Müslümanlarin hayatinda ve anlayisinda ne dinle ilim, ne de insanla Allah arasinda cekismeye yer yoktur.
Avrupanin bu suursuzluguna Yunan efsanesindeki ates hirsizi Prometheus tesir etmistir.
bu efsane, avrupa halkinin bütün noksanliklardan arinmis Allah karsisinda, eksik tanri fikirlerini olusturmus ve onlari Allaha giden dogru yoldan ayirmistir.
Bu efsanede, kutsal ates, bilgi atesi üzerine kurulmustur. insanlar kainatin bütün sirlarini kesfederek tanri olmak icin bu kutsal atesi (ilmi) bütünüyle ellerine gecirmek isterler. tanrilar ise bütün kuvveti tek basina ellerinde tutmak ve insanüstü bir otoriteye müstakil olarak sahip olmak icin, bütün siddet ve vahsilikleri ile insanlardan öc alir ve onlari cezalandirir dururlar.. bu carpismada ilmin gerceklestirdigi her yeni basari, tanriyi alcaltarak, insani yükselterek sürer gider (!)
islamda ise durum oldukca farklidir.
Kul ile Allah arasindaki alaka; sevgi, hürmet, bilgi, ümit ve istek münasebeti olup insanlarin bilgi edinmek icin yüce Allah ile catismasina gerek yoktur.
zira Allah onlara ilim ve irfani bolca bahsetmistir.
zaten insanlara kulak, göz ve kalpleri bagislayan o oldugu gibi, sayisiz ve ssiz nimetlerin karsiligi yalniz O'na sükretmek, O'nu tanimak, sevmek ve saymaktir. yoksa O'na karsi isyan etmek ve nimetlerini inkar etmek degildir.
ilim sürekli bir olus halindedir. bu yüzden bugün ilimle gercegin kabataslak bir tarifini yapiyoruz. gercek olarak bilinen bircok sey muhtemelen gercegin kendisi olmayip sadece bir gölgesinden ibarettir. yarin nelerle karsilasacagimizi simdiden kestirmek imkansiz gibi bir seydir. insanoglu arastirdikca, düsündükce yepyeni seylerle karsilasacak ve dünya durdukca bu böyle devam edip gidecektir.
Avrupanin bu suursuzluguna Yunan efsanesindeki ates hirsizi Prometheus tesir etmistir.
bu efsane, avrupa halkinin bütün noksanliklardan arinmis Allah karsisinda, eksik tanri fikirlerini olusturmus ve onlari Allaha giden dogru yoldan ayirmistir.
Bu efsanede, kutsal ates, bilgi atesi üzerine kurulmustur. insanlar kainatin bütün sirlarini kesfederek tanri olmak icin bu kutsal atesi (ilmi) bütünüyle ellerine gecirmek isterler. tanrilar ise bütün kuvveti tek basina ellerinde tutmak ve insanüstü bir otoriteye müstakil olarak sahip olmak icin, bütün siddet ve vahsilikleri ile insanlardan öc alir ve onlari cezalandirir dururlar.. bu carpismada ilmin gerceklestirdigi her yeni basari, tanriyi alcaltarak, insani yükselterek sürer gider (!)
islamda ise durum oldukca farklidir.
Kul ile Allah arasindaki alaka; sevgi, hürmet, bilgi, ümit ve istek münasebeti olup insanlarin bilgi edinmek icin yüce Allah ile catismasina gerek yoktur.
zira Allah onlara ilim ve irfani bolca bahsetmistir.
zaten insanlara kulak, göz ve kalpleri bagislayan o oldugu gibi, sayisiz ve ssiz nimetlerin karsiligi yalniz O'na sükretmek, O'nu tanimak, sevmek ve saymaktir. yoksa O'na karsi isyan etmek ve nimetlerini inkar etmek degildir.
ilim sürekli bir olus halindedir. bu yüzden bugün ilimle gercegin kabataslak bir tarifini yapiyoruz. gercek olarak bilinen bircok sey muhtemelen gercegin kendisi olmayip sadece bir gölgesinden ibarettir. yarin nelerle karsilasacagimizi simdiden kestirmek imkansiz gibi bir seydir. insanoglu arastirdikca, düsündükce yepyeni seylerle karsilasacak ve dünya durdukca bu böyle devam edip gidecektir.
Yorum