Yorumlarınız...

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Yorumlarınız...

[quote author=Velayet_Nuru link=topic=22468.msg139520#msg139520 date=1326041986]
Hz. Ali (a.s)'ın Cennet ve Cehennemi Bölmesi

Abdullah bin Haris babasından, o da Emir'ul- Muminin Hz. Ali (a.s)'dan şöyle buyurduğunu naklediyor:
"Pegamber (s.a.a)'in yanına gittim; Ebu Bekir ve Ömer de Hazretin yanında idiler. Resulullah (s.a.a) ile Aişe'nin arasında oturdum. Aişe bana; "Benimle Resulullah'ın dizleri üzerinden başka oturacak bir yer bulamadın mı?" dedi. Resululah (s.a.a) onun bu sözüne karşılık şöyle buyurdular:
"Sussana ya Aişe! Ali hakkında beni incitme; O dünya ve ahirette benim kardeşimdir; O Emir'ul- Muminin'dir; ALLAH Teala kıyamet günü onu sırat köprüsü üzerinde oturtacaktır; kendi dostlarını cennete, düşmanlarını ise cehenneme sokacaktır." [89]

Mufazzal bin Ömer İmam Sadık (a.s)'dan şöyle buyurduğunu naklediyor: "Hz. Ali (a.s) buyurdular ki: “Ben ALLAH'ın, cennetle cehennem arasını bölen kuluyum; ben en büyük farukum (hakla batılın arasını ayıranım)..." [90]

Bir gün Harun İmam Rıza (a.s)'a şöyle dedi: "Ya Ebe'l- Hasan! Ceddin Emir'ul- Muminin Ali bin Ebi Talib'den bana haber ver; Hangi delil ve sebepten dolayı O cennetle cehennemi bölendir? Bu söz sürekli olarak zihnimi meşgul etmektedir."
İmam Rıza (a.s) cevaben şöyle buyurdular:
"Ey müminlerin emiri! Babanın dedelerinden, onların da Abdullah bin Abbas'tan şöyle naklettiklerini görmemiş misin: Resulullah (s.a.a)'den duydum ki şöyle buyuruyordu: “Ali'nin sevgisi imandır, buğzu ise küfürdür."
-Memun; "Evet görmüşüm" dedi.
-İmam Rıza (a.s); “İşte bu, cennetle cehennemin bölünmesidir; bundan dolayıdır ki Hz. Ali (a.s) cennetle cehennemi bölendir."
-Memun, İmam (a.s)'ın bu sözü üzerine; "Ya Ebe'l- Hasan, ALLAH beni senden sonra yaşatmasın; tanıklık ediyorum ki sen Resulullah'ın ilminin varisisin." dedi.
Ebu Salt-ı Herevi diyor ki: İmam Rıza (a.s) evine döndükten sonra; "Ey Resulullah'ın oğlu! Memun'a ne kadar da güzel cevap verdiniz!" dediğimde İmam (a.s) şöyle buyurdular:
"Ben onun kabul edeceği bir yolla konuştum. Andolsun ALLAH'a, babamdan duydum ki babaları vasıtasıyla Hz. Peygamber (s.a.a)'den şöyle naklettiler: “Ya Ali! Sen kıyamet günü cennetle cehennemi böleceksin; ateşe diyeceksin ki; Bu (adam) benimdir, bu da senindir." [91]
___________
[89] - Bihar'ul- Envar, c.39, s.194.
[90] - Bihar'ul- Envar, c.39, s.198.
[91] - Bihar'ul- Envar, c.39 s.193
[/quote]

hepsi şia kaynakalrı birde en az sahih olanı.bunları delil saymak bile abes.

[Mehmet UFUKALP]

Ynt: Yorumlarınız...

[quote author=EHLI-TEVHID link=topic=22468.msg139521#msg139521 date=1326042140]
Allah kainatın idaresini imamlara verdi değil mi ? Buda şirk değil Allah yetkilerini başkalarına vermesi doğal değil mi ?
[/quote]

Bakın kardeşim, insanın kainatta halife olarak yaratılması değil mi bu konu. Üstelik sen şirk mirk diyorsun. Dikkat edersen sizin mantığınızla Allah Teala kendisine kendisi şirk koşturmuş olmuyor mu? Melekleri ve diğer kullarını Hazreti Ademe secde etmelerini emrederek?

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Yorumlarınız...

kıyamet gunu hesaba çekmeyi ona bırakmak şirk değilse şirk nedir sayın ufukalp.

[Mehmet UFUKALP]

Ynt: Yorumlarınız...

[quote author=EHLI-TEVHID link=topic=22468.msg139525#msg139525 date=1326042637]
kıyamet gunu hesaba çekmeyi ona bırakmak şirk değilse şirk nedir sayın ufukalp.
[/quote]

Kardeş bir işle birini görevlendirmek o işle ilgilenmemek, o işi bırakmak anlamına mı geliyor. Bak kardeş, şia kendisine islam düşmanları ve münafıkların attıkları iftiraları izale etmektedir.

Eğer şia mezhepçilik maksadıyla harekete geçseydi ehli sünnet diye bir şey kalmazdı inan buna. Böyle kişisel tartışmalara gireceğinize özgür halde şia kitaplarını okursanız çok daha hayırlı olur sizin için. Sizin İmam Humeyniye İmam Humeyni diye hitabınızdan dolayı sizin temiz fıtratlı oluşunuza inanmaktayım. Lütfen benlik ve nefsinin girdabına sürüklenme, maazallah farkında olmazsın hakkı reddetme durumunda olursun yazık olur sana.

Bak kardeş, düşünce sahiplerini eylemleri ile de değerlendir. Bakın ran İslam Cumuriyeti şia inançları ile gerçekleşti ve İslami İran yine bu inançla küfre zulme karşı mücadele etmektedir.

Ama güya Kuran eksenli düşünce sahiplerine bir bak bak gör ki bunların hayatının tamamı iddia ettiklerine tam aksine değil mi?

[Velayet_Nuru]

Ynt: Yorumlarınız...

Şia kaynaklı olmasının bir sakıncası mı var?!
Allah Teala dünya ve ahiret işleri için birilerini görevlendirmiştir, cennet ve cehennem taksimi görevini de Hz. Ali'ye vermiştir. Bu sizi niye rahatsız ediyor ki? Allah Teala, Cebrail'i, Mikail'i, İsrafil'i, Azrail'i ve diğer melekleri bazı işler için görevlendirdiği gibi Hz. Ali'yi de o iş için görevlendiremez mi? Peki onlarınki şirk olmuyor da Hz. Ali'ninki niye şirk oluyor?!
Çatlayanlar çatlasın Hz. Ali Hamd bayrağının da sahibidir, Kevser suyunun da sakisidir.

[Velayet_Nuru]

Ynt: Yorumlarınız...

Hz. Ali (a.s) Haris-İ Hemdani'nin Yanıbaşında

Haris-i Hemdani İmam Ali (a.s)'ın dostlarından biri idi ve İmam (a.s)'ın yanında özel bir makamı vardı. Haris hastalanınca, Hz. Ali (a.s) onun ziyaretine gitti. Hal hatır sorduktan sonra şöyle buyurdu:
"Ey Haris! Sena müjde veriyorum ki, ölüm anında, sırat köprüsünden geçtiğinde, Kevser havuzunun kenarında ve mukaseme (taksim) zamanı beni görecek ve tanıyacaksın."
Haris: "Mukaseme nedir?" diye sordu.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Mukaseme (taksim etme) ateşle olacaktır. Kıyamet günü cehennem ateşiyle halkı taksim edeceğim. Ateşe diyeceğim ki: Ey ateş! Bu adam benim dostumdur onu bırak ve bu şahıs ise benim düşmanımdır onu yakala!"
Sonra Hz. Ali (a.s) Haris'in elinden tutarak şöyle buyurdu: "Ey Haris! Ben senin elinden tuttuğum gibi Peygamber (s.a.a) de benim elimden tuttu. O esnada ben Kureyş ve münafıkların haset ve kıskançlığından O Hazrete şikayet ettim. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu:
"Kıyamet günü olduğunda ben Allah'ın sağlam ipinden tutacağım, sen de beni tutacaksın ve şialar da senin eteğinden tutacaklardır…"
Hz. Ali (a.s) sonra üç defa şöyle buyurdu: "Ey Haris! Sen sevdiğin kimseyle ve yapmış olduğun amelle birlikte olacaksın."
Bu esnada Haris yerinden kalkıp, aşırı sevincinden cübbesini yerde çekerek şöyle diyordu: "Bundan sonra artık ölüme doğru mu gidiyorum, yoksa ölüm mü bana doğru geliyor bu hususta hiçbir korkum yok."

Bu hadisi, Ehl-i Beyt şairi (Seyyid Himyeri), bir şiire dökerek şöyle demiştir:
Ey Hemdani! Kim ölürse beni karşısında görecektir,
Ölen ister mümin olsun ister münafık.
Onun gözleri beni tanıyor, ben de onu tanıyorum,
Sıfatıyla, ismiyle ve ameliyle.
Sen Sırat köprüsünde beni tanıyacaksın,
O halde kayma ve sürçmeden korkma.
Ben o yakıcı susuzlukta sana soğuk su içireceğim,
Onun tatlı bir bal olduğunu sanacaksın.
Sorgu için seni durdurduklarında ateşe diyeceğim ki;
Onu bırak, ona yaklaşma; zira bu şahsın,
Velayet ipiyle bağlı bir ipi vardır.[33]

[33] - Bihar, c.6, s.179

[Qom_u_ask]

Ynt: Yorumlarınız...

Ali a.s. Allah'ın istemediği bir şey mi yapacak?

senin mantığınla dünya iradesini bilim adamları ve mucitlerine, hatta zalim yöneticilere veren Allah da şirke kendisi yol açmıştır (haşa!)

çünkü dünyada hep zalimlerin ve mucitlerin dediği oluyor Allah'ın dini geçerli olmuyor!!

dünyada Allah'ın şirke (!) neden olması idareyi başkasına vermesi, böylece onun tasarruflarının geçerli olmaması, ama ahirette onun emrinin dışına asla çıkmayacak ve onun mutlak adaletini yürütecek onun kıstaslarına uyacak birine vermesi şirke neden oluyor öyle mi?

sen onu boş ver de Allah'ın Ali a.s.'a yetki vermediğinin delillerini söyle bizim Ali a.s.'ın kadı olacağına dair delillerimize karşın.

dabbe kıyamet günü cennetlikle cehennemliği ayırmaycak mı?

dabbe Ali a.s.'dır. sünni hadisler bile var hatırladım kadarıyla bu konuda. Ali a.s.'ı böyle görmenin tehlikeli olduğunu İmama soran birisine Ehlibeyt imamı şöyle diyordu. (yaklaşık anlam

Ali a.s. imametin başıdır peygamber s.a.a.'ten sonra. ona inananlar cennetlik olacak inanmayanlar cehennemlik. bu durumda o belirlemiş oluyor mu olmuyor mu diye idi.. ya da bu anlamda idi..

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Yorumlarınız...


''Ey Hemdani! Kim ölürse beni karşısında görecektir, Ölen ister mümin olsun ister münafık. Onun gözleri beni tanıyor, ben de onu tanıyorum, Sıfatıyla, ismiyle ve ameliyle. Sen Sırat köprüsünde beni tanıyacaksın, O halde kayma ve sürçmeden korkma. Ben o yakıcı susuzlukta sana soğuk su içireceğim, Onun tatlı bir bal olduğunu sanacaksın. Sorgu için seni durdurduklarında ateşe diyeceğim ki; Onu bırak, ona yaklaşma; zira bu şahsın, Velayet ipiyle bağlı bir ipi vardır.[33]

[33] - Bihar, c.6, s.179''

De ki: “Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum.” De ki: “Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?” enam 50

Size ben, “Allah’ın hazineleri yanımdadır”, demiyorum; gaybı da bilmem. “Ben bir meleğim” de demiyorum. Sizin hor gördüğünüz kimseler için, “Allah, onlara asla hiçbir hayır vermez” de diyemem. Allah, onların içlerindekini daha iyi bilir. Böyle bir şey söylersem, o zaman ben gerçekten zâlimlerden olurum. hud 31


A’râf; 188: De ki: “Ben kendi nefsime, Allah’ın dilediğinden başka bir yarara güç yetiremem. Zarara da. Ve EĞER BEN GAYBİ BİLSEYDİM ELBETTE DAHA ÇOK HAYIR YAPARDIM. Ve bana bir kötülük dokunmazdı. Ben, inanan bir toplum için bir uyarıcı ve müjdeciden başka bir şey değilim.”



Ahkâf; 9: De ki: “Ben, elçilerden bir türedi değilim. BANA VE SİZE NE YAPILACAĞINI DA BİLMİYORUM. Ben sadece bana vahyedilene uyuyorum. Ve ben açıkça uyaran bir elçiden başka bir şey değilim.

[Mufazzal]

Ynt: Yorumlarınız...

[Velayet_Nuru]

Ynt: Yorumlarınız...

Evet, Allah Teala onlara bunu Hz. Peygamber vasıtasıyla bildirmiş ve onların Allah katındaki makamlarını da insanlara beyan etmiştir. Hayret ediyorum, Ehlibeytin tertemiz masum olmalarını ve makamlarını inkar etmek size neyi kazandırır. Hadisleri inkar etmek marifet değil, sizin inkarınız onların makamlarına bir halel getirmez, sizi düşürür ancak..

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Yorumlarınız...

taberani sahih kitaplar arasında değil ki bunu delil yapasın.esas ben sizin Allahın makamını kullara vermeye çalışmanıza şaşıyorum.

[Velayet_Nuru]

Ynt: Yorumlarınız...

Siz Hz. Peygamber'in şafaat edeceğini inkar mı ediyorsunuz?
Duymak istemeyenden daha sağır yoktur. Adam olunca sağır, ona istediğin kadar bağır..
Neyse ...

[Qom_u_ask]

Ynt: Yorumlarınız...

"Ahkâf; 9: De ki: “Ben, elçilerden bir türedi değilim. BANA VE SİZE NE YAPILACAĞINI DA BİLMİYORUM. Ben sadece bana vahyedilene uyuyorum. Ve ben açıkça uyaran bir elçiden başka bir şey değilim."

bu ayet mekkidir.. Mekke'de tüm bilgileri almamıştı ki Peygamber s.a.a.

Medine'de münafıklar vardı, ve münafıklar Ali a.s'a karşı yönelmiş ve kinlerini ona kusuyorlardı. Hadisler Ali a.s.'ın peygamber s.a.a.'ten sonraki imametini inkar edilemeyecek şekilde yerleştirmeyi ve ona inancı şart göstermeyi amaçlıyor.

[Qom_u_ask]

Ynt: Yorumlarınız...

[quote author=EHLI-TEVHID link=topic=22468.msg139540#msg139540 date=1326044058]
taberani sahih kitaplar arasında değil ki bunu delil yapasın.esas ben sizin Allahın makamını kullara vermeye çalışmanıza şaşıyorum.
[/quote]
tersine, ben de Allah'ı haşa yere inip tek tek insanlarla uğraşmaya tevessül edeceğini düşünmene şaşırıyorum.. güvendiği bir adam yok mu ki hesabı o görsün!!

yani senin mantıkla gidersek böyle denir. oysa biz Allah'ı çok yüce görürüz. Hesabı çabuk da görür, insanlardan gerektiğine bu yetkiyi de verir. yetkiyi Allah verse orada şirk olur mu? Peygambere itaat edin o helal haram koyar dedi, bu şirk mi oldu? dünyada yetkiyi insanlara verdi bu şirk mi oldu?

[Mufazzal]

Ynt: Yorumlarınız...

Haşa Arkadaşım! Şia'nın böyle bir inancı olmadığı gibi bu tür inanca sahip olanlarda Şia tarafından dışlanmıştır. Allah Peygamberleri gönderirken kendi makamını kendisi kendi yarattığı Peygamberlere mi vermiş oldu? İnsanlar Peygambere hitap ederken zamanının senin gibileri onlarada mı aynısını diyordu. Allah'tan korkun. Burada Hz. Ali a.s'ı ilahlaştırmak veya Allah'ın makamına tayin etmek (haşa) söz konusu değildir. Sizin ana ve ara olmak üzere kaynaklarınıza bakarsak ortaya dökersek inanın bunlardan fazlası vardır.

Ayrıca Teberaniden sunduğum rivayet sahihtir. Sana göre varsın sahih olmasın.

İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/399-400.