Evrim zincirinin eksik halkalarını tamamladığı tahmin edilen ve bazı özellikleri bakımından kendisinden önceki canlıya, bazı özellikleri bakımından da kendisinden sonraki canlıya benzeyen organizmalara “ara form” veya “geçiş formu” adı verilir.
İddia edildiği gibi, bütün canlılar tek hücreden menşey alarak silsile hâlinde birbirinden hasıl edilmiş iseler, o zaman ara form özelliğine sahip organizmalardan fosil hâlinde bol miktarda mevcut olması beklenir. Fakat bu geçiş özelliğine sahip fosil sayısı son derece azdır.
“Kitaplarımızda yer alan evrim soy ağaçları, fosil kayıtlarına değil, bizim tasarımlarımıza dayalıdır”
(S. Gould).
“Paleontologlar, evrimciler tarafından ileri sürülen at serileriyle ilgili fosilleri ortaya koyamamışlardır. At serisi ‘evrim konusunda çözüme kavuşturulmuş örnek’ olarak takdim edilir, ama gerçek öyle değildir. Eohippus’tan günümüzdeki at Equus’a kadar uzanan sıralama çok tutarsızdır. Farklı kaynaklardan gelen canlılara ait fosillerin bir araya getirilip arka arkaya dizilmesi mümkündür, fakat canlılar tarihinde bu sıralamayı doğrulayacak hiçbir delil yoktur”
( R.T. Gordon).
“Yirmi beş sene boyunca kuşların kafataslarını inceledim. Dinozorlarla aralarında hiçbir benzerlik görmüyorum. ‘Kuşların dört ayaklılardan evrimleştiği’ görüşü, paleontoloji alanında 20’nci yüzyılın en büyük utancı olacaktır!”
P. Shipman).
İddia edildiği gibi, bütün canlılar tek hücreden menşey alarak silsile hâlinde birbirinden hasıl edilmiş iseler, o zaman ara form özelliğine sahip organizmalardan fosil hâlinde bol miktarda mevcut olması beklenir. Fakat bu geçiş özelliğine sahip fosil sayısı son derece azdır.
“Kitaplarımızda yer alan evrim soy ağaçları, fosil kayıtlarına değil, bizim tasarımlarımıza dayalıdır”
(S. Gould).
“Paleontologlar, evrimciler tarafından ileri sürülen at serileriyle ilgili fosilleri ortaya koyamamışlardır. At serisi ‘evrim konusunda çözüme kavuşturulmuş örnek’ olarak takdim edilir, ama gerçek öyle değildir. Eohippus’tan günümüzdeki at Equus’a kadar uzanan sıralama çok tutarsızdır. Farklı kaynaklardan gelen canlılara ait fosillerin bir araya getirilip arka arkaya dizilmesi mümkündür, fakat canlılar tarihinde bu sıralamayı doğrulayacak hiçbir delil yoktur”
( R.T. Gordon).
“Yirmi beş sene boyunca kuşların kafataslarını inceledim. Dinozorlarla aralarında hiçbir benzerlik görmüyorum. ‘Kuşların dört ayaklılardan evrimleştiği’ görüşü, paleontoloji alanında 20’nci yüzyılın en büyük utancı olacaktır!”
P. Shipman).
Yorum