Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Muhammed ile Ebu Sarh

Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Muhammed ile Ebu Sarh

    Muhammed'in zamanında eğer bir kişi müslüman olmuşsa, o kişinin sonra İslam'i terketmesi neredeyse imkansızdı. Buna rağmen İslam'i terkeden bazı kişiler olmuştu. Bunlardan birisi ise Ebi Sarh'tir.

    Kimdir Ebi Sarh?

    Ebi Sarh, Muhammed'in vahiylerini kaleme almış, Ku'ran katipliği yapmış ve daha sonrasında (esrarengiz bir şekilde) İslam'i terketmiştir. Ebi Sarh ayrıca Hz. Osman'in süt kardeşi ve halasının oğludur.

    Ebi Sarh İslam'i terkettikten sonra tıpkı diğerleri gibi öldürülmemek için kaçar ve halasının oğlu, süt kardeşi Hz. Osman'a sığınır.

    Peki Ebi Sarh'in bir anda kaçmasına neden olan olay neydi?

    Koskoca Allah'in sözlerini kaleme alma mevkisine sahip bir adam, peygamberin sözlerini Kuran'a aktarma şerefine ermiş bir insan deli mı bir anda tüm bunları reddedip neden kaçsın?

    Nedeni ise şudur;

    Ebi Sarh Kuran katipliği yaptığı için muhtemelen zamanın eğitimli kişilerinden biri idi. Ebi Sarh, Muhammed'ın en uzun süreli ve en tecrübeli katiplerinden biri olduğu için vahiy anlarında Muhammed'e indirilen ayetlerin yazılış şekli hakkında Muhammed'e tavsiyelerde bulunuyordu. Muhammed'de çoğu zaman Ebi sarh'in tavsiyelerini onaylıyor ve akabinde Kuran Muhammed'in değil, Ebi sarh'in dile getirdiği şekilde yazılıyordu..

    İşte kanıt;



    “İbn-u Ebi Sarh diyor ki: “Eğer Muhammed’e vahyolunuyorsa bana da vahyolunuyor. Eğer Allah indiriyorsa ben de onun indirdiğinin mislini indiririm. (İbn Kesir, Tefsir, Sabuni muhtasarı, I/600)



    Ebi Sarh, iste bu yüzden Muhammed'in uydurukçu olduğunu anlamış ve derhal İslam'i terkederek Osman'in yanına sığınmıştır.

    Olayı duyan Muhammed ateş püskürüyordu..Ardından hemen bu olay hakkında ayetler inmeye başlamıştı;



    “Allah’a karşı yalan uydurandan, ya da kendisine karşı bir şey vahy edilmemişken “bana da vahyolundu” diyenden ve “ben de Allah’ın indirdiği gibi indireceğim” diyenden daha zalim kim olabilir?” (El-En’am, 93)



    Muhammed bu olaydan sonra yine her zaman olduğu gibi insanları cehennem azabı ile korkutmaya çalışmıştır.


    "Gonlu imanla dolu oldugu halde, zor altinda olan kimse mustesna, inandiktan sonra Allah'i inkar edip, gonlunu kafirlige acanlara Allah katindan bir gazap vardir, buyuk azab da onlar icindir" (Nalh, 106)



    Yani üstteki ayette Muhammed'in anlatmaya çalıştığı şudur;

    Sakın ola ki Ebi sarh hakkında çıkan dedikodulara inanmayın. İnananlar için "Allah katından bir gazap vardır, büyük azab da onlar içindir".

    Bu olay hakkında dedikodular hızla yayılıyor ve Muhammed'in güvenirliliğini sarsılıyordu. Muhammed olayı örtbas edebilmek ve kendisi hakkında çıkan dedikodulara ve kişilerin kafalarındaki soru işaretlerine son verebilmek için şu ayeti indirmiştir;





    "Rabbin, turlu eziyete ugratildiktan sonra hicret eden, Allah ugrunda savasan ve sabreden kimselerden yanadir. Rabbin suphesiz bundan sonra da bagislar ve merhamet eder." (Nahl, 110).



    Muhammed böylelikle peygamberliği hakkında şüpheye düşen müslümanlarının gönüllerine su serpiyordu.

    Tabi "şeytan ayetleri" olayında da olduğu gibi Muhammed'in her zaman imdadına yetişen şeytan, suçu üstleniyor ve Ebi Sarh'i yoldan çıkarttığını itiraf ediyordu;


    Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: " Sa'd Ibni Ebi s-Sarh Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e katiplik yapiyordu. Seytan ayagini kaydirdi; adam irtidad ederek kafirlere sigindi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih gunu, onun oldurulmesini emretti. Ancak, Hz. Osman (radiyallahu anh) onu himayesi altina aldi. Resulullah da bu himayeyi tanidi."



    Ebi Sarh Mekke'de Muhammed hakkında beyanatlarda bulunuyor kişilere Kuran ayetlerinin Allah tarafından değil, Muhammed tarafından uydurulduğunu söylüyordu. Artık Ebi Sarh ölmeden Muhammed'e rahat uyku yoktu.

    Daha sonra Ebi Sarh, Muhammed'in eline düşmüştür. Muhammed Mekkelilere teslim oldukları halde kimseyi öldürmeyeceğine dair söz vermişti. Buna rağmen Ebi Sarh'in kellesi için buyrukta bulunmuştur.

    Bunu duyan Ebi Sarh'in süt kardeşi Hz. Osman;




    Ortalık durulunca Nebi’nin huzuruna getirdi, affedilmesini istedi, Biat’ının kabulü için yalvardı. Bu rica üç kez tekrarlandıktan sonra ancak Rasulullah(sav) İbn Ebi’s-Sarh’ın biatını kabul etti.Onlar gittikten sonra Ashabına dönerek:
    “Biat etmeden evvel içinizden bu adamı katledecek doğru biri çıkmadı mı? Diye sordu.
    Onlar da: “Biz işaretinizi bekliyorduk” cevabını verdiler. Bunun üzerine Rasulullah(sav): “Bir Peygamber ima ile adam öldürtmez, açık konuşur.” ( İbn-i Sa’d, E.Davut, Nesei, Hakim, İbn-i Hişam, İbn-i Hacer)



    Muhammed yukarıdaki hadiste “Bir Peygamber ima ile adam öldürtmez, açık konuşur.” diyerek kendisinin ne derece tehlikeli narsisist mafya babası olduğunu gözler önüne sermektedir. Muhammed madem açık konuşmayı sever, o halde neden Osman'in önünde Ebi sarh'in öldürülmesini emretmedi? Neden Osman yanından çıkıp gittikten sonra çapulcularına konuştu?

    Osman, süt kardeşi Sarh'in affedilmesi için Muhammed'e yalvarmıştır. Muhammed iki arada bir derede kalmıştır. İstemeyerekte olsa Osman'in sefaatını kabul etmek zorunda kalmıştır. Fakat her ne kadarda zoraki kabul etse de, yüzündeki rahatsızlığını tetikçilerine fark ettirmeye çalışmış ve yanında bulunan müslümanların Ebi sarh'i oracıkta katletmelerini istemiştir. Bunuda başaramayan Muhammed daha sonra müridlerine şu şekilde sert çıkışmıştır;





    “Benim o şahsı bağışlamaktan imtina ettiğimi gördüğünüz zaman neden onu öldürmediniz?”
    el-İsabe, c. 2, s. 38.



    Aynı olay, biraz farklı bir şekilde şu kaynakta da mevcut;


    "Icinizde, elimi bey'at icin vermekten imtina ettigimi gorunce kalkip oldurecek akli basinda bir adam yok muydu?"
    Ebu Davud, Cihad 127, (2683); Nesai, Tahrimu'd-Dem 14, (7, 105, 106).
    Mesih`in sevgisinden bizi kim ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı?
    (Romalılar 8:35)

    #2
    Ynt: Muhammed ile Ebu Sarh

    evet mürtedin hükmü bellidir. Yaşasın şeriat.. İslam haktır, onu gören tanıyan birinin bu dini bırakması mümkün değildir. bıraktıysa kanserli hücre haline dönüştüğü içindir. böylesi de toplumu ifsat eder.. Ama İslam onun yaşamasına izin verirse..

    elhamdülillah.. şeriat harika...

    Yorum


      #3
      Ynt: Muhammed ile Ebu Sarh

      Keşke meseleleri, Şii kaynakların beyanı ile araştırsaydınız keşke mesleye daha profösyönelce yaklaşsaydınız. Yazık olmuş. Alevi olduğunuz dönemde Kuranı meallerle, İslamı turan Dursun seçmeleri olan sünni kaynaklarla yargılamış ve kendinize bir yol çizmişsiniz. Bizlerde okudun turan dursunu ve ilhan arseli. Biz neden din değiştirmedik. Turan dursunun eserlerinde verdiği bir çok kaynağın doğru olduğunu bizzat yerinde gördüm. Neden din değiştirmedim? Çünkü ben Sünni Müslüman değildim. Şii bir Müslümanım. Ve benim inancımda cevapsız kalmış hiç bir soru yoktur. Ve sünni kaynaklarda geçen manevi eksiklikler Şii inancında söz konusu değildir. Sizleri gördükçe her an her dakka Alah'a hamd ediyorum. Zerre misalide olsa bize Ehl-i Beyti tanıttı diye...Hamdolsun...

      Yorum


        #4
        Ynt: Muhammed ile Ebu Sarh

        nasrani eğer sen ortodoks (katolik ve ya protestan) isen benim sana katolik (ve ya protestan) alimlerden, kaynaklardan sunduğum delilleri kabul edermisin? eğer monofozitsen benim sana delil olarak sunacağım diofozit kaynakları delil kabul edecekmisin?

        Yorum


          #5
          Ynt: Muhammed ile Ebu Sarh

          BİSMİTEALA

          SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHL-İ BEYTE

          Eğer bir inançta inanç önderinin en önemli ashablarından biri veya bırkaçı o inançtan çıktığında bu olaydan dolayı o inanç ve inanç önderi suçlanacaksa. Bu gün yeryüzünde hak din olmaması gerek.

          Sa'd ibn-i Ebi Serh sadece bir sahabe idi okuma yazma bildiğinden dolayı vahiy katipliği görevine atanır. Bu göreve atanması onun imanından dolayı değil okuma yazma bildiğinden dolayıdır bunu unutmamak gerek önce.

          Hz Musa'nın sahabesi kadar Peygambere ihanet eden bir başka ümmet varmı acaba? O zaman Musayı ve Yahudiliği red edelim.

          Yahuda Hz İsa'nın 12 sadık havarilerinden biri değil miydi? Kendi artık sizin deyiminizle Rabbini ele vermedi mi? O zaman İsa'yı ve Hiristiyanlığı red edelim.

          Yukarda nakledilen olayda bir sürü yalan var olduğu gibi olayı hem çarpıtmış hemde tahlilden öte sadece kendi kıt beyni ile vede İslama olan kininden dolayı görmek istediğini yazmış Turan Dursun (veyl olsun ona)

          Eğer Turan insanlıktan zerre kadar nasib alabilse idi bir inancı bu denli seviyesizce eleştirimenin yanlış olduğunu anlardı. Ama nerde bir kere kin tüm bedenini sarmış Rahman bu gibi kişilere çok güzel bir cevap veriyor "KİNİNİZLE GEBERİN"

          Peygamberin vahiy katipleri sadece bir kişi değildi bir kaç özel vahiy katibi var idi.

          Bu gün bu olayları nakleden sunni tarih ve muhaddisler Eb-i Sarh'ın kendi keyfiyetine göre ayetleri yazma rivayetini kabul etmiyorlar. (Bu konuda Ziya Şen'in Kur-anın Mushaflaşma Süreci eserini okumak gerek)

          Her inançta her ideolojide yalan yanlış beyanatlar muhakka vardır. Eğer o inancın kabul etmediği yalan yanlış beyanatlara sarılmak ma'kul olsa idi bu gün hak hiç bir din kalmazdı.

          Hıristiyanların kabul etmediği kendi anteolojilerinde bulunan beyanatlar yok mu? Bir sürü var. En bariz örneği bu gün İstanbul taksim İstiklal caddesindeki kilisede bulunan incil hakkında ki beyanatlar. Vede bir sürü beyanatlar var istersen Hıristiyan din adamlarının 4 incil hakkında beyanatlarını tek tek yazabilirim kaynaklarıyla birlikte sen bunları kabul edecekmisin?
          EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

          Yorum

          YUKARI ÇIK
          Çalışıyor...
          X