ahlak açısından en güzeliniz ve en çok tevazu göstereninizdir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Müminlerin iman açısından en kamili, ahlak açısından en güzel olanıdır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Bana en çok benzeyeniniz, ahlak açısından en güzel olanınızdır.”
Resulullah (s.a.a) Müminlerin Emiri’ne (a.s)şöyle buyurmuştur: “Sana ahlak açısından bana en çok benzeyeni haber vermeyeyim mi?” Müminlerin Emiri, “Evet haber ver ey Allah’ın Resulü!” deyince şöyle buyurdu: “Ahlak açısından en güzeliniz, hilim açısından en büyüğünüz, yakınlarına en çok iyilik edeniniz ve en çok insaflı olanınızdır.”
Güzel Ahlakın Anlamı
İmam Sadık (a.s), güzel ahlakın tarifi hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Yumuşak huylu olman, güzel ve edepli konuşman ve kardeşine güler yüzlü davranmandır.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz güzel ahlakın anlamı, eğer dünya insana yönelirse razı olması ve eğer yönelmezse rahatsız olmamasıdır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak üç şeydedir: Haramlardan sakınmada helal rızık talep etmede ve ailesinin refahını sağlamadadır.”
Adamın biri karşıdan gelerek Resulullah’a (s.a.a), “Ey Resulullah! Din nedir?” diye sorunca şöyle buyurdu: “Din, güzel ahlaktır.” Sonra sağından gelerek, “Din nedir?” diye sordu. Resulullah, “Güzel ahlaktır” diye buyurdu. Sonra solundan gelerek, “Din nedir?” diye sordu. Resulullah (s.a.a), “Güzel ahlaktır” diye buyurdu. Sonra arkasından gelerek, “Din nedir?” diye sordu. Resulullah (s.a.a) ona yönelerek şöyle buyurdu: “Anlamıyor musun? Din öfkelenmemendir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sizlere en hayırlınızı haber vereyim mi? Kendisine, “Evet ya Resulullah” dediklerinde şöyle buyurdu: “En güzel ahlaklı olanınızdır. Onlar yumuşak huyludur, eziyet etmezler, başkalarıyla kaynaşırlar ve başkaları da kendileriyle kaynaşırlar.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz selam vermek güzel ahlaktandır.”
Ebu Hamid Gazzali şöyle diyor: “Halk” ve “Hulk” kelimesi her zaman birlikte kullanılmaktadır. Örneğin, “Falan kimse güzel “halk” ve “hulk” sahibidir” denilmektedir. Yani zahir ve batını güzel insandır. Dolayısıyla “halk” kelimesinden maksat zahiri çehre ve şekildir. “Hulk” kelimesinden maksat ise batıni çehre ve surettir... “Hulk” nefiste kökleşen bir heyet ve halettir ki nefis bu halete dayanarak oldukça rahat ve hiç düşünmeksizin davranışlarda bulunmaktadır. O halde eğer ondan şer’i ve akli beğenilmiş davranışlar, fiiller ortaya çıkacak olursa o heyete güzel huy denmektedir. Eğer çirkin ve kötü filler çıkacak olursa o heyete kötü huy denmektedir.”
Huyları Birbirinden Ayırtetmek
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İlmin başı huyları birbirinden ayırmak, övüleni aşikar etmek ve kınananı söküp atmaktır.”
İmam Askeri (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz cömertliğin bir ölçüsü vardır. Bu ölçü aşıldığı takdirde israf olur. Şüphesiz uzak görüşlülüğün de bir ölçüsü vardır. Bu ölçü aşıldığı takdirde korkaklık olur. Tutumluluğun da bir ölçüsü vardır. Bu ölçü aşılırsa, cimrilik olur. Cesaretin de bir ölçüsü vardır. Bu ölçü aşılırsa çılgınlık olur.”
Ebu Hamid Gazzali şöyle diyor: “Yüz güzelliği sadece göz güzelliği ile elde edilemez. Burun, ağız ve yanak gibi diğer organlar da güzel olmalıdır ki ortaya güzel bir yüz çıksın. İnsanın batınında da dört temel unsur vardır. Bu dört temel unsur güzel olmalıdır ki güzel ahlak ortaya çıksın. Bu dört temel unsur dengeli ve mütenasip olunca güzel ahlak ortaya çıkar. Bu dört unsur şunlardır:
İlim gücü, gazap gücü, şehvet gücü ve bu üç kuvvet arasındaki adalet (denge) gücü... Gazap gücünün güzellik ve itidaline cesaret denmektedir. Şehvet gücünün itidal ve güzelliğine ise iffet denilmektedir. Eğer gazap gücü itidal sınırını aşarsa çılgınlık olur. Eğer zayıflar ve çekilirse o zaman da korkaklık ve ödleklik olur. Şehvet gücü de itidal sınırını aşarsa azgınlık ve doymazlık olur. Eğer eksilirse mizaç soğukluğu (cinsel soğukluk) diye adlandırılır. Beğenileni ise orta yol ve itidal olanıdır. Fazilet olan budur. İfrat ve tefrite düşmek ise rezalettir ve kınanmıştır. Ama adalet gücünün ifrat veya tefriti, azalma veya çoğalması yoktur. Sadece karşıt anlamı vardır ki o da zulümdür.
İlim veya hikmet gücünün ise haddi aşması ilimden batıl hedeflere ulaşmak için istifade edilmesidir. Buna hilekarlık denmektedir. Tefrit/kusur tarafı ise bönlük ve aptallıktır. Orta yol ise hikmet olarak adlandırılmaktadır.
O halde ahlaki temeller dört şeydir: Hikmet, cesaret, iffet ve adalet... Bütün güzel ve beğenilmiş huylar bu dört temel unsurun itidal halinde olmasından kaynaklanmaktadır.” Diyorum: Gazzali’nin bu sözlerinin kökü Müminlerin Emiri’nin (a.s) aşağıdaki hadisinde yer almıştır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Faziletler dört kısımdır: Birisi kıvamı düşüncede olan hikmettir, ikincisi kıvamı şehvette olan iffettir, üçüncüsü kıvamı gazapta olan kuvvettir, dördüncüsü ise, kıvamı nefsin güçlerinin itidalinde olan adalettir.”
Ahlakın Değeri
İshak b. Ammar İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: “Güzel ahlak aziz ve celil olan Allah’ın kullarına ihsan ettiği bir bağıştır. Onlardan bazısı insanın tabiatından, bazısı ise niyet ve kastından meydana gelmektedir.” Ben (ravi), “Bu ikisinden hangisi önemlidir?” diye sorunca şöyle buyurdu: “Huyu tabiatı olan kimse onunla yoğurulmuş ve ondan başkasını yapamaz haldedir. Niyet sahibi ise itaat hususunda kendisini zorlayarak sabreder. O halde bu en üstünüdür.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ahlak, aziz ve celil olan Allah’ın bir bağışıdır. Allah bir kulu sevince ona güzel ahlak ihsan eder. Allah bir kuldan nefret edince ona kötü ahlak nasip eder.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak soy yüceliğinin delilidir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Soy açısından insanların en temizi en güzel ahlaklı olanlarıdır.”
bak. el-Meheccet’ul Beyza, 5/99-103
Ahlaki Yücelikler
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nefislerinizi güzel ahlak üzere terbiye edin. Zira Müslüman kul, güzel ahlakıyla gündüzleri oruç tutan ve geceleri ibadetle geçiren kimsenin derecesine ulaşır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Beğenilmiş huylar, büyük arzular ve yüce makamlar hususunda yarışın ki sevabınız büyüsün.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer yarışmak zorunda kalırsanız o halde beğenilmiş hasletleri ve yüce huyları elde etmek için yarışın.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah ahlaki yücelikleri sever ve aşağılık huylardan hoşlanmaz.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer cenneti ümit etmeseydik, ateşten korkmasaydık, bir sevap ve ceza da söz konusu olmasaydı yine de bizlere ahlaki yücelikleri taleb etmemiz yakışırdı. Zira şüphesiz ahlaki yücelikler, zafer yoluna dalalet (kılavuzluk) eden şeylerdendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlaki yücelikler üzere olun. Şüphesiz ahlaki yücelikler (insanın) yücelişini sağlar. Ahlaki aşağılıklardan sakının. Şüphesiz ahlaki aşağılıklar şerafetli insanı düşürür ve azameti yok eder.”
Ahlaki Yüceliklere Teşvik
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlaki yücelikleri elde etmekte çalışkan ve dayanıklı olun.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yücelikleri elde etmekte çaba göster ki günahlardan kurtulasın ve yücelikleri elde edesin.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yücelikler iffet ve fedakarlık olmadan kemale ermez.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yüce insanların devleti en faydalı ganimetlerdendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yüceliklere rağbet edince haramlardan sakın.”
Yüceliklerin Zorluklarla Birlikte Oluşu
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yücelikler zorluklarla ve sevap meşakkatlerle elde edilir.”
bak, el-Cennet, 551
Es-Sevab, 470. Bölüm
Ahlaki Yüceliklerin Tefsiri (1)
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah Tebarek ve Teala Resulullah’ı (s.a.a) ahlaki yüceliklere özgü kılmıştır. O halde nefislerinizi imtihan edin. Eğer bu huylar sizde de varsa aziz ve celil olan Allah’a hamd edin ve ondan bu huyların fazlasını dileyin.” İmam (a.s) (sonra bu huyları on tane olarak zikretti): Yakin, kanaat, sabır, şükür, hilim, güzel ahlak, cömertlik, gayret, cesaret ve mürüvvet”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlaki yücelikler on tanedir. Eğer gücün yetiyorsa hepsine sahib ol. Zira bazen bu yücelikler birinde olur da çocuğunda olmaz. Bazen de çocuğunda olur da babasında olmaz. Bazen bir kölede olur, hürde olmaz. (Bunlar): Olaylar karşısında sadakatle direnmek, doğru sözlülük, emaneti eda etmek, sıla-i rahim, misafirperverlik, yoksulu doyurmak, iyilikleri telafi etmek, komşu hakkına riayet, arkadaş hakkına riayet ve hepsinin başında da haya etmek.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Seninle ilişkisini kesenle ilişki kurman, seni mahrum kılanı ve sana zulmedeni bağışlaman ahlaki yüceliklerdendir.”
İmam Sadık’a (a.s) ahlaki yücelikler hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Sana zulmedeni affetmen, seninle ilişkisini kesenle ilişki kurman, seni mahrum kılana bağışta bulunman ve aleyhine de olsa hak sözü söylemendir.”
İmam Sadık (a.s) Cerrah-i Medaini’ye şöyle buyurmuştur: “Sana ahlaki yüceliklerin neler olduğunu söyleyeyim mi? İnsanları bağışlamak, kardeşine mali yardımda bulunmak ve Allah’ı çok zikretmek.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Adalet güzeldir. Ama yöneticiler için daha güzeldir. Cömertlik güzeldir. Ama zenginler için daha güzeldir. Takva güzeldir. Ama alimler için daha güzeldir. Sabır güzeldir. Ama fakirler için daha güzeldir. Tövbe güzeldir. Ama gençler için daha güzeldir. Haya güzeldir. Ama kadınlar için daha güzeldir.”
bak. 1118. Bölüm, el- Eh, 54. Bölüm, ez-Ziynet, 1695. Bölüm, el-Bihar, 69/375, 78/245
Ahlaki Yüceliklerin Tefsiri (2)
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben ahlaki yücelikleri tamamlamak için gönderildim.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben ahlaki güzelliği tamamlamak için gönderildim.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Farzet ki ümit edilen bir sevap ve sakınılması gereken bir ceza da yok. Yine de ahlaki yüceliklerden yüz mü çevireceksiniz?”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ahlaki güzellikler üzere olun! Şüphesiz aziz ve celil olan Allah beni ahlaki yücelikler için göndermiştir. Şüphesiz insanın kendisine zulmedeni bağışlaması, kendisine mahrum kılana bağışta bulunması, kendisiyle ilişkisini koparanla ilişki kurması ve kendisini ziyaret etmeyeni ziyaret etmesi ahlaki yüceliklerdendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey Kumeyl! Ehline, gündüz ahlaki yücelikleri elde etmelerini ve gece uyuyan kimsenin hacetini gidermelerini emret.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Münezzeh olan Allah ahlaki yücelikleri kendisiyle kulları arasında bir sebep kılmıştır. Sizlerden birine Allah’a bağlanan bir haslete bağlanması yeter.”
bak. en-Nubuvvet (1), 3770. Bölüm, el-Bihar, 41/48, 104. Bölüm, Husn-u Hulk’il İmam Ali (a.s); el-Bihar, 46/54, 5. Bölüm, Mekarim’ul Ahlak’il İmam Ali bin Hüseyin (a.s) ; 46/286, 6. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’il Bakır (a.s); el-Bihar, 47/16, 4. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’i-s Sadık (a.s); el-Bihar, 48/100, 5. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’il Kazım (a.s); el-Bihar, 49/89, 7. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’ir Rıza (a.s); el-Bihar, 50/85, 5. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam’il Cevad (a.s); el-Bihar, 50/124, 3. Bölüm; Mekarim-u Ahlak’il İmam’il-Hadi (a.s); el-Bihar, 50/306, 4. Bölüm, Mekarim-u Ahlak’il İmam Askeri (a.s); el-Bihar, 69/332-414 ve c. 70/71, Ebvab-u Mekarim’il Ahlak
Yüceliklerin En Hayırlısı
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En hayırlı yüce ahlak fedakarlıktır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bağış ve kerametin en yüce mertebesi fedakarlıktır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Haramlardan sakınmak en güzel yüceliktendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İhsanda bulunmak en güzel yüceliklerdendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En güzel yücelik bağışta bulunmaktır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En güzel yücelik güçlünün affetmesi ve fakirin bağışta bulunmasıdır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Affetmek ahlaki yüceliklerin tacıdır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Gerekli şeyleri eda etmek en üstün yüceliktendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En üstün yücelik nimetleri tamamlamaktır.”
Güzel Huyları Seçmek
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nefsini bağışlamaya alıştır. Nefsine her huyun en güzelini seç, şüphesiz hayır adet/alışkanlık haline gelir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kötü huydan sakın. Kötü huydan sakınma hususunda nefsinle cihat et. Şüphesiz kötülük inattır.”
Güzel Ahlakın Meyveleri
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak rızkı artırır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak rızkı artırır ve dostlar arasında kaynaşma yaratır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz iyilik ve güzel ahlak evleri imar eder ve ömürleri uzatır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir/tüketir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Rızıkların hazinesi ahlak genişliğindedir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak dostluğu kalıcı kılar.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlakla rızıklar artar.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlak sahibi olanın dostları artar. Kalpler kendisiyle kaynaşır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakını güzelleştir ki Allah hesabını hafifletsin.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Lokman oğluna şöyle buyurmuştur: “Ey oğulcağızım! Eğer kendisiyle akrabalarına bağlanacağın ve kardeşlerine ihsanda bulunacağın bir şeyin yoksa güzel ahlakını ve güler yüzlülüğünü kaybetme. Şüphesiz ahlakını güzelleştiren kimseyi hayırlı insanlar sever ve kötü insanlar ise kendisinden sakınır.”
Kötü Ahlak (1)
Kur’an:
“Allah'ın rahmetinden dolayı, sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlara mağfiret dile, iş hakkında onlara danış, fakat karar verdin mi Allah'a tevekkül et. Doğrusu Allah tevekkül edenleri sever.” “”
“Bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye…”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz kötü ahlak sirkenin balı bozduğu gibi ameli bozar.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz kötü ahlak sirkenin balı bozduğu gibi ameli bozar.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak bağışlanmaz bir günahtır.”
4985. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah kötü ahlak sahibinin tövbesini kabul etmez.” Kendisine, “Neden ey Allah’ın Resulü?” diye sorulunca şöyle buyurdu: “Zira bir günahtan tevbe edince, tevbe ettiği günahtan daha büyük bir günaha düşer.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak, en kötü arkadaştır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak hayatın kararma ve nefsin azap görme sebebidir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak insanı yalnız bırakır ve insanla kaynaşmayı yok eder.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak yakını ürkütür ve uzağı kaçırtır.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Lokman oğluna şöyle buyurmuştur: “Ey oğulcağızım! Üzüntülü olmaktan, kötü ahlaktan ve az sabretmekten sakın. Hiç bir dost bu hasletlere tahammül edemez. İşlerinde sakin ol, kardeşlerinin bakımını üstlenmek hususunda sabırlı ol ve tüm insanlara güzel ahlaklı davran.”
Resulullah (s.a.a), uğursuzluk hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlaktır.”
İmam Ali (a.s) kimin hüznünün daha kalıcı olduğu hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Ahlak açısından en kötü olan kimsenin.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlak iki azaptan biridir.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İki haslet müminde bir arada bulunmaz: Cimrilik ve kötü ahlak.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü ahlaktan daha korkunç bir dehşet yoktur.”
Kötü Ahlak (2)
Resulullah (s.a.a) kendisine, “Falan şahıs gündüzleri oruç tutuyor ve geceleri ibadetle geçiriyor ama aynı zamanda kötü ahlaklı biridir. Komşularına diliyle eziyet etmektedir” diye söylenince şöyle buyurmuştur: “Onda hayır yoktur o ateş ehlindendir.”
Resulullah (s.a.a) Sa’d b. Muaz defnedilince şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ona bir azap indi.” Kendisine bunun sebebi sorulunca da şöyle buyurdu: “Çünkü o ailesine karşı kötü ahlaklıydı.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz kul kötü ahlakı sebebiyle cehennemin en alt katına düşer.”
bak. ez-Zevac, 1657, 1658. Bölüm
Kötü Ahlakın Akıbeti
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olan kimse nefsine azap verir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olanın ailesi kendisinden utanır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Tahammülü az olanın rahatlığı da az olur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olan kimse, arkadaş ve dost bulmaktan aciz kalır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olanın rızkı daralır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olanın hatası çok olur ve hayatı zehir olur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ahlakı kötü olan kimsenin kulağına ezan okuyun.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Et, et bitirir. Her kim kırk gün et yemezse ahlakı kötü olur.”
Kınanmış Ahlakın Tefsiri
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Bana benzeme hususunda en uzak olanınızı haber vermeyeyim mi?” Kendisine, “Haber ver ey Allah’ın Resulü!” dediklerinde şöyle buyurdu: “Kötü laf eden yüzsüz utanmaz, cimri, kibirli, kinci, hasetçi, katı kalpli, ümit edilen her hayırdan uzak ve sakınılan her türlü kötülükten güvende olunmayan kimse.”
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ebu Zer! Ayıplayan, öven, dil uzatan ve çekişen kimse olma.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “İki hasletten sakın: Tahammülsüzlük ve tembellik. Şüphesiz tahammülsüz olursan hakka sabredemezsin ve eğer tembel olursan hiç bir hakkı eda edemezsin.”
İmam Zeyn’ul-Abidin (a.s), tatsız olaylardan, kötü ahlaktan ve kınanmış fiillerden Allah’a sığındığı duasında şöyle buyurmuştur: “Allahım! İhtirasın heyecanından, gazabın şiddetinden, hasedin galebesinden, sabrın zayıflığından, kanaatin azlığından ve ahlakın yırtıcılığından sana sığınırım.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Dokuz haslet başkalarından çok şu dokuz kişide daha çirkindir: Komutanlarda zayıflık, zenginlerde cimrilik, alimlerde çabuk kızma, yaşlılarda çocukluk, liderlerde halktan kopukluk, hakimlerde yalan, doktorlarda müzmin hastalık, kadınlarda hayasızlık ve güç sahiplerinde zulüm.”
bak. 1108. Bölüm
eş-Şerr, 1972. Bölüm
En Üstün Ahlak
İmam Bakır (a.s), en üstün ahlak hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Sabır ve bağışlayıcılık.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En üstün ahlak cömertlik ve faydası en genel ahlak ise adalettir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En şerafetli ahlak tevazu, hilim ve yumuşak huyluluktur.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En güzel ahlak seni ahlaki yücelikleri elde etmeye sevk edendir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz en süslü/çekici ahlak sakınma ve iffettir.”
bak. el-İsar, 2. Bölüm; el-Hayr, 117. Bölüm; el- Fazilet, 3218. Bölüm ; et-Takva, 4156. Bölüm
En Güzel Hasletler
İmam Sadık (a.s), Yahya b. İmran el-Halebi en güzel hasletleri sorunca şöyle buyurmuştur: “Heybetsiz vakar, karşılık beklemeden yapılan bağış ve dünya malından başkasıyla meşgul olmak.”
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “İmamların ve Şiilerımizdan (taraftarlarımızdan) fazilet sahibi kimselerin en üstün ahlakları takiyye ve kardeşlerin hakkına riayet etmeyi kendilerine farz bilmeleridir.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Takiyye etmek, dini ve kardeşleri korumak içindir. Eğer yabancı (korkan) bir canı korursa, bu, yüce hasletlerin en şerafetlisindendir.”
bak. 557. Konu et-Takiyye
Ahlaki Karakterlerin Birbiriyle İrtibatı
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer birinde beğenilmiş bir haslet olursa kardeşlerini de (beğenilmiş hasletlerin benzerlerini de) ondan bekleyin.”
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz yüce hasletler birbirine bağlıdır.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kur’an seni güzel bir haslete davet ettiğinde kendini onun benzerlerine zorla.”