Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Allah'ı Kim Yaratmıştır

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Allah'ı Kim Yaratmıştır

    Bismillahirrahmanirrahim

    Öteden beri materyalistlerin (doğa ötesine inanmayan maddeci ateistlerin) ileriye sürüp inançlı insanların, özellikle genç kesimin kafasını bulandırmaya çalıştıkları meşhur soruların birisi de yukarıda aktardığımız sorudur. Onlar zannediyorlar ki bu sorunun cevabı yoktur. Yine zannediyorlar ki bu soru Allah'a inananlar için söz konusudur sadece. İnşallah vereceğimiz cevapta göreceğiniz gibi, Allah'ın izniyle hem inananlar bu sorunun cevabından aciz değillerdir, hem de bu sorunun aynısı bizzat materyalistlerin kendisi için de söz konusudur. Biz sorunun cevabına geçmeden önce, bu soruyu soran materyalistlere diyoruz ki, siz demiyor musunuz ki evrenin ana kaynağı maddedir ve her şey maddeden meydana gelmiştir. Peki size göre maddenin kaynağı nedir ve maddeyi meydana getiren etken hangi şeydir?

    Siz bu soruya hangi cevabı verirseniz, biz de size aynı cevabı vereceğiz. Gördüğünüz gibi böyle bir soru sadece Allah'a inananlar için söz konusu değildir ve materyalistler de benzer bir soruyla karşı karşıyadırlar. Şimdi sorunun cevabına geçelim. Vereceğimiz cevaba yardımcı olacağı için önce birkaç örneği baz alarak bazı sorular sormak istiyoruz:


    "Her şeyin rutubet ve ıslaklığı sudan veya sıvı olan şeylerdendir; peki suyun rutubeti neden veya neredendir acaba?"

    "Bütün yemeklerin mesela yağlılığı yağdandır. Peki yağın yağlılığı nedendir acaba?"

    "Her şeyin tuzluluğunun tuzdan olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki tuzun tuzluluğu neden ve neredendir?"


    Evet bildiğimiz gibi suyun rutubeti, yağın yağlılığı ve tuzun tuzluluğu başka bir yerden veya şeyden değil, bizzat kendisindendir. Bu onun zati özelliğidir. Elbette bu sözden maksadımız, onlar zatidir derken, bir yaratıcıya muhtaç değillerdir demek değildir tabi. Maksadımız şudur ki yaratıcı onları zaten böyle yaratmıştır. Yani suyun mesela zatında rutubetliliği koymuş; öyle ki rutubeti ondan alırsan artık su diye bir şey söz konusu olamaz.


    Görüldüğü gibi her olgu ve eser kendi kaynağına dayanır; ancak onun kaynağının artık neden ve nereden olduğu sorulmaz. Böyle bir soru yersizdir.

    Varlık konusu da aynen böyledir, Evrendeki varlıkların vücudu onların kendisinden değil ve onların kendi zatından kaynaklanmamaktadır. Bu yüzden de "nedensellik" ilkesi gereği onların varlığı bir kaynağa dayanmalıdır. İşte burada Allah'a inananlar, bu varlıkların kaynağının "Allah" olduğuna, Allah'ın kendi varlığının ise zati olduğuna ve başka bir şeyden kaynaklanmadığına inanmaktadırlar; zira eğer "Allah" da diğer varlıklar gibi bir olgu olsaydı ve vücudu başka bir şeyden kaynaklansaydı, o zaman evrendeki bütün varlıkların, nedensiz birer olgu olmaları gerekirdi ki bu da imkansızdır. Çünkü nedensiz olgu asla düşünülemez.

    O halde böyle bir mahzurla karşılaşmamamız için, varlıkların nedensiz olan ve varlığı başka hiçbir şeyden kaynaklanmayan bir kaynağa ve etkene dayanması gerekir.

    Böyle bir soru her halde şundan kaynaklanmaktadır ki materyalistler Allah'a inananların
    "Her şeyin bir nedeni olduğuna" inandıklarını zannederek "O halde Allah'ın varlığının nedeni ve kaynağı nedir?" diye sormaktadırlar. Oysa Allah'a inananlar, "Her şeyin bir nedeni olduğunu" değil, sonradan meydana gelen her olgunun ve varlığı zati olmayan her varlığın, mutlaka bir yaratıcısı olması gerektiğini" söylemektedirler. Bu görüş ve tutum bir taraftan evrenin varlık kaynağını ve bütün olguların meydana geliş nedenini bulmamızı sağladığı gibi, diğer taraftan bu kaynağın artık başka bir kaynağa ve nedene dayanmaması ve varlığının zati olduğu gerektiğini ortaya koymaktadır. Büyük filozoflar bu görüşü kısa bir cümlede özetlemiş ve şöyle demişlerdir: "Arazi (zati olmayan) her varlık mutlaka zati olan bir varlığa dayanır."

    Yahudi'nin birisi Hz. Emir-ül Müminin Ali (a.s)'a "Allah ne zamandan beri vardır?" diye sorunca, İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Yok olduğu bir zaman var mı ki, ne zamandan beri diye sorulsun? Böyle bir soru her yerde doğru değildir. Bir şey önceden olmayıp da sonradan meydana gelirse, o zaman böyle bir sorunun anlamı olur. Allah'ın ise evveli ve sonu olmadığı için, her şeyden önce varmış ve her şeyden sonra da var olacaktır. Yaratıcı Allah hakkında böyle bir soru yersizdir. "Bihar-ül Envar, C.3, S.285.


    Şimdi burada şöyle bir soru aklımıza gelebilir: Evet akli ve mantıki olarak evrendeki varlığı zati olmayan mümkün varlıkların bilahare, varlığı kendisinden olan "vacip" bir varlığa dayanıp varlıklarını ondan almaları gerektiğini kabul etmekten başka bir çare yoktur. Ancak esasen böyle bir şeyi tasavvur etmek ve varlığı kendisinden olan bir varlık gerçeğini idrak etmek nasıl mümkün olabilir?

    Bu soruya cevabımız şudur ki, evet gerçekten böyle bir hakikatin tasavvuru ve idraki oldukça zor, hatta gayri mümkündür. Zira biz, sürekli kendimiz gibi "mümkün" olan ve önceden olmayıp da sonradan meydana gelen varlıklarla haşir neşir olduğumuz için, doğal olarak ancak kendimiz gibi gördüğümüz şeyleri veya benzerlerini tasavvur edebiliyoruz ve bu çerçevenin dışında kalan ve Kur'an'ın tabiriyle "eşi benzeri bulunmayan" bir varlığı idrak ve tasavvur edebilmemiz tabi ki mümkün olmayacaktır. Ancak bizim onu algılayamamamız, onun var olduğu gerçeğine bir halel getirmez. Önceden de dediğimiz gibi bir çok akli ve mantıki delil böyle bir varlık kaynağının olması gerektiğini ve olmazsa olmaz gerçeğini kesin bir şekilde kanıtlamaktadır; biz de bunu biliyor ve kabul ediyoruz. Bunu bildiğimiz halde, sırf hakikatini algılayamadığımız için onu kabul etmezsek, kendimiz kendimizle çelişmiş oluruz. Evet bir şeyin hakikatini bilmemek, idrak etmemek hiçbir zaman o şeyin yokluğuna delil olamaz. Evrende nice bildiğimiz, kabul ettiğimiz gerçekler vardır ki onların hakikatinden haberdar değiliz. Ama bundan dolayı da hiçbir zaman onları inkar yoluna da gitmiyoruz. Bu gün teknolojinin ilerlemesiyle icat edilen nice cihazlar, aletler vardır ki insanların kahir çoğunluğu onların nicelik ve niteliklerine akıl erdiremiyor; ama hiçbir zaman da gerçeğini bilmiyorlar diye onları inkar yoluna gitmiyorlar. Zira onların bir gerçek olduğunu açıkça görüyor ve hatta onlardan istifade ediyorlar. Kaldı ki alemde henüz keşfedilmemiş nice sırlar ve muammalar vardır ki daha asırlar geçmesi gerekir ki onlar keşfedilsin; belki de asla keşfedilmeyecektir, ama buna rağmen hiçbir akıl, insaf sahibi bilim adamı onları inkar yoluna gitmemiştir.

    #2
    Ynt: Allah'ı Kim Yaratmıştır

    Allah razı olsun kardeşim

    Yorum


      #3
      Ynt: Allah'ı Kim Yaratmıştır

      Allah razı olsun

      Yorum


        #4
        Ynt: Allah'ı Kim Yaratmıştır

        Allah razi olsun, çok güzel bir paylasimdi.
        Yıka ruhumu merhamet lütfuyla

        Bula nurlara gözlerimi n’olur

        Çevir basiret çölümü aydınlıklara

        Yorum


          #5
          Ynt: Allah'ı Kim Yaratmıştır

          [color=yellow]İlginç bir paylaşım Allah razı olsun!!!!!!!color]

          Yorum


            #6
            Ynt: Allah'ı Kim Yaratmıştır

            Böyle bir soru her halde şundan kaynaklanmaktadır ki materyalistler Allah'a inananların "Her şeyin bir nedeni olduğuna" inandıklarını zannederek "O halde Allah'ın varlığının nedeni ve kaynağı nedir?" diye sormaktadırlar. Oysa Allah'a inananlar, "Her şeyin bir nedeni olduğunu" değil, sonradan meydana gelen her olgunun ve varlığı zati olmayan her varlığın, mutlaka bir yaratıcısı olması gerektiğini" söylemektedirler. Bu görüş ve tutum bir taraftan evrenin varlık kaynağını ve bütün olguların meydana geliş nedenini bulmamızı sağladığı gibi, diğer taraftan bu kaynağın artık başka bir kaynağa ve nedene dayanmaması ve varlığının zati olduğu gerektiğini ortaya koymaktadır. Büyük filozoflar bu görüşü kısa bir cümlede özetlemiş ve şöyle demişlerdir: "Arazi (zati olmayan) her varlık mutlaka zati olan bir varlığa dayanır."
            Selamunaleykum;

            Insan in varligi,evrenin varligi,herhangi gördügünüz bir seyin varligi insan beyni ile ilgili bir hadisedir.

            Insanoglu asla beyninin disina cikarak Maddenin asli ile muhatab olamaz.

            Bu yüzden kendi varligini bile ispat edemez.

            Insan oglu kendisini aynadan baska bir yerde göremez veya bir film de görebilir.

            Ama karsisinda gördügü bir hacim kaplamaz.Hayalden ibarettir.

            Insanoglu beyninin disina cikarak kendi varliginin gercekligini ispat edemez.

            Dünya mi onun beyninin icinde yoksa O mu dünya nin icinde ?..

            Sorulup cevap verilmesi gereken konu budur.

            Kendi varligini ispat edemiyen bir yaratik,Allah in kimin tarafindan yaratildigi sorusu icin yetersizdir.
            Hayat da en Hakiki Mürsit ilimdir ( Hz. Ali )

            Yorum


              #7
              Ynt: Allah'ı Kim Yaratmıştır

              Allahü teâlâ bir şeyi, sebeplerle de yaratır, araya hiçbir sebep koymadan da yaratır. İnsanı yaratırken ana babayı sebep kılmıştır. Hazret-i Âdemi yaratırken ana babayı sebep kılmamış toprağı sebep olarak yaratmıştır.

              Hazret-i İsa’yı yaratırken sadece annesini sebep kılmıştır. Hazret-i Havva’yı yaratırken, ana babayı, toprağı sebep kılmamış, sadece Hazret-i Âdem’in varlığını sebep kılmıştır.

              Allahü teâlâ dilediği zaman ol der, anında yaratır, dilerse sebeplerle belirli bir vakitte yaratır. Mesela çocuğu Allahü teâlâ yaratır. Çocuğun dünyaya gelmesi 9 ay kadar bir zaman alır. Niye bir anda yaratmıyor denir mi?

              Peygamberlerine ihsan ettiği mucizeler de bir anda olur. Musa aleyhisselama denizin anında yarılıp, ortadan yol alıp gitmesi, Peygamber efendimizin işaretiyle Ay'ın ikiye ayrılması gibi.

              Allahü teâlâ dilediği gibi yaratır, istediği zaman ve istediği şekilde yaratır. Layüseldir, yani kimse ona hesap soramaz.

              Her şeyin hikmetini de bildirmemiştir, öylece inanmak lazımdır

              Kün feyekün

              (Ol denince olur)


              Yorum


                #8
                Ynt: Allah'ı Kim Yaratmıştır


                ALLAH RAZI OLSUN.

                ZİYEDESİYLE İSTİFADE ETTİK.

                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Allah'ı Kim Yaratmıştır

                  Allahın varlığıyla ilgili çok beğendiğim sözlerden bir tanesi


                  Allah vardır varı ispata ne gerek var

                  buna binaen Hz.Ali ye sormuşlar Allahı gördünüz mü diye

                  İmam ben görmediğim Allaha itaat etmem buyrmuştur

                  "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                  "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Allah'ı Kim Yaratmıştır

                    İman çerçevesinde,Allah varmıdır,Allah'ı kim yaratmış gibi abuk subuk sorular sorulmaz.........böyle bir soru gerek kalbinizden ve de gerek beyninizden geçerse şayet;şirke ve de küfre bulaşmış olursunuz............Tabii ki art niyetiniz olmadan olur bu durum,bundan sonrası, Allah'ın sizlerin hakkınızdaki takdirine kalır ki hiçkimse birşey diyemez........
                    İman'ın esası kabul etmektirr......yani Allah'ın varlığını ispatlayarak mı kabul edeceksiniz........nasıl olacak bu iş.....İmanın esası kalb ile tasdik,dil ile ikrar etmekten geçer..........Ondan ötesi bu kabul ve ikrarların arkasındaki hikmetlerin araştırılması,değerlendirilmesi olur ki;yapılabilir.......
                    Ama bu işi de öyle sellemehüsselam her aklına esen aklına estiği gibi yapamaz........Biraz had ve de hudut bilelim be arkadaşlar.............Ne oluyoruz yani..........

                    Yorum

                    YUKARI ÇIK
                    Çalışıyor...
                    X