Bilinmelidir ki Hak icin ihlas olmadan bu makamlara ve derecelere ulasmak mümkün degildir. salik, halis kilinmislar menziline varmadan hakikati gerektigi gibi kesfedemez.
Bil ki ihlas iki kisimdir. birincisi Allahu teala icin dinin ve itaatin halis/saf kilinmasi, ikincisi ise Alah icin kendinin halis kilinmasi. birincisine su ayet-i kerime delalet etmektedir: "onlar dini yalniz O'na halis kilanlar olarak kulluk etmelerinden baska bir seyle emrolunmadilar" (beyyine 5).
ikincisine ise, "...Allahin halis kilinmis kullari" (saffat 40) ayet-i kerimesi ve "her kim kirk sabah Allah icin (kendini) halis kilarsa, hikmet pinarlari kalbinden diline akar" hadis-i serifi delalet etmektedir. yani Allah teala icin halis/sa olan kimse bu merhaleye ulasir.
bu icmalin aciklamasi söyledir: Allahu teala, salih kelimesini kurani kerimde bazi yerlerde amel icin kullanmis; mesela "salih is yapan..." (nahl 97), "salih amel isleyen" (furkan 70), "iman eden ve salih is yapanlar..." (rad 29). bazi yerlerde ise insanin zati icin kullanmistir. mesela, "muhakkak ki o salihlerdendi" (enbiya 75), "müminlerin salihi..." (tahrim 4)
ayni sekilde ihlas da bazen amel icin bazende insanin zat icin kullanilmistir. aciktir ki ihlasin zatta tahakkuk bulmasi ameldeki ihlasa baglidir. insan amellerinin, fiillerinin, sözlerinin, sükun ve hareketlerin her birini ihlasla yeirne etirmedigi sürece zati ihlasa varmasi mümkün degildir. Allah azze ve celle buyuruyor ki: "güzel söz O'na yükselir ve salih amel onu yükseltir" (fatir 10= burada ki "yükselir" kelimesinin zamiri salih amele dönmektedir.
bilinmelidir ki, zati ihlas makamina ulasan, bu büyük feyze nail olan kimse digerlerinin sahip olmadigi birtakim özelliklere sahip olacaktir. bu özellikler sunlardir:
Bil ki ihlas iki kisimdir. birincisi Allahu teala icin dinin ve itaatin halis/saf kilinmasi, ikincisi ise Alah icin kendinin halis kilinmasi. birincisine su ayet-i kerime delalet etmektedir: "onlar dini yalniz O'na halis kilanlar olarak kulluk etmelerinden baska bir seyle emrolunmadilar" (beyyine 5).
ikincisine ise, "...Allahin halis kilinmis kullari" (saffat 40) ayet-i kerimesi ve "her kim kirk sabah Allah icin (kendini) halis kilarsa, hikmet pinarlari kalbinden diline akar" hadis-i serifi delalet etmektedir. yani Allah teala icin halis/sa olan kimse bu merhaleye ulasir.
bu icmalin aciklamasi söyledir: Allahu teala, salih kelimesini kurani kerimde bazi yerlerde amel icin kullanmis; mesela "salih is yapan..." (nahl 97), "salih amel isleyen" (furkan 70), "iman eden ve salih is yapanlar..." (rad 29). bazi yerlerde ise insanin zati icin kullanmistir. mesela, "muhakkak ki o salihlerdendi" (enbiya 75), "müminlerin salihi..." (tahrim 4)
ayni sekilde ihlas da bazen amel icin bazende insanin zat icin kullanilmistir. aciktir ki ihlasin zatta tahakkuk bulmasi ameldeki ihlasa baglidir. insan amellerinin, fiillerinin, sözlerinin, sükun ve hareketlerin her birini ihlasla yeirne etirmedigi sürece zati ihlasa varmasi mümkün degildir. Allah azze ve celle buyuruyor ki: "güzel söz O'na yükselir ve salih amel onu yükseltir" (fatir 10= burada ki "yükselir" kelimesinin zamiri salih amele dönmektedir.
bilinmelidir ki, zati ihlas makamina ulasan, bu büyük feyze nail olan kimse digerlerinin sahip olmadigi birtakim özelliklere sahip olacaktir. bu özellikler sunlardir:
Yorum