Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Yasam'in gizemi (Haci'ya siir)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Yasam'in gizemi (Haci'ya siir)

    Yaşamda iki alan,
    İnce bir ufuk çizgisi,
    Bir yanı "fizik",
    Öte yanı "metafizik",
    Zülfikar gibi keskin,
    Sırat gibi ince,
    Fırat gibi gerçek...

    Birinin "kutsal"ı,
    Diğerinin "laboratuvar"ı...
    İnsanları mutlu kılmaktır amaçları,
    Burada ve öte tarafta..

    Birinde "inanmak",
    Diğerinde "görmek",
    Biri duygu ve coşkuyu,
    Diğeri, akıl ve emeği,
    Biri toplumun vicdanı,
    Diğeri refahı...

    Biri terazinin tartısı,
    Diğeri, gelişmenin ibresi,
    Biri, sadakatı,
    Sevgiyi,
    Ve korkuyu...
    Diğeri, ateşi,
    Toprağı,
    Ve suyu...
    Eksiksiz bir panorama...

    Birinin "kutsal"ı,
    Diğerinin "laboratuvar"ı...
    Çünkü;
    İkisi birarada anlamlandırır "YAŞAM"ı...
    Ne duygusuz akıl,
    Ne akılsız duygu...
    Antik Mitolojide,
    88 bölgeye ayırır gökyüzünü takım yıldızları,
    Yüzlerce yıl sonra da uzay bilimleri...

    Yaşamda iki alan,
    Biri dünyevi,
    Diğeri uhrevi...
    Aralarında ince bir ufuk çizgisi.
    İkisi de olmalı...
    İkisi de olması gereken yerde olmalı,
    Biri diğerinin yerini almamalı..
    Alırsa eğer;
    Anlamlarını kaybeder..
    O zaman;
    Alanlar değil,
    Çıkarlar egemen olur..
    Mutluluk değil,
    Öfke ve kin bayraktar olur..
    Engizisyon yüzlerce yıl sürer,
    Kan, gözyaşı ve işkenceleriyle...

    Dört Kitap,
    Ve binlerce din,
    Atom fiziği, genetik ve bilgi teknolojileri,
    Sosyal Bilimler ve Matematik,
    Aristo, Heraklit, Erasmus ve Nietzsche,
    Mevlana, Ebu Davut, Tusi, Ebulferec,
    Düşünce tarihi ve bilimsel gelişmeler,
    Ahriman`ın kötülüğüne karşı,
    Hürmüz`ün iyilik tohumlarını yaymaya çalışır,
    Alanlar birbirine karışmadıkça...

    Karışırsa şayet;
    Yumurtası karnında açılan engerek gibi,
    Zehir ve kan saçılır ortalığa,
    Yavrusunu yemeğe çalışır timsah.
    Hiroşima, Nagazaki ve Halepçe,
    Binlerce insan,
    Çocuk, kadın ve ihtiyarlar öldürülür,
    Atom ve napalm bombalarıyla...
    Afganistan`da, Budha heykelleri yıkılırken,
    Kültür ve insanlık yokedilmeye çalışılır,
    İnsanları sevmek temel duygu,
    Ve hedef olmalıyken,
    Dışkıları yedirilir insanlara,
    Ekolojik denge düşman olarak görülür,
    Hırs, tatminsizlik ve güç adına...

    Halbuki ne ekersen onu biçersin,
    Burada ve öte yanda;
    Çünkü,
    Ateşini beraber götürür insan,
    Yaşamın gerçeği,
    YAŞAMIN GİZEMİ bu...

    Einstein`da İzafiyet;
    Foton ve Kuantum,
    Olasılık ve Sınırlı Görelilik;
    Hubble ile Kozmoloji,
    Descartes, Kant, Leplace, Kopernik;
    İbrahim, Zarathustra, Sidharta;
    Ve daha nicesi,
    Sevgi ve Barış üzerine kurdular kuramlarını...

    İbrahim;
    Oğlu İshak`a Rebeka`yı,
    Uşağı Eliezer ile istetir Mezopotamya`dan,
    Sevgi, Barış ve Kardeşlik için...
    Ve sevgi tohumlarını eker her tarafa,
    Sirius, Rigel ve Aldebaran gibi parlak,
    Endülüs Atı gibi sağlıklı ve asil,
    Çınar gibi köklü,
    Ararat gibi yıkılmaz,
    Anadolu gibi vefalı,
    Granit gibi sağlam bir dostluk,
    Kardeş gibi bağlılık,
    Nemrut`taki beyaz kartal gibi özgür,
    Yarin yanağı gibi tatlı ve gönüllü,
    Mutluluk ve huzur çiçekleri ile dolu,
    Bir Sevgi Bahçesi oluşsun diye...

    İki alan;
    Birinin "kutsal"ı,
    Diğerinin "laboratuvar"ı...
    Çünkü;
    İkisi birarada anlamlandırır "YAŞAM"ı,
    Egemen kılar sevgi ve barışı,
    Ne duygusuz akıl,
    Ne akılsız duygu...
    Yaşamın gerçeği,
    YAŞAMIN GİZEMİ bu...

    Necat İLTAŞ


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: Yasam'in gizemi (Haci'ya siir)

    Yaşamda iki alan,
    İnce bir ufuk çizgisi,
    Bir yanı "fizik",
    Öte yanı "metafizik",
    Fiziğin varlığı malum.
    Metafiziği henüz göremedik.
    Sanki ikisi aynı şekilde kanıtlanmış gibi,metafiziğin var olduğu savunulmuş.

    Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
    Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
    Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
    Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.
    ****
    Yaşamanın sırlarını bileydin
    Ölümün sırlarını da çözerdin;
    Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
    Yarın, akılsız, neyi bileceksin?
    ****
    Bir geldi mi derin ölüm uykusu,
    Biter bu dünyanın dedi-kodusu.
    Ölenden bir haber bekler insanlar:
    Ne söylesin? Bilmez ki ne olduğunu!
    ****
    Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
    Senden benden başka düşünen yok, arama!
    Vaz geç ötelerden, yorma kendini:
    O var sandığın şey yok mu, o yok arama!
    ******
    Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
    Bir ışık daha var, ışıklardan başka.
    Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye:
    Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka.
    Hayyam.

    Yorum


      #3
      Ynt: Yasam'in gizemi (Haci'ya siir)

      aslinda bir an siirle yanit vereyim dedim ama :-\

      iki sey birbirinin ayni degil ve hatta birbirinin zitti ise
      ne sebeple ayni sekilde isbat bekliyorsunuz
      siz, rüyalarinizda henüz olmamis bir seyi görüp, daha sonra o görülen seyin gerceklesmesine nasil bir aciklama getiriyorsunuz?
      düsüncenin gücü ile gerceklesen bir takim olaylara ne diyorsunuz?
      kendisinden kilometrelerce uzakta olan evladinin basina kötü bir is geldigi zaman bir annenin kalbi neden daralir?
      kör bir insanin karsisindakinin mimiklerini okuyabilmesi gibi hadiseleri neye bagliyorsunuz?
      sayisiz örnek verebilirim
      ancak benim bu baglamda en önem verdigim soru
      siz neden manayi reddetmek icin bu kadar caba harciyorsunuz?


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X