Karl Marks'a göre "Din afyondur". Marksist düşünceyi savunan Dr.Hikmet Kıvılcımlı, "din afyondur" sözünü şu mealde açıklamıştır; Hekim nasıl ağır kanser hastalıklarında afyondan, morfinden başka ağrı kesici ilaç bulamıyorsa, tıpkı öyle halkta hayatın ve sömürülerin dayanılmaz öldürücü ağrılarına dayanabilmek için kahramanca bin kutsallık taşıyan dinden medet ummaktadır. (kaynak: Dr. Hikmet Kıvılcımlı Kısaca Marksizm2in Düşünüşü Sol yay. S48)Nasıl ki bir doktor ağır kanser hastasına acılarını unutması için morfin veriyorsa aynı şekilde fakirlikten ve açlıktan kıvranan, süreklı sömürülen halkda acılarını din ile unutur. Din insana acılarını unutturan bir afyon görevi görür. Yani ...fakir misin, boşver ve sabret, bir gün çektiğin acıların mükafatını alcaksın. Senin fakir olman, onların zengin olması kaderindir. Allah'ı yarattığı kadere razı ol. sakın isyan etme v.s.
Peki İslam dininde de böyle bir anlayış mı vardır? İslam inancında, fakirliğin sorumlusu zenginlerdir. Bakın imam Ali buyuruyor ki:
Allah, yoksulların rızkını zenginlerin mallarında farz kılmıştır. Zengin malı kendi zevkine harcadığından dolayı fakir aç kalmıştır. (nehcul Belaga)
İslam inancı insanlara fakirseniz, sömürüluyorsanız sabredin, bu sizin kaderinizdir demez, bilakis senin hakkın zenginlerin malları içindedir ve zengin senin malından zevkini sürdüğü için sen açsın.
Mesela imam Musa el Kazım (as) buyuruyor ki; Zenginler, fakirlerin rızıklarını ve yaşam haklarını çalıyorlar. (kaynak; el Vesail c2 s 322)
Yine peygamber efendimiz buyuruyor ki; Allah yoksulların ve ihtiyacı olanların rızıklarını, zenginlerin servetleri ve malları içinde karar vermis. Eğer çıplak kalmışlarsa zenginlerin günahıdır. (kaynak; el Vesail c1 s 509)
Yani ey fakirler, sizin kayıp mallarınız zenginlerin servetleri içerisindedir. Sizin fakir olmanızın, aç kalmanızın sebebi zenginlerdir. Kısacası fakir zengine “bana lütusta bulun, bana yardım et demez” “benim hakkımı ver demeli”. Bizim anladığımız Alevi İslam anlayışı budur.
. Ebuzer Muaviye ve Osman döneminde halkın malının yağmalandığinı görerek bu duruma isyan etmiş ve bedelini Rebezenin çölüne sürgün edilmiş ve orada açlıktan ölmüştür. Ebuzer der ki; Evinde ekmeği olmayıpta kılıcını alıp sokağa fırlamayana şaşarım.
Ebuzer eğer evinde ekmeğin yoksa sabret, alın yazına kaderine teslim ol, İsyan etme demiyor. Niçin ekmeğin için savaşmıyorsun diyor.
Cafer-i Sadık diyor ki; Eğer sosyal adalet yerine getirilseydi, tüm insanlar ihtiyaçsız olurlardı. (el Kafi c1 s 542)
Yedinci imamımız İmam Musa el Kazım diyor ki; Eğer adalet yerine getirilse fakirlik olmaz. (el Kafi c1 s152Yukarıdaki iki değerli söze göre insanların fakir kalmasının sebebi adaletsizlik, yani sömürü, yani zulüm, yani haksızlık. İmam Ali (a.s.) buyuruyor ki; Hakkınızı arayınız yoksa hakkınızla beraber şerefinizide kaybedersiniz
Peki İslam dininde de böyle bir anlayış mı vardır? İslam inancında, fakirliğin sorumlusu zenginlerdir. Bakın imam Ali buyuruyor ki:
Allah, yoksulların rızkını zenginlerin mallarında farz kılmıştır. Zengin malı kendi zevkine harcadığından dolayı fakir aç kalmıştır. (nehcul Belaga)
İslam inancı insanlara fakirseniz, sömürüluyorsanız sabredin, bu sizin kaderinizdir demez, bilakis senin hakkın zenginlerin malları içindedir ve zengin senin malından zevkini sürdüğü için sen açsın.
Mesela imam Musa el Kazım (as) buyuruyor ki; Zenginler, fakirlerin rızıklarını ve yaşam haklarını çalıyorlar. (kaynak; el Vesail c2 s 322)
Yine peygamber efendimiz buyuruyor ki; Allah yoksulların ve ihtiyacı olanların rızıklarını, zenginlerin servetleri ve malları içinde karar vermis. Eğer çıplak kalmışlarsa zenginlerin günahıdır. (kaynak; el Vesail c1 s 509)
Yani ey fakirler, sizin kayıp mallarınız zenginlerin servetleri içerisindedir. Sizin fakir olmanızın, aç kalmanızın sebebi zenginlerdir. Kısacası fakir zengine “bana lütusta bulun, bana yardım et demez” “benim hakkımı ver demeli”. Bizim anladığımız Alevi İslam anlayışı budur.
. Ebuzer Muaviye ve Osman döneminde halkın malının yağmalandığinı görerek bu duruma isyan etmiş ve bedelini Rebezenin çölüne sürgün edilmiş ve orada açlıktan ölmüştür. Ebuzer der ki; Evinde ekmeği olmayıpta kılıcını alıp sokağa fırlamayana şaşarım.
Ebuzer eğer evinde ekmeğin yoksa sabret, alın yazına kaderine teslim ol, İsyan etme demiyor. Niçin ekmeğin için savaşmıyorsun diyor.
Cafer-i Sadık diyor ki; Eğer sosyal adalet yerine getirilseydi, tüm insanlar ihtiyaçsız olurlardı. (el Kafi c1 s 542)
Yedinci imamımız İmam Musa el Kazım diyor ki; Eğer adalet yerine getirilse fakirlik olmaz. (el Kafi c1 s152Yukarıdaki iki değerli söze göre insanların fakir kalmasının sebebi adaletsizlik, yani sömürü, yani zulüm, yani haksızlık. İmam Ali (a.s.) buyuruyor ki; Hakkınızı arayınız yoksa hakkınızla beraber şerefinizide kaybedersiniz
Yorum