Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Evrim Termodinamiğin İkinci Kanununa Terstir

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Evrim Termodinamiğin İkinci Kanununa Terstir

    TERMODİNAMİĞİN İKİNCİ KANUNU:
    Gözlenen her şeyde, düzenlilikten düzensizliğe doğru bir gidiş vardır. Bu, gelecekteki transformasyonlar için mevcut enerjinin dağılımını yansıtır.1
    İKİNCİ KANUN, bir başka şekilde şöyle ifade edilir:
    Kâinatta ki her şeyin devamlı olarak, enerji vererek, düzenli halden daha düzensiz bir hale dönüşme eğilimidir.2
    Bu kanunu biz de kendi çevremizde gözleyebiliriz. Odamı zı düzeltmek için bir gayret sarf ederiz, fakat kendi haline bı raktığımızda hızla ve kolayca dağılır. Binaları, makinaları ve vücudumuzu mükemmelen çalışan bir düzende yapmak ne kadar zorsa, bütün bunları tahrip etmek ve bozmak da o de rece kolaydır. Gerçekten yapacağımız tek şey hiçbir şey yap mamaktır; her şey, enerji vererek, kendiliğinden bozulup, çarpışarak parçalanacaktır. İşte ikinci kanunun mahiyeti bu dur.3
    Şimdi termodinamiğin ikinci kanununu, Huxley tarafın dan, tarif edilen şekliyle Evrim Teorisiyle karşılaştıralım:
    Evrim geniş manada; zaman içinde vuku bulan basitten yüksek yapılı canlılara doğru yüksek seviyede bir organi zasyonu netice veren bir işlem olarak tarif edilir.4
    Gözlenen bütün tabiî sistemlerde düzensizliğe doğru gitme eğilimi vardır. Bu gerçek hem mikro hem de makro seviyeler de olmak üzere bütün kâinatta geçerlidir. Bu eğilimin zıddına cereyan eden bir olaya şimdiye kadar tesadüf edilmemiştir. Çünkü bu bir tabiat kanunudur.
    Diğer taraftan Huxley'in tarif ettiği şekliyle genel Evrim Teorisine göre, tabiî sistemlerin daha da yüksek seviyede bir karmaşıklığa sahip olacak şekilde düzensizlikten düzenliliğe doğru eğilimleri vardır. Bu temayül, güya ister mikro, ister makro seviyede olsun kâinatın her noktasında geçerlidir. So nuç olarak; toz parçacıklarının insana evrimleştiğine inanıl maktadır.
    Böyle seçkin bir insanın, bu iki hadise arasındaki temel tezatı görmemesi cidden anlaşılması zor bir şey. Her ikisinin de doğru olamayacağı aşikârdır. Fakat hiçbir modern bilim ada mı termodinamiğin ikinci kanununa karşı çıkacak cesareti kendinde bulamaz.
    Evrimciler tarafından bu iki hadise karşısında verilen her zamanki cevap termodinamiğin ikinci kanununun yalnız kapalı sistemler için geçerli olduğudur. İddialarına göre, eğer sistem bir dış enerji kaynağına açıksa, dışarıdan sağlanan enerjinin harcanmasıyla bu sistem içinde karmaşık bir düzen oluşturulup devam ettirilebilir.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: Evrim Termodinamiğin İkinci Kanununa Terstir

    Nitekim güneş sistemimiz bir açık sistemdir ve güneşten dünyaya enerji sağlanmaktadır. Evrim olayı esnasında yeryü zündeki entropi azalması veya bir başka ifade ile düzenliliğin artması güneşteki entropi artışı ve düzenlilik azalmasından daha çok gerçekleşmektedir. Sonuç olarak, düzenlilikte net bir azalış meydana gelerek termodinamiğin ikinci kanunu nun bozulmadığı söylenmektedir.
    Düzenli halin teşekkülü ve devamı için açık bir sistem ve uygun bir dış enerji kaynağı gerekli fakat yeterli olmayan şartlardır. Çünkü yönlendirilmemiş kontrolsuz enerji yapıcı değil yıkıcıdır.
    Meselâ, güneşten gelen ultraviyole ışığın büyük bir kısmı nı absorbe eden atmosferin üst kısmındaki koruyucu ozon ta bakası olmaksızın yeryüzünde hayattan bahsedilemez. Böyle radyasyonlara maruz kalan bakteriler bir kaç saniyede ölür ler. Çünkü ultraviyole ışınlar veya herhangi bir radyasyon çe şidi kimyevî bağları parçalar ve proteinlerle DNA molekülleri gibi biyolojik yönden aktif makro moleküllerin oldukça kompleks olan yapılarını bozar. Hayatî öneme sahip bu önemli moleküllerin bozulmasını hemen ölüm takip eder.
    Kompleks moleküllerin ve sistemlerin daha basit bileşik lerden teşekkülünde, bir dış enerjiden başka şeylere de ihti yaç olduğunu, Simpson ve Beck'in şu ifadesinden anlamakta yız:
    "Düzenin tesisi ve devamı için basit bir enerji sarfiyatı ye terli değildir. Bir çini dükkânında bir boğa iş yapabilir, fa kat hiçbir zaman bir organizasyon ortaya çıkaramaz. İş yapma, belirli bir çalışmayı gerektirir ve bunun için de bir çok hususiyetlerin olması gerekir. Her şeyden önce, nasıl iş görüleceğinin bilinmesi icap eder.5


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: Evrim Termodinamiğin İkinci Kanununa Terstir

      Nitekim, yeşil bir bitki, sahip olduğu son derece karmaşık fotosentez sistemi sayesinde güneşten gelen ışık enerjisini yakalar ve bu ışık enerjisini kimyevî enerjiye dönüştürür. Ye şil bitkideki diğer kompleks sistemler sayesinde bu kimyevî enerji basit bileşiklerden kompleks molekül ve sistemlerin ya pılmasında kullanılır. Çok önemli bir husus da yeşil bitkilerin bu kompleks enerji dönüşüm mekanizmalarını yönlendirme, devam ettirme ve çoğaltma görevlerini üstlenen bir genetik sisteme sahip olmalarıdır. Bu genetik sistem olmaksızın hüc re içi olayların cereyanında hiçbir hususiyet olmayacak, bir kaos ortaya çıkacak ve hayat imkânsız hale gelecektir.
      Öyleyse bir sistemde kompleksliğin teşekkülü için şu dört şartın yerine getirilmesi lâzımdır:
      1— Sistem, bir açık sistem olmalıdır.
      2— Uygun bir dış enerji kaynağı bulunmalıdır.
      3— Sistemin enerji dönüştürme mekanizması olmalıdır.
      4— Bu enerji dönüşüm mekanizmalarını yönetme, devam ettirme ve çoğaltma için bir kontrol mekanizması bulunmalı dır.
      Evrim açısından çözülemeyen bir problem de böyle komp leks enerji dönüşüm mekanizmalarının ve genetik sistemlerin, nasıl ortaya çıktığıdır. Çünkü termodinamiğin ikinci ka nunu olarak ifade edilen ve kâinatta geçerli bir tabiat kanu nuna göre, sistemlerin düzensizliğe doğru tabiî eğilimleri var dır. Daha basit bir ifadeyle; makineleri yapmak için makinalara ve bu makinaları işletecek birilerine veya bir şeylere ih tiyaç vardır.
      Yaratılışa inanan birisi, tamamen bilim dışı olan evrim hi potezine karşı çıkar. Bu âlemin bütün ileri kompleksleriyle beraber ortaya çıkmasını ve devamını tabiat üstü bir Yaratı cıya verir ve kâinattaki ince ve hassas nizamın kurucusu ve işleticisi olarak bir yaratıcıyı görür. Yaratılışçılık bilim üstü bir modeldir. Fakat ilmin en belirgin kanunlarıyla çelişen evrim hipotezi gibi bilim dışı değildir.

      Prof.Dr. Adem Tatlı


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: Evrim Termodinamiğin İkinci Kanununa Terstir

        Ben bu yazıdan bir şey anlamadım.Termodinamiğin 2. yasası neden evrimi yanlışlıyor.

        Bunu anlatabilecek biri var mı?

        Bilen varsa anlatmasını rica ederim.Mümkünse tane tane ve kendi cümleleriyle...

        Yorum


          #5
          Ynt: Evrim Termodinamiğin İkinci Kanununa Terstir

          siz "fizik evrim mümkün degildir" basligindaki yazilanlari da anlamamistiniz degilmi?
          olur bazen böyle seyler :


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #6
            Ynt: Evrim Termodinamiğin İkinci Kanununa Terstir

            Açık Sistem Yanılgısı

            Bazı evrim savunucuları, Termodinamiğin İkinci Kanunu'nun yalnızca "kapalı sistemler" için geçerli olduğu, "açık sistemler"in ise bu kanunun dışında olduğu gibi bir savunmaya başvururlar. Oysa bu iddia bazı evrimcilerin, her zamanki gibi, teorilerini çıkmaza sokan bilimsel gerçekleri çarpıtma çabasından öteye gitmez. Nitekim pek çok bilim adamı bu iddianın geçersiz olduğunu, termodinamikle bağdaşmadığını açıkça belirtmektedir. Bunlardan biri olan Harvard'lı bilim adamı Prof. John Ross, Chemical and Engineering News dergisinde yer alan ifadelerinde, kendisi de evrimci görüşe sahip olmasına rağmen bu gerçek dışı iddialarının önemli bir bilimsel hata olduğunu şöyle belirtir :

            Termodinamiğin ikinci kuralının bilinen hiçbir ihlali yoktur. Normalde ikinci kural izole sistemler için kullanılır, ancak ikinci kural açık sistemlere de aynı derecede iyi bir şekilde uygulanabilir... Buna rağmen termodinamiğin ikinci kuralının dengeden uzak sistemler için geçerli olmadığı görüşü hakimdir. Bu hatanın kendisini sonsuza kadar sürdürmeyeceğinden emin olmak çok önemlidir. (John Ross, Chemical and Engineering News, 7 Temmuz 1980, s. 40)

            Açık sistem, dışarıdan enerji ve madde giriş-çıkışı olan bir termodinamik sistemdir. Evrimciler de dünyanın bir açık sistem olduğunu, Güneş'ten sürekli bir enerji akışına maruz kaldığını, dolayısıyla Entropi Kanunu'nun dünya için geçersiz olduğunu ve düzensiz, basit, cansız yapılardan düzenli, kompleks canlıların oluşabileceğini öne sürmektedirler. Oysa burada açık bir çarpıtma vardır. Çünkü bir sisteme dışarıdan enerji girmesi, o sistemi düzenli hale getirmek için yeterli değildir. Bu ham enerjiyi kullanılabilir hale getirecek özel mekanizmalar gerekir. Örneğin bir arabanın, benzindeki enerjiyi işe dönüştürmesi için motora, transmisyon sistemlerine ve bunları idare eden kontrol mekanizmalarına ihtiyaç vardır. Böyle bir enerji dönüştürücü sistem olmasa, arabanın benzindeki enerjiyi kullanabilmesi mümkün olmayacaktır. Aynı durum canlılık için de geçerlidir. Canlılığın enerjisini Güneş'ten aldığı doğrudur. Fakat Güneş enerjisi, ancak canlılardaki inanılmaz komplekslikteki enerji dönüşüm sistemleri (örneğin bitkilerdeki fotosentez, insan ve hayvanlardaki sindirim sistemleri) sayesinde kimyasal enerjiye çevrilebilmektedir.

            Örneğin, midesi ve bağırsakları olmayan bir insan en kalorili gıdaları da yese bu gıdalardaki enerjiyi kullanamaz ve ölür. Bu tür enerji dönüşüm sistemleri olmasa hiçbir canlı varlığını devam ettiremez. Güneş'in de enerji dönüşüm sistemi olmayan bir canlı ya da cansız bir varlık için, yakıcı, bozucu ve parçalayıcı bir enerji kaynağı olmaktan başka bir anlamı yoktur. Görüldüğü gibi herhangi bir enerji dönüştürücü mekanizması olmayan bir sistem, açık da olsa kapalı da olsa, evrim için hiçbir avantaj teşkil etmemektedir. İlkel dünya şartlarında doğada böyle kompleks ve bilinçli mekanizmaların bulunduğunu ise hiç kimse iddia etmemektedir. Zaten evrimciler açısından bu noktadaki problem, bitkilerdeki fotosentez mekanizması gibi modern teknoloji tarafından bile taklit edilemeyen kompleks enerji dönüşüm mekanizmalarının nasıl ortaya çıktığı sorusudur. İlkel dünyaya dışarıdan giren Güneş enerjisinin de bu yüzden hiçbir şekilde canlılıktaki kompleks molekül ve yapıları, organize biyolojik sistemleri meydana getirecek etkisi yoktur. Dahası, sıcaklık ne kadar artarsa artsın amino asitler düzenli dizilimlerde bağ yapmaya karşı direnç gösterirler. Amino asitlerin çok daha karmaşık moleküller olan proteinleri, proteinlerin de kendilerinden daha kompleks ve planlı yapılar olan hücre organellerini oluşturmaları için tek başına enerji hiçbir anlam taşımaz.


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum

            YUKARI ÇIK
            Çalışıyor...
            X