HATEM ve ŞAKİK
Elvanın oğlu Hatem,İbrahim’in oğlu Şakikin öğrencisiydi.Bir gün Şakik öğrencisi olan hatemden sordu,kaç yıldır benim yanımdasın.?dedi 33 yıl oldu yanındayım.ustad dedi benden bunca yıl içerisinde ne öğrendin?dedi sadece sekiz şey öğrenebildim.
Ustad:”İnnalillah ve İnna ileyhi raciun” (Allah’tanız Allah’a döneceğiz.)Ömrüm bitmek üzere sen benden sadece sekiz meselemi öğrendin.
Hatem: Evet gerçeği bu, yalan söyleyemem dedi.
Ustad: Öğrendiğin meseleleri açıklar mısın?
1-Hatem: Halk, bir takım şeyleri sevdiğini ve sevdikleri şeylerin, ölüm gelip çattığında ondan ayrıldığını gördüm ve bende ölümden sonra benimle daima kalacak olan güzel amelleri ve güzel ahlakı sevdim.(ehsente)
2-Hatem: Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın ayetine baktım ki: “Kim Âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korka ve nefsini, nefsi istek ve arzulardan korursa yeri cennettir.”(Naziat.40)Bende kendi nefsimin istek ve arzularının önünü alarak, Allaha kullukta kusursuz durup dünya ve ahret saadetine ulaşmak için gerekenleri yapma gayreti içindeyim.(ehsente)
3-Hatem: Gördüm ki; Halk, değer verdikleri bir kısım şeyleri hainlerin eline geçmemesi için güvenilir ve sağlam yere koyarlar. Bende Allah’a güvendim Allah’ı emin kıldım ve her değer verdiğim şeylerimi ve amellerimi ona teslim ettim ki ölümden sonra geri alabileyim diye.(ehsente)
4-Hatem: Gördüm ki; Halk, bir kısım şeylerle malla, servetle, soy ve neseple ve makamla iftihar ediyorlar. Ve ben bunların hepsinin geçici ve gidici olduğunu bildiğim için her zaman iftihar edilmesi gerekenin ilahi takva olduğunu gördüm. Allah buyurur: “Sizin en değerliniz Allah katında takvalı olanlarınızdır.”(Hücürat.3)Allah takvalı olanları seviyor.(ehsente)
5-Hatem: Gördüm ki; Halk, bir birilerini kınıyor, azarlıyor, sövüyor, kıskanıyor ve bir birilerinin ayıplarını açığa çıkarıyorlar. Ben gördüm ki bunların tümü günü gelince Allah her kesin hakkını kendisine verecektir. “Onlar mı Rabbinin rahmetini pay edecekler? Biziz geçimlerini, aralarında paylaştıran dünya yaşayışında ve bir kısmı,…”(Zuhruf.32) Ve ben bu sıfatları kendimden uzak kıldım.(ehsente)
6-Hatem: Gördüm ki; halk birbirilerine üstünlük sağlamak için makam ve başkanlık sevgisiyle mücadele ediyorlar. Ben bunların nefsanî bir amel olduğunu ve şeytani bir iş olduğunu gördüm ve şeytanı kendime düşman bilip bu sıfatlardan uzak durdum.Allah şöyle buyurur: “Şüphe yok ki Şeytan, size düşmandır, sizde ona düşman olun. Onun tâifesi, sizi yakıp kavuran ateş ehli olmaya dâvet eder ancak.”(Fatır,6)(ehsente)
7-Hatem: Gördüm ki; Halk dünya malını kazanmak için kendilerini zelil bir duruma düşürüyorlar. Ben anladım ki Allah halkın rızkını vermekte kefildir. Bu açıdan Allah’ın emirlerine ve yasaklarına uymayı kendime uygun gördüm.Allah buyurur: “Yeryüzünde hiçbir mahlûk yoktur ki rızkını vermek, Allah'a âit olmasına ve karâr ettikleri ata bellerini de bilir, tevdî edildikleri ana rahîmlerini de. Ve her şey, apaçık kitapta tespît edilmiştir.”(Hud,6)(ehsente)
8-Hatem: gördüm ki; Halkın her biri bir şeye güveniyor kimi malına, kimi evlatlarına, kimi ticaretine ve kimi de bağına bahçesine ve ben en güvenilir olanların içinde Allah’ı bilip Allaha güvendim.Ve Allah buyuruyor: “Ve onu, hesaplamadığı yerden rızıklandırır ve kim Allah'a dayanırsa o, yeter ona; şüphe yok ki Allah, yapacağı işi yerine getirir, gerçekten de Allah, her şeye bir ölçü, bir miktar tâyîn etmiştir.”(Talak,3)(ehsente)
Hatem sözünün sonuna şunu ekliyor “Allah sana Tevfik versin ben gördüm ki kuran, Tevrat, İncil ve Zebur bu sekiz mesele üzerinde açıklanmıştır.”
Hazırlayan:Süleyman POLAT
Elvanın oğlu Hatem,İbrahim’in oğlu Şakikin öğrencisiydi.Bir gün Şakik öğrencisi olan hatemden sordu,kaç yıldır benim yanımdasın.?dedi 33 yıl oldu yanındayım.ustad dedi benden bunca yıl içerisinde ne öğrendin?dedi sadece sekiz şey öğrenebildim.
Ustad:”İnnalillah ve İnna ileyhi raciun” (Allah’tanız Allah’a döneceğiz.)Ömrüm bitmek üzere sen benden sadece sekiz meselemi öğrendin.
Hatem: Evet gerçeği bu, yalan söyleyemem dedi.
Ustad: Öğrendiğin meseleleri açıklar mısın?
1-Hatem: Halk, bir takım şeyleri sevdiğini ve sevdikleri şeylerin, ölüm gelip çattığında ondan ayrıldığını gördüm ve bende ölümden sonra benimle daima kalacak olan güzel amelleri ve güzel ahlakı sevdim.(ehsente)
2-Hatem: Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın ayetine baktım ki: “Kim Âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korka ve nefsini, nefsi istek ve arzulardan korursa yeri cennettir.”(Naziat.40)Bende kendi nefsimin istek ve arzularının önünü alarak, Allaha kullukta kusursuz durup dünya ve ahret saadetine ulaşmak için gerekenleri yapma gayreti içindeyim.(ehsente)
3-Hatem: Gördüm ki; Halk, değer verdikleri bir kısım şeyleri hainlerin eline geçmemesi için güvenilir ve sağlam yere koyarlar. Bende Allah’a güvendim Allah’ı emin kıldım ve her değer verdiğim şeylerimi ve amellerimi ona teslim ettim ki ölümden sonra geri alabileyim diye.(ehsente)
4-Hatem: Gördüm ki; Halk, bir kısım şeylerle malla, servetle, soy ve neseple ve makamla iftihar ediyorlar. Ve ben bunların hepsinin geçici ve gidici olduğunu bildiğim için her zaman iftihar edilmesi gerekenin ilahi takva olduğunu gördüm. Allah buyurur: “Sizin en değerliniz Allah katında takvalı olanlarınızdır.”(Hücürat.3)Allah takvalı olanları seviyor.(ehsente)
5-Hatem: Gördüm ki; Halk, bir birilerini kınıyor, azarlıyor, sövüyor, kıskanıyor ve bir birilerinin ayıplarını açığa çıkarıyorlar. Ben gördüm ki bunların tümü günü gelince Allah her kesin hakkını kendisine verecektir. “Onlar mı Rabbinin rahmetini pay edecekler? Biziz geçimlerini, aralarında paylaştıran dünya yaşayışında ve bir kısmı,…”(Zuhruf.32) Ve ben bu sıfatları kendimden uzak kıldım.(ehsente)
6-Hatem: Gördüm ki; halk birbirilerine üstünlük sağlamak için makam ve başkanlık sevgisiyle mücadele ediyorlar. Ben bunların nefsanî bir amel olduğunu ve şeytani bir iş olduğunu gördüm ve şeytanı kendime düşman bilip bu sıfatlardan uzak durdum.Allah şöyle buyurur: “Şüphe yok ki Şeytan, size düşmandır, sizde ona düşman olun. Onun tâifesi, sizi yakıp kavuran ateş ehli olmaya dâvet eder ancak.”(Fatır,6)(ehsente)
7-Hatem: Gördüm ki; Halk dünya malını kazanmak için kendilerini zelil bir duruma düşürüyorlar. Ben anladım ki Allah halkın rızkını vermekte kefildir. Bu açıdan Allah’ın emirlerine ve yasaklarına uymayı kendime uygun gördüm.Allah buyurur: “Yeryüzünde hiçbir mahlûk yoktur ki rızkını vermek, Allah'a âit olmasına ve karâr ettikleri ata bellerini de bilir, tevdî edildikleri ana rahîmlerini de. Ve her şey, apaçık kitapta tespît edilmiştir.”(Hud,6)(ehsente)
8-Hatem: gördüm ki; Halkın her biri bir şeye güveniyor kimi malına, kimi evlatlarına, kimi ticaretine ve kimi de bağına bahçesine ve ben en güvenilir olanların içinde Allah’ı bilip Allaha güvendim.Ve Allah buyuruyor: “Ve onu, hesaplamadığı yerden rızıklandırır ve kim Allah'a dayanırsa o, yeter ona; şüphe yok ki Allah, yapacağı işi yerine getirir, gerçekten de Allah, her şeye bir ölçü, bir miktar tâyîn etmiştir.”(Talak,3)(ehsente)
Hatem sözünün sonuna şunu ekliyor “Allah sana Tevfik versin ben gördüm ki kuran, Tevrat, İncil ve Zebur bu sekiz mesele üzerinde açıklanmıştır.”
Hazırlayan:Süleyman POLAT