Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


    Ahlâkınızı tehzib edip düzeltmeye çalışın, dostlarınıza, arkadaşlarınıza da bunu yaptırmaya gayret gösterin. Size uygulanan onca cinayetlere karşı tepki gösterme yolunda gayretli olun; bütün haysiyetleri koruma yolunda - ki en büyük haysiyet kadındır - gayret gösterin, tıpkı en seçkin kadın; hz. Zehra selamullah aleyhâ gibi olmaya özen gösterin. Hepimiz ona uymalıyız, hepiniz ona uymalısınız; hepimiz islamdan alacağımız emir ve direktifleri onun ve evlatlarının vasıtasıyla islamdan almalı vetıpkı onun olduğu gibi olmalıyız. İlim ve takva yolunda çok çalışın, ilim kimsenin tekelinde değildir, ilim herkesindir, takva herkesindir ve ilimle takva elde etme yolunda çaba göstermek hepimizin ve hepinizin vazifesidir(22)
    21. 12. 1363

    Siz kadınlar, bütün kadınlarımız, ülkemizin bütün kadınları eğer bugünü kadın günü olarak kabul etmişseniz, yani o malum kemallere, vaziyet ve şartlara haiz bulunan hz. Zehra selamullah aleyha'nın doğum gününü kadın günü olarak kabullenmişseniz o hazrette olduğu üzere, sizin de üzerinize mücahedede bulunmak gibi büyük vazifeler düşer ... O hazret mücahedede bulunmaktaydı; o kısa süre - yaşamı - boyunca kendi çapında mücahedede bulunduğu kadar muhatebede de bulundu, çağının hükümetlerini eleştiren hitabe ve konuşmalar yaptı, devlet düzenini yargıladı ... Sizin de ona uyup onu izlemeniz gerekir ki bugünü "kadın günü" olarak kabul etmiş olabilesiniz. Yani hz. Zehra selamullah aleyha'nın doğum gününü kadın günü olarak idrak edebilesiniz ... Zühdünü, takvasını ... Onun sahib olduğu herşeyi, onun iffet ve namusluluğunu, onun herşeyini olduğu gibi kabul etmeli ve adım adım ona uyup onun gibi olmalısınız ki o hazretin doğum günü olan bugünü kadın günü olarak kabul etmiş olasınız ... O hazrete uymamanız halinde ise, kadın gününü idrak etmemişsiniz demektir, kim uymazsa, bugün kadın günü değildir onun için; böyle biri bu günün onurunu henüz elde edememiş demektir! (23)
    11. 12. 1364

    Üzülerek ve esefle belirteyim ki, dün (hş. 1367 Behmen ayının 8'ine rastlayan - mil: 1988 Ocak ayı sonlarında - Cumartesi günü) İslam Cumhuriyeti'nin televizyonundan "örnek kadın" konusunda öyle bir program yayınlandı ki, insan utanıyor açıklamaya^30*... Bu programıyayınlayan kimse elbette ki cezalandırılacak ve işten atılacak ... İlgili sorumlular ve işin içinde bulunanlar cezalandırılacaklardır. İşin içinde -islami prensipler ve kadının iffetine - hakarette bulunup hafife alma gibi bir kastın da olduğu saptanacak olursa, bu kasıtta bulunan şahıs kesinlikle idama mahkumdur! Bu gibi şeyler bir daha tekrarlanacak olursa radyo televizyondaki üst düzey yetkililer ciddi ve ağır şekilde azarlanıp cezalandırılacaklardır! Tabi bütün bu konularda meseleyle yargı organları ilgilenecek ve gerekeni yapacaklardır.(24)

    9. 11. 1367


    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      #17
      Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


      Hz. Fâtıma Zehra selamullah aleyhâ açısından imametin felsefesi

      İslam ümmetinin vahdetini temin edebilmek ve islam vatanını sömürücülerle onların kuklası olan güdümlü devletlerin sulta ve nüfuzlarından kurtarabilmek için devlet kurmaktan başka çaremiz yoktur. Zira müslüman milletlerin hürriyeti ve vahdetin tahakkuku için zalim ve güdümlü kukla devletleri yıkarak, halka hizmet eden adalete dayalı islâmi bir devlet kurmamız gerekir. Devletin kurulması; düzen -disiplini; - nizamı - ve müslümanların vahdetini korumak içindir; hz. Zehra selamullah aleyha'nın da hutbesinde buyurmuş olduğu gibi: "İmamet; nizamın korunması ve müslümanlar arasındaki ayrılık ve gruplaşmaların birlik ve ittihada dönüşmesi içindir"

      Velayet-i Fakih s: 27


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        #18
        Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


        KADIN GÜNÜ MÜNASEBETİYLE İRÂD OLUNAN BAZI KONUŞMA VE MESAJLARIN TAM METNİ

        Kadın Günü Münasebetiyle İmam Humeyni'nin -ks- Mesajı Euzubillahi min'eşşeştan'irraciym.

        Bismillahirrahmanirrahiym.

        Yarın Sıdıkâ-i Tahire Fâtıma-i Zehra selamullah aleyhâ hazretlerinin doğum günü, "kadın günü" dür. Kadında olması gereken ve bir insanda tasavvuru mümkün olan bütün - insanî - boyutlar hz. Fâtıma Zehra selamullah aleyha'da tecelli etmiş olup, mevcuttu, alelade bir kadm değildi o; ruhani bir kadın, meiekutî bir kadın, kelimenin tam anlamıyla "insan" bir insandı, insanlığın mükemmel bir nüshası, kadın gerçeğinin en mükemmeli, insan gerçeğinin en kâmiliydi o. Alelade bir kadm değildir o; kainatta insan şekline bürünerek ortaya çıkmış ilâhi bir varlıktır o; dahası, ceberutî bir varlığın kadm olarak tezahürüdür o. O halde yarın "kadın günü" dür; insanda ve bir kadında tasavvur edilebilecek bütün mükemmellikler bu kadında mevcuttur. Yarın böyle bir kadm dünyaya gelmiş oluyor işte ... Bütün peygamberlerin vasıflarını kendisinde toplamış bir kadm ... Erkek olarak yaratılsa; peygamber olacak bir kadın ... Erkek olarak yaratılsa hz. Resuluîlah'ın -sav- yerine olacak bir kadın ... Evet, yarın, "Kadın günü" dür. Kadının bütün haysiyeti, bütün şahsiyeti yarın yaratılmış oluyor ... Maneviyat, meiekutî tecelliler, ilahi tecelliler, ceberutî tecelliler, meîekî ve nâsutî tecelliler hep bu varlıkta toplanmıştır. Tam anlamıyla "insan" olan bir insandır o; tam anlamıyla "kadın" olan bir kadın ... Erkekte de; esasen her insanda da olduğu gibi kadında da çeşitli boyutlar vardır. Madalyonun görünen bu tabii yüzü, insanın en aşağı mertebesidir; kadının ve erkeğin en aşağı mertebesidir. Ne var ki, işte bu aşağı mertebeden, kemale doğru hareket vardır. İnsan, hareketli bir varlıktır; tabiat mertebesinden gayb mertebesine, uluhiyette eriyip kaybolma mertebesine değin - süren geniş çaplı bir harekettir bu -Hz. Sıdıka Tahire -s- için bu meseleler, bu manalar sözkonusudur işte. Tabiat mertebesinden başlamıştır o; bu mertebeden hareket etmiştir, manevi bir hareket ... İlahi kudretle ... Gaybî elle, hz. Resuluîlah'ın -sav-eğitim ve terbiyesiyle -bu- merhaleleri katetmiş ve kimsenin ulaşamayacağı bir mertebeye ulaşmıştır. O halde, yarın kadının bütün tecellileri gerçekleşmiş olmaktadır, kadm tam anlamıyla tahakkuk buluyor yani... Yarın "kadın günü" dür.

        Maalesef iki dönemde kadm mazlum olmuştur: Biri, cahiliyet döneminde ... Cahiliyet devrinde kadm mazlumdu; islam, insan - oğluna büyük bir iyilikte bulunarak kadım cahiliyet devrinde içinde bulunduğu o zulümden çekip kurtardı. Cahiliyet dönemi öyle bir devirdi ki kadına tıpkı hayvanlara olduğu gibi, hatta ondan da aşağı - lık bir mahluk olarak - davranılmaktaydı. Kadın, cahiliyet devrinde zulüm altındaydı. İslam kadını o cahiliyet batağından çekip kurtardı.

        Diğer dönem de, bizim İran ... İran'da da kadm mazlum oldu, eski şahın devrinde ... Haktan kopan şahın devrinde*31); güya hürriyet ve serbestiye kavuşturma adına, kadına zulmettiler, ne zulümlerde bulundular kadına. Kadını, sahip olduğu o onurlu ve iffetli konumundan çekip alaşağı ettiler, kadını sahip olduğu o manevi dereceden soyutladılar. Hürriyet adına; hür erkekler ve hür kadınlar adına*32), kadım da erkeği de hürriyetinden ettiler. Kadınlarımızın ve gençlerimizin ahlâkını bozdular. Şahın kadın hakkındaki görüşü, "kadının baştan çıkarıcı "olması gerektiği şeklindeydi; tabii şahın kastettiği hayvani anlamda ... Maddi ve fizik olarak "cazip" olmalı diyordu. Aşağılık bir hayvan gibi görüyordu kadını, "baştan çıkarmalı erkeği" diyordu ... Kadını insanlık makamından çekip hayvanlık mesabesine indirdi. Kadına prestij kazandırma kılıfı altında, kadını kendi prestijinden de soyutladı, daha aşağı bir konuma düşürdü. Kadını tıpkı bir süs bebeğine dönüştürdü, oysa ki kadın insandır, büyük bir insan hem de!.. Kadın, toplumun eğitimcisi, öğretmenidir. Kadın, nice büyük insanlar yetiştiren varlıktır. Hakiki anlamda yetişen bir erkek veya kadının ilk yetişme ocağı kadının elleridir. İnsanları yetiştiren, kadındır. Ülkelerin saadet ve bedbahtlığı, kadının oralardaki konumuna bağlıdır. Kadın, kendine has doğru eğitimiyle 'insan" yetiştirir, onun doğru eğitimi neticesinde ülke -si- bayındır olur. Bütün saadetlerin kaynağı kadının bağrında, onun terbiye edişindedir. Kadının, bütün saadetlerin ana kaynağı olmasıgerekirken o babayla oğlu<33), bilhassa şu oğlu w, kadını maalesef oyuncak bebeğe dönüştürdüler. Bunlar, erkeğe ettikleri cinayetlerin çok daha fazlasını kadına ettiler, Kadın bütün hayırların kaynağıdır. Bu harekette - islam inkılâbı / çev / - kadının neler yaptığına hepimiz bizzat şahid olduk.





        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          #19
          Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


          Dünyaya nasıl kadınlar geldiğini ve kadının ne olduğunu tarih bizzat görmüştür. Uzak tarih bir yana; islamın nasıl kadınlar yetiştirdiğini, şu son yüzyılda nasıl kadınların kıyamlarda bulunduğunu biz de - İran'da -bizzat gördük; kıyam eden o kadınlar, Tahran, Kum ve diğer islami beldelerin fakir semtlerinin hicaplı - örtülü - kadınlarıydı!.. Aryamehrî kültürün^34) eğittiği kadınlardan hiçbiri bu harekette - islam inkılabı -kesinlikle yer almadı; bozuk bir eğitimden geçmişti onlar, islami eğitimden uzak tutulmuşlardı. İslami eğitim ve terbiye alanlar ise kan verdiler, ölü verdiler, caddelere sokaklara dökülüp hareketi zaferle sonuçlandırdılar, biz, - bu kıyam ve inkılâp - hareketimizde kadınlara borçlu biliyoruz kendimizi. Erkekler, kadınların teşvikleriyle dökülmedeydi sokaklara, gösterilere onlar teşvik ediyordu erkekleri, en ön saflarda da yine onlar vardı. Kadın, ölümsüz gibi görünen şeytani bir gücü öldürebilecek böyle bir varlıktır işte! Bu kadını, Rıza Han'la - onun oğlu şah Muhammed - Rıza han düşürdüler konumundan bu dönemde. Erkeği de konumundan alaşağı ettiler, gençleri de düşürdüler izmihlale ... Gençlerimiz için alabildiğine fuhuş merkezleri açtılar.

          Hürriyet,kalkınma, ilericilik ve medeniyet adı altında gençlerimizi fuhuşa sürüklediler. Hürriyet adı altında bütün hürriyetimizi elimizden aldılar. Rıza Han döneminde yaşamış olanlar, benim ne dediğimi bilirler; o dönemde bize ve muhterem kadınlarımıza neler yapıldığını görmüştür onlar .. Muhammed Rıza'nın - şah - zamanını görmüş olanlar da bilmekte ve görmektedirler ... Aldatıcı sözler ve cafcaflı laflarla memleketimizi harabeye çevirdiler. Daha da beteri, gençlerimizin ahlâkını bozdular. İnsan gücümüzü gerilettirdiler. Muhammed Rıza ve Rıza Pehlevi zamanında kadın mazlum mu mazlumdu; kendisi bilmez bunu ... Kadına, bu ikisinin zamanında zulmedildiği kadar cahiliyet devrinde bile zuimedilmemiştir belki de!.. Kadınlar, bu çağda düştükleri izmihlale cahiliyet çağında bile düşmedi belki de ... Her iki çağda da kadınlar mazlum oldu, zulme uğradılar. O devirde islam kurtardı onları esaretten; umarım bu devirde de yine islam onların imdadına yetişir de zillet ve mazrumiyetler batağından çekip kurtarır kadınları ... Ey muhterem kadınlar! Uyanın! Dikkatli olun! Oyuna gelmeyin! Sizi ortaya çekmek isteyen şetanların tuzağına düşmeyin, kanmayın onlara! Sahtekardır onlar, aldatıcıdırlar, 'baştan çıkarıcı güzel'in peşindedir onlar; melun şah gibi tıpkı!...

          Islama sığının, islam sizi saadete kavuşturur. Yarın "Kadın günü" dür; bütün kâinatın iftihar ettiği bir kadının günü ... Kızı, zalim ve zorba devletlerin karşısına dikilip o malum hitabede bulunan, - zalimin suratına - o sözleri haykıran kadının ... -Zalim egemenin suratına neler haykırdığını ve - neler söylediğini hepiniz biliyorsunuz!.. Öyle bir zorba gaddarın yüzüne karşı söyledi ki o sözleri; erkekler nefes dahi alamıyordu karşısında; konuşanı hemen öldürtüyordu. Ama o kadın korkmadı işte; karşısına dikilip karşı çıktı devlete, karşı çıktı Yezid'e!.. Sen insan değilsin! dedi ona, muhatap olmaya bile değmezsin! dedi Yezid'e!.. Kadın dediğin böyle olmalıdır işte ... Budur kadının konumu ... Çağımızın - müslüman - kadınları da, hamdolsun, bunlara benziyor işte; sıkılı yumruklarla zorba egemenin karşısına dikildiler. Kucağında bebekleriyle hem de! Böyle yardımcı oldular harekete ... Allah Teala şeytanların şerrinden kurtarsın bizi, Allah Teala gençlerimizi bu insan türünün şeytanlarından kurtarsın ... Allah Teala kadınlarımızı ve genç kızlarımızı bunların şerrinden kurtarsın inşaallah (25)
          26. 2. 1358


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            #20
            Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


            İmam Humeyni'nin -ks- "Kadın Günü" Münasebetiyle Kadınlara Yaptığı Bir Konuşmanın Tam Metni

            Bismillahirrahmanirrahiym

            Büyük bir gün, büyük bir toplantı ve mübarek bir yer ... "Kadın Günü" olan hz. Zehra-ı Merziye'nin mübarek doğum günü, kadının zafer günüdür, dünyada kadının örnek günü ve örnek kadın günü ... Toplumda kadının çok önemli bir rolü vardır. Kadın, insanlığın emellerinin gerçekleşme mazharıdır. Kadın, nice büyük "kadmlar"ın ve 'erkekler" in yetiştiricisi, eğitimcisidir. Kadının bağrından erkek miraca yükselir ... Kadının - ana - kucağı, büyük kadınlarla büyük erkeklerin terbiye ve yetişme ocağıdır. Pek büyük bir gün ... Öyle bir kadın geldi ki dünyaya; bütün erkeklere bedel ... Öyle bir kadın geldi ki dünyaya, "insan" örneği... Bütün insani hasletlerin kendisinde tecelli ettiği bir kadın geldi dünyaya ... Evet, büyük bir gün bu gün ... Siz kadınların günüdür bu gün.

            Çağımızda kadınlar, mücahedede erkeklerle omuz omuza, hatta onlardan da önde olduklarını ispatladılar. Iran kadınları hem çok büyük çaplarda can mücahedelerinde bulundular, hem mâlî mücahedelerde ... Tahran, Kum ve diğer şehirlerdeki fakir semtlerin muhterem kadınları, işte şu kapalı, örtülü ve hicaplı hanımlar, iffet timsali şu kadınlar - islam inkılabı - harekette öncüydüler, mâlî yardım ve fedakarlıkta da yine en öndeydi onlar. Altınlarını, mücevherlerini mustaz'aflar için bağışladılar, bu işlerde önemli olan o tertemiz duygu ve iyi niyettir aslında. Allah Tealâ, hz. Emir - hz. Ali -s- 'yle ailesinin verdiği birkaç ekmeğe karşılık nice ayetler nazil buyuruyor w Bu ayetler elbette ki birkaç ekmeğe karşılık inmedi; bu ayetler o emeldeki İhlasın karşılığnda indi, -amellerini - sırf Allah'ın rızasını umarak işledikleri için nazil oldu. Amellerin değeri, taşıdıkları maneviyatla ölçülür. - İslam İnkılabı -Hareket asrında - harekete - katılan bacılarımızın amellerinin değeri de, erkeklerin amellerinin değerinden daha fazlaydı, - çünkü - onlar o iffet örtüleri ve hicaplarıyla dışarıya çıkıp erkeklerle - omuz omuza - hemsadâ oldular ve zaferi elde ettiler ... Şimdi de yine onlar, kara gün için biriktirdikleri şeyleri - aynı ihlasla getirip yoksullara verdiler. Bu çok değerli bir davranıştır. Varlıklılar milyonlar da verseler, bunca değerli olmaz.

            Demek ki "kadın günü" çok önemli bir gündür, bugün kadın günüdür, bugün hanımların günüdür. Büyük bir toplantı, biraraya gelemeyenlerin biraraya gelerek oluşturduğu bir toplantı ... İstibdad ve baskının, toplanmalarına engel olduğu kesimler biraraya gelip toplanıverdiler. Fevziye'nin mukaddes mekanında w bacılarla kardeşler, tam bir kardeşlik içinde toplandılar ... İlimin, oradan bütün kıtalara yayıldığı bir mekân ... Allah'ın hükümlerinin açıklanıp beyan edildiği bir mekân ... İlim oradan yayıldı dünyanın dört bir bucağına; cihad da - bu -ilimden yayıldı heryere ... Kum'un erkekleri ve kadınları ilim ve amelde örnektirler; İran'ın - hizbullâhi / çev / erkekleri ve kadınları ilim ve amelde örnektirler ... Hazret-i Fâtıma-i Mâsume selamullah aîeyhâ'nm civarında / bulunma şerefine nail olan Kum şehrinin müslümanlan - çev -/ hz. Sıdıka aleyhâ selamın doğum gününde ... İslama ait bir mahalde islam ümmetinin toplanması - ne de muazzam bir hadise!-

            Dostlarım! Bu toplanmaları, bu vahdet ve bu birliği koruyun! Şeytanlar - aranızda - ihtilaf yaratma çabasmdalar. Aranızdaki bu söz birliğini koruyun! Bu kıyamullahı koruyun! Kıyamınız Allah için olduğu sürece muzaffersiniz! Çeşitli isimler altında, aranızda ayrılık çıkarmaya uğraşanlar millete ihanet etmektedirler, memlekete ihanet etmektedirler, İslama ihanet etmektedirler; uyanık davranıp onların oyunlarını bozun, çalışmalarını etkisiz hale getirin! Milletin çeşitli kesimleri arasında, memleketin şurasında burasında olaylar yaratıp -aranıza - ayrılık düşürmeye çalışanlar ecnebi uşağıdırlar, Amerika'nın uşağıdırlar, onların yardakçılarıdırlar! Sınır ötesinden, oralardan para geliyor bunlara, bunlar da "çalışmayın" diye işçiler arasında dağıtıyorlar bu paraları; "çalışmayın ki, fabrikalar üretime geçemesin" diyorlar; çiftçilerin kendi mesleklerini sürdürmelerini engelliyorlar! Ey muhterem işçiler! Ey aziz çiftçiler! İşinize devam edin, sözbirliğinizi bozmayın, sözünüzün bir olmasına aykırı girişimlerden sakının! Bugün öyle bir gündür ki hepinizin, ülkeniz ve islam için çalışmanız gerekir, hepiniz sorumlusunuz! Sizin çalışmanızı engelleyen bu adamlar, yolu kendi patronlarına açmak istiyorlar, bizi yine o zillet ve sıkıntıya düşürmek istiyorlar! Allah sizi onların şerrinden korusun, Allah Teala islamı ve müslümanları muzaffer eylesin! Allah Teala bizlere düşünme gücü versin! Allah Teala sizlere saadet ve selamet lütfetsin! (26) Vesselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekâtu.
            27. 2. 1358



            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              #21
              Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


              İmam Humeyni'nin -ks- Dünya Kadın Günü Münasebetiyle Mesajı

              Bismillahirrahmanirrahiym

              Eğer bir günün kadın günü olması gerekiyorsa hz. Fâtıma-ı Zehra selamullah aleyha'mn mesut doğum gününden daha değerli bir iftihar edilebilir hangi gün var?! Vahy ailesinin iftiharı olan ve aziz islam yolunu güneş misâli aydınlatan bir kadın!... Faziletleri; hz. Peygamber-i Ekrem efendimizle - sav - ismet ve temizlik hanedanının sonsuz faziletlerine denk bir kadın!.. Herkesin her bakış açısından onu değerlendirerek hakkında konuşmuş olduğu ve onu hakkıyla övemediği bir kadın ... Vahy hanedanından - onun hakkında - ulaşan hadisler de zaten bu hadisleri duyacak olanların kapasitesince olmuştur; deryayı testiye sığdırmak ne mümkün! Onun hakkında diğer konuşanların söyledikleri ise ancak kendi idrakleri ölçüsünde ve onu tanıyabildikleri miktarda olmuştur; onun gerçek konumu miktarınca değil! O halde herşeyden önce bu -anlaşılması imkansız - şaşırtıcı mevzuyu kısa keserek kadının fazilet ve erdemlerine geçelim ... O kadın ki; hatalı zehirli kalemlerle kültürsüz konuşmacıların, utanç verici Pehlevi çağının bu siyah ve kölelik getirici yarım yüzyılı boyunca yazıp söyledikleri, hep kadını bir eşya haline getirmeye yönelikti; kullanılmaya müsait olanlarıysa öyle yerlere, öyle mekanlara çektiler ki kaleme almak - yazıp söyleyebilmek - mümkün değil! O cinayetlerin sadece bir kesitinden haberdar olmak isteyenler, Rıza Han'ın kadınların örtüsünü zorla açtırdığı o kara ve despot dönemin serseri takımının yazdığı şiirlerle gazete ve dergilere baksınlar, o günlerin fesad merkezlerine - ayyaşlık - mekanlarına baksınlar! Yüzleri kara, aydın geçinen o kalemleri kırılasıcalar!.. Özgür erkekler ve özgür kadınlar gibi isimler altında işlenen o cinayetlerin beynelmilel canilerle sorumlusunuz! Sizin çalışmanızı engelleyen bu adamlar, yolu kendi patronlarına açmak istiyorlar, bizi yine o zillet ve sıkıntıya düşürmek istiyorlar! Allah sizi onların şerrinden korusun, Allah Teala islamı ve müslümanları muzaffer eylesin! Allah Teala bizlere düşünme gücü versin! Allah Teala sizlere saadet ve selamet lütfetsin! (26) Vesselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekâtu. 27. 2. 1358



              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                #22
                Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                İmam Humeyni'nin -ks- Dünya Kadın Günü Münasebetiyle Mesajı

                Bismülahirrahmaniırahiym

                Eğer bir günün kadın günü olması gerekiyorsa hz. Fâtıma-ı Zehra selamullah aleyha'mn mesut doğum gününden daha değerli bir iftihar edilebilir hangi gün var?! Vahy ailesinin iftiharı olan ve aziz islam yolunu güneş misâli aydınlatan bir kadın!... Faziletleri; hz. Peygamber-i Ekrem efendimizle - sav - ismet ve temizlik hanedanının sonsuz faziletlerine denk bir kadın!.. Herkesin her bakış açısından onu değerlendirerek hakkında konuşmuş olduğu ve onu hakkıyla övemediği bir kadın ... Vahy hanedanından - onun hakkında - ulaşan hadisler de zaten bu hadisleri duyacak olanların kapasitesince olmuştur; deryayı testiye sığdırmak ne mümkün! Onun hakkında diğer konuşanların söyledikleri ise ancak kendi idrakleri ölçüsünde ve onu tanıyabildikleri miktarda olmuştur; onun gerçek konumu miktarınca değil! O halde herşeyden önce bu -anlaşılması imkansız - şaşırtıcı mevzuyu kısa keserek kadının fazilet ve erdemlerine geçelim ... O kadın ki; hatalı zehirli kalemlerle kültürsüz konuşmacıların, utanç verici Pehlevi çağının bu siyah ve kölelik getirici yarım yüzyılı boyunca yazıp söyledikleri, hep kadını bir eşya haline getirmeye yönelikti; kullanılmaya müsait olanlarıysa öyle yerlere, öyle mekanlara çektiler ki kaleme almak - yazıp söyleyebilmek - mümkün değil! O cinayetlerin sadece bir kesitinden haberdar olmak isteyenler, Rıza Han'ın kadınların örtüsünü zorla açtırdığı o kara ve despot dönemin serseri takımının yazdığı şiirlerle gazete ve dergilere baksınlar, o günlerin fesad merkezlerine - ayyaşlık - mekanlarına baksınlar! Yüzleri kara, aydın geçinen o kalemleri kırılasıcalar!..

                Özgür erkekler ve özgür kadınlar gibi isimler altında işlenen o cinayetlerin beynelmilel canilerle uluslararası vampirlerin plân ve oyunları çerçevesinde vuku bulmadığı zannedilmesin ... Onların plânlarından biri de gençleri fuhuş merkezlerine çekmekti, ki bunda başarılı da oldular ve toplumun faal etkenleri olan gençlerimizi koflaştırarak onların beyinlerini dü§ünme ve tefekkür gücünden soyutladılar ki böylece batının yağma istilasına tutulmuş bu garpzede ve felaketzede ülkeyi alabildiğine yağmalayabilsinler, - beyinleri - dumura uğratıp insanlarımızı "hiçbirşeyi umursamaz kayıtsızlar sürüsü" ne çevirebilsinler! Bugün islami hareketin bereketi sayesinde, toplumun etkili unsuru olan kadın, belli bir ölçüde kendi konumunu elde edebilmiştir. Geçmişte kalan devrik rejimin karanlık döneminin artıkları - mirası - olan ve kadını bir süs parçası, işret ve ayyaşlık merkezlerinin malı olarak görüp kendilerini de bir eşya ve mal haline getiren ve gerçekte o - eski - rejimi izleyip - halâ onun uşaklığım yapmakta olan ve ecnebilerin plânlarının uygulayıcısı olup CIA'yla Savak'a*35* yardım eden sosyete kesimine mensup bir avuç azınlığı bir tarafa bırakacak olursak - ülkemizin - arslanyürekli ve dindar diğer kadınları, muhterem erkeklerimizle omuz omuza, tıpkı ilim ve kültür sahasında kendilerini yetiştirdikleri gibi, aziz İran'ın imar ve bayındırlığına da giriştiler; nitekim bugün - İran'da - değerli müslüman kadınlardan müteşekkil ilmi ve kültürel cemiyetlerin bulunmadığı bir tek köy veya şehre rastlayamazsınız. İslamın bereketi sayesinde islami hareket toplumumuzun kadın ve erkeği üzerinde öylesine köklü bir değişim yaratmıştır ki yüz yıllık yolu bir gecede katedivermiştir; ve siz değerli milletimiz, İran'ın muhterem dindar kadınlarının erkekleriyle omuz omuza meydana çıkıp şehinşahlığın büyük şeddini nasıl paramparça ettiğini bizzat gördünüz. Biz, hepimiz, - herşeyimizi - onların kıyam ve girişimlerine borçluyuz. Süper güçleri yenilgiye uğratıp onların bozuk köklerinin mağlubiyetinden sonra - şimdi - haklı olarak belli bir günü "kadın günü" olarak belirleyip İslam Cumhuriyeti'nde kadının nasıl ilerlemeler kaydedip nice bir onura kavuşmuş olduğunu bütün dünyaya ve bütün toplumlara iftiharla söyleyip anlatabiliriz.

                Bugün İslam Cumhuriyeti'nde kadınlar, erkeklerle omuz omuza kendilerini yetiştirmek ve ülkeyi bayındır hale getirmekle meşguldürler; özgür kadınlar ve özgür erkekler denilen şeyin gerçek anlamı da bu olmalıdır zaten; devrik şah zamanında söylenildiği gibi değil, o zaman kadınların hürriyeti onların hapsi, onlara baskı, eziyet ve işkencede bulunulmasmdadır deniliyordu. Bendeniz kadınlara, tağut döneminin davranışlarını unutmalarını ve kendileriyle evlatlarından - meydana gelmiş - olan aziz İran'ı gereğince yeniden kurup bayındır hale getirmelerini tavsiye ederim; ancak böylece bütün kesimlerin çabasıyla, bağımlılığın bütün boyutlarından kurtulabiliriz. Pek mübarek bir gün olan Cemadi'ussani'nin 20. gününün müslüman kadınlara kutlu olmasını diliyor ve Allah Teala'nm onlara sağlık ve saadet lütfetmesini, islam ve müslümanlara da azamet ve büyüklük vermesini temenni ediyorum. (27)

                İmam Humeyni 15. 2. 1359


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  #23
                  Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                  Dünya Kadın Günü Münasebetiyle İmam Humeyni'nin -ks- Mesajı

                  Bismillahitrahmanitrahiym


                  Kadın günü olarak seçilebilecek en yüce gün olan Sıdıkâi Tahire'nin -s- baştanbaşa saadet olan doğum günü münasebetiyle değerli İran milletine, bilhassa saygıdeğer kadınlara tebriklerimi iletiyorum. Bu mesut doğum olayı, kadının insan olarak kabul edilmediği ve varlığının, ailesi için cahiliyet dönemindeki akrabaları karşısında bir utanç ve yüzkarası addedildiği bir dönem ve mekanda vuku buldu. Böylesine bozuk ve dehşet bir ortamda büyük islam peygamberi - sav - kadının elinden tutup cahiliyet geleneklerinin bataklığından onu çekip kurtardı. İslam tarihi, hz. Resulullah sallalîahu aleyhi ve âlih efendimizin bu mübarek çocuğa -hz. Fâtıma - gösterdiği hadsiz hesapsız saygıya şahittir; böylece o hazret, kadının toplumda özel bir büyüklüğü olduğunu, erkekten üstün olmasa bile, ondan aşağı kalır yanı da olmadığını göstermek istemiştir. O halde bugün kadının hayat bulduğu gündür, onun toplumdaki rolünün ve iftihar edilecek konumunun temelinin atıldığı gündür. Bendeniz, iftihar kaynağı olan İran Kadınlarıyla gurur duymaktayım, çünkü onlarda öyle bir değişiklik oldu ki, ecnebilerle onlara bağlı şerefsiz uşaklarının herze şairlerden ücretli yazarlar ve satılmış medyanın poopagandalarma varıncaya kadar - türlü ellerle uygulamaya koydukları - elli yılı aşkın şeytani plân ve çabalarını bütünüyle suya düşürdüler ve değerli müslüman kadınlar; yollarını kaybetmediklerini ve batıyla batı çarpılmışlarının o uğursuz komplolarına kapılmadıklarını ve bunlardan etkilenmeyeceklerini ispatladılar. Nitekim Pehievî'nin gâsıbâne saltanatı boyunca, koparılan onca yaygara ve yapılan propagandalara rağmen tağuti müreffeh kesimle, Savak elemanlarının yakınları ve onların bağımlılarının oluşturduğu bir avuç azınlık kadın dışında, asıl müslüman milleti oluşturan çeşitli kesimlere mensup milyonlarca dindar kadından hiçbiri batı hayranlarının tuzağına düşmedi ve 50 kara yıl boyunca Allah ve kulları nezdinde yiğitçe direnerek yüzlerinin akını korudular. Şu son ilahi değişimde ise, batıyı kıble edinegelmiş gönül gözü kör batı hayranlarının bütün ümidini suya düşürerek kesinlikle ve ebediyen umutlarını yitirmelerine sebeb oldular.

                  İran'ın büyük kadınlarının islâmî hareketi muzaffer ve onurlu olsun! İslam beldesiyle Kur'an-ı Kerim'i müdafaa yolunda yiğitçe ve değerli bir katılımla inkılabı zafere ulaştırıp şimdi de cephe ve cephe gerisinde faaliyet gösterip her an fedakârlığa hazır ve amade bulunan bu muazzam kesime helal olsun! Allah'ın rahmeti, güçlü gençlerini Hakk'ı müdafaa meydanına yollayarak onların değerli şehadetiyle iftihar eden analara olsun! Yurtiçi ve yurtdışındaki kara saraylarında hayvanca aşağılık bir yaşama gönül verip fesad ve ahlâksızlıktan başka birşey düşünmeyen o oyuncak bebeklereyse nefretler olsun!!! Sözleri ve kalemleriyle İslam Cumhuriyeti'ni yaralayıp bu aziz beldeyi sağın veya solun kucağına düşürmeye çalışan cani dillerle eller kesilsin - inşaalah.! Yaşasın halihazırda evlatlarını eğitip yetiştirmekte olan, okuma yazması olmayanlara okuma yazma öğreten, insani bilimlerle zengin Kur'an kültürünün öğretimiyle uğraşan dindar kadınlar! Allah'ın selamı; bu inkılap sırasında ve bu vatanın müdafaasında yüce şehadet mertebesine erişen kadınlara!.. Hastahanelerle diğer tedavi merkezlerinde savaş yaralıları ve diğer hastalarla ilgilenenlere!.. Yaşasın gençlerini kıvançla -Allah yolunda - veren analar! - Dünya - kadın günü, islam ülkelerinin dindar kadınlarına kutlu olsun! Kadınlar camiasının; talancılar tarafından kendilerine zorla yüklenen gaflet ve suni uykudan uyanmaları ve hep birlikte elele, omuz omuza vererek oyuna gelenlerin imdadına koşmaları ve kadını, layık olduğu kendi yüce konumuna eriştirmeleri umulur! Ve umarız ki diğer islam ülkelerinin kadınları da büyük İslam İnkılabı neticesinde İranlı kadınlarda gerçekleşen mucizemsi değişikliklerden ibret alır ve - onlar da - kendi toplumlarını ıslah ederek ülkelerini hürriyet ve bağımsızlığa kavuştururlar. Hak Teala'nın rahmet ve bereketi aziz islam ve İran'ın şahsiyet sahibi kadınlarına olsun. (28)


                  Vesselamu alâ ibadillahissalihin minel müminin ve'l müminat / Ruhullah'il Museviyy'il Humeyni

                  4. 2. 1360




                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                    HAZRET-İ HATİCE -S-


                    Hz. Peygamber-i Ekrem efendimiz - sav - peygamberlikle görevlendirilip de tebliğine başladığında o sırada 8 yaşında bir çocuk olan hz. Emir - hz. Ali -s- ' le 40 yaşındaki bir kadın (hz. Hatice) iman getirdi sadece; bu iki kişiden başka adamı yoktu yani. O hazrete neler edildiğini, ne eziyet ve işkencelerde bulunulduğunu herkes bilir. Ama o asla ümitsizliğe düşmedi yine de; kimsem yok demedi asla. Direndi, yılmadı; üstün bir ruh gücü ve güçlü bir azimle, vazifesini "hiç" ten başlayıp bugünkü w noktaya getirdi, onun sancağı altında 700 milyon insan var bugün!
                    Velayet-i Fakih s: 124 (farşça baskı)
                    * * *
                    Hz. Resul-ü Ekrem - sav - efendimiz ilk görevlendirildiği zaman tek başına görevlendirildi "Kalk - kıyam et, harekete geç- ve insanları davet et" W emri verildi. Davet önce hazretin bizzat kendisinden başladı, ve peygamberliğini ilan ettiği gün bir kadınla bir çocuk iman etti ona; ama sevgili peygamberlerin liderlik vasıflarının gereği olan yılmama ve direnme hasleti, en mükemmel haliyle hz. Resul-ü Ekrem efendimizde -sav - mevcuttu, "harekete geç, kıyam et ve emrolunduğun gibi yılmadan diren" w buyuruluyordu (32)
                    28. 8. 1357

                    Bugün pahalılığın çok arttığını ve bazılarının pek sıkıntı çekmekte olduğunu hepimiz biliyoruz, ama bizzat hz. peygamber efendimizle -sav-sevgili eşi büyük kadın hz. Hatice'nin -s- o birkaç yıl boyunca çektiklerinin yanında bu hiç kalır ... Rivayetlerde de geçtiği üzere su tulumunu, yani kırbayı suya koyup ıslatıyor ve emiyorlardı; yani o kırbadaki yağdan biraz alabilme gayesiyle - düşünebiliyor musunuz?! -Onlar islam için bunları yapmış, böyle davranmış ve islam düşmanları karşısında böylesine direnmiş olduğuna göre; o büyük insanın ümmeti ve onun milleti olan sizlerin de - öyle direnmesi gerekir elbet - falan şey azdır diye - şikayetçi olmamak gerek - yiyecek kıtlığı yok ki, yiyeceğimiz değil az olan; asıl az olan şey, onların makyajları, - evet sokaklarda -makyaj - ve ruj ... vs - nin olmasını isteyenler vardı ve Allah'ın izniyle şimdi yok artık, olmayacak da, ortadan kalkması lazım - böyle şeylerin -zaten! (33)
                    14. 3. 1362



                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                      HAZRET-İ ZEYNEB -S-

                      Yarın - dünya müslüman - kadın günü ... Bütün kâinatın medar-ı iftiharı olan bir kadının günü; zalim devletlerin karşısına dikilen ve o -malum - hitabede bulunan, hepinizin bildiği o - malum - sözleri haykıran kızın annesinin - doğum - günü ...*Bu kadın - hz. Zeynep -s- öyle bir zorba zalimin karşısına dikildi ki, en küçük bir itiraza kalkışan erkekleri derhal öldürtüyordu, ama o korkmadan karşısına dikildi, karşı çıktı ve devleti eleştirdi, Yezid'i eleştirdi, Yezid'e" sen muhatap alınacak biri değilsin, sen insan değilsin!" dedi. Kadın dediğin böyle olmalı işte. Çağımızın - müslüman - kadınları da ona benziyor hamdolsun; zalim zorbanın karşısına dikildiler sıkılı yumruklanyla, kucaklarında minik bebekleriyle; harekete yardımcı oldular - o halleriyle - (34)

                      26. 2. 1358

                      Hz. Seyyiduşşüheda'yla W onun Ehl-i Beyti ve ashabı vazifemizin ne olduğunu hepimize öğrettiler aslında: Er meydanında fedakarlık ve serdengeçtilik; savaş meydanı dışında da tebliğde bulunuş ... O hazretin gösterdiği fedakarlık ve serdengeçtilik Allah indinde ne kadar değerliyse ve hareketin ilerlemesine ne kadar yardımcı olduysa hz. İmam Seccad'la^ hz. Zeyneb'in -s- hutbeleri de(43) bir o kadar veya ona yakın bir ölçüde etkili olmuştur. Onlar, zorba iktidarlar karşısında ne kadınların ne erkeklerin korkmaması gerektiğini öğrettiler bize. Hz. Zeynep selamullah aleyha, Yezid'in - la - karşısına dikildi ve onu öyle tahkir edip aşağıladı ki Ümeyyeoğulları - Emeviier - hayatları boyunca öylesine tahkir olmuş değillerdi. Kerbelâ'dan Şam'a doğru esir olarak götürülürken yol boyunca ve Kufe'yle Şam'da konuşmalar yaptılar. Hz. Seccad selamullah aleyh, minbere çıkarak, olayın, Yezit iktidarının uydurduğu gibi "bir avuç haksızın, hak hükümetine karşı çıkması" şeklinde olmadığını açıkladı, "bizi kasten kötü tanıtıyor bu iktidar dedi. Seyyiduşşuheda'yı dönemin hak hükümetine, hz. Resulullah'm - sav -halifesine (!?) baş kaldırmış birisi olarak lanse etmedeydi rejim. Hz. Seccad -s- bu gerçekleri cemaatin önünde açıklayarak ifşa etti, hz.Zeynep de aynı şeyi yaptı ... (35)
                      27.7.1361

                      Mücadelenin niteliğini, bir avuç insanı kalabalık bir orduya karşı nasıl savaşması gerektiğini, herşeyi elinde bulunduran zorba ve kan dökücü bir iktidara karşı bir avuç adamla nasıl mücadele edileceğini bize öğretti. Bunları hz. Seyyiduşsuheda -s- millete öğretmiştir. Onun değerli Ehl-i Beyt'iyle yüce oğlu, böyle bir felaketle karşılaştıktan sonra nasıl davramlması gerektiğini öğretti insanlara. Böylesine bir katliama uğradıktan sonra teslim mi olmalı? Mücadelenin hızını azaltıp biraz taviz mi vermeli? Yoksa, yanında bütün felaketlerin küçük kaldığı o korkunç felaketten sonra hz. Zeynep selamullah aleyha'nın yaptığı gibi - dağlar misali - dikilip dayanmalı, kafirler ve zındıklar karşısında konuşup sözünü esirgememeli ve yeri geldiğinde meseleyi açıklayıp anlatmalı mı? Keza, hz. Ali bin Hüseyin "Zeyn'ulâbidin" selamullah aleyh de koma derecesinde hasta olmasına rağmen^44) aynı şekilde, tam lüzumu gereğince tebliğde bulunmadı mı?! (36)
                      25. 7. 1361

                      Bakınız; hz. Seyyidişşuheda selamullah aleyh, çağın, en seçkin ve en üstün mümini ... Haşimoğulları'nın^45) en güzide gençleri ve en güzide sahabeleriyle birlikte - hz. Hüseyin - şehid olup göçüveriyorlar bu dünyadan şehadetle ... Ama Yezid'in - la - o iğrenç meclisindeki konuşmada hz. Zeyneb selamullah aleyha "Kerbelâ'da güzellikten başka bir şey görmedim" diye yemin ediyor! Kamil bir insanın gidişi, mükemmel bir insanın şehid olması Allah evliyalarının nazarında "güzel" dir! ... Sırf savaşıp öldürüldüğü için değil; Allah yolunda bir savaşa girdiği için, Allah yolunda bir kıyama giriştiği için ... (37)
                      21. 11. 1365

                      Tıpkı hz. Zeyneb selamullah aleyhâ misali evlatlarını veren, Allah Teala ve aziz islam uğrunda herşeyinden geçen ve bununla da iftihar ederek, karşılığında elde ettiği şeyin, dünyanın değersiz metâı şöyle dursun, Nâim Cennetleri'nden de üstün olduğunu bilen ve - zulme karşı korkmadan - haykıran nice büyük kadınların olduğunu gördük ... (38)

                      15.3. 1368



                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                        HAZRET-İ MERYEM -S-

                        Kur'an-ı Kerim'de; peygamber olmayan ve bazı melekleri, hatta Cebrail'i -s- gören ve onunla konuşmuş bulunan insanların varlığına delalet eden birçok ayet vardır, örnek olarak bu ayetlerden bir - ikisine değiniyorum burada:

                        Âl-i İmran Suresi, 42. ayet-i şerife de şöyle buyrulmaktadır: Melekler de "Meryem, şüphesiz Allah seni seçkin kıldı, seni arındırdı ve alemlerin kadınları üzerine seçkin kıldı" Aynı surede, Allah Tealâ, hz. Meryem'in -s- hallerini nakletmekte. (40. ayetten itibaren) ve hz. Isa Mesih'in -s-mucizeleri ve özel hallerinin çoğunu melekler hz. Meryem'e -s-anlatmakta ve ona gaybdan haberler vermektedirler. Bu cümleden olmak üzere Meryem Suresi 17. ayette " ... ona Ruhumuzu (Cibril) göndermiştik, o da düzgün bir beşer kılığında görünmüştü - Meryem'e-" buyurulmaktadır. Hz. Meryem'in -s- meleklerle ve Cebrail'le görüşüp konuştuğuna dair Kur'an-ı Kerim'de daha birçok ayet vardır, Allah Teala, ona gaybdan verilen haberleri nakletmektedir birçok ayette.

                        Yüce Allah'ın selam ve salavatı ölüleri dirilten, uyuyanları uyandıran azimuşşan peygamber hz. Ruhullah İsa bin Meryem'in üzerine olsun. Yüce Allah'ın selam ve salavatı, - hz. İsa'nın -s- şanı yüce annesi olan ve ilâhi nefhayla; "ilahi rahmete susayanlara" böylesine büyük bir evlat kazandıran Meryem-i Azrâ ve Sıdıkâ-i Hûrâ'ya olsun (39).

                        2. 10. 1357

                        Bugün hz. İsa aleyhisselama uyduğunu söyleyenler, o hazretin sadece birtakım maneviyatlardan sözettiğini zannederler. Halbuki o hazret te böyleydi - mücadeleciydi - daha başından beri mücadele etmesi gerektiği belirlenmiş durumdaydı - nitekim - daha henüz dünyaya gelmiş bir bebekken "ben kitap getirdim" diyor. Kur'an anlatıyor bu hadiseyi; annesi - hz. Meryem -s- onu dünyaya getirdiğinde, yahudilerin kendisine yaktığı iftiralar ve çirkin sözlerden pek rahatsız olduğunda hz. İsa -s- ona "hayır, hiç üzülme" diyor, "seninle konuşmak isterlerse oruçlu olduğunu ima et ve beni göster, gidin şu çocuktan sorun, de! "buyuruyor ki, hz. Meryem de bu sırada zaten oruçlu olsa gerektir. Geldiler ... Hz. İsa - as -henüz dünyaya yeni gelmiş bir bebekti; gelip hz. Meryem'e - as - çok kırıcı laflar ettiler, o da bebeğini göstererek "ona gidin söyleyecekleriniz varsa ona söyleyin" diye imâ etti. - Yahudiler "biz şu bebekle nasıl konuşabilirizki?!" diyorlardı. Bu sırada hz. İsa - as - konuşmaya başladı, "Allah Teala bana kitap vermiştir" dedi. (40)
                        19. 8. 1366


                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          #27
                          Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                          2. Fasıl

                          İSLAM DEVLET YAPISINDA KADININ KONUMU VE HAKLARI

                          İslamda kadının yeri ve saygınlığı
                          İslamda kadın hakları
                          Islami toplum yapısında kadınların rolü
                          Siyasi ve sosyal alanlarda kadınların faaliyet ve çalışmaları
                          Kadınlarda eğitim ve öğretim
                          Islami düzende kadın hürriyeti
                          Islami örtünme - hicap -
                          Islami hareketin korunması ve sürekliliğinin sağlanmasını tavsiye
                          İmam Humeyni'nin - ks - İslami devlet yapısında kadının konumu
                          ve haklan çevresindeki bazı konuşmalarının tam metni


                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                            İSLAMDA KADININ YERİ VE SAYGINLIĞI

                            İslam, kadın ve erkeğin olgunlaşmasını istemektedir. İslam, cahiliyet dönemindeki o durumlardan kurtarmıştır kadınları. Allah bilir ya, islam, kadına ettiği kadar erkeğe hizmet etmemiştir; islamın kadınlara ettiği hizmet pek fazladır. Kadının cahiliyet döneminde ne halde olduğunu ve islamla birlikte nasıl bir konuma ulaştığını bilemezsiniz ...(41)
                            18. 8. 1357

                            İslam, tarihte eşine rastlanmaz bir hizmette bulunmuştur kadına; islam, kadını o bataklıklardan çekip çıkararak kişilik ve şahsiyet kazandırmıştır ona. (42)
                            18. 8. 1357

                            soru: Batı ülkelerinde şiilik, ilerleme ve kalkınma konusunda tutucu bir unsur olarak gösterilmiş. Biz, şiilerin, kadınları sosyal hayattan uzaklaştırmak istediğini ve dini hükümleri devlet kanunlarının temeli kılmaya yönelik şii kurallarına dönmeyi amaçladığını - ki anayasada da,dumura uğratılmış olsa dahi bugün böyle bir madde konulmuş durumda -duyduk. Ayrıca, dini kurallara uymadığı için batı tipi bir yaşama tarzını şiilerin reddettiği söyleniyor. Bunları, şiiliğin ana görüşleri çerçevesinde cevaplayabilir misiniz?

                            cevap: İnkılapçı bir okul olup hz. Peygamberin - sav - gerçek islamınm idamesi sayılan şiilik de, tıpkı şiiler gibi tarih boyunca hep zorbalarla sömürücülerin namert saldırılarına maruz kalmıştır. Şiilik kadınları sosyal hayattan uzakiaştırmadığı gibi, onlara toplumda, hakkettikleri yüce insani konumlarını da kazandırır. Biz, batının teknik kalkınmasını kabul ediyoruz, ama bizzat batılıların da bugün yaka silktiği " batı ahlâksızlık ve fesadı" m, asla! (43)

                            24. 8. 1357



                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              #29
                              Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                              İslam kadının elinden tutup, erkekle aynı yere getirmiştir onu; halbuki islam peygamberi zuhur ettiğinde kadınlara zerrece değer verildiği yoktu; islam kadınlara güç ve kuvvet vermiştir. (44)
                              20. 9. 1357

                              Biz, kadının yüce insanlık mevkiine ulaşmasını istiyoruz. Kadın, kendi kaderine müdahele edebilmelidir. (45)
                              15. 12. 1357

                              Cesur ve insanyetiştirici kadınlar milletlerin elinden alınacak olursa, milletler yenilgiye uğrar, izmihlale kapılırlar. (46)

                              15. 12. 1357

                              İslam, erkeklere duyduğundan çok daha fazla saygı duymaktadır sizlere, bunların dönüştürmek istediği "oyuncak" konumundan kurtarmak istemektedir sizi; islam sizi mükemmel bir insan olarak yetiştirmek istemektedir. (47)

                              17. 12. 1357

                              islam, insana büyük bir lütufta bulundu; kadını cahiliyet dönemindeki o mazlumiyetten çekip kurtardı. Cahiliyet dönemi öyle - feci - bir evreydi ki, kadın hayvan mesabesinde, hatta daha da aşağıydı! Kadın, cahiliyet döneminde mazlumdu. İslam, o cahiliyet batağından çekip kurtardı kadını. (48)
                              26. 2. 1358

                              Kadın, insandır. Büyük bir insan hem de! toplumun öğretmenidir kadın, eğiticisidir. "İnsan" 1ar, kadınların ellerinde büyürler. Doğru ve sahih erkekle kadının ilk merhalesi, bir kadının - ana - kucağıdır. İnsanların eğitimcisi kadındır. Ülkelerin saadet ve bedbahtlığı kadının vaziyetine bağlıdır. Kadın, sağlıklı ve doğru bir eğitim ve terbiyeyle "insan" yetiştirir ve doğru terbiye yöntemiyle memleketi bayındır hale getirir. Bütün mutlulukların kaynağı kadının ellerindedir. Kadın, bütün mutlulukların kaynağı olmalıdır. (49)
                              26. 2. 1358

                              Anneler, hayırların kaynağıdırlar; Allah göstermesin, çocuklarını kötü terbiye ederlerse kötülük ve şer kaynağı olurlar. (50)
                              26. 4. 1358


                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                #30
                                Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                                Kadın, insanoğlunun emellerinin gerçekleşme mazharıdır. Kadın, değerli erkekler ve kadınlar yetiştirir. Erkek, kadının ellerinde - ondan aldığı terbiye ve eğitimle - miraca yükselir. Kadının elleri, büyük kadınlarla büyük erkeklerin yetişme yurdudur. (51)
                                27. 2. 1358

                                Cesur ve yiğit erkekler, kadınların ellerinde yetişirler. Kur'an-ı Kerim "insan yetiştirici" dir, kadınlar da "insanyetiştirici"; kadınların görevi "insan yetiştirmek" tir zaten. İnsanyetiştirici kadınlar milletlerden alınacak olursa milletler yenilgi ve izmihlale uğrarlar, mağlup olurlar, yok olurlar, yok olur giderler. (52)
                                12. 11. 1358

                                Kadının mevkii pek yücedir, kadının derecesi pek üstündür. Kadınlar, islamda pek yüce ve ileri bir konumdadırlar. (53)
                                12. 11. 1358

                                Biz, kadının hakettiğı yüce insani konumuna ulaşmasını istiyoruz; oyuncak olup erkeklerin elindeki bir süs bebeğine dönüştürülmesini, ayyaş serserilerin oyuncağı haline getirilmesini istemiyoruz. (54)
                                12. 11. 1358

                                İslam, erkeğe olduğu gibi kadına da hayatın bütün sahnelerinde, bütün boyutlarında katılım ve müdahele hakkı verir, kadının da dahîi vardır. Erkeğin nasıl fesat ve ahlaksızlıktan çekinmesi gerekiyorsa, kadının da çekinmesi gerekir. Kadınlar, herze gençlerin elinde oyuncak olmamalıdırlar, kadınlar kendi prestij ve değerlerini kendileri düşürüp, Allah göstermesin, süslenerek dışarı çıkmak suretiyle ahlaksız insanlara kendilerini teshir etmemelidirler. Kadınlar "insan" olmalıdırlar, kadınların takvası olmalıdır, kadınların keramet makamı vardır, kadınların hür iradeleri vardır, tıpkı erkeklerin hür iradesi olduğu gibi...
                                Allah Teala sizleri kerametlerle yaratmıştır, hür yaratmıştır. (55)

                                12. 11. 1358

                                Siz hanımlara karşı • islamm özel bir saygısı vardır. Arap yarımadasında^46) islamm zuhur ettiği yıllarda kadın, erkeğin karşısında bütün onurunu yitirmişti, islam kadınlara onurlarını kazandırdı, erkeklerle eş düzeye getirdi onları; islamın kadınlara gösterdiği lütuf, erkeklere gösterdiği lütuftan çok daha fazladır. (56)
                                12. 11. 1358

                                Bugün, islâmi hareketin bereketi sayesinde, toplumun etkin üyesi olan kadın belli bir yere kadar kendi konumuna ulaşabilmiştir (57) 15. 2. 1359


                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X