varliklarin en kötüsü, aklini nefs-i emmarenin hizmetine veren insandir. acgözlülük insanin aklnii ve rahmani boyutunu kontrol altina almaya basladiginda ve bir süre sonra da tamamen saf disi ettiginde, insan adeta bir Muaviye olur.
Muaviyenin akli vardi, ancak onun akli nefsine iliskin arzu ve isteklerin hizmetindeydi. nitekim bu konuda Hz.Aliye "muaviye akla ve zekaya sahipmiydi?" diye sorduklarinda o su cevabi verir:
"muaviyenn sahip oldugu sey, akil degil, seytanlikti"
gercekten de muaviye akla sahipti, ancak bu akla ne oldu? amr ibn as araplarin en akillilarindan biriydi. ancak araplarin bu akilli adami makam ve mevki, para, mal ve mülk ugruna kendi deyimiyle, en degerli inciyi, yani imanini kaybetti.
Resul-u ekrem bazi insanlarin isi akillarini hayvani boyutun emrine verecek ölcüye vardirdiklarini, hayvani boyutun akil gibi soylu bir ata binerek onu da kendisi gibi soysuzlastirdigini gördügünde, cok rahatsiz olur. bunun üzerine kendisine söyle seslenilir: Ey Allahin elcisi! üzülme, bunlar artik hayvandirlar, birak dünya otlaginda otlasinlar!
iste bu gercek kuran-i kerimde söyle ifade edilmektedir:
"nitekim onlar, Allah insana hicbir sey vahyetmemistir derken, Allahi geregi gibi kavramadikalrini göstermislerdir. de ki: kim indirdi musanin insanlara bir isik ve rehber olarak getirdigi ve sizin (sirf) kagit parcalari olarak gördügünüzü, o kadar cok gizlediginiz halde bir gösteri araci yaptiginiz o ilahi kelami? halbuki onunla size ne sizin, ne de atalarinizin bilmedigi seyler ögretilmisti. Allah o ilahi kelami vahyetmistir de. ve sonra da birak onlar bos laflarla oyalanip dursunlar.
bir baska ayette ise söyle buyurulmaktadir:
simdi kendi hallerine birak onlari, yiyip icsinler, avunsunlar, bu arada bos hazlarin umudu aldatip oyalasin onlari, nasil osla günü gelince ögrenecekler.
kuran-i kerimin deyimiyle bu tür insanlar ölülere benzerler ve peygamberin yol göstericiligi onlarin kalbine etki etmez:
gercek su ki, sen ölülere de isittiremezsin, sirt cevirip uzaklasan sagirlarada isittiremezsin bu cagriyi
Muaviyenin akli vardi, ancak onun akli nefsine iliskin arzu ve isteklerin hizmetindeydi. nitekim bu konuda Hz.Aliye "muaviye akla ve zekaya sahipmiydi?" diye sorduklarinda o su cevabi verir:
"muaviyenn sahip oldugu sey, akil degil, seytanlikti"
gercekten de muaviye akla sahipti, ancak bu akla ne oldu? amr ibn as araplarin en akillilarindan biriydi. ancak araplarin bu akilli adami makam ve mevki, para, mal ve mülk ugruna kendi deyimiyle, en degerli inciyi, yani imanini kaybetti.
Resul-u ekrem bazi insanlarin isi akillarini hayvani boyutun emrine verecek ölcüye vardirdiklarini, hayvani boyutun akil gibi soylu bir ata binerek onu da kendisi gibi soysuzlastirdigini gördügünde, cok rahatsiz olur. bunun üzerine kendisine söyle seslenilir: Ey Allahin elcisi! üzülme, bunlar artik hayvandirlar, birak dünya otlaginda otlasinlar!
iste bu gercek kuran-i kerimde söyle ifade edilmektedir:
"nitekim onlar, Allah insana hicbir sey vahyetmemistir derken, Allahi geregi gibi kavramadikalrini göstermislerdir. de ki: kim indirdi musanin insanlara bir isik ve rehber olarak getirdigi ve sizin (sirf) kagit parcalari olarak gördügünüzü, o kadar cok gizlediginiz halde bir gösteri araci yaptiginiz o ilahi kelami? halbuki onunla size ne sizin, ne de atalarinizin bilmedigi seyler ögretilmisti. Allah o ilahi kelami vahyetmistir de. ve sonra da birak onlar bos laflarla oyalanip dursunlar.
bir baska ayette ise söyle buyurulmaktadir:
simdi kendi hallerine birak onlari, yiyip icsinler, avunsunlar, bu arada bos hazlarin umudu aldatip oyalasin onlari, nasil osla günü gelince ögrenecekler.
kuran-i kerimin deyimiyle bu tür insanlar ölülere benzerler ve peygamberin yol göstericiligi onlarin kalbine etki etmez:
gercek su ki, sen ölülere de isittiremezsin, sirt cevirip uzaklasan sagirlarada isittiremezsin bu cagriyi
Yorum