Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

    YEHOVA ŞAHİDİ OLAN BİR OKURUM N.U. İLE İNCİL-TEVRAT VE KEHANETLER HAKKINDA 21 Ekim-24 Kasım 2008 ‘de ÇOK İLGİNÇ BİR TARTIŞMA


    21 Ekim


    N.U.

    Merhaba sayın yazar.

    isminizi bilmiyorum. ama ilgilendiğiniz konuların gerçek çözümlerini ve

    gerçekleşme zamanlarını ve hesaplama cetvelini çok iyi biliyorum.



    eğer Daniel ve işaya kitaplarında yazılan bilgilerin gerçekten ne anlama

    geldiğini öğrenmek isterseniz sizinle bu konuyu seve seve paylaşabilirim.

    şaşıracağınız kadar önemli bilgiler için lütfen bana yazınız yada

    açık adresime uğrayınız.

    iyi günler


    24 Ekim


    Selamlar N. bey

    Siteme gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim. Daniel ve işaya kitaplarında yazılanları sitede gördüğüz şekilde yorumladım. Yazdığım yorumlar için yapacağınız değerlendirmeler varsa veya sizce daha doğru olduğunu düşündüğünüz başka görüşleriniz varsa beni de bilgilendirirseniz memnun olurum.

    İyi çalışmalar dileğiyle


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

    03 Kasım


    iyi günler İlhan bey


    Söz verdiğim gibi size yazmaya çalışacağım.

    Uzun yıllardan beridir. Mukaddes kitap diye bilinen eski ahit ve yeni ahit kitaplarını

    Ya da ülkemizdeki isimleri ile Tevrat Zebur İncil kayıtlarını ilgi ile okurum ve araştırırım.

    Ve kişisel kanaatim de bunların Tanrının yazdırdığı ve koruduğu kitaplar olduğu yönünde güçlü bir inanç beslemekteyim.


    İnternette sizin yazınızı görünce çok sevindim. Bu kayıtları ilgi ile takip edenler var diye ayrıca bir sevinç duydum. Gerçi bütün dünyada bu kitabı mercek altına alan ve inceleyen her türden insan yani her meslekten insan mevcut . fakat ülkemizde böyle bir ilgi yok. Çünkü bu kitapların değiştiriliş olduğu ile ilgili yaygın bir görüş var ama maalesef bu görüş bir bilgiye dayanmıyor. Bir fısıltıya dayanıyor. Her neyse.


    Size Daniel kitabının 4. bölüm 10 ayetinden bir alıntı yapmak istiyorum. “ baktım ve dünyanın ortasında bir ağaç. Çok yüksek ağaç büyüdü ve çok gelişti. Ve boyu göklere kadar erişti ve bütün yerin ucuna kadar görülüyordu

    Burada sözü edilen ağaç. Tanrının yönetme hakkı ile ilgili evrensel egemenliğini simgeler.

    Devamında aynı bölümün 14-16 ayetlerinde onun kesilmesini ve otların seviyesine indirilmesini, yüreğinin hayvan yüreği ile değişilmesini ve üzerinden 7 vakit geçmesi gerektiğini okuyoruz. (Dan. 4:14-16)


    Şöyle düşünürsek belki iyi bir sonuca ulaşabiliriz. Tanrının yönetimi, yani bizzat kendi kanun ve kuralları ile yönettiği dünyada ve tarihte tek yer Yeruşalim in başkenti olduğu İsrail devleti. Yani İsrail oğulları topluluğudur.

    Tarihte bu devlet bizzat tanrının kanunları ile yönetildi ve aslında gelecekte kurulacak evrensel egemenliğin kısmi bir sembolü gibiydi.

    Bu devlet ne zaman yıkıldı? M.Ö. 607 yılında. Babilliler tarafından ve üstelik tekrar hiçbir zaman kurulmadı. Ancak İsrail oğulları 70 yıl sürgünde kalıp tekrar yurtlarına döndüler. Ancak bağımsız bir devlet olmak bir yana Med Pers imparatorluğuna bağlı bir eyalet olmaktan öteye geçemediler. Kayıt Ezra kitabında şöyledir: sürgün yılları bitiminde tanrının mabedini inşa etsinler diye geriye dönen Yahudi azınlık hakkında hemen şikayet gider. Ve Med Pers kralı Ahaşveroşa uyarı niteliğinde bir mektup yazılır. Orada da bu azınlığın ilerde asilik yapıp ayaklanacağı ve bağımsızlık isteyecekleri kaygısı dile getirilir. (EZRA: 4. Bölüm özellikle 11. ayetten itibaren) buradan da net olarak anlaşılabilir ki İsrail oğulları tekrar bir devlet kurmadılar vilayet halinde Med Persliler tarafından yönetildiler.


    Fakat tanrının vaad ettiği yönetim kurulana kadar 7 vakit geçmesi gerekir.

    7 vakit 7yıl demektir. Her yıl 360 gün diye hesap edilirse 2520 gün eder. Ve Mukaddes kitap kendi kendini açıklayan bir kitap olduğu için yine kendi içinden bir prensip ile bu sayı yıla çevrilir. Prensip için lütfen sayılar kitabı 14:34 e bakınız

    M:Ö; 607 den başlayıp 2520 yıl sayarsak tam olarak 1914 yılına geliriz. Ve isa Matta 24:7de bahsettiği gibi bütün dünyada krallık krallıkla ve millet milletle çatışacak ve böylece sonun başladığını yani göklerde bir krallık kurulduğunu fark edeceksiniz sözleri gerçekleşti.

    Vahiy bölümü (incilin son bölümü) bu olayı şöyle açıklar. Vay yere ve denize çünkü iblis büyük bir gazapla size indi (Vah.12:9 ve 12:12) aslında gökteki savaşı kaybettiği için öfkelidir ve insanlığın kan kusmasını istemektedir. Ve böylece 1914 yılında tüm dünyayı savaşa kışkırtır ve başarırı. Çünkü tüm dünya onun yönetimi altındadır.

    İlginç olarak mukaddes kitabın peygamberliğini doğru anlar isek aslında sonun 1914 te başladığını fark ederiz. Ve bunun dünya ya bazı etkilerinin var olacağını biliriz. Savaşlar depremler kıtlıklar ve salgın hastalıklar gibi. Bütün bu olaylar sonun başlangıcını işaretlemek üzere Peygamber İsa tarafından açıkca bildirildi. Ve günü gelince yani tam vaktinde bütün bu kötü olaylar başlamıştır. İyi bir gözlemci dünyanın 1914 ten beri gittikçe kötüye gittiğini kolaylıkla görebilir. Ve daha da kötüye gideceğini söylüyor kitap.

    Ancak Daniel kitabının son bölümlerinde, yani 12. bölümde 4 ayeti şöyle bir açıklama yapar.”fakat ey daniel, sonun vaktine kadar sen bu sözleri sakla ve kitabı mühürle. Bir çok adamlar araştıracaklar ve bilgi çoğalacaktır. Özetle mukaddes kitaptaki bazı hakikatler belirli bir zaman dilimine yaklaştıkça ancak gerçek anlamları bazı adamlar tarafından sadece anlaşılacaktır.

    Hatta 12. bölüm 8 ayetinde daha açık söyleniyor. Orada daniel bizzat kendisinin de pek bir şeyler anlamadığını açıkça söyler fakat melek ona şöyle der. “ve git DAniel, çünkü sonun vaktine kadar bu sözler saklıdır ve mühürlüdür.

    Anlaşılması bazı şartlara bağlıdır. Birçokları kendilerini temizleyecekler ve ağartacaklar ve tasfiye olunacaklar fakat kötüler kötülük edecekler ve kötülerden hiç biri anlamayacak fakat anlayışlı olanlar anlayacaklardır.(daniel 12:8-10)

    Peki gerçekten 1914 yılının dünya savaşları ile geçeceğini daha önceden bilen ve bu savaşlara katılmayan hangi topluluk var biliyor musunuz? Bunu da size bir sonraki yazımda eğer isterseniz yazabilirim. Eğer ilginizi çekti ise bunları zevkle yazarım. Hele 70 haftalık peygamberliği yani mesihin ortaya çıkacağı tarihin nasıl hesaplındığını da size yazdığnıda belki ilginç bulabilirsiniz.


    İyi günler dileği ile e-mailinizi bekliyorum,.

    N. U.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

      03 Kasım



      Selamlar N. bey,

      İlgi ve alakanız için teşekkürler.Yazınızı okudum.Tevrat ve İncil hakkındaki aşağıdaki değerlendirmenize maalesef katılmıyorum.


      “Ve kişisel kanaatim de bunların Tanrının yazdırdığı ve koruduğu kitaplar olduğu yönünde güçlü bir inanç beslemekteyim. Çünkü bu kitapların değiştiriliş olduğu ile ilgili yaygın bir görüş var ama maalesef bu görüş bir bilgiye dayanmıyor. Bir fısıltıya dayanıyor. Her neyse. “


      Bu kitaplar hakkındaki değerlendirmelerim ve aralarındaki çelişkileri her iki sitede genişçe işledim.Yanıldığım yerler varsa belirtirseniz sevinirim.


      Daniel bölüm-4 için olan yorumunuzada katılmak mümkün değil. Nedeni çok açık bunun yorumu günümüzü ilgilendirmediği hiçbir bir şüpheye yer bırakmıyacak kadar açık. Çünkü bu kehanetin yorumu ayni bölümün devamında Danielin kendi ağzından verilmektedir.


      “22 Ey kral, o ağaç sensin! Sen büyüdün, güçlendin. Büyüklüğün giderek göklere erişti, egemenliğin dünyanın dört bucağına yayıldı.

      23 “Sen, ey kral, bir gözcünün, kutsal bir varlığın gökten indiğini gördün. ‘Ağacı kesip yok edin, ama köklerin bulunduğu kütüğü demirle, tunçla çevreleyip yerde, kır otlarının içinde bırakın. Göğün çiyiyle ıslansın; üzerinden yedi vakit geçinceye dek yabanıl hayvanlarla birlikte pay alsın’ diyordu.

      24 “Ey efendim kral, düşün anlamı ve Yüce Olan’ın senin başına getireceği yargı şudur:

      25 İnsanlar arasından kovulacak, yabanıl hayvanlarla yaşayacaksın; öküz gibi otla beslenecek, göğün çiyiyle ıslanacaksın. Yüce Olan’ın insan krallıkları üzerinde egemenlik sürdüğünü ve krallığı dilediği kişiye verdiğini anlayıncaya dek yedi vakit geçecek.


      26 Köklerin bulunduğu kütüğün bırakılması için buyruk verildi. Bunun anlamı şu: Sen göklerin egemenlik sürdüğünü anlayınca krallığın sana geri verilecek.

      27 Bu yüzden, ey kral, öğüdümü benimse: Doğru olanı yaparak günahından, düşkünlere iyilik ederek suçlarından vazgeç. Olur ya, gönencin uzun sürer.”

      Durum böyle açıkça ortada iken başka yorumlar yapmak ne derece doğrudur iyi değerlendirin.

      DİĞER YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

        04 Kasım


        Merhaba İlhan bey

        Yazınızı okudum ve neden böyle düşündüğünüzü anlamaya çalıştım.

        Eğer sizin yerinizde olsaydım büyük ihtimalle ben de öyle düşünürdüm. Fakat Mukaddes kitabın yazılış özelliği ile ilgili bir durumu belki göz önünde bulundurmak gerek.

        Tabi ki olay ile ilgili ilk gerçekleşme Babil kralı üzerinde oldu ve Likantropi hastalığına hemen yakalandı ve gerçekten 7 yıl boyunca saltanatı bırakmak zorunda kaldı.

        Ancak…

        Kitapta yazılı olayların gerçekleme anı ile aynı olayla ilerde tekrar gerçekleşmesi arasında hep bir bağ kurulmuştur hatta tanrının bizzat kendisi bunun böyle olduğunu bizlere bildirir. Buna birkaç örnek vermek istiyorum.

        İşaya 49:8 ayeti bir dönem için söylediği bir cümlenin ilerde tekrar gerçekleşme zamanı bulduğunu Pavlus un 2.Koruntoslular mektubunda 6.Bölüm 2 ayeti çok güzel açıklıyor. Orada geçen cümle kurtuluş vakti ve o kurtarma işi ile ilgilidir. Fakat 600 yıl sonra pavlus ilham altında o ayetin 2.gerçekleşmesi olarak yine işte kurtuluş vakti şimdidir. Diyebilmiştir.

        Başka çarpıcı bir örneği işayanın döneminde fark edilebilir.

        Tutsak olan İsrail milletinin bir gün kurtulacağını müjdelemek için Tanrı İşaya Peygamberi kullanır ve şu sözleri kaydettirir.

        Rab Yehovanın Ruhu üzerimdedir. Çünkü düşkünlere müjdeyi vazetmek için Rab beni görevlendirdi. Yüreği kırık olanları sarmak için ve sürgündekilere hürriyeti mahpus olanlara zindanın kapılarının açıldığını ilan etmek için beni görevlendirdi…(İşaya 61:1-2)

        Ancak bundan 6-7 asır sonra İsa Peygamber aynı cümleleri kullanıp aslında 2.gerçekleşmesinin o anda olduğunu çok açık olarak yazdı. Bunu lütfen Luka incilinin 4. bölüm 16 dan itibaren okuyunuz. Özellikle isa Luka 4:21 de bugün işittiğiniz bu yazı yerine işte şimdi yerine geldi. Diye açıklama yapar.

        Başka ve daha düşündürücü bir örnek belki sizin ilginizi çeker onu da yazmak istilyorum.

        Daha İsrail milleti oluşmadan çok önce Tanrı İbrahim ile bir ahit bir anlaşma yapar. Tanrı ona çocuklarının denizin kumu gibi olacağını ve vaat edilmiş toprakları onun nesline vereceğini vaat eder. Böylece İbrahimin biri Hacerden biri de Sara dan doğan 2 oğlu olur birisi gerçek eşi Saranın oğlu İshak diğeri de karısının kölesi Hacerden doğan ilk oğlu İsmail dir.

        Aynı olaya yaklaşık 2000 sene sonra Elçi Pavlus şöyle değinir. Lütfen bunu yerinden okuyunuz. Galatyalılara mektup 4. Bölüm 22 den 26 ya kadar olan ayetler. Örneğin İbrahimin biri Hizmetçiden biri de özgür kadından iki oğlu olduğu yazılıdır. Fakat hizmetçiden doğan olağan şekilde özgür kadından doğan ise bir vaat sonucu doğmuştur. Bunlar bir temsil olarak görülmeli. Çünkü bu kadınlar 2 ahit anlamına gelir. Biri sina dağındadır ve bu kölelik için çocuk doğuran hacardır … karşılığı bu günkü Yeruşalimdir. Fakat Yukardaki Yeruşalim hürdür ve bizim annemiz odur…

        Son olarak ta sizden şu ayeti okumanızı rica ediyorum. İncil kayıtlarından İbranilere Mektup 10. Bölüm 1 ayeti.

        Kanunda (eski ahitte yada tora da veya Tevrat ta) gelecek iyi şeylerin aslı değil gölgesi bulunduğnudan insanlar her yıl devamlı sundukları aynı kurbanlarla tanrıya ibadet edenleri asla kusursuzluğa eriştiremezler.


        Sayın İlhan bey benim yazacaklarım şimdilik bu kadar kalsın eğer gerçekten diğerlerini yazmamı isterseniz seve seve sizinle fikir teatisinde bulunmaya devam edebilirim

        Ben tanrının Yazdırdığı Kitabın kusursuz bir bütün olduğunu gördüm. Ve hala inceliyorum bununla uzun yıllarımı geçirdim. Ve asla tek bir harfin geçersiz olduğunu görmedim. Ancak Daniel 8 bölümde söylendiği gibi (26. ayet) Ve söylenmiş olan bu akşam ve sabah rüyeti gerçektir. Fakat sen rüyeti sakla çünkü çok günler içindir. (27. ayet) … ve bu rüyete şaştım fakat anlayan yoktu…


        Saygılarımla


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #5
          Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

          04 Kasım


          Selamlar N. bey,

          1-Kutsal kitapta yazılı olayların ileriki tarihlerde tekrar gerçekleşeceklerini iddia etmektesiniz. Bense bu iddiaların tutarsızlıklarını gösteren iki kitap yazdığımdan bahsediyorum. www.armagedonsavasi.com sitemde bu kehanetlerin tutarsızlıklarını işledim. Lütfen bu eleştirileri okuyup varsa karşı bir görüşünüz belirtiniz. Yeşeya,hezekiel, zekerya ve daniel ve yuhannanın vahyindeki tutarsızlıkları ve günümüzle bir ilgileri olmadığını iddia ettim.


          2- www.hzisahristiyanmiydi.com sitesinde ise özellikle İncil ve hıristiyanlıktaki tutarsızlıkları sıraladım. Örnekler yazdığınız Pavlus’un çelişkilerini ayrıntılarıyla belirttim. Bir sürü tutarsızlıkları gördüğüm kutsal kitap hakkında “Ben tanrının Yazdırdığı Kitabın kusursuz bir bütün olduğunu gördüm. Ve hala inceliyorum bununla uzun yıllarımı geçirdim. Ve asla tek bir harfin geçersiz olduğunu görmedim.” bu sözlerinize katılmam mümkün değil.Ama size göre yanıldığım yerler varsa bunları belirtiniz.


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #6
            Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

            05 Kasım


            sayın ilhan bey

            iddalarınızı iyi biliyorum ve yazılarınızı okudum. ne yazık ki yanıldığınızı iyi biliyorum.

            tanrının sözü günümüzle ilgilidir. ve hala gerçekleşmekte olan yazılar var.

            ancak size izah etmeye çalıştığım şudur.

            eksik bilgi yalnış sonuca ulaştırır. önce tam bilgi ile ve doğru bir tutumla incelemenizi tavsiye edeceğim.eleştirmeye çalıştığınız kitabın şu ayetini lütfen tekrar gözden geçirniz.

            Daniel 12:10


            aslında parlak bir zekaya ve araştırmacı bir kişiliğiniz var bunlar övgüye değer

            ancak bir kimsenin yeterince bilgisi olmadan vardığı yargı maalesef peşin yargı dır. ve insanın önündeki en önemli engel de önyargılarıdır.

            ilginç olan da şu bir insan bir önyargıya sahip ise artık bir kısır döngü söz konusu olabiliyor. yani artık kendi yargısını güçlendiren yada bu önyargısına hizmet eden cümleler aramaya başlıyor.

            komik olan da bu durum objektif bir bilgi birikini engellediği gibi yeni bir şey öğrenme sürecinide olumsuz etkiliyor.

            Her neyse ben başta yazdığım cümleyi sanırım sonda da yine yazacağım. Kitapta tek bir geçersizlik görmedim. ve hala geçerliliğini koruyor. hemde yazılan her kelimesi her harfi için söyleyebilirim.


            iyi günler dilerim


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #7
              Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

              05 Kasım


              Selamlar N. bey

              Benim için yazmış olduğunuz aşağıya aldığım tesbitler sanırım aynen tam sizi tanımlıyor gibi.


              “aslında parlak bir zekaya ve araştırmacı bir kişiliğiniz var bunlar övgüye değer

              ancak bir kimsenin yeterince bilgisi olmadan vardığı yargı maalesef peşin yargı dır. ve insanın önündeki en önemli engel de önyargılarıdır.

              ilginç olan da şu bir insan bir önyargıya sahip ise artık bir kısır döngü söz konusu olabiliyor. yani artık kendi yargısını güçlendiren yada bu önyargısına hizmet eden cümleler aramaya başlıyor.

              komik olan da bu durum objektif bir bilgi birikini engellediği gibi yeni bir şey öğrenme sürecinide olumsuz etkiliyor.”

              Neden mi? Size her yazımda ne kadar kehanetler ve kutsal kitap hakkında iki sitede iddialarımı görebilirsin bir yanlışlık varsa görüşlerininzi yazın diyorum, siz ise bunlara cevap vermek yerine tam bir fanatik gibi ayni peşin yargı ile kısır döngü içinde ayni şeyleri tekrar ediyorsunuz. Bunlar ayni zamanda sizin benim hakkında yakıştırmalarınız.

              Bakın zahmet buyurup okumadığınız sitelerden bazı iddialarımı buraya aldım. Dilerseniz okur bir yanlışı varsa doğrultursunuz. İlk konu Tevratın sizin yaptığınız gibi günümüze ünlü bir ABD’li yazar tarafından günümüze yapılan kehanetlerin özeti.

              Günümüzde Tevrat şifreleri


              BU İKİ KONUDA İNCİL İLE TEVRAT ARASINDAKİ BAZI TUTARSIZLIKLAR. bUYRUN TEK HARFİNDE BİLE HATA YOK DİYORSUNUZ. www.hzisahristiyanmiydi.com sitesindeki şu konulara bakınız.


              III.06.HZ.ZEKERİYANIN BABASI KİM?

              III.04.TANRI’YI KİMSE GÖRMEDİ Mİ?


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #8
                Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

                06 Kasım



                Merhaba İlhan bey


                Son yazışmalarımızda hissettiğim şey çok yoğun olmasa da bir kızgınlık veya bir gerginlik gibi bir şey

                Başta bunun için çok üzgünüm. Sizi bir şekilde kırmış yada gücendirmiş isem özürlerimi kabul edin.lütfen.

                Sonra yazılarınızın içeriğine gelince …

                Ben yazılarınızı inanın zahmet edip okudum. Başta da söyledim hala da söylüyorum. Eğer sizin durumunuzda olsaydım bende belki sizin gibi düşünürdüm. Haklısınız.


                Ancak Mukaddes kitapta içerik hakkında detaylı bir bilgi birikimi gerekli olduğunu sanırım sizde fark etmişsiniz.

                Örneğin Zekerya nın babası hakkındaki karmaşa gibi duran 2 farklı ayeti yazmışsınız. Eğer detaylı bir etimoloji birikimi olan birine sorarsanız yada Etimoloji Lügatlarına bakacak olursanız şu gerçeği görürsünüz. Orijinal İbranicede Oğul için kullanılan kelime aynı zamanda Torun için de kullanılır. Yani ibranicede babaya göre yada dedeye göre kişinin adlandırılması aynıdır.başka bir kelime yoktur. Bunun için ibranicede kullanılan kelime aynıdır.

                Kral Yoaş, kötülük etmekle aslında borçlu olduğu kişinin soy hattına bir vefasızlık vurgulanmak isteniyor. Dolayısıyla 2. tarihlerde soy hattı düşünülürken isanın zamanında kullanılan Yunanca böyle kapsamlı olmadığından biyolojik baba nın ismi söz konusudur. Küçük ayrıntılarda boğulmak yerine ana düşüncelere odaklanmak gerektiğini düşünüyorum.

                Bu küçük örneğin size şunu hatırlatmasını dilerim. Yeterince bilgi birikimi yok ise yargımız peşin yargıdır. Ötesi değil.


                Bana gelince asla Fanatik bir taraftar değilim. Böyle düşündüğünüz için gerçekten üzüldüm. Size hala saygı duyuyorum. Ben bir Yehovanın Şahidiyim. Ve Mukaddes kitabın doğruluğuna araştırarak ikna olmuş durumdayım.

                Bazı söylemlerinizin haklılığını ben de biliyorum. İnsanın, Hıristiyan dünyasının saçmalıklarına bakıp gülmemesi mümkün değil gibi duruyor. Ancak onların doktrinlerinin kökeni asla Mukaddes kitap değildir. Yani İncil asla İsanın Allah olduğunu idda etmez. Yada Mukaddes kitap hiçbir çağdaş zamanda gerçekleşecek olayların sayısal tarihini vermez.

                Yapılan tamamen bir şarlatanlıktır. Size katılıyorum çünkü bizzat isa şöyle demiştir. Gün ve saat hakkında hiç kimse hiçbir şey bilemez.(Matta 24:36)

                Başka açıdan Yahudi dünyasının insafsızlığını Mukaddes kitap asla tasvip etmez. Bugün dünya zulmünün baş kaynaklarından olan Yahudi dünyasının temeli asla Mukaddes kitapta değildir. Onların üstün ırk olma düşüncesine ve yaptıklarına bakılırsa onlara sadece acımak lazım. Çünkü acınacak haldeler. Ancak Mukaddes kitabın doğruluğu başka bir konudur. Ve çelişki gibi duran ancak biraz daha üzerinde emek ettikten sonra işin boyutu çok farklı olabilecek durumlar hakkında her zaman söyleyebilecek sözlerim vardır.

                İnternet ortamında olsa bile sizinle tanışmış

                Olmaktan mutluyum. Yolunuz düşerse bir kahve içimlik zaman bırakırsanız sevinirim.

                Benimde sizden beklide sizinde benden öğrenebileceğiniz bir şeyler olabilir.

                İyi günler dilerim.


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #9
                  Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

                  09 Kasım



                  Selamlar N. bey

                  Bir Yehova Şahidi olmanız çok ilginç. Bu durumda benim tesbit ettiğim bir sürü tutarsızlıkları aslında biliyorsunuz. Zaten bir damla olsun itiraf etmişsiniz.


                  “Bazı söylemlerinizin haklılığını ben de biliyorum. İnsanın, Hıristiyan dünyasının saçmalıklarına bakıp gülmemesi mümkün değil gibi duruyor. Ancak onların doktrinlerinin kökeni asla Mukaddes kitap değildir. Yani İncil asla İsanın Allah olduğunu idda etmez. Yada Mukaddes kitap hiçbir çağdaş zamanda gerçekleşecek olayların sayısal tarihini vermez.

                  Yapılan tamamen bir şarlatanlıktır. Size katılıyorum çünkü bizzat isa şöyle demiştir. Gün ve saat hakkında hiç kimse hiçbir şey bilemez.(Matta 24:36)”


                  Ancak İncilde HZ. İSA GELECEĞİ TARİHİ VERMİŞTİR.www.hzisahristiyanmiydi.com sitesinde “hz. isa gelecekmi kıyamet savaşı olacakmı” bölümüne bakabilirsin.

                  Bu durumda İncilde Hz. İsa’nın tanrı olduğunu anlatan bir ifade yoktur demeniz bile iddialarımın ne kadar tutarlı olduğunun ispatıdır ve ayrıca İncilde bir sürü yerde İsa’nın tanrı olduğu yazdığıda bir gerçek. BUNU BİRAZ AÇIKLAYIN.Bu tesbitiniz KUTSAL KİTAP ın ne halde olduğunun ispatıdır.Özellikle PAVLUS’UN yazdıklarına ne dersiniz.Tabi İznik konsulünde işi iyice ilan etmelerini ve teslise kadar vardırmalarını sorgulamayacağım. Çünkü bu durumu benden daha iyi tesbit eden bir grubun mensubusunuz. Ayrca Tevrat’ta günümüze çevrilen kehanetlerin tutarsızlığı komnusunda da en çok yanılan guruba mensupsunuz ve hala bunları nasıl savunursunuz anlamak zor.Çünkü bu gurubu kuran Caherles Taze Russel (1852-1916), Hz. İsa’nın dönüşü olarak 1914 yılını vermişti. Bu da gerçekleşmeyince zorlama yorumlarla işi savsaklamıştı. Bu GURUB ZATEN BU KEHANETLERİN GERÇEKLEŞMEMESİ YÜZÜNDEN DAHA ÖNCE Yedinci Gün Adventizmi kilisesinden kopmuştu.


                  Ben Zekeryanın babası konusundaki izahınızı eleştiriye saklı tutarak daha açık çelişkiler sunmaya devam edeceğim. www.hzisahristiyanmiydi.com sitesindeki şu konulara bakınız.


                  III.08.BAZI SAYILARDAKİ TUTARSIZLIKLARI

                  II.02.02.TEVRAT’IN YAZILMASI


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

                    10 Kasım


                    Merhaba İlhan Bey


                    Size son kez bir daha yazmaya karar verdim. Fakat her hangi bir bilgi paylaşımı için değil. Genel bir sohbet için . ve eğer müsade ederseniz bir kaç sorum var size.


                    Yazdıklarınızı okudum. Ve iddialarınız tümü hakkında ayrıntılı bilgim var. Fakat düşüncelirinizi düzeltmeye nereden başlamalı bilemiyorum. Beklide böyle bir çaba boşuna .


                    Benim bir Yehovanın Şahidi olmama epey şaşırmış sınız. Hiçbir Yehovanın Şahidi ile kişisel olarak tanıştınız mı bilmem umarım onlar hakkında da olumsuz bir izlenimleriniz yoktur.

                    Bazı cümlelerinizden yanlış anlaşılmış olabileceğimi anlıyorum Ben bazı tutarsızlıkları itiraf ettim dediğiniz, şeyler Hıristiyan dünyasının ve Yahudi dünyasının Mukaddes kitap ile ilgilerinin kalmadığını yazdım ötesi değil.. tutarsızlıklar var ama bunlar kitaba dair değil. uygulamalara dair. bu çok önemli.

                    Ama Kitap hala güncel ve tutarlı ve çelişkisiz. Tabi bana göre…


                    Yani hiristyan dünyası şarlatan ise yada Yahudi dünyası gaddar ve acımasız ise bunun Mukades Kitabın değiştiği yada geçersizliği ile ilişkilendirmeyin. Onlar tarih boyunca tanrı için utanç kaynağı oldular.

                    Her neyse biz Yehovanın Şahitleri Mukaddes kitabı iyi okuruz ve içini her ayrıntısına kadar iyi biliriz. Sitenizdeki çelişki diye iddalarınızın hepsi için ama istisnasız hepsi için tek bir kavram kullanıyorum. Bilgi enksikliği. Ancak bunların hepsi bir yana ben size bir eğer müsaade ederseniz birkaç soru sormak istiyorum ve tabii ki cevaplamak zorunda değilsiniz.

                    Kişisel merakım yüzünden soruyorum. Ve yazılarınızda ip uçları var diye tahmin ediyorum. Siz ateist misiniz? Yada Tanrının hiçbir kitap yazdırmadığını mı iddia ediyorsunuz? Eğer herhangi bir kitaba inanıyorsanız. Hangi çevirileri dikkate alıyorsunuz?


                    İyi günler dilerim.


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

                      10 Kasım



                      Selamlar N. bey


                      Öncekilerde olduğu gibi Hem hiçbir iddiama cevap yazma hemde “son defa yazıyorum” demeniz bir kaçış itirafıdır. Ayrıca HEM BİR ÖNCE YAZDIKLARIMI GÖRMEZDEN GELİP CEVAP VERMEK YERİNE “Yazdıklarınızı okudum. Ve iddialarınız tümü hakkında ayrıntılı bilgim var. Fakat düşüncelirinizi düzeltmeye nereden başlamalı bilemiyorum. Beklide böyle bir çaba boşuna . ” demeklede kurtulamazsınız. Benim bildiğim Yahova Şahidleri öyle çabuk pes etmezler daha yeni başladık. KEHANETLERİN TUTARSIZLIĞINI EN İYİ YEHOVA ŞAHİTLERİ BİLİR dedim, cevap yok.


                      Hala “Ben bazı tutarsızlıkları itiraf ettim dediğiniz, şeyler Hıristiyan dünyasının ve Yahudi dünyasının Mukaddes kitap ile ilgilerinin kalmadığını yazdım ötesi değil.. tutarsızlıklar var ama bunlar kitaba dair değil. uygulamalara dair. bu çok önemli.

                      Ama Kitap hala güncel ve tutarlı ve çelişkisiz. Tabi bana göre…” diyerek ayni şeyleri söylemeye devam edin. Tevrat ta Yahudiler üstün tutan onlara VAAD EDİLMİŞ TOPRAKLAR SUNAN DİĞER diğer insanlar için katliamları mubah gören ifadeleri görmezden gelmeye devam edin.


                      Tabi İncilde İsa’nın tanrı olduğunu ilan eden bir sürü ifadeyide görmezden gelmeye devam edin ondan sonrada bir de hiç çekinmeden “Her neyse biz Yehovanın Şahitleri Mukaddes kitabı iyi okuruz ve içini her ayrıntısına kadar iyi biliriz. Sitenizdeki çelişki diye iddalarınızın hepsi için ama istisnasız hepsi için tek bir kavram kullanıyorum. Bilgi eksikliği” demeye devam edin bende belki gözünüzden kaçmıştır diye bazılarını yazmaya devam edeceğim.


                      15 Kim İsa’nın Tanrı’nın Oğlu olduğunu açıkça kabul ederse, Tanrı onda yaşar, o da Tanrı’da yaşar.”(1.Yuhanna-4)

                      28 Tomas O’na, “Rabbim ve Tanrım!” diye yanıtladı.

                      29 İsa, “Beni gördüğün için mi iman ettin?” dedi. “Görmeden iman edenlere ne mutlu!”(Yuhanna-20)

                      “5 Büyük atalar onların atalarıdır. Mesih de bedence onlardandır. O her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek övülecek Tanrı’dır! Amin.”(Romalılar-9)

                      ” 1 İsa Mesih’in kulu ve elçisi ben Simun Petrus’tan Tanrımız ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in doğruluğu sayesinde bizimkiyle eşdeğer bir imana kavuşmuş olanlara selam!”(2.Petrus-1)

                      “13 Bu arada, mübarek umudumuzun gerçekleşmesini, ulu Tanrı ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in yücelik içinde gelmesini bekliyoruz.”(Titus-2)

                      “20 Yine biliyoruz ki, Tanrı’nın Oğlu gelmiş ve gerçek Olan’ı tanımamız için bize anlama gücü vermiştir. Biz gerçek Olan’dayız, O’nun Oğlu İsa Mesih’teyiz. O gerçek Tanrı ve sonsuz yaşamdır.”(1.Yuhanna-5)

                      AYRICA YUHANNA İNCİLİNİN İLK LOGOSTAN İFADELERİNİ DE BİLİRSİN SANIRIM.


                      Dilerseniz bunları da görmezden gelin ama bende size bir şey soracağım bütün bu ifadeler İncilde varken İSA’NIN tanrı olmadığını nasıl izah ediyorsunuz bunu gerçekten çok merak ediyorum.Tabi Yehova Şahidlerinin İslama en yakın gurup olduğunu biliyorum.

                      Sorularınıza cevabım aslında bir önceki “Tevratı kim yazdı” yazısını gerçekten okusaydınız son cümlede Kuran’dan verdiğim bir açıklamadan Müslüman olduğumu anlardınız. Ben de merak ediyorum bir yahova şahidi kendi ne diye tanımlar HIRİSTİYAN MI YAHUDİ Mİ (yani musevi). hz. isa Tanrı değilse nedir. yazmak uzun ise web sayfası varsa yazabilirsin. Öyle çabuk pes etmek yok. Biraz da sen inandığın şeyleri bana da anlat.

                      RABBİM BİZLERE KENDİ GERÇEĞİNİ ANLAMAMIZA YARDIMCI OLSUN


                      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

                        11 Kasım



                        tabii ki yazılarınızı okuyorum. ve satır aralarında bazı ipuçlarına raslıyorum. ama kendimi şaşırmaktan alıkoyamıyorum. aslında hiç bir zaman kitabınızı satın alıp okumadım. ama yazılarınızı internetten takip ettim özellikle bana önerdiğıiniz yazılarınızı.

                        Başta müslüman olduğunuzu bariz gördüm ama yazılarınızda sanki bunun dışına çıktığınızı sandım bağışlayın.


                        mesele şu:eğer Müslüman iseniz ve Kuran a inanıyorsanız, öyleyse Mukaddes kitap hakınnıda daha farklı bir bakış açısına sahip olmanız gerekirdi diye düşünüyorum. genelde Bu kitabın değiştirilmiş olduğunu idda eden müslüman halkının % 80 i kendi kitaplarını kendi dillerinde okuma fırsatları olmamış kimseler olur, diye bir izlenimim oldu bu güne kadar. umarım siz okumuşsunuz ve eğer bazı çevirilere itibar etmiyorsanız özellikle hangi çeviriyi ciddiye alıyyorsunuz diye sormuştum. belki yazarsınız.


                        gelelim işin içeriğine… Kuran çok açık bir şekilde Tevrat Zebur ve incili Tanrı tarafından gönderilen kutsal kitaplar olarak görür ve okunup uygulanmasını özellikle vurgular. ilginç tir ki islam alimleri yada en azından bu konularda bir eğitim görmüş olan Prof. veya Doç. lar Tevrat ve incil hakkında asla sizin kullandığınız kelimeleri kullanmazlar. ve onlar Kuranın içinde detaylı bir bilgileri olduğu ve incelemeleri mevcut olduğu için her hangi bir değişikliğin mümkün olamayacağını kesin bir dille berlirtir ve böyle kabul ederler.


                        acaba sizin bu konularda bir titreniz varmı? yada ciddi akademik bir inceleme veya çalışmalarınız var mı?


                        affınıza sığınıyorum ama sormamın özel bir nedeni var. Tabii ki sıradan her vatandaşın din konusunda bilgisi olması ve inandığı şeyleri ifade etmesi temelde kabul ettiğim bir gerçektir. ama beni çalışmalarınız veya konumunuz hakkında bilgilendirirseniz daha rahat ve daha kapsamlı konuşma fırsatımız olur yani sadece sizi tanıma fırsatım olur ve söyleyeceklerimi iyi bir iletişim ortamında doğru formalize ederek söyleme gereği duyarım.


                        bu konularda sohbet etmeyi severim ama hem düzeyli hemde yazılara dayanarak yani kanıt göstererek konuşurum. umarım böyle bir tarz yani kanıtlara dayanan tarz sizinde tercih ettiğiniz bir tarz olur.


                        cevabınızı bekliyorum.


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

                          11 Kasım



                          Selamlar N. bey


                          Ben sıradan bir müslümanım. Din eğitim de almadım. herhangi bir titrimde yok. İnsanlar genelde doğduğu ailenin veya ülkenin inancını taklid ederler.Yani herhangibir araştırma sonucunda inançları birbirleriyle kıyaslayarak doğru olanı seçmezler.Tabi ki bu insanlığın önemli bir açmazıdır. Tabi bende böyle bir guruba mensup bir insandım. Ama daha sonra bazı olaylar sonucunda özellikle ilahi dinleri (kuranın deyimiyle KİTAB EHLİ- ÇÜNKÜ KURAN ONLARI DİĞER ALLAHA EŞ KOŞANLARDAN AYRI TUTAR) inceleme gereği duydum. Yahudilik (Musevilik diyemeyeceğim-bunu en iyi siz anlarsınız) baktım sadece Yahudilere özgü bir inanç haline dönüştürülmüş. Siz her ne kadar Yahudiler Tevratı yanlış uyguluyorlar Tevratta bir kusur yok deseniz de buna katılmak mümkün değil. Tevrat baştan sona tamamen Yahudileştirilmiş durumda. Bunun en açık kanıtı İncildeki hz. isanın Yahudiler hakkında bu konudaki eleştirileridir.İncil de (Bunu yine en iyi Yahova Şahidleri anlar) Hz. İsa’ya gelen vahiyler pagan Roma inancına uydurulmuş olduğu ortada.Bu konuda Markos ta daha az çarpıtılma var. Yuhanna da iş doruğa çıkmış Pavlus ise İsa’yı Tanrı kendini peygamber ilan etmiş ve onun yolunu Roma PAGANİZMİNE ÇEVİRMİŞ DURUMDA. Aslında bunları benden daha iyi biliyorsun sünnet konusunu, Şabat konusunu,İsa’nın tanrı olma konusunu ve Yahova’nın Baba olma konusunu. Geriye en saf halde Kuran kaldığını gördüm.Hz Muhammed ve kuran bu sapmaları tıpkı Hz. İsa gibi ortaya koyup Yahudi ve hıristiyanları uyarmaktadır.Kuran Tevrat ve İncilin aslını över. Musayı ve İsayı över.Ama ondan sonra onların yolundan sapıldığını İncil ve Tevratın aslı unutulup değiştirildiğini birçok yerde vurgular .İsanın ve annesinin tanrılaştırıldığı ve üçlü tanrı inancına sapıldığı konusunda uyarıda bulunur. Tek tanrı inancını ve Allah eş koşulmama konusunda uyarıda bulunur, Allahla birlikte başka tanrılar uydurulmamasını özellikle vurgular.


                          Kanıtlara dayanarak yazışmaktan söz ediyorsunuz. Ben bu ana kadar kanıtsız hiç yazmadım VE DAİMA TUTARSIZLIKLARI KENDİ İÇLERİNDEN VE BİRBİRLERİYLE KIYAS EDEREK VERDİM. Armagedon ve İsanın yeniden gelişiyle ilgili çelişkileri kendi gurubunuzun içideki tutarsızlıklardan verdim.


                          Bütün bunları insanlığa hizmet gayesiyle yapmaktayım. İnsanların aslı unutulduğu içinMüslümaları fanatiklikle suçlayanların boş kehanetlerle insanlığı nasıl bir savaşa sürükledikleri bu kehanetlerin tutarsızlıklarını ortaya koyarak bu felaketi durdurmaya çalıştım. Bu konular için hep Tevrat ve İncilden kanıtlar sundum. İsanın ikinci gelişinin günümüzle bir ilgisi olmadığını bizzat onun ağzından ve incilden kanıtlar sundum. Tevratın ve İncilin Tanrıdan gönderildiği orjinal metinlerin korunmadığını ve konsillerle insan yazması eserlerden derlendiği konusunda deliller sundum. Tek dileğim insanlara doğru olanı göstermektir. DÜŞÜNDÜM Kİ DOĞDUĞUMUZ AİLE VE ÜLKENİN İNANCINI DEĞİL DOĞRU OLANI ANLAYALIM. ÇÜNKÜ DOĞRU TEKTİR. SON KULLANMA TARİHİ GEÇMİŞ OLANLARIN PEŞİNDE BOŞ YERE KOŞTURMAYALIM. Olabilir belki yanılabilirim diye de hep dedim ki;


                          RABBİM BİZLERE KENDİ GERÇEĞİNİ ANLAMAMIZA YARDIMCI OLSUN!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

                            12 Kasım


                            Merhaba İlhan Bey


                            İçten samimi cevaplarınız için teşekkür ederim.

                            Kuran hakkında ki görüşlerinize saygı duyarım. Aslında bende Müslüman bir ailede dünyaya geldim ve İslami öğretilerle eğitildim hatta uzun yıllar boyunca kuranı inceleme okuma ve araştırma fırsatı bulmuştum. Hatta ana dilim Arapça olduğu için ve eski yazıyı uzun yıllar kurslara gidip öğrendiğim için kendimi biraz ayrıcalıklı hissederim.

                            Bende miras aldığım öğretileri sorgulama ihtiyacı hissettim ve kuranı iyi bildiğim için ben araştırma yolunu biraz farklı seçtim galiba ancak size anlatmak isterim çünkü sonuç itibari ile size kurandan birkaç kanıt göstermek istiyorum.

                            Kuran milattan önce 6. yüzyılda söz konusu olmuş bir kitaptır. Ve sizin İznik konksülü olarak tanımladığınız kitapların değiştirildiği tarih olarak kabul ettiğiniz toplantı 325-326 yıllarında toplanmıştır. Eğer bilgi hatası varsa lütfen düzeltiniz.

                            Yani konsül toplanıp kitabı değiştirdi ve tahrif etti ancak yaklaşık 300 yıl sonra her şeyi düzeltmek için yeni bir kitap gönderildi. Sizi doğru anladığımdan emin olmak istiyorum

                            Ve hatta iddanızın bir de farklı bir yönü var. Sizce önce Tevrat tahrif edildi yozlaştırıldı. Ardında Zebur gönderildi, aynı şey Zeburun başına gelince İncil tanrı tarafından gönderildi ve o da bozulunca Kuran son olarak geldi. Öyle değil mi iddanız? Size yazacağım kanıtlar açısından önce temeli sağlam tutmaya çalışıyorum. Lütfen eğer bilgi hatam varsa düzeltin ve sizi doğru anlamam için bana düşüncenizi yazın.

                            Sayın İlhan Bey,

                            Kuran da Maide suresinin 68. ayetinde Şöyle yazar.”ey kitap ehli, Tevratı incili ve rabbinizden size indirileni (Kuranı) gereğince uygulamadıkça bir temeliniz olmaz” yani burada kullanılan kelimeye dikkat etmenizi istiyorum. Uygulamadıkça yani faaliyete koymadıkça demek günlük yaşamımızı bu kitaplar üzerine uyarlamak anlamındadır. Hemde lütfen dikkat edin hepsini uygulamaktan bahsediyor ayet.

                            Bu ayette kullanılan Arapça sözcük ta kimat uyarlama fikri verir. Ancak bu konuda da türlü ihtilaflar mevcuttur yani bunun yanlış çevrili olduğu bunun bu anlama gelmediği gibi görüşler ve tefsirler vardır. Bu yüzden referans aldığım ve bundan sonra size her alıntısında bulunduğum kuran mealini T:C. Diyanet İşleri Başkanlığı onaylı Kuran mealidir. Hatta diyanet işleri Başkanlığının kendi çevirisidir. Yani Türkiyedeki en yetkili kurumun çevirisidir. Eğer eski kitaplar değiştirildi ise yada bozuldu ise neyi uygulayacağız????


                            Bugüne kadar ki sohbetlerimde hep şunu fark ettim ki insanlar işin içinden çıkamadıkları zaman yada kendi kafalarında var olan düşüncenin aksine bir veri karşılarına geldiği zaman da şöyle bir bahanenin arkasına saklanıyorlar: bu kitap başka bir dile çevrilemez bu Arapça okunmalıdır.

                            Ben affınıza sığınarak söyleyeceğim böyle bir cümleye katılmıyorum. Allah Arapların allahı değil tüm dünyanın allahıdır. Meal yani çeviri tabi ki yapılabilir ve hemde çok iyi bir biçimde yapılmış çeviriler mevcut ancak sanırım kastetikleri meal değil tefsir dir. Ve oyüzden piyasada çok değişik tefsirler vardır. Hatta her mezhebin her ülkenin aynı kitaptan anladığı ve yaşadığı da bir birinden öyle farklıdır ki bunların hepsi yoruma yani tefsire dayalıdır. Ama çeviri yani meal yapılabilir ve bunda hiçbir problem olmaz.

                            Size bir başka ayet yazmak istiyorum lütfen bunu da gözden geçirin. Özellikle islamiyetin Peygamberi hayatta iken 2 farklı Yahudi din alimlerinin görüşü onları çatışmaya götürmüştür. Aralarında tartıştıkları konu ise şöyle: hangi hayvanın eti haram ve hangi hayvanın eti helal. Yani et yeme konusu 2 Yahudi kabilesi arasında problem yarattığında o dönemde hayatta olan İslam Peygamberini hakem olarak tayin ettiler ve konuyu ona getirdiler. Bunla ilgili ayet kaydı şöyle Tevratın indirilmesinden önce israilin kendilerine haram ettiğinden başka bütün yiyecekler israiloğullarına helal idi. Ey Muhammed, deki Doğru sözlü iseniz Tevratı getirip okuyun bundan sonra allaha karşı kim yalan isnad ederse işte onlar zalimlerdir. Ey Muhammed de ki Allah doğru söyledi doğruya meyleden İbrahimin dinine uyun. O puta tapanlardan değildi. (ali imran 93-95)

                            Bunu şu yüzden yazıyorum. Kaleme alındığı dönem 6,yüzyıl ve o dönemde ellerinde demek ki var olan ve aslını korumuş olan bir Tevrat var idi. Yoksa onu getirp okuyun yada oradan size bir kanıt göstereyim diye bir mantık hatalı olmaz mıydı????

                            Aynı konuya dair bir başka ayet te şöyledir.

                            Allahın hükmünün bulnduğu Tevrat onların yanlarında ilken ne yüzle gelip seni hakem tayin ediyorlar. Ve sonra da bundan yüz çeviriyorlar işte onlar inanmış değildirler.doğrusu biz yol gösterici ve nurlandırıcı olarak tevratı indirdik. (Maide 43-44)

                            Başka ilginç bir ayette yine Ali imran 46-47 de bu konuda dikkate değer.

                            Onların izi üzerine arkalarından Meryem oğlu isayı ondan önce gelmiş bulunan tevratı doğrulayarak gönderdik. Ona yol gösterici aydınlatıcı olan ve önünde bulunan tevratı doğrulayan incili sakınanlara öğüt ve yol gösterici olarak verdik İncil sahipleri allahın onda (yani incilde) indirdikleri ile hükmetsinler. Allahın indirdikleri ile hükmetmeyenler işte onlar fasık olanlardır.

                            Bu ayette ilginç olan şu o dönemde yaşayan ve ellerinde İncil olan İncil sahipleri hükmü yani her hangi bir yaşamsal yargıyı yine incilden versinler diye açık bir yönlendirme var. Eğer sizin idianız doğru ise yani eğer İncil 6. yüzyıla kadar çoktan bozuldu ise öyleyse bu ayetler birazda havada kalmaz mı???? Allah bir kısmı bozulmuş ve sizin deyiminizle son kullanma tarihi(!) geçmiş bir kitabın içinden hüküm vermeleri için birilerini yönlendirir mi???


                            Arzu ederseniz bu konuda din alimlerinin yani en azından Profesörlerin görüşlerini ve bu konuda söylediklerini size aktarmak isterim.

                            Bir önceki Diyanet İşleri Başkanlığı görevini uzun yıllar yürütmüş olan Prof, DR. Süleyman Ateş e aynen sizin idda ettiğiniz gibi bir yargının doğru olup olmadığı konusunu açık bir biçimde kendi okurlarından birisi sordu. Süleyman ateşin verdiği yanıt çok düşündürücüdür. Onu aşağıya olduğu gibi aktarıyorum. Hiç yorum yapmadan yazıyorum ve eğer orjinalini görmek isterseniz Vatan gazetesi 10 ağustos 2005 tarihli gazetenin köşe yazısında internettende görebilirsiniz. Arşivde saklı ve herkese açık.


                            (vatan gazetesi Yaşam köşesi Arşiv)



                            “Kur’an kendinden önceki kutsal kitapları doğrular”


                            20.06.2005


                            SORU: Kur’ân’dan önceki kutsal kitaplardan Tevrat, Zebur ve incil’in akıbeti ne olmuştur? Bu kutsal kitaplar insanlar tarafından tahrif edilmiş midir? (Özden Tok)



                            CEVAP: Kur’ân, kendinden önceki kutsal kitapları doğrulamakta ve kendisinin anlattıklarının, Tevrat ve incil’de de mevcut olduğunu belirtmektedir. Inanmayanlara Tevrat’a bakmalarını, bu anlatılanların o kitapta da bulunduğunu bildirmektedir.


                            Ayrıca Tevrat bağlılarının Tevrat’ın, incil sahiplerinin de incil’in hükümlerini uygulamalarını, kitaplarının hükümlerini uygulayanlann mutluluk, bolluk ve bereket içinde yaşatılacaklarını, kitaplarının hükümleri uyarınca giden kitap ehlinin de cennete gideceğini bildirmektedir.


                            Kur’ân bu kadar açık biçimde o kitapları doğrularken ve bağlılarına, kitaplarının hükümlerini uygulamalarını vurgularken o kitapların tahrif edildiğini söylemek Kur’ân’in söylediğini kabul etmemek olur.


                            Nitekim “Ibn Haldun” da Tevrat ve incil’in tahrif edildiğini söylemenin küfür olacağını ifade etmiştir.


                            Kur’ân o kitapları değil, yorumlarıyla o kitapların özünü çarpıtmış, dine, tevhide aykırı inançları sokmuş olanların davranışını kınamaktadır.


                            Kur’ân’in temel misyonu, önce muhatabı olan ve bir kitapları bulunmayan Araplara ilahi mesajı iletmek, sonra önceki kutsal kitapların çarpıtılmış yorumlarını, onların ruhuna aykırı inançlan düzeltmektir. Ama dinlerinin ruhuna bağlı iyi niyetli kitap ehlinin cennete gideceğini her vesileyle vurgulamaktadır. Bu konuda ayrıntı için “Kur’ân Ansiklopedisi” adlı eserimizde “Tahrif” maddesine bakınız.




                            Eski Diyanet işleri Başkanı

                            Prof. Dr. Süleyman Ateş

                            Fax: 0212 356 26 81

                            E-Mail: suleymanates@gazetevatan.com



                            kısa süre sonra size daha farklı kanıtlar sunabilirim ama dediğim gibi benim amacım polemik yaratmak değildir. Aksine doğruyu bulmak. Görüşmek üzere.


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: yehova sahidi ile ilginc bir tartisma

                              12 Kasım

                              Selamlar N. bey


                              Galiba yeni yeni mevzuya giriyoruz.Ama nedense kutsal kitapta ortaya koyduğum kanıtlara cevap vermek yerine birdenbire bildik ve defalarca cevaplanmış konuları tekrar sizin tarafından dile getirildiğini görüyorum. AYNEN NASIL KUTSAL KİTAPTA HER MEZHEP KENDİNE UYAN İFADELERİ BULUP ÇIKARIP AKSİ OLANLARI GÖRMEZDEN GELDİĞİ GİBİ KURANDAN VE BİR PROFTAN İŞİNİZE GELEN ŞEYLERİ ALMIŞSINIZ. Çok iyi biliyorsunuz ama ben yinede kanıt olarak yazayım.


                              Eğer Kuan, İncil ve Tevratı, BUGÜNKÜ HALİYLE UYGULAYIN diyorsa, İsa’nın çarmıha gerilmediği (nisa-157), VE TANRI OLMADIĞINI (NİSA-171)


                              “ALLAH, MERYEMOĞLU MESİHTİR” DİYENLER, HİÇ ŞÜPHESİZ KAFİR OLMUŞLARDIR-Maide-17


                              Yahudilere namazı-zekatı emrettiği ve vahyi unuttukları ,değiştirdikleri Hıristiyanları da benzer konularda uyardığı (maide-12-14)


                              -Ey EHLİ KİTAP MUHAKKAK SİZE PEYGAMBERİMİZ GELDİ. KİTAPTAN GİZLEMEKTE OLDUĞUNUZ ŞEYLERİN BİRÇOĞUNU SİZE AÇIKLIYOR……..SİZE BİR NUR VE APAÇIK BİR KİTAP GELMİŞTİR. (MAİDE-15)V.S.


                              O zaman sizi delil için verdiğiniz ayetlerin izahı ne? Bunu tyine sizin çok iyi bilmeniz gerekir. Nasıl İSA incilde ben yasayı değiştirmeye gelmedim gibi ifadeleri olmasına rağmen ONU YENİLEYEN YENİ BİR KİTAP GETİRDİM bu tür Kuran ayetleride ayni benzer ifadelerdir.Ayrıca Yahudi ve Hıristiyanların geneli hakkında çok daha tehdit edici ayetlerde var olduğunu biliyorsunuz.


                              BEN SİZE İSANIN İNCİLDE TANRI OLDUĞU İLE İLGİLİ İFADELER YAZDIM - KUTSAL KİTABIN TANRI VAHYİ OLMADIĞI SONRALARI BİRİLERİ TARAFINDAN YAZILDIĞINI YAZDIM- BİRİBİRLERİ ARASINDAKİ ÇELİŞKİLERİ YAZDIM-KEHANETLERİN TUTARSIZLIĞI HAKKINDA SİZİN GURUBUNUZDAKİ TUTARSIZLIKLARDAN YAZDIM-İSAYI TANRI İLAN EDEN İFADELERİ YAZDIM-SÜNNETİ, ŞABATI YAZDIM VS. siz görmezden geldiniz. bu konuları en az benim bildiğim gibi bildiğimden eminim.


                              ÇOK AMA ÇOK GARİP BİR TARTIŞMA


                              RABBİM BİZLERE KENDİ GERÇEĞİNİ ANLAMAMAMIZA YARDIMCI OLSUN.


                              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X