Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #31
    Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

    abi, Allah razı olsun, Allah sizi Ehli Beytin (a.s) şefaatine nail etsin. gerçekten süper bir çalışma olmuş, çok güzel açıklamışsınız, Allah razı olsun

    Yorum


      #32
      Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

      sevgili apollonius kardeşim, gördünüzmü? demek ki, açıklamaya gerek varmış

      Yorum


        #33
        Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

        [quote author=Elmeddin link=topic=2041.msg65767#msg65767 date=1261122692]
        sevgili apollonius kardeşim, gördünüzmü? demek ki, açıklamaya gerek varmış
        [/quote]

        Fikrimi değiştirecek bir şey göremedim. Akşam yazacağım.

        Yorum


          #34
          Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

          Eger ayetleri oldugu gibi anlamayacaksak, mutlaka alimlerin tefsirlerine basvuracaksak ,biz Kurani bostan yere mi okyuoruz o zaman?
          Allah Bize Yeter!
          O Ne Güzel Vekildir...

          Yorum


            #35
            Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

            Sevgili kardeşlerim;

            Kalın ve altı çizili olarak yazdığım kısım üzerine özellikle düşünmenizi rica ediyorum.

            Buraya üye oluşum ve Şiileri tanıyışım çok olmadı. Fakat bu kısa süre içinde dahi tartışmalardan çıkardığım sonuca göre şu ana kadar her yerde de şiileri ilim olarak övmüşümdür.

            Bu tartışmanın başından beri apaçık ayetleri neden anlayamadığınızı, neden çekiştirme ihtiyacı hissettiğinizi anlayamamıştım. Biraz uyuyup dinlendikten sonra aklım başıma geldi. Bu sizin inacınızın temeli (imamet) ile ilgili bir durum sanırım.

            Farkındaysanız ben yazmakta olan Kuran ayetlerine dair sizin gibi sayfalarca kafa karıştırıcı açıklama yapmıyorum zira ayetler çok açık. Kendim yorum yapmama bile gerek yok. Bu yüzden kafama göre Kuranı yorumladığımı düşünmeyin. Ben kendi kafamdan yorum yapmıyorum tam aksine açıkça gözükeni söylüyorum. Siz kendi kafanıza göre yorumluyorsunuz. Ben gördüğüme mi inanayım yoksa kişisel/mezhepsel yorumladığınıza mı?

            Ama görüyorum ki siz apaçık ayetleri kendi inancınıza uydurmaya çalışıyorsunuz. Bunun sebebini ben ancak şimdi idrak edebiliyorum. Çünkü biliyorsunuz ki peygamberlerin günah işlemeye açık olduğunu kabul ederseniz, imamların masumiyeti konusunu açıklayamayacaksınız.

            İnanın benim peygamberlerin masum olması veya olmaması konusunda bir çıkarım yok veya bu konuyu temel alan bir mezhebim yok, sadece Kuran'da gördüğümü yazıyorum.

            Günah işleyen Adem peygamberin ve günah işleyen eşinin evlatlarıyız ve peygamberler de gökten zembille inmediler, onlar da Ademin çocukları. Zaten Allah Kuran'ın her yerinde "ibret alın diye size içinizden birisini elçi olarak gönderdik" diyor. Peygamberimiz için "deki: Şüphesiz ben de sizin gibi bir insanım" demesi söyleniyor. Eğer Allah günahsız bir elçi indirecek olsa doğrudan insan kılığında melek de gönderebilirdi. Kuranda bir çok yerde tüm insanlara hitaben Ademoğulları diye hitap edilir. ve bir yerde de "ey ademoğulları:Tıpkı atalarınızın cennetten çıkarılmalarına yol açtığı gibi, Şeytan'ın sizi de ayartmasına izin vermeyin" denmektedir. Peygamberlerimiz de Ademoğludur hatta Hz. Adem de bir peygamberdir.

            Tevbe etmek nedir önce bunu bir düşünmek gerekiyor. Allah tevbeleri neden kabul eder sizce? Ben size söyleyeyim. içimizdeki kötülük kaynağını da bildiği için Allah tevbemizi kabul ediyor. Yani bu günaha meyil konusu bizim yaratılışımızda var kardeşim. İnsanların en hayırlıları günaha meyletmeyen, günah işlese bile farkına varıp Allahtan bağışlanma dileyendir.

            Peygamberlerin özgür iradeleri olup, günah işleyebilecek yapıda olup, tevbe ettiklerini kabul etmek, peygamberlerin şerefine bir zarar getirecek veya onları küçültecek değildir. Aksine günaha açık olmalarına rağmen bizim gibi sık sık günah işlemedikleri ve koca hayatları boyunca bir veya iki kez günah işleseler bile kendi kendilerine farkına varıp tevbe edip affedilerek günahsız olarak öldükleri düşünülürse bize göre ne kadar şerefli insanlar olduğu açıktır. Et ve kemikten olan hiç bir varlığın günah işlemekten münezzeh olabileceği düşünülemez. Ayrıca bence insanların meleklerden üstün olmasının sebebi de budur. Meleklerin yaratılışları gereği "iyi olmaktan" başka seçenekleri yoktur. Bizi meleklerden üstün kılan özgür irademizdir. Yani özgür iradesi ile Allaha teslim olan birisi Allahın gözünde daha üstündür. Bu bağlamda peygamberlerin günah işleyebilecek yapıda olmaları, onların üstün olmalarını engelleyici bir durum değil, aksine üstün olmalarının sebebidir. Meleklerin günahtan münezzeh olmaları onları nasıl "hata yapabilen insandan" üstün kılamadıysa, peygamberleri de günahtan münezzehmiş gibi düşünmemek gerekir bence. Hata yapabilen insanlığın meleklerden üstünlüğü nedir sizce? Yaratılış malzemesi olarak bakarsanız, et ve kemik nurdan üstün müdür? Tabi ki başka bir nokta vardır o da bizim özgür irademiz. İçimizde iyilik tohumu da vardır kötülük tohumu da. Hangisini beslersek onu büyütürüz.

            Sonuç olarak peygamberler günahsız değillerdir, Peygamberler günahsız olmadığı gibi AİLELERİ de günahsız olamazlar. Günahsızlığı bırakın, eğer Kuran ayetlerini çekiştirmeden Nuh kıssası ile İbrahim peygamberi okursanız Hz. Nuh'un öz oğlunun babasının peygamberliğine inanmadığını ve kafir olduğu için büyük tufanda öldüğünü görürsünüz. Aynı şekilde Hz. İbrahimin babasının da kafir olduğu ve hak dine dönmeyi kabul etmediği yazıyor Kuran'da. Siz inancınızı savunmak için bu apaçık ayetlere de sayfalarca yorumlar getirirsiniz biliyorum. İşte bu yüzden bu tartışmaya devam etmeyi kendi açımdan gereksiz görüyorum.

            Ayrıca merak etmeyin, beni foruma gelip fitne çıkarmaya çalışan birisi olarak görmeyin. Amacım paylaşımda bulunmak ve tartışarak doğruları birlikte bulmaktı. Ama Şiiler konusunda öğrendiğim bu meseleler sonrasında (açık ayeti çekiştirmek vs.) tekrar foruma yazmamaya ve sessiz olarak takip etmeye karar verdim. Sizin inancınıza saygı duyuyorum, istediğinize istediğiniz şekilde inanmakta özgürsünüz. Bu yüzden tekrar yazmayacağım. Bir ateist ile onun inançsızlığının temeli olan Allah'ın varlığına dair herhangi bir tartışmaya girmek ne kadar saçma ise (çünkü kanıtları 40 ciltlik kitap olarak önüne koysanız okutsanız da bir şey değişmez) bir Şii ile de bu masumiyet konusunda tartışmaya girmemek en doğrusu. Şimdi bu örneği de yanlış anlarsınız veya "bizi ateistle bir mi tutuyorsun" gibi laflarımı çekiştiren insanlar olur, o halde şöyle çevireyim. Bir ateist olsam, Allahın olmadığına dair bir müslümanla tartışmaya girmem ne kadar anlamsızsa sizinle masumiyet konusunda tartışmaya girmem de o kadar anlamsız. Fakat sizden farklı düşündüğüm bu konularda fikrimi ve ayetlerden gördüğümü yazınca sanki aranıza fitneci olarak gelmiş durumuna düşüyorum. İşte bu yüzden forumunuzda tekrar herhangi bir konuda fikrimi belirtmeyeceğim. Çünkü sizden birisi ehli sünnet forumlarında sahabeler hakkında bir şey söylemeye çalışınca ne duruma düşüyorlarsa ben de burada aynı duruma düşüyorum. Yani size darıldığımı falan düşünmeyin. Buradan çok şey öğrendim ve izninizle sessizce takip etmeye devam edeceğim.

            Hakkınızı helal edin, Allaha emanet olun.

            Yorum


              #36
              Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

              İi de safamerve kardeşim bu alıntıyı zaten Mufazzal başta yapmıştı. ben de burdakilerde eksik yerleri tamamladım ya da anlaşılmayan yerlerle yeni delilleri sundum yeni itirazları yanıtladım

              bu alıntı ek bir bilgi değil bence bunu kaldırsanız daha iyi olur.. demek değişik bir şey yok, açıklamalarımız aynen geçerli..

              görüşlerimizi Ehlibeyt mektebinden yetkili alim (Allah onlardan razı olsun) yanlıştır diye açıklamadığı sürece doğru olduğunu savunuyoruz.. Apollonius kardeşimiz akşam bunlara cevabını yazacak zaten bekliyoruz... ha pardon yazmış bile bir değerlendirelm bakalım..
              En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 05.08.2020, 19:59.

              Yorum


                #37
                Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

                [quote author=HiLaLNuR link=topic=2041.msg65824#msg65824 date=1261145667]
                Eger ayetleri oldugu gibi anlamayacaksak, mutlaka alimlerin tefsirlerine basvuracaksak ,biz Kurani bostan yere mi okyuoruz o zaman?
                [/quote]

                her kitabın bir yöntemi vardır basit bir yazarın kitabını bile yöntemine ve temel ilkelerine ters okursanız anlayamaz ya da yanlış anlarsınız, Kur'an İlahi bir kitap ve bir sürü ilişkiler ağında bir kitap.. her şy var bunu öyle tamamen doğru anlamak kolay değil..

                zaten burda anlaşılmayan meseleler girift meseleler.. yoksa basit müslüman olmak için ehlibeyte sarılır amel eder çok kafa yormazsınız...

                Yorum


                  #38
                  Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

                  “Sevgili kardeşlerim;

                  Kalın ve altı çizili olarak yazdığım kısım üzerine özellikle düşünmenizi rica ediyorum.”

                  Okuduğumuzdan emin olabilirsiniz.. rahat olun hem de kaç defa

                  “Buraya üye oluşum ve Şiileri tanıyışım çok olmadı. Fakat bu kısa süre içinde dahi tartışmalardan çıkardığım sonuca göre şu ana kadar her yerde de şiileri ilim olarak övmüşümdür. “

                  Allah niyetinize göre versin. Hakikati söylemeniz bizi memnun ediyor..

                  “Bu tartışmanın başından beri apaçık ayetleri neden anlayamadığınızı, neden çekiştirme ihtiyacı hissettiğinizi anlayamamıştım. Biraz uyuyup dinlendikten sonra aklım başıma geldi. Bu sizin inacınızın temeli (imamet) ile ilgili bir durum sanırım.”

                  Biz ayetleri çekiştirmiyoruz. Olduğu gibi bir bütünlük halinde Musa a.s. kıssasını ayetlerle baştan beri hem de tüm Kur’an ve İslam ilkeleriyle çelişmeyecek şekilde açıkladık. Meallerde yanlışlığa sebep olan kelimelerin çevirilerini düzelttik. Doğrudur imamet inancı bizim alameti farikamızdır. Ancak bu böyle diye hiçbir konuyu yanlış yorumlamıyoruz uydurmuyoruz. Varsa uydurma yer söylersiniz bizim sizlere söylediğimiz gibi.


                  “Farkındaysanız ben yazmakta olan Kuran ayetlerine dair sizin gibi sayfalarca kafa karıştırıcı açıklama yapmıyorum zira ayetler çok açık. Kendim yorum yapmama bile gerek yok. Bu yüzden kafama göre Kuranı yorumladığımı düşünmeyin. Ben kendi kafamdan yorum yapmıyorum tam aksine açıkça gözükeni söylüyorum. Siz kendi kafanıza göre yorumluyorsunuz. Ben gördüğüme mi inanayım yoksa kişisel/mezhepsel yorumladığınıza mı?”

                  Burada açıklığa kavuşturmamız gereken konular şunlar.. doğru siz kendi kafanıza göre değil mealleri Sünni zihniyete göre yapanların kafalarına göre anlamlandırıyorsunuz kıssayı. Bunda sizin eksikliğiniz, şu ana kadar Sünni kaynaklardan beslenmemiş olmanıza o ilkelerle Kur’an ve İslam’a bakmanıza rağmen objektif oluşunuzu zannetmenizdir.. şu ana kadar şii kültürde yetişmiş olup yine aklınızı çalıştırdığınızı söyleseydiniz ve şii birinin yaptığı mealden istifade etseydiniz sonuç çok daha farklı olacaktı. Biz sizin niyetinizi sorgulamıyoruz bundan eminiz. Değerli araştırmanız, kelimeleri seçerkenki hassasiyetiniz, ön yargılardan kurtulabildiğiniz kadar kurtulmanız bunları gösteriyor. Evt sizin gördüğünüz mealden ve daha önceki kültürden bağımsız olamıyor. Bu da Sünni mezhebi olmuş oluyor..

                  Ama görüyorum ki siz apaçık ayetleri kendi inancınıza uydurmaya çalışıyorsunuz. Bunun sebebini ben ancak şimdi idrak edebiliyorum. Çünkü biliyorsunuz ki peygamberlerin günah işlemeye açık olduğunu kabul ederseniz, imamların masumiyeti konusunu açıklayamayacaksınız. “

                  Bizim yukardaki açıklamalarımızda sizin elinizdeki meallerin yanışlıklarını açıklamamız ve böylece çıkan yanlış sonuca işaretlerimizi siz de yanıtlarsınız. Böyle genel konuşmak olmaz. Bizim peygamberlerin günah işlemesini,imamların masumiyeti için kabullendiğimizi söylemeniz büyük yanılgı ve delile dayanmayan bir zan.. çünkü:

                  1- Bizce imamet peygamberlikten üstündür. Sizin mantığınızla gidecek olursak büyük olan imametin masumiyetliği kendinden küçük makamın (peygamberliğin) masumiyetine muhtaç değildir.
                  2- Peygamberlerin masum olduğu aklen ve naklen reddedilemeyecek delillerle doludur. Ancak biz bunları dile getirmedik. Sadece yanlış çıkarımlar sonucu bu masumiyete düşecek gölgeleri giderdik. Yoksa biz masumiyeti daha kat’i delillerle ispatlıyoruz gerekirse onları da paylaşırız.


                  İnanın benim peygamberlerin masum olması veya olmaması konusunda bir çıkarım yok veya bu konuyu temel alan bir mezhebim yok, sadece Kuran'da gördüğümü yazıyorum.

                  Doğru bizce de öyle ama Kur’anı Arapçasından kendiniz çevirmiyorsunuz, mezhep kaygısı ve ön yargısı olanların meallerinden okuyorsunuz. Bu da Kur’andan gördüğümü yazıyorum diye güvenli konuşmanızı mazur göstermez… sonuçta düşeceğiniz hatayı da..


                  Günah işleyen Adem peygamberin ve günah işleyen eşinin evlatlarıyız ve peygamberler de gökten zembille inmediler, onlar da Ademin çocukları.

                  Adem a.s. da günah işlememiştir. Eğer bu düşünce öyle olsaydı günah işleyen peygamberin günah işleyen evlatları ve bu bizim doğamızda olsaydı o zaman işlediklerimiz sebebiyle hesaba çekilmemiz Allah’ın adaletine gölge düşürmez miydi?


                  Zaten Allah Kuran'ın her yerinde "ibret alın diye size içinizden birisini elçi olarak gönderdik" diyor. Peygamberimiz için "deki: Şüphesiz ben de sizin gibi bir insanım" demesi söyleniyor. Eğer Allah günahsız bir elçi indirecek olsa doğrudan insan kılığında melek de gönderebilirdi.”

                  İşte bu bölüm olaya sizin nasıl Sünni etki ile baktığınızı ele Veren bir bölüm. İçimizden bir elçi yani güvendiğimiz anlamında. Türedi değil. Tam tersine biz onun hiç günah işlediğini görmediğimiz için ona güvenmemizi istiyor bu ayetle Allah. Peygamber günah işleseydi o durumda Allah’ın onu örnek göstermesi nasıl olacaktı insanlar demez miydi ki bu kendi günah işliyor biz napalım. Daha önce günah işlemiş olsaydı bu kez de sen düne kadar neydin bu gün nesin demezler miydi.

                  Kuranda bir çok yerde tüm insanlara hitaben Ademoğulları diye hitap edilir. ve bir yerde de "ey ademoğulları:Tıpkı atalarınızın cennetten çıkarılmalarına yol açtığı gibi, Şeytan'ın sizi de ayartmasına izin vermeyin" denmektedir. Peygamberlerimiz de Ademoğludur hatta Hz. Adem de bir peygamberdir.”

                  Adem oğulları deyişi iradeli günah işlemeye ve şeytanın saptırıcılığına açık olanlar demektir. Günahtan kaçmaları mümkün olmayanlar demek değildir. Eğer öyle olsaydı Allah’ın adaleti sarsılır insana taşıyamayacağı yük yüklenmiş olurdu. Ademin cennette günahı yoktu. Çünkü günah ve sınav yeri değildi orası. Sınav yeri dünya idi. Adem’in şeytanı ayartması günah olan şeri bir hususta değildi. Cennette yan gelip yatmanın şartı idi. Allah ona cennetteki yasak ağacı ordaki çilesiz hayatın bir bedeli olarak sundu. O da bu hayatı tepti ve cenneti kaybedenlerden oldu. Ki burada başka büyük hikmetler vardır… ama yeri burası değildir.

                  eğer dediğiniz gibi bir peygamber günah işlese o zaman onlara kayıtsız şartsız istisnası itaati emreden Allah’ın bu emrinde tezat doğmaz mı. Çünkü aynı Allah günaha bulaşmayın demiştir. Günahı yasaklayan Allah günah işleyen Peygambere istisnasız itaati emrederse bu durumda günahı da emretmiş olmaz mı!..

                  İşte bu gerçeği sadece şia dile getirebiliyor. Çünkü sadece onun bu konuda mertçe çelişkisiz sistemi mevcuttur.(elhamdülillah) Diğerlerinin hepsinin karnesi kirlidir.

                  Diğer yandan her konuştuğu vahy olan Resul nasıl günah işleyecek!... bu da daha bir çok çelişkilerden bir başkası…


                  Tevbe etmek nedir önce bunu bir düşünmek gerekiyor. Allah tevbeleri neden kabul eder sizce? Ben size söyleyeyim. içimizdeki kötülük kaynağını da bildiği için Allah tevbemizi kabul ediyor. Yani bu günaha meyil konusu bizim yaratılışımızda var kardeşim. İnsanların en hayırlıları günaha meyletmeyen, günah işlese bile farkına varıp Allahtan bağışlanma dileyendir.

                  Tevbe konusunda insanlar arasında fark vardır. Kiminin tevbesi Allah’ım seni bu gün az andım az hatırladım tevbe derken kimisi Rabbim günahım dağları aştı diye tevbe eder. Peygamberlerin tevbesi ise günah olan konularda değil, terki evladan dolayıdır… ki daha önce bu işlendi.

                  Peygamberlerin özgür iradeleri olup, günah işleyebilecek yapıda olup, tevbe ettiklerini kabul etmek, peygamberlerin şerefine bir zarar getirecek veya onları küçültecek değildir. Aksine günaha açık olmalarına rağmen bizim gibi sık sık günah işlemedikleri ve koca hayatları boyunca bir veya iki kez günah işleseler bile kendi kendilerine farkına varıp tevbe edip affedilerek günahsız olarak öldükleri düşünülürse bize göre ne kadar şerefli insanlar olduğu açıktır. Et ve kemikten olan hiç bir varlığın günah işlemekten münezzeh olabileceği düşünülemez.”

                  Hayır biz buna katılmıyoruz bu masum gibi duran katil bir fikirdir. Peygamberlerin günah işlememelerine rağmen akli olarak mantıklı görüp onlara atılmış iftiradır. Biz onları bundan münezzeh görüyoruz.

                  Bu düşünceyi İmameti gasbeden halifeler uydurdu. Çünkü onlar günahkardı. Yöneticilikleri kabul edilmiyordu. Çünkü Peygamer günah işlememişti. Ehlibeyt de günahsız olarak onların iktidarlarına enbüyük engeli oluşturuyordu. Müslümanların Masum Peygamber s.a.a. ten sonra masum Ali a.s. varken kendileri gibi günah işleyen birini kendilerinden üstün görüp yöneticileri yapmaları mümkün değildi. Bu yüzden dediler önce Resul imajını sarslmalıyız. Ve Peygamber s.a.a ile ilgili ayetlerde yapabildiğince tahrifat yaptılar. Onu peygamber ve günah işleyen hatalı insan diye iki karaktere dönüştürdüler. Böylece günahkar halife eline Kur’an aldığında Peygamber’den farkı kalmamış oldu ve halifeler kabul edilebildi..

                  Durum Emevilere geldiğinde daha da vahim oldu..

                  Ayrıca bence insanların meleklerden üstün olmasının sebebi de budur. Meleklerin yaratılışları gereği "iyi olmaktan" başka seçenekleri yoktur. Bizi meleklerden üstün kılan özgür irademizdir. Yani özgür iradesi ile Allaha teslim olan birisi Allahın gözünde daha üstündür. "

                  Bu bağlamda peygamberlerin günah işleyebilecek yapıda olmaları, onların üstün olmalarını engelleyici bir durum değil, aksine üstün olmalarının sebebidir. Meleklerin günahtan münezzeh olmaları onları nasıl "hata yapabilen insandan" üstün kılamadıysa, peygamberleri de günahtan münezzehmiş gibi düşünmemek gerekir bence. Hata yapabilen insanlığın meleklerden üstünlüğü nedir sizce? Yaratılış malzemesi olarak bakarsanız, et ve kemik nurdan üstün müdür? Tabi ki başka bir nokta vardır o da bizim özgür irademiz. İçimizde iyilik tohumu da vardır kötülük tohumu da. Hangisini beslersek onu büyütürüz.

                  Bu iki konu birbirine karıştırılıyor iki paragrafa dikkat edin. Hata yapabilen olması birinin bu haliyle ne kadar hatadan kaçıp kulluk ederse makamı o kadar yüce olur. Ancak hiç hata yapamazsa bu onun melekten farksız olduğu anlamına gelmez. Bu durumda o hata yapabilecekken kendi iradesiyle tüm hatalardan uzak kalması gerçek üstünlük nedenidir işte. Bunun önünde hiçbir engel yoktur.

                  Oysa hata yapmaya açık birinin hata yapması sonra tevbe etse de büyüklük işareti değil olsa olsa aklının sonradan başına geldiğinin işaretidir.

                  Bu konu aslında çok büyük ve önemlidir. Peygamber günah işledi ama tevbe etti benonu örnek alacağımla, o da benim gibi iradeliydi ama hiç günah işlemedi ben onu örnek alacağım konusu çok farklı bir hayat biçimi koyar ortaya. Ben günah işlenmeden yaşanabileceğini bunun mümkün olduğunu bilinç dünyama kazırsam asla önceden ona göre tedbir alır onun yaşamını geliştiririm ama diğer inançta günahlardan uzak kalmak hatta günahları meşrulaştırmaktan kurtulmak mümkün değildir. Bu da Allah’ın temiz örneklik için Peygamberleri göstermesi ve bizi yapacaklarımızdan hesaba çekmesi hikmetiyle uygun düşmez…

                  Deneyin görün…

                  Ben denedim. Sünniyken günahlarıma kulp bulmaktan başka bir şekilde düşünmüyordum masumiyet melek insan meselesini, ama şimdi çok daha farklı…


                  “Sonuç olarak peygamberler günahsız değillerdir, Peygamberler günahsız olmadığı gibi AİLELERİ de günahsız olamazlar.”

                  Hayır aileleri yani Ehlibeyt a.s. da günahsızdır.

                  Günahsızlığı bırakın, eğer Kuran ayetlerini çekiştirmeden Nuh kıssası ile İbrahim peygamberi okursanız Hz. Nuh'un öz oğlunun babasının peygamberliğine inanmadığını ve kafir olduğu için büyük tufanda öldüğünü görürsünüz. Aynı şekilde Hz. İbrahimin babasının da kafir olduğu ve hak dine dönmeyi kabul etmediği yazıyor Kuran'da. Siz inancınızı savunmak için bu apaçık ayetlere de sayfalarca yorumlar getirirsiniz biliyorum. İşte bu yüzden bu tartışmaya devam etmeyi kendi açımdan gereksiz görüyorum.

                  Biz peygamber çocuklarını ya da eşlerinin tamamını masum görmüyoruz. Masum olanlar nakli değillerle bellidir. Bu konuda akli genellemeye gitmiyoruz. Ali a.s. ın da Peygamberimizin de tüm çocukları masumdur diye bir iddiamız olmadı. Ancak bu konuda nakli delillerimiz vardır. Kimin masum olduğu konusunda. Masumiyeti belirleme konusunda kalıtsallık düşüncesine sahip değiliz. Tersine insanlardan bazıları kendi iradeleriyle günahtan uzak kalmışlardır bunlar da alemlere örnek gösterilmişler öyle olun denmiştir.

                  Zaten meleklerin "yeryüzünde kan dökecek birini mi yaratacaksın" şeklindeki soruşlarına karşı Allah’ın "ben sizin bilmediğinizi bilirim" demesi, iradeli ama asla günaha düşmeyen kulların çıkacağını bilmesi sebebiyledir, yaratışta hikmetleri bulunan Allah’ın..

                  Ayrıca merak etmeyin, beni foruma gelip fitne çıkarmaya çalışan birisi olarak görmeyin. Amacım paylaşımda bulunmak ve tartışarak doğruları birlikte bulmaktı. Ama Şiiler konusunda öğrendiğim bu meseleler sonrasında (açık ayeti çekiştirmek vs.) tekrar foruma yazmamaya ve sessiz olarak takip etmeye karar verdim. Sizin inancınıza saygı duyuyorum, istediğinize istediğiniz şekilde inanmakta özgürsünüz. Bu yüzden tekrar yazmayacağım. Bir ateist ile onun inançsızlığının temeli olan Allah'ın varlığına dair herhangi bir tartışmaya girmek ne kadar saçma ise (çünkü kanıtları 40 ciltlik kitap olarak önüne koysanız okutsanız da bir şey değişmez) bir Şii ile de bu masumiyet konusunda tartışmaya girmemek en doğrusu.”

                  Yok o açıdan değil. Şianın delilleri indi değildir somut ve nesneldir. Herkese açıktır. Karşı deliller yoktur. Karşı deliller çelişkiler barındırır…


                  "Şimdi bu örneği de yanlış anlarsınız veya "bizi ateistle bir mi tutuyorsun" gibi laflarımı çekiştiren insanlar olur, o halde şöyle çevireyim. Bir ateist olsam, Allahın olmadığına dair bir müslümanla tartışmaya girmem ne kadar anlamsızsa sizinle masumiyet konusunda tartışmaya girmem de o kadar anlamsız. Fakat sizden farklı düşündüğüm bu konularda fikrimi ve ayetlerden gördüğümü yazınca sanki aranıza fitneci olarak gelmiş durumuna düşüyorum. İşte bu yüzden forumunuzda tekrar herhangi bir konuda fikrimi belirtmeyeceğim. Çünkü sizden birisi ehli sünnet forumlarında sahabeler hakkında bir şey söylemeye çalışınca ne duruma düşüyorlarsa ben de burada aynı duruma düşüyorum. Yani size darıldığımı falan düşünmeyin. Buradan çok şey öğrendim ve izninizle sessizce takip etmeye devam edeceğim.

                  Hakkınızı helal edin, Allaha emanet olun.


                  Yok yok biz kesinlikle o dediğiniz Sünnilere benzemeyiz. Hakaret küfür aşağılama olmadığı süreceistediğiniz tartışmayı yapabilirsiniz. İstediğiniz görüşü eleştirir deliller sunabilir yanlş düşünüyorsunuz diyebilirsiniz. Biz asla böyle bir konuda o tepkiyi göstermeyiz.. tersine bunlar delillerimizin aydınlığını ortaya çıkarır…

                  Helal olsun siz de ..siz bizim için değerlisiniz. bağnaz değil akıllısınız. bu çok şey..

                  Yorum


                    #39
                    Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ

                    [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=2041.msg65826#msg65826 date=1261146222]
                    İi de safamerve kardeşim bu alıntıyı zatenMufazzal başta yapmıştı. ben de burdakilerde eksik yerleri tamamladım ya da anlaşılmayan yerlerle yeni delilleri sundum yeni itirazları yanıtladım

                    bu alıntı ek bir bilgi değil bence bunu kaldırsanız daha iyi olur.. demek değişik bir şey yok, açıklamalarımız aynen geçerli..

                    görüşlerimizi Ehlibeyt mektebinden yetkili alim (Allah onlardan razı olsun) yanlıştır diye açıklamadığı sürece doğru olduğunu savunuyoruz.. Apollonius kardeşimiz akşam bunlara cevabını yazacak zaten bekliyoruz... ha pardon yazmış bile bir değerlendirelm bakalım..
                    [/quote]

                    Haklısınız. Ben başka yerde okudum sanıyordum. Aynı yazı burda da varmış.
                    En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 05.08.2020, 19:59.
                    "Biz aşkı neynevada öğrendik hani o ihanet diyarında zulme meydan okuyarak baş kaldıran kızıl güllerle."

                    Yorum


                      #40
                      Ynt: HZ. MUSA’NIN (A.S)’IN MASUMİYETİ


                      selamunaleykum arkadaşlar

                      biz ehl-i beyt mensupları ve alevi bektaşı kızılbaş ve şia halkarı olarak sadece kur'an'da anılan ehl-i beyt'in masumiyetti değilde tüm ilahi peygamberlerin masum olduklarına inanır ve şehadet ederiz.

                      her herhangi bir ilahi peygamber (a.s.)'lar hakkında masumiyetsizliği düşünürsek iman takvalarımızın eksik olduğuna inanırız. onun için de siz değerli arkadaşlara bu konu veya mesele hakkında herhangi bir öz veri kullanmakdan sizlere bir kitap taktim etmek istiyorum.

                      eğer bu kitapta istediğiniz gibi bir masumiyet hakkındaki delillere inanmiyacaksanız başka bir değişle tartışmak istemiyeceğim. çünkü bizim gözümüzde ve kuran'nın azap suresinde buyrulduğu gibi Ey ehl-i beyt siz her kötü hareket ve pislikten uzaksınız.

                      Hz. Musa (a.s.) hakkında ki masumiyete gelince:

                      Değerli ustad Dr. Ali Sayı kardeşimizin kaleme almış olduğu

                      Firavun, Hâmân, ve Kârun karşısında

                      Hz. Musa (a.s.)

                      İZ YAYINCILIK

                      Keresteciler sitesi, selvi sokak, no: 19

                      tel. 557 69 44 veya 575 67 90

                      34010 merter İstanbul.


                      eğer bu kitaba sahip olursanız hz. musa (a.s.) hakkında tüm belge ve bilgilere sahip olursunuz.

                      sizlerin deyimlerine bakılırsa hz. Hızır (a.s.)'a masum değildir.

                      ama bu konular hakkında Allah'u Teala onların masum olduklarını söylemektedirler.

                      acaba hanginiz doğrusunuz onu merak ediyorum?... imam dikmen

                      Yorum

                      YUKARI ÇIK
                      Çalışıyor...
                      X