Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Matta incili

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #46
    Ynt: Matta incili

    12. Bölüm
    Sept günü sorunu
    (Mar.2:23-3Mar.2:6; Luk.6:1-11)

    1O sıralarda, bir Sept günü İsa ekinler arasından geçiyordu. Acıkmış olan öğrencileri başakları koparıp yemeye başladılar.

    2Bunu gören Ferisiler İsa'ya, «Bak, senin öğrencilerin Sept günü yapılması yasak olanı yapıyorlar» dediler.

    3İsa onlara, «Davut'un, yanındakilerle birlikte acıkınca ne yaptığını okumadınız mı?» diye sordu.

    4«Tanrı'nın evine girdi, kendisinin ve yanındakilerin yemesi yasak olan, ancak kâhinlerin yiyebileceği adak ekmeklerini yedi.

    5Ya da kâhinlerin her hafta tapınakta Sept günüyle ilgili buyruğu çiğnedikleri halde suçlu duruma düşmediklerini Kutsal Yasa'da okumadınız mı?

    6Size şunu söyleyeyim, burada tapınaktan daha üstün bir şey var.

    7Eğer siz, `Ben kurban değil, merhamet isterim' sözünün anlamını bilseydiniz, suçsuz kişileri yargılamazdınız.

    8Çünkü İnsanoğlu Sept gününün de Rabbidir.»

    9İsa oradan ayrılıp onların havrasına gitti.

    10Orada eli sakat bir adam vardı. İsa'yı suçlamak amacıyla kendisine, «Sept günü bir hastayı iyileştirmek Kutsal Yasa'ya uygun mudur?» diye sordular.

    11İsa onlara şu karşılığı verdi: «Hanginizin bir koyunu olur da Sept günü çukura düşerse onu tutup çıkarmaz?

    12İnsan, koyundan ne kadar daha değerlidir! O halde Sept günü iyilik yapmak Yasa'ya uygundur.»

    13Sonra adama, «Elini uzat» dedi. Adam elini uzattı. Sakat el, öbürü gibi eski sağlam durumuna geliverdi.

    14Dışarı çıkan Ferisiler ise İsa'yı yok etmek için anlaştılar.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #47
      Ynt: Matta incili

      Tanrı'nın seçtiği kul

      15İsa bunu bildiği için oradan ayrıldı. Birçok kişi O'nun ardından gitti, O da hepsini iyileştirdi.

      16Kendisini başkalarınatanıtmamaları için onları uyardı.

      17-18Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen şu sözün yerine gelmesi için oldu:

      «İşte, benim seçtiğim kulum,
      canımın hoşnut olduğu sevgili kulum.
      Ruhumu O'nun üzerine koyacağım,
      O da adaleti uluslara ilan edecek.

      19Çekişip bağırmayacak,
      yollarda kimse O'nun sesini duymayacak.

      20Ezilmiş kamışı kırmayacak,
      tüten fitili söndürmeyecek,
      ve sonunda adaleti zafere ulaştıracak.

      21Uluslar da O'nun adına ümit bağlayacak.»


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #48
        Ynt: Matta incili

        İsa ve Beelzebub
        (Mar.3:20-30; Luk.6:43-45; 11Luk.6:14-23)

        22Daha sonra İsa'ya, cine tutsak, kör ve dilsiz biri getirildi. İsa adamı iyileştirdi. Öyle ki, adamın dili çözüldü, gözleri görmeye başladı.

        23Bütün kalabalık şaşırıp kaldı. «Bu, Davut'un Oğlu olabilir mi?» diye soruyorlardı.

        24Ferisiler bunu duyunca, «Bu adam cinleri, ancak cinlerin reisi Beelzebub'un gücüyle kovuyor» dediler.

        25Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: «Kendi içinde bölünmüş olan her ülke yıkıma uğrar. Kendi içinde bölünmüş hiçbir kent ya da ev ayakta kalamaz.

        26Eğer Şeytan Şeytan'ı kovarsa, kendi içinde bölünmüş demektir. Bu durumda onun egemenliği nasıl ayakta kalabilir?

        27Eğer ben cinleri Beelzebub'un gücüyle kovuyorsam, sizin adamlarınız cinleri kimin gücüyle kovuyorlar? Sizi bu durumda kendi adamlarınız yargılayacak.

        28Ama ben cinleri Tanrı'nın Ruhuyla kovuyorsam, Tanrı'nın Egemenliği üzerinize gelmiş demektir.

        29«Bir kimse güçlü adamın evine girip onun malını nasıl çalabilir? Ancak önceden o güçlü adamı bağlarsa, onun evini soyabilir.

        30«Benden yana olmayan bana karşıdır. Benimle birlikte toplamayan dağıtıyor demektir.

        31Bunun için size diyorum ki, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak; ama Ruh'a karşı yapılan küfür bağışlanmayacak.

        32İnsanoğlu'na karşı bir söz söyleyen, bağışlanacak; ama Kutsal Ruh'a karşı bir söz söyleyen, ne bu çağda, ne de gelecek çağda bağışlanacaktır.

        33«Ya ağacı iyi, meyvesini de iyi sayın; ya da ağacı kötü, meyvesini de kötü sayın. Çünkü her ağaç meyvesinden tanınır.

        34Sizi engerekler soyu! Kötü olan sizler nasıl iyi sözler söyleyebilirsiniz? Çünkü ağız yürekten taşanı söyler.

        35İyi insan, içindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan ise içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır.

        36Size şunu söyleyeyim, insanlar, söyleyecekleri her boş söz için yargı gününde hesap verecekler.

        37Kendi sözlerinizle aklanacak, yine kendi sözlerinizle suçlu çıkarılacaksınız.»


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #49
          Ynt: Matta incili

          Yunus'un belirtisi
          (Mar.8:11-12; Luk.11:24-26,29-32)

          38Bu arada bazı din bilginleri ve Ferisiler söz alarak şöyle dediler: «Öğretmenimiz, senden doğaüstü bir belirti görmek istiyoruz.»

          39İsa onlara şu karşılığı verdi: «Kötü ve vefasız kuşak bir belirti istiyor! Ama ona Yunus peygamberin belirtisinden başka bir belirti gösterilmeyecek.

          40Yunus, nasıl üç gün üç gece o koca balığın karnında kaldıysa, İnsanoğlu da üç gün üç gece yerin bağrında kalacak.

          41Ninova halkı, yargı günü bu kuşakla birlikte kalkıp bu kuşağı yargılayacak. Çünkü Ninovalılar, Yunus'un çağrısı üzerine tövbe ettiler. Bakın, Yunus'tan daha üstün olan buradadır.

          42Güney Kraliçesi, yargı günü bu kuşakla birlikte kalkıp bu kuşağı yargılayacak. Çünkü kraliçe, Süleyman'ın bilgece sözlerini dinlemek için dünyanın ta öbür ucundan gelmişti. Bakın, Süleyman'dan daha üstün olan buradadır.

          43«Kötü ruh kişinin içinden çıkınca kurak yerlerde dolanıp huzur arar, ama bulamaz.

          44O zaman, `Çıktığım eve, kendi evime döneyim' der. Eve gelince orayı bomboş, süpürülmüş ve düzeltilmiş bulur.

          45Bunun üzerine gider, yanına kendisinden kötü yedi ruh daha alır ve eve girip yerleşirler. Böylece o kişinin son durumu ilkinden beter olur. Bu kötü kuşağın başına gelecek olan da budur.»


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #50
            Ynt: Matta incili

            İsa'nın annesi ve kardeşleri
            (Mar.3:31-35; Luk.8:19-21)

            46İsa hâlâ halka seslenmekteyken, annesiyle kardeşleri geldi. O'nunla konuşmak isteyerek dışarıda durdular.

            47Birisi İsa'ya, «Bak» dedi, «annenle kardeşlerin dışarıda duruyor, seninle konuşmak istiyorlar.»

            48İsa, kendisiyle konuşana şu karşılığı verdi: «Kimdir annem, kimdir kardeşlerim?»

            49Eliyle öğrencilerini göstererek, «İşte annem, işte kardeşlerim!» dedi. 50«Göklerdeki Babamın isteğini kim yerine getirirse, kardeşim, kızkardeşim ve annem odur.»


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #51
              Ynt: Matta incili

              13. Bölüm
              Tohum benzetmesi
              (Mar.4:1-20; Luk.8:4-15)

              Aynı gün İsa evden çıktı, gidip gölün kıyısında oturdu.

              2Çevresinde öyle büyük bir kalabalık toplandı ki, kendisi bir kayığa binip oturdu. Bütün kalabalık kıyıda duruyordu.

              3İsa onlara benzetmelerle birçok şey anlattı. «Bakın» dedi, «ekincinin biri tohum ekmeye çıkmış.

              4Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düşmüş. Kuşlar gelip bunları yemiş.

              5Kimi, toprağı az olan kayalık yerlere düşmüş. Toprak derin olmadığından hemen filizlenmişler.

              6Ne var ki, güneş doğunca kavrulmuşlar, kök salamadıkları için kuruyup gitmişler.

              7Kimi, dikenler arasına düşmüş. Dikenler büyümüş, filizleri boğmuş.

              8Kimi ise iyi toprağa düşmüş. Bazısı yüz, bazısı altmış, bazısı da otuz kat ürün vermiş.

              9Kulağı olan işitsin!»

              10Öğrencileri gelip İsa'ya, «Halka neden benzetmelerle sesleniyorsun?» diye sordular.

              11İsa şu cevabı verdi: «Göklerin Egemenliğinin sırlarını anlama yeteneği size verildi, ama onlara verilmedi.

              12Kimde varsa, ona daha çok verilecek ve o bolluk içinde olacak. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak.

              13Onlara benzetmelerle seslenmemin nedeni budur. Çünkü,

              `Gördükleri halde görmezler.
              Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.'

              14«Yeşaya'nın şu peygamberlik sözü onların bu durumunda gerçekleşmiş oluyor:

              `Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız,
              bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz!

              15Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı,
              kulakları ağır işitir oldu.
              Gözlerini de kapadılar.
              Öyle ki, gözleri görmesin,
              kulakları işitmesin, yürekleri anlamasın,
              ve bana dönmesinler.
              Dönselerdi, onları iyileştirirdim.'

              16«Ama ne mutlu size ki, gözleriniz görüyor, kulaklarınız işitiyor!

              17Size doğrusunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Sizin işittiklerinizi işitmek istediler, ama işitemediler.

              18«Şimdi ekinciyle ilgili benzetmeyi siz dinleyin.

              19Her kim Göksel Egemenlikle ilgili sözü işitir de anlamazsa, Şeytan[j] gelir, onun yüreğine ekileni söker götürür. Yol kenarına ekilen tohum işte budur.

              20-21Kayalık yerlere ekilen ise işittiği sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadığı için ancak bir süre dayanan kişidir. Böyle biri Tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşer.

              22Dikenler arasında ekilen de şudur: sözü işitir, ama dünyasal kaygılar ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller.

              23İyi toprağa ekilen tohum ise, sözü işitip anlayan birine benzer. Böylesi elbette ürün verir, kimi yüz, kimi altmış, kimi de otuz kat.»


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #52
                Ynt: Matta incili

                Deliceler benzetmesi

                24İsa onlara başka bir benzetme anlattı: «Göklerin Egemenliği, tarlasına iyi tohum eken adama benzer» dedi.

                25«Ne var ki, herkes uyurken, adamın düşmanı gelmiş ve buğdayın arasına delice ekip gitmiş.

                26Ekin gelişip başak salınca, deliceler de görünmüş.

                27«Mal sahibinin köleleri gelip ona şöyle demişler: `Efendimiz, sen tarlana iyi tohum ekmedin mi? Öyleyse delice nereden çıktı?'

                28«O da onlara, `Bunu bir düşman yapmıştır' demiş.
                «`Gidip deliceleri toplamamızı ister misin?' diye sormuş köleler.

                29«`Hayır' demiş. `Deliceleri toplarken belki buğdayı da sökersiniz. 30Ekinin biçileceği zamana kadar bırakın, ikisi yan yana büyüsün. Ekin biçme zamanı gelince orakçılara diyeceğim ki,Önce deliceleri toplayın, yakılmak üzere demet yapın. Buğdayı ise toplayıp ambarıma koyun.'»


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #53
                  Ynt: Matta incili

                  Hardal tanesi ve maya benzetmeleri
                  (Mar.4:30-34; Luk.13:18-21)

                  31İsa onlara bir benzetme daha anlattı: «Göklerin Egemenliği bir adamın alıp tarlasına ektiği hardal tanesine benzer» dedi.

                  32«Hardal tüm tohumların en küçüğü olduğu halde, gelişince bahçe bitkilerinin boyunu aşar, ağaç olur. Öyle ki, gökte uçan kuşlar gelip dallarında barınır.»

                  33İsa onlara başka bir benzetme anlattı: «Göklerin Egemenliği, bir kadının alıp tüm hamuru kabartmak için üç ölçek[k] una karıştırdığı mayaya benzer.»

                  34İsa bütün bunları halka benzetmelerle anlattı. Benzetme kullanmadan onlara hiçbir şey anlatmazdı.

                  35Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu sözün yerine gelmesi için oldu:

                  «Ağzımı benzetmeler anlatarak açacağım,
                  dünyanın kuruluşundan beri
                  gizli kalmış sırları dile getireceğim.»


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #54
                    Ynt: Matta incili

                    Deliceler benzetmesi açıklanıyor

                    36Bundan sonra İsa halkı bırakıp eve gitti. Öğrencileri yanına gelip, «Tarladaki delicelerle ilgili benzetmeyi bize açıkla» dediler.

                    37İsa, «İyi tohumu eken, İnsanoğlu'dur» diye karşılık verdi.

                    38«Tarla ise dünyadır. İyi tohum, Göksel Egemenliğin oğulları, deliceler de kötü olanın oğullarıdır.

                    39Deliceleri eken düşman, İblis'tir. Ekin biçme zamanı, çağın sonu; orakçılar ise meleklerdir.

                    40«Deliceler nasıl toplanıp ateşte yakılıyorsa, çağın sonunda da böyle olacak.

                    41-42İnsanoğlu meleklerini gönderecek, onlar da insanları günaha düşüren her şeyi, kötülük yapan herkesi O'nun egemenliğinden toplayıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.

                    43Doğru kişiler o zaman Babalarının egemenliğinde güneş gibi parlayacaklar. Kulağı olan işitsin!


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #55
                      Ynt: Matta incili

                      Define ve inci benzetmeleri

                      44«Göklerin Egemenliği, tarlada saklı bir defineye benzer. Bunu bulan adam yine saklamış. Sevinç içinde gitmiş, varını yoğunu satıp o tarlayı satın almış.

                      45«Yine Göklerin Egemenliği, güzel inciler arayan bir tüccara benzer.

                      46Tüccar, çok değerli bir inci bulunca gitmiş, varını yoğunu satıp o inciyi satın almış.



                      Ağ benzetmesi

                      47«Yine Göklerin Egemenliği, denize atılan ve her çeşit balığı toplayan bir ağa benzer.

                      48Ağ dolunca onu kıyıya çekerler. Yere oturup yararlı balıkları seçer ve kaplara koyarlar, yararsız olanları atarlar.

                      49-50Çağın sonunda da böyle olacak. Meleklergelip kötü kişileri doğruların arasından ayıracaklar ve onları kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.

                      51«Bütün bunları anladınız mı?» diye sordu İsa.
                      O'na, «Evet» karşılığını verdiler.

                      52O da onlara, «İşte böylece Göklerin Egemenliği için eğitilmiş her din bilgini, hazinesinden hem yeni hem eski değerler çıkaran bir mal sahibine benzer» dedi.


                      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                      Yorum


                        #56
                        Ynt: Matta incili

                        İsa reddediliyor
                        (Mar.6:1-6; Luk.4:16-30)

                        53İsa bütün bu benzetmeleri anlattıktan sonra oradan ayrıldı.

                        54Kendi memleketine gitti ve oradaki havrada halka ders vermeye başladı. Halk şaşıp kalmıştı. «Adamın bu bilgeliği ve mucizeler yaratan gücü nereden geliyor?» diyorlardı.

                        55«Marangozun oğlu değil mi bu? Annesinin adı Meryem değil mi? Yakup, Yusuf, Simun ve Yahuda O'nun kardeşleri değil mi?

                        56Kızkardeşlerinin hepsi aramızda yaşamıyor mu? O halde O'nun bütün bu yaptıkları nereden geliyor?»

                        57Ve gücenip O'nu reddettiler.
                        Ama İsa onlara şöyle dedi: «Bir peygamber, kendi memleketinden ve evinden başka yerde hor görülmez.»

                        58İmansızlıklarından ötürü İsa orada pek fazla mucize yapmadı.


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #57
                          Ynt: Matta incili

                          14. Bölüm
                          Yahya peygamberin öldürülmesi
                          (Mar.6:14-29; Luk.9:7-9)

                          1-2O günlerde İsa'yla ilgili haberleri duyan bölge kralı Hirodes, adamlarına, «Bu, Vaftizci Yahya'dır» dedi. «Ölümden dirilmiştir. Olağanüstü güçlerin O'nda etkin olmasının nedeni de budur.»

                          3Hirodes, kardeşi Filipus'un karısı Hirodiya yüzünden Yahya'yı tutuklatmış, bağlatıp zindana attırmıştı.

                          4Çünkü Yahya Hirodes'e, «O kadınla evlenmen Kutsal Yasa'ya aykırıdır» demişti.

                          5Hirodes Yahya'yı öldürtmek istemiş, ama halktan korkmuştu. Çünkü halk Yahya'yı peygamber sayıyordu.

                          6-7Hirodes'in doğum günü şenliği sırasında Hirodiya'nın kızı ortaya çıkıp dans etti. Bu, Hirodes'in öyle hoşuna gitti ki, ant içerek kıza her ne dilerse vereceğini söyledi.

                          8Kız, annesinin kışkırtmasıyla, «Bana şimdi, bir tepsi üzerinde Vaftizci Yahya'nın başını ver» dedi.

                          9Kral buna çok üzüldüyse de, konuklarının önünde içtiği anttan ötürü bu dileğin yerine getirilmesini buyurdu.

                          10Adam gönderip zindanda Yahya'nın başını kestirdi.

                          11Bir tepsi üzerinde getirilen baş genç kıza verildi, kız da bunu annesine götürdü.

                          12Yahya'nın öğrencileri gelip cesedi aldılar ve gömdüler. Sonra gidip İsa'ya haber verdiler.


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum


                            #58
                            Ynt: Matta incili

                            İsa beş bin kişiyi doyuruyor
                            (Mat.6:30-44; Luk.9:10-17; Yu.6:1-14)

                            13İsa bunu duyunca, tek başına tenha bir yere çekilmek üzerebir kayıkla oradan ayrıldı. Bunu öğrenen halk, kentlerden çıkıp O'nu yaya olarak izledi.

                            14İsa kayıktan inince büyük bir kalabalıkla karşılaştı. Onlara acıdı ve hasta olanlarını iyileştirdi.

                            15Akşama doğru öğrencileri O'nun yanına gelip dediler ki, «Burası ıssız bir yer, vakit de artık geç oldu. Halkı salıver de köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar.»

                            16İsa, «Gitmelerine gerek yok, onlara siz yiyecek verin» dedi.

                            17Öğrenciler, «Burada beş ekmekle iki balıktan başka bir şeyimiz yok ki» dediler.

                            18İsa, «Onları buraya, bana getirin» dedi.

                            19Halka çimenlerin üzerine oturmalarını buyurduktan sonra, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe dikerek şükran duasını yaptı; sonra ekmekleri bölüp öğrencilerine verdi, onlar da halka dağıttılar.

                            20Herkes yiyip doyduktan sonra on iki sepet dolusu yemek artığı topladılar.

                            21Yemek yiyenlerin sayısı, kadın ve çocuklar hariç, yaklaşık beş bin erkekti.


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #59
                              Ynt: Matta incili

                              İsa su üstünde yürüyor
                              (Mar.6:45-56; Yu.6:15-21)

                              22Bundan hemen sonra İsa öğrencilerine, kayığa binip kendisinden önce karşı yakaya geçmelerini buyurdu. Bu arada kendisi halkı salıverecekti.

                              23Halkı salıverdikten sonra dua etmek için tek başına dağa çıktı. Akşam olurken orada yalnızdı.

                              24O sırada kayık kıyıdan bir hayli uzakta[l] dalgalarla boğuşuyordu. Çünkü rüzgâr karşı yönden esiyordu.

                              25Sabaha karşı[m] İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı.

                              26Öğrenciler, O'nun gölün üstünde yürüdüğünü görünce dehşete kapıldılar. «Bu bir hayalet!» diyerek korkuyla bağrıştılar.

                              27Ama İsa hemen onlara seslenerek, «Cesur olun! Ben'im, korkmayın!» dedi.

                              28Petrus buna karşılık, «Ya Rab» dedi, «eğer sen isen, buyruk ver de su üstünde yürüyerek sana geleyim.»

                              29İsa, «Gel!» dedi.
                              Petrus da kayıktan indi, su üstünde yürüyerek İsa'ya yaklaştı.

                              30Ama rüzgârın ne kadar güçlü estiğini görünce korktu, batmaya başladı. «Rab, beni kurtar!» diye bağırdı.

                              31İsa hemen elini uzatıp onu tuttu. Ona, «Ey imanı kıt adam, neden kuşkuya düştün?» dedi.

                              32Onlar kayığa bindikten sonra rüzgâr dindi.

                              33Kayıktakiler, «Sen gerçekten Tanrı'nın Oğlusun» diyerek O'na tapındılar.

                              34Karşı yakaya vardıklarında Ginesar'da karaya çıktılar.

                              35Oranın halkı İsa'yı tanıyınca bütün yöreye haber salıp hastaların hepsini O'na getirdiler.

                              36Sadece giysisinin eteğine dokunmalarına izin vermesi için yalvardılar. Dokunanların hepsi de iyileşti.


                              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                              Yorum


                                #60
                                Ynt: Matta incili

                                15. Bölüm
                                İnsanı kirleten nedir?
                                (Mar.7:1-23)

                                1-2Bu sırada Kudüs'ten bazı Ferisiler ve din bilginleri İsa'ya gelip şunu sordular: «Senin öğrencilerin neden atalarımızın geleneğine karşı geliyorlar? Yemekten önce ellerini yıkamıyorlar.»

                                3İsa onlara şu karşılığı verdi: «Ya siz, neden geleneğiniz uğruna Tanrı buyruğuna karşı geliyorsunuz?

                                4Tanrı şöyle buyurdu: `Annene babana saygı göster' ve, `Annesine ya da babasına söven mutlaka ölümle cezalandırılsın.'

                                5-6Ama siz, `Her kim anne ya da babasına, benden alacağın tüm maddi yardım Tanrı'ya adanmıştır derse, artık babasına saygı göstermek zorunda değildir' diyorsunuz. Böylelikle, geleneğiniz uğruna Tanrı'nın sözünü geçersiz kılmış oluyorsunuz.

                                7-8Ey ikiyüzlüler! Yeşaya'nın sizinle ilgili şu peygamberlik sözü ne doğrudur:

                                `Bu halk dudaklarıyla beni sayar,
                                ama yürekleri benden uzaktır.

                                9Bana boşuna taparlar.
                                Çünkü öğrettikleri, sadece insan kurallarıdır.'»

                                10İsa, halkı yanına çağırıp onlara, «Dinleyin ve şunu belleyin» dedi.

                                11«İnsanı kirleten, ağzına giren değildir. Ağzından çıkandır insanı kirleten.»

                                12Bu sırada öğrencileri O'na gelip, «Biliyor musun, Ferisiler bu sözü duyunca gücendiler» dediler.

                                13İsa şu karşılığı verdi: «Göksel Babamın dikmediği her fidan kökünden sökülecek.

                                14Bırakın onları; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır. Eğer kör köre kılavuzluk ederse, her ikisi de çukura düşer.»

                                15Petrus, «Bu benzetmeyi bize açıkla» dedi.

                                16«Siz de mi hâlâ anlamıyorsunuz?» diye sordu İsa.

                                17«Ağza giren her şeyin mideye indiğini, oradan da ayakyoluna atıldığını bilmiyor musunuz?

                                18Ne var ki ağızdan çıkan, yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten de budur.

                                19Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, cinsel ahlaksızlık, hırsızlık, yalan tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır.

                                20İnsanı kirleten bunlardır. Yıkanmamış ellerle yemek yemek insanı kirletmez.»


                                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X