Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

AYET VE HADİSLERDE İMAMET

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    AYET VE HADİSLERDE İMAMET


    AYET VE HADİSLERDE İMAMET


    Genel İmamet(1)


    [b][color=teal][size=13pt]Kur’an:

    “Onlar: “Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap”derler.”[1]

    1. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “(Allah, Peygamberini) Hakka davet etmek insanlara şahit olmak üzere gönderdi. O rabbinin risaletini hiçbir gevşeklik ve ihmalkarlık etmeksizin ulaştırdı. O zayıflık göstermeksizin ve hiçbir bahane aramaksızın Allah yolunda düşmanlarıyla savaştı. O takva sahiplerinin imamı ve hidayete ermişlerin gözüdür.”[2]

    2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sonunda münezzeh olan Allah’ın kerameti (Peygamberlik makamı) Muhammed’e (s.a.a) ulaştı. Allah onu en üstün ve değerli soydan seçti. Onun (itretinin, soyunun) uzun dalları vardır ve meyvesine erişilmez. O takva sahiplerinin imamı ve hidayete ermişlerin basiretidir...O’nun sireti itidal; sünneti rüşd; kelamı hakkı batıldan ayırıcı ve hükmü adildir.”[3]

    --------------------------
    [1] Furkan suresi, 74. ayet
    [2] Nehc’ul Belağa, 116. hutbe
    [3] a. g. e. 94. hutbe
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    #2
    Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

    İmamet Dinin Tamamlayıcısıdır

    Kur’an

    “Bugün, size dininizi kemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslamiyet’i beğendim.”[1]

    1. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Peygamber’in (s.a.a) ömrünün son yılı olan veda haccında “Bugün sizlere dininizi kemale erdirdim” ayeti nazil oldu ve böylece imamet işi dinin kemalinden sayıldı.”[2]

    2. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Farzdan sonra başka bir farz iniyordu. Velayet makamı son farzdı. Aziz ve celil olan Allah “Bugün sizlere dininizi kemale erdirdim” ayetini nazil buyurdu. Aziz ve celil olan Allah şöyle buyuruyor: “Bundan sonra sizlere bir farz indirmeyeceğim. Sizlere artık farzları kemale erdirdim.”[3]

    3. Ebu Hureyre şöyle diyor: “Zilhicce’nin 18. Günü olan Gadir-i Hum günü Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Ben her kimin mevlası isem o halde Ali de onun mevlasıdır. Böylece Allah da “Bugün sizlere dininizi kemale erdirdim.” ayetini nazil buyurdu.”[4]


    ---------------------------
    [1] Maide suresi, 3. ayet
    [2] Nur’us Sakaleyn, 1/589/33
    [3] a. g. e. s. 587/25
    [4] Durr’ul Mensur, 3/19 bak. ed-Din, 1315. Bölüm
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #3
      Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

      İmamet İslam’ın Esasıdır


      1- İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz İmamet İslam’ın gelişen esası (kökü) ve yükselen dalıdır.”[1]

      2- İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “İslam beş esas üzere kuruludur: Namaz, zekat, oruç, hac ve velayet. Velayete çağrıldığı kadar hiçbir şeye çağrılmamıştır.”[2]

      3-İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “İslam beş şey üzere kuruludur: Namaz, zekat, hac, oruç ve velayet.”Zürare, “Bunlardan hangisi daha üstündür?”deyince şöyle buyurdu: “Velayet en üstünüdür, zira velayet bunların anahtarıdır. Velayet sahibi ise onlara kılavuzluk edendir.”[3]

      İmam Muhammed Baqır (a.s) buyurmuştur:
      4- “İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Namaz kılmak, zekat vermek, hacca gitmek, Ramazan ayının orucu, biz Ehl-i Beyt’in velayeti. Dört esas hakkında (onları terk etmede bazen) ruhsat verilmiştir, ama velayeti terk etmede ruhsat verilmemiştir. (Çünkü) Malı olmayana zekat ve hacc farz kılınmamıştır, hasta olan namazını oturarak kılar ve orucunu yer, ama velayet, ister sağlam olsun ister hasta, ister fakir olsun ister zengin herkese farzdır.” (4)

      --------------------
      [1] el-Kafi, 1/200/1
      [2] a. g. e. 2/18/3
      [3] a. g. e. 2/18/5
      [4]Vesail’uş-Şia, c. 1, s. 14
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        #4
        Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

        İmamet Tüm Hayırların Temelidir


        [size=13pt] 1. İmam Kazım (a.s) Allah-u Teala’nın, “De ki, Rabbim gizli ve açık kötülükleri haram kılmıştır.” ayeti hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Kur’an’ın hem zahiri ve hem de batını vardır. Allah’ın Kur’an’da haram kıldığı her şey zahirdir. Batınları ise zalim imamlardır. Allah-u Teala’nın kitapta helal kıldığı her şey zahirdir. Bunların batını da hak imamlardır.”[1]

        2. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Biz tüm hayırların köküyüz, her iyilik dallarımızdandır. Bunlardan bazıları tevhit, namaz, oruç, öfkesini yenmek, kötülük edeni affetmek, fakire merhamet etmek, komşuya yardımcı olmak, fazilet ehlinin faziletini itiraf etmek gibi iyiliklerdir.

        Düşmanlarımız ise tüm kötülüklerin köküdür. Tüm çirkin ve kötü işler onların dallarındandır. Onlardan bazıları yalan, cimrilik, gammazlık, akrabalık ilişkilerini kesmek, faiz yemek, haksız yere yetim malı yemek, Allah’ın emrettiği hudutları çiğnemek, gizli ve çirkin kötülükleri işlemek, zina, hırsızlık ve benzeri tüm çirkinliklerdir. Bizden başkasının dallarına sarıldığı halde bizimle olduğunu sanan kimse yalan söylemektedir.”[2]

        ---------------------
        [1] a. g. e. 1/374/10
        [2] a. g. e. 8/242/336
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #5
          Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

          İmamet Ümmetin Düzenidir


          1. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz imamet dinin dizginleridir. Müslümanların düzeni, dünyanın salahı ve müminlerin izzetidir.”[1]

          2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İmamet ümmetin düzenidir.”[2]

          3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın size veliyy-i emr kıldığı kimseyi dinleyin ve itaat edin. Zira o İslam’ın düzenidir.”[3]

          4. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Veliyy-i Emr’in konumu, taneleri bir araya toplayan ve onları birbirine bağlayan ipin konumudur. Düzen (ip) koparsa taneler dağılır ve gider. Artık ebedi olarak hepsi bir araya gelmez.”[4]


          -----------------------
          [1] a. g. e. 1/200/1
          [2] Gurer’ul Hikem, 1095
          [3] Emali el-Mufid, 14/2
          [4] Nehc’ul Belağa, 46. hutbe
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            #6
            Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

            İmamet Rabbin Yoludur


            “De ki: “Ben sizden buna karşılık yakınlara sevgiden başka bir ücret istemem.”[1]

            “De ki: “Ben sizden bir ücret istersem, o sizin içindir”[2]

            “De ki: “Ben buna karşı sizden bir ücret değil, ancak, Rabbine doğru bir yol tutmak dileyen kimseler olmanızı istiyorum.”[3]


            1. İmam Hadi (a.s) Nudbe duasında şöyle buyurmuştur: “Onlar (İmamlar) sana ulaşma ve hoşnutluğuna erişme yolu idiler.”[4]

            2. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Biz Ehl-i Beyt’in sevgisi dinin düzenidir.”[5]

            3. İmam Bakır veya İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Biz Ehl-i Beyt’iz; hakkımızda şek eden kimsenin Allah amelini kabul etmez.”[6]

            4. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Beni hak üzere gönderen Allah’a andolsun ki birisi ameliyle yetmiş peygamberi görse de biz Ehl-i Beyt’ten olan Veliyy-i Emr’in velayetini kabul etmemişse, Allah kendisinden ne bir tövbe ne de fidye kabul eder (veya ne bir farzı ve ne de bir müstahabbı kabul eder. )”[7]

            5. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ehl-i Beyt’in sevgisine bağlı kalın. Muhammed’in nefsi kudret elinde olan Allah’a andolsun ki kul marifetimiz ve velayetimiz olmadıkça hiçbir amelinden fayda görmez.”[8]

            6. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer insanlar Allah’tan olmayan zalim bir imamı idareci seçerlerse, Allah yaptıkları salih amellerin hiçbirini kabul etmez.”[9]

            7. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah’a andolsun ki sizden birisi rükün ve makam arasında sürekli namaz kılsa da siz Ehl-i Beyt’in kini üzere Allah ile görüşecek olursa şüphesiz ateşe girecektir.”[10]

            8. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim aziz ve celil olan Allah’a ibadet hususunda büyük sıkıntılara katlandığı halde Allah tarafından bir imamı yoksa çabası makbul olmaz. O sapık ve şaşkındır. Allah işlerini çirkin sayar, onun misali çoban ve sürüsünü kaybeden koyun gibidir.”[11]

            ------------------------
            [1] Şura suresi, 23. ayet
            [2] Sebe suresi, 47. ayet
            [3] Furkan suresi, 57. ayet
            [4] el-Bihar, 102/105
            [5] a. g. e. 78/183/8
            [6] Emali el-Müfid, 3/2
            [7] el-Bihar, 27/192/49
            [8] Emali’el-Müfid, 140/4
            [9] Nur’us Sakaleyn, 4/104/130
            [10] Emali’el-Müfid, 2/253
            [11] el-Kafi, 1/183/8
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              #7
              Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

              İmametin “Nur” Olarak Tefsir Edilmesi


              1. İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: “İmamet nurdur. Nitekim aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: “Allah’a Resulüne ve indirdiğimiz nura iman edin.”

              Sonra şöyle buyurdu: “Nur, imamdır.”[1]

              2. İmam Bakır (a.s), Allah’ın, “Allah’a Resulüne ve indirdiğimiz nura iman edin.” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Allah’a andolsun ki nur kıyamete kadar olan âl-i Muhammed’in imamlarıdır. Onlar, Allah’a andolsun ki Allah’ın indirdiği nurdurlar. Onlar, Allah’a andolsun ki yerlerde ve göklerde Allah’ın nurudurlar. Vallahi, imamın müminin kalbindeki nuru, gündüzün parlak güneşinden daha nurludur.”[2]

              --------------------------
              [1] Nur’us Sakaleyn, 5/341/16
              [2] a. g. e. h. 14
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #8
                Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                İmamet Nübüvvetten Öndedir


                Kur’an

                “Hani Rabbi İbrahim'i bir takım kelimelerle denemiş, o da onları yerine getirmişti. Allah, “Seni insanlara imam kılacağım”demişti.”[1]

                [b] 1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah Tebarek ve Teala İbrahim’i peygamber seçmeden önce kul olarak seçti ve şüphesiz Allah onu resul seçmeden önce nebi olarak seçti ve şüphesiz Allah onu halil olarak seçmeden önce resul olarak seçti ve şüphesiz Allah onu imam kılmadan önce halil olarak seçti. Bütün bu makamları onda bir araya toplayınca da şöyle buyurdu: “Şüphesiz ki ben seni insanlara imam kılacağım.”[2]
                ---------------------------
                [b][size=10pt][1] Bakara suresi, 124. ayet
                [2] el-Kafi, 1/175/2
                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                Yorum


                  #9
                  Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET


                  [color=red]Hüccetin (İlahi Önderin) Gereği


                  [size=13pt]Kur’an

                  “Sen ancak bir uyarıcısın. Her milletin bir yol göstereni vardır.”[1]

                  “Andolsun ki, Biz vahyi onlara ard arda yetiştirdik; belki düşünüp ibret alırlar.”[2]


                  1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bizleri yapan, yaratan ve bizden ve bütün yaratıklardan üstün olan Allah’ı ispat edince; her asır ve zamanda; yeryüzü, ilim veya sözlerinin doğruluğunu ve adaletinin cevazını gösterici nişaneler taşıyan bir hüccetten boş kalmasın diye resul ve peygamberlerin delil ve burhanlarla geldiği de ispat olur.”[3]

                  2. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz yeryüzü asla imamdan boş kalmaz. Böylece müminler (dine) bir şey eklerlerse onları (bu sapmadan) geri döndürür ve eğer bir şey eksiltirlerse onu tamamlar.”[4]

                  3. İmam Bakır veya İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah yeryüzünü alimsiz bırakmaz. Böyle olsaydı şüphesiz hak batıldan ayırt edilmezdi.”[5]

                  4. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yeryüzü olduğu günden beri insanların öldürdüğü her hakkı dirilten alim bir hüccetten boş kalmamıştır.”

                  İmam daha sonra da şu ayeti okudu: “Onlar Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler.”[6]

                  5. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz yeryüzü sadece insanların ihtiyaç duyduğu, kendisinin insanlara muhtaç olmadığı ve helal ve haramı bilen bir alime bırakılmıştır.”[7]

                  6. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sizden birisi birkaç fersah yol gitmek isteyince kendisine bir kılavuz bulmaya koyulur. Sen yeryüzünün yollarına oranla gökyüzünün yolları hususunda daha cahilsin. O halde kendin için bir kılavuz bulmaya koyul.”[8]

                  7. İmam Rıza (a.s) emir sahibi ve emir sahibine itaat hususunda şöyle buyurmuştur: “Bunun bir çok delili vardır: Örneğin insanlar için belli bir sınır tayin edilmiştir ve o sınırı aşmamakla görevlidirler. Zira onların yok oluşuna sebep olur. Bu iş onlara emin bir fert tayin edilmeksizin asla düzene girmez, gerçekleşmez. Ayrıca kalmış ve yaşamış tüm grup ve milletler bir önder sayesinde ayakta kalmıştır. Zira din ve dünya işlerinde ona ihtiyaç duyarlar. Onsuz ayakta duramazlar. Ayrıca onlar için koruyucu ve emanete riayet eden bir önder tayin edilmezse inançlar yıpranır, din ortadan kalkar ve sünnet değişir.”[9]

                  8. İmam Muhammed Bakır (a.s) insanların peygamber ve imama ihtiyaçları hususunda şöyle buyurmuştur: “Zira dünya onun doğruluğu ve temizliği ile baki kalır. Aziz ve celil olan Allah peygamber veya imamın varlığı sebebi ile yeryüzü ehlinden azabı kaldırır.”[10]
                  ]
                  ------------------------
                  [b][color=navy][1] Ra’d suresi, 7. ayet
                  [2] Kasas suresi, 51. ayet
                  [3] el-Kafi, 1/168/1
                  [4] a. g. e. s. 178/2
                  [5] a. g. e. h. 5
                  [6] el-Bihar, 23/37/65
                  [7] a. g. e. s. 50/100
                  [8] el-Kafi, 1/184/10
                  [9] el-Bihar, 23/32/52
                  [10] a. g. e. s. 19/14
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                    Hüccet, Tanınmış İmamdır


                    1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz aziz ve celil olan Allah’ın hücceti kullarına sadece tanınmış imamla ikame olur.”[1]

                    2. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Aziz ve celil olan Allah’ın hücceti diridir ve insanların tanıdığı imam sayesinde ikame olur.”[2]

                    3. İmam Sadık (a.s) “Yeryüzü diri ve zahir bir alim olmaksızın baki kalır mı?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “O zaman Allah ibadet olunmaz.”[3]

                    4. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim ölür de üzerinde diri ve zahir bir imam olmazsa cahiliye ölümü üzere ölmüştür.”[4]

                    ------------------------
                    [1] el-Kafi, 1/177/2
                    [2] el-Bihar, 23/30/47
                    [3] İlel’uş Şera’i, 195/3
                    [4] el-İhtisas, 269
                    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                      Bazen Hüccet Korku ve Gaybet Durumda Yaşar


                      1. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “ Evet, yeryüzü Allah’ın hüccetleri ve delilleri iptal olmasın diye (bazen) zahir ve meşhur, (bazen de) korku ve gizlilik içinde yaşayarak Allah’ın hüccetlerini ikame eden birinden boş kalmaz.”[1]

                      2. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allahım! Senin, yeryüzünde mutlaka velilerine tabi olanların dağılmaması için (bazen) zahir, (ama) itaat edilmeksizin ve (bazen de) gizli, korkulu ve bekleyen birbiri ardınca hüccetlerin olmalıdır. Onlar batıl devletin hakimiyeti zamanında sessizlik içinde ve insanların gözünden gizli olarak yaşasalar da ilim ve edeplerinin nuru insanlardan gizli kalmaz.”[2]

                      3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım! Şüphesiz ben ilmin tümüyle toplanamayacağını ve konularının kesilmeyeceğini biliyorum. Şüphesiz ki sen yeryüzünü, kulların için hüccetin iptal olmasın ve dostların hidayete erdikten sonra sapmasın diye zahir ve itaat edilir veya korkulu, tanınmaz ve itaat edilmez hüccetten boş bırakmazsın.”[3]

                      4. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah Adem’i yarattığı günden beri yeryüzü zahir, meşhur veya gaip ve gizli hüccetten boş kalmamıştır.”[4]

                      5. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yeryüzü zahir veya batın bir imam olmaksızın baki kalmaz.”[5]


                      -----------------------------
                      [1] el-Bihar, 23/46/91
                      [2] a. g. e 23/54/116
                      [3] el-Gaybetu li’i Nu’mani, 137/2
                      [4] Emali es-Seduk-Seduk, 157/15
                      [5] el-Bihar, 23/23/26
                      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                        İmam Olmazsa Yeryüzü Batar


                        1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yeryüzü imamsız kalırsa batar.”[1]

                        2. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer bir an imamın varlığı yeryüzünden kalkacak olursa, deniz ehlini dalgalandırdığı (sarstığı) gibi yeryüzü de ehlini dalgalandırır/sarsar.”[2]

                        3. İmam Bakır (a.s) imamların nitelikleri hakkında şöyle buyurmuştur: “Aziz ve celil olan Allah onları, sakinlerini sarsmasın diye yeryüzünün erkanı karar kılmıştır. Onlar İslam’ın direkleri ve hidayet yolunun koruyucularıdır.”[3]

                        4. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yeryüzü bir tek gün bile ümmetin kendisine sığındığı bizden olan (Ehl-i Beyt’ten bir) imam olmaksızın baki kalmaz.”[4]

                        5. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Yeryüzünde her zaman hüccet vardır. Zira insanlar hüccet olmaksızın ıslah olmaz ve yeryüzünü sadece hüccet ıslah eder.”[5]

                        -----------------------
                        [1] el-Kafi, 1/179/10
                        [2] a. g. e. h. 12
                        [3] a. g. e. s. 198/3
                        [4] el-Bihar, 23/42/82
                        [5] a. g. e. s. 51/101
                        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                          Her Ümmet İmamı İle Çağrılır


                          “O günde bütün insanları önderleriyle berâber çağırırız.”[1]

                          “Firavun'un buyruğuna uydular, oysa Firavun'un buyurduğu sağduyuya uygun değildi. Firavun, kıyamet gününde kavmine öncülük eder, onları cehenneme götürür. Gittikleri yer ne kötü yerdir!”[2]


                          1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü olunca aziz ve celil olan Allah nezdinden şöyle bir ses gelir: “Herkes dünyada uyduğu imamının ardı sıra götürüldüğü yere gider.”“Nitekim, kendilerine uyulanlar, azabı görünce uyanlardan uzaklaşacaklar”[3]

                          2. Resulullah (s.a.a) “O günde bütün insanları önderleri ile birlikte çağırırız.” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Her kavim zamanlarının imamı, Allah’ın kitabı ve peygamberlerinin sünneti ile çağırılır.”[4]

                          3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Siz ve sizin gibi olanlar dışında her kavim dünyada uydukları imamları ile birlikte kıyamet günü gelir; bu onlara, onlar da buna lanet eder.”[5]

                          4. İmam Hüseyin (a.s) “O günde bütün insanları önderleri ile birlikte çağıracağız.”ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Bir imam doğru yola çağırmış ve takipçileri davetini kabul etmişlerdir. Bir imam da sapıklığa çağırmış ve takipçileri davetine icabet etmiştirler. Onlar cennettedir bunlar ise cehennemde. Allah’ın şu sözü de bunu ifade etmektedir: “Bir grubu cennette, bir grubu ise yakıcı ateşte.”[6]

                          5. İmam Zeyn’ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım! Sen her zaman kendisini kulların için bir nişane, beldelerin için bir meşale kıldığın imam vasıtasıyla ipini bağladıktan ve kendisini hoşnutluğuna erişmek için araç kıldıktan sonra dinini güçlendirdin.”[7]

                          ----------------------
                          [1] İsra suresi, 71. ayet
                          [2] Hud suresi, 97-98. ayetler
                          [3] el-Bihar, 8/10/3
                          [4] a. g. e. h. 2
                          [5] a. g. e. s. 11/4
                          [6] Nur’us Sakaleyn, 3/192/335
                          [7] a. g. e 3/193/336
                          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                            İmam’ı Tanımak


                            [size=13pt] 1. İmam Sadık (a.s) Allah-u Teala’nın “Kime hikmet verilirse” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “(Hikmet) Allah’a itaat etmek ve imamı tanımaktır.”[1]

                            2. İmam Bakır (a.s) Allah-u Teala’nın “Ölü iken kalbini diriltip, insanlar arasında yürürken önünü aydınlatacak bir nur verdiğimiz kimsenin durumu...” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Ölü, bir şey bilmeyen kimsedir. Nur ise kendisine uyulan imamdır.”[2]

                            3. İmam Hüseyin (a.s) Allah’ın marifeti hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “(Marifetullah) Her zaman ehlinin kendisine itaat etmeleri farz olan imamlarını tanımasıdır.”[3]

                            4. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Biz Allah’ın itaatini farz kıldığı kimseleriz. Sizler insanların tanımamakta mazur olmadığı kimseye uyuyorsunuz.”[4]

                            5. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Dikkatli olunuz! Sizler tanımama hususunda mazur olmayacağınız kimseye itaat etmeyiniz.”[5]
                            --------------------------
                            [1] el-Kafi, 1/185/11
                            [2] a. g. e. h. 13
                            [3] el-Bihar, 23/83/22
                            [4] a. g. e. 96/211/13
                            [5] Şerh-u Nehc’il Belağa-i İbn-i Ebi’l Hadid, 18/373
                            [/
                            size]
                            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                              İmamı Tanımanın veya Tanımamanın Etkileri


                              1. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz aziz ve celil olan Allah’ı sadece Allah’ı ve biz Ehl-i Beyt’ten olan imamını tanıyan kimse tanır ve ibadet eder.”[1]

                              2. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bizi tanıyan kimse mümindir, bizi inkar eden kimse ise kafirdir.”[2]

                              3. İmam Bakır (a.s) Allah-u Teala’nın “Karanlıklarda kalıp çıkamayan kimsenin durumu gibi midir?” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Onlar imamlarını tanımayan kimselerdir.”[3]

                              4. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “İmam aziz ve celil olan Allah ile yaratıkları arasında bir kılavuzdur. Kim onu tanırsa mümindir ve kim de inkar ederse kafirdir.”[4]

                              -----------------------------
                              [1] el-Kafi, 1/181/4
                              [2] a. g. e. s. 187/11
                              [3] a. g. e. s. 185/13
                              [4] el-Bihar, 23/88/32
                              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X