İngiltere’de, milletlerarası mecmualarda ve çeşitli toplantılarda araştırmacı
ve yazarlar, modern bilimin neticelerini ve kimin için yapıldığını
tartışmaktadırlar. Bu yazıda özetler halinde bunlardan bahsedeceğiz.
Modern bilim, rasyonel ve objektif olduğunu iddia eder. Bu iddia ve bizim ‘bilimsel” metoda olan kuvvetli inancımız, hayatımızı bütünüyle tehlikeye sokmaktadır. Bugün
bilimi elinde tutan güçler, itimat telkin edici davranışlardan uzak kişilerdir.
Bu güçler hiçbir zaman ihtiyaç duymayacağımız şeyler üretmekle meşguller.
Mesela, nükleer bombaları ve kimyevi silahlan kimin için üretirler?
Laboratuarda üretilmeye çalışılan yeni hayvan ırkları ve mikroorganizma
çeşitleri, insan hücreleri kullanarak yeni kompüterler geliştirme hevesleri
gibi çalışmalar... Acaba bizi öldürmek için mi, yoksa bizim dertlerimize çare
bulmak için midir? Bugün bilim o kadar özelleştirilmiştir ki, birçok bilim
adamı, uzmanı olmadıkları konularda yorum yapmaktan çekinip “Ben teknolojistim”
şemsiyesi altına sığınıyorlar. Bilimin manevi boyutlarıyla ve onun gelişimini
hazırlayan felsefi düşüncelerle ilgilenmiyorlar.
Teorik fizikçi ışık partikülü (hüzmeleri) üzerine araştırma yapıyor. Arkadaşı uygulamalı fizikçi de onun bilgisini lazer silahlarını yapmakta kullanıyor. Her iki araştırmacı,
askeri ve endüstriyel kuruluşlarca destekleniyor. Her ikisi de bilim yapıyor.
Hangisi insanlık için çalışıyor?
Fizikçiler sadece bilimle ve maddenin özellik ve davranışlarıyla ilgileniyorlar. Çünkü onlar fiziğin yanında savaş ve diplomasi, kitle psikolojisi okumamışlardır. Vietnam
savaşında sakatlanan milyonlarca insanı iyileştirme yollarını bulmaya yardım da
etmezler. Çünkü onların konusunun dışındadır. Zamanımızın yüksek eğitim görmüş
kişileri olarak, sahip oldukları şey itibarlarıdır. Zira onlar gerçeği
keşfetmede bilimsel metodu kullandılar ve objektif realiteyi yakalamaya yardım
ettiler.
ve yazarlar, modern bilimin neticelerini ve kimin için yapıldığını
tartışmaktadırlar. Bu yazıda özetler halinde bunlardan bahsedeceğiz.
Modern bilim, rasyonel ve objektif olduğunu iddia eder. Bu iddia ve bizim ‘bilimsel” metoda olan kuvvetli inancımız, hayatımızı bütünüyle tehlikeye sokmaktadır. Bugün
bilimi elinde tutan güçler, itimat telkin edici davranışlardan uzak kişilerdir.
Bu güçler hiçbir zaman ihtiyaç duymayacağımız şeyler üretmekle meşguller.
Mesela, nükleer bombaları ve kimyevi silahlan kimin için üretirler?
Laboratuarda üretilmeye çalışılan yeni hayvan ırkları ve mikroorganizma
çeşitleri, insan hücreleri kullanarak yeni kompüterler geliştirme hevesleri
gibi çalışmalar... Acaba bizi öldürmek için mi, yoksa bizim dertlerimize çare
bulmak için midir? Bugün bilim o kadar özelleştirilmiştir ki, birçok bilim
adamı, uzmanı olmadıkları konularda yorum yapmaktan çekinip “Ben teknolojistim”
şemsiyesi altına sığınıyorlar. Bilimin manevi boyutlarıyla ve onun gelişimini
hazırlayan felsefi düşüncelerle ilgilenmiyorlar.
Teorik fizikçi ışık partikülü (hüzmeleri) üzerine araştırma yapıyor. Arkadaşı uygulamalı fizikçi de onun bilgisini lazer silahlarını yapmakta kullanıyor. Her iki araştırmacı,
askeri ve endüstriyel kuruluşlarca destekleniyor. Her ikisi de bilim yapıyor.
Hangisi insanlık için çalışıyor?
Fizikçiler sadece bilimle ve maddenin özellik ve davranışlarıyla ilgileniyorlar. Çünkü onlar fiziğin yanında savaş ve diplomasi, kitle psikolojisi okumamışlardır. Vietnam
savaşında sakatlanan milyonlarca insanı iyileştirme yollarını bulmaya yardım da
etmezler. Çünkü onların konusunun dışındadır. Zamanımızın yüksek eğitim görmüş
kişileri olarak, sahip oldukları şey itibarlarıdır. Zira onlar gerçeği
keşfetmede bilimsel metodu kullandılar ve objektif realiteyi yakalamaya yardım
ettiler.
Yorum