Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

AYET VE HADİSLERDE İMAMET

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #46
    Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

    [font=Arial]Ben Kimin Mevlası İsem Ali de Onun Mevlasıdır


    1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır.”[1]

    2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Bureyde! Ben müminlere kendi nefislerinden daha evla değil miyim?”Bureyde, “Evet, ya Resulullah”deyince şöyle buyurdu: “Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır.”[2]

    3. Abdurrahman b. Ebi Leyla şöyle diyor: “Ali’yi Rahbe’de (Kufe’de) halkı şöyle ant içirirken gördüm: “Allah’a yemin ederek söyleyin bakayım, sizden Resulullah’ın Gadir-i Hum günü, “Ben kimin mevlası isem o halde Ali de onun mevlasıdır”diye buyurduğunu duyanınız var mıdır? Duyan varsa kalkıp şehadette bulunsun.”Abdurrahman b. Leyla şöyle diyor: “Adeta şu an kendilerine baktığım Bedir ashabından 12 kişi kalkarak şöyle dediler: “Şehadet ediyoruz ki Resulullah’ın (s.a.a) Gadir-i Hum günü şöyle buyurduğunu işittik: “Ben müminlere kendi nefislerinden daha evla değil miyim?”Biz, “Elbette Ya Resulullah”deyince de şöyle buyurdu: “Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Allahım! Ali’yi seveni sev ve ona düşman olana düşman ol.”[3]

    bak. Tarih-i Dimaşk, Hz. Ali’nin Biyografisi, 2/5-90 ve 1/364-368


    ----------------------------
    [1] Tarih-i Dimeşk (İmam Ali’nin biyografisi), 1/366/461
    [2] a. g. e. h. 458
    [3] a. g. e. 2/11/506
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #47
      Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

      Ali Her Müminin Velisidir


      1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Ali bendendir ve ben de Ali’den ve Ali her müminin velisidir.”[1]

      2. İmran b. Huseyn şöyle diyor: “Resulullah (s.a.a) bir seriyye gönderdi ve onlar, Ali b. Ebi Talib’i emir olarak tayin etti. O bu yolculukta bir şey yaptı...Biz yolculuktan döndükten sonra Resulullah’ın (s.a.a) yanına vardık, ona selam verdik. Onlardan birisi kalkarak şöyle dedi: “Ya Resulullah! Şüphesiz Ali şöyle ve şöyle yapmıştır.”Resulullah (s.a.a) ondan yüz çevirdi. Sonra ikincisi kalktı ve birinci şahsın dediği şeyleri tekrarladı. Böylece dört kişi kalktı ve hepsi de ilk kişinin dediklerini tekrar etti. Resulullah (s.a.a) dördüncü şahsa dönerek yüzünün rengi değişmiş bir halde şöyle buyurdu: “Bana Ali’yi çağırın, bana Ali’yi çağırın, bana Ali’yi çağırın! Şüphesiz Ali bendendir ve ben de Ali’denim. Ali benden sonra her müminin velisidir.”[2]

      3. Veheb b. Hamza şöyle diyor: “Ali b. Ebi Talib ile Medine’den Mekke’ye yolculuk ettik. Yolda kendisinden biraz sertlik gördüm. Kendi kendime, “Dönüp Peygamber’i gördüğümde ona söyleyeceğim.”dedim. Veheb b. Hamza sonra şöyle diyor: “Döndükten sonra Resulullah’ı (s.a.a) gördüm ve ona Ali’yi kötüledim. Resulullah (s.a.a) bana şöyle buyurdu: “Ali için bana bunları deme şüphesiz Ali benden sonra velinizdir.”[3]

      4. Bureydet’ul Eslemi şöyle diyor: “Resulullah bizlere, Ali’ye “Müminlerin Emiri”diye selam vermemizi emretti. O gün biz yedi kişiydik ve ben hepsinden küçüktüm.”[4]

      ---------------------------------
      [1] Kenz’ul Ummal, 32938
      [2] Tarih-i Dimeşk (Hz. Ali’nin biyografisi) 1/380/486
      [3] a. g. e. s. 385/491
      [4] a. g. e. 2/260/777
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        #48
        Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

        Ali Hak İledir


        1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali hak iledir, hak da Ali iledir ve onun etrafında döner.”

        İbn-i Ebil Hadid şöyle diyor: “Resulullah (s.a.a) bir çok sahih hadisinde, “Ali hak iledir”buyurmuştur.”[1]

        2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Hak bununladır, hak bununladır (yani Ali iledir. )”[2]

        3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali nereye meyil ederse hak onunladır.”[3]

        4. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım! Ali nereye dönerse hakkı da onunla döndür.”[4]

        5. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali hak iledir ve hak Ali ile. Kıyamet günü havuzda yanıma gelinceye kadar asla birbirinden ayrılmazlar.”[5]

        bak. Tarih-i Dimaşk, Ali’nin (a.s) biyografisi, 3/117-123

        -----------------------------------
        [1] Şerh-u Nehc’il Belağa-i İbn-i Ebi’l Hadid, 2/297
        [2] Kenz’ul Ummal, 33018
        [3] el-Kafi, 1/294/1
        [4] Tarih-i Dimeşk (İmam Ali’nin biyografisi), 3/118/1159
        [5] a. g. e. s. 120/1162
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #49
          Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

          Ali Kur’an İledir


          1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali Kur’an iledir ve Kur’an’da Ali iledir. Havuzda yanıma gelinceye kadar birbirinden ayrılmazlar.”[1]

          2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali hak ve Kur’an iledir, hak ve Kur’an da Ali iledir. Havuzda yanıma gelinceye kadar birbirinden ayrılmazlar.”[2]

          3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Bu Ali, Kur’an iledir. Kur’an’da Ali iledir. Havuz’da yanıma gelinceye kadar birbirinden ayrılmazlar. Bu ikisine bıraktığım şeyleri onlardan sorun.”[3]

          bak. Tarih-i Dimaşk, Ali’nin (a.s) biyografisi, 3/123-125, haşiyesinde

          ----------------------------------
          [1] a. g. e. s. 124 Haşiyede yer almıştır.
          [2] a. g. e. s. 125 Haşiyede yer almıştır.
          [3] a. g . e. 3/125 Haşiyede yer almıştır
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            #50
            Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

            Ali (a.s) Allah’ın Hüccetidir.


            Resulullah (s.a.a) Enes’in yanında oturduğu bir zamanda içeriye giren Ali’ye işaret ederek şöyle buyurdu: “Ey Enes! Ben ve bu Allah’ın kulları üzerindeki hüccetiyiz.”[1]

            bak. Tarih-i Dimaşk, Hz. Ali’nin (a.s) biyografisi, 2/272-274; 97. Konu, el-Hüccet

            ----------------------------
            [1] a. g. e. 2/273/793
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              #51
              Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

              Ali, Peygamber’in İlminin Kapısıdır


              1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben ilim şehriyim Ali ise kapısıdır. İlmi isteyenler kapısından gelmelidir.”[1]

              2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben ilim şehriyim Ali ise kapısıdır. İlim isteyenler kapısından gelmelidir.”[2]

              3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali ilmimin dergahıdır.”[3]

              4. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben hikmet eviyim, Ali de kapısıdır.”[4]

              5. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali ilmimin kapısıdır ve benden sonra gönderildiğim şeyi (risaleti) ümmetime açıklayandır.”[5]

              bak. Tarih-i Dimaşk, Hz. Ali’nin (a.s) biyografisi, 2/459-479

              ---------------------------
              [1] Kenz’ul Ummal, 32890
              [2] a. g. e. 32979
              [3] a. g. e. 32911
              [4] a. g. e. 32889
              [5] a. g. e. 32981
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #52
                Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                Ali Benden Sonra İnsanların En Bilginidir


                1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Benden sonra ümmetimin en bilgini Ali b. Ebi Talib’dir.”[1]

                2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali b. Ebi Talib, insanlardan Allah’ı ve insanları en çok tanıyandır ve herkesten çok “La ilahe illallah”hakikatini sevmekte, ululamaktadır.”[2]

                3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Benden sonra ümmetimin en üstün hakimi ve alimi Ali’dir.”[3]

                4. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Sen ilmimin varisisin.”[4]

                ----------------------------
                [1] a. g. e. 32977
                [2] a. g. e. 32980
                [3] Emali es-Seduk, 440/20
                [4] Yenabi’ul Mevedde, 1/397/17
                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                Yorum


                  #53
                  Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                  Ben ve Ali Bir Ağaçtanız


                  1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben ve Ali bir ağaçtanız. İnsanlar ise değişik ağaçlardan.”[1]

                  2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! İnsanlar değişik ağaçlardandır. Oysa sen ve ben bir tek ağaçtanız.”[2]

                  3. Cabir şöyle diyor: “Şüphesiz Peygamber (s.a.a) Arefe’de iken Ali onun tam karşısında duruyordu. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Ey Ali! Yanıma gel. Beş parmağını beş parmağımın üstüne koy. (elimi avuçla). Ey Ali! Ben ve sen bir tek ağaçtan yaratıldık. Ben o ağacın kökü, sen gövdesi, Hasan ve Hüseyin ise dallarıdır. Her kim bu dallardan birine tutunursa Allah onu cennete koyar.”[3]

                  bak. Tarih-i Dimaşk, Hz. Ali’nin (a.s) biyografisi, 1/129-136

                  ------------------------------
                  [1] Kenz’ul Ummal, 32943
                  [2] a. g. e. 32944
                  [3] Tarih-i Dimeşk (İmam Ali’nin biyografisi), 1/129/179
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    #54
                    Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                    Sen Kardeşimsin


                    1. Resulullah (s.a.a) Ali’ye (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sen dünya ve ahirette benim kardeşimsin.”[1]

                    2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben de kardeşim Musa’nın “Rabbim, göğsümü genişlet ve işimi kolaylaştır. Bana ehlimden bir yardımcı kıl.”dediği gibi diyorum. Kardeşim olan Ali’yi,.”Sırtımı onunla güçlü kıl.”[2]

                    3. Ali (a.s)Resulullah’a (s.a.a) ashabı arasında kardeşlik akdini okurken şöyle buyurmuştur: “Ashabına bana yapmadığını yaptığını görünce ruhum bedenimden çıktı ve belim kırıldı. Eğer bu davranışınız bana olan gazabınızdan kaynaklanıyorsa, bağış ve büyüklük size aittir.”Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Beni hakla gönderene andolsun ki seni kendime istediğim için erteledim. Sen bana oranla Harun’un Musa’ya oranı gibisin. Sadece benden sonra Peygamber gelmeyecek. Sen benim kardeşim ve varisimsin.”[3]

                    bak. el-Vezaret, 464. Bölüm

                    -----------------------------
                    [1] Tarih-i Dimaşk (İmam Ali’nin biyografisi, s. 105/145
                    [2] a. g. e. s. 107/147
                    [3] a. g. e. 1/108/148
                    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                    Yorum


                      #55
                      Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                      Ali Bendendir ve Ben de Ali’denim


                      1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali benden ve ben Alidenim”[1]

                      2. Resulullah (s.a.a), Ali (a.s) için şöyle buyurmuştur: “Sen benden ve bende sendenim.”[2]

                      3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali’nin bana oranla yeri kafamın bedenime oranla yeri gibidir.”[3]

                      4. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Ali’nin eti benim etimden ve kanı benim kanımdandır.”[4]

                      5. Resulullah (s.a.a), Ali (a.s) için şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Sen benden ve ben de sendenim, sen benim kardeşim ve arkadaşısın.”[5]

                      Tarih-i Dimaşk, Ali’nin (a.s) biyografisi, 1/25, 148

                      ------------------------------
                      [1] Sünen-i İbn-i Mace, 119
                      [2] Kenz’ul Ummal, 32880
                      [3] a. g. e. 32914
                      [4] a. g. e. 32936
                      [5] Tarih-i Dimeşk (İmam Ali’nin biyografisi) 1/109/149
                      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                      Yorum


                        #56
                        Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                        Benim Adıma Sadece Kendim ve Ali Tebliğ Edebilir.


                        1. Enes b. Malik şöyle diyor: “Şüphesiz Peygamber (s.a.a) Beraat suresini (müşriklere okumak için) Ali’ye verdi ve şöyle buyurdu: “(Bu sureyi) sadece ben ve Ehl-i Beyt’imden olan biri tebliğ edebilir.”[1]

                        2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali benden ve ben ondanım. Sadece kendim ve Ali tebliğ edebilir.”[2]

                        Tarih-i Dimaşk, Ali’nin (a.s) biyografisi, 2/376

                        -----------------------------
                        [1] a. g. e. 2/377/873
                        [2] a. g. e. s. 378/875
                        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                        Yorum


                          #57
                          Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                          Sen Bana Oranla Harun Gibisin


                          1. Resulullah (s.a.a), Ali (a.s) için şöyle buyurmuştur: “Senin bana oranla yerin, Harun’un Musa’ya oranla yeri gibidir. Sadece benden sonra peygamber yoktur.”[1]

                          2. Resulullah (s.a.a), Ali (a.s) için şöyle buyurmuştur: “Sen, bana oranla konumunun Harun’un Musa’yla konumu gibi olmasından hoşnut değil misin? Sadece sen Peygamber değilsin. Sen halifem olmadıkça bana gitmek yakışmaz.”[2]

                          3. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Seni yerime geçesin diye halifem kıldım.”Ben, “Senden hiç geri kaldım mı ya Resulullah?”deyince şöyle buyurdu: “Sen bana oranla yerinin Harun’un Musa’ya olan yeri gibi olmasından hoşnut değil misin? Sadece benden sonra Peygamber olmayacaktır.”[3]

                          --------------------------------
                          [1] Kenz’ul Ummal, 32881
                          [2] a. g. e. 32931
                          [3] a. g. e. 36488
                          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                          Yorum


                            #58
                            Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                            Ali’nin Velayeti


                            1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Eğer Ali’yi velayet ve yöneticilik makamına geçirirseniz onun yol gösterici ve doğru yolu bulmuş kimse olduğunu görürsünüz. O sizleri doğru yola götürür.”[1]

                            2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Eğer Ali’yi hilafete seçerseniz ki böyle yapacağınızı zannetmiyorum; onun yol gösterici ve doğru yolu bulmuş kimse olduğunu görürsünüz.”[2]

                            3. Resulullah (s.a.a), emirlik ve hilafetten söz edilince şöyle buyurmuştur: “Eğer onu Ali’ye teslim ederseniz, onun yol gösteren ve doğru yolu bulmuş kimse olduğunu görürsünüz. O sizleri doğru yola götürür.”[3]

                            ------------------------------
                            [1] a. g. e. 32966
                            [2] a. g. e. 33072
                            [3] Tarih-i Dimeşk (İmam Ali’nin biyografisi), 3/69/1110
                            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                            Yorum


                              #59
                              Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                              Peygamber’in (s.a.a) Diliyle Ali (2)


                              1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim Adem’in ilmini Nuh’un kavrayışını, İbrahim’in hilmini, Yahya b. Zekeriya’nın zühdünü ve Musa b. İmran’ın öfkesini görmek isterse Ali b. Ebi Talib’e baksın.”[1]

                              2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali müminlerin efendisidir.”[2]

                              3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali dinin direğidir.”[3]

                              4. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İnsanlara benden sonra hak üzere kılıç vuran işte budur.”[4]

                              5. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Senin örneğin “Kulhu vallahu ehad”(İhlas suresi) örneği gibidir. Seni kalbiyle seven adeta Kur’an’ın üçte birini okumuştur. Seni kalbiyle seven ve diliyle yardım eden kimse ise adeta Kur’an’ın üçte ikisini okumuştur. Seni kalbiyle seven, diliyle yardım eden ve eliyle destekleyen kimse ise adeta tüm Kur’an’ı okumuştur.”[5]

                              6. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Ali’yi şikayet etmeyiniz. Allah’a andolsun ki o Allah için ve Allah yolunda tavizsizdir.”[6]

                              7. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali’ye eziyet eden bana eziyet etmiştir.”[7]

                              8. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali müminlerin büyüğü; servet ise münafıkların efendisidir.”[8]

                              9. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali’nin bu ümmet üzerindeki hakkı babanın evlat üzerindeki hakkı gibidir.”[9]

                              10. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Benim sırdaşım Ali b. Ebi Talib’dir.”[10]

                              11. Resulullah (s.a.a), Ali’ye (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sen ve taraftarların cennettesiniz.”[11]

                              12. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Ali ve taraftarları kıyamet günü kurtuluşa erenlerdir.”[12]

                              13. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ali’yi anmak ibadettir.”[13]

                              14. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Adalet hususunda benim ve Ali’nin eli eşittir.”[14]

                              15. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim, “Ali insanların en hayırlısıdır.”demezse şüphesiz ki kafirdir.”[15]

                              bak. el-İlm, 2845. Bölüm


                              ------------------------------
                              [1] a. g. e. 2/280/804
                              [2] el-Kafi, 1/294/1
                              [3] a. g. e.
                              [4] a. g. e.
                              [5] Nur’us Sakaleyn, 5/701/20
                              [6] Tarih-i Dimeşk (İmam Ali’nin biyografisi), 1/386/492
                              [7] el-Bihar, 5/69/1
                              [8] Tarih-i Dimeşk (İmam Ali’nin biyografisi), 2/260/778
                              [9] el-Bihar, 36/5/1
                              [10] Tarih-i Dimeşk (İmam Ali’nin biyografisi), 2/311/815
                              [11] a. g. e. s. 345/845
                              [12] a. g. e. s. 348/851
                              [13] a. g. e. s. 408/907
                              [14] a. g. e. s. 439/946
                              [15] a. g. e. 2/444/954
                              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                              Yorum


                                #60
                                Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                                Ali’nin Diliyle Ali (3)


                                1. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben kendimi; cömertliğimin bir ihtiyacı giderememesinden, hoşgörümün bir cehaleti kapsayamamasından, affımın bir günaha tahammül edememesinden ve zamanımdan daha uzun bir zamanın olmasından daha üstün görüyorum.”[1]

                                2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben kendimi; bizzat sakınmadığım şeylerden insanları sakındırmaktan, önceden yapmadığım şeyi insanlara emretmekten ve Allah’ın hoşnut olmadığı bir şey sebebiyle insanlardan hoşnut olmaktan daha üstün görüyorum.”[2]

                                3. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben daha önceden yapmadığım bir itaate sizleri zorlamam ve sizden önce sakınmadığım bir günahtan sizi sakındırmam.”[3]

                                4. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah’a andolsun ki tek başıma onlarla karşılaşsam ve onlar bütün yeryüzünü doldurmuş olsalar yine korkmam, paniğe kapılmam. Zira ben onların sapıklığını ve hidayet üzere olduğumu kendimden bir basiret ve Allah’tan bir yakin ile biliyorum.”[4]

                                5. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben arzumla savaşıyorum ve kendi ecelimi gözlüyorum.”[5]

                                6. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben rızkımı tümüyle aldım, nefsimle savaştım ve kendi nasibime ulaştım.”[6]

                                7. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben Allah’ın hüccetleri ikame olsun diye konuşuyorum ve Allah’ın dinine yardım olsun diye cihat ediyorum ve savaşıyorum.”[7]

                                8. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Şüphesiz ben sizin aranızda; Firavun ailesi arasındaki Harun, İsrailoğulları arasındaki Hitte (bağışlanma) kapısı, Nuh kavmi arasındaki Nuh’un gemisi gibiyim. Şüphesiz “nebe’ul-azim”(büyük haber) ve en büyük sıddık benim. Çok yakında sizlere vaad edilenleri bileceksiniz.”[8]

                                9. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ben asla cihat meydanından kaçmadım. Benimle savaşa giren herkesin kanıyla yeri suvardım.”[9]

                                ------------------------------
                                [1] Gurer’ul Hikem, 3778
                                [2] a. g. e. 3780
                                [3] a. g. e. 3781
                                [4] Şerh-u Nehc’il Belağa-i İbn-i Ebi’l Hadid, 17/225
                                [5] Gurer’ul Hikem, 3774
                                [6] a. g. e. 3775
                                [7] a. g. e. 3777
                                [8] Tenbih’ul Havatir, 2/41
                                [9] Nur’us Sakaleyn, 2/139/37
                                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X