Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Şaban ayının fazileti üzerine

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Şaban ayının fazileti üzerine

    İslam dininde bazı zamanlar, diğer zamanlara nazaran daha üstün ve daha faziletlidir. Bu fazilet, bazen o zaman diliminde yaşanan önemli bir olay yüzündendir.



    Nitekim Bis'et bayramı, İslam Peygamberi’nin (sav) bis'eti veya Kadir bayramı, imam Ali’nin (sa) Allah Resulü’nün (sav) halefi olarak belirlenmesi yüzünden mübarek ve faziletli günler sayılır. Lakin bazı zaman ve mekânlar kendilerine has özellikleri yüzünden daha önemli ve daha üstündür. Recep, Şaban ve Ramazan, fazilet ve kerametine vurgu yapılan önemli üç aydır.

    İslam Peygamberi (sav) Receb ayının fazileti hakkında şöyle buyurur: Receb, Allah’ın sağlam ayıdır ve hiç bir ay hürmet ve azamet açısından bu aya ulaşamadığı için ona sağlam ay denir.

    Cahiliye çağının insanları da Receb ayını büyük bir ay olarak bilirdi, lakin İslam dini bu ayın azameti ve faziletini artırdı.

    İslam Peygamberi (sav) yine bir başka yerde şöyle buyurur: Bilin ki Receb Allah’ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır.

    İslam evliyalarının sözlerinde ve rivayetlerde bu üç aydan sürekli azametli ve şerefli aylar olarak söz edilmiş, bu ayların insanların ibadet etmeleri ve kendilerini yetiştirmeleri için uygun aylar olduğu beyan edilmiştir.

    Bu konuda İran İslam cumhuriyeti kurucusu imam Humeyni (ra) şöyle buyurur: Şu Receb, Şaban ve Ramazandan oluşan üçlü ay insanları yararlanabilecekleri bir çok bereket sunar.

    İslam inkılâbı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei de bu üç ayı Allah’ın salih kullarının bayramı ve yüce Allah katına ibadet etmek ve ilgilenmek ayları olarak tanımlamaktadır.

    Şimdi ise bu üç mübarek ve faziletli aylardan birini, yani şaban ayını idrak etmekteyiz. Şaban ayının şerefi ve azameti hakkında birçok söz söylenmiş ve bu ay için çok sayıda dua ve ameller gündeme gelmiştir.

    İslam Peygamberi (sav) Şaban ayının günlerinden birinde bu mübarek ay hakkında bir hutbe okur ve hutbenin bir bölümünde şöyle buyurur: Şaban şerefli bir aydır ve benim ayımdır. Arş’ı taşıyanlar bu ayı büyük sayar ve hakkını bilir. Bu ay, Ramazan ayı gibi kulların rızkını artır ve cennet süslenir. Bu ayda müminlerin rızkı dağıtılır ve içinde işlenen iyi amellerin mükafatı kat kat artar ve iyi amele 70 kat mükafat söz konusudur.

    İslam Peygamberi (sav) ve masum imamlar (sa) Recep ve şaban ayını bereketli Ramazan ayına giriş için bir hazırlık olarak tanımlamıştır. Şaban ayı, Ramazan ayının bereketlerini idrak edebilmek için psikolojik hazırlıktır. Şaban ayında bazı özel amellerin yerine getirilmesine vurgu yapılması, bu ayın yüce Allah katına tevbe etmek için uygun bir zemin olduğunu gösterir. Şaban ayında üzerinde vurgu yapılan amellerden biri oruç tutmaktır.

    Allah resulü (sav) ne zaman Şaban ayının hilalini rasat ederse, şöyle seslenilmesini emrederdi: Ey Medine halkı, Şaban benim ayımdır. O zaman Allah rahmet etsin bana bu ayda, oruç tutarak eşlik edene.

    Hadislerde insanlara Şaban ayında oruç tutmaları ve bu ibadeti mübarek ramazan ayı ile birleştirmeleri ve böylece bereketlerinden ve mükâfatlarından faydalanmaları tavsiye edilir. Bu konuda imam Ali (sa) şöyle buyurur: Kim Şaban ayında peygambere yönelik sevgi ve Allah katına yakınlaşmak için oruç tutarsa, Allah da onu sevsin ve kıyamet gününde kerametine yakınlaştırsın ve onca cenneti farz kılsın.

    İslam Peygamberi (sav) ve din evliyalarının Şaban ayında tavsiyesi Allah katına tevbe etmek ve mağfiret dilemektir. Bu ayda ayrıca Allah resulü (sav) ve pak hanedanına selam ve salavat getirmek de, evliyaların tavsiye ettiği zikirlerdendir.

    İslam Peygamberi’nin (sav) pak torunlarından ve ehli Beyt imamlarından dördüncüsü imam Seccad (sa) Şaban ayında okunan bir salavat zikretmiştir. Bu salavat Allah resulü (sav) ve pak hanedanı hakkında derin manalar ve onlardan şefaat talebini içerir.

    İslam inkılâbı rehberi Ayetullah Hamanei bir konuşmasında bu salavatın bir bölümüne işaretle şöyle buyurur: Allah Resulü (sav) yaşamının son anlarına kadar hem şaban ayını ve hem bu ayın gündüz ve gecelerini saygı ile anmıştır ve o hazretin yaşamında tüm şaban ayları böyle geçmiştir.

    Şabaniye Münacatı da imam Ali’den (sa) nakledilen Şaban ayının dualarından biridir. Bu değerli dua tevbe ve mağfiret ve Allah rızasını kazanma bağlamında değerli sözler içerir. İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamanei din evliyaları ve imamlarının Şabaniye Münacatı’nı koruduklarını ve bu duanın, rahmetli imam Humeyni’nin (ra) büyük ilgi duyduğu dualardan biri olduğunu belirtir. İmam Humeyni (ra) bu dua hakkında şöyle buyurur:

    Şabaniye Münacatı, en büyük ilahi maariftir ve bu işin ehli olanlar idrak güçleri yettiği kadar ondan yararlanabilir.

    İmam Humeyni (ra) ayrıca bu arifane duanın bir kısmını tefsir etmiştir.

    Gerçi Şaban ayı önemli bir aydır, lakin içinde öyle günler vardır ki bu ayın faziletini kat kat artırır. Şaban ayının ortasını bu değerli ayın en önemli günü ve belki de Kadir gecesinden sonra en önemli gecesi saymak gerekir. İslam Peygamberi’nden (sav) bu gece hakkında şöyle rivayet edilir: Ben Şaban ayının ortasında, gece yarısı uykudaydım ki, Cebrail yanıma geldi ve şöyle dedi: Ey Muhammed, acaba bu gecede uyuyacak mısın? Ben sordum: Ey Cebrail, bu gecenin ne özelliği var? Cebrail şöyle karşılık verdi: Bu gece, Şaban ayının ortasıdır. Bu gecede ilahi rahmet ve göklerin kapıları açılır. Ey Muhammed, kim bu geceyi sabaha kadar tekbir, tesbih, dua, namaz, Kuran-ı Kerim tilaveti, müstahapları yerine getirmekle ve Allah’tan mağfiret talebinde bulunarak geçirirse, mekanı cennet olacaktır.

    İmam Humeyni (ra) de Ramazan ayında Kadir gecesi ve şaban ayının ortancı gecesini zarif bir şekilde mukayese ederek şöyle buyurur: Ramazan ayı Kadir gecesi için mübarektir ve şaban ayı da bu ayın ortancı gecesi için mübarek bir aydır.

    Şaban ayının ortasında ayrıca önemli bir gelişme yaşanmıştır ve o da hicri kameri 255 yılının şaban ayında şafak vakti, beşeriyet aleminin kurtarıcısı Hz. Mehdi (sa)'in dünyaya gelmesidir. Hz. Mehdi (sa) kıyamı ile dünyada adaleti hakim kılacaktır. Bu yüzden Şaban ayının ortası, dünyada aydın bir gelecek ve mustazafların iktidarını vaadeden bir gündür. Bu günde mustazafların iktidar olması, Kuran-ı Kerim’in vaadettiği konudur.

    Hz. Mehdi (sa) dışında İslam Peygamberi’nin (sav) imam Hüseyin (sa) ve imam Seccad (sa) gibi pak evlatları da Şaban ayında dünyaya gelmiştir. Hz. Muhammed (sav) imam Hüseyin (sa) hakkında şöyle buyurmuştur: Ben Hüseyin’denim ve Hüseyin bendendir. O hazret bir başka hadiste imam Hüseyin’i (sa) kurtuluş gemisi ve hidayet ışığı olarak tanıtmıştır.

    Yüce Allah mübarek Recep, Şaban ve Ramazan aylarında kullarına, kendilerini maddi bağlardan kurtarıp manevi ve uhrevi işlerle daha fazla ilgilenmeleri için fırsat vermiştir. Bu konuda Ayetullah Hamanei şu vurguyu yapmaktadır: Şaban ayı bizlere sunulan değerli bir fırsattır. Bu üç ay, yani Recep, Şaban ve Ramazan, değerli günlerdir ve bu ayların ilahi bereketlerinden faydalanmamız gerekir.

    Ayetullah Hamanei ayrıca bu aylarda zikir ve dualara vurgu yaparken sadece zikir ve dua okumanın yeterli olmadığını, okunan duaların ve söylenen zikirlerin derin manaları üzerinde düşünmek gerektiğini belirtiyor.

    Gerçekten de Recep, Şaban ve Ramazan ayları, ruhumuzu ilahi keramet denizinde yıkayarak varlığımızı cilalandırmak için en iyi fırsattır.
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X