kendisine bu sorunun yöneltildigi bircok Eski Ahit okuyucusu, ellerindeki kitab-i mukaddeslerinin giris kisminda okumus olduklari bilgileri tekrarlayarak cevap verirler; yani bu kitabin Ruhulkudus tarafindan ilhama mazhar olan insanlar tarafindan yazilmakla beraber tamaminin müellifinin yine de Tanri oldugunu söylerler.
Kitab-i Mukaddes hakkinda bilgi veren yazar, okuyucusuna, ya her türlü soruyu kesip atan bu kisa hükmü bildirmekle yetinir yahut bu hükmü belirttikten sonra okuyucu uyarmak icin, asli metine, insanlar tarafindan sonradan bazi ayrintilarin eklenmis olabilecegine dair bir kayit ilave eder. fakat bununla birlikte herhangi bir pasajin münakasali durumunun, oradan cikan genel hakikati degistiremeyecegini anlatmak ister. kilise otoritesinin teminati altinda olan bu hakikat üzerinde israr edilir. bu konularda hristiyanlara aciklama yapmaya yetkili tek merci olan kilise otoritesinin ise, ruhulkudusün himayesinde oldugu kabul edilir. kilise, IV. asir konsillerinden beri muteber kutsal kitaplarin listesini aciklamis ve Kanon denilen bu liste Florance (1441), Trente (1546) ve Vatikan I )1870) konsillerince teyit edilmistir. bircok papalik genelgesinden sonra, yakinlarda akdedilen en son konsil, yani Vatikan II konsili de üc yil süren (1962-1965) ihtimamli bir calismadan sonra, vahiy konusunda birinci dereceden önemli bir metin yayinlamistir. Kitab-i Mukaddes okuyucularinin büyk cogunlugu, onun cagdas basinlarinin basinda bu teselli edici (kuvvet verici) bilgileri bulur, yüzyillar boyunca verilmis olan sihhat garantisi ile yetinir ve bunun tartisilabilecegini bile pek düsünmez.
fakat, din adamlarinca yazilip genis kitleye hitap etmeyen eserlere müracaat edildiginde, Kitab-i mukaddesin metninin sihhati meselesinin, önceden düsünüldügünden daha da karisik oldugu fark eidlir. mesela, kudus kitab-i mukaddes okulunun idaresinde yapilan ve ayri ayri fasiküller halinde yayinlanan, kitab-i mukaddesin cagdas fransizca tercümesine basvurulursa durumun cok farkli oldugu görülür ve yeni ahit gibi eski ahitinde -serh yazanlarin gizlemedikleri- problemler ve itirazlara yol acan unsurlar ihtiva ettigi anlasilir.
Kitab-i Mukaddes hakkinda bilgi veren yazar, okuyucusuna, ya her türlü soruyu kesip atan bu kisa hükmü bildirmekle yetinir yahut bu hükmü belirttikten sonra okuyucu uyarmak icin, asli metine, insanlar tarafindan sonradan bazi ayrintilarin eklenmis olabilecegine dair bir kayit ilave eder. fakat bununla birlikte herhangi bir pasajin münakasali durumunun, oradan cikan genel hakikati degistiremeyecegini anlatmak ister. kilise otoritesinin teminati altinda olan bu hakikat üzerinde israr edilir. bu konularda hristiyanlara aciklama yapmaya yetkili tek merci olan kilise otoritesinin ise, ruhulkudusün himayesinde oldugu kabul edilir. kilise, IV. asir konsillerinden beri muteber kutsal kitaplarin listesini aciklamis ve Kanon denilen bu liste Florance (1441), Trente (1546) ve Vatikan I )1870) konsillerince teyit edilmistir. bircok papalik genelgesinden sonra, yakinlarda akdedilen en son konsil, yani Vatikan II konsili de üc yil süren (1962-1965) ihtimamli bir calismadan sonra, vahiy konusunda birinci dereceden önemli bir metin yayinlamistir. Kitab-i Mukaddes okuyucularinin büyk cogunlugu, onun cagdas basinlarinin basinda bu teselli edici (kuvvet verici) bilgileri bulur, yüzyillar boyunca verilmis olan sihhat garantisi ile yetinir ve bunun tartisilabilecegini bile pek düsünmez.
fakat, din adamlarinca yazilip genis kitleye hitap etmeyen eserlere müracaat edildiginde, Kitab-i mukaddesin metninin sihhati meselesinin, önceden düsünüldügünden daha da karisik oldugu fark eidlir. mesela, kudus kitab-i mukaddes okulunun idaresinde yapilan ve ayri ayri fasiküller halinde yayinlanan, kitab-i mukaddesin cagdas fransizca tercümesine basvurulursa durumun cok farkli oldugu görülür ve yeni ahit gibi eski ahitinde -serh yazanlarin gizlemedikleri- problemler ve itirazlara yol acan unsurlar ihtiva ettigi anlasilir.
Yorum