Ynt: evrim teorisi nedir ne degildir
GERÇEK OLAN: "SINIRLI VE KONTROLLÜ BİR EVRİM"
Ortak atadan gelen bir türün; içinde çeşitlenmesi, zamana-çevreye bağlı olarak; tür içi değişim süreçleri ve nesilden nesile devam eden kalıtsal değişimler, elbette bir evrimdir. Tüm canlılar aleminde, bu anlamda "sınırlı ve kontrollü bir evrim" vardır. Her türün kendi içinde çeşitlendiği, değişime uğradığı; aynı türde(boyutta) kalmak kaydıyla; zaman ve mücadeleyle, özellikleri farklı topluluklar-populasyonlar oluştuğu açıktır. Bu tür içi evrimleşme sürecinde, sadece yaşama içgüdüsü ve mutasyon değil; neslin devamı, yuvayı koruma, aile-toplum halinde yaşama ve yavruya şefkat gibi yasaların, canlı-türlerin, kendi uzayında, evrimleşme parametreleri olduğu bir gerçektir.
Bu "evrim", evrim teorisi(kuramı)ndan tamamen farklıdır. Bu sınırlı anlamda evrim,daha anlaşılabilir, kanıtlanabilir ve bilim adamlarının yaygın kabulüne mazhar bir görüştür.
Bu "sınırlı ve kontrollü evrim"; bir Yaratıcı'yı, yaratmayı ve kontrolü gerekli kılar. Bu nedenledir ki, evrim, sınırlı ve kontrollüdür. Ne evrende ne de canlılar aleminde hiçbir şey; tesadüfi, plansız, sahipsiz, bilinçsiz ve amaçsız değildir.
Tek hücreden, maymuna, oradan da insana uzanan bir evrimleşmeyi savunan; tüm canlıları tek bir ortak ataya götüren evrim teorisi; kanıtsız, dayanaksız, matematiksel bir modelden mahrum bir teoridir. Bu teorinin temel özelliklerinden biriside, Yaratıcı'yı tamamen reddetmesidir. Bilimsel bir teorinin sağlaması gereken kriterleri, hiçbir zaman sağlayamamıştır ve sağlayacakmış gibi de gözükmemektedir. Evrim teorisi, Yaratıcı'yı tanımayan; kör, tesadüfi, plansız, amaçsız ve sınırsız bir vahşi mücadeleyi ön görür. Bu kör mücadele sonucunda da; muazzam karmaşık, bilinçli, organize, sofistik organizmalar ve canlılar ortaya çıkar. Yani bizden, körlük, rasgelelik, bilinçsizlik ve akılsızlığın; anlamlı, karmaşık ve akıllı sistemleri doğurduğuna inanmamız istenmektedir. Bu bir hayalden ibarettir. Canlıların hareketlerinde bir karmaşıklık ve rasgelelik, elbette vardır. Bugün canlılarda, evrende ve maddede karşılaştığımız rastlantısal olaylar ve hızlar, bilim için bir takım belirsizlikler ve sınırlar doğurmuştur. Ancak, Allah için hiçbir engel ve sınır yoktur. Allah'ın kuşatması, görmesi, bilmesi ve yönetmesi sınırsızdır.
Allah, sonsuz boyutludur. Her şeyi, birşey gibi bilir, nüfuz eder ve zamansız olarak kontrol eder. Raslantısal ve olasılıklı olayları; modelleriyle beraber yaratan ve yöneten odur. Yani olasılıklı(şansa bağlı) olayları, yasalarıyla birlikte yaratır, yönetir ve kontrol eder. Evrende, kontrolsüz hiçbir canlı-cansız olay; atomaltı veya atom üstü parçacık yoktur. Canlıların mikro ve makro dönüşümlerini, kuantum parçacıklarının tüm danslarını, her anını bilir ve kontrol eder. Bütün parçacıkların, bize göre tesadüfi olan hareketlerini ve hızlarını yaratan O'dur. O'nun için hiçbir belirsizlik yoktur. Ancak canlılara ve insanoğluna "tanıdığı özgürlük alanı"; bir deneme ve yarış alanıdır. Her yaratılmış topluluk, kendi "seçim ve mücadele uzayı"nda, sorumluluklarına göre denemeye tabi tutulur.Tüm evren ve canlıları, "sonsuz aklı"yla planlayan-programlayan; "özgürlük alanlarını ve sınırlarını", değişim-dönüşüm parametrelerini belirleyen, "sınırlı ve kontrollü evrimleri"ni, ömürlerini ve toplu yok oluşlarını taktir eden O'dur.
Sınırlı ve kontrollü evrimde, canlıları yaratan sonsuz Yüce Allah, onların yaşayacakları doğal çevreyi; bu çevredeki potansiyel yiyecekleri(besini) planlamış-yaratmış; arkasından canlıları, uyacakları yasalarla birlikte planlayıp-yaratmış ve zaman boyutuna bağlı olarak türetmiştir. Her şey, yüksek boyutlu bir "Ana Bilgisayar"ın içinde ve kontrolündedir. Bu "Ana Bilgisayar", evrendeki her şeyi ve hepimizi yöneten "Ana Kitap"tır; yani "Levhi Mahfuz"dur. Onda hiç bir şey eksik değildir. Herkesin ve her şeyin kaderi ondadır. Tüm canlıların ve evrenin; değişimi, gelişimi-evrimi, "Ana Bilgisayar"da; "Yüksek Melekler"in kontrolünde, matematik modellere ve parametrelere bağlanmıştır. Bize göre, "Evren"de, Sonsuz Yüce Allah'ın İradesi; kontrolü, yönetimi, tanıdığı özgürlük, yaşam-ölüm-diriliş takdiri dışında hiçbir "olay-oluş" yoktur.
GERÇEK OLAN: "SINIRLI VE KONTROLLÜ BİR EVRİM"
Ortak atadan gelen bir türün; içinde çeşitlenmesi, zamana-çevreye bağlı olarak; tür içi değişim süreçleri ve nesilden nesile devam eden kalıtsal değişimler, elbette bir evrimdir. Tüm canlılar aleminde, bu anlamda "sınırlı ve kontrollü bir evrim" vardır. Her türün kendi içinde çeşitlendiği, değişime uğradığı; aynı türde(boyutta) kalmak kaydıyla; zaman ve mücadeleyle, özellikleri farklı topluluklar-populasyonlar oluştuğu açıktır. Bu tür içi evrimleşme sürecinde, sadece yaşama içgüdüsü ve mutasyon değil; neslin devamı, yuvayı koruma, aile-toplum halinde yaşama ve yavruya şefkat gibi yasaların, canlı-türlerin, kendi uzayında, evrimleşme parametreleri olduğu bir gerçektir.
Bu "evrim", evrim teorisi(kuramı)ndan tamamen farklıdır. Bu sınırlı anlamda evrim,daha anlaşılabilir, kanıtlanabilir ve bilim adamlarının yaygın kabulüne mazhar bir görüştür.
Bu "sınırlı ve kontrollü evrim"; bir Yaratıcı'yı, yaratmayı ve kontrolü gerekli kılar. Bu nedenledir ki, evrim, sınırlı ve kontrollüdür. Ne evrende ne de canlılar aleminde hiçbir şey; tesadüfi, plansız, sahipsiz, bilinçsiz ve amaçsız değildir.
Tek hücreden, maymuna, oradan da insana uzanan bir evrimleşmeyi savunan; tüm canlıları tek bir ortak ataya götüren evrim teorisi; kanıtsız, dayanaksız, matematiksel bir modelden mahrum bir teoridir. Bu teorinin temel özelliklerinden biriside, Yaratıcı'yı tamamen reddetmesidir. Bilimsel bir teorinin sağlaması gereken kriterleri, hiçbir zaman sağlayamamıştır ve sağlayacakmış gibi de gözükmemektedir. Evrim teorisi, Yaratıcı'yı tanımayan; kör, tesadüfi, plansız, amaçsız ve sınırsız bir vahşi mücadeleyi ön görür. Bu kör mücadele sonucunda da; muazzam karmaşık, bilinçli, organize, sofistik organizmalar ve canlılar ortaya çıkar. Yani bizden, körlük, rasgelelik, bilinçsizlik ve akılsızlığın; anlamlı, karmaşık ve akıllı sistemleri doğurduğuna inanmamız istenmektedir. Bu bir hayalden ibarettir. Canlıların hareketlerinde bir karmaşıklık ve rasgelelik, elbette vardır. Bugün canlılarda, evrende ve maddede karşılaştığımız rastlantısal olaylar ve hızlar, bilim için bir takım belirsizlikler ve sınırlar doğurmuştur. Ancak, Allah için hiçbir engel ve sınır yoktur. Allah'ın kuşatması, görmesi, bilmesi ve yönetmesi sınırsızdır.
Allah, sonsuz boyutludur. Her şeyi, birşey gibi bilir, nüfuz eder ve zamansız olarak kontrol eder. Raslantısal ve olasılıklı olayları; modelleriyle beraber yaratan ve yöneten odur. Yani olasılıklı(şansa bağlı) olayları, yasalarıyla birlikte yaratır, yönetir ve kontrol eder. Evrende, kontrolsüz hiçbir canlı-cansız olay; atomaltı veya atom üstü parçacık yoktur. Canlıların mikro ve makro dönüşümlerini, kuantum parçacıklarının tüm danslarını, her anını bilir ve kontrol eder. Bütün parçacıkların, bize göre tesadüfi olan hareketlerini ve hızlarını yaratan O'dur. O'nun için hiçbir belirsizlik yoktur. Ancak canlılara ve insanoğluna "tanıdığı özgürlük alanı"; bir deneme ve yarış alanıdır. Her yaratılmış topluluk, kendi "seçim ve mücadele uzayı"nda, sorumluluklarına göre denemeye tabi tutulur.Tüm evren ve canlıları, "sonsuz aklı"yla planlayan-programlayan; "özgürlük alanlarını ve sınırlarını", değişim-dönüşüm parametrelerini belirleyen, "sınırlı ve kontrollü evrimleri"ni, ömürlerini ve toplu yok oluşlarını taktir eden O'dur.
Sınırlı ve kontrollü evrimde, canlıları yaratan sonsuz Yüce Allah, onların yaşayacakları doğal çevreyi; bu çevredeki potansiyel yiyecekleri(besini) planlamış-yaratmış; arkasından canlıları, uyacakları yasalarla birlikte planlayıp-yaratmış ve zaman boyutuna bağlı olarak türetmiştir. Her şey, yüksek boyutlu bir "Ana Bilgisayar"ın içinde ve kontrolündedir. Bu "Ana Bilgisayar", evrendeki her şeyi ve hepimizi yöneten "Ana Kitap"tır; yani "Levhi Mahfuz"dur. Onda hiç bir şey eksik değildir. Herkesin ve her şeyin kaderi ondadır. Tüm canlıların ve evrenin; değişimi, gelişimi-evrimi, "Ana Bilgisayar"da; "Yüksek Melekler"in kontrolünde, matematik modellere ve parametrelere bağlanmıştır. Bize göre, "Evren"de, Sonsuz Yüce Allah'ın İradesi; kontrolü, yönetimi, tanıdığı özgürlük, yaşam-ölüm-diriliş takdiri dışında hiçbir "olay-oluş" yoktur.
Yorum