EHİL OLMADIKLARI HALDE İMAMLIK İDDİASINDA BULUNAN KİMSELER, İMAMLARI VEYA BAZISINI İNKÂR EDENLER, EHİL OLMAYAN KİMSELERİN İMAMLIĞINI SAVUNANLAR BABI
l-(954) ...Sevre b. Kuleyb şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)’a "Kıyamet günü, Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin karardığını görürsün." (Zümer, 60) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Burada imam olmadığı halde "ben imamım" diyen kimse kastedilmiştir.»
Dedim ki: İmamlık iddiasında bulunan kimse, Alevî olsa da mı?
-«Alevî olsa da.» buyurdu.
Dedim ki: Yani Ali b. Ebu Tâlib (aleyhisselâm)’in soyundan olsa da mı?
-«Öyle olsa da.» dedi.
2-(955) ...Fudayl, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:
«İmamete ehil olmadığı halde imamlık iddiasında bulunan kimse kâfirdir.»
3-(956) ...Hüseyin b. Muhtar şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'a dedim ki:
"Sana kurban olayım. "Kıyamet günü, Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin karardığını görürsün" (Zümer, 60) âyetiyle ne kastedilmiştir?"
Buyurdu ki: «İmam olmadığı halde imamlık iddiasında bulunan herkes kast edilmiştir.»
Dedim ki: Fatımî-Alevî biri olsa da mı?
- «Fatımî ve Alevî olsa da.» buyurdu.
4-(957) ...İbn Ebu Ya'fur, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:
İmam'ın şunları söylediğini duydum: «Allah kıyamet günü, şu üç kişi ile konuşmaz, onları arındırmaz ve onlar için acıklı bir azab vardır.
1) Böyle bir yetkisi olmadığı halde imamlık iddiasında bulunan kimse.
2) Allah tarafından belirlenen imamı inkâr eden kimse.
3) Bu ikisinin İslâm'da yerinin olduğuna inanan kimse.»
5-(958) ...Velîdb. Sabih şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın şöyle dediğini duydum: «Bu imamet işini iddia eden kimse, gerçek imam değilse, Allah onun ömrünü keser.»
6-(959) ...Talha b. Zeyd, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle rivayet etmiştir:
«Bir kimse, Allah tarafından imam tayin edilen bir kimseye, Allah tarafından imam tayin edilmeyen bir kimseyi imamlıkta ortak ederse, Allah'a ortak koşmuş olur.»
7-(960) ...Muhammed b. Müslim şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’a dedim ki: Adamın biri bana şöyle dedi: "Sen son imamı bil, ilk imamı bilmemenin sana bir zararı olmaz."
Bunun üzerine şöyle buyurdu:
«Allah, o adama lanet etsin. Ben ona buğzediyorum ve onu tanımıyorum. İlk imamı tanımadan son imamı tanımak mümkün olabilir mi?»
8-(961) ...İbn Muskan şöyle rivayet etmiştir:
Şeyhe[215] İmamlar hakkında bir soru sordum.
Buyurdu ki: «Yaşayan imamlardan birini inkâr eden kimse, ölen imamları da inkâr etmiş olur.»
9-(962) ...Muhammed b. Mansur şöyle rivayet etmiştir:
İmam (aleyhisselâm)’a "Çirkin bir hayasızlık işledikleri zaman: Biz babalarımızı bunun üzerinde bulduk. Allah bize bunu emretti derler." De ki: "Allah çirkin hayâsızlığı emretmez- Allah hakkında bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?" (A'raf, 28) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Herhangi bir kimsenin, Allah'ın, zina yapmayı veya içki içmeyi yahut buna benzer bir haram işlemeyi emrettiğini iddia ettiğini gördün mü?»
- "Hayır" dedim.
Dedi ki: «Öyleyse Allah'ın kendilerine emrettiğini iddia ettikleri bu çirkin hayâsızlıktan maksat nedir?»
- "Allah ve velîsi daha iyi bilir." dedim.
Buyurdu ki: «Bu âyet, imameti gasp eden zorbalık önderleriyle ilgilidir. İnsanlar, Allah'ın bunlara uymayı emrettiğini iddia ederler; ancak Allah böyle bir emir vermemiştir. İşte Allah, burada onların iddialarını reddediyor ve Allah hakkında yalan söylediklerini haber veriyor ve onların bu yaklaşımını çirkin, hayâsızlık olarak isimlendiriyor.»[216]
10-(963) ...Muhammed b. Mansur şöyle rivayet etmiştir:
Salih bir kul (Musa b. Cafer aleyhisselâm)’dan, "De ki: Rabbim, çirkin hayasızlığın açığını da gizlisini de haram kılmıştır" (A'raf, 33) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Kur'ân'ın bir zahiri, bir de bâtıni vardır.
Allah'ın Kur'ân'da haram kıldığı şeylerin tümü "açık / zâhir"dir. Bunlardan "gizli / bâtın" olanı zorbalık imamlarıdır. Allah'ın kitapta helâl kıldığı şeylerin tamamı da açıktır. Bunlardan gizli olanı ise hak imamlardır.»[217]
11-(964) ...Cabir şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)’a "İnsanlardan kimi de Allah'ı bir yana bırakarak bir takım eşler edinir. Onları, Allah 'ı sever gibi severler." (Bakara, 165) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Allah'a yemin olsun ki, burada kastedilenler, falan ile falanın bağlıları, dostlarıdır. Bunlar, Allah'ın insanlara imam olarak belirlediği kişiyi bırakarak, falanı ve falanı imam edindiler. Bu yüzden Allah şöyle buyurmuştur:
"Keşke zalimler, azabı gördükleri zaman, bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi. Uyanlar şöyle derler: Ah! Keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar." (Bakara, 165-167) Ardından Ebu Cafer (aleyhisselâm) şöyle dedi:
Onlar, Allah'a yemin ederim ki, ey Cabir zulüm imamları ve taraftarlarıdır.»
12-(965) ...İbn Ebu Ya'fur şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın şöyle dediğini duydum: «Allah kıyamet günü şu üç kişinin yüzüne bakmaz, onları arındırmaz ve onlar için elem verici bir azap vardır. "Kendisine böyle bir yetki verilmediği halde imamlık iddiasında bulunan kimse.
Allah'ın tayin ettiği imamı inkâr eden kimse.
Bu ikisinin İslâm'da yeri olduğuna inanan kimse."»
86) ALLAH TARAFINDAN BİR İMAMA UYMAKSIZIN ALLAH'A İBADET EDEN KİMSENİN DURUMU BABI
l-(966) ...İbn Ebu Nasr, Ebu'l-Hasan (Ali b. Musa aleyhisselâm)’dan "Allah'tan bir hidâyet olmadan kendi hevâsına uyan kimseden daha sapık kim olabilir." (Kasas, 50) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Hevasını (kendi kişisel görüşünü) dini haline getirip hidâyet imamlarından birine uymayan kimse kastedilmiştir.»[218]
2-(967) ...Muhammed b. Müslim şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Cafer (MuhammedBakır aleyhisselâm)'dan duydum ki: «Allah'ın belirlediği bir imamı olmaksızın kendini yorarak Allah'a ibadet eden kimsenin bu çabası kabul edilmez. O, sapıktır, şaşkındır. Allah onun amellerini beğenmez. O, çobanından ve sürüsünden ayrılıp kaybolan bir koyuna benzer. Gününü oraya buraya koşup durmakla, gidip gelmekle geçirir. Akşam olunca, çobanına ait olmayan bir sürü görür. O, sürüye yönelir, onunla aldanır. Gecesini bu sürünün ağılında geçirir. Çoban sürüsünü gütmek istediğinde, çobanı ve sürüyü tanımaz. Çobanını ve sürüsünü bulmak amacıyla şaşkın bir şekilde etrafa saldırır. Derken başında çobanı bulunan koyunlar görür. Ona yönelir ve onlarla aldanır. Çoban ona seslenir: "Kendi çobanına ve sürüne katıl. Çünkü sen yitiksin. Çobanından ve süründen ayrılmış bir şaşkınsın."
Adı geçen koyun, aynı şekilde şaşkın ve yalnız olarak koşturup durur. Merasına götürecek veya ona yöneltecek bir çobanı olmaksızın gider gelir. O böyle dolaşıp dururken kurt, bu şekilde kayboluşunu ganimet bilip onu yer.
İşte böyle, Allah'a yemin ederim ki, ey Muhammed! Bu ümmetten, Allah Celle ve Azze tarafından tayin edilen açık ve âdil bir imamı olmayan kimse sapıktır, yolunu yitirmiştir. Eğer bu hal üzere ölürse bir tür küfür ve münafıklık hali üzere ölmüş olur. Bil ki ey Muhammed! Zorba imamlar ve bağlıları, Allah'ın dininden soyutlanmışlardır. Kendileri saptıkları gibi başkalarını da saptırmışlardır. "İşledikleri ameller, fırtınalı bir günde esen şiddetli bir rüzgâr önündeki küller gibidir. Kazandıkları hiçbir şeyi elde tutmaya güç yetiremezler. İşte derin sapıklık budur." (İbrahim, 18)»
3-(968) ...Abdullah b. Ebu Ya'fur şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadıkaleyhisselâm)’a dedim ki:
"Ben insanların arasına karışıyorum. Bazı insanlar karşısında hayretim, her gün biraz daha artıyor. Bunlar sizin velayetinizi kabul etmez, falanın ve falanın velayetine inanırlar. Buna karşılık son derece güvenilir, doğru sözlü ve sözünde duran kimselerdir. Bazı insanlar da sizin velayetinizi kabul ettikleri halde onlar kadar güvenilir, sözünde duran ve doğru sözlü değildirler."
Ebu Abdullah (aleyhisselâm) oturduğu yerde doğruldu ve bana öfkelenmiş gibi baktı, sonra şöyle dedi: «Allah tarafından tayin edilmeyen, zorba bir imamın önderliğinde Allah'a kulluk eden kimsenin dini yoktur. Allah tarafından tayin edilen âdil bir imamın velayetinde Allah'a ibadet eden kimse için de serzeniş söz konusu değildir.»
Dedim ki: "Onların dini ve bunlar için de serzeniş mi yoktur?"
- «Evet.» dedi «onların dini yok, bunlar için de azarlama yoktur.»
Sonra şöyle dedi: «Allah Azze ve Celle'nin şu âyetini duymadın mı? "Allah iman edenlerin velîsidir, onları karanlıklardan nura çıkarır." (Bakara, 257) Yani, günahların karanlığından tevbe ve bağışlama nuruna çıkarır. Çünkü onlar, Allah tarafından tayin edilen bütün âdil imamların velayetini kabul ederler. "Kâfirlerin velîleri de tağutlardır. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar." (Bakara, 257)
Bununla kastedilen şudur: Bunlar daha önce İslâm nuru üzereydiler. Allah, Azze ve Celle tarafından kendilerine yetki verilmeyen bütün zorba imamların velayetini kabul ettikleri için, onların velâyetiyle İslâm'ın nurundan küfrün karanlığına çıktılar. Bunun için Allah, onların da kâfirlerle birlikte ateşte yanmalarına hükmetti. "Onlar ateş ehlidir, orada ebediyen kalacaklardır." (Bakara, 257)»
4-(969) ...Habib es-Sicistanî, Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:
«Allah buyurmuştur ki:
Ben, İslâm'da her zorba imamın velayeti altında kulluk eden bütün gruplara, mutlaka azab edeceğim. Bunların amelleri iyi ve takva sahibi olsalar da.
Ve İslâm'da Allah tarafından yetki verilen bütün âdil imamların velayeti altında ibadet eden bütün grupları, kesinlikle affedeceğim.[219] Bunlar kişisel olarak zulmeden, kötülük işleyen kimseler olsalar da.»
5-(970) ...Abdullah b. Sinan, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:
«Allah, amelleri iyi ve kendileri muttaki olsalar da, Allah tarafından yetki verilmeyen imamın velayeti altında ibadet eden bir ümmete, azab etmek ten utanmaz.
Ve Allah, kişisel amelleri itibariyle zâlim ve kötü olsalar da, Allah tarafından yetki verilen bir imamın velayeti altında ibadet eden bir ümmete de azab (belâ göndermek)’ten haya eder.»
87) HİDAYET İMAMLARINDAN BİRİNE UYMADAN ÖLEN KİMSE BABI -EVVELKİ BÖLÜMÜN BİR CÜZÜ-
l-(971) ...Fudayl b. Yesar şöyle rivayet etmiştir:
Bir gün, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm) kendiliğinden konuşmaya başladı ve dedi ki: «Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurmuştur: «Bir imamı olmadan ölen kimse, bir tür cahiliyye üzere ölmüş olur.» Dedim ki: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) mi böyle buyurdu?
- «Evet.» dedi, «Allah'a yemin ederim ki, böyle söyledi.»
Dedim ki: Şu halde, bir imamı olmadan ölen herkes, cahiliyye ölümü üzere mi ölmüş olur?!
- «Evet.» dedi.
2-(972) ...el-Veşşa şöyle rivayet etmiştir:
Bana Abdülkerim b. Amr, İbn Ebu Ya'fur'dan naklen anlattı: Ebu Abdullah (aleyhisselâm)’a, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi)'nin: "Bir imamı olmadan ölen kimse, bir tür cahiliyye üzere ölmüş olur." sözünü sordum ve dedim ki:
"Yani bir tür küfür üzere mi ölür?"
Dedi ki: «Sapıklık ölümü yani.»
Dedim ki: Bu gün, ölüp de bir imamı olmayan kimse, cahiliyye üzere mi ölmüş olur?
- «Evet.» dedi.
3-(973) ...Haris b. Muğire şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'a dedim ki: Resûlullah (sallcıllahu aleyhi ve âlihi): «İmamını bilmeden ölen kimse, bir tür cahiliyye üzere ölmüştür.» buyurmuş mudur?
-«Evet.» dedi.
- "Şurada kast edilen "cahiliyye," cahillerinin mi yoksa imamını bilmeyen kimselerinki mi?" dedim.
-«Küfür, nifak ve sapıklık cahiliyyesi.» dedi.
4-(974) ...Mufaddal b. Ömer, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle rivayet etmiştir:
«Doğru sözlü bir imamdan dinlemeksizin Allah'a kulluk eden kimseyi Allah mutlaka meşakkat ve sıkıntıya mahkûm eder. Kim Allah tarafından kendisine bir kapı açılmaksızın bu tür söze muhatap olduğunu[220] iddia ederse o kimse müşriktir. Burası, Allah'ın gizli sırlarının kapsamında yer alan korunmuş bir kapıdır.»
l-(954) ...Sevre b. Kuleyb şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)’a "Kıyamet günü, Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin karardığını görürsün." (Zümer, 60) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Burada imam olmadığı halde "ben imamım" diyen kimse kastedilmiştir.»
Dedim ki: İmamlık iddiasında bulunan kimse, Alevî olsa da mı?
-«Alevî olsa da.» buyurdu.
Dedim ki: Yani Ali b. Ebu Tâlib (aleyhisselâm)’in soyundan olsa da mı?
-«Öyle olsa da.» dedi.
2-(955) ...Fudayl, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:
«İmamete ehil olmadığı halde imamlık iddiasında bulunan kimse kâfirdir.»
3-(956) ...Hüseyin b. Muhtar şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'a dedim ki:
"Sana kurban olayım. "Kıyamet günü, Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin karardığını görürsün" (Zümer, 60) âyetiyle ne kastedilmiştir?"
Buyurdu ki: «İmam olmadığı halde imamlık iddiasında bulunan herkes kast edilmiştir.»
Dedim ki: Fatımî-Alevî biri olsa da mı?
- «Fatımî ve Alevî olsa da.» buyurdu.
4-(957) ...İbn Ebu Ya'fur, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:
İmam'ın şunları söylediğini duydum: «Allah kıyamet günü, şu üç kişi ile konuşmaz, onları arındırmaz ve onlar için acıklı bir azab vardır.
1) Böyle bir yetkisi olmadığı halde imamlık iddiasında bulunan kimse.
2) Allah tarafından belirlenen imamı inkâr eden kimse.
3) Bu ikisinin İslâm'da yerinin olduğuna inanan kimse.»
5-(958) ...Velîdb. Sabih şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın şöyle dediğini duydum: «Bu imamet işini iddia eden kimse, gerçek imam değilse, Allah onun ömrünü keser.»
6-(959) ...Talha b. Zeyd, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle rivayet etmiştir:
«Bir kimse, Allah tarafından imam tayin edilen bir kimseye, Allah tarafından imam tayin edilmeyen bir kimseyi imamlıkta ortak ederse, Allah'a ortak koşmuş olur.»
7-(960) ...Muhammed b. Müslim şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’a dedim ki: Adamın biri bana şöyle dedi: "Sen son imamı bil, ilk imamı bilmemenin sana bir zararı olmaz."
Bunun üzerine şöyle buyurdu:
«Allah, o adama lanet etsin. Ben ona buğzediyorum ve onu tanımıyorum. İlk imamı tanımadan son imamı tanımak mümkün olabilir mi?»
8-(961) ...İbn Muskan şöyle rivayet etmiştir:
Şeyhe[215] İmamlar hakkında bir soru sordum.
Buyurdu ki: «Yaşayan imamlardan birini inkâr eden kimse, ölen imamları da inkâr etmiş olur.»
9-(962) ...Muhammed b. Mansur şöyle rivayet etmiştir:
İmam (aleyhisselâm)’a "Çirkin bir hayasızlık işledikleri zaman: Biz babalarımızı bunun üzerinde bulduk. Allah bize bunu emretti derler." De ki: "Allah çirkin hayâsızlığı emretmez- Allah hakkında bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?" (A'raf, 28) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Herhangi bir kimsenin, Allah'ın, zina yapmayı veya içki içmeyi yahut buna benzer bir haram işlemeyi emrettiğini iddia ettiğini gördün mü?»
- "Hayır" dedim.
Dedi ki: «Öyleyse Allah'ın kendilerine emrettiğini iddia ettikleri bu çirkin hayâsızlıktan maksat nedir?»
- "Allah ve velîsi daha iyi bilir." dedim.
Buyurdu ki: «Bu âyet, imameti gasp eden zorbalık önderleriyle ilgilidir. İnsanlar, Allah'ın bunlara uymayı emrettiğini iddia ederler; ancak Allah böyle bir emir vermemiştir. İşte Allah, burada onların iddialarını reddediyor ve Allah hakkında yalan söylediklerini haber veriyor ve onların bu yaklaşımını çirkin, hayâsızlık olarak isimlendiriyor.»[216]
10-(963) ...Muhammed b. Mansur şöyle rivayet etmiştir:
Salih bir kul (Musa b. Cafer aleyhisselâm)’dan, "De ki: Rabbim, çirkin hayasızlığın açığını da gizlisini de haram kılmıştır" (A'raf, 33) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Kur'ân'ın bir zahiri, bir de bâtıni vardır.
Allah'ın Kur'ân'da haram kıldığı şeylerin tümü "açık / zâhir"dir. Bunlardan "gizli / bâtın" olanı zorbalık imamlarıdır. Allah'ın kitapta helâl kıldığı şeylerin tamamı da açıktır. Bunlardan gizli olanı ise hak imamlardır.»[217]
11-(964) ...Cabir şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)’a "İnsanlardan kimi de Allah'ı bir yana bırakarak bir takım eşler edinir. Onları, Allah 'ı sever gibi severler." (Bakara, 165) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Allah'a yemin olsun ki, burada kastedilenler, falan ile falanın bağlıları, dostlarıdır. Bunlar, Allah'ın insanlara imam olarak belirlediği kişiyi bırakarak, falanı ve falanı imam edindiler. Bu yüzden Allah şöyle buyurmuştur:
"Keşke zalimler, azabı gördükleri zaman, bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi. Uyanlar şöyle derler: Ah! Keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar." (Bakara, 165-167) Ardından Ebu Cafer (aleyhisselâm) şöyle dedi:
Onlar, Allah'a yemin ederim ki, ey Cabir zulüm imamları ve taraftarlarıdır.»
12-(965) ...İbn Ebu Ya'fur şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın şöyle dediğini duydum: «Allah kıyamet günü şu üç kişinin yüzüne bakmaz, onları arındırmaz ve onlar için elem verici bir azap vardır. "Kendisine böyle bir yetki verilmediği halde imamlık iddiasında bulunan kimse.
Allah'ın tayin ettiği imamı inkâr eden kimse.
Bu ikisinin İslâm'da yeri olduğuna inanan kimse."»
86) ALLAH TARAFINDAN BİR İMAMA UYMAKSIZIN ALLAH'A İBADET EDEN KİMSENİN DURUMU BABI
l-(966) ...İbn Ebu Nasr, Ebu'l-Hasan (Ali b. Musa aleyhisselâm)’dan "Allah'tan bir hidâyet olmadan kendi hevâsına uyan kimseden daha sapık kim olabilir." (Kasas, 50) âyetini sordum.
Buyurdu ki: «Hevasını (kendi kişisel görüşünü) dini haline getirip hidâyet imamlarından birine uymayan kimse kastedilmiştir.»[218]
2-(967) ...Muhammed b. Müslim şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Cafer (MuhammedBakır aleyhisselâm)'dan duydum ki: «Allah'ın belirlediği bir imamı olmaksızın kendini yorarak Allah'a ibadet eden kimsenin bu çabası kabul edilmez. O, sapıktır, şaşkındır. Allah onun amellerini beğenmez. O, çobanından ve sürüsünden ayrılıp kaybolan bir koyuna benzer. Gününü oraya buraya koşup durmakla, gidip gelmekle geçirir. Akşam olunca, çobanına ait olmayan bir sürü görür. O, sürüye yönelir, onunla aldanır. Gecesini bu sürünün ağılında geçirir. Çoban sürüsünü gütmek istediğinde, çobanı ve sürüyü tanımaz. Çobanını ve sürüsünü bulmak amacıyla şaşkın bir şekilde etrafa saldırır. Derken başında çobanı bulunan koyunlar görür. Ona yönelir ve onlarla aldanır. Çoban ona seslenir: "Kendi çobanına ve sürüne katıl. Çünkü sen yitiksin. Çobanından ve süründen ayrılmış bir şaşkınsın."
Adı geçen koyun, aynı şekilde şaşkın ve yalnız olarak koşturup durur. Merasına götürecek veya ona yöneltecek bir çobanı olmaksızın gider gelir. O böyle dolaşıp dururken kurt, bu şekilde kayboluşunu ganimet bilip onu yer.
İşte böyle, Allah'a yemin ederim ki, ey Muhammed! Bu ümmetten, Allah Celle ve Azze tarafından tayin edilen açık ve âdil bir imamı olmayan kimse sapıktır, yolunu yitirmiştir. Eğer bu hal üzere ölürse bir tür küfür ve münafıklık hali üzere ölmüş olur. Bil ki ey Muhammed! Zorba imamlar ve bağlıları, Allah'ın dininden soyutlanmışlardır. Kendileri saptıkları gibi başkalarını da saptırmışlardır. "İşledikleri ameller, fırtınalı bir günde esen şiddetli bir rüzgâr önündeki küller gibidir. Kazandıkları hiçbir şeyi elde tutmaya güç yetiremezler. İşte derin sapıklık budur." (İbrahim, 18)»
3-(968) ...Abdullah b. Ebu Ya'fur şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadıkaleyhisselâm)’a dedim ki:
"Ben insanların arasına karışıyorum. Bazı insanlar karşısında hayretim, her gün biraz daha artıyor. Bunlar sizin velayetinizi kabul etmez, falanın ve falanın velayetine inanırlar. Buna karşılık son derece güvenilir, doğru sözlü ve sözünde duran kimselerdir. Bazı insanlar da sizin velayetinizi kabul ettikleri halde onlar kadar güvenilir, sözünde duran ve doğru sözlü değildirler."
Ebu Abdullah (aleyhisselâm) oturduğu yerde doğruldu ve bana öfkelenmiş gibi baktı, sonra şöyle dedi: «Allah tarafından tayin edilmeyen, zorba bir imamın önderliğinde Allah'a kulluk eden kimsenin dini yoktur. Allah tarafından tayin edilen âdil bir imamın velayetinde Allah'a ibadet eden kimse için de serzeniş söz konusu değildir.»
Dedim ki: "Onların dini ve bunlar için de serzeniş mi yoktur?"
- «Evet.» dedi «onların dini yok, bunlar için de azarlama yoktur.»
Sonra şöyle dedi: «Allah Azze ve Celle'nin şu âyetini duymadın mı? "Allah iman edenlerin velîsidir, onları karanlıklardan nura çıkarır." (Bakara, 257) Yani, günahların karanlığından tevbe ve bağışlama nuruna çıkarır. Çünkü onlar, Allah tarafından tayin edilen bütün âdil imamların velayetini kabul ederler. "Kâfirlerin velîleri de tağutlardır. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar." (Bakara, 257)
Bununla kastedilen şudur: Bunlar daha önce İslâm nuru üzereydiler. Allah, Azze ve Celle tarafından kendilerine yetki verilmeyen bütün zorba imamların velayetini kabul ettikleri için, onların velâyetiyle İslâm'ın nurundan küfrün karanlığına çıktılar. Bunun için Allah, onların da kâfirlerle birlikte ateşte yanmalarına hükmetti. "Onlar ateş ehlidir, orada ebediyen kalacaklardır." (Bakara, 257)»
4-(969) ...Habib es-Sicistanî, Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:
«Allah buyurmuştur ki:
Ben, İslâm'da her zorba imamın velayeti altında kulluk eden bütün gruplara, mutlaka azab edeceğim. Bunların amelleri iyi ve takva sahibi olsalar da.
Ve İslâm'da Allah tarafından yetki verilen bütün âdil imamların velayeti altında ibadet eden bütün grupları, kesinlikle affedeceğim.[219] Bunlar kişisel olarak zulmeden, kötülük işleyen kimseler olsalar da.»
5-(970) ...Abdullah b. Sinan, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:
«Allah, amelleri iyi ve kendileri muttaki olsalar da, Allah tarafından yetki verilmeyen imamın velayeti altında ibadet eden bir ümmete, azab etmek ten utanmaz.
Ve Allah, kişisel amelleri itibariyle zâlim ve kötü olsalar da, Allah tarafından yetki verilen bir imamın velayeti altında ibadet eden bir ümmete de azab (belâ göndermek)’ten haya eder.»
87) HİDAYET İMAMLARINDAN BİRİNE UYMADAN ÖLEN KİMSE BABI -EVVELKİ BÖLÜMÜN BİR CÜZÜ-
l-(971) ...Fudayl b. Yesar şöyle rivayet etmiştir:
Bir gün, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm) kendiliğinden konuşmaya başladı ve dedi ki: «Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurmuştur: «Bir imamı olmadan ölen kimse, bir tür cahiliyye üzere ölmüş olur.» Dedim ki: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) mi böyle buyurdu?
- «Evet.» dedi, «Allah'a yemin ederim ki, böyle söyledi.»
Dedim ki: Şu halde, bir imamı olmadan ölen herkes, cahiliyye ölümü üzere mi ölmüş olur?!
- «Evet.» dedi.
2-(972) ...el-Veşşa şöyle rivayet etmiştir:
Bana Abdülkerim b. Amr, İbn Ebu Ya'fur'dan naklen anlattı: Ebu Abdullah (aleyhisselâm)’a, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi)'nin: "Bir imamı olmadan ölen kimse, bir tür cahiliyye üzere ölmüş olur." sözünü sordum ve dedim ki:
"Yani bir tür küfür üzere mi ölür?"
Dedi ki: «Sapıklık ölümü yani.»
Dedim ki: Bu gün, ölüp de bir imamı olmayan kimse, cahiliyye üzere mi ölmüş olur?
- «Evet.» dedi.
3-(973) ...Haris b. Muğire şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)'a dedim ki: Resûlullah (sallcıllahu aleyhi ve âlihi): «İmamını bilmeden ölen kimse, bir tür cahiliyye üzere ölmüştür.» buyurmuş mudur?
-«Evet.» dedi.
- "Şurada kast edilen "cahiliyye," cahillerinin mi yoksa imamını bilmeyen kimselerinki mi?" dedim.
-«Küfür, nifak ve sapıklık cahiliyyesi.» dedi.
4-(974) ...Mufaddal b. Ömer, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle rivayet etmiştir:
«Doğru sözlü bir imamdan dinlemeksizin Allah'a kulluk eden kimseyi Allah mutlaka meşakkat ve sıkıntıya mahkûm eder. Kim Allah tarafından kendisine bir kapı açılmaksızın bu tür söze muhatap olduğunu[220] iddia ederse o kimse müşriktir. Burası, Allah'ın gizli sırlarının kapsamında yer alan korunmuş bir kapıdır.»
Yorum