ilim münafiklari

[gulistan_2]

ilim, gercekten cok mukaddestir. cünkü O ilahi sanatin bir tarz ifadesidir. bu yüzden de en ufak bir aldatmacaya veya sahtekarliga hatammülü yoktur.

Ne yaziktir ki müsbet bilgilerin dogum cagi sayilan 19. yy'da, bircok gercegin üzerine perdeler cekilmis ve ilahi sanatin bu örnekleri karanlikta birakilmistir.

günümüzde kasitli olarak ilme dsürülen bu gölgeler tek tek aydinlaniyor. ne areki bu aydinlanmayi, insanlara yeterince duyuramiyoruz. bundan cesaret alan sahtekarlar ise, yeni nifaklara firsat hazirliyorlar.

simdi en eski yalanlardan baslamak üzere ilmi sahtekarliklari gözler önüne serecegim.

[gulistan_2]

Ynt: ilim münafiklari

1- EVRIM MASALI ZINCIRINDEKI ILMI SAHTELIKLER:

Atölyelerde hazirlanarak fosil görünüsü verilen sahte iskeletlerin ve utanmadan yapilan sacmaliklarinin ic yüzünü ayrintilari ile hatirlarsiniz. bütün uydurmalar icin ortak bir hüküm vardir. o da hic bir ilmi delile dayanmayan tahminleri kesin deliller varmis gibi insanlara yutturma gayretidir.

sunu cok kati bir sekilde ifade etmek istiyorum. insanlarin maymundan gelistigine dair tek bir ilmi delil dahi yoktur. aksine bu konuda pek cok yalan vardir.

a. insanlarda, evrimden kalma gereksiz organlarin varligi yalani.

Bu konuda appendice bagirsagi örnek gösterilmistir. halbuki bu bagirsagin önemi ve dolayisiyle vazifesi, hayati niteliktedir. bu bagirsak alt sindirim organlarinin bademcigi, yani koruma merkezidir ayrica bu organ, bagirsaktaki yararli mikroplarin florasini ayarlar ve sayica dengelerni korur. ayrica salgiladigi sivilarla diskinin tesekkülünü saglar.

b. kanada Rh. faktörü dedigimiz glokulin'in, maymundan gelismekle hicbir ilgisi yoktur. bu glokulin ve benzeri aminoasid zincirleri, bircok canlida degisik ya da aynen vardir ve Rheseur maymunuyla özel bir ilgisi yoktur

c. canlilar, yalniz kendi canlarini korur iddiasi da tamamen yanlistir. cünkü termit böcekleri ve arilarin, toplumlarini korumak icin ölümü sectikleri, bütün ilim cevrelerince kesin olarak bilinmektedir.

d. vahsi tabiat slogani ise, tam manasiyle cirkin bir ateizm gafletidir. dnya tabiatinda bütün canlilar, birbiri icin besin kaynagidir. ilahi kudret degisimi murad ettigi icin, bu canlilar dengesi, enerji ve dolayisiyle besin alis-verisi seklinde sürüp durur. incelerin incesi hikmete bakin ki ilahi kompütür, hic bir canli türün yok etmeden mükemmel bir denge icinde korumaktadir.

eger ateistlerin zannettigi gibi dünya tabiati zalim bir kör dögüsü olsa ve hayat bir mcadele seklinde cereyan etse, dünya sadece en canavar hayvanlara kalacak, bu arada örümcekler ya da karincalar tarafndan istila edilerek hayat carki sönecekti.

on milyonun üzerindeki canli türünden 100-150 trün hayat sahnesinden silinmesi ise, vazifesi bitmis olan canlilara ilahi kompütr tarafindan verilen "Dur!" emrinden ibarettir. bunun en güzel örneklerinden birini teskil eden dinazorlar, arzin atmosferine oksijen hazirlayan dev ormanlar zamaninda protein kaynagi olarak vazifelendirilmisler ve arzin atmosferindeki oksijen miktari %20'ye ulasinca, dev ormanlarla bilrikte sahneden cekilmislerdir. dünyamizin bu devresinde dinazorlarla birlikte binlerce zayif canl türüde tarihe karismistir.

-devam edecek-

[evren]

Ynt: ilim münafiklari

insanlarin maymundan gelistigine dair tek bir ilmi delil dahi yoktur

darwin insanlar maymunlardan geldi yada gelişti demiyor ,insanların ve maymunların ortak bir atadan geldiğini iddia ediyor.

insanlarda, evrimden kalma gereksiz organlarin varligi yalani

bu bilgiyi ,siz mi bu hale soktunuz? bilmiyorum.
ama burada kast edilen şudur ,kullanmadığınız el ,ayak ,böbrek ,bağırsak ve benzeri organlar bir süre sonra tembelleşip ,çürümesi olayıdır.

eger ateistlerin zannettigi gibi dünya tabiati zalim bir kör dögüsü olsa ve hayat bir mcadele seklinde cereyan etse, dünya sadece en canavar hayvanlara kalacak, bu arada örümcekler ya da karincalar tarafndan istila edilerek hayat carki sönecekti.

teizm ,yunanca inanmak anlamlarına gelir ,ingilizce olumsuzlama olarak kullanılan 'a' harfi ile galat bir birleşim kurarak ,inançsızlık ,Allahtanımazlık anlamına gelir.
yeryüzünde inançsız tek bir varlık yoktur.ağızlarıyla Allah'a inanmıyorum diyen insan çoktur ,ama Allaha inanmıyan insan yoktur.
Allahı aramaya koyulupta bulamama ,acizliğinin ve bilgisizliğinin ürettiği bir kompleksin adıdır ateizm.
bir takım insanlarda hür davranmak için ,ateizmi benimsiyorlar bunun tanımıda 'ateizm' değil ,kafirliktir.
bir şeyi inkar etmek için ,onun var olması gerekmektedir.var olanı örtene ne denir? malumunuz üzere ,kafir denir.

[gulistan_2]

Ynt: ilim münafiklari

farkedermi evren kardesim, maymundan türedik veya maymunla ortak atalarimiz var!?

bu bilgiyi sizmi bu hale soktunuz derken?
ateistlerin sizin söyledikleriniz ile alakasi yok, el, ayak, bagirsak, böbrek gibi organlari kullanmamak gibi bir sansimiz varmi? ateistlerin o iddialarindan haberiniz yok gibi? onlar gercekten de yaratilista kusur aramak niyetiyle bir takim organlarin gereksizligini iddia edip kendi ideolojilerine zemin ararlar, bu sitede bunun en bariz tartismasi cok kez yapilmistir, ilk aklima gelen "evrimi reddedenlerin cevaplamasi gereken sorular" olmali

belki daha önceleri ateistler Allahi bilimsel bulgularla aramis fakat bulamamis da o yüzden bu komplexi olusturmus olabilirler, fakat simdiki ateistler resmen bilimde Allahi inkar edebilecek bulgular ariyorlar, evrim teorisi bildiginiz gibi Allahi arama degil Allahin yoklugunu kanitlama girisimidir, kaldiki ateist modern bilim yokkende ayni zihniyeti tasiyor ve yaptirdigi yüksek burclara cikarak "Allahi orada göremedim" diyordu
tabi bunlarin hic birisi onlari kafir olmaktan cikarmiyor o da ayri

[evren]

Ynt: ilim münafiklari

farkedermi evren kardesim, maymundan türedik veya maymunla ortak atalarimiz var!?

nasıl bir fark olmaz? bu sorunun tabanına inince ,inanılmaz şeyler var.bu soruyu bilinçli sorduğunuzu düşünmek dahi istemiyorum.ateistlere inanmadığım için söyledikleri sözlerin ,Allahsızlık kısmınada inanmıyorum.
onların gereksiz gördüğü bir organ yok ,eğer varsa buyrun ,ilk kez öğrenmiş olurum.

[gulistan_2]

Ynt: ilim münafiklari

siz bilirsiniz kardesim, yukarida ismini verdigim konuya bakabilirsiniz misal olarak
simdi müsadenizle ben konuma devam etmek istiyorum

[gulistan_2]

Ynt: ilim münafiklari

2- insanin yüceligini kücülten yalanlar

a- anne sütü:
ilim dünyasindaki en cirkin yalanlardan biri de, anne sütüne yapilan igrenc iftiradir. ateist ceneler, "anne sütünün demiri eksiktir" seklinde bir yalana sarilmislar ve gayretlerinin mükafati olarak mama firmalariyla ortaklasa insanlari soymuslardir. ceplerini dolduran bu sahtekarlar, ilim dünyasindan yükselen bazi itirazlari duymazliktan gelerek ateist düsüncelerini bilimsel bir delil gibi savunmaya kalkismislardir. oysaki ilmi gelismeler, asagidaki gercekleri kesin olarak ortaya koymustur

1. bebeklerde kan, ilk alti ay boyunca karacigerde yailir. bu gaye ile yüce Rabbimiz, bebeklerin karacigerine, 6 ay ile 2 yil boyunca yetecek kadar demir depo etmistir. bu yüzden anne sütünde fazla demir bulunmasina gerek yoktur

2. anne sütündeki demirin az olmasi, cenab-i hakkin ilmiyle beraber rahmetinin de bir tecellisidir. cünkü demir, bebek bagirsagini siddetli bir sekilde tahris eder. ateist tip cevrelerinin yalanlarina kapilan bazi doktorlar, bebeklere disaridan demir vermisler ve maalesef bir kac kusagin sindirim sistemini ömür boyu perisan etmislerdir. bu mesele öyle boyutlara varmistir ki, sonunda dünya saglik teskilati, anne sütünnü aleyhinde konusmayi yasaklamak zorunda kalmistir. o zamana kadar anne sütü konusunda igrenc iftiralarda bulunan ve ilim adami gecinen münafiklardan hicbiri: "böyle sey olmaz, biz anne sütünün yetersizligine inaniyoruz" demek haysiyetini gösterememislerdir. bu sahte ilim adamlari daha sonra anne sütünün atesli taraftarlari kesilerek dünya saglik teskilatinin kararina bir de ek madde koydurmuslar ve mama reklamlarinda anne stünün verilmesi sartini getirmislerdir. sevgili okuyucularim, bu tip ilim münafiklari dünyanin her tarafinda vardir ve onlarin mevsimler gibi degisen yüzleri, hicbir zaman kizarmaz. insanin yüceligini kücültmeyi gaye edinen yalanlara devam edelim.

beyinde zeka ve deha merkezleri yalani

Beyin, bilindigi gibi bir kompütür makinesidir. kendi kendisini programlayamaz. hayat boyu kazandigi programlari ve kendine de kayitli programlari icra eder. beynin konusmayi ve görmeyi senkronize eden merkezleri vardir. bu gayeyle beynin bir haritasi dahi yapilmis ve bu haritalar üzerinde biyoloji deneyleriyle tespit edilen merkezleri yerlestirmislerdir. ateistlerin bu calismalarindaki gaye ruhu inkardir. insanin, ilahi bir kudretle olan alakasini gizlemeye yöneliktir. halbuki onlarin zeka merkezi diye isaret ettikleri yerlerde tmörler cikmis ve o kisilerdeki zeka degismemistir. hatta ameliyatla bu bölge tamamen cikarilmis hastalarda bile en ufak bir zeka farki görülmemistir. bu bilgiler uyum bölgeleridir ve yetiskinlerde bu bölgenin ameliyatla cikarilmasi hic bir problem meydana getirmemektedir.

-devam edecek-

[gulistan_2]

Ynt: ilim münafiklari

Afrikali ayrimi ile ilgili sahte yorumlar

Afrikali insanini 19. asirdan beri insanla maymun arasinda kabul edip, onlarin proteinlerini 150 senedir arastiran ateistler, sonunda hic bir fark bulamamanin hinci icinde acikca yalan söylemisler ve "globulin farki var" demislerdir. oysa ki ciddi ilim cevreleri bu yalanlari kesin olarak reddetmektedir.

Mutasyon ve genetik sifrelerle alakali yalanlar
Mutasyon hala yanlis sekilde tanitilmaktadir. bu kelime, degisim manasina gelmekte ve irsiyyet konusunda ters bir kanun var sayilmaktadir. simdiye kadar yapilan biyolojik deneylerde genetik kartlarda hic bir degisim elde edilememistir.

A. Müller'in 20 yy. basinda ünlü drozofila (sirke sinegi) deneyinde de kromozom ve genetik kart degisimi yoktur. yalniz bir istidadin imhasi sözkonusudur. bu ünlü deneyde, sinegin gözlerindeki yesil renk istidadi X isinlariyla imha edilmis ve bu renk kalkinca kirmizi renkli sinekler dogmustur. bu göz, renksiz kalan gözün tabii damar rengidir. yani, bu olay bir istidadin veya genetik kartlarin degismesi degil , bir istidadin yok edilmesi olayidir.

yoksa bu tür isin deneyleriyle, bir canlida mesela degisik sayida kanat cikartmak mümkün degildir. ancak kanatlari imha edip kanatsiz böcek meydana getirilebilir. kesin olan da budur. halbuki mutasyon , tamamen degisik sekilde tanitilmistir
kanser bile mutasyon olayi ile bagdasmamamktadir.

genetik mühendisligi konusunda bugün cok ileri bilgilere sahip olmamiza ragmen bir genetik kart dahi degistirilebilmis degildir. eger bu o kadar kolay olsaydi, dünya cesitli hayvanlarin hilkat garibeleriyle dolardi.

genetik kart ve sifreler konusunda kesin kanun sudur:
genetik sifre degistirilemez, ancak sinirli bicimde imha edilebilir, daha büyük imhada ise hücre ölür, bu ana kaide, evrimin olamayacagina en büyük delildir. onun icin mutasyon yanlis tanitilarak evrime pencere acilmak istenmektedir.

sevgili okuyucularim, hic unutmayiniz. üzerinde en kolay hücre deneyi yapilan canli Eucheria cali bakterisidir, fakat simdiye kadar yapilan yüzbinlerin üzerindeki deneye ragmen bu bakterilerin bir tekinin dahi genetik sifresi degistirilememistir.

biyoteknik usullerle bakterilerin hayat tarzlarinda bazi degismeler meydana gelebilir, ancak bunlar hücredeki plan geregi olup ortama uyum saglama ile alakalidir. cünkü genetik mühendisligi konusunda yapilan calismalar göstermistir ki, canlilarda yedek sifreler vardir ve gereginde bunlar kullanilarak biolojik zorluklar yenilir.

-devam edecek-

[gulistan_2]

Ynt: ilim münafiklari

Radyasyonla ilgili yalanlar

otuz yildir radyasyonla ugrasan bir uzman olarak, radyasyonu bir öcü olarak bilen veya öyle tanitan öyle bilim adamlarina rastladim ki, aklimi beynimde koyacak yer bulamadim.

ilmi olarak tehlike dozlari birkac milyon Bekerel'den baslayan hesap gercegine ragmen, bes on bin bekerel isin aldi diye eksik dogumlari isina baglayanlara hayret etmemek mümkün degil. halbuki hirosima bombalamasndan sonra hic hilkat garibesine rastlanmadi, anne karnindaki cocuklar öldüler, fakat sakat dogmadilar.

en yüksek radyasyonlu caydan her gün yirmi bardak cay icseniz, bir yilda tehlikeli radyasyon dozunun ancak onda birine ulasirsiniz.

ne care ki, ölcüm aletleri bile ilmi degerini kaybetmis olan kurumlar, bu ülkede ahkam kesti. yukaridaki miktarda cay icen bir kimsenin bir yilda aldigi radyasyonun, istanbul- new york arasinda yapilan on ucak yolculugunda alinan isina denk oldugunu acikladigimiz zaman, inanin bu olayi hic duymamislardi.

isinlar hakkinda korku salmanin ülkeler arasi bir kac gayesi vardir

1. az gelismis ülkeleri dev gücler karsisinda sindirme
2. ülkeleri, nükleer enerji gibi cagin büyük nimetinden mahrum etmek. bakiniz pakistanda nükleer santral var diye kiyametler kopuyor (olayin atom bombasiyla da alakasi yok, cünkü nükleer silah cok karisik ve pahali bir sistemdir)

[gulistan_2]

Ynt: ilim münafiklari

Akraba evlilikleriyle gündeme gelen yalanlar

önce bu hadisenin ilmi tespit ve kaidesini verelim
yeryüzünde hicbir hastalik yokturki, mücerret akraba evliliginden dogsun.
akraba evliligi yalniz resesif dedigimiz genetik cekingen istidatli hastaliklarin artmasina sebep olur. yani, irsi olarak yeni kusaklara yansiyan hastaliklar, akraba evlilikleriyle biraz daha cogalir. ancak bu hastaliklar nadir olup cok az sayidadir, mesela gece körlügü gibi.

dünyanin hicbir ülkesinde spastik felc ya da zeka geriligi gibi hastaliklarin akraba evliligi ile ilgisi, ilmi olarak iddia edilmis degildir. bizde olay o kadar dejenere edilmistir ki, romatizma bile neredeyse akraba evliligine baglanacak hale gelmistir.

genetik konusunda uzman olan bir yahudi ilim adamina bu konuyu ilettigimde, akraba evliligi ile alakali olan iddialari son derece komik buldugunu iddia etmisti

simdi konuyu bir müsahedeye tabi tutalim
Atalarimiz, bugünkü kusaga göre, daha fazla akraba evliligi yapiyorlardi, onlar ruh sagligi ve zeka acisindan bugünki kusaklardan cok üst seviyedeydi

akraba evliliklerinin son derece az oldugu amerika ve bati ülkeleri, spastik felcin en cok görüldügü yerlerdir.

cogu kronik alkolizmle alakali dogus arizalarini yakin akraba evliligine baglayarak, masum ve mazlum türk ailelerine mutsuzluk zehri sacmanin kime ne faydasi olur?

eger soya cekimle alakali bir hastalik varsa, aileler ikaz edilir ve problem cözülür.

saglikli aile fertleri akraba cevrelerinden evlenirlerse, cok saglikli cocuklara sahip olurlar.
günümüz genetik ilim, soya ceken hastaliklarin dogumdan önce tespitini saglayacak metodlar gelistirmistir. böyle genetik hastaliklar tasiyan ailelerin, bu calismalari yapan fakültelere basvurmalarini tavsiye ederim.

günümüzde genellikle dogum sirasindaki olaylara ve alkolizmle alakali durumlara bagli olarak dünyaya gelen sagliksiz bebekleri, gelisigüzel akraba evliliklerine baglamak, büyük bir sahtekarliktan baska birsey degildir.

müspet ilim savunuculugu yaparak caka satan ve "laboratuvara girmeyen hicbirsey dogru olamaz" sloganiyla ortada dolasan ateistlerin, söyledikleri yalanlarin hangisi laboratuvara girmistir? ve Einstein, heisenberg, Drac, Fermi gibi dev dahiler laboratuvardanmi cikmistir?

ilim münafiklari ilimden ellerini cekseler, dünya mutlak huzura kavusur. yoksa onlarin yalanlari, toplum kargasalarina yol acarak insanligi hüsrana götürecektir.

onk. dr. haluk nurbaki

[gulistan_2]

Ynt: ilim münafiklari

bu arada akraba evliliginden ensest iliski ve neticesinde "hatali ürün" algilamasinda kendisini zorlayanlar olmus.....

bu kadar sade bir makaleyi anlayamamak icin acaba zeka seviyesinin ne kadar düsük olmasi gerekiyor!?

neyse sorun yok, acimaya da gerek yok, zaten tesellisini bulmus "ben inancsiziiiim, o halde akilliyiiiim, süperiiiim bennnnn" aynen böyle devam