Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hristiyan iftiralari 2. gökyüzü 7 kattir, kökeni nedir?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Hristiyan iftiralari 2. gökyüzü 7 kattir, kökeni nedir?

    Bildiğimiz gibi kuran-ı kerim'de ve önceki semavi dinlerde göğün yedi kat olduğu açıkça belirtilmektedir.Dincilerin Kuran mucizesi olarak en çok bahsettikleri konulardan biridir bu.Ama ne yazıkki burdada yanılıyorlar, yedi kattır derken neyi kastediyor neden bahsediyor ve yedi rakamı nasıl ortaya çıkmıştır onu açıklıyorum size.

    KURAN'DAKİ GÖK NEDİR?

    Kuran'da bir çok ayette gök kelimesi geçer peki gök derken neyi kastetmek istiyor ilk önce bunu netleştirmemiz gerekiyor.
    Kuran'nın bahsettiği gök dünyanın üstünü kaplayan onu (dünya) örten koruyan sert bir tabakadır."Gök kubbe" sözüde ordan gelmektedir ve camilerinde buna uygun inşa edildiğinide unutmayalım.
    Göğün sadece dünyanın üstünü kaplayan bir tabaka olduğunu birde ayetlerden dinleyelim.

    Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik. (Nebe 12)

    Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah'ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler (enbiya 32)

    Allah gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı... (lokman 10)
    (Tavanlar direklerle yada sutunlarla havada tutulur burdada açıkça bir tavan olarak bahsediyor)

    Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan...(rad 2)
    (Yine burdada açıkça bir tavan görevi olduğundan bahsediyor)

    Ve öyle bir tabakadırki tavandır ki bu, Allah gökyüzünü tutar ve yeryüzüne düşmesinden korur.

    ...İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor... (hac 65)

    Görüldüğü gibi bu gök dünyayı çevreleyen koruyan kısım olarak anlatılmaktadır.Yıldızlar ve diğer uzay cisimlerinede gökte der kuran çünkü onlarıda yerin (dünya) üstünde tavanında yani içinde olduğunu söyler.Dinciler Kuran'ın bu yedi kat gök ayetlerini kurtarmak için inanılmaz gayrete düşüyorlar,meğerse Kuran yedi kat gök derken,uzaydaki galaksilerden bahsediyormuş galaksimizin,galaksi grubumuzun,galaksilerin ortaklaşa merkez grubunun,kaçan yıldızların vs. katlarıymış.Kuran derki kim ayetlerimi yanlışa yorumluyor yada kendince değiştirmeye kalkıyorsa allaha ortak olmuş demektir oyuzden cehennem azabı görücektir der.Bu dincilerin çevirmediği ayet kalmadı bu gidişle

    YEDİ RAKAMININ KAYNAĞI NEDİR ?

    Göğün yedi kattır söylemi islamdan semavi dinlerden'de önceye dayanır.Antik uygarlıklar göğün yedi kat olduğunu söylerler.Bazıları dokuz demiştir 13 demiştir 4 demiştir.Örneğin,
    Şamanizm'in ural-altay kaviminde gök katları genellikle yedidir.
    Dogonlar'da gök katları 14 tür,ve her katını kendilerince anlamlandırmışladır en üst katında da büyük nommo vardır ve dünyadaki bütün ruhların gözeticisidir aynı zamanda dünyayı idare eder yönetir.
    Azteklerde 13 gök katı vardır inanışlarında.
    Bu böyle uzatılabilir.Demekki tarihin evrimi sonucu dinler arasındaki etkileşim ve başkalaşım gerçekleşmiş islamiye'te kadar en mantıklısı uzanmıştır.Peki bu yedi rakamını nerden bulunmuş olabilir.Kuran'a inansaydım allah herşeyi bilir elbetteki onuda bilecektir derdim.Ama gerçekler hiçte böyle demiyor.Çünkü 7 rakamı çok basit bir gözlem sonucu bulunmuştur -yada daha bilimsel konuşayım- bulunma ihtimali olmuştur.Ve bu büyük ihtimal şudur.Gökyüzünün yedi kat olduğu gökkuşağına bakılarak fikir edinildiği antik uygarlıklardan gelme bir bilgi olmuştur.Çünkü gökkuşağı tam yedi renktir ve gök yüzünde belirir.Gökyüzünde belirmesi göğünde onunla orantılı katları olabileceği mantığını ortaya çıkarıyor.Ayrıca bir çok eski uygarlıklarda gökkuşağına mistik anlamlar yüklemiş örneğin,cennnet ve cehennem arasında köprü olduğu.batı kültründe umut ve şans olduğu,Sibiryada gökkuşağının güneşin dili olduğu vs inanışlar mevcuttur.Ama en önemlisi ise Tevrat ta yazan bir ayet beni bu düşüncemi kökleştirdi.Tevrat'ta ki dünyanın oluşumu ile ilgili ayetlerde Kuran'da olmayan bir açıklık var.Tevrat açıkça gün gün toplam 6 gün nasıl yaratıldığını anlatıyor.Yalnız bir tanesi beni yedi kat gök konusunda şaşırttı.İşte o ayet.

    "Tanrı dedi:'Suların ortasında bir kubbe olsun ve suları sulardan ayırsın' ve böyle oldu.Tanrı gök kubbesinin altında kalan suları üstünde kalan sulardan ayıran gökkuşağını yaptı ve kubbeyi gök diye adlandırdı.Bir akşam ve bir sabah oldu.ikinci gün." (Aktaran,Maurice Bucaille,Tevrat,incil,Kuran-ı kerim ve bilim)

    Tevrat Birinci gün sadece yer var ama boş ve bulanıktır der ve ışığı yaratmıştır tanrı der.İkinci günde bir kubbe olsun diyor.Kubbe bir tane olucak ve tartışmasız bu gök kubbe,dolayısıyla dünya ile gökyüzünden bahsediyor,Arasına gökkuşağını yaptı derkende gökkubbeyle yer arasındaki gök katlardan bahsediyor.

    (yorum bekliyorum kardesler)


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: Hristiyan iftiralari 2. gökyüzü 7 kattir, kökeni nedir?

    Galileo nun dünyanın yuvarlak olduğu , gezegenlerinin oldğu ile ilgili teorisi o gün kabul edilmesi belki zordu ama, İtalyada kilise bu tavrını daha bu yıl değiştirdi ve tamam gelileo haklıymış dediler Hoş batı bilim teknolojide bir iki yüzyıldır açık ara önde ama kiliselerindeki durum farklı. Önce kendileri ile uğraşsınalr bence akılları almaz Kur'an ın mucizelerini.
    Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Övülmek Allah içindir, fakat çoğu bilmezler. (Zümer 27)

    Yorum


      #3
      Ynt: Hristiyan iftiralari 2. gökyüzü 7 kattir, kökeni nedir?

      evet kardesler,
      buradada yine düzmantik sözkonusu
      böyle kisaca, bir kac cümle ile, bütün bir islam alemi ve
      kuran gibi muazzam bir kitap karalanacak saniyorlar...
      ......
      elimde bir kitap var
      bu kitabin her dedigine katilmiyorum, ancak bazi noktalar var ki, gercekten insan "yazik olmus" demeden edemiyor...bakin burada bu konuya nasil bir yaklasim var
      ..................

      DÜNYA YUVARLAKTIR
      "Bundan sonra, yeri yumurta biciminde soktu" (79:30)

      Yeryüzünün yumurta gibi yuvarlak oldugu kuranin vahyinden yüzyillar sonra kanitlandi.
      Eski müfessirler dünyain düz oldugunu zannettigi icin, "yumurta bicimine soktu" anlamina gelen "DaHHA" kelimesini "düzenledi, dösedi" biciminde yorumladilar.

      Bu geleneksel yorumun etkisinde kalan cagdas meal yazarlri da bu orumlari aynen kopya etmekte. örnegin, bes kisilik bir heyeet tarafindan hazirlanan ve hikmet nesriyat tarafindan yayimlanan meal, sözkonusu ayeti söyle tercüme ediyor: "bundan sonra yeryüzünü düzgün bir sekle soktu"

      Kuzey afrikada arapca konusan halkin arasinda hala yumurta icin kullandigi "dahhy" ve kulucka icin kullandigi "medhhy" kelimelerinin kökü "DHHY" dir. bu kökten türeyen bir fiil olan "dahha" kelimesini burada "dösedi, düzeltti" bicimine cevirmek, kuranin ilahi kaynagina kusku camurlari sicratmaktadir.

      Eski kuran yorumculari, dünyanin yumurta bicimine sokulmasini o günkü bilgileriyle kavrayamadiklari icin dahha (yumurta) kelimesinden medhha (kulucka)nin kastedilmis olmasi gerektigini ileri sürmüsler ve "yumurta bicimine soktu" ifadesinin, "kulucka gibi düzenledi" anlamina gelen bir kinae oldugunu kabul etmislerdir.

      Gecmis müfessirler bu konuda mazur görülebilir; ama artik ilkokul cocuklarinin bile ünyanin düz olmadigini ildikleri bir cagda yasayan meal yazarlrinn gecmis müfessirlerin zorlamali yorumlarini kritik etmeden kopya etmeleri kücümsenmeyecek bir hatadir.

      üzerinde yasadigimiz gezegen, yakin planda düzgün degil, daglar, ovalar ve vadilerle engebelidir. uzak planda ise devekusu yumurtasi gibi elipsoittir. hangi acidan bakarsani bakiniz, yerküreye yakistiramayacagimiz bir nitelik olan "düzgün" kelimesi, bazi meallerde neden hala yer alir?

      halbuki 39:5 ayet dünyamizin yuvarlak oldugunu cok net bir bicimde anlatir:
      "gökleri ve yeri hak ile yaratti. geceyi gündüzün üzerine yuvarliyor, gündüzüde gecenin üzerine yuvarliyor. günesi ve ay'i buyrugu altina aldi. hepsi (dünya ve ay) belli bir süreye kadar akip gider. iyibil ki O azizdir,cok bagislayandir."

      Ayette gecen "yuKaViRu" kelimesi, yuvarlamak, sarmak, dolamak anlamina gelir. nitekim, küre kelimesi ayni kökten türemedir.

      79:30 ayetini, süleyman atesin meali aslina uygun olarak cevirmistir:
      "bundan sonra da yeri yuvarlatti"



      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: Hristiyan iftiralari 2. gökyüzü 7 kattir, kökeni nedir?

        tabiki dünyanin yuvarlakligina ilaveten birde dünyanin dönme mevzusunun kuranda bulunmadigini, bu iddialarin carpitmalardan ibaret oldugunu söyleyenler var...bunada "simdilik" bir not düsmek istiyorum..
        .................

        DÜNYA DÖNÜYOR
        "ne günesin aya yetismesi mümkündür ne de gece gündüzü gecebilir. hepsi (günes, ay ve dünya) bir yörüngede yüzer." (36:40)

        Ayette gecen 2kullun"kelimesinin türkce karsiligi "hepsi"dir. bu kelime, arapcada genellikle en az üc sey icin kullanilir. zira 2iki sey" icin tesniye denilen ayri bir kalip mevcuttur!

        Ayetteki "hepsi bir yörüngede yüzer" ifadesinden önce en az üc gökcismi anilmali ki "hepsi" kelimesi normal islevini yerine getirsin.

        ilk bakista dikkatimizi sadece iki gök cismi cekiyor: günes ve ay..peki ücüncü gök cismi nerede?

        ayeti inceledigimizde ücüncü gök cisminin "gece ve gündüz" kelimeleriyle hem dünyanin kendi etrafinda ki dönüsüne isaret edilir ve hem de günes ve aydan sonraki ücüncü gök cismine yani dünyaya telmihte bulunulur. böylece dünyanin yörüngesindeki ikinci hareketine de deginilir!

        Bazilari, ücüncü gök cismini ayette arayacagina gökte aramis ve "kullun=hepsi" kelimesini tatmin icin "yildizlar"i parantezle ayetin kapsamina sokmustur. hasan basri cantayin, celaleyn tefsirinden dipnotla transfer ettigi yildizlari , fikri yavuz parantezler:
        "Ne günesin ay'a yetismesi mümkün olur, ne de gece gündüzü gecer. hepsi (günes, ay ve yildizlar ayri ayri) bir felekte yüzerler, devirlerini tamamlarlar. (36:40)

        Dünyamizin hem kendi hem de günes etrafindaki dönüsünü gayet veciz bir ifadeyle anlatan ayetler dikkatle incelenmeden, gecmis tefsirler kritik edilmeden nakledilen yorumlar elbette tam isabetli olmayacaktir.

        Dünyanin hareket halinde oldugunu cok acik bir ifadeyle anlatan 27:88 ayetini de siz inceleyiniz. bu ayetin nazil oldugu dönemden yüzyillar sonra yasamalarina ragmen o devrin yayin inanisinin etkisinde kalarak bu ayetn anlamini kaydirmaya calisan müfessirler görmekteyiz.

        ayette tasvir edilen hareketin, dünyanin sonu geldigi vakit sözkonusu olacagini ileri sürmüslerdir. ne var ki, kuranin, dünyain sonuyla ilgili tasvirlerini az cok bilen bir kisi, 27:88'de anlatilan hareketin ona isaret etmedigini rahatlikla anlar.

        yeri gelmisken size, inanilmasi güc bir haberi nakletmek istiyorum.
        hicri 1395, miladi 1975 senesinde medine islam üniversitsi, suudi arabistanin diyanet isleri baskani olan Abdülaziz bin Baz'in bir kitabini yayimladi. kuranin inisinden 1400 sene sonra, kuranin indigi ülkedeki bir üniversite tarafindan yayimlanan bu kitap, bu günkü araplarin seviyesini sergileyen ibret verici belgelerden biridir. ayni zamanda, kuranin 1400 yil önce yasamis bir arabin düsünceleri olamayacagini da dogrulayan bu kitabin ismi: "gezegenlere gitmenin mümkün ve dünyanin sabit, günesin ise hareket ettigine dair ilmi ve nakli deliller"

        suudi arabistanin en yetkili dini lideri olan bin baz, medine islam üniversitesi tarafindan yayinlanan bu kitabin ilk sahifelerinde yeni bir fitneden söz ediyor. halkin dünyanin yuvarlak olduguna ve günesin etrafinda döndügüne inanmasini üzüntüyle gördügünü ve bu korkunc fitneye dur demek icin bu kitabi kaleme aldigini ifade ediyor.

        dünyanin yuvarlak olusune ve döndügüne inananlarir, kafir veya mürted olduguna 23. sahifenin basinda fetva veren bin baz, bu cehalet ve sapikligin,kuran ayetlerini ve hz.Muhammedin hadislerini inkardan kaynaklandigini iddia ediyor. Daha sonra, iddiasina nakli delil olarak buhari ve müslimde gecen uydurma bir hadisi aktaran bin baz, dünyayi yuvarlak ve hareketli bilenlerin tövbe etmemesi halinde mürted kabul edilerek öldürülmelerinin vacip olduguna, kanlarinin ve mallarinin helal olduguna vetva veriyor. 8araplara uzun yillar dini liderlik yapmis bu zat, kuranin matematiksel kodunu kesfeden dr. resad halifenin katline de fetva vermisti)

        Bin Baz hazretleri, bu ilkel tehditlerin ardindan ilmi delillerini söyle siraliyor:
        "...eger ileri sürdükleri giib dünya dönüyor olsaydi, ülkeler, daglar, agaclar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdi. insanlar batidaki ülkeleri doguda, dogudaki ülkeleri batida görecek, kiblenin yeri sürekli degisecek ve böylece kiblenin bir karari kalmayacakti. velhasil, gördügünüz gibi bu iddia, daha bir cok yönden yanlistir. fakat sözü uzatmak istemiyorum..."

        Suudi arabistana dini kilavuzluk etmis olan bu zatin hezeyanlarinin, 20.yüzyilin son ceyreginde medine islam üniversitesinin 2ilmi" yayinlari arasinda yayinlanmasi, islam dünyasinin icinde blundugu geri kalmisligin nedenini aciklamaya yeter sanirim.

        Bu adamin olusturdugu bir "ulema2 komisyonunun önderliginde kuranin matematiksel mucizesine karsi da savas acan ve bu büyük kuran mucizesinin aleyhinde cehalet dolu kitaplar yayinlayan bu kisileri yakin bir azap bekliyor. Allahin bu büyük mesajini iptal etmek icin besmelenin harflerine zam yapanlar ve Allahin ismini tahrif edenler 20:133-135 ayetlerine muhataptir.


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #5
          Ynt: Hristiyan iftiralari 2. gökyüzü 7 kattir, kökeni nedir?

          'Birbirleriyle uyumlu bir şekilde (tabakalar halinde) yedi göğü yaratmış olan odur.
          67 Mülk Suresi 3'

          yazinin geneline söylenecek cok fazla söz aslinda yoktur...
          zira acik ayetleri verdikten sonra, bir takim ifade ve kelime oyunlariyla akli sira tutarsizliklar bulmus
          fakat akli basinda olan her arastirmaci yukarida örnek olarak sergiledikleri ayetler icerisinde "koruyucu tavan" vs. gibi sözcüklerin, bu budalaca aciklamalardan cok daha farkli oldugunu farkedecektir...

          koruyucu tavan'in illada sert bir madde olmasi gerektigi gibi zavalli bir yorum ile ancak basireti baglanmis ve sapikliga hazir kimselere etki edilebilir.


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum

          YUKARI ÇIK
          Çalışıyor...
          X