Emevi anlayışı, tarihten bu yana kendi zulüm çarklarına karşı gelen İran halkını her türlü vesile ile karalamaya çalışmışlardır.
İslamın geldiği yıllarda İranın din ve medeniyeti en eski din ve medeniyet durumunda idi. İran halkı, dinlerinin tek tanrılı olması sebebiyle İslama yakın bir durumda olmaları ve zalim yönetimlerine de öfkeli olmaları sebebiyle kapılarını İslam ordularına açtılar ve hemence müslüman oldular. İslamla Sasanilerin savaşında İslamın yanında yer aldılar. Öyle olmasaydı İran o kadar kolay fethedilemezdi. Yani İranın fethi İran halkı ve İslam Orduları ile birlikte İranın zalim Sasani rejimine karşı birleymesi sayesinde oldu.
Ama emevi zihniyetli habisler, sasanilerin zalim yönetimini İran halkının yerine koyarak karalamaya çalışıyorlar. Neden ?
Çünkü İran halkı her zaman zulme karşı çıkmış mazlumun yanında yer almıştır da ondan. Rasulullahın Ehli Beytinin temuz soyu emevi abbasi zulmünden kaçıp İran halkı arasında yer bulmuştur da ondan
Kuran açık bir şekilde Mecusiliği ehli kitap sayıp Kuranda bahsederken, emevi zihniyeti İran ve Ehli Beyt düşmanlığı ekseninde özellikle mecusiliği putperestlik olarak lanse etmeye çalışmaktadır.
Halbuki İranın müslüman halkının ve Ehli Beytin mecusilikle ne alakası var ki onunla da suçlanabilsin.
Ancak düşmen ne olursa olsun her vesile ile düşmanlığını göstermeye çalışıyor.
Biz mecusiliğin tahrif olmuş ilahi bir dinin kalıntısı olarak görüp bu gün batıl bir din olduğunu bilsek bile, mecusilik kendisini nasıl tarif edilyorsa öyle bilmemiz akıl ve insafın gereğidir.
Bu yüzden biz bu güne kadar bildiklerimizle Mecusiliğin tek tanrılı bir din olduğunu biliyoruz. Ateş bu dinde mukaddes kabul edilmektedir. Ancak ateş bir tanrı olarak değerlendirilmemektedir.
Hristiyanlar Haçı, Yahudiler Ağlama duvarını mukaddes bildikleri için Müslümanlar Kabeyi mukaddes bildikleri için onlara taptıklarını söyleyemeyeceğimiz gibi Hürmüz adında tek tanrıya inanan mecusileri ateşe tapan olarak göremeyiz.
Ki zaten bu tip suçlamaların maksadı da bellidir.
İslamın geldiği yıllarda İranın din ve medeniyeti en eski din ve medeniyet durumunda idi. İran halkı, dinlerinin tek tanrılı olması sebebiyle İslama yakın bir durumda olmaları ve zalim yönetimlerine de öfkeli olmaları sebebiyle kapılarını İslam ordularına açtılar ve hemence müslüman oldular. İslamla Sasanilerin savaşında İslamın yanında yer aldılar. Öyle olmasaydı İran o kadar kolay fethedilemezdi. Yani İranın fethi İran halkı ve İslam Orduları ile birlikte İranın zalim Sasani rejimine karşı birleymesi sayesinde oldu.
Ama emevi zihniyetli habisler, sasanilerin zalim yönetimini İran halkının yerine koyarak karalamaya çalışıyorlar. Neden ?
Çünkü İran halkı her zaman zulme karşı çıkmış mazlumun yanında yer almıştır da ondan. Rasulullahın Ehli Beytinin temuz soyu emevi abbasi zulmünden kaçıp İran halkı arasında yer bulmuştur da ondan
Kuran açık bir şekilde Mecusiliği ehli kitap sayıp Kuranda bahsederken, emevi zihniyeti İran ve Ehli Beyt düşmanlığı ekseninde özellikle mecusiliği putperestlik olarak lanse etmeye çalışmaktadır.
Halbuki İranın müslüman halkının ve Ehli Beytin mecusilikle ne alakası var ki onunla da suçlanabilsin.
Ancak düşmen ne olursa olsun her vesile ile düşmanlığını göstermeye çalışıyor.
Biz mecusiliğin tahrif olmuş ilahi bir dinin kalıntısı olarak görüp bu gün batıl bir din olduğunu bilsek bile, mecusilik kendisini nasıl tarif edilyorsa öyle bilmemiz akıl ve insafın gereğidir.
Bu yüzden biz bu güne kadar bildiklerimizle Mecusiliğin tek tanrılı bir din olduğunu biliyoruz. Ateş bu dinde mukaddes kabul edilmektedir. Ancak ateş bir tanrı olarak değerlendirilmemektedir.
Hristiyanlar Haçı, Yahudiler Ağlama duvarını mukaddes bildikleri için Müslümanlar Kabeyi mukaddes bildikleri için onlara taptıklarını söyleyemeyeceğimiz gibi Hürmüz adında tek tanrıya inanan mecusileri ateşe tapan olarak göremeyiz.
Ki zaten bu tip suçlamaların maksadı da bellidir.
Yorum