[b]EŞ SEÇİMİ
* nsanların geleceği ile ilgili olan eş seçimi gibi önem-I li bir aşamanın, sıhhatli bir şekilde aşılması için, Is-I lâm dini diğer konularda olduğu gibi bu konuda da, hem an-ne ve babalara hem de birbirlerine eş olacak erkek ve kıza, bir takım tavsiyelerde ve uyarılarda bu-lunmuştur. Eğer bu tavsiyeler, nazarı dikkate alınırsa mutlu bir yaşama kavuşulur ve evlilik, Allah'a doğru atı-lan bir adım sayılır. Aksi takdirde bedbahtlığa atılan bir adım olacaktır.
DAMAT SEÇİMİ
Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor:
"...Ahlâk ve dinini beğendiğiniz birisi kızmızı iste-meye ğeldiğinde ona red cevabı vermeyiniz. Aksi takdirde yeryüzünde fesat ve büyük bozğunculuk o-lur."1
Yüce Islâm dininin damat seçimi hususunda Müs-lüman anne ve babalara olan tavsiyesi şöyledir:
1- Vesail'uş-Şia, Kitab'un-Nikâh, böl:l, b:28, h:6.
97
Eğer bir genç erkek, kızınızı istemeye gelirse, her şeyden önce onun dinî ve ahlâkî yönlerini araştırınız. Eğer, imanlı, ahlâklı, şerefli biriyse onunla vuslat (bağ-lantı) kurunuz.
Damat seçiminde asla servet esas alınmamalıdır. Zira servet hiçbir zaman saadet kaynağı değildir. Halk arasında güzel bir söz vardır. "Parayla saadet olmaz." jş gerçekten de böyledir. Maddiyat üzerine kurulan bi-nalar yine maddiyat üzerinde devam eder ve sonra yu-vayı yıkan da yine bu maddî sebepler olur. Oysa mane-viyat üzerine kurulan nice yuvalar, temeli doğrultusun-da devam etmiştir ve etmektedir de.
Damadın ahlâkî faziletleri, kemalleri ve dine olan bağlılığı mal çokluğundan ve servetten kat kat daha üstündür. Zira imanlı ve Islâmî ölçülere dayalı, görgülü bir damat, maddî açıdan fakir olsa dahi, ailesini geçin-direbilecek, mesuliyet duygusundan noksan, heva ve hevesi peşinde koşan laubali zenginden daha şerefli ve daha üstündür. Resul-i Ekrem bu konuya ilişkin şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse kızınızı istemeye ğeldiğinde ahlâk ve dinini beğenirseniz onunla ilişkiye ğiriniz ve ona red cevabı vermeyiniz. Aksi takdirde karşınıza büyük zor-luk ve sıkıntılar çıkar."1
1- Vafı, Kitab'un-Nikâh, s.17. 98
İşte Resul-i Ekrem (s.a.a)'in, Hazret-i Fatıma'yı evlendirirken dini tam, takvası tam, ahlâkı tarn ve her yönüyle halkın en üstünü olan Müminlerin Emiri Imam Ali (a.s)'ı Abdurrahman ve Osman'ın bol servetine ter-cih etmesi bu sözün tecellisi olsa gerek.
* nsanların geleceği ile ilgili olan eş seçimi gibi önem-I li bir aşamanın, sıhhatli bir şekilde aşılması için, Is-I lâm dini diğer konularda olduğu gibi bu konuda da, hem an-ne ve babalara hem de birbirlerine eş olacak erkek ve kıza, bir takım tavsiyelerde ve uyarılarda bu-lunmuştur. Eğer bu tavsiyeler, nazarı dikkate alınırsa mutlu bir yaşama kavuşulur ve evlilik, Allah'a doğru atı-lan bir adım sayılır. Aksi takdirde bedbahtlığa atılan bir adım olacaktır.
DAMAT SEÇİMİ
Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor:
"...Ahlâk ve dinini beğendiğiniz birisi kızmızı iste-meye ğeldiğinde ona red cevabı vermeyiniz. Aksi takdirde yeryüzünde fesat ve büyük bozğunculuk o-lur."1
Yüce Islâm dininin damat seçimi hususunda Müs-lüman anne ve babalara olan tavsiyesi şöyledir:
1- Vesail'uş-Şia, Kitab'un-Nikâh, böl:l, b:28, h:6.
97
Eğer bir genç erkek, kızınızı istemeye gelirse, her şeyden önce onun dinî ve ahlâkî yönlerini araştırınız. Eğer, imanlı, ahlâklı, şerefli biriyse onunla vuslat (bağ-lantı) kurunuz.
Damat seçiminde asla servet esas alınmamalıdır. Zira servet hiçbir zaman saadet kaynağı değildir. Halk arasında güzel bir söz vardır. "Parayla saadet olmaz." jş gerçekten de böyledir. Maddiyat üzerine kurulan bi-nalar yine maddiyat üzerinde devam eder ve sonra yu-vayı yıkan da yine bu maddî sebepler olur. Oysa mane-viyat üzerine kurulan nice yuvalar, temeli doğrultusun-da devam etmiştir ve etmektedir de.
Damadın ahlâkî faziletleri, kemalleri ve dine olan bağlılığı mal çokluğundan ve servetten kat kat daha üstündür. Zira imanlı ve Islâmî ölçülere dayalı, görgülü bir damat, maddî açıdan fakir olsa dahi, ailesini geçin-direbilecek, mesuliyet duygusundan noksan, heva ve hevesi peşinde koşan laubali zenginden daha şerefli ve daha üstündür. Resul-i Ekrem bu konuya ilişkin şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse kızınızı istemeye ğeldiğinde ahlâk ve dinini beğenirseniz onunla ilişkiye ğiriniz ve ona red cevabı vermeyiniz. Aksi takdirde karşınıza büyük zor-luk ve sıkıntılar çıkar."1
1- Vafı, Kitab'un-Nikâh, s.17. 98
İşte Resul-i Ekrem (s.a.a)'in, Hazret-i Fatıma'yı evlendirirken dini tam, takvası tam, ahlâkı tarn ve her yönüyle halkın en üstünü olan Müminlerin Emiri Imam Ali (a.s)'ı Abdurrahman ve Osman'ın bol servetine ter-cih etmesi bu sözün tecellisi olsa gerek.