Teyo ismini hiç duydunuz mu? Birkaç sene önce vefat eden Teyo isimli bu Erzurumlu halk mizahçısı atışlarıyla meşhurmuş. Kendisinden bizzat dinleyenlerin anlattığına göre, hiçbir formel eğitimden geçmeyen ve aslında bir inşaat ustası olan Teyo dayı, kendi yerel şivesiyle, yalanları ardarda öyle bir ustalıkla ve letafetle eklermiş ki, sonunda ortaya gülünesi hikâyeler veya masallar ortaya çıkarmış. Birgün dereye dalıp da Cebel-i Tarık’tan çıkması, ama geniş omuzlarının bir yandan Fas kıyılarına diğer taraftan İber yarımadasına takılmasından ötürü suyun yüzeyine çıkamadığı için yan dönüp bu işi halletmesi, suya tekrar daldığında karşısına bir “itbalığı”nın çıkması ve Teyo dayının ona aşkettiği silleyle itin bir yana balığın bir yana savrulması... onu bizzat dinleyen sevgili Ender Doğan’dan dinlediğim ve katıla katıla güldüğüm birçok hikâyeden ilk aklıma gelenler. İşin ilginç tarafı, Teyo dayı, hikâyelerini anlatırken hiç kimsenin gülmesine izin vermezmiş, gülen olursa anlatmayı ânında kesermiş.
Peki Hurafe ismini duydunuz mu? Evet, meğer Hurafe eski bir Arap kabilesi olan Uzle’ye mensup bir kişinin ismiymiş. O da öylesine inanılmayacak şeyler anlatırmış ki, sonunda bunlara “hadis-i Hurafe,” yani “Hurafe’nin (inanılmayacak) sözleri” denilmeye başlanmış. Zamanla, hiçbir şekilde akla uymayan, mesnedsiz sözlere kısaca “Hurafe” denir olmuş. Bâtıl itikatları olduğu kadar, dinde olmadığı halde sonradan sokuşturulan kimi hikâyelere veya davranış biçimlerine de bu isim verilmiş.
Peki Hurafe ismini duydunuz mu? Evet, meğer Hurafe eski bir Arap kabilesi olan Uzle’ye mensup bir kişinin ismiymiş. O da öylesine inanılmayacak şeyler anlatırmış ki, sonunda bunlara “hadis-i Hurafe,” yani “Hurafe’nin (inanılmayacak) sözleri” denilmeye başlanmış. Zamanla, hiçbir şekilde akla uymayan, mesnedsiz sözlere kısaca “Hurafe” denir olmuş. Bâtıl itikatları olduğu kadar, dinde olmadığı halde sonradan sokuşturulan kimi hikâyelere veya davranış biçimlerine de bu isim verilmiş.
Yorum