Yüce Allah, kullarına zulmü irade etmez. Çünkü aklın da hükmettiği gibi zulüm, Allah'ın adalet ve hikmetine aykırı olan bir şeydir. Alemlerin Rabbi olan Allah Teala hakkında, adaletiyle çelişen zulüm yapmak düşünülemez olduğu gibi, hikmetiyle çelişen abes (hedefsiz, boş) ve kötü iş yapmak da asla düşünülemez. Acaba, bütün bu kâinatı tüm güzelliği ve nimetleriyle, kullarının faydalanması için yaratan ve yaratıklarında hiçbir kör nokta koymayan Allah Teala'nın zalim olmasını veya hikmete aykırı davranmasını akıl kabul edebilir mi?
Bundan da öte, Allah Teala'nın kendisi Kur'an-ı Kerim'de defalarca adaletin iyi, zulmün ise kötü olduğunu haber vermiştir. Halkı adalete çağırmış ve zülüm etmekten de sakındırmıştır. Adaletin iyi bir sıfat zulmün ise kötü bir iş olduğunu bildiren bütün çirkin işlerden münezzeh olan Allah Teala'nın kendisinin adil olmaması, haşa zalim olması mümkün olabilir mi?
Ancak; zulmün kötülük ve çirkinliğinin farkında olmayan, başkasının kudreti ele geçirdiği taktirde, sahip olduğu makam ve mallarını elinden çıkarmasından korkan, başkalarının elinde bulunan makam ve mallara göz diken ve sadece kendi menfaatini düşünen kimse zulme kalkışır.
Bilgisizlik, acizlik, korku ve menfaatperestlik gibi eksik sıfatlar Allah Teala hakkında asla düşünülmez.
Allah sonsuz ilim, hikmet ve kudret sahibidir. O hiçbir şeye muhtaç değildir. O, mutlak kemaldir. Bütün hayırlara, adalet de dahil olmak üzere, tüm güzel isimlere sahip olan O'dur. Alemdeki varlıkların tek kaynağı O'dur. Varlıklar O'nun varlığından var olmuşlardır. Varlık aleminde ne kemal varsa hepsinin menşei O'dur. Böyle iken, var olmaları kendi varlığına dayalı olan varlıklara, her şeye sahip olan O Zat-ı Pâk'ın zulmetmesi nasıl düşünülebilir?
Hz. Zeyn-ül Abidin (a.s) bu hususta şöyle buyurmuştur: "Ey Allah'ım! Senin hükmünde hiçbir zulmün olmadığını biliyorum....Zulmetmeye zayıf ve güçsüz birisi kalkışır ve gerçekten Sen bundan çok-çok yücesin."(1)
Buna göre, Allah Teala kullarına zulmetmez ve onlar hakkında kötülüğü de istemez. Çünkü O, bu işin kötü olduğunu en iyi bilendir. O, işi terk etmeye de kadirdir. O, hiçbir şeye de muhtaç değildir. Allah Teala kullarının küfre düşmesine razı olmaz ve yaptığı tüm işleri hikmet ve hedef üzere yapar. "Eğer inkar ederseniz bilin ki, Allah sizden müstağnidir. Kullarının inkarından hoşnut olmaz. Eğer şükrederseniz sizden hoşnut olur. Hiç bir günahkar diğerinin günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir; yaptıklarınızı o zaman size haber verir; çünkü O, kalplerde olanı bilir." (2)
(1)- Misbah-ül Mütehaccit s. 188
(2)- Zümer: 7
Bundan da öte, Allah Teala'nın kendisi Kur'an-ı Kerim'de defalarca adaletin iyi, zulmün ise kötü olduğunu haber vermiştir. Halkı adalete çağırmış ve zülüm etmekten de sakındırmıştır. Adaletin iyi bir sıfat zulmün ise kötü bir iş olduğunu bildiren bütün çirkin işlerden münezzeh olan Allah Teala'nın kendisinin adil olmaması, haşa zalim olması mümkün olabilir mi?
Ancak; zulmün kötülük ve çirkinliğinin farkında olmayan, başkasının kudreti ele geçirdiği taktirde, sahip olduğu makam ve mallarını elinden çıkarmasından korkan, başkalarının elinde bulunan makam ve mallara göz diken ve sadece kendi menfaatini düşünen kimse zulme kalkışır.
Bilgisizlik, acizlik, korku ve menfaatperestlik gibi eksik sıfatlar Allah Teala hakkında asla düşünülmez.
Allah sonsuz ilim, hikmet ve kudret sahibidir. O hiçbir şeye muhtaç değildir. O, mutlak kemaldir. Bütün hayırlara, adalet de dahil olmak üzere, tüm güzel isimlere sahip olan O'dur. Alemdeki varlıkların tek kaynağı O'dur. Varlıklar O'nun varlığından var olmuşlardır. Varlık aleminde ne kemal varsa hepsinin menşei O'dur. Böyle iken, var olmaları kendi varlığına dayalı olan varlıklara, her şeye sahip olan O Zat-ı Pâk'ın zulmetmesi nasıl düşünülebilir?
Hz. Zeyn-ül Abidin (a.s) bu hususta şöyle buyurmuştur: "Ey Allah'ım! Senin hükmünde hiçbir zulmün olmadığını biliyorum....Zulmetmeye zayıf ve güçsüz birisi kalkışır ve gerçekten Sen bundan çok-çok yücesin."(1)
Buna göre, Allah Teala kullarına zulmetmez ve onlar hakkında kötülüğü de istemez. Çünkü O, bu işin kötü olduğunu en iyi bilendir. O, işi terk etmeye de kadirdir. O, hiçbir şeye de muhtaç değildir. Allah Teala kullarının küfre düşmesine razı olmaz ve yaptığı tüm işleri hikmet ve hedef üzere yapar. "Eğer inkar ederseniz bilin ki, Allah sizden müstağnidir. Kullarının inkarından hoşnut olmaz. Eğer şükrederseniz sizden hoşnut olur. Hiç bir günahkar diğerinin günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir; yaptıklarınızı o zaman size haber verir; çünkü O, kalplerde olanı bilir." (2)
(1)- Misbah-ül Mütehaccit s. 188
(2)- Zümer: 7
Yorum