Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Din'in fonksiyonu

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Din'in fonksiyonu

    Müslümanlarin hayatinda ve anlayisinda ne dinle ilim, ne de insanla Allah arasinda cekismeye yer yoktur.

    Avrupanin bu suursuzluguna Yunan efsanesindeki ates hirsizi Prometheus tesir etmistir.
    bu efsane, avrupa halkinin bütün noksanliklardan arinmis Allah karsisinda, eksik tanri fikirlerini olusturmus ve onlari Allaha giden dogru yoldan ayirmistir.

    Bu efsanede, kutsal ates, bilgi atesi üzerine kurulmustur. insanlar kainatin bütün sirlarini kesfederek tanri olmak icin bu kutsal atesi (ilmi) bütünüyle ellerine gecirmek isterler. tanrilar ise bütün kuvveti tek basina ellerinde tutmak ve insanüstü bir otoriteye müstakil olarak sahip olmak icin, bütün siddet ve vahsilikleri ile insanlardan öc alir ve onlari cezalandirir dururlar.. bu carpismada ilmin gerceklestirdigi her yeni basari, tanriyi alcaltarak, insani yükselterek sürer gider (!)

    islamda ise durum oldukca farklidir.
    Kul ile Allah arasindaki alaka; sevgi, hürmet, bilgi, ümit ve istek münasebeti olup insanlarin bilgi edinmek icin yüce Allah ile catismasina gerek yoktur.
    zira Allah onlara ilim ve irfani bolca bahsetmistir.
    zaten insanlara kulak, göz ve kalpleri bagislayan o oldugu gibi, sayisiz ve ssiz nimetlerin karsiligi yalniz O'na sükretmek, O'nu tanimak, sevmek ve saymaktir. yoksa O'na karsi isyan etmek ve nimetlerini inkar etmek degildir.

    ilim sürekli bir olus halindedir. bu yüzden bugün ilimle gercegin kabataslak bir tarifini yapiyoruz. gercek olarak bilinen bircok sey muhtemelen gercegin kendisi olmayip sadece bir gölgesinden ibarettir. yarin nelerle karsilasacagimizi simdiden kestirmek imkansiz gibi bir seydir. insanoglu arastirdikca, düsündükce yepyeni seylerle karsilasacak ve dünya durdukca bu böyle devam edip gidecektir.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: Din'in fonksiyonu

    simdi bu meseleyi degisik bir acidan ele alalim: En ilkel bir hayat yasayan insanla, fen ve teknigin zirvesine ulasmis bir insani göz önüne getirelim. her ikisinde de tükenmek bilmeyen ihtiraslar, ayni temayüller...

    her ikisinin de ruhuna musallat olan gurur, kin, haset, öfke, kiskanclik gibi canavarlar. ask, nefret, korku, ümit, ölümsüzlüge olan istiyak, her ikisinin de kafasinda kivranan ayni sorular; "ben neyim? nereden geldim? nereye gidecegim? nicin varim? nasil hareket etmeliyim? hangi davranislar iyi, hangieleri kötüdür?" düsünceleri vardir.

    demek ki insanlarin medeniyet ve kültür seviyeleri ne olursa olsun hepsinin müsterek meseleleri, müsterek taraflari vardir. ilim bunlara cevap veremedigi gibi, yön de verememekte, insani münasebetleri düenleyemedigi gibi ihtiras ve istihalarimizi da frenleyememektedir. üstelik ilim pek az kisiye hitap eder, daima arastirir, daima gelisir, fakat hicbir zaman nihai sonuca varamaz, daimi bir olus halindedir. halbuki din bütün insanligi kucaklayip onlara sahibini, yaraticisini bildirir, ruh dengesini saglar, vicdanlari tatmin ederek korkunc ihtiraslarini frenler, cemiyet düzeninin devamina yardimci olur.

    insanilesmeyen fen ve teknik, kuru bir bilgi yiginindan ibaret olup dizginlesmemis vahsi bir at gibi insanlarin felaketine yol acabilir. buna mukabil din, ilmi tesvik eder, buldugu seyleri nefsani arzu ve isteklerin elinden alip akl-i selimin eline vererek bütün insanliga hediye eder.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: Din'in fonksiyonu

      Dindar kimse, meseleleri yalniz sebep ve netice baglariyla birbirini takip eden oluslar olarak görmez, o her hadisede büyük bir vecd ve husu icinde ilahi azameti seyre koyulur.

      hulasa ilim bir hadisenin ne sartlar altinda cereyan ettigini, nasil oldugunu tespite calisirken, din bu hadisenin nicinine cevap verir, ondaki ilahi hikmetleri sezer. ilim bizi daha fazla sebep-sonuc bagintilari üzerine sevkederken din gayeler üzerinde durur. bizi dogru yola sevk edip ruhi terakki ve tekamülümüzü saglar. insanligin mana ve degerini insana idrak ettirir, dünyaya gelis ve gidisimizden gayenin ne oldugunu aciklar. bizi ruhi sefaletten kurtarip ic huzura ulastirir.

      Kuran ilmi daima tesvik etmistir. ayni zamanda ilim de daima onu tasdik edegelmistir. orta cagda skolastik düsünceden ve hurafattan bahsedilir. cesitli zamanlarda ilimle dinin mücadele halinde oldugu iddia edilirse de müslümanlik icin bu iddialar söz konusu degildir. bunlar ancak papazlar elinde tahrif edilmis hristiyanlik aleminde vaki olmustur. dünyanin döndügünü söyleyen Galileo gibi bir alim, papazlarin taassup ve bagnazliginin kurbani olmus ve ilmi düsüncelerinden dolayi kilise mahkemelerinde yargilanmistir. buna tepki olarak da Rönesans dogmustur.

      Günümüzde ise ilim ve din kardesligi su sekilde anlatilmaktadir. bilimlerin hicbir sey olmadigini iddia etmek bir cehalet ve taassup, onun disinda her seyi reddetmek toyca bir yobazlik; ögrendigi her yeni seyle yigin yigin bilmediklerini idrak ve kabullenme ise bir ilim zihniyeti ve düsünce istikametidir.

      ilim ve teknik insanin hizmetindedir ve ondan korkmak icin ciddi hicbir sebep de mevcut degildir. tehlike ilmilikte ve ilme göre dünya kurmada degildir. tehlike cehalette, suursuzlukta ve mesuliyet yüklenmeden kacinmaktadir.


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X