Yaşamın tesadüflerle var olamayacağı çok açık bir gerçektir. Hücremizde sayısız protein, enzim ve DNA, RNA gibi nükleik asitler koordineli bir şekilde çalışırlar. Halbuki bir proteinin bile tesadüfen meydana gelemeyeceği matematiksel olarak bilinen net bir gerçektir. Bununla birlikte evrim teorisinin ilginç bir açmazı daha vardır. Proteinler ve DNA birbirlerine muhtaç bir şekilde yaratılmışlardır. Biri olmadan diğeri var olamaz. Nitekim bu gerçeği kendisi de bir evrimci olan Dr. Leslie Orgel 1994 tarihli bir makalesinde şöyle belirtmektedir.:
“Son derece kompleks yapılara sahip olan enzimlerin ve nükleik asitlerin (RNA ve DNA) aynı yerde ve aynı zamanda rastlantısal olarak oluşmaları aşırı derecede ihtimal dışıdır. Ama bunların birisi olmadan diğerini elde etmek de mümkün değildir. Dolayısıyla insan, yaşamın kimyasal yollarla ortaya çıkmasının, asla mümkün olmadığı sonucuna varmak zorunda kalmaktadır.” 10
Isı proteinlerinin ortaya çıkardığı bir önemli gerçek daha vardır. Bir proteinin matematiksel olarak var olmasının mümkün olmadığını ispatlayan hesaplamalar amino asitlerin doğru sayıda, doğru tipte ve doğru dizilimle bir araya gelmesi gerekliliği üzerine kuruludur. Ancak artık görülmektedir ki sadece bunlar bile yetersizdir. Ortaya çıkan aminoasit zincirine şekil veren başka moleküllerin de varlığı şarttır. Bu şekil veren proteinlerin de tesadüfen oluşması imkansız olduğuna göre herhangi bir proteinin tesadüfler eseri oluşması için imkansız kelimesi de yetersiz kalmaktadır.
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir,
'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde
olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.
(Haşr Suresi, 24)
10) Leslie E. Orgel, "The Origin of Life on Earth", Scientific American, cilt 271, Ekim 1994, s. 78.
“Son derece kompleks yapılara sahip olan enzimlerin ve nükleik asitlerin (RNA ve DNA) aynı yerde ve aynı zamanda rastlantısal olarak oluşmaları aşırı derecede ihtimal dışıdır. Ama bunların birisi olmadan diğerini elde etmek de mümkün değildir. Dolayısıyla insan, yaşamın kimyasal yollarla ortaya çıkmasının, asla mümkün olmadığı sonucuna varmak zorunda kalmaktadır.” 10
Isı proteinlerinin ortaya çıkardığı bir önemli gerçek daha vardır. Bir proteinin matematiksel olarak var olmasının mümkün olmadığını ispatlayan hesaplamalar amino asitlerin doğru sayıda, doğru tipte ve doğru dizilimle bir araya gelmesi gerekliliği üzerine kuruludur. Ancak artık görülmektedir ki sadece bunlar bile yetersizdir. Ortaya çıkan aminoasit zincirine şekil veren başka moleküllerin de varlığı şarttır. Bu şekil veren proteinlerin de tesadüfen oluşması imkansız olduğuna göre herhangi bir proteinin tesadüfler eseri oluşması için imkansız kelimesi de yetersiz kalmaktadır.
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir,
'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde
olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.
(Haşr Suresi, 24)
10) Leslie E. Orgel, "The Origin of Life on Earth", Scientific American, cilt 271, Ekim 1994, s. 78.