Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Markos incili

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: Markos incili

    Dirilen kız, iyileşen kadın
    (Mat.9:18-26; Luk.8:40-56)

    21İsa kayıkla karşı yakaya dönünce, çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. Kendisi gölün kıyısında duruyordu.

    22-23Bu sırada havra yöneticilerinden Yair adında biri geldi. İsa'yı görünce ayaklarına kapandı, «Küçük kızım can çekişiyor. Gelip ellerini onun üzerine koy da kurtulsun, yaşasın!» diye yalvardı.

    24İsa adamla birlikte gitti. İsa'nın ardından giden büyük bir kalabalık da O'nu dört bir yandan sıkıştırıyordu.

    25Orada, on iki yıldır kanaması olan bir kadın vardı.

    26Bir sürü hekimin elinden çok çekmiş, tüm varını yoğunu harcamış, ama iyileşeceğine daha da kötüleşmişti.

    27Kadın, İsa hakkında anlatılanları duymuştu. Bu nedenle, kalabalıkta O'nun arkasından gelip giysisine dokundu.

    28İçinden, «Giysilerine bile dokunsam kurtulacağım» diyordu.

    29Hemen o anda kanaması kesiliverdi. Kadın, bedeninin derinliğinde ıstıraptan kurtulduğunu hissetti.

    30İsa ise, kendisinden bir gücün akıp gittiğini hemen anladı. Kalabalığın ortasında dönüp, «Giysilerime kim dokundu?» diye sordu.

    31Öğrencileri O'na, «Seni sıkıştıran kalabalığı görüyorsun! Nasıl oluyor da, `Bana kim dokundu' diye soruyorsun?» dediler.

    32İsa bunu yapmış olanı görmek için çevresine bakındı.

    33Kadın da kendisindeki değişikliği biliyordu. Korkuyla titreyerek geldi, İsa'nın ayaklarına kapandı ve O'na tüm gerçeği anlattı.

    34İsa ona, «Kızım» dedi, «imanın seni kurtardı. Esenlikle git. Istırabın son bulsun.»

    35İsa daha konuşurken, havra yöneticisinin evinden adamlar geldi. Yöneticiye, «Kızın öldü» dediler. «Öğretmeni neden hâlâ rahatsız ediyorsun?»

    36İsa bu sözlere aldırmadan havra yöneticisine, «Korkma, sadece iman et!» dedi.

    37İsa, Petrus, Yakup ve Yakup'un kardeşi Yuhanna'dan başka hiç kimsenin kendisiyle birlikte gitmesine izin vermedi.

    38Havra yöneticisinin evine vardıklarında İsa, acı acı ağlayıp feryat edengürültülü bir kalabalıkla karşılaştı.

    39İçeri girerek onlara, «Niye gürültü edip ağlıyorsunuz?» dedi. «Çocuk ölmedi, sadece uyuyor.»

    40Onlar ise kendisiyle alay ettiler. Ama İsa hepsini dışarı çıkardıktan sonra çocuğun annesini babasını ve kendisiyle birlikte olanları alıp çocuğun bulunduğu odaya girdi.

    41Çocuğun elinden tutarak ona, «Talita kumi!» dedi. Bu söz, `Kızım, sana söylüyorum, kalk' demektir.

    42On iki yaşında olan kız hemen ayağa kalktı, yürümeye başladı.
    Oradakileri derin bir şaşkınlık aldı.

    43İsa, «Bunu kimse bilmesin» diyerek onları sıkı sıkıya uyardı ve kıza yiyecek bir şey verilmesini buyurdu.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #17
      Ynt: Markos incili

      6. Bölüm
      İsa reddediliyor
      (Mat.13:53-58; Luk.4:16-30)

      İsa oradan ayrılarak kendi memleketine gitti. Öğrencileri de ardından gittiler.

      2Sept günü olunca İsa havrada ders vermeye başladı. Söylediklerini işiten birçok kişi şaşıp kaldı. «Bu adam bunları nereden öğrendi?» diye soruyorlardı. «Kendisine verilen bu bilgelik nedir? Nasıl böyle mucizeler yapabiliyor?

      3Meryem'in oğlu, Yakup, Yose, Yahuda ve Simun'un kardeşi olan marangoz değil mi bu? Kızkardeşleri burada, aramızda yaşamıyor mu?» Ve gücenip O'nu reddettiler.

      4İsa da onlara, «Bir peygamber, kendi memleketinden, akraba çevresinden ve kendi evinden başka yerde hor görülmez» dedi.
      5Orada birkaç hastayı, üzerlerine ellerini koyarak iyileştirmekten başka hiçbir mucize yapamadı.

      6Halkın imansızlığına şaşıyordu.




      İsa on iki elçisini görevlendiriyor
      (Mat.10:5-15; Luk.9:1-6)

      İsa, çevredeki köyleri dolaşıp ders veriyordu.

      7On iki öğrencisini yanına çağırdı ve onları ikişer ikişer halk arasına göndermeye başladı. Onlara, kötü ruhları kovma yetkisini verdi.

      8Yolculuk için yanlarına değnekten başka bir şey almamalarını söyledi. Ne ekmek, ne torba, ne de kuşaklarında para götüreceklerdi.

      9Onlara çarık giymelerini söyledi. Ama, «İki mintan giymeyin» dedi.

      10«Bir yere gittiğiniz zaman, oradan ayrılıncaya dek hep aynı evde kalın» diye devam etti.

      11«İnsanların sizi kabul etmedikleri, sizi dinlemedikleri bir yerden ayrılırken, onlara uyarı olsun diye ayağınızın altındaki tozu silkin!»

      12Böylece öğrenciler yola çıkıp insanları tövbeye çağırmaya başladılar.

      13Birçok cin kovdular; birçok hastayı, üzerlerine yağ sürerek iyileştirdiler.


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #18
        Ynt: Markos incili

        Yahya peygamberin öldürülmesi
        (Mat.14:1-12; Luk.9:7-9)

        14Kral Hirodes de olup bitenleri duydu. Çünkü İsa'nın ünü her tarafa yayılmıştı. Bazıları, «Bu adam, ölümden dirilmiş olanVaftizci Yahya'dır. Olağanüstü güçlerin O'nda etkin olmasının nedeni de budur» diyordu.

        15Başkaları, «O İlyas'tır» diyor, yine başkaları, «Eski peygamberlerden biri gibi bir peygamberdir» diyordu.

        16Hirodes bunları duyunca, «Başını kestirdiğim Yahya dirilmiştir!» dedi.

        17-18Hirodes'in kendisi, kardeşi Filipus'un karısı Hirodiya'nın yüzünden adam gönderip Yahya'yı tutuklatmış, zindana attırıp zincire vurdurmuştu. Çünkü Hirodes bu kadınla evlenince Yahya ona, «Kardeşinin karısıyla evlenmen Kutsal Yasa'ya aykırıdır» demişti.

        19Hirodiya bu yüzden Yahya'ya kin bağlamıştı; onu öldürtmek istiyor, ama başaramıyordu.

        20Çünkü Yahya'nın doğru ve kutsal bir adam olduğunu bilen Hirodes ondan korkuyor ve onu koruyordu. Yahya'yı dinlediği zaman büyük bir şaşkınlık içinde kalıyor, yine de onu dinlemekten zevk alıyordu.

        21Ne var ki, Hirodes'in kendi doğum gününde saray büyükleri, komutanlar ve Celile'nin ileri gelenleri için verdiği şölende beklenen fırsat doğdu.

        22Hirodiya'nın kızı içeri girip dans etti. Bu, Hirodes'le konuklarının hoşuna gitti.
        Kral genç kıza, «Dile benden, ne dilersen veririm» dedi.

        23Ant içerek, «Benden ne dilersen, krallığımın yarısı da olsa, veririm» dedi.

        24Kız dışarı çıkıp annesine, «Ne isteyeyim?» diye sordu.
        «Vaftizci Yahya'nın başını iste» dedi annesi.

        25Kız derhal koşup kralın yanına girdi, «Vaftizci Yahya'nın başını bir tepsi üzerinde hemen bana vermeni istiyorum» diyerek dileğini açıkladı.

        26Kral buna çok üzüldüyse de, konuklarının önünde içtiği anttan ötürü kızı reddetmek istemedi.

        27Derhal bir cellat gönderip Yahya'nın başını getirmesini buyurdu. Cellat zindana giderek Yahya'nın başını kesti.

        28Kesik başı bir tepsi üzerinde getirip genç kıza verdi, kız da annesine götürdü.

        29Yahya'nın öğrencileri bunu duyunca gelip cesedi aldılar ve mezara koydular.


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #19
          Ynt: Markos incili

          İsa beş bin kişiyi doyuruyor
          (Mat.14:13-21; Luk.9:10-17; Yu.6:1-14)

          30Elçiler, İsa'nın yanına dönerek yaptıkları ve öğrettikleri her şeyi O'na anlattılar.

          31İsa onlara, «Gelin, tek başımıza tenha bir yere gidelim de biraz dinlenin» dedi. Gelen giden öyle çoktu ki, yemek yemeye bile vakit bulamıyorlardı.

          32Kayığa binip tek başlarına tenha bir yere doğru yol aldılar.

          33Gittiklerini gören birçok kişi onları tanıdı. Halk civardaki bütün kentlerden yaya olarak yola dökülüp onlardan önce oraya vardı.

          34İsa kayıktan inince büyük bir kalabalıkla karşılaştı. Çobansız koyunlara benzeyen bu insanlara acıdı ve onlara birçok konuda ders vermeye başladı.

          35-36Vakit iyice ilerleyince, öğrencileri O'nun yanına gelip dediler ki, «Burası ıssız bir yer, vakit de çok geç. Halkı salıver de çevredeki çiftlik ve köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar.»

          37İsa ise, «Onlara siz yiyecek verin» diye karşılık verdi.
          Öğrenciler İsa'ya, «Gidip iki yüz dinarlık ekmek alıp onlara yedirelim mi yani?» diye sordular.

          38İsa onlara, «Kaç ekmeğiniz var, gidin bakın» dedi.
          Öğrenip geldiler, «Beş ekmekle iki balığımız var» dediler.

          39İsa onlara, herkesi küme küme yeşil çimenlerin üzerine oturtmalarını buyurdu.

          40Halk yüzer ellişer kişilik bölükler halinde oturdu.

          41İsa, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe dikerek şükran duasını yaptı; sonra ekmekleri böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi. İki balığı da hepsinin arasında paylaştırdı.

          42-43Herkes yiyip doyduktan sonra on iki sepet dolusu ekmek ve balık artığı topladılar.

          44Yemek yiyen erkeklerin sayısı beş bin kadardı.


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #20
            Ynt: Markos incili

            İsa su üstünde yürüyor
            (Mat.14:22-33; Yu.6:15-21)

            45Bundan hemen sonra İsa, öğrencilerine, kayığa binip kendisinden önce karşı yakada bulunan Beytsayda'ya geçmelerini buyurdu. Bu arada kendisi halkı evlerine gönderecekti.

            46Onları uğurladıktan sonra, dua etmek için dağa çıktı.

            47-48Akşam olduğunda, kayık gölün ortasına varmıştı. Yalnız başına karada kalmış olan İsa, öğrencilerinin kürek çekmekte çok zorlandıklarını gördü. Çünkü rüzgâr onlara karşı esiyordu. Sabaha karşı[a] İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı. Yanlarından geçip gidecekti.

            49Onlar ise, gölün üstünde yürüdüğünü görünce O'nu hayalet sanarak bağrıştılar.

            50Hepsi O'nu görmüş ve dehşete kapılmıştı. Ama kendisi hemen onlara seslenerek, «Cesur olun! Ben'im, korkmayın!» dedi.

            51İsa kayığa binip onlara katılınca rüzgâr dindi. Onlar ise tam bir şaşkınlık içindeydiler.

            52Ekmekle ilgili mucizeyi bile anlamamışlardı; zihinleri körleşmişti.



            İsa, Ginesar'da hastaları iyileştiriyor
            (Mat.14:34-36)

            53İsa'yla öğrencileri karşı yakaya vardıklarında Ginesar'da karaya çıkıp kayığı bağladılar.

            54Onlar kayıktan inince, halk İsa'yı hemen tanıdı.

            55Bazıları koşa koşa tüm yöreyi dolaştı. İsa'nın bulunduğu yeri öğrenenler, hastaları döşekler üzerinde oraya götürmeye başladılar.

            56Köy olsun, kent ya da çiftlik olsun, İsa'nın gittiği her yerde, hastaları yollara yatırıyorlar, sadece giysisinin eteğine dokunmalarına izin vermesi için yalvarıyorlardı. Dokunanların hepsi de iyileşti.


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #21
              Ynt: Markos incili

              7. Bölüm
              İnsanı kirleten nedir?
              (Mat.15:1-20)

              Kudüs'ten gelen Ferisiler ve bazı din bilginleri, İsa'nın çevresinde toplandılar.

              2O'nun öğrencilerinden bazılarının murdar, yani yıkanmamış ellerle yemek yediklerini gördüler.

              3Ferisiler, hatta bütün Yahudiler, atalarının geleneği uyarınca ellerini iyice yıkamadan yemek yemezler.

              4Keza, çarşıdan dönünce, yıkanmadan yemek yemezler. Ayrıca kâse, testi ve bakır kapların yıkanmasıyla ilgili başka birçok geleneğe de uyarlar.

              5Ferisiler ve din bilginleri İsa'ya, «Senin öğrencilerin neden atalarımızın geleneğine uymuyorlar, niçin murdar ellerle yemek yiyorlar?» diye sordular.

              6İsa onlara şöyle cevap verdi: «Yeşaya'nın siz ikiyüzlülerle ilgili peygamberlik sözü ne doğrudur! Yazmış olduğu gibi,

              `Bu halk, dudaklarıyla beni[b] sayar,
              ama yürekleri benden uzaktır.

              7Bana boşuna taparlar.
              Çünkü öğrettikleri, sadece insan kurallarıdır.'


              8Siz Tanrı buyruğunu bir yana bırakmış, insan geleneğine uyuyorsunuz.»

              9İsa onlara ayrıca şunu söyledi: «Kendi geleneğinizi sürdürmek için Tanrı buyruğunu bir kenara itmeyi ne de güzel beceriyorsunuz!

              10Musa, `Annene babana saygı göster' ve, `Annesine ya da babasına söven mutlaka ölümle cezalandırılsın' diye buyurmuştu.

              11-12Ama siz, `Eğer bir adam annesine ya da babasına, benden alacağın tüm maddi yardım kurbandır, yani Tanrı'ya adanmıştır derse, artık annesi ya da babası için bir şey yapmasına izin yok' diyorsunuz.

              13Böylece kuşaktan kuşağa aktardığınız geleneklerle Tanrı'nın sözünü geçersiz kılıyorsunuz. Buna benzer daha birçok şey yapıyorsunuz.»

              14İsa, halkı yine yanına çağırıp onlara, «Hepiniz beni dinleyin ve şunu belleyin» dedi.

              15-16«İnsanın dışında olup içine giren hiçbir şey onu kirletemez. İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır.»[c]

              17İsa kalabalığı bırakıp eve girince, öğrencileri O'na bu benzetmenin anlamını sordular.

              18O da onlara, «Demek siz de anlamıyorsunuz, öyle mi?» dedi. «Dışarıdan insanın içine giren hiçbir şeyin onu kirletemeyeceğini bilmiyor musunuz?

              19Dıştan giren, insanın yüreğine değil, midesine gider, oradan da ayakyoluna atılır.» İsa bu sözlerle, tüm yiyeceklerin temiz olduğunu bildirmiş oluyordu.

              20İsa şöyle devam etti: «İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır.

              21-22Çünkü kötü düşünceler, cinsel ahlaksızlık, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır.

              23Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir.»


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #22
                Ynt: Markos incili

                Fenikeli kadının imanı
                (Mat.15:21-28)

                24İsa oradan ayrılarak Sur ve Sayda bölgesine gitti. Burada bir eve girdi. Kimsenin bunu bilmesini istemiyordu, ama gizlenemedi.

                25Küçük kızı kötü ruha tutsak olan bir kadın, İsa'yla ilgili haberi duyar duymaz geldi, ayaklarına kapandı.

                26Yahudi olmayan bu kadın Suriye-Fenike ırkındandı. Kızından cini kovması için İsa'ya rica etti.

                27İsa ona, «Bırak, önce çocuklar doysunlar» dedi. «Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir.»

                28Kadın buna karşılık, «Haklısın, Rab» dedi. «Ama köpekler de sofranın altında çocukların ekmek kırıntılarını yer.»

                29İsa ona, «Söylediğin bu sözün hatırı için git, cin kızından çıkmış bulunuyor» dedi.

                30Kadın evine gittiğinde çocuğunu cinden kurtulmuş, yatakta yatarbuldu.



                Sağır bir adam iyileştiriliyor

                31Sur bölgesinden ayrılan İsa, Sayda yoluyla Dekapolis bölgesinin ortasından geçerek tekrar Celile gölüne geldi.

                32Ona sağır ve dili tutuk bir adam getirdiler, elini üzerine koyması için yalvardılar.

                33İsa adamı kalabalıktan ayırıp bir yana çekti. Parmaklarını adamın kulaklarına soktu, tükürüp onun diline dokundu.

                34Sonra göğe bakarak içini çekti ve adama, «Effata», yani «Açıl!» dedi.

                35Adamın kulakları hemen açıldı, dili çözüldü ve düzgün bir şekilde konuşmaya başladı.

                36İsa orada bulunanları, bunu kimseye söylememeleri için uyardı. Ama onları ne kadar uyardıysa, onlar haberi o kadar çok yaydılar.

                37Halk büyük bir hayret içinde kalmıştı. «Yaptığı her şey mükemmel. Sağırların kulaklarını açıyor, dilsizleri konuşturuyor!» diyorlardı.


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #23
                  Ynt: Markos incili

                  8. Bölüm
                  İsa dört bin kişiyi doyuruyor
                  (Mat.15:32-39)

                  1-2O günlerde yine büyük bir kalabalık toplanmıştı. Yiyecek bir şeyleri olmadığı için İsa öğrencilerini yanına çağırıp, «Halka acıyorum» dedi. «Üç gündür yanımdalar ve yiyecek hiçbir şeyleri yok.

                  3Onları aç aç evlerine gönderirsem, yolda bayılırlar. Hem bazıları uzak yoldan geliyor.»

                  4Öğrencileri buna karşılık, «Böyle ıssız bir yerde bu kadar kişiyi doyuracak ekmeği insan nereden bulabilir?» dediler.

                  5İsa, «Kaç ekmeğiniz var?» diye sordu.
                  «Yedi tane» dediler.

                  6Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu. Sonra yedi ekmeği aldı, şükredip bunları böldü, dağıtmaları için öğrencilerine verdi. Onlar da halka dağıttılar.

                  7Birkaç küçük balıkları da vardı. İsa şükran duasını yapıp bunları da dağıtmalarını söyledi.

                  8Herkes yiyip doyduktan sonra yedi küfe dolusu yemek artığı topladılar.

                  9-10Orada yaklaşık dört bin kişi vardı. İsa onları salıverdikten sonra öğrencileriyle birlikte hemen kayığa binip Dalmanuta taraflarına geçti.


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: Markos incili

                    Ferisilerin ve Hirodes'in mayası
                    (Mat.16:1-12)

                    11Ferisiler gelip İsa'yla tartışmaya başladılar. O'nu sınamak amacıyla gökten bir belirti göstermesini istediler.

                    12İsa içten bir ah çekerek, «Bu kuşak neden bir belirti istiyor?» dedi. «Size doğrusunu söyleyeyim, bu kuşağa hiçbir belirti gösterilmeyecek.»

                    13Sonra onları orada bırakıp yine kayığa bindi ve karşı yakaya yöneldi.

                    14Öğrenciler ekmek almayı unutmuşlardı. Kayıkta, yanlarında bir tek ekmek vardı.

                    15İsa onlara şu uyarıda bulundu: «Dikkatli olun, Ferisilerin mayasından ve Hirodes'in mayasından sakının!»

                    16Onlar ise kendi aralarında, «Ekmeğimiz olmadığı için böyle diyor» şeklinde konuştular.

                    17Bunun farkında olan İsa, «Ekmeğiniz yok diye ne konuşup duruyorsunuz?» dedi. «Hâlâ akıl erdiremiyor, anlamıyor musunuz? Zihniniz körleşti mi?

                    18-19Gözleriniz olduğu halde görmüyor musunuz? Kulaklarınız olduğu halde işitmiyor musunuz? Hatırlamıyor musunuz, beş ekmeği beş bin kişiye bölüştürdüğümde kaç sepet dolusu yemek artığı topladınız?»
                    «On iki» dediler.

                    20«Yedi ekmeği dört bin kişiye bölüştürdüğümde kaç küfe dolusu yemek artığı topladınız?»
                    «Yedi» dediler.

                    21İsa onlara, «Hâlâ anlamıyor musunuz?» dedi.



                    Beytsayda'da kör bir adam iyileştiriliyor

                    22İsa ile öğrencileri Beytsayda'ya geldiler. Orada bazı kişiler İsa'ya kör bir adam getirip ona dokunması için yalvardılar.

                    23İsa körün elinden tutarak onu köyün dışına çıkardı. Gözlerine tükürüp ellerini üzerine koydu ve, «Bir şey görüyor musun?» diye sordu.

                    24Adam başını kaldırıp, «İnsanlar görüyorum» dedi, «ağaçlara benziyorlar, ama yürüyorlar.»

                    25Sonra İsa ellerini yeniden adamın gözleri üzerine koydu. Adam gözlerini açtı, baktı; iyileşmiş ve her şeyi açık seçik görmeye başlamıştı. 26İsa, «Köye bile girme!» diyerek onu evine gönderdi.


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: Markos incili

                      Petrus'un Mesih'i tanıması
                      (Mat.16:13-20; Luk.9:18-21)

                      27İsa, öğrencileriyle birlikte Filipus Sezariyesi'ne bağlı köylere gitti. Yolda öğrencilerine, «Halk, benim kim olduğumu söylüyor?» diye sordu.

                      28Öğrencileri O'na şu karşılığı verdiler: «Vaftizci Yahya diyorlar. Ama kimi İlyas, kimi de peygamberlerden biri olduğunu söylüyor.»

                      29O da onlara, «Ya siz, ben kimim dersiniz?» diye sordu.
                      Petrus, «Sen Mesih'sin» cevabını verdi.

                      30Bunun üzerine İsa bu konuda kimseye bir şey söylememeleri için onları uyardı.




                      İsa ölüp dirileceğini önceden bildiriyor
                      (Mat.16:21-28; Luk.9:22-27)

                      31İsa, İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi, ihtiyarlar, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini onlara anlatmaya başladı.

                      32Bunları açıkça söylüyordu. Bunun üzerine Petrus O'nu bir kenara çekip azarlamaya başladı.

                      33Ama İsa dönüp diğer öğrencilerine baktı. Petrus'u azarlayarak, «Çekil önümden, Şeytan!» dedi. «Senin düşüncelerin Tanrı'nın değil, insanın düşünceleridir.»

                      34Öğrencileriyle birlikte halkı da yanına çağırıp şöyle konuştu: «Ardımdan gelmek isteyen, kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin.

                      35Canını kurtarmak isteyen onu yitirecek; canını benimve Müjde'nin uğruna yitiren ise onu kurtaracaktır.

                      36İnsan bütün dünyayı kazanıp da canından olursa, bunun kendisine ne yararı olur?

                      37İnsan, kendi canına karşılık ne verebilir?

                      38Bu vefasız ve günahkâr kuşağın ortasında, kim benden ve benim sözlerimden utanırsa, İnsanoğlu da, Babasının görkemi içinde kutsal meleklerle birlikte geldiğinde o kişiden utanacaktır.»


                      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: Markos incili

                        9. Bölüm
                        İsa, «Size doğrusunu söyleyeyim» diye devam etti, «burada bulunanlar arasında, Tanrı Egemenliğinin güçlü biçimde gerçekleştiğini görmeden ölümü tatmayacak olanlar var.»

                        İsa'nın görünümü değişiyor
                        (Mat.17:1-13; Luk.9:28-36)

                        2Altı gün sonra İsa, yanına yalnız Petrus, Yakup ve Yuhanna'yı alarak yüksek bir dağa çıktı. Orada, gözlerinin önünde İsa'nın görünümü değişti.

                        3Giysileri göz kamaştırıcı bir beyazlığa büründü; yeryüzünde hiçbir çamaşırcının erişemeyeceği bir beyazlıktı bu.

                        4O anda Musa'yla İlyas öğrencilere göründü. İsa'yla konuşuyorlardı.

                        5Petrus İsa'ya, «Rabbî, burada bulunmamız ne iyi oldu! Üç çardak kuralım: biri sana, biri Musa'ya, biri de İlyas'a» dedi.

                        6Ne söyleyeceğini bilmiyordu. Çünkü çok korkmuşlardı.

                        7Bu sırada bir bulut gelip onları gölgeledi. Buluttan gelen bir ses, «Sevgili Oğlum budur, O'nu dinleyin!» dedi.

                        8Öğrenciler birden çevrelerine baktılar, ama bu kez yanlarında İsa'dan başka kimseyi göremediler.

                        9Dağdan inerlerken İsa onları, İnsanoğlu ölümden dirilmeden orada gördüklerini hiç kimseye söylememeleri için uyardı.

                        10Bu uyarıya uymakla birlikte kendi aralarında, «Ölümden dirilmek ne demek?» diye tartışıp durdular.

                        11İsa'ya, «Din bilginleri neden önce İlyas'ın gelmesi gerektiğini söylüyorlar?» diye sordular.

                        12O da onlara şöyle dedi: «Gerçekten de önce İlyas gelir ve her şeyi yeniden düzene koyar. Ama nasıl oluyor da İnsanoğlu'nun çok acı çekeceği ve hiçe sayılacağı yazılmıştır?

                        13Size şunu söyleyeyim, İlyas geldi bile, ve onun hakkında yazılmış olduğu gibi, ona yapmadıklarını bırakmadılar.»


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #27
                          Ynt: Markos incili

                          Cine tutsak bir çocuğun iyileştirilmesi
                          (Mat.17:14-23; Luk.9:37-45)

                          14Öteki öğrencilerin yanına döndüklerinde, onların çevresinde büyük bir kalabalığın toplandığını, birtakım din bilginlerinin onlarla tartıştığını gördüler.

                          15Kalabalık İsa'yı görünce büyük bir şaşkınlığa kapıldı ve koşup O'nu selamladı.

                          16İsa öğrencilerine, «Onlarla ne tartışıyorsunuz?» diye sordu.

                          17Halktan biri O'na, «Öğretmenim» diye karşılık verdi, «dilsiz bir ruha tutsak olan oğlumu sana getirdim.

                          18Ruh onu nerede yakalarsa yere çarpıyor. Çocuk ağzından köpükler saçıyor, dişlerini gıcırdatıyor ve kaskatı kesiliyor. Ruhu kovmaları için öğrencilerine başvurdum, ama başaramadılar.»

                          19İsa onlara, «Ey imansız kuşak!» dedi. «Sizinle daha ne kadar kalacağım? Size daha ne kadar katlanacağım? Getirin çocuğu bana!»

                          20Çocuğu kendisine getirdiler. Ruh, İsa'yı görür görmez çocuğu şiddetle sarstı; çocuk yere düştü, ağzından köpükler saçarak yuvarlanmaya başladı.

                          21İsa çocuğun babasına, «Bu hal çocuğun başına geleli ne kadar oldu?» diye sordu.
                          «Küçüklüğünden beri böyle» dedi babası.

                          22«Üstelik ruh onu öldürmek için birçok kez ateşe ya da suya attı. Elinden bir şey gelirse, bize yardım et, halimize acı!»

                          23İsa ona, «Elimden gelirse mi? İman eden biri için her şey mümkün!» dedi.

                          24Çocuğun babası hemen, «İman ediyorum, imansızlığımı yenmeme yardım et!» diye feryat etti.

                          25İsa, halkın koşuşup geldiğini görünce kötü ruhu azarlayarak, «Sana buyuruyorum, dilsiz ve sağır ruh, çocuğun içinden çık ve ona bir daha girme!» dedi.

                          26Bunun üzerine ruh bir çığlık attı ve çocuğu şiddetle sarsarak çıktı. Çocuk ölü gibi hareketsiz kaldı, öyle ki oradakilerin birçoğu, «Öldü!» diyordu.

                          27Ama İsa elinden tutup kaldırınca, çocuk ayağa kalktı.

                          28İsa eve girdikten sonra öğrencileri özel olarak O'na, «Biz kötü ruhu neden kovamadık?» diye sordular.

                          29İsa onlara, «Bu tür ruhlar ancak duayla[ç] kovulabilir» cevabını verdi.


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: Markos incili

                            İsa ölüp dirileceğini tekrar bildiriyor
                            (Mat.17:22-23; Luk.9:43-45)

                            30Oradan ayrılmış, Celile bölgesinden geçiyorlardı. İsa hiç kimsenin bunu bilmesini istemiyordu.

                            31Öğrencilerine ders verirken şöyle diyordu: «İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama öldürüldükten üç gün sonra dirilecek.»

                            32Onlar bu sözleri anlamıyor, İsa'ya soru sormaktan da korkuyorlardı.


                            En büyük kim?
                            (Mat.18:1-5; Luk.9:46-48)

                            33Kefernahum'a vardılar. Eve girdikten sonra İsa onlara, «Yolda aranızda neyi tartışıyordunuz?» diye sordu.

                            34Hiç birinden ses çıkmadı. Çünkü yolda aralarında kimin en büyük olduğunu tartışmışlardı.

                            35İsa oturup Onikileri yanına çağırdı. Onlara şöyle dedi: «Birinci olmak isteyen en sonuncu olsun, herkesin hizmetkârı olsun.»

                            36-37Küçük bir çocuğu alıp orta yere dikti, sonra onu kucağına alarak onlara şöyle dedi: «Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni değil, beni göndereni kabul etmiş olur.»


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #29
                              Ynt: Markos incili

                              Bize karşı olmayan bizden yanadır
                              (Luk.9:49-50)

                              38Yuhanna O'na, «Öğretmenim» dedi, «senin adınla cin kovan birinigördük, ama bizi izleyenlerden olmadığı için ona engel olmaya çalıştık.»

                              39«Ona engel olmayın!» dedi İsa. «Çünkü benim adımla mucize yapıp da hemen ardından beni kötüleyecek kimse yoktur.

                              40Bize karşı olmayan, bizden yanadır.

                              41Size doğrusunu söyleyeyim, Mesih'e ait olduğunuz için sizlere bir bardak su içiren ödülsüz kalmayacaktır.



                              Birini günaha sokmanın cezası
                              (Mat.18:6-9; Luk.17:1-2)

                              42«Kim bana iman eden bu küçüklerden birini günaha düşürürse, boynuna kocaman bir değirmen taşı geçirilip denize atılması kendisi için daha iyi olur.

                              43-44Eğer elin seni günaha sokarsa, onu kes. Çolak olarak yaşama kavuşman, iki el sahibi olarak sönmez ateşe, cehenneme gitmenden iyidir.

                              45-46Eğer ayağın seni günaha sokarsa, onu kes. Tek ayaklı olarak yaşama kavuşman, iki ayak sahibi olarak cehenneme atılmandan iyidir.

                              47Eğer gözün seni günaha sokarsa, onu çıkarıp at. Tanrı'nın Egemenliğine tek gözle girmen, iki göz sahibi olarak cehenneme atılmandan iyidir.


                              48`Oradakileri kemiren kurt ölmez,
                              yakan ateş de sönmez.'[d]

                              49Çünkü herkes ateşle tuzlanacaktır.

                              50Tuz yararlıdır. Ama tuz tuzluluğunu yitirirse, ona tekrar nasıl tat verebilirsiniz? İçinizde tuz olsun ve birbirinizle barış içinde yaşayın!»


                              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                              Yorum


                                #30
                                Ynt: Markos incili

                                10. Bölüm
                                Boşanmayla ilgili soru
                                (Mat.19:1-12; Luk.16:18)

                                İsa oradan ayrılıp Yahudiye sınırlarına, Şeria nehrinin ötesine geçti. Çevresinde yine kalabalıklar toplanmıştı; her zamanki gibi onlara ders veriyordu.

                                2Yanına gelen bazı Ferisiler O'nu sınamak amacıyla, «Bir erkeğin, karısını boşaması Kutsal Yasa'ya uygun mudur?» diye sordular.

                                3İsa karşılık olarak, «Musa size ne buyurdu?» dedi.

                                4Onlar, «Musa, erkeğin bir boş kâğıdı yazarak karısını boşamasına izin vermiştir» dediler.

                                5İsa onlara, «Musa bu buyruğu size yüreklerinizin katılığından ötürü yazdı» dedi.

                                6«Tanrı, yaratılışın ta başlangıcından insanları `erkek ve dişi olarak yarattı.'

                                7-8`Bu nedenle adam annesini babasını bırakacak, karısına bağlanacak ve ikisi tek bir beden olacaklar.' Şöyle ki, onlar artık iki değil, tek bedendir.

                                9O halde Tanrı'nın birleştirdiğini insan ayırmasın.»

                                10Öğrencileri evde O'na yine bu konuyla ilgili bazı sorular sordular.

                                11İsa onlara, «Karısını boşayıp başkasıyla evlenen, karısına karşı zina etmiş olur» dedi.

                                12«Kocasını boşayıp başkasıyla evlenen kadın da zina etmiş olur.»


                                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X