BİR ZAMAN ZARFINDA MÜKEMMELLEŞME
Evrimcilerin en büyük açmazı, süreç problemidir. Onlara göre, her bir canlı zamanla mükemmel hale gelir. Bir başka deyişle canlılar, basitten yüksek yapılılara doğru evrimleşir.
Şimdi burada onlara sormak istediğim şudur?
— Bir canlının hayatını devam ettirebilmesi için, bütün sisteminin noksansız olması gerektiği gerçeği nasıl göz ardı edilebilir?
İsterseniz bu soru ile neyi kastettiğimi biraz açayım.
Mesela bir uzay mekiği düşünün. Bunun yapısında binlerce ultra teknoloji parçası var. Bir vidasının gevşediğini, bir kablosunun koptuğunu veya takılmasının unutulduğunu, bunun da uzayda tüm sistemi geçersiz kıldığını düşünelim. Nitekim bunun benzer bir örneği, Hubble teleskopunun uzaya fırlatılmasından sonra yaşanmıştı. Mühendisler tarafından Aynanın açısında hesap hatası yapılmış, o da tüm sistemi işlevsiz hale getirmişti. Sonradan milyonlarca dolarlık harcamayla uzaya yeni bir ekip yollanıp gerekli tamirat yapıldı. Görüldüğü gibi, sistemin bir paçasının yanlış konumlandırılması bile tüm sistemi faydasız hale getirmekdedir.
Şimdi bu örnek gibi canlıların yapı taşı olan hücrenin bütün sistemleri dahi aynı anda var olmalı ki, o hücrede hayat olabilsin. Yani bir hücrede hayatın bulunması için, ilk anda her birimin tam olması gerekir. Hubble teleskopunda bir yapıtaşı eksik olunca sistem devam etmiyor iken, ondan ilmin sınırlarını zorlayacak kadar daha karmaşık olan DNA, RNA, endoplazmik retikulum ve mitokondri gibi pek çok organeli barındıran hücrenin, eksik sistemlerle çalışması nasıl mümkün olacaktır?
İsterseniz daha çarpıcı bir örnek olması bakımından, insanın anne rahmindeki gelişim sürecini dikkate alalım. İnsan embriyosu kendi başına hayatını devam ettireceği mükemmelliğe ulaşdığı doğum anına kadar annenin plesentası içerisinde dışarıdan bir destek ile beslenmesi korunması ve hücrelerinin bütün ihtiyaçlarının karşılanması gerekmekdedir. Eğer evrimcilerin iddaa ettikleri bir sistemin misali olarak, insan embriyosunu bir ormana koysak, orada bebek olarak gelişebilir mi? Yani bir rahim duvarına tutunmadan ve anneden beslenmeden bir embriyonun gelişim sürecini ormanda kendiliğinden tamamlaması mümkün müdür?
Bir başka misal olarak karaciğer pankreas gibi organlarin bünyesinde olan sayısız hormonları ele alalım. Eğer başlangıçta bu hormonlarin bir veya birkaçı yoksa hayat devam etmez. Hayat devam etmeyince, çevreye adapte süreci nasıl işleyecektir? Aynı şekilde, mesela yutak boşluğunda hava ile sıvının ayırımını yapıp ciğere ve mideye yönlendiren kapak için 10 000 sene lazım ise, o 10 000 senede o hayvan nasıl yaşayacaktır? Çünkü içtiği su bir anda akciğerine dolacak ve onun hayatına son verecektir.
Mesela yırtıcı bir kartalın pençeleri gelişmeye devam ettiği ve avını kavrayamadığı binlerce yıldan tutun, yılanın zehirinin daha henüz avını öldüremediği, örümceğin ağ yapmadığı, köpekbalığının kırılan dişlerinin yerine yenilerinin gelmediği, yavru yunusun annesinden ilk anda doğduğunda yüzmeyi henüz bilmediği, ceylanın yavrusunun saklanmayı öğrenemediği, kedinin henüz annelik içgüdülerinin olmadığı, iç kulaktaki denge merkezinin işlevsel olmadığı, koku duyusunun henüz hayata zarar verecek bir dış etkeni algılamadığı binlerce yıl. Yani tüm canlıların prototip halde binlerce yıl eksik organla yaşaması nasıl mümkün olacaktır? Böyle bir muhali kabul, bilimsel bir yaklaşım olabilir mi?
Bu örnekler çoğaltılabilir. Histolojiden endokrinolojiye, ürolojiden kardiyolojiye kadar milyarlarca sayfa tıp kitabının her satırını böyle örneklemek mümkündür. Görüldüğü gibi, canlılar âleminde eksik yapı ile hayat devam edemez. Dolayısıyla, evrimcilerin iddia ettikleri gibi, uzun bir zaman süreci içerisinde organların gelişimini tamamladığı görüşü hakikate uygun değildir.
Evrimcilerin en büyük açmazı, süreç problemidir. Onlara göre, her bir canlı zamanla mükemmel hale gelir. Bir başka deyişle canlılar, basitten yüksek yapılılara doğru evrimleşir.
Şimdi burada onlara sormak istediğim şudur?
— Bir canlının hayatını devam ettirebilmesi için, bütün sisteminin noksansız olması gerektiği gerçeği nasıl göz ardı edilebilir?
İsterseniz bu soru ile neyi kastettiğimi biraz açayım.
Mesela bir uzay mekiği düşünün. Bunun yapısında binlerce ultra teknoloji parçası var. Bir vidasının gevşediğini, bir kablosunun koptuğunu veya takılmasının unutulduğunu, bunun da uzayda tüm sistemi geçersiz kıldığını düşünelim. Nitekim bunun benzer bir örneği, Hubble teleskopunun uzaya fırlatılmasından sonra yaşanmıştı. Mühendisler tarafından Aynanın açısında hesap hatası yapılmış, o da tüm sistemi işlevsiz hale getirmişti. Sonradan milyonlarca dolarlık harcamayla uzaya yeni bir ekip yollanıp gerekli tamirat yapıldı. Görüldüğü gibi, sistemin bir paçasının yanlış konumlandırılması bile tüm sistemi faydasız hale getirmekdedir.
Şimdi bu örnek gibi canlıların yapı taşı olan hücrenin bütün sistemleri dahi aynı anda var olmalı ki, o hücrede hayat olabilsin. Yani bir hücrede hayatın bulunması için, ilk anda her birimin tam olması gerekir. Hubble teleskopunda bir yapıtaşı eksik olunca sistem devam etmiyor iken, ondan ilmin sınırlarını zorlayacak kadar daha karmaşık olan DNA, RNA, endoplazmik retikulum ve mitokondri gibi pek çok organeli barındıran hücrenin, eksik sistemlerle çalışması nasıl mümkün olacaktır?
İsterseniz daha çarpıcı bir örnek olması bakımından, insanın anne rahmindeki gelişim sürecini dikkate alalım. İnsan embriyosu kendi başına hayatını devam ettireceği mükemmelliğe ulaşdığı doğum anına kadar annenin plesentası içerisinde dışarıdan bir destek ile beslenmesi korunması ve hücrelerinin bütün ihtiyaçlarının karşılanması gerekmekdedir. Eğer evrimcilerin iddaa ettikleri bir sistemin misali olarak, insan embriyosunu bir ormana koysak, orada bebek olarak gelişebilir mi? Yani bir rahim duvarına tutunmadan ve anneden beslenmeden bir embriyonun gelişim sürecini ormanda kendiliğinden tamamlaması mümkün müdür?
Bir başka misal olarak karaciğer pankreas gibi organlarin bünyesinde olan sayısız hormonları ele alalım. Eğer başlangıçta bu hormonlarin bir veya birkaçı yoksa hayat devam etmez. Hayat devam etmeyince, çevreye adapte süreci nasıl işleyecektir? Aynı şekilde, mesela yutak boşluğunda hava ile sıvının ayırımını yapıp ciğere ve mideye yönlendiren kapak için 10 000 sene lazım ise, o 10 000 senede o hayvan nasıl yaşayacaktır? Çünkü içtiği su bir anda akciğerine dolacak ve onun hayatına son verecektir.
Mesela yırtıcı bir kartalın pençeleri gelişmeye devam ettiği ve avını kavrayamadığı binlerce yıldan tutun, yılanın zehirinin daha henüz avını öldüremediği, örümceğin ağ yapmadığı, köpekbalığının kırılan dişlerinin yerine yenilerinin gelmediği, yavru yunusun annesinden ilk anda doğduğunda yüzmeyi henüz bilmediği, ceylanın yavrusunun saklanmayı öğrenemediği, kedinin henüz annelik içgüdülerinin olmadığı, iç kulaktaki denge merkezinin işlevsel olmadığı, koku duyusunun henüz hayata zarar verecek bir dış etkeni algılamadığı binlerce yıl. Yani tüm canlıların prototip halde binlerce yıl eksik organla yaşaması nasıl mümkün olacaktır? Böyle bir muhali kabul, bilimsel bir yaklaşım olabilir mi?
Bu örnekler çoğaltılabilir. Histolojiden endokrinolojiye, ürolojiden kardiyolojiye kadar milyarlarca sayfa tıp kitabının her satırını böyle örneklemek mümkündür. Görüldüğü gibi, canlılar âleminde eksik yapı ile hayat devam edemez. Dolayısıyla, evrimcilerin iddia ettikleri gibi, uzun bir zaman süreci içerisinde organların gelişimini tamamladığı görüşü hakikate uygun değildir.
Yorum