Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU


    Evet, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanındaki müşrikler Ka’be’ye hürmet gösterirler, haccederler ve tavaf ederlerdi. Fakat onlar Ka’be’yi tavaf etmeden birçok şirkler koşarlar ve Ka’be’yi tavaf ederken şöyle derlerdi:
    "Emrindeyim, Allah’ım emrindeyim. Senin ortağın yoktur. Ancak senin bir ortağın vardır ki o da senin hükmün altındadır. Sen ona ve onun sahip olduklarına hükmedersin." (Siyer-i İbn-i Hişam)
    HASBUNALLAH

    #2
    Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

    Şirk koşmakta olanlar dediler ki: Eğer Allah dileseydi, biz de babalarımız da O'nun dışında hiç bir şeye kulluk etmezdik ve O'nsuz hiç bir şeyi haram da kılmazdık Nahl suresi 35-ci ayet

    Dediler ki: «Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara ibadet etmezdik Zuhruf suresi 20-ci ayet

    Onlardan önde gelen bir grup yola düşerek dedi ki: «Yürüyün, ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) da kararlı olun; çünkü asıl istenen budur.» Sad suresi 6-cı ayet

    Dedi ki: «O halde, Allah'ı bırakıp da sizlere yaran olmayan ve zararı dokunmayan şeylere mi tapmaktasınız?» Enbiya suresi 66-cı ayet

    De ki: «Allah'ın dışında (tanrı diye) öne sürdüklerinizi çağırın. Onların göklerde ve yerde zerre ağırlığınca bile (hiç bir şeye) güçleri yetmez. Onların bu ikisinde hiç bir ortaklığı olmadığı gibi, O'nun bunlardan hiç bir destekçisi de yoktur. Sebe suresi 22-ci ayet

    De ki: «Şimdi baksanıza, Allah'tan başka tapmakta olduklarınız, yerden neyi yaratmışlar, bana gösterin? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Eğer doğru sözlüler iseniz, bundan önce bir kitap ya da ilim kalıntısı varsa, bana getirin.» Ahkaf suresi 4-cü ayet

    istersen örnekleri daha da çoğalta bilirim. şimdi ise soruya geçelim. hangi müslaman evliyanın "ilah" olduğuna, neyise yarattığına, rızık verdiğine iman ediyor? hangi müslüman evliyaya ibadet ediyor? hangi müslüman evliyanı Allahın ortağı olarak görüyor?

    Yorum


      #3
      Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

      ALİ ALLAHIN ZATINA MESS OLDU NE DEMEK PEKİ
      HASBUNALLAH

      Yorum


        #4
        Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

        [quote author=EHLI-TEVHID link=topic=15670.msg97273#msg97273 date=1279825413]
        ALİ ALLAHIN ZATINA MESS OLDU NE DEMEK PEKİ[/quote]

        ben böyle bir şey duymuş değilim

        Yorum


          #5
          Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

          ARASTIRMANI RICA EDIYORUM BEN Şİİ KAYNAKLARINDAN OKUDUM
          HASBUNALLAH

          Yorum


            #6
            Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

            şii kaynaklardan kaynağını ver o zaman

            Yorum


              #7
              Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

              [quote author=EHLI-TEVHID link=topic=15670.msg97273#msg97273 date=1279825413]
              ALİ ALLAHIN ZATINA MESS OLDU NE DEMEK PEKİ[/quote]

              Ben duydum! Eskiden bir grubun içerisinde iken sıklıkla söylenen bir sözdü. Daha doğrusu onlara göre hadisdi. Allah Şia'yı onların şerrinden korusun. O dönem hangi şia alimine sordu isem, biz böyle bir hadis duymadık, kaynaklarda okumadık oldu.

              Meşarik-ul Envar denen Arapça kitapda yazıldığını söylüyorlardı. Bu Kitabın yazarı dilimin ucunda ama bir türlü aklıma gelmiyor...

              2004 yılında Ayetullah Müftü Şia'ya bu kitap hakkında şu soruyu sordum:

              Ağacan, Meşarik-ul Envar isimli bir kitap var. Bu kitabı okumak, okutturmak, birilerinin bize okuması, birilerinin ondan bize bir şeyler anlatması Caiz midir?

              El Cevap: Caiz değildir.

              Sebebi şu olmalıydı: Bu kitap batıni, mütteşabih sözlerle, dolu bir kitap. Genelde Ahbari ve Gulatların Başucu kitabıdır. Ulema ise bu kitabı sadece ilimde derinleşenlerin okuyup yorabileceğini belirtmektedir.

              Ayrıca bu kitapda uydurma rivayetlerinde bulunduğunu duymuştum. Vel hasıl, Şia'da pek itibar gören bir kitap olarak duymadım.

              Yorum


                #8
                Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

                evet biz iddia sahibinden iddiasını ispat etmesini bekliyoruz

                ve iddia sahibi biz Ehlibeyt mektebini acaba akıllarını kenara fırklatmış batini kimseler gibi mi düşünüyor? ya da sünniler ya da selefiler gibi Kur'an dışında 6-9 kadar hadis kitabının başına sahih koyarak içindeki her şeyi kabul ettiğimiz kitaplarımızın olduğunu mu sanıyorlar?

                Yorum


                  #9
                  Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

                  VARMIŞ İŞTE.
                  HASBUNALLAH

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

                    ee ne olmuş?

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

                      işte gulat çıkarıyor daha ne olacak
                      HASBUNALLAH

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

                        hangi kitabın bozuk okuru çıkmıyor ki? Kur'anı okuyup sapıtan yanlış anlayan yok mu?
                        müşebbihe neyin nesi

                        bu durumda Kur'an mı bozuk diyeceğiz?

                        biz şiiler hiç bir kitabı Kur'an gibi kutsamayız. onlar kul yapısıdır ve hatadan hali değillerdir. içlerinde uydurmalar olabilir. Ama bizim hadis kitaplarımız, Ehlibeyt kanalıyla gelen hadisler olduğu için içlerinde :

                        zalimlere yaranmak için siyasi uydurma hadisler yoktur
                        dinin bozulmuş şekli, zalimlerin bidat olarak uydurttuğu rivayetler yoktur
                        bazen tek tük çeşitli amaçlarla zayıf hadisler alınmıştır. ama onların da ne itikada zarar verme durumu ne de ameli bozacak durumu yoktur
                        çünkü tam zıttı olan doğru rivayetleri de vardır. bir de ameli ve itikadi konularda saptırıcı nitelikleri yoktur.

                        bir insanın gulat ya da ataist olması için hatta seküler laik olması için ne delile ihtiyacı vardır ne de ilahi denilen kitaplara.. bunu gözlemiş olmalısınız..

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

                          [quote author=EHLI-TEVHID link=topic=15670.msg97259#msg97259 date=1279822943]

                          Evet, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanındaki müşrikler Ka’be’ye hürmet gösterirler, haccederler ve tavaf ederlerdi. Fakat onlar Ka’be’yi tavaf etmeden birçok şirkler koşarlar ve Ka’be’yi tavaf ederken şöyle derlerdi:
                          "Emrindeyim, Allah’ım emrindeyim. Senin ortağın yoktur. Ancak senin bir ortağın vardır ki o da senin hükmün altındadır. Sen ona ve onun sahip olduklarına hükmedersin." (Siyer-i İbn-i Hişam)

                          [/quote]

                          " Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakının ve (sizi) O'na (yaklaştıracak) vesile arayın; O'nun yolunda cihad edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz." (Maide Suresi, 35)

                          Müşriklerin tevessülcülüğü ile müminlerin tevessülcülüğü aynı değildir. Tevessüle İslam şekil verirse doğru, islam şekil vermezse yanlıştır.

                          Müşriklerin tevessül anlayışını heva ve hevesleri belirlemekteydi. Ancak müminlerin tevessül anlayışını islam belirlemektedir. İkisi de tevessül diye aynı kategoride görmek akılsızlık alametidir.

                          Mesela Ka'be müminlerle Allah arasında bir tevessül vesilesidir. Kabeye yönelerek namaz kılarız ancak Kabeye namaz kılmış değiliz Allaha kılmışızdır. Zaten Allah Tealanın zahir alemde kullarla irtibatı peygamberleri, imamları ve mukaddes ilan ettiği işaretlerle gerçekleşir.

                          Değilse Allah zamandan mekandan münezzehtir. İnsan kulluğunu vesileler olmadan nasıl icra edebilir ki. Ki namaz bile Allaha kulluk için vesiledir. Ben Allaha kul olmak için namaz vesilesini ortadan kaldırayım deme lüksüne sahipminisiniz.

                          Hatta insanın bütün varlık alemindeki fonksiyonu vesileler aracılığı iledir. Doymak için yemek vesiledir. Doyuran Allahtır ancak vesilesi yemektir. Hayata bütün olguları bu mizansen içinde düşün bakalım vesilesiz tevessülsüz bir iş mümkün mü?
                          Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                          Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

                            evet müşriklerin tevessülcülüğü ile müslümanlarınki farklıdır. müşriklerin tevessülcülüğü, putlaradır. putlar sayesinde onlar bozuk siyasi düzenlerini kurar sürdürür ve onlardan çıkar sağlarlar..

                            ama müslümanların tevessül ettiği (şiayı kastediyorum) imamlar ya da diğer kutsal şeyler, haklarında Allah'ın delil indirdiği ve asla tağuti düzen kurulamayacak, adları çıkar düzeni oluşturmaya yaramayan araçlardır. Hiç bir tağut İmam Caferi sadık a.s. adına bir tağuti düzen kurup bunu sürdüremez. insanların bu yoldaki inançlarını kullanamaz. İmam Caferi sadık a.s.'ın sözleri fıkhı itikadı ortadadır. Ve tüm sözleri ve kurduğu inanç ve yaşayış ilkeleri sistemi zaten o tağutları yıkmaya ve mazlumlardan yana olmaya yöneliktir. şimdi İmam Caferi sadık a.s. sevgisi ve tevessülü nasıl müşriklerin, putlara tevessülü gibi görülebilir haşa. Müşriklerin putlarının hangi yazılı ilahi yasaları vardı? böyle ilahi vahiy ve hikmet dolu bir kitap olmadığı için tağutlar, putlar adına çıkar düzeni oluşturmuyorlar mıydı? bu gün de öyle değil mi? bu düzen falancanın ilkeleri doğrultusunda o böyle bir düzen istiyor denerek tağuti düzen ayakta tutulmuyor mu? ortada duran put adına çıkar düzeni oluşturulmamış mı? halbu ki o put ne düzen kuracak güce sahip ne de öyle bir zarar verebilir..

                            Oysa İslam düşmanları Allah'a yakınlaşma aracı olan tüm kutsal delilleri ve hidayet edicileri iptal ettirmek istiyorlar. ki böylece insanların Allah'a yakınlaşmak için somut merdivenleri kalmasın. yer yüzünde zalimlere yem olsunlar. Bu gün tevhid adına hareket edip tüm ilahi vesileleri, imamları şehidleri mukaddes mekanları birer lüzumsuzluk gören vahhabi selefilerin ABD ekseninden milim şaşmamaları bir tesadüf müdür? Nerede laik seküler bir akademisyen varsa en çok mücadele ettiği şehid kabirleri ve onlara tevessül değil midir? İlahi ahkamı uygulayabilmiş şiaya en düşman olanlar bu tipler değil mi?

                            bu gün türkiyede mealci Kur'an ve akıl diye kendisine zemin bulmaya çalışan bu vahhabi ürünü düşünce sahipleri İslamı yaşamak için hangi idealini canlı tutabilmekte, İslam'ın hakim olabileceğini o sekülerleşmiş aklına sığdırabilmekte midir?

                            hayır onların ne İslamın yaşanması konusunda pratik önerileri, oluşturdukları örnek topumları ne de İslam'ın gelecekteki hakimiyeti konusunda bir inançları olabilmesi ve yaşaması mümkün değildir..

                            çünkü somut tüm araçları kaldırıp atmışlar kendilerini küfrün somut araç ve aracılarına teslim etmişlerdir. nerede hangi İslami bir vasıta atılmışsa orad küfrün bir vesilesi konmuştur..

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: MÜŞRİKLERDE TEVESSULCUYDU

                              Vahhabizmin tarihi alt yapısını haricilik oluşturur. Hariciler İslamın materyalistleridir. Onların gözleri eşyada ve şekildedir çoğunlukla. Çölün bedeviliği onları medeniyetin inceliklerinden alıkoymuştur. Onlar her şeye gözleri ile bakarak karar vermeye alışkınlardır.

                              Hatta Rasulullahın mucizelerine dikkat edersek, bedevilerin Rasulullahtan eşya ile ilgili konularda olağaünüstülükler göstermesini istemişlerdir. Ağaç konuşsun, taş konuşsun, aslan dile gelsin, geyik konusun gibi istekleri olmuştur.

                              Onların eşyaya bakışları sığdır yüzeyseldir. Materyalistlerin bakış açısına çok benzer. Onlar insanlar arasındaki farklılıkları adalete aykırılık olarak algılarlar. Nitekim Huneynde ganimetlerin dağıtılmasındaki incelikleri anlayamadıklarından Rasulullaha itiraz etmişlerdi.

                              Evet İslam dünyasında böyle nakıs akıl ve fikirli kimselerin olduğu bir gerçek. İşte emperyalistlerde bu sığ beyinlileri Muhammedi İslama karşı çok iyi kullanmış ve hala da kullanmaya çalışmaktadır.

                              Hatta muaviye emperyalisti bile bu kuru kafaları kullanmayı bilmiştir. Kuranın mizrakların ucuna geçirilmesi olayı tam da buna en güzel örnektir. Muaviye İmam Alinin ordusunda bu kuru kafalılardan epeyce insan olduğunu çok iyi biliyordu. Aynen onların kuru kafalarına hitap eden bir hileyi devreye soktu ve o günden bu güne İslamın izmihlaline neden oldu.

                              Bu günün emperyalistleri de bu günün kuru kafalarını pekala kullanmaktadırlar. Emperyalistler İslam Ülkelerini işgal için geldiklerinde, onların camilerde, türbelerde, haremlerde kitle halinde organize olduklarını gördüler. Bu durum böyle devam ettikçe işgallerine engel olacak için hazır kıta bir kitlenin var olduğunu gözlemlediler.

                              Peki ne yapmalı idiler ki, müslümanları doğal bir halde dinamik tutan bu unsurları ortadan kaldırabilsinlerdi. Yine bu kuru kafa harici vahhabi mantığını canlandırdı, kuru kafaların tuğladan mamul beyinlerine soktular. Artık iki müslümanı bir araya getiren her islami tavır şirk olarak nitelendirilmeye başlandı.

                              Dikkat edilirse, gğörülecektir ki, vahhabizmin, kuru akılcılığın karşı çıktığı, eleştirdiği bütün şeyler müslümanları organize eden, müslümanları bir araya getiren, onlara cemaat halinde tutan islami amelleri hedef almışlardır. Bunlara şirk gözüyle baktırılmışlardır.

                              İşte aynı mantığı burada da ilgili kimseler tarafından dile getirildiğini müşahade etmekteyiz. Adam kendince tevhide hizmet etmektedir. Nasıl, islami amelleri şirk ile suçlayarak.
                              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X