Acaba günümüz dünyasinin onca bilimsel ilerlemelere ragmen, insan hakkindaki telakkisinin ne oldugunu ve insan hakkinda neler söyledigini biliyormusunuz?
dogu bloku insani bir is aleti gibi görmüs ve bir makineye verdikleri degeri vermistir insana.
Bunu yaparken de sloganlari hep su olmustur: "herkes zorunluluk ölcüsünde üretim yapmali ve gücü ölcüsünde calismalidir"
iyi de böylesi bir durum bizzat insan tarafindan tasarlanip üretilen herhangi bir makine icin de söz konusudur. yani zorunluluk ölcüsünde calisir. esek de böyledir. onalra göre insan iyi bir esektir. cünkü insan icin gecerli olan kurali esege uygular, gerektigi ölcüde saman ve arpa verirseniz, insan gibi onu da gücü ölcüsünde calistirirsiniz. dogu dünyasinin insan denen varlik hakkindaki görüsü bu sekildedir.
Bati dünyasinin insana iliskin görüsü dogu dünyasinin görüsünden daha üzücüdür. batida bir süre sonra ortadadn kalkan, ancak kötü etkisi toplumda uzun süre kalan bir takim ekoller ortaya cikmaktadir. bu ekollerin insan hakkinda ürettigi teorilerin tamami; "insanin bütün varligi cinsel dürtülere geri döner. insanin bütün davranislarinin kaynaginda cinsellik vardir" türünden bir genellemeye dönüsmektedir.
bilindigi gibi böyle bir düsünceyi ortaya atan da dünyaca ünlü ruh bilimci sigmund freud'dur. acaba freud böyle bir genelleme yapmadan önce insan denen bu varlgi tanimismiydi? hayir; cünkü freud insani tanimis olsaydi, insan hakkinda ileri sürdgü bu görüs toplumda bu ölcüde kötü izler birakmazdi. o halde, freudun ileri sürdügü bu görüsün bati toplumlarinda ve genel olarak bütün dünyada biraktigi etkilerin tamami onun insani tanimamis olmasindan kaynaklanmistir.
insani bütünüyle hayvanlarla ayni kategoriye yerlestiren ve hayvanlarla esdeger kabul eden baska görüsler de bulunmaktadir. nitekim kurani kerimde insanlari hayvanlar gibi, belki onlardan daha asagi kabul etmektedir:
"gercek su ki, biz cehennem icin kalpleri olup da gercegi kavrayamayan, gözleri olup da göremeyen, kulaklari olup da isitemeyen görünmez varliklrdan ve insanlardan cok canlar ayirmisizdir. hayvan sürüsü gibidir bunlar; hayir, hayir, dogru yolu kavramakta onlardan da asagi. körcesine dalip gitmis olanlar iste böyleleridir.
dogu bloku insani bir is aleti gibi görmüs ve bir makineye verdikleri degeri vermistir insana.
Bunu yaparken de sloganlari hep su olmustur: "herkes zorunluluk ölcüsünde üretim yapmali ve gücü ölcüsünde calismalidir"
iyi de böylesi bir durum bizzat insan tarafindan tasarlanip üretilen herhangi bir makine icin de söz konusudur. yani zorunluluk ölcüsünde calisir. esek de böyledir. onalra göre insan iyi bir esektir. cünkü insan icin gecerli olan kurali esege uygular, gerektigi ölcüde saman ve arpa verirseniz, insan gibi onu da gücü ölcüsünde calistirirsiniz. dogu dünyasinin insan denen varlik hakkindaki görüsü bu sekildedir.
Bati dünyasinin insana iliskin görüsü dogu dünyasinin görüsünden daha üzücüdür. batida bir süre sonra ortadadn kalkan, ancak kötü etkisi toplumda uzun süre kalan bir takim ekoller ortaya cikmaktadir. bu ekollerin insan hakkinda ürettigi teorilerin tamami; "insanin bütün varligi cinsel dürtülere geri döner. insanin bütün davranislarinin kaynaginda cinsellik vardir" türünden bir genellemeye dönüsmektedir.
bilindigi gibi böyle bir düsünceyi ortaya atan da dünyaca ünlü ruh bilimci sigmund freud'dur. acaba freud böyle bir genelleme yapmadan önce insan denen bu varlgi tanimismiydi? hayir; cünkü freud insani tanimis olsaydi, insan hakkinda ileri sürdgü bu görüs toplumda bu ölcüde kötü izler birakmazdi. o halde, freudun ileri sürdügü bu görüsün bati toplumlarinda ve genel olarak bütün dünyada biraktigi etkilerin tamami onun insani tanimamis olmasindan kaynaklanmistir.
insani bütünüyle hayvanlarla ayni kategoriye yerlestiren ve hayvanlarla esdeger kabul eden baska görüsler de bulunmaktadir. nitekim kurani kerimde insanlari hayvanlar gibi, belki onlardan daha asagi kabul etmektedir:
"gercek su ki, biz cehennem icin kalpleri olup da gercegi kavrayamayan, gözleri olup da göremeyen, kulaklari olup da isitemeyen görünmez varliklrdan ve insanlardan cok canlar ayirmisizdir. hayvan sürüsü gibidir bunlar; hayir, hayir, dogru yolu kavramakta onlardan da asagi. körcesine dalip gitmis olanlar iste böyleleridir.
Yorum