Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #61
    Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


    İSLAM, AİLE HAYATININ BÜTÜN BOYUTLARINA CİDDİYETLE EĞİLİR

    Evvelâ: Şer'i ahkâm çeşitli kanun ve kuralları kapsar ve bunların bütünü, tam ve küllî bir toplum düzeni oluşturur. Bu hukuk nizamı içinde, insanın ihtiyaç duyabileceği herşey sağlanmıştır. Komşularla, yakınlarla, hemşehrilerle ilişkiler, özel hayat ve evlilik hayatından savaş, barış, başka milletlerle ilikşkilere kadar, ceza kanunlarından Ticaret, Sanayi ve Tarım Hukukuna kadar herşey her ihtiyaç konusu düzenlenmiştir. Nikâh sözleşmesinin yapılması ve insanın ana rahmine düşmesinden öncesi için kanunu vardır, nikâhın nasıl yapılması gerektiğini düzenler, o dönemde ve nutfenin bağlandığı dönemde yiyecek bakımından ne gibi şartlara uyulmak gerektiğini, süt çocuğu döneminde ana ve babanın ödevlerini, çocuğun nasıl eğitilmesi gerektiğini, erkek ve kadının birbirine ve çocuklarına karşı davranışlarının nasıl olacağını düzenler. Bütün bu aşama ve dönemler için ilke ve kanunları vardır tâ ki «insan» meydana getirebilsin
    "Velayet-i Fakih s: 21"

    İhtilaf-ı rağbete - çocuğun, büyüyünce iyiliğe veya kötülüğe meyledip etmemesine - yolaçan şeylerden biri de nikah adabına uymak, birleşmeyle ilgili dînî emirler ve birleşmenin özel zaman ve vakitlerini nazara almaktır; keza hamilelik dönemi, süt verme yılları, eş seçimi ve çocuğa direkt kendi göğsünden süt verecek kadının seçimi ... vb. hususlarda islamın emirleri vardır ki bütün bunların, çocuğun cismî ve ruhî yapılanmasında fevkalâde dahli ve etkisi vardır: aynı şekilde çocuğun büyüyüp yetiştiği ortam, kim tarafından eğitilip terbiye edildiği; öğretmen, arkadaş, dost, öğrendiği ilim ve edindiği bilgi ... vb. birçok hususun - çocuğun cismî ve ruhî yapısının oluşmasında - fevkalâde etki ve tesiri vardır ki bir kısmı bilfiil müşahede de edilebilen bu etkenlerin tamamını burada saymak mümkün değil ...

    istemek ve Azmetmek (Talep ve irade s: 148)


    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      #62
      Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


      İslam, daha dünyaya gelmesinden önce bireyin hayatının mayasını yoğurmuş, programını belirlemiştir, aile hayatına girdiğinde aile içinde nasıl bir sosyal hayat sürdürmesi gerektiğini belirlemiştir; eğitim ve öğretime başlaması, sosyal hayata adım atması, diğer milletler ve devletlerle ilişki ... bütün bunlar konusunda islamın belli program ve prensipleri vardır, mutahhar islam şeriatinde bütün bunlarla ilgili yükümlülükler belirlenmiştir (165)
      23. 8. 1344

      İslam, ahlâki boyutlarda yetiştirmektedir insanı; hatta muaşerette bulunma hususunda bile ... Kiminle muaşerette bulunuluyorsa, onunla ilgili ayrıca hükümleri vardır islamın. Bizzat insanın kendisine karşı -takınması gereken - tavır ve yükümlülüklerine dair hükümler belirlenmiştir islamda; bireyin aile ilişkilerinin ayrıca hüküm ve kuralları vardır, evladına karşı ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine dair ayrıca hükümler belirlenmiştir; komşularına, mahallelisine, arkadaşına, vatandaşına, dindaşına, dinine karşı çıkanlara karşı tavır ve sorumluluklarının neler ve nasıl olması gerektiğini hep belirlemiştir islam; hatta bireyin ölümünden sonrasıyla ilgili hükümleri de belirlemiştir islam. Esasen birey daha dünyaya gelmeden öncesinden tutun da; -valideyninin - evlilik öncesine, evliliğine, ana karnında bulunduğu zamanlara, çocukluğunda nasıl terbiye edileceğine, biraz büyüyünce nasıl eğitileceğine; buluğ çağında, gençlik çağında ve yaşlandığında neler yapması ve yapmaması gerektiğine; ölümü, mezara verilişi ve nihayet kabir sonrasına varıncaya kadar bireyin hayatının her boyutu için gerekli kural ve hükümleri belirlemiştir islam (166)
      6. 7. 1356

      Bir de bireylerle ilgili başka hüküm ve kurallar vardır; birey daha
      dünyaya gelmeden önce onun niteliğini belirleyecek - davranışlarla ilgili
      - hükümleri vardır islamın ... Doğru, ahlâklı, terbiyeli ve dürüst bir
      bireyin dünyaya gelmesi için ... Evlenmenin nasıl olması gerektiğine, karı
      koca ilişkileri, evlilik öncesinde eş seçimi, evlilik olayı, eşlerin
      yekdiğeriyle muaşeretleri, hamilelik sırasında, bebeğe süt verme
      sırasında, çocuğun annenin elinde büyüyüp yetiştirilmesinin gerektiği
      dönemler, çocuğun ilk öğrenimini alacağı öğretmenler ve bu dönem...
      bütün bunların islamda belirli kural ve hükümleri vardır, bir insanın
      yetişmesi ve eğitilmesiyle ilgili - her safhada - islamın - mükemmel -
      hüküm ve prensipleri vardır (167)

      18. 8. 1357

      İslamın bir boyutu devlettir, yönetimle ilgilidir, idare ve siyasetle ilgilidir; bir diğer boyutuysa şu insanoğlunu manevi açıdan eğitip yetiştirmektir gereğince; - bu boyutta - bizzat bireyin kendisini muhatap alır islam; "İnançların şöyle olmalı, ahlâkın şöyle olmalı, davranışın prensiplerin şöyle olmalı, bu gibi hususlarda şöyle şöyle olmalı" der bireye; bütün bunlarla ilgilenir islam! Diğer toplumlarda - islâmi olmayan - diğer devlet türlerinde bu gibi şeylerle ilgilenilmez. Yani hiçbir devlet gelip de bireye "evinde bulunduğun zaman şu şeyi yapma" demez asla; işin bu kısmıyla ilgilenmez - biçbir devlet sistemi - "kim evinde ne yaparsa yapsın!" der; ama islam sizin evde yalnız kaldığınız anlarda bile ilgilenir sizinle; nasıl davranman gerektiğini, ahlâkının nasıl olması gerektiğini, aklî algı ve idraklerinin nasıl olacağını, davranışlarının nasıl olması gerektiğini söyler sana; senin kendi çocuğuna karşı ne türbir ahlâki prensip ve davranış içinde olman gerektiğini, çouğun babaya karşı nasıl olması gerektiğini, babanın çocuğuna nasıl davranması gerektiğini, çocuğun anneye karşı nasıl davranması gerektiğini, annenin çocuğuna karşı nasıl olması gerektiğini, kardeşin kardeşe karşı nasıl olması gerektiğini, bütünüyle aile fertlerinin yekdiğerine - ve bütüne -karşı nasıl olması gerektiğini, bu ailenin diğer ailelerle nasıl olması gerektiğini hep belirlemiştir islam; bütün bunlara önem verilmiştir islamda, islamın bütün bunlara dair kural ve âdabı vardır. (168)

      21. 8. 1357




      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        #63
        Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


        İslam da, herkesin olan bir dindir; yani bütün insanları, - Allah'ın -istediği şekilde eğitip yetiştirmek için gelmiştir islam; insanı âdilâne bir hâle sokabilmek, bir insanın diğerine karşı zerrece, hatta bir toplu iğnenin ucu kadar dahi zulmetmeyeceği bir şekilde yetişmesi ve kendi çocuğuna zulümde bulunmayacak, kendi hanımına haksızlık etmeyecek; - hanımsa - kocasına zulmetmeyecek, iki kardeşin veya iki arkadaşın yekdiğerine zulümde bulunmayacak bir olgunluk ve duruma gelmesini sağlamak için gelmiştir islam. Kelimenin tam anlamıyla âdil ve "insanlaşmış "olan; hem akli durumu, hem nefsi durumu, hem dış görünüşüyle" insanlaşmış "bulunan, insanca bir edeple edeplenmiş insanlar yetiştirmek için gelmiştir islam; - evet, islamın - gayesi bunları gerçekleştirmektir (169)
        21. 8. 1357

        Biz, daha ilk baştan insanları yetiştiririken, insani olgunluk ve kemale doğru götüren ve o cihette yetiştiren böyle - islam gibi - bir okul istiyoruz işte. Bakın bakalım; bir "insan" yetiştirebilmek için; onun ana -babasının evlenmesinden öncesinden işe başlayarak ilgili direktifleri vermeye koyulan başkaca bir okul veya ideoloj var mı şu dünyada? Mevcut bütün okul ve ekoller, yerküre üzerinde yürümekte olan - ve artık büyümüş - gelişkin insanlarla ilgilenmekte ve sadece büyükleri muhatap almaktadır. İslam ise daha evlilik başlamadan önce insana nasıl bir eş seçmesi gerektiğini söylemektedir; eş seçimini bile söylemektedir yani. Neden? Bu karı kocadan "insan" veya "insanlar" üreyecektir de, ondan! Bu ikisi, bir bireyin "başlangıcı" dırlar, islam bunların topluma vereceği bireyin salih bir birey ve doğru bir insan olmasını istemektedir. Bunlar daha evlenmeden önce kadının nasıl olması gerektiğini, erkeğin nasıl bir erkek olması gerektiğini, herbirinin ahlakının ve davranışlarının nasıl olması gerektiğini, nasıl bir ailede yetişmiş olması gerektiğini; evlilik gerçekleştikten sonra bu eşlerin birbirlerine nasıl davranmaları ve ne tür ilişki kurmaları gerektiğini, birleşmenin âdap ve prensipleri, hamilelik döneminin âdabı, doğum âdabı, bebeğin bakımı ve çocuk büyütmenin adabı ... vb'nin nasıl olması gerektiğini hep belirlemiştir islam. Bütün bunlar, bu iki kişiden dünyaya gelecek ve topluma malolacak olan bireyin sâlih ve dürüst bir birey olabilmesi içindir; -çünkü ancak - böylelikle dünyada salahiyet ve doğruluk egemen olabilecektir. İslam budur işte; "insan" yaratmak istemektedir islam! Bu nedenledir ki evlilik öncesinden işe başlamıştır, şöyle yap, böyle yap demiştir; dereken, çocuk dünyaya gelip de süt emmeye başlayınca ona süt verildiği sırada ne yapılması gerektiği, anne babanın bu çocuğu nasıl yetiştirip ona nasıl davranması gerektiği, okul çağı gelip de ilkokula gittiğinde nasıl olacağı, okulda nasıl davranılması, liseye gittiğinde orada nasıl davranılması, öğretmenlerin nasıl insanlar olması gerektiği, çocukları eğitenlerin kimler olması gerektiğini hep belirlemiştir islam; birey artık tamamen büyüyüp de bağımsız bir ferd olunca kendi kendisini - sürekli - yetiştirmek durumu başlar bu sefer, nasıl olması, neler yapması, neler yapmaması gerektiğini söyler islam ona. Bütün bunlar, topluma malolacak fertlerin salih ve dürüst insanlar olmasını sağlayabilmek içindir. (170)
        10 .10. 1357

        Islamın insaniyet boyutunu mütalaa ettiğinizde onun herşeyi inceden inceye heseplamış ve gerekli bütün prensip ve kuralları belirlemiş olduğunu görürsünüz. Birey daha dünyaya gelmeden önce, daha anne babası evlenmeden önce onun - bu tohumun - nasıl yetişmesi gerektiği konusunda planları - programları vardır islamın. Eş olarak seçilecek erkeğin, eş olarak seçilecek kadının nasıl seçileceğine, evliliğin nasıl olacağına, bu işin usul ve âdabının neler olduğuna, birleşme sırasında hangi usul ve adaba göre davranılması gerektiğine, hamilelik döneminin ne gibi kuralları olduğuna hep dikkat etmiş, bütün bunları belirlemiştir .islam. Tıpkı tarlaya tohum ekecek bir çiftçi gibi itinalı ve dikkatlidir; toprağın iyi toprak olmasına, suyun sağlam su olmasına, zamanında verilmesine özen gösterir; bu merhaleden sonraki hükümleri bitkinin özenle yetiştirilmesi, iyi eğitilmesiyle ilgilidir. İslam insanın gereğince eğitilip yetiştirilmesi işine; henüz onun anne babası evlenmeden önce başlar, tohumun ekileceği arazinin sağlam ve temiz olması gerekir islam nazarında; seçilecek eşin dürüst, doğru ve insanî haslet ve melekelere sahip olmasını vurgular. Sonra da, bebeğin dünyaya gelişine kadarki -hamilelik dönemi - süreciyle ilgili kuralları vardır, hamilelik, doğum, süt çağı, anne tarafından eğitim, baba tarafından eğitim ve bunları izleyen diğer eğitimler, insanoğlunun düzenlediği kanun ve kuralların hiçbiri bu boyutları ele almış değildir, sadece peygamberlere mahsus bir şeydir bu(171)
        14. 11. 1357



        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          #64
          Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


          Biliniz ki islamın herşeyi vardır; yani kadınla erkek arasında evliliğin vuku bulmasının öncesinden, bireyin mezara girmesine kadar herşeyi öngörmüş, bireyle ilgili herşeyin kural ve prensiplerini belirlemiştir. Tamamen ileri ve gelişmiş kurallardır bunlar. Hem bu dünyada hem öbür dünyada - bireye - faydalı olacak ve insanoğlunun saadetini temin edecek kural ve prensiplerdir bunlar. (172)
          30. 11. 1357

          İslam bir rejimdir, siyasi bir devlet yapısıdır. Diğer bütün rejimler gerekli birçok noktaya önem vermemiş, ama islam hiçbir noktayı ihmal etmemiştir; yani islam, insanı sahip olduğu bütün boyutlarıyla eğitir. -Mesela - insanın maddi doyutu vardır; islam onun bu boyutuyla ilgili kurallar belirlemiştir; insanın manevi boyutu vardır ve islam onun bu boyutuyla ilgili meseleleri de nazar-ı dikkate almıştır. Hatta daha da ötesi, bundan da ötesini öngörür islam; yani ana baba henüz evlenmeden önce erkeğin ne tür bir kadın, ve kadının ne tür bir erkek seçmesi gerektiğini söyler. Çünkü islamın gayesi "insan" yetiştirmektir. Eşlerin ahlâki durumunun, dînî inanç ve akidelerinin nasıl olması gerektiğini belirler islam. Bir çiftçi toprağa tohum etmek istiyorsa önce tarlasının durumuna dikkat eder, tohumun bu tarlada nasıl yetişeceğini hesaplar; ektiği bitki yeşerince ona nelerin zarar verebileceğini önceden düşünerek giderip ortadan kaldırır onları; mahsulü iyice olgunlaşıp da dermeye müsait çağa gelinceye kadar çiftçi bu dikkat, özen ve itinayı göstermek zorundadır. İslam da insana aynı şekilde davranmıştır; yani tıpkı bir ekini ekip de mahsul almak isteyen çiftçi gibi ekinden öncesinden başlar tedbirlerini almaya, "anne baba nasıl olmalı, evlilik nasıl, eşler ne tür insanlar olmalı?" der. Bunun nedeni işin akibetini ve sonunu düşündüğü içindir; yani mesela anne veya babanın ahlakı bozuk olur veya insanlıkdışı davranışlarda bulunursa genetik olarak çocuğa da geçecektir, bu nedenledir ki islam tıpkı çok dikkatli ve emektar çiftçi gibi işin ta başından, evlilik öncesinden itibaren itina gösterir meseleye, ne tür bir insanın eş olarak seçileceğine dikkat eder, evliliğe, evlilikte nasıl bir eğitim olması gerektiğine, birleşme olayında riayet olunması gereken usul ve adâb, ki bunlar pek dakik ve teferruatlıdır, sonra hamilelik dönemi geliyor, bunun da pek çok adabı var, ardından bebeğe süt verme dönemi, bunun da pek çok adabı var, sonra annenin ve sonra da babanın çocuğu nasıl eğitmesi gerektiğiyle ilgili prensipler, ardından okulla ilgili adâb, toplumla ilgili adâb vardır ... Yani bebeğin dünyaya gelmesinden önce başlayarak toplum içinde müstakil mükemmel bir fert oluşuna kadar bütün safhalarla ilgili belirli usul ve prensipleri vardır islamm. Dünyadaki diğer devletlerin, diğer rejimlerin - ise - bu gibi şeylere hiç aldırdığı yoktur; onlar için tek önemli olan şey, başında bulundukları toplumda, kendi menfaatleri için düzen ve asayişi sağlamaktır ki böylece halkı rahatça yağmalayabilsinler. Çok iyi ve âdil olanları için de bu gibi şeyler önemli değildir, öyle rejimler için - tek önemli olan kendi sosyal meselelerine biraz çeki düzen verebilmektir, hepsi bu! Çocuğun sonuna kadar nasıl olacağı, eğitimin sonuna kadar nasıl olacağı, hamilelik ve süt çağının nasıl olması gerektiği - gibi meseleler - esasen diğer rejimlerde İslam böyle bir dindir işte; insan büyüdükten sonra kendi kardeşiyle muaşereti, anne babasıyla muaşereti, anne ve babanın ona karşı muaşereti, bunların - ailenin - komşularla muaşereti, hemşehrileriyle muaşereti, dindaşlarıyla muaşereti, - o ülkenin - yabancılarla muaşereti... vb. hep vardır islamda, islam öyle bir devlet düzenidir ki bir ciheti siyasi hükümettir, bir diğer cihetiyse manevi hükümet. Yani insanın iki boyutu vardır, iki hali vardır, iki yüzü vardır; bunlardan biri maddidir. İnsanın bu maddi boyutunun bütün hususları için belli hüküm ve kurallar vardır islamda. İnsanın bir de manevî yüzü ve boyutu vardır ki diğer rejimlerde sözkonusu dahi değildir; insanın, Allah'tan başka kimsenin bilemeyeceği bir mertebeye yetişebilmesini sağlayacak şekilde bir manevi ve ahlâki eğitim ve terbiyeden geçmesi o rejimlerde mevzuu - bahis değildir. Oysa ki islam, bu boyutu ve bu yüzüyle de ilgilenir insanın; insanoğlunun elinden tutup Melekut-i A'lâ'ya doğru götürmektedir onu. Diğer rejimler ise böyle değildir (173)
          30. 11. 1357



          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            #65
            Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


            Dinler, insanoğlunun bütün boyutlarıyla ilgilenirler. İnsanın dünyaya gelmesinden önce hatta .... Daha çocuk dünyaya gelmeden. Nasıl bir evlilik olmalı, eşler nasıl olmalı, evlilik şartları nedir, nasıl bir kadını eş olarak seçmeli, kadın nasıl bir erkeği koca olarak seçmeli? Evlilik bu, bir "insan" in meydana gelmesi için bir ekim olayı var ... Yani evlilik öncesinden başlayarak ilgilenir insanla; daha evlilik vuku bulmadan önce, dünyaya gelecek çocuğun hem fiziki hem ruhi ve ahlaki sağlığı için tedbir alır, bu gibi şeyleri önceden öngörür din. Evlilik şartları, hangi şartlar altında evlenileceği. Sonra hamilelik olayı geliyor, hamilelikten önce birleşme olayı var; birleşmenin şartları, birleşmenin prensip ve hükümleri, nasıl olacağı, hamilelik sırasında annenin neleri yemesinin iyi olacağı, neleri yememesi ve yapmaması gerektiği, hamilelik sırasında annenin yaşam şekli nasıl olmalı; çocuk dünyaya geldikten sonra, ona süt verecek kadının kim olması gerektiği, çocuğa bir sütanne süt verecekse eğer bu sütanne nasıl bir kadın olmalı, çocuğa nasıl ve hangi vakitlerde süt vermeli, bunun şartları nasıl olacak? Anne çocuğa nasıl bakmalı, nasıl eğitmeli, nasıl davranmalı? Annenin eğitiminden sonra - çocuk biraz büyüdükten sonra - baba nasıl davranmalı ona? Bu çocuğun terbiye ve eğitimi için bütünüyle aile nasıl davranmalı, çocuğu eğitip öğretecek öğretmen nasıl olmalı, çocuğun - ev dışındaki - muhiti ve içinde yaşadığı toplum nasıl bir toplum olmalı?.. Bütün bunlar - la ilgilenir islam, çünkü bunlar - dünyaya gelecek çocuğun ileride terbiyeli, dürüst ve nefsine hakim bir insan olmasını sağlamak içindir. (174)
            24. 2. 1358

            İslam herşeyle ilgilenir; sizin dünyaya gelmesinde vasıta olacağınız o bebeğin doğru yetişmesi için daha siz evlenmeden öncesinden başlayarak plân ve programlarını hazırlamıştır islam: Nasıl bir kadın seçeceksin?

            Nasıl bir erkek seçeceksin, erkek nasıl biri olmalı, kadın nasıl biri olmalı?.. - Bütün bunları belirler islam - çünkü dünyaya gelen bu insan tıpkı bir bitki gibi özenle bakılıp yetiştirilecektir; olgunlaşacaktır. Tıpkı bir tohumu ekmek isteyen çiftçi gibi, toprağın nasıl olduğuna, gübrenin nasıl olduğuna, ne zaman su verileceğine ... vb. özen gösterir islam. İnsan da böyledir - bir tohum - işte, ekimden önce tarlanın toprağına bakmalıdır, nasıl bir topraktır, tohumu ekecek olan nasıl biri olmalıdır? İslam bütün bu boyutları halletmek, yoluna koymak ister, - çünkü - insan yetiştirmek istemektedir islam, adam yetiştirmek istemektedir! (175)

            31. 2. 1358
            * * *
            İslam kanunları, siz daha evlenmeden önce bu evlilik için belli plân ve programlar tayin etmiştir, çünkü bu yolla bir "insan" gelecektir dünyaya, "adam" yetişmesi gerekmektedir. Bu nedenle evlilik öncesinden başlar -islamın programları - Mesela - diyelim ki - şimdi siz evlenmek istiyorsunuz ... Dünyadaki kanunlardan hiçbiri sizin bu evliliği nasıl yapacağınızla ilgilenmez, nasıl evlenirseniz evlenin, yeter ki bu evlenme resmen kayda geçmiş olsun, gerisi size kalıyor artık. İslam ise siz evlenmeden önce bu işe el atıyor. Çünkü bu evliliğe "bir insanın dünyaya gelişi" şeklinde bakmaktadır islam. Bu çocuğun doğru bir şekilde oluşması ve yetişmesi gerekmektedir. Tıpkı bir çiftçi gibi şefkatli ve ülfetlidir islam; işin başından itibaren tarımın iyi olmasına, tarlanın iyi bir tarla olmasına, suyun salih ve iyi bir su olmasına, ekim ve tohumun iyi ve salih olmasına özen gösterir islam. Çünkü islam "insanyetiştirici' dir, "insan" yetiştirmek istemektedir. Siz daha evlenmeden önce devreye girer islam; kadına nasıl bir erkek seçmesi gerektiğini söyler, erkeğe nasıl bir kadın seçeceğini söyler, nasıl bir edebi olmalı ... Evlilik ve evlilik sırası, daha sonra gelen hamilelik olayı ve onu izleyen çocuk bakımı vb.' ni hep programlamıştır islam, çünkü islamın gayesi "insan" yetiştirmektir. Bu nedenle - daha işin başından beri, bu "bir insanın oluşumu" olayına bilfiil katılır islam, müdahele eder; dünyanın diğer bütün kanunlarının gafil kaldığı, ihmal ettiği husustur bu, onların hiç mi hiç ilgilenmediği bu hususa islam pek itina gösterir. İslam, sizin bir sandık odasının içinde -yapayalnız - kalmanız durumunda dahi - aykırı - hiçbirşey yapmayacak şekilde yetişmenizi ister. Dünyadaki diğer kanun - ve ideolojiler - in tam tersine yani! Onların içeriyle ne işi var ki!! "Evinin içinde ne yaparsan yap, beni ilgilendirmez. Sen evinden çıkıp asayişi bozma da, evinin içinde
            canının istediği gibi davran, beni hiç ilgilendirmez!" der onlar. İslam ise
            böyle demez, islam insan yetiştirmek ister. İnsanoğlunu öyle yetiştirmek
            ister ki, bir sandık odasında - yalnız - kaldığı vakit veya evinde yalnız
            kaldığı zamanlarda da tıpkı dışarıda, cadde sokakta olduğu gibi
            davransın; yalnız kaldığında dilediğini yapacak, sadece dışarıya çıktığında
            - toplum içinde - dilediğini yapamayacak şekilde değil! Bir sandık
            odasında olduğu zaman da tıpkı dışarıda, toplumda olduğu gibi
            davranabilmeli, her iki durumda da aynı adam olmalıdır. İslam insan
            yetiştirmek istemektedir; her hal ve durumda "insan" olabilecek bir
            insan. (176)

            20. 3. 1358



            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              #66
              Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


              Enbiya okulundan başka hiçbir okul erkeğin hangi kadım seçeceğine, kadının - evlilikte - ne tür bir erkeği seçeceğine karışmaz, onlar için hiç önemi yoktur sizin evlilik için nasıl bir kadın veya erkek seçeceğiniz hususunun. Hamilelik günlerinde bebeğin annesinin neler yapması gerektiği, süt vereceği zaman neler yapması, çocuğun bakımını annenin üstlendiği zamanlarda annenin nasıl davranması, ne gibi vazifeleri olduğu, babanın eğitim dönemi geldiğinde onun ne tür vazifeleri olduğu gibi hususlar onların kanunlarında kesinlikle öngörülmemiştir. Peygamber rejimleri dışındaki beşeri rejimlerin maddeci kanunlarında bu gibi mevzuların zerrece önemi yoktur ve kesinlikle öngörülmemiştir. Onlar ancak birey büyüyüp de toplumun içine - bağımsız olarak -girdikten sonra onun yolaçabileceği bozuk davranışları önlemeye çalışırlar; tabii sadece asayişi tehdit eden davranışları! Yoksa; içip serserilik etmek, ve işrette bulunmak gibi şeylere zaten karışmazlar, hatta bunları daha bir körüklerler. "İnsan" yetiştirmek, bireyi "adam" etmek gibi dertleri yoktur onların. Onların nazarında insanın hayvandan tek farkı, onun doğada daha fazla ilerlemiş olmasıdır; hayvan uçak yapamaz mesela, ama insan yapar! Hayvan doktor olmaz ama insan doktor olur! Bu hususta sınır ise sadece maddidir, doğadır. İnsanın herşeyiyle ilgilenen, insanın evlenmeden önceki hayatına itinayla yaklaşarak bu evlilikten doğacak çocuğun iyi bir "insan" ve doğru bir "adam" olabilmesi için ne tür bir kadın ve ne tür bir koca seçilmesi gerektiğini söyleyen bir okul - islam - niçin bunlara karışmaktadır sahi?

              Mesele şudur: Bir tarlayı ekmek isteyen bir köylü veya çiftçi herşeyden önce tarlanın nasıl bir tarla olduğuna bakar, ekeceği tohumun iyi olmasına özen gösterir, sağlam bir buğday tohumu seçer; iyi bir bakım için ne gerekliyse yapar ki bu tarlayı bayındır hale getirebilsin ve bir yarar sağlayabilsin! İslam da insana bu gözle bakar; sahih ve doğru bir çocuğun dünyaya gelebilmesi için, evlenecek eşlerin nasıl insanlar olması gerektiğine, bu evlilikten bir "insan" in oluşabilmesi için - meselâ -evlenilecek kadının - veya erkeğin - ne tür bir kadın - veya erkek -olması gerektiğine bakar. Sonra da meselenin prensip ve usullerini belirler, bu izdivacın hangi prensipler etrafında yapılacağını söyler, birleşmenin nasıl olması gerektiğini, uyulması gereken kural ve prensiplerin ne olduğunu, hamilelik günlerinin ne tür kuralları olduğu, süt verme döneminin adabını hep belirler. Bütün bunların nedeni, en yücesini islamın teşkil ettiği tevhidi okulların hep "insan" yetiştirebilmek için gelmiş olmasıdır. Hayvani çerçeveyi aşmayan ve hayvani gayelere yönelik, ama diğer hayvanlardan biraz daha ileri birtakım algılamalara sahip bir hayvan yetiştirmek için değil, insan yetiştirmek için gelmişlerdir. (177)

              13. 4. 1358

              Gelsinler, baksınlar - bakalım - , islam ne diyor; dünyaya gelecek çocuğun iyi bir çocuk olabilmesi için evlenmek istediği andan itibaren bireyle birlikte olmaktadır; daha sonra annesinin ellerindeyken de öyle, sonra ilkokulunda da öyle, baştan sona kadar hep böyle - bireyle birliktedir - İslam doğruluk yoluna hidayet etmek istemektedir sizi (178)
              15. 4. 1359



              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                #67
                Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                ÇOCUKLARIN DOĞRU YETİŞTİRİLMESİNDE ANNELERİN ROLÜNÜN ÖNEMİ

                Amellerinizin doğru amel olmasına, kıyamınızın Allah için olmasına, amellerinizin Allah için olmasına dikkat gösterin. Hanginizin çocuğu varsa iyi yetiştirsin, ilâhi terbiyeyle yetiştirsin çocuğunu. (179)
                19. 11. 1357

                Bu harekette kadınların erkeklerden daha fazla payı var. Cesur ve yiğit erkekler kadınların elinde yetişmektedir. Kur'an-ı Kerim "insanyetiştirici" dir; kadınlar da "insanyetiştirici" dirler. (180)
                15. 12. 1357

                Sizin ellerinizde mükemmel insanların yetişebilmesi için islam sizleri birer mükemmel insan olarak yetiştirmek istemektedir. (181)
                17. 12. 1357

                Erkekler sizin ellerinizde büyüdüler; erkekleri sizler yetiştirdiniz, kendi kıymetinizi bilin; islam sizin kıymetinizi bilmektedir. (182)
                17. 12. 1357

                Sizler İslama hizmette bulundunuz, bundan sonra da hizmet edeceksiniz inşaallah. Sizler arslan erkeklerle kadınlar yetiştiriyorsunuz İran'da. Sizin elleriniz ismet, iffet ve azamet elleridir. Sizler, evlatlarınızı iyi yetiştirmekle yükümlüsünüz, islâmi şekilde yetiştirmekle yükümlüsünüz, insani ve mücahid olarak yetiştirmekle yükümlüsünüz. Sizin ve toplumun diğer bütün kesimlerinin mücahedeleri sayesinde bu hareketi buraya kadar getirerek İslam Cumhuriyeti'ni ilan ettik (183)
                17. 1. 1358

                Büyük erkeklerle kadınlar sizin ellerinizde yetişiyor. Siz yetiştirmektesiniz büyük erkeklerle büyük kadınları. Bu milletin azizleri, desteğisiniz siz. Tahsil ve okumaya çok önem verin ki ahlâki ve amelî erdem ve faziletlerle donanasınız. Memleketimizin geleceği için güçlü gençler yetiştirin. Sizin elleriniz, büyük gençler yetiştirmesi gereken bir okuldur. Siz fazilet ve erdem elde edin ki sizin ellerinizde yetişen çocuklarınız da sizden fazilet ve erdem kazanabilsinler (184)
                21. 1. 1358

                İslamın sizden istediği mana, çocuklarınızı iyi bir ahlâki yapıyla terbiye etmeniz ve ellerinizde büyüttüğünüz bu islâmi çocukların nuruyla ellerinizi münevver - nurlu - hale getirmenizdir, - zira - bunlar islamın evlatlarıdırlar ve bundan böyle islamın ve kendi memleketinizin mukadderatı bunların elindedir artık. (185)
                20. 2. 1358

                Sizin elinizde büyüyen bu çocukların davranış ve eylemlerinden de siz sorumlusunuz; nitekim iyi bir çocuk yetiştirecek olursanız bir milletin saadetini temin edenin - gelecekte - bizzat o çocuk olması pekâlâ muhtemeldir. Allah göstermesin kötü bir çocuğun sizin elinizde yetişmesi halindeyse, toplumda - onun vasıtasıyla - bir fesat oluşması da mümkündür. Çocuk deyip geçmeyin; kimi zaman bir çocuk - büyüyüp de - topluma girdiğinde toplumun başına geçebilmekte ve toplumu fesada çekmesi pekâlâ mümkün olmaktadır. (186)
                23. 2. 1358

                Siz hanımların elinde başlamalıdır bu iş; çocukların yetiştirilmesi işi -onlar - sizin ellerinizdeyken başlamalıdır, doğru bir islami terbiye ... Çünkü sizin yanınızda, sizin elinizde yetişmekte olan çocuğun gözü kulağı pür dikkat size yöneliktir, sizin sözleriniz ve davranışlarınıza dikkat kesilmiştir o. Sizden yalan duymasın, o da yalancı oluverir sonra!.. Annesinin yalan söylediğini, babasının yalan söylediğini görürse o da yalancı oluverir sonra. Ama eğer annesinin doğru olduğunu, babasının dürüst bir insan olduğunu görecek olursa o da doğru ve dürüst - bir insan - olarak yetişir. (187)
                23. 2. 1358



                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  #68
                  Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                  Milletimizin uzun vadeli planı, geleceğe yönelik programı şu olmalıdır: Eğitim ve öğretiminden sorumlu oldukları çocukları; çocuklarımızın anneleri, babaları, öğretmenleri, yükseköğretmenleri, yazarlar, konuşmacılar ... bunlar, maneviyatı öğretsinler bu millete; maneviyatla aşina kılsınlar onları. (188)

                  3. 3. 1358

                  Hanımların yardımlarının değeri, erkeklerin yardımlarının değerinden kat kat fazladır. Allah Teala sizleri korusun; Peygamberlerin mesleği olan "insanyetiştirme yolunda" korusun sizleri. Hepinize selam olsun, hepinize rahmet olsun. (189)
                  5. 3. 1358

                  Muhterem hanımlar! Hepiniz sorumlusunuz, hepimiz sorumluyuz! Çocukların eğitiminden siz sorumlusunuz. Takva sahibi çocuklar yetiştirip terbiye ederek topluma sunmakla mükellefsiniz siz. Çocukları yetiştirmek hepimizin vazifesidir, ama sizin elinizde daha iyi yetişiyor onlar. Anneler, çocuklar için en mükemmel okullardır.(190)

                  5. 3. 1358

                  Öğretmen olduğunu söyleyen siz hanımların iki değerli mesleği var şimdi; siz hanımlar pek değerli iki mesleğe sahipsiniz şimdi: Birisi, çocuk yetiştirmek, ki bu bütün mesleklerden üstündür. Topluma iyi bir çocuk kazandırabilirseniz sizin için bütün kainat - a sahip olmak - tan daha iyidir. Bir "insan" yetiştirebilirseniz bunun, sizin için o kadar kıymeti vardır ki, anlatamam. O halde sizin bir mesleğiniz iyi çocuklar yetiştirmenizdir. Anne kucağı "insan" ların yetiştiği yerdir; yani çocuğun ilk terbiye ve eğitimi annesinin verdiği eğitim ve terbiyedir. Zira çocuğun annesine duyduğu ilgi bütün diğer ilgilerinden fazladır; anneyle evlat arasındaki ilgiden daha ileri bir ilgi ve yakınlık yoktur, çocuklar -eğitimi - annelerinden daha iyi alıyorlar; annelerinden etkilendikleri kadar babalarından, öğretmenlerinden veya üstadlarmdan etkilenmez çocuklar. (191)
                  21. 3. 1358

                  Allah Teala, küçük çocukların eğitim ve yetişme odağı olan siz hanımları, çocukları iyi yetiştirip eğitebilme yolunda sonuna kadar muvaffak etsin inşaallah; eğitim ve yetişme, sizden, sizin elinizle başlamaktadır. İyi çocukların eğitilip yetiştiği yer, hanımların elleridir.
                  (192)
                  13. 4. 1358

                  Gençlerimiz ve bu nesildeki bu tâğuti yetişme ve terbiye; insani ve islâmi bir yetişme ve terbiyeye dönüşmelidir, bunun - annelerin elinde başlayıp üniversitelerde ve daha yukarılarda mükemmel halini bulmasını ümid ederiz. Bir milletin saadeti, o milletin kaderini elinde tutan baştakilerin tezkiye^olmasma bağlıdır (193)
                  26. 4. 1358


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    #69
                    Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                    Ana kucağı, çocuğun eğitilip yetişiği en büyük okuldur. Çocuğun annesinden duyup aldığı şey, öğretmenden duyup aldığından çok bambaşkadır. Çocuk, öğretmenine oranla, annesinden daha iyi öğrenir; anne elinde, baba ve öğretmen elinden daha iyi yetişir. - Ana oluş -insani bir vazifedir, ilahi bir vazifedir, çok değerli bir iştir, "insanyetiştirmek" tir (194)
                    26. 5. 1358
                    * * *
                    Siz bacılar! Çocuklardan sorumlu olan sizler, onları insanca eğitmeye dikkat edin. Bir topluluktan sorumlu olan, o topluluğu Allah yoluna, doğru yola yöneltsin, ancak bu ilâhi doğru yoldur ki insanı noksanlıktan kemale, zulümattan nura çıkarır (195)
                    20. 7. 1358
                    * * *
                    Allah Tealâ'nın herşeyi kapsayıp kuşatan sonsuz - sınırsız rahmeti; er meydanının siz korkusuz yiğitleri ve nurlu gecelerde nefsine karşı mücahede eden sizleri temiz - iffetli - ellerinde büyütüp yetiştiren analarla babalara olsun! (196)
                    2. 1. 1361
                    * # *
                    Allah Tealâ'nın rahmeti bu arslanyürekli gençleri yetiştiren o temiz o iffetli ellere olsun (197)
                    20. 11. 1362



                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      #70
                      Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                      ANNE OLMANIN ONUR VE ONEMI

                      Ana haklarının çoğunu saymak ve bu hakların çoğunu edâ edebilmek kabil değildir, annenin çocuğa karşı bir gecesenin değeri, ahdine sadık bir babanın - çocuğuna verdiği - yıllarından daha değerlidir, annenin nurlu bakışlarında parlayan şefkat ve sevginin tecessümu Rabbulalemin'in şefkat ve rahmet bulutudur. Allah Tebarek ve Tealâ anaların kalbini ve canını kendi rububiyetinin rahmet nuruyla öylesine yoğurmuştur ki kimse tavsif edemez bunu, bizzat analardan başkası idrak edemez bu durumu; keza nutfenin ana rahmine düşmesinden başlayarak hamilelik dönemi boyunca, doğum, doğum sonrası ... vb'den sonuna kadarki bütün merhalelerin acı ve zahmetlerine katlanabilmesi analara Arş kadar tahammül lütfedilmiş olm,ası da Allah Teala'nm sonsuz rahmetinden başka birşey değildir. Bu acılara babaların bir gece dahi tahammül edebilmesi imkansızdır, - erkekler - acizdirler böyle bir tahammülden esasen. Hadis-i şerifte geçen "cennet anaların ayağının altındadır" buyruğu^ bir hakikattir. Hadiste böylesine lâtif ve zarif bir şekilde beyan edilmiş olmasının nedeni de annelerin büyüklük ve azametini vurgulamak içindir; keza çocukların, saadeti ve cenneti anaların ayaklan altında, onların ayaklarının mübarek tozunda araması içindir; "onlara gösterdiğiniz hürmeti, Allah Tealâ'ya kulluğun en yakın sebebi gibi görün; herşeyden münezzeh Hak Tealânın rıza ve hoşnutluğunda arayın" denilmek istenmektedir.

                      Rahmanı Tecelliler s: 47



                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        #71
                        Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                        İslam, "insan" geliştirmek için gelmiştir. İslamın semavi kitabı olan Kur'an-ı Mecid, insanın eğitim kitabıdır; insanı taşıdığı bütün boyutlarda - eğitir - ruhani, cismânî, siyasi, kültürel, sosyal, askerî ... bütün boyutlarda eğitir insanı. Bizlere eğitimin yolunu göstermek için gelmiştir islam; biz de elbette ki İslama göre eğitip yetiştirmeliyiz gençlerimizi, kadınlarımızı ... Kadınlarımız da çocuklarımızı eğitip yetiştirsinler -İslama göre; büyüdüklerinde eğitip yetiştirsinler onları; ta ki islam ve insanlık için hizmette bulunan olgun birer insan haline gelinceye kadar -eğitip yetiştirsinler onları. - (198)
                        22. 1. 1358
                        * * *
                        Eğitici olan ve kendi çocuklarını veya toplumu eğitmek isteyen sizler "Oku Rabbinin adıyla!.."^ ayet-î şerifesine dikkat etmelisiniz. Eğitmek veya eğitilmek istiyorsanız okuyun, Rabbinizin adıyla olsun bu okuma -mütaalâa - mz, Allah'ı nazar-ı dikkate alarak olsun, ilâhi eğitim ve terbiyeyle olsun. Bir insanın hem ilmi, hem ilâhi eğitim ve terbiyesi olursa bu insan memleketi için faydalı olacaktır; böyle bir eğitim ve öğretime sahip birinden memleket hiçbir zaman zarar göremez. Memleketin gördüğü zararlar genellikle şu "terbiye edilip eğitilmemiş düşünürler" den gelmektedir, "eğitimsiz öğretim" lerden kaynaklanmaktadır. İlim öğreniyorlar, ama takvaları yok, kendilerini -bâtınlarını - eğitip terbiye etmemişler; bu nedenle de - kolayca -ecnebilerin uşağı oluvermektedirler, bu nedenledir ki kendi memleketlerini mahvedecek plânları yapabilmektedirler (199)
                        24. 1. 1358
                        * * *
                        Allah Teala, küçük çocukların eğitim odağı olan siz hanımları, bu çocukları iyi eğitme ve öğretme yolunda sonuna dek muvaffak kılsın inşaallah. Evet, eğitim ve yetişme - olayı - sizin ellerinizden itibaren başlar, iyi çocuklar, ana elinde yetişmektedirler. Sizin iyi eğittiğiniz bir çocuğun gelecekte pekâlâ - bir memleketi kurtarması mümkündür. Çocukları iyi yetiştirip topluma sunmaya özen gösterin, onlara verdiğiniz öğretim; eğitim ve terbiyeyle birlikte olsun. (200)
                        24. 1. 1358
                        * * *
                        Siz hanımların Allah Tealâ indinde değeriniz var inşaallah; nefsinizi ve ahlâkınızı kusursuzlaştırmaya çalışın, çocuklarınızı eğitip terbiye edin, islâmi şekilde eğitin onları (201)
                        20. 2. 1358

                        Sizin şu büyük mesuliyetiniz var: Henüz dünyaya gelmiş bulunan ve kolayca eğitimi mümkün olan, - öğretileni - çok çabucak alabilen, iyiyi kötüyü hemencecik alabilen çocuğunuzun amel ve fiillerinden de siz sorumlusunuz, nitekim iyi bir çocuk yetiştirebilecek olursanız - gelecekte - o çocuğun bir milletin saadetini temin edecek insan olması pekâlâ mümkündür. Sizin, Allah göstermesin, kötü bir çocuk yetiştirmeniz halindeyse - onun vasıtasıyla - toplumda bir fesadın peydahlanması da mümkündür. Çocuk deyip geçmeyin: kimi zaman bir çocuk topluma girdiğinde - büyüdüğünde - pekala toplumun başına geçebilmekte ve toplumu fesada sürüklemesi mümkün olabilmektedir (202)
                        23. 2. 1358


                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          #72
                          Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                          Anne olarak, çocuklarınızı iyi ahlaklı ve nefsine hakim yetiştirmelisiniz, öğretmen olarak da çocukları iyi ahlaklı ve nefsine hakim olarak yetiştirmeniz ve topluma doğru insanlar kazandırmanız gerekir, - böylece - bir toplumu doğru hale getirin; Allah göstermesin, bunun aksi olacak olursa onların vebali de size yüklenmiş olur. Nitekim -sizin yetiştirdiğiniz çocukların - iyi bir iş yapmaları halinde, bu iyi işin başlangıç sebebi siz olduğunuzdan, sizin için de iyiliği vardır bunun, ecri ve sevabı vardır. - ama - , Allah göstermesin, topluma kötü bir kesim kazandırırsanız ve onlar da gidip kötü şeyler - fesad - yapacak olurlarsa bunun ateşi sizi de yakar. (203)
                          23. 2. 1358
                          * * #
                          Siz hanımların annelik onuru var, bu onurda erkeklerden daha öndesiniz siz; çocuğu kendi elleriyle yetiştirmekle görevlisiniz siz. Çocuğun ilk okulu, annesidir; iyi anne, iyi çocuk yetiştirir; Allah göstermesin anne kötü olursa çocuk da kötü olarak çıkar ortaya. Çünkü çocuklar annaelerine duydukları kadar kimseye ilgi ve yakınlık duymazlar, annenin elinde oldukları sürece bütün arzu ve emelleri annelerinde özetlenir ve herşeyi annelerinde görür, onda bulurlar. Annenin sözü, annenin huyu, annenin davranışı çocuğu etkiler. Ana kucağı, çocuğun yetiştiği ilk okuldur; iffetli, dürüst ve ahlâklı bir ananın kollarında yetişip büyüyen bir çocuk - annesinin - o iyi ahlâkı, onun o eğitilmiş nefsaniyeti ve iyi ameliyle büyüyüp gelişir. - Böyle bir - annenin ellerinde büyüyen bir çocuk, annesinin iyi ahlâklı olduğunu görür, dürüst davranışlarda bulunduğunu, tatlı dille konuştuğunu görür ve bütün taklitlerden ve aşılamalardan öte olan "anneyi taklid" ve "anneden şartlanma" neticesinde sözleri ve davranışları eğitilmiş olur. (204)
                          23. 2. 1358
                          * * #
                          Siz gençler, siz hanımlar ve esasen herkes için - belirlenmiş olan -uzun süreli programın nedeni şunun içindir: Eğer siz kendi nefsinizi ve ahlâkınızı gereğince yetiştirecek olursanız islâmi gayeleri ileri götürebilirsiniz. Eğer şu hanımlar nefsi ve huyu iyi eğitilmiş çocuklar yetiştirir, islâmî çocuklar büyütürlerse sizin hem dininiz, hem dünyanız korunmuş - iyi - olur. - Ama - Allah göstermesin bunların elinde ahlaksız ve gayriislami çocuklar yetişecek olursa, sizin gözetiminiz altında nefsini eğitmemiş gayriislami çocuklar ve gençler yetişirse ve çocuklarımızın gittikleri ilkokullar islami edep ve terbiyeyle donanmamış olursa, gençlerimizin gittiği liselerde nefsini eğitme ve ahlâkını geliştirme gibi bir durum olmaz ve islâmi edep diye birşey nazara alınmazsa ve üniversiteler -e varıncaya kadar durum böyle olursa ... Hem islam yele verilmiş olur, hem memleket (205)
                          3. 3. 1358
                          * * *
                          Çocuğu ellerinde yetiştirmekte olan şu anneler en büyük sorumluluğu üstlenmişlerdir, en onurlu meslek onlarınkidir: Çocuk yetiştirmek! Dünyanın en onurlu mesleği bir çocuğu büyütüp yetiştirmek ve topluma bir "insan" kazandırmaktır. Tarih boyunca Allah Tebarek ve Tealâ'mn enbiya için göndermiş olduğu - meslek - dir bu. Adem'den - sa - Hâtem'e - sav - kadar tarih boyunca gelmiş geçmiş bütün peygamberler "insan yetiştirmek için" geldiler. (206)
                          3. 3. 1358



                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            #73
                            Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                            Çocuğu rahatsız olan ve onu kurtarabilmek için çırpman bir annenin o çocuğa gösterdiği şefkatin huzur verici etkisi, ilaç vb. tedavi yöntemlerinden daha fazladır. Onun ruhunun huzura ihtiyaç duyduğu böyle bir zamanda anne huzur bahşeder onun ruhuna, baba huzur verir onun ruhuna (207)
                            5. 3. 1358
                            * * *
                            Peygamberlere bekçilik edecek, peygamberlerin emellerine muhafızlık edecek çocuklar yetiştirebilirsiniz siz; hem kendiniz muhafız olmalı, hem muhafız yetiştirmelisiniz. Bu muhafızlar - olması gerekenler - çocuklarınızdır sizin; yetiştirin onları. Sizin evlerinizin "evlat yetiştirme yuvası" olması gerekir. Ulemâ evidir sizin evleriniz; ilmi eğitim, dînî eğitim ve ahlâki eğitim evleridir. Bunlar - çocuklar - in kaderleriyle ilgilenmek annelerin ve babaların vazifesidir (208)
                            5. 3. 1358
                            * * *
                            Muhterem hanımefendiler! Kendinizi nefsi ve ahlâki açıdan temiz yetiştirin, çocuklarınızı nefsî ve ahlâki açıdan temiz yetiştirin, çocuklarınızı islâmi yetiştirin, zira islamdadır herşey! Kendiniz de İslama sığının ve islâmi ahlakla yoğurun huyunuzu, tabiatınızı, zira herşey islamdadır! Muhterem beyler, muhterem hanımlar! Islamın çağrısına lebbeyk deyin^! İslam ot temin etmek için gelmemiştir, maneviyat temin etmek için gelmiştir islam! Hep maddiyat deyip durulmasın, islam dinine aykırıdır bu. Maneviyat gerçekleşirse maddiyat manevi olur ve ardından gelir. İslam maneviyata uyacak, maneviyata teslim olacak - maneviyatlı -bir maddiyatı kabul eder, sırf maddiyatı kabul etmez islam! Aslolan maneviyattır, bir ülke, maneviyatıyla "ülke" dir ancak. (209)
                            8. 3. 1358
                            * * *
                            Çocuklarınızı islâmi ve insanî şekilde eğitip yetiştirin ki ilkokula gönderdiğinizde iyi ahlaka, iyi davranışlara sahip dürüst ve doğru bir çocuk göndermiş olasınız. (210)
                            21. 3. 1358

                            Yanınızda yetişmekte olan şu çocukların dini ve ahlâki bir eğitimle yetişmesine özen gösterin. Eğer dindar ve ahdine sadık bir çocuk kazandırabilirseniz topluma, bir bakarsınız bu dindar ve sadakatli çocuk koca bir toplumu düzeltiverir, ıslah eder. - Evet - bir kişinin koca bir toplumu ıslah etmesi pekâlâ mümkündür; o halde sizin elinizde yetişen bir çocuk, Allah göstermesin, doğru bir insan olmaz ve öğretmen olan sizlerin elinde doğru olarak yetişmezse bir tek çocuğun koca bir toplumu bozması ve bundan da sizin mesul olmanız pekâlâ mümkündür.
                            Diğer taraftan siz bir insanı doğru yetiştirin, tıpkı peygamberlerin onuru gibi fevkalâde bir onur kazanırsınız. Ama sizin yetiştirdiğiniz veya sizin eğittiğiniz çocukların, maazallah kötü eğitilmesi ve bozuk yetişmesi halinde ise koca bir toplumu - da kendileri gibi - bozmaları pekala mümkündür (211)

                            21. 3. 1358


                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              #74
                              Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...


                              Allah Teala sizi korusun: bu - islâmi - harekete bilfiil katılan siz hanımlar bundan sonra da katılın bu harekete ve hareketi ileri götürün; sizin en mühim vazifeniz çocukları iyi yetiştirmektir. Bunlar - şah rejimi -kadınların, çocuklarından ayrı olacak bir hale gelmesini istiyorlardı. Kadınları devlet dairelerine çekmek istiyorlardı, ama devlet dairelerinin düzelmesi için değil; bir - hafifmeşrep kadınlar vasıtasıyla - devlet dairelerinde ahlâki yapıyı bozmak, bir de çocukları annelerinden ayırmak! İlk baştan itibaren annesiyle birlikte olamayan - ve onu hep yanıbaşında bulamayan - çocuklar kompleksli olmakta, ukdeyle yetişmektedirler, bozukluk ve kötülükler de genellikle çocuklarda peydahlanan bu ukde ve komplekslerden kaynaklanmaktadır zaten.
                              Siz kendi çocuklarınıza iyice sahip çıkın, çocuklarınızı iyi yetiştirin, iyi terbiye edin, ülkeleri kurtaranlar çocuklardır. Bunlar, sizin elinizde islâmi yetişirler. Sizin elinizde fazilet ve erdemle büyüsünler, imanla yetişsinler ki bu memlekette hizmet edebilsinler. Allah Tealâ hepinizi mutlu ve mesut kılsın inşaallah; hepinizi memleketinize faydalı kılsın inşaallah (212)

                              11. 4. 1358
                              * * *
                              Sizin iyi yetiştirdiğiniz bir çocuğun bir milleti kurtarması mümkündür pekâlâ; çocukları iyi - yetişmiş - olarak topluma sunmaya ve öğretimlerinin "eğitim" le içice olmasına dikkat edin (213)
                              23. 4. 1358

                              Peygamberler "insan yetiştirme" ye geldiler; peygamberler, hayvandan hiçbir farkı bulunmayan beşer türünü insanlaştırmak, insan haline getirmek, insanca eğitip insanca yetiştirtmek için geldiler. Peygamberlerin işi ve mesleği budur zaten, yetiştirdikleri çocuklara oranla annelerin mesleği de bu olmalıdır işte, anneler bizzat davranışlarıyla eğitip yetiştirmelidirler çocuklarını. Annelerin yanında, öğretmenlerinin yanındakinden daha iyi yetişir çocuklar. Çocuk, annesine duyduğu ilgiyi kimseye duymaz; çocukluğunda annesinden duyduğu şey-ler-kalbinde iyiden iyiye yer eder çocuğun, sonuna kadar da onunla birlikte olur. Anneler bu gerçeğe çok dikkat etmeli ve çocuklarını iyi eğitmelidirler, temiz ve dürüst yetiştirmelidirler, ana kucağı ilim yuvası olmalıdır çocuğa, ve bu, ancak annelerin becerebileceği çok büyük bir iştir, başkaca kimseler yapamaz! Annesinden duyup işittiği kadar babasından duyup işitmez çocuk; hiçbirsey, küçük bir çocuğun üzerinde annenin huyu ve ahlâkı kadar etkili olmamakta ve çocuğa intikal edememektedir (214)
                              28. 4. 1358
                              Bir annenin bir çocuğu iyi eğitip yetiştirmesi ve o çocuğun -gelecekte - bir ümmeti kurtarması mümkün olduğu gibi, annenin kötü yetiştirmesi neticesinde aynı çocuğun - koca - bir ümmetin helâketine yolaçması da pekala mümkündür (215).
                              26. 4. 1358
                              * * *
                              Çocuğun eğitimi anneden itibaren iyi başlar ve annesi çocuğu iyi eğiterek ilkokula gönderir ve orada iyi bir eğitimden sonra liseye ve aradından üniversite veya diğer yüksek ilim yuvalarına gider ve buralarda da iyi bir eğitim ve terbiyeden geçerse bir bakarsınız günün birinde hep iyi gençler yetişmiş ve - koca - bir memleketi iyi bir cihete götürmekteler. (216)
                              26. 4. 1358


                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                #75
                                Ynt: KADININ KONUMU...İmam Humeyni’nin – Ks - Düşüncesinde...

                                [quote author=BEYZA link=topic=14828.msg93525#msg93525 date=1278013427]
                                Yüce Allah Hz.İmam a rahmet esin Allah İmam Humeyni den razı ve hoşnut olsun

                                çok güzel bir konu seçmişsiniz Rabbim razı ve hoşnut olsun..

                                [/quote]

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X