Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Luka incili

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #61
    Ynt: Luka incili

    18. Bölüm Sürekli dua

    1-2İsa öğrencilerine, hiç usanmadan, her zaman dua etmeleri gerektiğini belirten şu benzetmeyi anlattı: «Kentin birinde Tanrı'dan korkmayan, insana saygı duymayan bir yargıç varmış.

    3Yine o kentte bir dul kadın varmış. Yargıca sürekli gidip, `Davacı olduğum kişiden hakkımı al' diyormuş.

    4-5«Yargıç bir süre ilgisiz kalmış. Ama sonunda kendi kendine, `Ben her ne kadar Tanrı'dan korkmaz, insana saygı duymazsam da, bu dul kadın beni rahatsız ettiği için onun hakkını alacağım. Yoksa tekrar tekrar gelip beni canımdan bezdirecek' demiş.»

    6Rab şöyle devam etti: «Adaletsiz yargıcın ne söylediğini duydunuz.

    7Tanrı da, gece gündüz kendisine yakaran seçilmişlerinin hakkını almayacak mı? Onları çok bekletecek mi?

    8Size şunu söyleyeyim, onların hakkını tez alacaktır. Ama İnsanoğlu geldiği zaman acaba yeryüzünde iman bulacak mı?»




    Ferisi ve vergi görevlisi

    9-10Kendi doğruluklarına güvenip başkalarına tepeden bakan bazıkişilere İsa şu benzetmeyi anlattı: «Biri Ferisi, öbürü vergi görevlisi iki kişi dua etmek üzere tapınağa çıkmış.

    11Ferisi ayakta dikilip kendi kendine şöyle dua etmiş: `Tanrım, diğer insanlar gibi soyguncu, hak yiyici ve zina edici olmadığım için, hatta şu vergi görevlisi gibi olmadığım için sana şükrederim.

    12Haftada iki gün oruç tutuyor, bütün kazancımın ondalığını veriyorum.'

    13«Vergi görevlisi ise uzakta durmuş, gözlerini göğe doğru kaldırmak bile istemiyor, ancak göğsünü döverek, `Tanrım, ben günahkâra merhamet et' diyormuş.

    14«Size şunu söyleyeyim, Ferisi'den çok, bu adam aklanmış olarak evine dönmüş. Çünkü kendini yücelten herkes alçaltılacak, kendini alçaltan ise yüceltilecektir.»


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #62
      Ynt: Luka incili

      İsa küçük çocukları kutsuyor
      (Mat.19:13-15; Mar.10:13-16)

      15Bazıları bebekleri bile İsa'ya getiriyor, onlara dokunmasını istiyorlardı. Bunu gören öğrenciler onları azarladılar.

      16Ama İsa çocukları yanına çağırarak, «Bırakın, çocuklar bana gelsin, onlara engel olmayın!» dedi. «Çünkü Tanrı'nın Egemenliği böylelerinindir.

      17Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliğini bir çocuk gibi kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez.»




      Zenginlik ve sonsuz yaşam
      (Mat.19:16-30; Mar.10:17-31)

      18İleri gelenlerden biri İsa'ya, «İyi öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?» diye sordu.

      19İsa ona, «Bana neden iyi diyorsun?» dedi. «İyi olan tek biri var, O da Tanrı'dır.

      20O'nun buyruklarını biliyorsun: `Zina etme, adam öldürme, hırsızlık yapma, yalan yere tanıklık etme, annene babana saygı göster.'»

      21«Bunların hepsini gençliğimden beri yerine getiriyorum» dedi adam.

      22İsa bunu duyunca ona, «Hâlâ bir eksiğin var» dedi. «Neyin varsa hepsini sat, parasını yoksullara dağıt; böylece göklerde hazinen olur. Sonra gel, beni izle.»

      23Adam bu sözleri duyunca çok üzüldü. Çünkü son derece zengindi.

      24Onun üzüntüsünü gören İsa, «Varlıklı kişilerin Tanrı Egemenliğine girmesi ne kadar güç!» dedi.

      25«Nitekim devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliğine girmesinden daha kolaydır.»

      26Bunu işitenler, «Öyleyse kim kurtulabilir?» dediler.

      27İsa, «İnsanlar için imkânsız olan, Tanrı için mümkündür» dedi.

      28Petrus, «Bak, biz her şeyimizi bırakıp senin ardından geldik» dedi.

      29-30İsa onlara şöyle dedi: «Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği uğruna evini, karısını, kardeşlerini, anne babasını ya da çocuklarını bırakıp da bu çağda bunların kat kat fazlasına ve gelecek çağda sonsuz yaşama kavuşmayacak hiç kimse yoktur.»


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #63
        Ynt: Luka incili

        İsa, ölüp dirileceğini üçüncü kez bildiriyor
        (Mat.20:17-19; Mar.10:32-34)

        31İsa, Onikileri bir yana çekip onlara şöyle dedi: «Şimdi Kudüs'e gidiyoruz. Peygamberlerin İnsanoğlu'yla ilgili yazdıklarının tümü yerine gelecektir.

        32-33O, diğer uluslara teslim edilecek. O'nunla alay edecek, O'na hakaret edecekler; üzerine tükürecek ve O'nu kamçılayıp öldürecekler. Ne var ki O, üçüncü gün dirilecek.»

        34Öğrenciler bu sözlerden hiçbir şey anlamadılar. Bu sözlerin anlamı onlardan gizlenmişti ve anlatılanları kavrayamıyorlardı.



        Bir körün gözleri açılıyor
        (Mat.20:29-34; Mar.10:46-52)

        35İsa Eriha'ya yaklaşırken kör bir adam yol kenarında oturmuş dileniyordu.

        36Adam oradan geçen kalabalığı duyunca, «Ne oluyor?» diye sordu.

        37Ona, «Nasıralı İsa geçiyor» diye açıklamada bulundular.

        38O da, «Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!» diye bağırdı.

        39Önden gidenler onu azarlayarak susturmak istedilerse de o, «Ey Davut Oğlu, halime acı!» diyerek daha çok bağırdı.

        40-41İsa durdu, adamın kendisine getirilmesini buyurdu. Adam yaklaşınca İsa ona, «Senin için ne yapmamı istiyorsun?» diye sordu.
        O da, «Rab, gözlerim görsün» dedi.

        42İsa ona, «Gözlerin görsün» dedi. «İmanın seni kurtardı.»

        43Adam o anda yeniden görmeye başladı ve Tanrı'yı yücelterek İsa'nın ardından gitti. Bunu gören bütün halk Tanrı'ya övgüler sundu.


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #64
          Ynt: Luka incili

          19. Bölüm İsa ile Zakay

          İsa Eriha'ya girmiş kentin içinden geçiyordu.

          2Orada vergi görevlilerinin başı olan, Zakay adında zengin bir adam vardı.

          3İsa'nın kim olduğunu görmek istiyor, ama boyu kısa olduğu için kalabalıktan ötürü göremiyordu.

          4İsa'yı görebilmek için ileriye koşup bir yabani incir ağacına tırmandı. Çünkü İsa oradan geçecekti.

          5İsa oraya varınca yukarı bakıp ona, «Zakay, çabuk aşağı in!» dedi. «Bugün senin evinde kalmam gerek.»

          6Zakay hızla aşağı indi ve sevinç içinde İsa'yı evine buyur etti.

          7Bunu görenlerin hepsi söylenmeye başladı: «Gidip günahkâr birine konuk oldu!» dediler.

          8Zakay ayağa kalkıp Rab'be şöyle dedi: «Rab, işte malımın yarısını yoksullara veriyorum. Bir kimseden haksızlıkla bir şey aldımsa, dört katını geri vereceğim.»

          9İsa dedi ki, «Bu ev bugün kurtuluşa kavuştu. Çünkü bu adam da İbrahim'in bir oğludur.

          10Nitekim İnsanoğlu, kaybolmuş olanı arayıp kurtarmak için geldi.»


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #65
            Ynt: Luka incili

            Güvenilirlik sınavı
            (Mat.25:14-30)

            11Oradakiler bu sözleri dinlerken İsa konuşmasını bir benzetmeyle sürdürdü. Çünkü Kudüs'e yaklaşmıştı ve onlar, Tanrı'nın Egemenliğinin hemen ortaya çıkacağını sanıyorlardı.

            12Bu nedenle İsa şöyle dedi: «Soylu bir adam, kral atanıp dönmek üzere uzak bir ülkeye gitmiş.

            13Gitmeden önce kölelerinden onunu çağırıp onlara birer mina vermiş. `Ben dönünceye dek bu paraları işletin' demiş.

            14«Ne var ki, ülkesinin halkı adamdan nefret ediyormuş. Arkasından temsilciler göndererek, `Bu adamın üzerimize kral olmasını istemiyoruz' diye haber iletmişler.

            15«Adam kral atanmış olarak geri döndüğünde, parayı vermiş olduğu köleleri çağırtıp ne kazandıklarını öğrenmek istemiş.

            16Birincisi gelmiş, `Efendimiz' demiş, `senin bir minan on mina daha kazandı.'

            17«Efendisi ona, `Aferin, iyi köle!' demiş. `Küçücük bir işte güvenilir olduğunu gösterdiğin için sen on kent üzerinde yetkili olacaksın.'

            18«İkincisi gelip, `Efendimiz, senin bir minan beş mina daha kazandı' demiş.

            19«Efendisi ona da, `Sen beş kent üzerinde yetkili olacaksın' demiş.

            20«Bir diğeri gelmiş, `Efendimiz' demiş, `işte senin minan! Onu bir mendile sarıp sakladım.

            21Çünkü senden korktum, sert adamsın; kendinden koymadığını alır, ekmediğini biçersin.'

            22«Efendisi ona, `Ey kötü köle, seni kendi ağzından çıkan sözle yargılayacağım' demiş. `Kendinden koymadığını alan, ekmediğini biçen sert bir adam olduğumu biliyordun ha?

            23Öyleyse neden paramı faizcilere vermedin? Ben de geldiğimde onu faiziyle geri alırdım.'

            24«Sonra çevrede duranlara, `Elindeki minayı alın, on minası olana verin' demiş.

            25«Ona, `Efendimiz' demişler, `onun zaten on minası var!'

            26«O da, `Size şunu söyleyeyim, kimde varsa ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak' demiş.

            27`Beni kral olarak istemeyen o düşmanlarıma gelince, onları buraya getirin ve gözümün önünde kılıçtan geçirin!'»


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #66
              Ynt: Luka incili

              İsa'nın Kudüs'e girişi
              (Mat.21:1-11; Mar.11:1-11; Yu.12:12-19)

              28İsa, bu sözleri söyledikten sonra önden yürüyerek Kudüs'e doğru ilerledi.

              29-30Zeytin dağının yamacında bulunan Beytfacı ile Beytanya'ya yaklaştığında öğrencilerinden ikisini şu sözlerle köye gönderdi: «Karşıdaki köye gidin. Köye girince, üzerine daha hiç kimsenin binmediği, bağlı duran bir sıpa bulacaksınız. Onu çözüp bana getirin.

              31Biri size, `Onu niçin çözüyorsunuz?' diye sorarsa, `Rab'bin ona ihtiyacı var' dersiniz.»

              32Gönderilen öğrenciler gittiler, her şeyi İsa'nın kendilerine anlattığı gibi buldular.

              33Sıpayı çözerlerken hayvanın sahipleri onlara, «Sıpayı niye çözüyorsunuz?» dediler.

              34Onlar da, «Rab'bin ona ihtiyacı var» karşılığını verdiler.

              35Sıpayı İsa'ya getirdiler, üzerine kendi giysilerini atarak İsa'yıüstüne bindirdiler.

              36İsa ilerlerken halk, giysilerini yola seriyordu.

              37İsa Zeytin dağından aşağı inen yola yaklaştığı sırada, öğrencilerinden oluşan kalabalığın tümü, görmüş oldukları bütün mucizelerden ötürü, sevinç içinde yüksek sesle Tanrı'yı övmeye başladılar.

              38«Rab'bin adıyla gelen Kral'a övgüler olsun!
              Gökte esenlik, en yücelerde yücelik olsun!» diyorlardı.

              39Kalabalığın içinden bazı Ferisiler O'na, «Öğretmen, öğrencilerini sustur!» dediler.

              40İsa, «Size şunu söyleyeyim, bunlar susacak olsa, taşlar bağıracaktır!» diye karşılık verdi.





              İsa, Kudüs için ağlıyor


              41İsa Kudüs'e yaklaşıp kenti görünce orası için ağladı.

              42«Keşke bugün sen de esenliğe giden yolu bilseydin» dedi. «Ama bu şimdi senin gözlerinden gizlenmiştir.

              43Senin için öyle günler gelecek ki, düşmanların seni setlerle çevirecek, kuşatıp her yandan sıkıştıracaklar.

              44Seni ve sende oturan çocuklarını yere çalacak, sende taş üstünde taş bırakmayacaklar. Çünkü Tanrı'nın senin yardımına geldiği zamanı farketmedin.»




              İsa satıcıları tapınaktan kovuyor
              (Mat.21:12-17; Mar.11:15-19; Yu.2:12-22)

              45Sonra İsa tapınağın avlusuna girerek satıcıları dışarı kovmaya başladı.

              46Onlara, «`Benim evim dua evi olacak' diye yazılmıştır. Ama siz burayı haydut inine çevirdiniz» dedi.

              47-48İsa her gün tapınakta ders veriyordu. Başkâhinler, din bilginleri ve halkın ileri gelenleri ise O'nu yok etmek istiyor, ama bunu nasıl yapacaklarını kestiremiyorlardı. Çünkü bütün halk O'nu can kulağıyla dinliyordu.


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #67
                Ynt: Luka incili

                20. Bölüm İsa'nın yetkisi
                (Mat.21:23-27; Mar.11:27-33)

                O günlerden birinde, İsa tapınakta halka ders verip Müjde'yi duyururken, başkâhinler ve din bilginleri, ihtiyarlarla birlikte çıkageldiler.

                2O'na, «Söyle bize, bunları hangi yetkiyle yapıyorsun? Bu yetkiyi sana kim verdi?» diye sordular.

                3-4İsa onlara şu karşılığı verdi: «Ben de size bir soru soracağım. Söyleyin bana, Yahya'nın vaftiz etme yetkisi Tanrı'dan[v] mıydı, insanlardan mıydı?»

                5Bunu aralarında şöyle tartıştılar: «`Tanrı'dan' dersek, `Ona niçin inanmadınız?' diyecek.

                6Yok eğer `İnsanlardan' dersek, bütün halk bizitaşa tutacak. Çünkü Yahya'nın peygamber olduğuna inanmışlardır.»

                7Sonunda, «Nereden olduğunu bilmiyoruz» cevabını verdiler.

                8İsa da onlara, «Ben de size bunları hangi yetkiyle yaptığımı söylemeyeceğim» dedi.




                Bağ kiracıları benzetmesi
                (Mat.21:33-46; Mar.12:1-12)

                9İsa sözüne devam ederek halka şu benzetmeyi anlattı: «Adamın biri bağ dikmiş ve bunu bağcılara kiralayıp uzun bir süre için yolculuğa çıkmış.

                10Mevsimi gelince, bağın ürününden kendisine düşen payı vermeleri için bağcılara bir köle yollamış. Ama bağcılar köleyi dövmüş ve eli boş göndermişler.

                11Bağ sahibi başka bir köle daha yollamış. Bağcılar onu da dövüp aşağılamış ve eli boş göndermişler.

                12Adam bir üçüncüsünü yollamış, bağcılar onu da yaralayıp kovmuşlar.

                13«Bağın sahibi, `Ne yapsam ki?' demiş. `Sevgili oğlumu göndereyim. Belki onu sayarlar.'

                14«Ama bağcılar onu görünce aralarında şöyle konuşmuşlar: `Mirasçı bu; onu öldürelim de miras bize kalsın.'

                15Böylece, onu bağdan dışarı atıp öldürmüşler.
                «Bu durumda bağın sahibi onlara ne yapacak?

                16Gelip o bağcıları yok edecek, bağı da başkalarına verecek.»
                Halk bunu duyunca, «Tanrı korusun!» dedi.

                17İsa gözlerini onlara dikip şöyle dedi: «Öyleyse Kutsal Yazılardaki şu sözün anlamı nedir?


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #68
                  Ynt: Luka incili

                  `Yapıcıların reddettiği taş,
                  işte köşenin baş taşı oldu.'

                  18O taşın üzerine düşen herkes paramparça olacak, taş da kimin üzerine düşerse onu ezip toz edecek.»

                  19İsa'nın bu benzetmeyi kendilerine karşı anlattığını farkeden din bilginleriyle başkâhinler O'nu o anda yakalamak istediler, ama halkın tepkisinden korktular.



                  Sezar'ın hakkı Sezar'a
                  (Mat.22:15-22; Mar.12:13-17)

                  20İsa'yı dikkatle gözlüyorlardı. O'na, kendilerine doğru kişiler süsü veren muhbirler gönderdiler. O'nu, söyleyeceği bir sözle tuzağa düşürmek ve böylelikle valinin yetki ve yargısına teslim etmek istiyorlardı.

                  21-22Muhbirler O'na, «Öğretmenimiz, senin doğru olanı söyleyip öğrettiğini, insanlar arasında ayrım yapmaksızın Tanrı yolunu dürüstçe öğrettiğini biliyoruz. Sezar'a vergi vermemiz Kutsal Yasa'ya uygun mu, değil mi?» diye sordular.

                  23-24Onların hilesini anlayan İsa onlara, «Bana bir dinar gösterin» dedi. «Üzerindeki resim ve yazı kimin?»
                  «Sezar'ın» dediler.

                  25O da onlara, «Öyleyse Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını da Tanrı'ya verin» dedi.

                  26Onlar İsa'yı, halkın önünde söylediği sözlerle tuzağa düşüremediler. Verdiği cevaba şaşarak susup kaldılar.


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #69
                    Ynt: Luka incili

                    Dirilişle ilgili soru
                    (Mat.22:23-33; Mar.12:18-27)

                    27-28Ölümden sonra diriliş olmadığını söyleyen Sadukilerden bazıları İsa'ya gelip şunu sordular: «Öğretmenimiz, Musa yazılarında bize şöyle buyurmuştur: `Eğer bir adamın evli olan kardeşi çocuksuz ölürse, o adam ölenin karısını alıp soyunu sürdürsün.'

                    29Yedi kardeş vardı. Birincisi kendine bir eş aldı, ama çocuksuz öldü.

                    30-31İkincisi de, üçüncüsü de kadını aldı; böylece kardeşlerin yedisi de çocuk bırakmadan öldü.

                    32Son olarak kadın da öldü. 33Buna göre, diriliş günü kadın bunlardan hangisinin karısı olacak? Çünkü yedisi de onunla evlendi.»

                    34İsa onlara şöyle dedi: «Bu çağın insanları evlenip evlendirilirler.

                    35Ama gelecek çağa ve ölülerin dirilişine erişmeye layık görülenler ne evlenir, ne evlendirilir.

                    36Bir daha ölmeleri de söz konusu değildir. Çünkü meleklere benzerler ve dirilişin çocukları olarak Tanrı'nın çocuklarıdırlar.

                    37Musa bile alevlenen çalıyla ilgili bölümde Rab için, `İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakup'un Tanrısı' deyimini kullanarak ölülerin dirileceğine işaret etmişti.

                    38Tanrı ölülerin değil, yaşayanların Tanrısıdır. Çünkü O'na göre bütün insanlar yaşamaktadır.»

                    39-40Artık O'na başka soru sormaya cesaret edemeyen din bilginlerinden bazıları, «Öğretmenimiz, güzel konuştun» dediler.



                    Mesih kimin oğlu?
                    (Mat.22:41-46; Mar.12:35-37)

                    41İsa onlara şöyle dedi: «Nasıl oluyor da, `Mesih Davut'un Oğludur' diyorlar?

                    42-43Çünkü Davut'un kendisi Mezmurlar kitabında şöyle diyor:

                    `Rab Rabbime dedi ki,
                    Ben düşmanlarını
                    senin ayaklarının altına serinceye dek[y]
                    sağımda otur.'

                    44Davut O'ndan `Rab' diye söz ettiğine göre, O nasıl Davut'un Oğlu olur?»

                    45-46Bütün halk dinlerken İsa öğrencilerine şöyle dedi: «Uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan hoşlanan, meydanlarda selamlanmaya, havralarda en seçkin yerlere, şölenlerde başköşelere kurulmaya bayılan din bilginlerinden sakının.

                    47Dul kadınların malını mülkünü sömüren, gösteriş için uzun uzun dua eden bu kişilerin cezası daha da ağır olacaktır.»


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #70
                      Ynt: Luka incili

                      21. Bölüm Dul kadının bağışı
                      (Mar.12:41-44)

                      İsa başını kaldırdı ve bağış kutusuna bağışlarını atan zenginleri gördü.

                      2-3Fakir bir dul kadının da oraya iki bakır para[z] attığını görünce, «Size gerçeği söyleyeyim» dedi, «bu yoksul dul kadın herkesten daha çok verdi.

                      4Çünkü bunların hepsi kutuya, zenginliklerinden artanı attılar. Bu kadın ise yoksulluğuna rağmen, geçinmek için elinde ne varsa hepsini verdi.»




                      Sonun belirtileri
                      (Mat.24:1-35; Mar.13:1-31)

                      5-6Bazı kişiler tapınağın nasıl güzel taşlar ve adaklarla süslenmiş olduğundan söz edince İsa, «Burada gördüklerinize gelince, öyle günler gelecek ki, taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!» dedi.

                      7Onlar da O'na, «Peki, öğretmenimiz, bu dediklerin ne zaman olacak? Bunların gerçekleşmek üzere olduğunu gösteren belirti ne olacak?» diye sordular.

                      8İsa, «Sakın sizi saptırmasınlar» dedi. «Birçokları, `Ben O'yum' ve `Zaman yaklaştı' diyerek benim adımla gelecekler. Onların ardından gitmeyin.

                      9Savaş ve isyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek. Ama son hemen gelmez.»

                      10Sonra onlara şöyle dedi: «Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak.

                      11Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak.

                      12«Ama bütün bu olaylardan önce sizi yakalayıp zulmedecekler. Sizi havralara teslim edecek, zindanlara atacaklar. Benim adımdan ötürü kralların ve valilerin önüne çıkarılacaksınız.

                      13Bu size tanıklık etme fırsatı olacak.

                      14Buna göre kendinizi nasıl savunacağınızı önceden düşünmemekte kararlı olun.

                      15Çünkü ben size öyle bir konuşma yeteneği, öyle bir bilgelik vereceğim ki, size karşı çıkanların hiçbiri buna karşı direnemeyecek, bir şey diyemeyecek.

                      16Anne babalarınız, kardeşleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi ele verecek ve bazılarınızı öldürtecekler.

                      17Benim adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek.

                      18Ne var ki, başınızdaki saçlardan bir tel bile yok olmayacaktır.

                      19Dayanmakla canlarınızı kazanacaksınız.

                      20«Kudüs'ün ordular tarafından kuşatıldığını görünce bilin ki, kentin yıkılacağı zaman yaklaşmıştır.

                      21O zaman Yahudiye'de olanlar dağlara kaçsın, kentte olanlar dışarı çıksın, tarlalarda bulunanlar da kente girmesin.

                      22Çünkü o günler, yazılmış olanların tümünün gerçekleşeceği ceza günleridir.

                      23O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline! Çünkü ülke büyük sıkıntıya düşecek ve bu halk gazaba uğrayacaktır.

                      24Kılıçtan geçirilecek, tutsak olarak tüm uluslar arasına sürülecekler. Kudüs, diğer ulusların dönemleri tamamlanıncaya dek onların ayakları altında çiğnenecektir.

                      25«Güneşte, ayda ve yıldızlarda belirtiler görülecek. Yeryüzünde uluslar denizin ve dalgaların uğultusundan şaşkına dönecek, dehşete düşecekler.

                      26Dünyanın üzerine gelecek felaketleri bekleyen insanlar korkudan bayılacak. Çünkü göksel güçler sarsılacak.

                      27O zamanİnsanoğlu'nun bulut içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler.

                      28Bu olaylar gerçekleşmeye başlayınca doğrulun ve başlarınızı kaldırın. Çünkü kurtuluşunuz yakın demektir.»

                      29İsa onlara şu benzetmeyi anlattı: «İncir ağacına ya da herhangi bir ağaca bakın.

                      30Bunların yapraklandığını gördüğünüz zaman yaz mevsiminin pek yakın olduğunu kendiliğinizden anlarsınız.

                      31Aynı şekilde, bu olayların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, Tanrı'nın Egemenliği yakındır.

                      32Size doğrusunu söyleyeyim, bütün bunlar olmadan, bu kuşak[aa] ortadan kalkmayacak.

                      33Gök ve yer ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.

                      34-35«Kendinize dikkat edin! Yürekleriniz sefahat, sarhoşluk ve bu yaşamın kaygılarıyla ağırlaşmasın. O gün, üzerinize bir tuzak gibi aniden inmesin. Çünkü o gün bütün yeryüzünde yaşayan herkesin üzerine gelecektir.

                      36Her an uyanık durun, gerçekleşmek üzere olan bütün bu olaylardan kurtulabilmek ve İnsanoğlu'nun önünde durabilmek için dua edin.»

                      37İsa gündüz tapınakta ders veriyor, geceleri ise kentten dışarı çıkıp Zeytin dağında sabahlıyordu.

                      38Sabah erkenden bütün halk O'nu tapınakta dinlemek için O'na akın ediyordu.


                      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                      Yorum


                        #71
                        Ynt: Luka incili

                        22. Bölüm Yahuda'nın ihaneti
                        (Mat.26:1-5,14-15; Mar.14:1-2,10-11; Yu.11:45-53)

                        Fısıh denilen Mayasız Ekmek bayramı yaklaşmıştı.

                        2Başkâhinlerle din bilginleri İsa'yı ortadan kaldırmak için bir yol arıyor, ama halktan korkuyorlardı.

                        3Şeytan, Onikilerden biri olup İskariyot diye adlandırılan Yahuda'nın yüreğine girdi.

                        4Yahuda gitti, başkâhinler ve tapınak koruyucularının komutanlarıyla İsa'yı nasıl ele verebileceğini görüştü.

                        5Onlar buna sevindiler ve kendisine para vermeye razı oldular.

                        6Bunu kabul eden Yahuda, kalabalığın olmadığı bir zamanda İsa'yı ele vermek için fırsat kollamaya başladı.




                        Fısıh yemeği
                        (Mat.26:17-35; Mar.14:12-31; Yu.13:21-30,36-38; 1Ko.11:23-25)

                        7Fısıh kurbanının kesilmesi gereken Mayasız Ekmek günü geldi.

                        8İsa, Petrus'la Yuhanna'yı şu sözlerle önden gönderdi: «Gidin, Fısıh yemeğini yiyebilmemiz için hazırlık yapın.»

                        9O'na, «Nerede hazırlık yapmamızı istersin?» diye sordular.

                        10-11İsa onlara, «Bakın» dedi, «kente girdiğinizde karşınıza su testisi taşıyan bir adam çıkacak. Adamı, gideceği eve kadar izleyin ve evin sahibine şöyle deyin: `Öğretmen, öğrencilerimle birlikte Fısıh yemeğini yiyeceğim konuk odası nerede? diye soruyor.'

                        12Ev sahibi size, üst katta, döşenmiş büyük bir oda gösterecek. Orada hazırlık yapın.»

                        13Onlar da gittiler, her şeyi İsa'nın kendilerine söylemiş olduğu gibi buldular ve Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar.

                        14-15Yemek saati gelince İsa, elçileriyle birlikte sofraya oturdu ve onlara şöyle dedi: «Ben acı çekmeden önce bu Fısıh yemeğini sizinle birlikte yemeyi çok arzulamıştım.

                        16Size şunu söyleyeyim, Fısıh yemeğini, Tanrı'nın Egemenliğinde yetkinliğe erişeceği[bb] zamana dek, bir daha yemeyeceğim.»

                        17Sonra kâseyi alarak şükretti ve, «Bunu alın, aranızda paylaşın» dedi.

                        18«Size şunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği gelene dek, asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim.»

                        19Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. «Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın» dedi.

                        20Aynı şekilde, yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: «Bu kâse, sizin uğrunuza akıtılan kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır.

                        21Ama beni ele verecek olan kişinin eli şu anda benimkiyle birlikte sofradadır.

                        22İnsanoğlu, belirlenmiş olan yoldan gidiyor. Ama O'nu ele veren adamın vay haline!»

                        23Elçiler, içlerinden hangisinin bunu yapacağını aralarında soruşturmaya başladılar.

                        24Ayrıca aralarında hangisinin en büyük sayılacağı konusunda bir çekişme oldu.

                        25İsa onlara, «Ulusların kralları, kendi uluslarını egemenlik hırsıyla yönetirler. İleri gelenleri de kendilerine iyiliksever unvanını yakıştırırlar» dedi.

                        26«Ama siz böyle olmayacaksınız. Aranızda en büyük olan, en küçük gibi olsun; yöneten, hizmet eden gibi olsun.

                        27Hangisi daha büyük, sofrada oturan mı, hizmet eden mi? Sofrada oturan değil mi? Oysa ben aranızda hizmet eden biri gibi oldum.

                        28Sınandığım zamanlarda benimle birlikte dayanmış olanlar sizlersiniz.

                        29Babam bana nasıl bir egemenlik verdiyse, ben de size bir egemenlik veriyorum.

                        30Öyle ki, egemenliğimde benim soframda yiyip içesiniz ve tahtlar üzerinde oturarak İsrail'in on iki oymağını yargılayasınız.

                        31«Simun, Simun, Şeytan sizleri buğday gibi kalburdan geçirmek için izin almıştır.

                        32Ama ben, imanını yitirmeyesin diye senin için dua ettim. Geri döndüğün zaman kardeşlerini güçlendir.»

                        33Simun İsa'ya, «Rab, ben seninle birlikte zindana da, ölüme de gitmeye hazırım» dedi.

                        34İsa, «Sana şunu söyleyeyim, Petrus, bu gece horoz ötmeden sen beni tanıdığını üç kez inkâr edeceksin» dedi.

                        35Sonra İsa onlara, «Ben sizi kesesiz, torbasız ve çarıksız gönderdiğim zaman, herhangi bir eksiğiniz oldu mu?» diye sordu.
                        «Hiçbir eksiğimiz olmadı» dediler.

                        36O da onlara, «Şimdi ise kesesi olan onu yanına alsın, torbası olan da onu alsın» dedi. «Kılıcı olmayan, abasını satıp bir kılıç alsın.

                        37Size şunu söyleyeyim, yazılmış olan şu sözün bende yerine gelmesi gerekiyor: `O, suçlularla bir sayıldı.' Gerçekten de benimle ilgili yazılmış olanlar yerine gelmektedir.»

                        38«Rab, işte burada iki kılıç var» dediler.
                        O da onlara, «Yeter!» dedi.


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #72
                          Ynt: Luka incili

                          Zeytin dağındaki dua
                          (Mat.26:36-46; Mar.14:32-42)

                          39İsa dışarı çıktı, her zamanki gibi Zeytin dağına gitti. Öğrenciler de O'nun ardından gittiler.

                          40Oraya varınca İsa onlara, «Dua edin ki ayartılmayasınız» dedi.

                          41-42Onlardan bir taş atımı kadar uzaklaştı ve diz çökerek şöyle dua etti: «Baba, senin isteğine uygunsa, bu kâseyi benden uzaklaştır. Yine de benim değil, senin istediğin olsun.»

                          43Gökten bir melek İsa'ya görünerek O'nu güçlendirdi.

                          44Derin bir acı içinde olan İsa daha hararetle dua etti. Teri, toprağa düşen kan damlalarına benziyordu.

                          45İsa duadan kalkıp öğrencilerin yanına dönünce onları üzüntüden uyumuş buldu.

                          46Onlara, «Niçin uyuyorsunuz?» dedi. «Kalkıp dua edin ki ayartılmayasınız.»




                          İsa tutuklanıyor
                          (Mat.26:47-68; Mar.14:43-50; Yu.18:3-12)

                          47-48İsa daha konuşurken bir kalabalık çıkageldi. Onikilerden biri, Yahuda adındaki kişi, kalabalığa öncülük ediyordu. İsa'yı öpmek üzere yaklaşınca İsa ona, «Yahuda» dedi, «İnsanoğlu'nu bir öpücükle mi ele veriyorsun?»

                          49İsa'nın çevresindekiler olacakları anlayınca, «Rab, kılıçla vuralım mı?» dediler.

                          50İçlerinden biri başkâhinin kölesine vurarak sağ kulağını uçurdu.

                          51Ama İsa, «Bırakın, yeter!» dedi, ve kölenin kulağına dokunarak onu iyileştirdi.

                          52İsa, üzerine yürüyen başkâhinler, tapınak koruyucularının komutanları ve ihtiyarlara şöyle dedi: «Bir haydudun peşindeymiş gibi, kılıç ve sopalarla mı geldiniz?

                          53Her gün tapınakta sizinle birlikteydim, bana el sürmediniz. Ama bu saat sizindir, karanlığın egemen olduğu saattir.»

                          54İsa'yı tutukladılar, alıp başkâhinin evine götürdüler. Petrus onları uzaktan izliyordu.

                          55Avlunun ortasında ateş yakıp çevresinde oturduklarında Petrus da gelip onlarla birlikte oturdu.

                          56Bir hizmetçi kız ateşin ışığında oturan Petrus'u gördü. Onu dikkatle süzerek, «Bu da O'nunla birlikteydi» dedi.

                          57Ama Petrus, «Kadın, ben O'nu tanımıyorum» diye inkâr etti.

                          58Biraz sonra onu gören başka biri, «Sen de onlardansın» dedi.
                          Petrus, «Be adam, onlardan değilim» dedi.

                          59Yaklaşık bir saat sonra yine bir başkası ısrarla, «Gerçekten bu da O'nunla birlikteydi» dedi. «Çünkü Celilelidir.»

                          60Petrus, «Sen ne diyorsun be adam, anlamıyorum!» dedi. Tam o anda, Petrus daha konuşurken horoz öttü.

                          61-62Rab arkasına dönüp Petrus'a baktı. O zaman Petrus, Rab'bin kendisine, «Bu gece horoz ötmeden sen beni üç kez inkâr edeceksin» dediğini hatırladı ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.

                          63İsa'yı göz altında tutan adamlar O'nunla alay ediyor, O'nu dövüyorlardı.

                          64Gözlerini bağlayıp, «Peygamberliğini göster bakalım, sana vuran kim?» diye soruyorlardı.

                          65Ve kendisine daha bir sürü küfür yağdırdılar.




                          İsa Yüksek Kurul'un önünde
                          (Mat.26:59-66; Mar.14:55-64; Yu.18:19-24)

                          66Gün doğunca halkın ihtiyarları, başkâhinler ve din bilginleri toplandılar. İsa, bunlardan oluşan Yüksek Kurul'un önüne çıkarıldı.

                          67O'na, «Sen Mesih isen, söyle bize» dediler.
                          İsa onlara şöyle dedi: «Size söylesem, inanmazsınız.

                          68Size soru sorsam, cevap vermezsiniz.

                          69Ne var ki, bundan böyle İnsanoğlu, kudretli Tanrı'nın sağında oturacaktır.»

                          70Onların hepsi, «Yani, sen Tanrı'nın Oğlu musun?» diye sordular.
                          O da onlara, «Söylediğiniz gibi, ben O'yum» dedi.

                          71«Artık tanıklığa ne ihtiyacımız var?» dediler. «İşte kendimiz O'nun ağzından işittik!»


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum


                            #73
                            Ynt: Luka incili

                            23. Bölüm İsa vali Pilatus'un önünde
                            (Mat.27:1-2,11-14; Mar.15:1-5; Yu.18:28-38)

                            Sonra bütün kurul üyeleri kalkıp İsa'yı Pilatus'a götürdüler.

                            2O'nu şöyle suçlamaya başladılar: «Bu adamın ulusumuzu yoldan saptırdığını gördük. Sezar'a vergi ödenmesine engel oluyor, kendisinin de Mesih, yani bir kral olduğunu söylüyor.»

                            3Pilatus İsa'ya, «Sen Yahudilerin Kralı mısın?» diye sordu.
                            İsa, «Söylediğin gibidir» diye cevap verdi.

                            4Pilatus, başkâhinlerle halka, «Bu adamda hiçbir suç görmüyorum» dedi.

                            5Ama onlar üstelediler: «Yahudiye'nin her tarafında öğretisini yayarak halkı kışkırtıyor; Celile'den başlayıp ta buraya kadar geldi» dediler.

                            6Pilatus bunu duyunca, «Bu adam Celileli mi?» diye sordu.

                            7İsa'nın, Hirodes'in yönetimindeki bölgeden geldiğini öğrenince, kendisini o sırada Kudüs'te bulunan Hirodes'e gönderdi.

                            8Hirodes İsa'yı görünce çok sevindi. O'na ilişkin haberleri duyduğu için çoktandır O'nu görmek istiyor, O'nun yapacağı bir mucizeye tanık olmayı umuyordu.

                            9O'na birçok soru sordu, ama O hiç karşılık vermedi.

                            10Orada duran başkâhinlerle din bilginleri, İsa'yı ağır bir dille suçladılar.

                            11Hirodes de askerleriyle birlikte O'nu aşağılayıp alay etti. O'na gösterişli bir kaftan giydirip Pilatus'a geri gönderdi.

                            12Bu olaydan önce birbirine düşman olan Hirodes'le Pilatus, o gün dost oldular.



                            Pilatus'un kararı
                            (Mat.27:15-26; Mar.15:6-15; Yu.18:39-19Yu.18:16)

                            13-14Pilatus, başkâhinleri, yöneticileri ve halkı toplayarak onlara, «Siz bu adamı bana, halkı saptırıyor diye getirdiniz» dedi. «Oysa ben bu adamı sizin önünüzde sorguya çektim ve kendisini suçladığınız konularda O'nda hiçbir suç bulmadım.

                            15Hirodes de bulmamış olmalı ki, O'nu bize geri gönderdi. Görüyorsunuz, ölüm cezasını gerektiren hiçbirşey yapmadı.

                            16-17Bu nedenle ben O'nu dövdürüp salıvereceğim.»[cc]

                            18Ama onlar hep bir ağızdan, «Yok et bu adamı, bize Barabas'ı salıver!» diye bağırdılar.
                            19Barabas, kentte çıkan bir ayaklanmaya katılmaktan ve adam öldürmekten hapse atılmıştı.

                            20İsa'yı salıvermek isteyen Pilatus onlara yeniden seslendi.

                            21Onlar ise, «O'nu çarmıha ger, çarmıha ger!» diye bağrışıp durdular.

                            22Pilatus üçüncü kez onlara, «Bu adam ne kötülük yaptı ki?» dedi. «Ölüm cezasını gerektirecek hiçbir suç bulmadım O'nda. Bu nedenle O'nu dövdürüp salıvereceğim.»

                            23-24Ne var ki onlar, yüksek sesle bağrışarak İsa'nın çarmıha gerilmesi için direttiler. Sonunda bağırışları baskın çıktı ve Pilatus, onların isteğinin yerine getirilmesine karar verdi.

                            25İstedikleri adamı, ayaklanmaya katılmaktan ve adam öldürmekten hapse atılmış olan adamı salıverdi. İsa'yı ise onların isteğine bıraktı.


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #74
                              Ynt: Luka incili

                              İsa çarmıha geriliyor
                              (Mat.27:32-44; Mar.15:21-32; Yu.19:17-27)

                              26Askerler İsa'yı götürürken, kırdan gelmekte olan Simun adında Kireneli bir adamı yakaladılar, çarmıhı sırtına yükleyip İsa'nın arkasından yürüttüler.

                              27Büyük bir halk topluluğu da İsa'nın ardından gidiyordu. Aralarında İsa için dövünüp ağıt yakan kadınlar vardı.

                              28İsa bu kadınlara dönerek, «Ey Kudüs kızları, benim için ağlamayın» dedi. «Kendiniz ve çocuklarınız için ağlayın.

                              29Çünkü öyle günler gelecek ki, `Kısır olan kadınlara, hiç doğurmamış olan rahimlere, emzirmemiş olan memelere ne mutlu!' diyecekler.

                              30O zaman dağlara, `Üzerimize düşün!' ve tepelere, `Bizi örtün!' diyecekler.

                              31Çünkü yaş ağaca böyle yaparlarsa, kuruya neler olacaktır?»

                              32İsa'yla birlikte idam edilmek üzere ayrıca iki suçlu da götürülüyordu.

                              33Kafatası denilen yere vardıklarında İsa'yı, biri sağında öbürü solunda olmak üzere, iki suçluyla birlikte çarmıha gerdiler.

                              34İsa, «Baba, onları bağışla» dedi. «Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.» O'nun giysilerini aralarında paylaşmak için kura çektiler.

                              35Halk orada durmuş, olanları seyrediyordu. Yöneticiler ise İsa'yla alay ederek, «Başkalarını kurtardı; eğer Tanrı'nın Mesihi, Tanrı'nın seçtiği O ise, kendini de kurtarsın» diyorlardı.

                              36-37Askerler de yaklaşıp İsa'yla eğlendiler. O'na ekşi şarap sunarak, «Sen Yahudilerin Kralıysan, kurtar kendini!» dediler.

                              38Başının üzerinde şu yafta vardı:



                              YAHUDİLERİN KRALI BUDUR'.

                              39Çarmıhta asılı duran suçlulardan biri O'na, «Sen Mesih değil misin? Haydi, kendini de bizi de kurtar!» diye küfür etti.

                              40Ne var ki, öbür suçlu onu azarladı. «Sende Tanrı korkusu da mı yok?» diye karşılık verdi. «Sen de aynı cezayı çekiyorsun.

                              41Nitekim biz haklı olarak cezalandırılıyor, yaptıklarımızın karşılığını alıyoruz. Oysa bu adam hiçbir kötülük yapmamıştır.»

                              42Sonra, «Ey İsa, kendi egemenliğine girdiğinde beni an» dedi.

                              43İsa ona, «Sana doğrusunu söyleyeyim, sen bugün benimle birlikte cennette olacaksın» dedi.


                              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                              Yorum


                                #75
                                Ynt: Luka incili

                                İsa'nın ölümü
                                (Mat.27:45-56; Mar.15:33-41; Yu.19:28-30)

                                44-45Saat öğleyin on iki sularında güneş karardı ve bütün ülkenin üzerine saat üçe kadar süren bir karanlık çöktü. Tapınaktaki perde ortasından yırtıldı.

                                46İsa yüksek sesle, «Baba, ruhumu senin ellerine bırakıyorum!» diye seslendi. Bunu söyledikten sonra son nefesini verdi.

                                47Olanları gören yüzbaşı, «Bu adam gerçekten doğru biriydi» diyerek Tanrı'yı yüceltmeye başladı.

                                48Olayı seyretmek için birikmiş olan halkın tümü olup bitenleri görünce göğüslerini döve döve geri döndüler.

                                49Ama İsa'nın bütün tanıdıkları ve Celile'den O'nun peşinden gelmiş olan kadınlar uzakta durmuş, olanları seyrediyorlardı.




                                İsa'nın gömülmesi
                                (Mat.27:57-61; Mar.15:42-47; Yu.19:38-42)

                                50Yüksek Kurul üyelerinden Yusuf adında iyi ve doğru bir adam vardı.

                                51Bir Yahudi kenti olan Aramatya'dan olup Tanrı'nın Egemenliğini ümitle bekleyen Yusuf, Kurul'un kararını ve eylemini onaylamamıştı.

                                52Pilatus'a gidip İsa'nın cesedini istedi.

                                53Cesedi çarmıhtan indirip keten beze sardı ve daha hiç kimsenin konulmadığı, kayaya oyulmuş bir mezara yatırdı.

                                54Hazırlık günüydü ve Sept günü başlamak üzereydi.

                                55İsa'yla birlikte Celile'den gelmiş olan kadınlar da Yusuf'un ardından giderek mezarı ve İsa'nın cesedinin oraya nasıl konulduğunu gördüler.

                                56Evlerine dönerek baharat ve hoş kokulu yağlar hazırladılar. Ama Sept günü, Tanrı'nın buyruğu uyarınca dinlendiler.


                                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X