Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kitabın tahrif edilmesi (şeytani eylemler)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Kitabın tahrif edilmesi (şeytani eylemler)

    Kuran-i kerimde beyan edildigine öre bazi ilahi kitaplarin seytan ve dostlari tarafindan tahrif edildigini müsahade ediyoruz. ilahi kitaplarin tahrif edilmesi meselesine girerken, seytan ve dostlarinin bu tahrifata neden gerek duydugunu tesbit etmemiz gerekecektir.

    cünkü "tarih tekerrürdür" ifadesini, eylemlerden ziyade bu eylemlere yön veren zihniyetlerin bir tekerrürü olarak anlamaliyiz. bu nedenledir ki seytan ve dostlarini tanimaya calisirken, "seytan ve dostlarinin eylemlerinden ziyade onlarin meseleye yaklasim zihniyetlerini tesbit etmemiz gerekir" demistik. bu seytani zihniyetlerini tesbit edebilirsek, bu zihniyetlerden kaynaklanabilecek olan her türlü seytani eylemlere karsi uyanik olabiliriz

    Nitekim gecmis dünya tarihini inceledigimiz zaman, ayni seytani zihniyetten kaynaklanan degisik eylem bicimleriyle karsilasiyoruz. bazi seytani eylemleri bilmelerine ragmen bu eylemlere yön veren seytani zihniyetleri tesbit edemeyen kimseler, bu seytani zihniyetlerden kaynaklanan yeni ve degisik eylemler karsisinda yenik düsmüslerdir.

    seytan ve dostlarini tanimak, onlarin meselelere yaklasim zihniyetlerini tanimakla mümkündür. bu zihniyetleri tanidigimiz zaman, bu zihniyetlerden kaynaklanacak olan her türlü seytani eylemlere karsi uyanik olabilecegiz.

    seytan ve dostlarinin ilahi kitaplardan rahatsizligi neydi? neden ilahi kitaplari tahrif etmek istediler?


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: Kitabin tahrif edilmesi (seytani eylemler)

    Müstekbirlerin ilahi kitaplardan rahatsizligi:

    Tarihin her dönemindeki müstekbirler, ilahi kitaplardan büyük bir rahatsizlik duymuslardir. bu rahatsizlik ilahi kitaplarda beyan edilen ilahi hükümler nedeniyledir. cünkü bu ilahi hükümler yasandigi sürece, müstekbirler diger insanlari sömürememekte ve onlara tahakküm edememektedirler. müstekbirlerin emperyalist arzularina ulasabilmeleri icin, bu ilahi hükümleri yürürlükten kaldirmalari ve kendi menfaatlerine uygun seytani hükümler vazetmeleri gerekmektedir.

    seytan aleyhillane tüm insanlarin cehenneme sürüklenmesini istemesine ragmen, müstekbirlerin böyle bir problemleri yoktur. insanlar cennete veya cehenneme gidecekmis onlari ilgilendirmez. müstekbirlerin kendilerine iliskin böyle bir endiseleri yoktur ki diger insanlar icin bu endiseyi duysunlar!

    onlarin yegane arzusu, her türlü isteklerini gerceklestirebilecekleri bir yasam sürmektir. bu müstekbirler milyonlarca insani sömürerek, onlari acliga ve sefalete terkedere böylesi bir yasantiya talip olmaktadirlar. tabi ki bunu gerceklestirebilmeleri icin ilahi hükümleri yürürlükten kaldirmalari, esitlik, hürriyeet ve cagdaslik sloganlari altinda seytani hükümler vazetmeleri gerekmektedir.



    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: Kitabin tahrif edilmesi (seytani eylemler)

      SEYTANIN ILAHI KITAPLARDAN RAHATSIZLIGI:

      seytanin ilahi kitaplardan rahatsizligi neydi?
      meseleyi kismen idrak eden her kardesimiz bilecektir ki seytanin rahatsizligi, tas üzerine kazinmis veya kagit üzerine yazilmis ilahi hükümler degildir.

      seytan aleyhillane bu hükümlerden veya bu hükümlerin yasanmasindan rahatsiz olmaktadir. iste bu rahatsizlik nedeniyle, ilahi kitaplari tahri edebilmek icin degisik calismalara yönelmistir. nitekim kuran-i kermde zikredilen olaylarda, seytanin oyununa gelen veya seytana taraf olan kimselerin, ilahi kitaplardaki hükümleri degistirdiklerini, gizlediklerini ve arkalarina attiklarini görüyoruz.

      görülen olay, ilahi kitaplarin tahrif edilmesidir. oysa ki bu tahrifata yön veren seytanin asil hedefi ilahi kitabi tahrif etmek degil, ilahi kitapdan kaynaklanan yasantiyi tahrif etmektir.

      ilahi dine mensup olan insanlar, mensup olduklari dinin yasanir seklini elbetteki bu dinin kitabindan ögreneceklerdir. netice olarak ilahi kitaba göre sekillenen Rabbani yasantilari ile kurtulusa nail olacaklari icin, seytan, bu Rabbani yasantiyi tahrif etmek istemektedir.

      Rabbani yasantiyi tahrif edebilmesi icin, bu yasantinin kaynagi olan ilahi kitabi tahrif etmesi gerekmektedir. tabi ki ilahi kitap tahrif edildigi zaman, bu kitaba göre sekillenen Rabbani yasantida tahrif edilmis olacaktir. nitekim ilahi kitaplarin tahrif edildigi dönemlerde, bu tahrifat yasantiya da yansimis ve dolayisiyle yasanti da tahrif edilmistir. daha önce de ifade ettigimiz gibi seytanin asil hedefi ilahi kitabi tahrif etmek deigl, ilahi kitabin indirilis gayesini ve yasantidaki etkinligini tahrif etmektir.


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: Kitabin tahrif edilmesi (seytani eylemler)

        Resulullah'in zamanina kadr ki dönemde, seytanin ilahi kitaplari tahrif etme nedenini bu sekilde tanimlayabiliriz.

        Resulullah döneminde ise, seytan aleyhillane o zamana kadar hic karsilasmadigi yeni bir durumla karsilasmistir. islama teslim olan müslümanlarin, bu teslimiyet ile yönelecekleri, okuyacaklari, ögrenecekleri ve yasayacaklari ilahi kitap kurani kerim, alemlerin Rabbi olan Allah'in korumasina alinmisti.
        "hic süphesiz zikri biz indirdik ve onu biz koruyacagiz" (hicr 9)

        seytan icin bir duraklama!..
        ne yapacakti?

        sayet bu insanlar kurani kerimi okur ve okuduklarini yasarlarsa süphesiz cennete gideceklerdi. kendisi cehenneme giderken, sedid bir sekilde düsman oldugu bu insanlar cennete gideceklerdi. önceki ilahi kitaplari tahrif ederek, tahrif ettirerek, Rabbani yasantiyi da tahrif ettirmisti. fakat karsilastigi bu yeni durum farkli idi. karsisinda bir harfine bile uzanamayacagi, bir kelimesini bile degitiremeyecegi ilahi bir kitap vardi!

        simdi ne yapmaliydi?

        Elbetteki seytani mücadelesinden vazgecmeyecek ve elbetteki elinden geleni ardina koymayacakti. bu durumda cok yönlü bir calismaya girmesi gerekiyordu. hedefi Rabbani yasantiyi tahrif etmek oldugu icin, insanlarin yasantisinda Rabbani bir etkisi olmayan kurani kerim, onun icin bir engel teskil etmezdi.

        bu kitap ilk günkü tazeligini ve temizligini tasiyor olsa da, insanlarin yasantisina müdahale etmeyen ilahi bir kitaptan rahatsizlik duymasina gerek yoktu.

        seytanin hedefi belli olmustu!

        tahrif edemedigi ve edemeyecegi kurani kerimi yasantidan uzaklastirarak, yasantidan soyutlamak icin calisacakti. dostlarini ve usaklarini bu yolda bir mücadeleye davet edecekti.

        ancak bunu nasil yapacakti?

        kurani kerimi yasantidan nasil soyutlayacakti?

        cünkü kurani kerim ortada idi. müslümanlarin elinde, dilinde, zihninde kurani kerim vardi. okuyorlar, ögreniyorlar ve ögrendiklerini yasiyorlardi.

        bu yasantiyi kisa sürede tahrif etmesi düsünülemezdi. bu nedenle uzun hesaplar yapmasi ve araliksiz calismasi gerekiyordu. ilk tesbit ettigi seylerden birisi, müslümanlarin ilahi kitabi okumalari, ögrenmeleri ve yasamalari idi. halbuki sadece okuyup ögrenseler ve bu calsimaya bogularak ögrendiklerini yasamasalar, seytan icin müsbet bir gelisme olabilecekti. cünkü insanlarin ögrendikleri ve bildikleri ile degil, yasadiklari ile cennete gidecegini biliyordu.


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #5
          Ynt: Kitabin tahrif edilmesi (seytani eylemler)

          o halde ilahi kitabi okuyan müslümanlari, sirrini ve hikmetini idrak edemeyecekleri mütesabih ayetlere yöneltmeli ve bu ayetler cercevesinde fikri bir calkantiyi meydana getirmeliydi. nitekim ilk dönemlerde bu seytani müdahale gerceklestirilmis ve degisik fitneler ortaya cikmisti.

          ancak bu yeterli degildi.

          cünkü müslümanlar yine kitaplarini okuyorlar ve muhkem ayetler cercevesinde yine bütünlesebiliyrolardi. cok daha seytanca bir calismaya girmeliydi!
          fakat nasil bir calisma?


          görmüs oldugu en büyk tehlike,

          kuran-i kerimin müslümanlarin müracaat kitabi olmasiydi. müslümanlar genelde kurani kerime müracaat ediyorlar ve yasantilarina bu ilahi hükümler istikametinde yön veriyorlardi. seytan aleyhillane meslenenin can alici noktasini tesbit etmisti.

          bütün sorunlar,
          bütün problemler kurani kerimin ilk müracaat kitabi olmasindan kaynaklaniyordu. müslümanlar, müslümanca yasayabilmek icin ilk önce kuran-i kerime müracaat ediyorlardi.

          bu durumu tesbit eden seytan aleyhillane ne yapmasi gerektigini acikca anlamisti. yasanan bir din ve bu dinin tahrif edilmesi mümkün olmayan ilahi bir kaynagi vardi. o halde tahrif edilmesi mümkün olan kaynaklarin türetilmesi, bu kaynaklarin bayraklastirlmasi ve müslümanlarin bayraklastirilan bu kaynaklara yöneltilmesi gerekiyordu. bayraklastiracagi kaynaklar sapik kimselerin kitaplari olabilecegi gibi, salih kimselerin kitaplari da olabilirdi. cünkü bu kitaplara gereken dikkati cektikten ve müslümanlar islami yasantilarini bu kitaplara göre tanzim etmeye basladiktan sonra, seytanin yapmasi gereken tek bir is kaliyordu.

          müslümanlari islami yasamak icin yöneldikleri bu beseri kitaplari tahrif eetmek. salih kimselere nisbet edilen bu kitaplardaki bazi hükümleri degistirmek, bazi görüsleri tevil ve tahrif etmek!

          bunu yapmasi mümkünmüydü?

          beseri kitaplar ilahi bir koruma altinda olmadigina göre, elbetteki bu tahrifati yapmasi, yaptirabilmesi mümkündü. yeterki müslümanlar bu gibi kaynaklara yönelsinler ve bu kaynaklari bayraklastirsinlar. yeter ki müslümanca yasasmak icin müracaat ettikleri kitap, kurani kerim olmasin.


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #6
            Ynt: Kitabin tahrif edilmesi (seytani eylemler)

            Kurani okusunlar.
            kurani yüce ve kutsal bir kitap olarak bilsinler.
            ama yeterki islami anlamak ve islami yasamak icin kurani kerime müracaat etmesinler.

            önemli olan, dinin yasanir seklini belirleyen kurani kerimin yüksek ve kutsal bir rafa kaldirilmasi ve dinin yasanir seklini belirleyen ikinci, ücüncü, dördüncü kaynaklarin türetilmesiydi. bu beseri kaynaklar, dinin asli kaynagi durumuna getirildigi zaman, bu kaynaklardaki bazi can alici görüsler tahrif edilerek, dinin yasanir seklide tahrif edilebilecekti.

            "bu seytani yaklasim olmusmudur veya olmaktamidir?" seklindeki bir soru, abes bir sorudur. vefaat eden bircok salih kimsenin eserlerinde yapilan tahrifatlar, bu kimselere nispet edilen sapik görüsler, söz konusu seytani yaklasimin acik bir göstergesidir. bu konuda seytan ve dostlarinin dikkat ettigi husus, eserlerine müdahale edecekleri kimselerin vefat etmis olmasidir. cünkü müellif vefaat ettigi zaman, batil isnatlar karsisinda itiraz veya tekzip etme durumu olmamaktadir.

            bizlere göre büyük bir önemi olan bu meselede ifrat ve tefride düsülmemesi erekmektedir. bu meselede dikkati cekmek istedigimiz husus, müellifleri salih kimseler de olsa beser kaynakli kitaplarin tahrif edilebilme olasiligidir.

            bu olasiliga ihtimal vermek ancak bircok fikhi mirasi bizlere intikal ettiren salih kimseleri gözönünde bulundurarak, bu tarhifati genis boyutlu düsünmek durumundayiz.bu olasilik bizleri uyanik kilmali, savundugumuz veya savunacagimiz görüsleri tetkik ve tahkik etmeye yöneltmelidir.


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #7
              Ynt: Kitabin tahrif edilmesi (seytani eylemler)

              peki, baska, daha baska neler yapmislardir seytan ve dostlari?

              seytan ve dostlarinin daha baska neler yaptiklarini anlayabilmemiz icin, kurani kerimin günümüzdeki durumunu incelememiz yeterli olabilecektir. cünkü günümüzde yasanan bircok olay, söz konusu seytani yaklasimlarin bir neticesi olarak ortaya cikmaktadir.

              yasadigimiz cografyalarda müslümanlarin bircok dert ve problemleri bulunmaktadir. bu problemler karsisinda umutsuz bir sekilde düsünmemize ve sadece akila dayanan cözümler tasarlamamiza gerek yoktur. siddetle gerek duydugumuz yegana husus, Allahin ayetlerine dönme ve bu ayetleri hatirlama vakasidir.

              ümmet genelinde asimiza gelen her felaketin kökeninde, Allahin ayetlerini unutma hastaligini görmekteyiz. müslümanlar okuduklari kurani kerim ayetlerinden gafil olduklari her dönem, yeni felaketlerle karsilasmislardir. bu nedenle üzerinde durmamiz gerkeen en önemli konu, Allahin ayetlerini hatirlama ve Allahin ayetlerini hatirlatma olmalidir. ne var ki cahili toplumlarda yasayan müslümanlarin Allahin ayetlerini hatirlamasi ve Allahin ayetlerini hatirlatmasi oldukca ciddi calismalari gerektirmektedir.

              Meselemiz, Allain ayetlerinin bilinmesiyle halledilebilecek bir mesele olsa, arapca bilen ne kadar hafizimiz varsa, o kadar rehberimiz var demektir. ne var ki meselemiz, Allahin ayetlerinin bilinmesinin ötesinde bu ayetlerin Rabbani manalarini anlamak, kavramak ve iman etmek meselesidir.

              ne yazik ki bircok kardesimizde bu bilinc yoktur. falancanin kitabini okur gibi Allahin kitabini okumaktadirlar. okudugu ile ezilmesi, okudugu ile inlemesi ve yepyeni bir dünyaya dirilmesi gerekirken, kiraati ile övünmekte veyam mealini vererek kibirlenmektedir.


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #8
                Ynt: Kitabin tahrif edilmesi (seytani eylemler)

                Bir ceyiz aksesuari olarak kabul edilen,
                islemeli kiliflara konularak raflara terkedilen,
                merasim gecelerinde okunan kitap, Allahin kitabidir. kainati ve bizleri yaratan Allah'in kitabidir.

                Rahman ve Rahim olan
                Gaffar ve Kahhar olan Allahin kitabidir

                okumak, ögrenmek, yanlisi bilmek, yanlistan sakinmak, dogruyu bilmek, dogruyu yasamak icin yöneltmemiz gereken kitap; ilk günkü tazeligini koruyan, pak ve temiz olan kurani kerimdir. neyi okumamiz gerektigini ve neyi okudugumuzu idrak etmeliyiz.

                herhangi bir müslüman daglarin yürütülüsüne, gögün yarilisina sahid olsa ve bu olayi yasarken, daglardan, taslardan, agacladan velhasil her yönden "insanlardan korkmayin, yalniz benden korkun" seklinde ilahi bir hitapla karsilassa, bu hitabi nasil anlar ve nasil kavrarsa; kurani kerim sayfalari arasinda sakin bir sekilde yerinde duran "insanlardan korkmayin, benden korkun" (maide 44) ayet-i kerimesini de ayni sekilde anlamak ve kavramakla yükümlüdür.

                kurani kerim ayetlerini bu sekilde duyuyor bu sekilde anliyormuyuz?

                anlamiyorsak niye?

                Allaha inanmis ve O'na teslim olmus müslümanlar icin, ilahi mesajin tüyler ürpertici bir sayhayla duyulmasi ile Allahin kitabinda yazilmasi arasinda ne fark vardir?

                elbetteki hicbir fark yoktur.

                Musa (as)in sina daginda muhatap oldugu kelam, nasil ki ilahi bir kelam ise; kurani kerimde bizleri muhatap alan kelamda ayni sekilde ilahi bir kelamdir.

                firavunlarin karsisina Rabbani bir hüviyetle cikabilmesi icin, bu kelamla sina daginda muhatap olmak ile, sayfa ve satirlarda muhatap olmak arasinda hicbir fark yoktur.

                her ikisi de Allahin kelami, bu gercekler henüz müslümanlarin dünyasinda yeterince yer etmemistir.


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Kitabin tahrif edilmesi (seytani eylemler)

                  Dünyanin bircok yöresindeki kapitalist, komünist, fasist gibi cahili toplumlarda, yadirganmasi ve hayretle karsilanmasi gereken bir olay daha yasanmaktadir. bu olay, mevcut cahili otoritelerin izni ile kurani kerimin resmi matbaalarda bastirilmasi ve ayrica okunmasina ve okutulmasina izin verilmesidir.

                  bu olay, ilk bakista hayret edilecek bir olaydir!
                  nasil olurdu?
                  tagut icin en tehlikeli kitap olan kurani kerim, tagutun matbaalarinda nasil bastirilir ve okunmasina nasil izin verilidri?

                  oysa ki mekke dönemindeki kafirler ve müsrikler kuranin okunmamasi icin her yola basvuruyorlar ve birbirlerine; "kurani duydugunuz zaman bagirip-cagirarak velvele yapiniz ve kuranin sesini bastiriniz" diyorlardi.

                  o halde ne olmustu?

                  günmüzdeki seytan ve dostlari, kurani kerimden neden rahatsiz olmuyorlar ve kendileri icin cok tehlikeli bir kitap olan kurani kerimin basilmasina ve okunmasina nasil izin veriyorlardi?

                  yoksa bir degisiklikmi vardi?
                  oysa ki tagut, ayni isyankar taguttu!
                  kurani kerim, ayni yüce kurani kerimdei!
                  peki ya müslümanlar?
                  evet,
                  ne yazik ki müslümanlar ayni müslüman degildi!
                  bir degisiklik vardi ve bu degisiklik kurani kerimde veya tagutta degil, müslümanlardaydi.
                  müslümanlar degismisti
                  müslümanlar öylesine degismisti ki, seytan ve doslari bu müslümanlarin kurani kerime sahip olmalarindan veya kurani kerimi okumalarindan rahatsiz olmuyordu.

                  peki neden?

                  tagut, kurani kerimi okuyan bu müslümanlardan neden rahatsiz olmuyordu?

                  saskinlikla beraber utanc ve izdirap verici bu durumun kökeninde, islama talip olan müslümanlarin cahili yaklasimlara ve cahili deger ölcülerine sahip olmalari bulunmaktadir. cahili toplumlarda yasayan müslümanlar bilerek veya bilmeyerek cahili yaklasimlara ve cahili deger ölcülerine sahip olmuslardir.

                  cahili sistemlerin önemle üzerinde durduklari ilk konu müntesiplerine cahili deger ölcüsünü vermek, egitim ve kültür faliyetleri ile bu degerleri (!) pekistirmektir. cünkü cahlii deger ölcülerine sahip olan insanlar, sahip olduklari cahili deger ölcüsü ile cahiliyeye destek olacaklar ve cahili sistemler icin bir tehlike arzetmeyeceklerdir.

                  herhangi bir meseleyle, görüsle veya olayla karsilasan insanlarin bunu degerlendirebilmeleri, iyi veya kötü, güzel veya cirkin olduguna karar verebilmeleri icin, bu insanlarin bir deger ölcüsüne sahip olmalari gerekmektedir. insanlar sahip olduklari deger ölcüsüne göre meselelerini degerlendirebileceklerdir. karsilastiklari olay ve görüslerin iyi veya kötü, cirkin veya güzel olduguna bu deger ölcüsüne göre karar verebileceklerdir.


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Kitabin tahrif edilmesi (seytani eylemler)

                    insanlarin hangi deger ölcüsüne sahip olduklari, bu nedenle cok büyük bir önem arzetmektedir. seytan ve dostlari bu önemli konu üzerinde yeterince durmuslar ve simdi de durmaktadirlar. cahili sistemlerin egitim ve kültür faaliyetleriyle empoze ettikleir cahili deger ölcüsünü benimseyen insanlar, karsilastiklai olaylar ve görüsler karsisinda cahiliyenin istedigi istikamette karar vereceklerdir. cünkü sahip olduklari ve kullandiklari ölcü, cahili deger ölcüsüdür. karsilastiklari olay ve görüsleri cahili deger ölcüsüne göre degerlendireceklerinden, cahiliyenin istedigi sonuclara varacaklar; cahiliyenin dogru dedigine dogru, yanlis dedigine yanlis diyeceklerdir.

                    zamanimizdaki müslümanlarin bircogunda da cahili deger ölcülerinden degisik birikimler bulunmaktadir. cahili deger ölcüsüne sahip olan müslümanlarin kurani kerimi okumalarindan, cahli sistemler bu nedenle rahatsiz olmamaktadirlar. cünkü kurani kerimde beyan edilen Rabbani gerceklere cahili deger ölcüleriyle yaklasan insanlar, bu Rabbani gercekleri anlayamayacaklar ve neticede bu gerceklerden kaynaklanan Rabbani tavirlari gösteremeyeceklerdir.

                    kaldi ki cahili toplumlarda kurani kerimi okuyanlarin büyük bir kismi, sadece okuyucudurlar. bunlar yasanmayan bir kurani okuyarak, cennete gireceklerini ummaktadirlar. seytan ve dostlari bu kimselerden neden rahatsiz olsun ki!

                    nitekim dünya müstekbirlerinin, kurani kerimi sadece okumakla yetinen bu gibi kimselerden herhangi bir rahatsizligi yoktur. mesela libya lideri kaddafi, ülkesindeki müslüümanlarin kurani kerimi okumalaindan rahatsizlik duymamaktadir. cünkü bu ülkede kurani kerim okunmakta, fakat libya lideri kaddafinin yazdigi yesil kitaptaki ilkeler ise yasanmaktadir.


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: Kitabın tahrif edilmesi (seytani eylemler)

                      Kaddafi neden rahatsiz olsun ki?
                      okunan kuran-i kerim, yasanan ise yesil kitaptir!
                      kaddafiye gidilerek; "yesil kitabi kiraatle okuyup, kuran-i kerimi yasayalim" seklinde bir teklif sunulsa, bu teklif karsisinda kaddafinin ne kadar müslüman oldugu ortaya cikacak, kendi kitabina reva görmedigi davranisi, Allahin kitabina reva gördügü anlasilacaktir.

                      Tabi ki kuran-i kerimi sadece okumak icin okuyanlarin yanisira, kuran-i kerimi anlamak ve yasamak icin okuyanlar da vardir. ne var ki cahiliyye bunlardan da pek rahatsiz olmamaktadir. cünkü yukarida belirttigimiz gibi, cahili deger ölcüsüne bilerek veya bilmeyerek sahip olan bu müslümanlar kuran-ikerimi okumakta, ancak kurani kerimde beyan edilen Rabbani gercekleri cahili deger ölcsüyle degerlendirdikleri icin Rabbani gercekleri kavrayamamakta ve neticede Rabbani tavir gösterememektedirler. yasanan ve yasanmakta olan bu olaylara zamanimizdan bazi örnekler verebiliriz.

                      sani yüce Rabbimiz kuran-i kerimde, kendisine inanmis ve teslim olmus müslümanlarin üstün ve güclü olduklarini beyan etmektedir. ne var ki bu ilahi buyrugu yüzlerce kez okuyan bir cok müslüman, bu buyrugun vermis oldugu izzet ve seref ile dogrulmasi gerekirken, cahili toplumlarda silik ve pasif bir sahsiyet olarak yasamaya devam etmektedir.

                      sanki müslüman olmakla yüz kizartici bir suc islemistir!

                      Allaha isyan eden kafirler ve müsrikler, isyan ettikleri Allahin arzinda, cadde ve sokaklarda haketmedikleri sahte bir izzetle gezinirlerken, Allaha kul, Resulullaha ümmet olan müslümanlarin boynu bükük tavirlari nedendir?

                      Yüce Rabbimizin "inanmissaniz, üstün olan sizlersiniz" buyrugu, bu müslmanlarin yasantisinda ve tavirlarinda neden gözükmemektedir?


                      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: Kitabın tahrif edilmesi (şeytani eylemler)

                        Cünkü, bu müslümanlara cahili sistemler tarafindan, üstün ve güclü olmaya iliskin cahili değer ölçüsü verilmistir. bu cahili değer ölçüsüne göre üstün ve güclü olabilmek icin; mal, makam, para, silah ve asker gibi yaratilmis nesnelere ihtiyac vardir.

                        müslümanlarda ve müslümanlara yön veren bircok kimsede böylesi cahili değer ölçüleri bulunmaktadir.

                        meselenin en hazin tarafi ise, bu saskinlarin, islami hakim kilmak icin böylesi cahili değer ölçüsüne göre güclenmeye calismalaridir! nitekim kapitalist ekonomiye ve taguti makamlara bu niyetle talip olunmaktadir!

                        cahili değer ölçüsüne göre üstün ve güclü olabilmek icin yaratilmis nesnelere yönelen müslümanlar, bu nesneleri yaratan Allah'in buyrugunu anlayamamakta ve yüceligini idrak edemedikleri Allah'in anlayamamakta ve yüceligini idrak edemedikleri Allah'in yardimi karsisinda gafil bulunmaktadirlar.

                        bir milyarder, herhangi bir müslümana; "falanca isi yaparsan sana yüz milyon yardim ederim" dese, o müslüman yüz milyonluk vaadi cebinde bilir. cünkü kendisine vaadde bulunan bu milyarderi vaadini yerine getirmeye muktedir görmektedir

                        fakat ne hazindir ki,

                        ayni müslüman kuran-i kerimde Rabbimizin bircok vaadleri ile karsilasmasina ragmen, bu vaadlere karsi muglak ve kararsiz bir tavir göstermektedir. oysa ki kuran-ı kerimin bircok yerinde "bunlari yaparsaniz, sizlere sunlari vadetmekteyim" buyrugunu beyan eden, vaadinden hicbir zaman dönmeyen ve her seye kadir olan Allah'dir.

                        bu ve buna benzer yaklasimlar, müslümanlarda az veya cok olarak gözüken cahili yaklaşımlardir. kendimize yöneldigimiz ve hosgörü örtüsünü üzerimizden kaldirdigimiz zaman, bu cahili birikimlerin bizlerde de bulundugunu üzüntü ve kizginlik ile müsahade edebiliriz.

                        yine de bu gibi cahili birikimleri tesbit edebilmemiz, bizler icin olumlu bir gelisme sayilabilecektir. cünkü temizlenebilmemiz ve islami bir kisilige sahip olabilmemiz, bu gibi cahili birikimleri bilmemiz ve bunlari izale etmeye calismamizla gerceklesebilecektir.


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: Kitabın tahrif edilmesi (şeytani eylemler)

                          Cahili deger ölcüleriyle Rabbani gercekleri kavramamiz veya cahili kimliklerle Rabbani bir iklime cikabilmemiz mümkün degildir. müslümanlar icin yegane deger ölcüsü, Kuran-i kerim'de beyan edilen Rabbani deger ölcüsüdür. bu Rabbani deger ölcüsünde sani yüce Rabbimizin neleri degerli kilip, neleri degersiz kildigi net bir sekilde aciklanmakta, bizlere kesin ve degismeyen ölcüler verilmektedir.

                          Müslümanlar Kuran-i kerimde beyan edilen bu hususlari kisisel yaklasimlar ve beseri ölcülerle degerlendirmeye ve ölcmeye yetkili degildirler. cünkü bildirilen bu Rabbani esaslar bizlerin ölcüp-degerlendirecegi görüsler degil, bizler icin kesin ve degismeyen ölcülerdir.

                          ölcü ve ölcülecek nesene iliskisinde netlesmemiz, neyin ölcü ve neyin ölcülecek nesne oldugunu idrak etmemiz gerekir. bunu idrak edelim ki, metre ile kumasi ölcmemiz gerekirken, kumas ile metreyi ölcmeye kalkismayalim!

                          Kuran-i kerimde beyan edilen Rabbani esaslarin hepsi, bizler icin ölcülecek bir nesne degil, kesin bir ölcüdür. beseri fikir, düsünce ve görüslerimiz ise, Rabbani esaslar karsisinda ölcülecek bir nesne durumundadir. her Rabbani deger bir ölcü, beseri degerler ise ölcülecek nesnedir.

                          Beseri degerleri ölcü kabul ederek,
                          Rabbani esaslari bu ölcüye göre degerlendiren kimseler bircok cikmazlara girecekler ve Rabbani mesaji kavrayamayacaklardir. böylesi durumlara düsmememiz icin beseri ölcülerle Kuran-i kerimi degerlendirmekten vazgecerek, Kuran-i kerim ile degerlendirilmemiz ve Kuran-i kerim ile degerlenmemiz gerekmektedir.

                          Kurani kerim bizim yaklasimlarimiza ve ölcülerimize göre bir kitap olmayacak. bizler kuran-i kerimin yaklasim ve ölcülerine göre müslüman olacagiz.

                          ve o zaman,
                          ancak o zaman kurtulus bulacagiz...


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum

                          YUKARI ÇIK
                          Çalışıyor...
                          X