Tavuskuşu tüylerindeki desenlere bakan bir insan, bunlardaki güzelliklere hayran olmaktan kendini alamaz. Tavuskuşlarının tüylerinde ışığın farklı dalga
boylarını süzüp yansıtabilen küçük tüylerin bulunduğu hassas bir mekanizma bulunmaktadır. Tüylerin parlak renkleri pigmentler tarafından değil, iki boyutlu
olan ve kristale benzeyen küçük yapılar tarafından üretilmektedir. Bu tüyleri bilim adamları elektron mikroskopları kullanarak optik incelemeler yapmışlardır.
Hassas hesaplamalar sonucunda tüylerin her birinin kalınlığı, sıralanış şekli ve boyutlarının renklerin orta çıkmasında rol oynadığı anlaşılmıştır.
Erkek tavuskuşunun kuyruğunda hayranlık uyandıran renkler ve desenlerin oluşumunda kompleks fiziksel mekanizmalar etkilidir. Bu menakizmaların karışıklığına
rağmen son derece kusursuz bir görünüm ortaya çıkmaktadır. Bilimadamları tüylerin bu yapısını teknolojiye adapte etmeye çalışmaktadırlar. Oxford Üniversitesi
zooloğu ve aynı zamanda bir renklenme uzmanı olan Andrew Parker bu konuda şunları söylemektedir:
“Tavuskuşu tüylerindeki fotonik kristallerin keşfedilmesi, bilimadamlarının bu yapıları ticari ve endüstriyel uygulamalara adapte etmesini sağlayabilir.
Bu kristaller telekomünikasyon araçlarındaki kanal ışıklarında ya da yeni ince bilgisayar çipleri üretmede kullanılabililirler”. (“Physics Plucks Secret
of Peacock Feather Colors”)
Darwin, teknolojiye ilham veren tavuskuşu tüylerinin, evrim teorisini çıkmaza soktuğunu görmüştür. Darwin tüylerdeki kusursuz yaratılışı görmüş ve bu yaratılışın
evrim teorisi ile açıklanamayacağını anlamıştır. Arkadaşı Asa Gray’e yazdığı 3 Nisan 1860 tarihli mektupta şöyle demiştir :
“…Şimdilerde ise doğadaki bazı belirgin yapılar beni çok fazla rahatsız ediyor. Örneğin bir tavuskuşunun tüylerini görmek, beni neredeyse hasta ediyor.
“ (Pat Shipman, “Doubting Dmanisi”, American Scientist, Kasım-Aralık 2000, s. 491)
Evrim teorisi daha en baştan tavuskuşunun kuyruğundaki benzersiz tasarımı açıklayamamaktadır. Ayrıca bilimsel çöküşünün yanı sıra teorinin bu mükemmelliğe
bakış açısı kendi içerisinde yanılgılar ve çelişkiler ile doludur. Örneğin evrim teorisine göre erkek tavuskuşu çiftleşmek için bazı estetik özellikler
geliştirir. Ancak estetik özellikler, tavuskuşunun tüylerinde olduğu gibi, çoğunlukla korunma, kaçma, kamuflaj gibi konularda canlıya dezavantajlar getirir.
Bu durumda, erkek çiftleşmek için bir avantaj sağlamış olsa bile hayatta kalma ihtimali azalacağı için, evrimsel açıdan bir kazanç sağlamamış olacaktır.
Ayrıca evrim teorisine göre dişi tavuskuşu olağanüstü bir estetik anlayışına sahiptir, estetik yönden değerlendirme yapabilir, karar verme yeteneğine sahiptir.
Bunlar elbette ki son derece mantıksız iddialardır. Dişi tavuskuşu uzun kuyruk gibi bariz özellikleri tercih edebilir veya uzun ve kısa kuyruğu birbirinden
ayırdedebilir. Ancak, erkek tavuskuşlarının tüylerinde kolaylıkla farkedilemeyecek kadar ince detaylar da bulunmaktadır (göz deseninin üst kısmında sap
olmaması, göz deseninin yakınındaki sapın kahverengi olması ve T tüylerinin karmakarışık şekli gibi). Bu ince detaylardaki değişiklikleri ayırdedebilmek
içinse olağanüstü detaylı bir gözlem gerekmektedir ve birçok insan yakından incelese dahi bu özellikler arasındaki farklılıkları ayırdedemez. Fakat dişi
tavuskuşları, erkek tavuskuşları arasında güçlükle ayırdedilebilecek olan estetik özelikleri kolaylıkla farkederler.
Darwin’in kendisi de, erkek tavuskuşları arasında güçlükle ayırdedilebilecek olan estetik özelliklerin bir sorun olduğunu anlamıştır. Ve şöyle demiştir:
“Birçokları dişi bir kuşun ince gölgeleri ve mükemmel desenleri takdir etme yeteneğinin kesinlikle akıl almaz olduğunu söyleyecektir. Dişi tavuskuşunun
neredeyse bir insan kadar zevk alma yeteneği olması şüphesiz fevkalade bir olaydır.” (Charles Darwin, The Descent of Man, John Murray, London, 1888, s.
alıntı
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
boylarını süzüp yansıtabilen küçük tüylerin bulunduğu hassas bir mekanizma bulunmaktadır. Tüylerin parlak renkleri pigmentler tarafından değil, iki boyutlu
olan ve kristale benzeyen küçük yapılar tarafından üretilmektedir. Bu tüyleri bilim adamları elektron mikroskopları kullanarak optik incelemeler yapmışlardır.
Hassas hesaplamalar sonucunda tüylerin her birinin kalınlığı, sıralanış şekli ve boyutlarının renklerin orta çıkmasında rol oynadığı anlaşılmıştır.
Erkek tavuskuşunun kuyruğunda hayranlık uyandıran renkler ve desenlerin oluşumunda kompleks fiziksel mekanizmalar etkilidir. Bu menakizmaların karışıklığına
rağmen son derece kusursuz bir görünüm ortaya çıkmaktadır. Bilimadamları tüylerin bu yapısını teknolojiye adapte etmeye çalışmaktadırlar. Oxford Üniversitesi
zooloğu ve aynı zamanda bir renklenme uzmanı olan Andrew Parker bu konuda şunları söylemektedir:
“Tavuskuşu tüylerindeki fotonik kristallerin keşfedilmesi, bilimadamlarının bu yapıları ticari ve endüstriyel uygulamalara adapte etmesini sağlayabilir.
Bu kristaller telekomünikasyon araçlarındaki kanal ışıklarında ya da yeni ince bilgisayar çipleri üretmede kullanılabililirler”. (“Physics Plucks Secret
of Peacock Feather Colors”)
Darwin, teknolojiye ilham veren tavuskuşu tüylerinin, evrim teorisini çıkmaza soktuğunu görmüştür. Darwin tüylerdeki kusursuz yaratılışı görmüş ve bu yaratılışın
evrim teorisi ile açıklanamayacağını anlamıştır. Arkadaşı Asa Gray’e yazdığı 3 Nisan 1860 tarihli mektupta şöyle demiştir :
“…Şimdilerde ise doğadaki bazı belirgin yapılar beni çok fazla rahatsız ediyor. Örneğin bir tavuskuşunun tüylerini görmek, beni neredeyse hasta ediyor.
“ (Pat Shipman, “Doubting Dmanisi”, American Scientist, Kasım-Aralık 2000, s. 491)
Evrim teorisi daha en baştan tavuskuşunun kuyruğundaki benzersiz tasarımı açıklayamamaktadır. Ayrıca bilimsel çöküşünün yanı sıra teorinin bu mükemmelliğe
bakış açısı kendi içerisinde yanılgılar ve çelişkiler ile doludur. Örneğin evrim teorisine göre erkek tavuskuşu çiftleşmek için bazı estetik özellikler
geliştirir. Ancak estetik özellikler, tavuskuşunun tüylerinde olduğu gibi, çoğunlukla korunma, kaçma, kamuflaj gibi konularda canlıya dezavantajlar getirir.
Bu durumda, erkek çiftleşmek için bir avantaj sağlamış olsa bile hayatta kalma ihtimali azalacağı için, evrimsel açıdan bir kazanç sağlamamış olacaktır.
Ayrıca evrim teorisine göre dişi tavuskuşu olağanüstü bir estetik anlayışına sahiptir, estetik yönden değerlendirme yapabilir, karar verme yeteneğine sahiptir.
Bunlar elbette ki son derece mantıksız iddialardır. Dişi tavuskuşu uzun kuyruk gibi bariz özellikleri tercih edebilir veya uzun ve kısa kuyruğu birbirinden
ayırdedebilir. Ancak, erkek tavuskuşlarının tüylerinde kolaylıkla farkedilemeyecek kadar ince detaylar da bulunmaktadır (göz deseninin üst kısmında sap
olmaması, göz deseninin yakınındaki sapın kahverengi olması ve T tüylerinin karmakarışık şekli gibi). Bu ince detaylardaki değişiklikleri ayırdedebilmek
içinse olağanüstü detaylı bir gözlem gerekmektedir ve birçok insan yakından incelese dahi bu özellikler arasındaki farklılıkları ayırdedemez. Fakat dişi
tavuskuşları, erkek tavuskuşları arasında güçlükle ayırdedilebilecek olan estetik özelikleri kolaylıkla farkederler.
Darwin’in kendisi de, erkek tavuskuşları arasında güçlükle ayırdedilebilecek olan estetik özelliklerin bir sorun olduğunu anlamıştır. Ve şöyle demiştir:
“Birçokları dişi bir kuşun ince gölgeleri ve mükemmel desenleri takdir etme yeteneğinin kesinlikle akıl almaz olduğunu söyleyecektir. Dişi tavuskuşunun
neredeyse bir insan kadar zevk alma yeteneği olması şüphesiz fevkalade bir olaydır.” (Charles Darwin, The Descent of Man, John Murray, London, 1888, s.
alıntı
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Yorum