Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hicab Sorununun Gerçek Yüzü

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Hicab Sorununun Gerçek Yüzü

    [center]

    Hicab Sorununun Gerçek Yüzü


    Tesettür, veya son asırda, kullanıldığı gibi hicab konusunda söz konusu edilen asıl şey; kadının toplum içine örtülü olarak mı, yoksa açık saçık olarak mı çıkması değildir






    Söz konusu edilen şeyin özü, acaba er­keğin yararlanması ve kadının bedava mı olmasıdır? Acaba erkeğin, her yerde gördüğü her kadından —zina istisna olmak üzere— istediği şekilde zevk almaya hak­kı var mıdır, yoksa yok mu?

    Sorunların özüne bakan İslam cevap veriyor: Ha­yır, erkekler sadece; aile çevresinde evlenme kanunu çerçevesinde ve bir takım ağır sözleşmelerle birlikte, kadınlardan meşru kocaları olarak zevk alabilirler. Ama toplum, içinde yabancı kadınlardan istifade etmek kesinlikle, yasaktır. Aynı zamanda kadınlarında, aile kanunu dairesi dışında, erkeklere, kendilerinden faydalanma fırsatı vermeleri, her ne şekil ve suretle olursa olsun kesinlikle yasaktır1.

    Sorun kadının ne yapması gerektiği seklindedir. Şöyle ki, kadın kapalı olarak mı dışarı çıkmalı yoksa çıplak olarak mı? Bu soruda söz konusu edilen şahıs kadındır. Hatta bazı çevrelerde sorun acıklı bir edayla-, kadının serbest mi olması daha iyi­dir, yoksa mahkum esir ve.hicab içinde mi olması? gibi ele alınıp sözkonusu edilmektedir. Fakat sorunun aslı ve özü bunlardan ayrı bir şeydir. Şöyle ki; acaba erkek, kadından cinsel zevk almak gibi bir hürriyete sahip midir?

    Böylece .sorunun özü iki noktada merkezileşmek­tedir.- Zevk alma, tatmin olma isteği, ya meşru evlilik ve aile hayatı dairesinde karşılanmalıdır veya serbest bir şekilde toplum içerisinde de bu istek karşılanabilmelidir. İslam birinci şıkkın taraftarıdır.

    İslam'a göre, cinsel zevk alma arzusunun, meşru eşler arasında ve aile dairesi içinde sınırlandırılması ruhi açıdan toplumun sıhhatinin korunmasına, ailevi açıdan,aile fertleri arasındaki ilişkilerin kuvvetlenme­sine ve eşler arasında tam bir samimiyetin kurulması­na, sosyal açıdan ise toplumdaki aktif işgücünün en iyi şekilde kullanılması ve korunmasına sebebiyet ve­rir. Kadının erkek karşısındaki konumu açısından ise bu sınırlama, kadının erkek karşısındaki değerinin yükselmesine neden olur.

    İslam'daki hicab, ilhamını daha külli ve daha esaslı bir kaynaktan almaktadır. İslam gözle olsun, dokunma yoluyla

    veya başka şekillerde olsun alınan cinsel zevklerin aile içinde ve meşru evlilik dairesi içerisinde sınırlandırılmasını, toplum içinde ise iş ve faaliyetle meşgul olunmasını ister. İçinde bulunduğumuz asırda, iş ve faaliyetleri cinsel zevklerle karıştıran batıdaki sistemin tam aksine olarak İslam, bu iki şeyi birbirinden tamamen ayır­mak ister.

    1 — Ruhsal Rahatlık

    Kadınla erkek arasında bir sınır, perde olmaması hali ve serbest ilişki, cinsel heyecanları artırdığı gibi
    seks isteğini, bir ruhi susamışlık ve doymak bilmeyen bir arzu haline getirir. Cinsel içgüdü, güçlü, derin ve
    engin bir melekedir. Buna ne kadar itaat edilse, o ka­dar başıboş, kontrolü güç olmaktadır. Aynen fazla
    yanıcı madde verildiğinde daha da alevlenen ateş gibi.Bu konuyu iyice kavramak için iki soruna dikkat et­
    memiz gerekir: /

    Tarih, servet ve mal ihtirasından bahsettiği gibi cinsi sahadaki hırstanda bahseder. Buna göre insan­oğlu para, servet toplama da, nasıl ki topladıkça daha çok ihtirasa kapılmışsa, cinsi konularda da, güzellere sahip olmada da bir sınır tanımamıştır. Haremlere sa­hip olanlar, gerçekte güçlerinden, makamlarından is­tifade edenler devamlı böyle ola gelmişlerdir.

    «Sasaniler Devrinde İran» adlı kitabın yazarı Christine Sen kitabının dokuzuncu bölümünde şöyle yazmaktadır: «Husrev Pervizin av sahnelerini can­landıran Tagbostan taş kabartmasında Husrev Perviz' in hareminde bulundurduğu üç bin kadından yalnız bir kaçını görüyoruz. Bu padişah hiçbir zaman bu is­teğinde tatmin olmuyordu. Nerede bekar kızları, dul ve evli kadınları haber verseler haremine getirtirdi. Ve
    haremini değiştirmeye meylettiği zaman, taşradaki komutanlarına mektup yazar, bu mektuplarda istediği
    kadınların vasıflarını belirtirdi. Komutanları ise mek­tupla belirtilen vasıflara uygun bir kadını nerede gör­
    seler, ona götürürlerdi.» Böyle olaylara eski tarihte sık sık rastlanır. Günümüzde bu akımlar harem şek.
    linde değil de; ayrı şekilde yapılmaktadır. Şu farkla ki,günümüzde birinin Husrev Perviz veya Harun Reşid
    gibi imkanlara sahip olması gerekmez. Bu zamanda,Husrev Perviz ve Harun Reşid'in sahip olduğu imkan-
    ların binde birine sahip olan her erkek, batılılaşmanın sonucunda, onlar gibi cinsel arzularını yerine getire
    bilir. , ;

    Hiç düşündünüz mü, aşık olmanın insanlar­da nasıl bir hiss olduğunu? Dünya edebiyatının önemli bir bölümü aşktan sözeder, edebiyatın bu bölümünde erkek, sevgilisini över; onun huzurunda yalvarır, ihti­yacını iletir; onu yüceltir, kendisini küçümser;.kendi­sini o sevgilinin en küçük iyiliğine muhtaç bilir. Hatta o derecede ki maşukunu (sevgilisini) şöyle över. «Yüz can mülkünü yarım bakışta satın alabilir, öyleyse bu işe niye girişmez durur.»

    Bu nedir? Niçin insan diğer ihtiyaçları konusunda böyle düşün müyor? Şimdiye kadar paraya düşkün bi­rinin para için, makama' düşkün birinin makam için şiir söylediğini gördünüz mü? Acaba şimdiye kadar birinin ekmek için şiir yazıp okuduğuna rastladınız mı. Niçin herkes şiir ve gazelden ayrı bir zevk alır? Niçin herkes Hafız'm divanından bu.kadar hoşlanır?

    • Beşeri faaliyetlerde asıl temeli ekonominin oluş­turduğunu söyleyenler ne kadarda yanlışlık yapıyor­lar!

    İnsan oğlu, maneviyatı için özel bir müziğe sahip olduğu gibi, kendi cinsel zevkleri için de özel bir müzik yapmıştır. Halbuki su ve ekmek gibi sadece maddi ge­reksinimleri için müzik yaptığı görülmemiştir. Bütün aşkların cinsel kökenli olduğunu iddia etmiyoruz. Hiç bir zaman Hafız, Sadi ve diğer şairlerin sadece cinsi içgüdülerin diliyle konuştuklarını söyleyemeyiz. Ancak şurası açıktır ki yazılan, söylenen şiir ve gazellerin bü­yük bir çoğunluğu erkek tarafından kadın için dile ge­tirilmiştir. Erkeğin kadına olan yönelişinin ekmek ve suya olan ihtiyaç gibi karnı doyunca tatmin olacak türden olmadığını bilmemiz gerekir. Her du­rumda İslam bu ateşli içgüdünün ilginç gücüne dikkat çekmiştir. Kadına bakmanin ve kadınla yalnız kalmanın tehlikeleri hususunda ve zamanla ka­dın ve erkeği birbirine yaklaştıran içgüdülerin tehli­keleri konusunda birçok rivayet (hadis) vardır.

    İslam, bu içgüdüye gem vurmak ve hayırlı yola yöneltmek için tedbirler düşünmüş, bu konuda hem kadınlar hem de erkekler için belli görevler koymuş­tur. Hem kadının hem de erkeğin uymakla görevli ol­dukları bu görevler karşı cinsten olana bakmakla il­gilidirler,

    «Ey Muhammedi Mümin erkeklere söyle: Gözleri­ni bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yer­lerini korusunlar...» Nur 30.

    «Mümin kadınlara da, söyle.- Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süs­lerini kendiliğinden görünen kısmı müstesna açmasın­lar. Baş örtülerini yakalarının üzerine salsınlar...» Nur 33




    Murtaza Mutahhari-Hicab



    #2
    Ynt: Hicab Sorununun Gerçek Yüzü

    bir kadının en güvende olcağı şekil tesettür çerçevesi içindedir,


    kadının serbest mi olması daha iyi­dir, yoksa mahkum esir ve.hicab içinde mi olması?

    bizler hicaplı olduğumuzun için mahkum esir olmuyoruz,tam tersine namahrem gözlerden sakınıp asıl huzur içersinde yaşamımızı sürdürüyoruz,serbestlikte soyunmaksa,ozaman evet biz mahkumuz ve bu mahkumluğumuzdan hiçde şikayetçi değiliz...

    "eğer soyunmaksa medeniyet. o zaman desenize hayvanlar bizden daha medeni" m.akif.

    [center]

    [center][center]

    Yorum


      #3
      Ynt: Hicab Sorununun Gerçek Yüzü

      Mufazzal mutahhharını muthıs kıtabı ya bacılarımız mutlaka okusun gercekten cok guzel bı kıtap 2 defa okudum..wesselam..
      En son Serkan a. tarafından düzenlendi; 09.08.2020, 23:14.
      Ey ateş!
      Seninle ululuk tasladı şeytan.
      Ve ey insan!
      Ateş ile olur insan hep hüsran...

      Yorum


        #4
        Ynt: Hicab Sorununun Gerçek Yüzü

        Allah razı olsun..

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...