Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #76
    Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?


    [quote author=_Ehli Beyt_ link=topic=24975.msg168606#msg168606 date=1372974904]
    Benim orda demek istediğim abartılması ve yalan söylenilmesi..Hiç yok denilceğine çok az var denilebilirde.aşırı abartılma ve YALAN var..
    Ehlibeyte saygı olmasaydı sevmezlerdi onları.emeviler gibi lanet okurdular


    "Ehlibeytin Ehlisünnet gözünde sıfır olan değerini yükseltecek mi! "



    Bu çok ağır bir itham ! Evet çoğu ehlisünnet alimi ehlibeyte çok aşırı bağlanmamıştır.ama onlarıda sevmiyor saygı duymuyor anlamına gelmez..Ehlibeyti sevmek farzdır Ehlisünnet ulemasıca Bumu gözde sıfır olan ?
    [/quote][quote author=selmancan link=topic=24593.msg168491#msg168491 date=1372444724]Sünnilerde Ehlibeyt kavramı bizdeki gibi yani gerçek anlamda yoktur. Ehlibeyt her insanın sıcaklık duyduğu kendi ailesi olduğu gibi Peygamberin de sevdiği aile efradı vardır. Bunlar Ehlibeyt olup dini bir makam değildir. Örneğin ben çok denedim sordum. Ehlibeytin Allah katında fazileti, üstün makamı ifade eden, itaati gerektiren bir makam olup olmadığını sünnilere ve sonuçta bu yargıya vardım. Sünnilerde Ehlibeyt kavramı yoktur. Vardır desek etkisiz bir kavramdır hiç bir fazilet getirmez sahibine. Yani bir insanın Ehlibeytten olmasıyla olmaması sünniler açısından hiç bir anlam ifade etmez. örneğin soralım:Ebubekir Peygamberle akraba mı? Akraba.Ali? evet o da akraba.Ebubekir Sahabi mi? evet sahabiAli? Evet o da sahabiEbubekir Halife mi? EvetAli de.Ebubekir ilk Müslüman mı? Evet Ali de. Buraya kadar Ebubekirle Ali eşit. Hatta Akrabalıkta Ali Ebubekirden daha yakındır Peygambere. Buraya kadar eşit diyelim sünnilere göre. Bu soruları ne kadar uzatırsak uzatalım Ali Ebubekirden aşağı kalmaz. Ancak Ali'de bir özellik vardır ki Ebubekirde bu yoktur. Ehlibeyt! Ali Ehlibeyttendir ama Ebubekir Ehlibeytten değildir. Peki Ali Ebubekirden sünnilere göre üstün müdür? Hayır! Yani Ehlibeytten olmak Ali'ye Ebubekir karşısında hiç bir tabiri caizse puan getiriyor mu? Hayır! Tam tersine sünnilere, göre Ehlibeytten olan Ali, Ehlibeytten olmayan Ebubekirden daha aşağıdır. Çünkü Ebubekir Ulul emrdir. bu yüzden Ali'nin ona itaati şarttır. Ama Ali'nin Ulul emr olduğu zaman Ebubekir hayatta olmadığından sünniliğe göre Ebubekirin Aliye itaat gerekmemiştir. E şimdi sorayım sünnilerde Ehlibeyt inancı var mı?[/quote]

    Yorum


      #77
      Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

      Evet Sünnilikte dini makam değil..ama onları severler sayarlar
      Ebubekir meselesi ise ayrı,peygamberle birlikte mağarada olması ve ayet olması,cemaate imam tayin edilmesi vs den dolayı Ebubekire puan getirmiştir

      Yorum


        #78
        Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

        [quote author=kevserizehra link=topic=24975.msg168597#msg168597 date=1372968633]
        Gece vakti biraz da Peşaver Gecelerinden alıntılara yer verelim:
        [/quote]
        siz hep alıntılara yer vermişsiniz zaten birazda size sorulanlara cevap verseniz...

        [quote author=selmancan link=topic=24975.msg168559#msg168559 date=1372879571]
        Şu çelişkiye bak:

        "Bence ilim ve ibadette Cafer Sadık b.Muhammed (as)’den daha faziletli birini kimse ne duymuş, ne de görmüş değildir.”

        Bunu diyen Malik'e demezler mi neden yalan söylüyorsun! Eğer hakikaten bu dediğine inanıyorsan o halde neden İmam Sadık a.s varken sen fetva verdin! Fıkıh oluşturdun? Neden insanları Ehlibeyte itaate çağırmak yerine kendine itaate çağırdın! Korkmadın mı Ehlibeyt İmamı varken ona Muhalefet etmeye! Hani Ehlibeyt Kur'an gibi ağır emanetti! İnsanları Kur'an'ı bırakıp kendi kitabına uymaya çağıranla, Ehlibeyte itaati bırakıp kendine itaate çağırmak arasında ne fark var?
        [/quote]

        [quote author=selmancan link=topic=24975.msg168559#msg168559 date=1372879571]

        "İmam Malik Emeviler zamanında İmam Cafer es-Sadık’tan hadis rivayet etmeye cesaret edemiyordu. Ancak Emevi devleti yıkılıp Abbasi devleti kurulunca İmam Cafer’den iki rivayeti Muvatta’sına ilave etmiştir."

        Ya Allah'tan korkun! İmam Sadık a.s'dan iki rivayet almıştır sözünü paylaşırken biraz olsun vicdanınız sizi utanmaya davet etmiyor mu? İmam Sadık a.s yüzbinlerce hadis söyleyecek, kendi zamanında Peygamber s.a.a'ten rivayete tek yetkili olacak, Malik Ebu Hanife Süfyan ve diğerleri değil bunlara muhalif fetvalar uydurmayı, İmama itaatten azıcık saptıklarında helak olacaklar ve siz bundan sonra diyeceksiniz ki zor zamanda ondan rivayette bulunmadı. Ama eli rahatlayınca iki rivayet aldı! E yeterli yani size göre! Ehlibeyte uymuş oluyor böylece öyle mi? Ehlibeytin kutsiyetinden suistifadeden başka nedir bu durum? Amaç Ehlibeyi mi (zaten yüksektirler) yükseltmek yoksa Ehlibeyt adını kullanarak kendisini mi yükseltmek! Şimdi birisi Peygamber s.a.a'e muhalif fetvalarla ayrı bir yol çıkarsa, sonra da Peygamberi çok sevdiğini ve ondan iki rivayette bulunduğu söylense ne dersiniz? Peygambere muhalif fetva verenin imanı ne olur? Ehlibeyte itaat Peygamberin s.a.a emri değil midir?

        Ebu Hanife tüm sorularına mükemmel cevaplar aldı da, neden onun talebesi olmadı? İnsanları İmama çağırmadı? tanımayanlara Ehlibeyt İmamını tanıtmadı? neden muhalif fetvalar çıkardı?

        Hiç düşünmez misiniz? Yoksa aklınız mı yok?
        [/quote]

        [quote author=selmancan link=topic=24975.msg168559#msg168559 date=1372879571]
        Şimdi bir yanda Peygamberin s.a.a: Sarılmadığınızda sapıtacağınız Ehlibeyt dediği İmamlar olacak, diğer yanda onların yönetim görevlerini gasbetmiş Zalim Emevi ve Abbasi tağutları olacak. Ehlibeyt Peygamberce yönetime atandığı için bunu hem kitleler hem de Emevi ve Abbasi zalimleri biliyor olacak. Bu gerçek nedeniyle Zalimler halkı Ehlibeytten uzaklaştırmak için rakip/alternatif ulema sınıfı var edecek. Bu ulema sınıfından olan 4 mezhep reisleriyle, sünni hadisçiler halkı peşinden sürükleyip Ehlibeytten uzaklaştıracak. Ehlibeytin fıkhı ve inancına zıt başka bir ekol oluşacak! Sonra da siz diyeceksiniz ki sünniler (sünniliği kuran büyükler) Ehlibeyt düşmanı değildir diyeceksiniz! Peki soru şu: Peygamber s.a.a'in düşmanları kimlerdi? Ebu Cehile asker taşıyan insanları Peygambere değil atalarının dinine itaate çağıranlar, halkı Ebu Leheb'e itaate çağıran bunun için fetva verenler Peygamber düşmanı değil diyeceksiniz! Peygamberin getirdiği yaşam biçimiyle itaat sistemini lağveden bir anlayışa Peygamberin dostluğu mu diyorsunuz, biz Allah şahit olsun ki asla böyle demeyeceğiz! Ehlibeyti devredışı bırakıp kendi fetvalarına çağıranlar Ehlibeytin karşısında haşrolunacaklardır emin olabilirsiniz!
        [/quote]

        [quote author=selmancan link=topic=24975.msg168559#msg168559 date=1372879571]
        Muhammedi sünnilik ne demek? Sünnilik sünneti esas alan sünnete tabi olan kişi demek. Muhammedi sünnilik bu durumda Muhammede bağlı sünnete tabi olan kişi demektir. yani bir adam var sünnete uyuyor. bu insan Muhammede tabi oluyor. burda bir tekrar var. Muhammede uyan zaten sünnidir yani sünnete uymuştur sünnete uyan da zaten Muhammed'e uymuştur. Bu durumda tekrarın amacı nedir? Muhammed ismini kullanarak günümüzdeki sünniliği Muhammed ile aynılaştırmak mı? Ali şiası demekten kasıt ise şiayı Muhammedden koparmak uzak göstermek midir? Neden Muhammedi şialıkle Ali sünniliği denmez? Ali mü sünnetten uzak, Muhammed mi şiadan uzak? Muhammed mi sünniliğin tekelinde? Hayır biz bu kelimelerin oyununa düşmeyip bunu bozacak bilinçteyiz Elhamdulillah.
        [/quote]

        [quote author=kevserizehra link=topic=24975.msg168593#msg168593 date=1372967858]

        selmancan kardeş ben senin verdiğin hadisin güvenilirliğinden şüpheliyim.Zaten Ehli Beyti seven Sünnileri de tekfir-dışlamanın ana ekseninde senin verdiğin bu hadis yatmaktadır.
        [/quote]

        kevserizehra kardeş burada benim size bir sorum olacak bu hadisin güvenilirliğinden şüphe ettiğinizi söylemişsiniz yani emin değilsiniz bu durumda hadisi iyice araştırıp sahih olup olmadığından emin olmanız gerekmez mi

        "Bu hadis müslümanların arasında kin ve nefrete yol açıyor ve Allah'ın emri vahdetin önünde engel oluyor ve emperyalistlerin ekmeğine yağ sürüyor.Öyleyse bu hadis sahih midir değil midir?Hadis ayetin emrinin aksine insanları çekiyorsa sıkıntılıdır.Bizi ehl-i kitapla bile ortak nokta da buluşmaya davet eden islam nasıl olur müslümanları birbirine düşman eden bir formülü bize verir."

        bu yaklaşımınız ne kadar mantıklı ??? öyleyse biri de çıkıp diyebiilir ki: meşhur sakaleyn hadisi (haşa haşa) müslümanların arasında kin ve nefrete yol açıyor çünkü vehhabiler ehlibeyti sevmez bu hadis ise ehlibeyte uymayı buyuruyor. ama vahhabiler de müslüman. bu hadisi sahih kabul eden şiiler veya ehlibeyti seven sünniler vahhabileri tekfir ediyor böylece müslümanlar birbirine düşüyor vs.

        yani bir hadisin sahihliğine literatürde belirtilen tüm kriterleri uygulayarak karar vermelisiniz işinize geleni ile değil...

        [quote author=selmancan link=topic=24975.msg168595#msg168595 date=1372968422]

        Mutahhari için de aynı şey geçerli.Mutahharinin Ehlibeyt inancını savunan ve asla sünniliğin hak olmadığını ispatlayan yazılarından habersiz olamazsınız! bunları neden paylaşmıyorsunuz?

        [/quote]
        selmancan kardeş burda şunu belirtmek istedim: bizler sünnilerin kaynaklarından şianın hakkaniyeti ispatlamak için hadisler veya sözleri alır sünnilere delil olarak sunarız, paylaşırız ama yine aynı sünni kaynaklarda geçen sünniliğin hakk olduğu ispat edilen(!) yorumları paylaşmıyoruz burada
        yanni sünni biri de sizin dediğiniz paylaşımları yapmaması normal bence...


        kevserizehra kardeş alıntılarla değil kendi ifadelerin ile cevap ver niçin böyle yapmaktan kaçınıyorsun merak ettim doğrusu...

        Yorum


          #79
          Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

          [quote author=kevserizehra link=topic=24975.msg168588#msg168588 date=1372966215]

          El Kâfi’de geçen rivayetler, sağlamlık derecesine göre şu şekilde tasnif edilebilir:
          Rivayetlerin 5072 tanesi Sahih, 144 tanesi Hasen, 1118 tanesi Muvassak ( şii olmayan fakat rivayeti kabul edilen), 302 tanesi Kavî ve 9485 tanesi de Zayıf’tır.(Ta’lik-u Rical el Seyyid Bahrul Ulum, cilt 3, sh.331)
          Şia’nın büyük âlimlerinden Muhammed Cevad Muğanîye, El Kâfî hakkında şunları yazmaktadır:
          ‘’İmâmîyye nazarında en muteber kitap El Kâfî’dir. Buna rağmen şiî âlimleri, El Kâfî’de mevcut olan hadislerin çoğunu zayıf saymışlardır.Bazı âlimler de, Allâme Meclisi’nin zayıf kabul ettiği hadis rivayetleri binlerle saymıştır.’’ Cevad Muğanîye,devamla şöyle diyor:
          ‘’Ben bu cümleleri yazarken kalemi bıraktım; Usûl-i Kâfî’yi elime aldım…İlk otuz hadisi inceledim…Bunların 13 tanesinin zayıf, 8 tanesinin mursel, 2 tanesinin meçhul, geri kalan 7 tanesinin ise sahih ve muvassak hadisler olduğunu müşahade ettim. Acaba bundan sonra, İmâmîyye’nin sahih kitabının varolduğundan veyahut bütün rivayetlerinin sahih olduğundan sözedilebilir mi?’’ (El Vahdet El İslâmîye, Beyrut baskısı, sh.329)

          -Ayetullah Dr. Şehit Beheşti'nin (r.a) görüşünden bir kesit sunuyorum:

          İmam Hasan Askeri’ye (a.s) nispet verilen Ali b. İbrahim Tefsiri kitabında gelen rivayetler üzerinde bahsedilmelidir. Hatta Kâfi’de gelen birtakım rivayetler üzerinde de bahisler vardır. Günümüzde Kafi’de gelen rivayetlerin tamamını fıkıh ilminde kesin olarak baz alan alim ve fakih var mıdır? Merhum Ayetullah Burucerdi (r.a) fıkıh tedrisinde defalarca Kâfi’de gelen bazı rivayetler üzerinde durup bahsederdi. Bazılarını reddeder ve ayırıp bir kenara bırakırdı. Kâfi’nin kendisinde birbiriyle çelişen rivayetler mevcuttur. Kâfi’deki çelişkili rivayetleri ayırıp bir kenara koymak zorundayız. Dolayısıyla fıkıh ilminde kaide şöyledir: fıkıh rivayetlerini ele alıp değerlendirmede son derece titiz ve dakik olmalıyız. Tabir yerindeyse “dikişinin arasına tüy sığmayan” sağlam rivayetlere daha fazla önem vermeliyiz. Sahih rivayetleri, Peygambere (s.a.a) Ehlibeyt İmamları’na (a.s) atfedilen itibarı meçhul ve yersiz rivayetlerle karıştırmayalım.
          Elimizdeki şu hadis kitaplarında bile okuyoruz ki Allah Resulü (s.a.a) kendi zamanında şöyle buyurmuştur: “Benim dilimden asılsız haberleri sizlere nakleden yalancılar çoğalmıştır. Her şeyi onlardan almayın (kabul etmeyin), benim dilimden sizlere nakledilen haberleri Allah’ın kitabına sunun! Kuran’a mutabık olanı kabul edin, Kuran’a ters olanlarını kabul etmeyin!”
          Şurası açıktır ki bu işin dünü bugünü, İslam’ı, gayri İslam’ı yoktur. İslam’dan önce bütün dinlerde, mekteplerde ve topluluklarda bu tür yalanlar vardı. Dünyanın her yerinde yalan haberler uyduran yalancılar hep olmuştur. Kâfi ve vb. kitaplar saygı duyduğumuz ve değer verdiğimiz kitaplarımızdır. Ancak yüzde yüz tam bir itaatle hadislerinin tamamı doğrudur diyemiyoruz. Yani bizler Kâfi’yi Kuran’ı Kerim’in payesinde/değerinde bir eser olarak görmüyoruz. Merhum Sîkatul İslam Kuleyni (r.a) bizim için değeri ve makamı pek yüce bir âlimdir. Ama buna rağmen acaba Kâfi Kuran’ın dengi olabilir mi? Nehcül Belaga’da Kuran’ın payesinde bir kitap değildir. Merhum Saduk’un (a.s) kitapları da Kuran’ın denginde değillerdir. Özet olarak hiçbir kitap bizim için Kuran değerinde değildir ve saydığımız bütün kitapların incelenmesi ve üzerinde durularak incelenmesi gerekir. Kuran’ı Kerim, istinadı Resul-i Ekrem’e (s.a.a) kesin olarak sabit olduğu için bizim asıl ölçümüzdür. Bize göre Peygamberden (s.a.a) ve Ehlibeyt İmamları’ndan (a.s) suduru kesin olarak bilinen hadislerde Kuran’ı Kerim’in dengi ve onun değerindedir. Elbette belirttiğimiz gibi kesin olarak doğruluğu sabit olması kaydıyla.
          [/quote]


          kevserizehra kardeş bu alıntıyı niye paylaştın anlamadım ama sırf burada verilen bilgiye bakarak şiiler ile sünniler arasında ki önemli bir farkı (şiilerin ne kadar akıllı olduklarını ) görebilirsin.

          şöyle ki: şiiler en muteber hadis kitaplarında bile zayıf hadisler olduğunu kabul ve beyan ediyorlar çünkü o hadisleri derleyen toplayan merhum Sîkatul İslam Kuleyni (r.a) nin bir insan olduğunu masum olmadığını biliyorlar bunun içinde "nasıl olsa o çok büyük bir alimdi bu hadisleri toplarken kendisi iyi araştırıp kaydetmiştir ona güveniyoruz hepsi sahihtir" demeyip kafi de ki hadislerin sahihliğine kendileride bakıyorlar çünkü o devirde bazı şartlar Kuleyni'nin hadisleri sahih kabul etmesine neden olmuş olabilir.

          ama sünniler öyle değil buhariyi müslimi içinde çelişkilerle dolu hadisler olmasına rağmen tamamıyla sahih kabul ederler akıllarını kullanıpta onlar da insandı belki bazı hadisler için yeterince inceleme araştırma yapamayıp zayıf olmasına rağmen almışlar gibi bir yorum getirmeyip o çelişkili hadisleri açıklayan yine akla yatmayan yorumlar geliştirmişler...

          siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

          Yorum


            #80
            Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

            vahidetun kardeş bu fakihler imamlarımızı sever-sayar ve hürmet ederler bunu kimse inkar edemez.Ama sorun şurda bugün şia 'ların inandığı gibi imameti bilmezler-bilmemişlerdir.Bize imamların her sözü hüccettir.Ama onlar böyle bilmemişler.Bu onların tekfirine-dışlanmasına neden olmaz.Ben bu konuda çok uğraş verdim daha sonraları Abdulkadir ÇUHACIOĞLU bu konuda(imamet konusunda) kitap dahi yazdı.Hatta bu kitabı görünce çok şaşırmıştım.Çünkü bir şii'nin bunları aşması beni şaşırmıştı.İstiyorsan kitabı al ve oku.Ben bu görüşleri dile getirdiğimde Allah biliyor ne sıkıntılar çekmiştim ne hakaretlere uğramıştım.Müçtehitlerin fikirlerini verdiğimde kendilerine şii diyenler müçtehitlere ne yakışıksız sözler etmişlerdi.

            “Hakka karşı inad etmeyerek hakk tecelli ettiği zaman hemen hakkı kabul edecek, ancak bazı sebeblerden dolayı hakk meçhul kaldığı için hakka vukuf etmeyen herhangi bir kişi, mazur sayılıp Kur’an’daki mustaz’afin kapsamına girerek ‘kasır’ ifadesi ile isimlendirilir.”( El Mizan Tefsiri, Tabatabai, c:5, s:51-52 ) Mutahhari de aynı konuyu naklederek sonunda: “Allah bu ‘kasır’ları (vukuf etmeyenlere) azab vermez” diye vurgulamaktadır.( El Adlül İlahi, s:372 )
            " Söyledim... duydu anlamına gelmez
            Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
            Anladı... hak verdi anlamına gelmez
            Hak verdi... inandı anlamına gelmez
            İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
            Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

            Yorum


              #81
              Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

              "selmancan kardeş burda şunu belirtmek istedim: bizler sünnilerin kaynaklarından şianın hakkaniyeti ispatlamak için hadisler veya sözleri alır sünnilere delil olarak sunarız, paylaşırız ama yine aynı sünni kaynaklarda geçen sünniliğin hakk olduğu ispat edilen(!) yorumları paylaşmıyoruz burada yanni sünni biri de sizin dediğiniz paylaşımları yapmaması normal bence..."


              Vahidetün kardeşim,
              Bizim sünni kaynaklarda geçen, sünniliğin hak(!) olduğuna dair rivayetleri göstermemizin karşılığı, şiada sünnilerin hak olmadığını ispatlayan rivayetler değildir! Biz sünnilerden böyle bir şeyi beklemiyoruz ki. Biz sünnilerden kendi kitaplarında şianın hakikatine dair rivayetlere uymalarını söylüyoruz. Bunun karşılığı Sünnilerin bizim kitaplarımızda (varsa) sünniliğin hak olduğuna dair rivayetlerle bize delil göstermeleridir. Bunu istemiyoruz biz! Örneğin Ebubekir- (Ehlibeytten) Fatıma çatışmasında biz sünni kaynaklardan Fatıma s.a'nın haklı olduğuna dair rivayetleri gösterebiliyoruz. Ve yine 2. Halife Ömer'in Peygamber'e karşı çıktığını defalarca sünni kaynaklardan gösterebiliyoruz. Ama Sünnilerden birisi, Şia kaynaklarından Ebubekir Fatıma çatışmasında, Ebubekirin haklı olduğunu delillendirebilir mi? Bir de biz Mutahhariden gösterilen delillerin, kural değil ruhsat (zarureten caiz görülenler) olduğunu belirttik. Kaldı ki Mutahhari de Masum olmadığı için sözleri Hadisler karşısında belirleyici olamaz.

              Yorum


                #82
                Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

                [quote author=kevserizehra link=topic=24975.msg168652#msg168652 date=1373015080]
                vahidetun kardeş bu fakihler imamlarımızı sever-sayar ve hürmet ederler bunu kimse inkar edemez.Ama sorun şurda bugün şia 'ların inandığı gibi imameti bilmezler-bilmemişlerdir.Bize imamların her sözü hüccettir.Ama onlar böyle bilmemişler.Bu onların tekfirine-dışlanmasına neden olmaz.Ben bu konuda çok uğraş verdim daha sonraları Abdulkadir ÇUHACIOĞLU bu konuda(imamet konusunda) kitap dahi yazdı.Hatta bu kitabı görünce çok şaşırmıştım.Çünkü bir şii'nin bunları aşması beni şaşırmıştı.İstiyorsan kitabı al ve oku.Ben bu görüşleri dile getirdiğimde Allah biliyor ne sıkıntılar çekmiştim ne hakaretlere uğramıştım.Müçtehitlerin fikirlerini verdiğimde kendilerine şii diyenler müçtehitlere ne yakışıksız sözler etmişlerdi.

                “Hakka karşı inad etmeyerek hakk tecelli ettiği zaman hemen hakkı kabul edecek, ancak bazı sebeblerden dolayı hakk meçhul kaldığı için hakka vukuf etmeyen herhangi bir kişi, mazur sayılıp Kur’an’daki mustaz’afin kapsamına girerek ‘kasır’ ifadesi ile isimlendirilir.”( El Mizan Tefsiri, Tabatabai, c:5, s:51-52 ) Mutahhari de aynı konuyu naklederek sonunda: “Allah bu ‘kasır’ları (vukuf etmeyenlere) azab vermez” diye vurgulamaktadır.( El Adlül İlahi, s:372 )
                [/quote]


                kardeş sizi anlamış değilim düşüncelerinizi açıkça ifade etmiyorsunuz sünni sanıyordum sizi ama imamların sözünü hüccet kabul ettiğini söylüyorsun ... bahsettiğiniz kitabın adı nedir eğer alır da okursam belki neye inandığınızı da anlamış olurum


                imamların sözünü hüccet kabul ediyorsan buyur bunu da kabul et sahihliğinden şüphe ediyorsan araştır. bunun gibi başka hadislerde bulabilirsin şia hadis kitaplarında. zayıf olduğunu ispat edebilirsen inancının hakk olduğuna kanaat getir. yoksa imamlarımızın sözünü hüccet kabul etmemiş olursun değil mi ?? ama siz galiba müctehidlerin sözünü hüccet kabul ediyorsunuz onu da kendi anladığınız şekliyle...






                [quote author=selmancan link=topic=24975.msg168590#msg168590 date=1372966902]hadisin tam metni ise şöyle:"Sedir şöyle rivayet etmiştir:Bir ara Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm) Mescidi Haram'a giriyordu, ben de oradan çıkıyordum. Elimden tuttu, sonra Kâbe’ye döndü ve şöyle dedi:«Ey Sedir! İnsanlara bu taşları ziyaret etmeye gelmeleri, onları tavaf etmeleri, sonra bize gelmeleri, bize velayetlerini bildirmeleri emredildi. İşte şu âyette kastedi­len budur: "Şu da muhakkak ki ben, tevbe eden, inanan ve yararlı iş yapan, sonra doğru yolda giden kimseyi bağışlarım." (Tâ-Hâ, 82) Sonra İmam eliyle göğsüne işaret ederek: «Bize velayetlerini bildirmeleri gerekir.» Ardından şunları söyledi:«Ey Sedir! Sana, insanları Allah'ın dininden alıkoyanları göstereyim.»Sonra Ebu Hanife'ye ve Süfyan es-Sevri'ye baktı. O sırada mesciddeydiler ve insanlar etraflarında kümelenmişlerdi. Buyurdu ki: «İşte Allah'tan bir yol gösterici ve apaçık bir kitap olmadan insanları Allah'ın dininden alıkoyanlar bunlardır. Eğer evlerinde otursalardı, insanlar dolaşacaklardı ve kendilerine Allah'tan ve Re­sulünden haber veren bir kimse bulamayacaklardı. O zaman zorunlu olarak bize ge­leceklerdi ve biz de onlara Allah Tebareke ve Teâlâ ve Resulü (sallallahu aleyhi ve âlihi)’den haber verecektik.»[/quote]



                Yorum


                  #83
                  Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?






                  [quote author=selmancan link=topic=24975.msg168654#msg168654 date=1373054343]


                  ... Biz sünnilerden kendi kitaplarında şianın hakikatine dair rivayetlere uymalarını söylüyoruz. Bunun karşılığı Sünnilerin bizim kitaplarımızda (varsa) sünniliğin hak olduğuna dair rivayetlerle bize delil göstermeleridir...


                  [/quote]


                  doğru böyle olmalı aslında ama onlar hep bir savunma içindeler kendilerince yorumlar yapıyorlar veya uyduruk şeylerle , iftiralarla şia yı karalamaya çalışıyorlar oysa bu açıdan bakacak olsalar ( ki bu ilmi bir bakış açısı) zaten gerçeği görürler

                  Yorum


                    #84
                    Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

                    [quote author=vahidetun link=topic=24975.msg168686#msg168686 date=1373229247]

                    kardeş sizi anlamış değilim düşüncelerinizi açıkça ifade etmiyorsunuz sünni sanıyordum sizi ama imamların sözünü hüccet kabul ettiğini söylüyorsun ... bahsettiğiniz kitabın adı nedir eğer alır da okursam belki neye inandığınızı da anlamış olurum


                    imamların sözünü hüccet kabul ediyorsan buyur bunu da kabul et sahihliğinden şüphe ediyorsan araştır. bunun gibi başka hadislerde bulabilirsin şia hadis kitaplarında. zayıf olduğunu ispat edebilirsen inancının hakk olduğuna kanaat getir. yoksa imamlarımızın sözünü hüccet kabul etmemiş olursun değil mi ?? ama siz galiba müctehidlerin sözünü hüccet kabul ediyorsunuz onu da kendi anladığınız şekliyle...










                    [/quote]

                    Şia ve İmamet













                    Abdulkadir Çuhacıoğlu
                    KEVSER YAYINLARI

                    Şîa (İmâmiyye) mektebi, târih boyunca, pek çok konuda çirkin iftirâlarla karşılaşmıştır. Şîa’nın bu türden iftira ve karalamalara maruz kaldığı konuların başında, kuşkusuz “imâmet” mevzuu gelir.

                    Şîa’nın, “imâmet” mevzuunu “inanç esasları” arasında ele alıyor olmasından hareketle; Şîa’nın “kendileri gibi düşünmeyen bütün Müslümanları tekfir ettiği” sonucu çıkarılmış ve bu “hayâlî” çıkarım Şîa’ya mal edilmiştir.

                    Elinizdeki kitap, hâssaten bu konuyu irdeleyen, sahasında ilk mütevâzı çalışmadır. Kitap, Şîa’nın imâmete inanmayan İslâmî kesimleri de “Müslüman” olarak gördüğünü; hadislerle ve ünlü Şiî âlimlerin beyanlarıyla gözler önüne sermektedir.
                    " Söyledim... duydu anlamına gelmez
                    Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
                    Anladı... hak verdi anlamına gelmez
                    Hak verdi... inandı anlamına gelmez
                    İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
                    Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

                    Yorum


                      #85
                      Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

                      yani?

                      Yorum


                        #86
                        Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

                        İmamların sözünü hüccet kabul etmek ayrı bir konu kabul etmeyeni tekfir etme-etmeme ayrı bir konudur.

                        Ben imamların sözlerini kabul etmeyenlerin tekfir edilmesine karşıyım.Evet kabul eden şia'dır kabul etmeyen ise şii değil ama müslümandır.Bu konu da günümüz şii müçtehitlerden deliller sunabilirim.

                        Şimdi eğer işin uzmanları bir konuda bu mesele böyledir diyorsa gerisi kil ve kaldan ibarettir.
                        " Söyledim... duydu anlamına gelmez
                        Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
                        Anladı... hak verdi anlamına gelmez
                        Hak verdi... inandı anlamına gelmez
                        İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
                        Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

                        Yorum


                          #87
                          Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

                          [quote author=selmancan link=topic=24975.msg168697#msg168697 date=1373283064]
                          yani?
                          [/quote]
                          yani ne?
                          " Söyledim... duydu anlamına gelmez
                          Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
                          Anladı... hak verdi anlamına gelmez
                          Hak verdi... inandı anlamına gelmez
                          İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
                          Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

                          Yorum


                            #88
                            Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

                            [quote author=kevserizehra link=topic=24975.msg168698#msg168698 date=1373283245]
                            İmamların sözünü hüccet kabul etmek ayrı bir konu kabul etmeyeni tekfir etme-etmeme ayrı bir konudur.

                            Ben imamların sözlerini kabul etmeyenlerin tekfir edilmesine karşıyım.Evet kabul eden şia'dır kabul etmeyen ise şii değil ama müslümandır.Bu konu da günümüz şii müçtehitlerden deliller sunabilirim.

                            Şimdi eğer işin uzmanları bir konuda bu mesele böyledir diyorsa gerisi kil ve kaldan ibarettir.
                            [/quote]


                            burada demek istediğin?

                            Yorum


                              #89
                              Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

                              Usul-i din ve Usul-i mezhebten bahsediyorum.
                              " Söyledim... duydu anlamına gelmez
                              Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
                              Anladı... hak verdi anlamına gelmez
                              Hak verdi... inandı anlamına gelmez
                              İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
                              Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

                              Yorum


                                #90
                                Ynt: Hangisi Haktır? maliki? şafi? hanefi? hanbeli?

                                [quote author=kevserizehra link=topic=24975.msg168701#msg168701 date=1373298574]
                                Usul-i din ve Usul-i mezhebten bahsediyorum.
                                [/quote]
                                onu biliyorum. Siz sanıyorsunuz ki Şia bir mezheptir. 4 mezhep haktır. Şia da hak mezheplerden biridir. Nasıl ki 4 mezhepten birini tercih ettiğinde yanlış değilsen şiayı seçtiğinde de yanlış değilsin, bu şu anlama gelir şiayı seçmesen de hak yoldasın. İmamet şianın alameti farikasıdır. İmanın değil şii olmanın şartıdır. Dolayısıyla İmamete inanmayan biri dinden çıkmaz şiada olmamış olur. Yine de dinin içindedir. Bu durumda şia İmamet hakkında ne dese yine de bunu iman bağlamında değil mezhep bağlamında dediği için öyle pek de bağlayıcılığı ve önemi yoktur.


                                doğru anlamış mıyım sizi?

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X