İnsanlar dünyada niçin fakirlik var, neden insanlar açlar, niçin insanlar zulüm görüyorlar ve her şeyi gören Allah niçin bunları önlemiyor? diyorlar.
Bir defa insanların niçin fakirlik var sorusunu sormaları, insan vicdanının bir sorusudur ki, o vicdanı yaratan Allah’tır. Allah insanın fakirlere yardım etmesi, onların açlığını kendisine dert edinmesi için vicdanı yaratmıştır. Bu vicdan aynı zaman da bir mahkemedir. İnsanı yargılar ve insana azap çektirir. Afrika’da açlıktan ölmek üzere olan bir çocuğun resmini çeken ve bu resimle ödül alan kişi daha sonra intihar etti. Vicdanının azabına tahammül edemedi. Nasıl insansın ki açlıktan ölmek üzere olan bir çocuğa el uzatmak yerine, onun resmini çekiyorsun. Peki o resim niçin ödül aldı? Eğer insanların açlığa karşı ilgileri olmasaydı o resim ödül alır mıydı? Bu ilginin kaynağı merhamet, vicdan duyguları değil midir?
Eğer bir insan vicdan azabı duymamak için fakir insanlara yardım etmeyi kendisine ilke edin mişse, bu Allah’ın o fakirlere yardımı değil midir? Allah vesilelerle insanlara yardım eder. Yine Allah’u Teala senin aracılığınla bu yardımı yapıp, sana bir fakire yardım etme mutluluğunu yaşatmak istiyor. İnsan başka hangi yolla bu onur duygusuna sahip olur? Eğer şerefli olmak ve şerefli yaşamak istiyorsan, Allah’ın yarattığı o vicdanının sesini dinle ve yardım et.
Soma katliamında gördük ki, vicdan sahibi herkes bu bir katliamdır dedi ve sorumluları kınadı. Onları bir çok kişi alçaklıkla suçladı. Neden Soma’da hayatını kaybedenlere üzüldük? Bu hayattan koptukları için değil mi? Biz o madencilerinde bizim gibi yaşamalarını istiyorduk değil mi? O zaman bizler yaşamayı seviyoruz, Allah’ın acılarıyla, tatlılıklarıyla, zorluklarıyla olan bu yaşamı, bu dünyayı biz seviyoruz ki, ölen insanlara üzülüyoruz. Hatta katillerini cezalandırıyoruz. Demek ki bu hayat her ne kadar da zorluklar içerisinde olsa da güzel.
Bugün eğer dünya da savaş varsa, savaşı dağlar, bulutlar çıkarmıyor, biz insanlar çıkartıyoruz. 2 dünya savaşında 55 milyon insanın ölmesine biz sebep olduk. Eğer fakirlik varsa, sene de 1.5 trilyon dolar para silaha harcayan biz insanlarız. Günde belki de 1 milyar dolar sigaraya para harcayan bizleriz. Bir gün sigara içilmese dünyada, o para Somali’de ki açlık sorununu bitirir. Azerbeycan’dan boru döşeyip, Antalya’da petrol çıkartanlar, Nil’e boru döşeyip Somali’yi suya boğabilirler.
Yine 110 milyon dolar Picasso’nun Çığlık resmine veren kişi 10000 insana ev yapıp, o insanların yüzünde ki mutluluk ve sevgi duygusunu görerek mutlu olabilirdi, ama o bunu yapmadı. Vicdanının sesini dinlemedi. Allah sevgi duygusunu koydu insanların kalbine. O insan yardım etseydi o parayla karşısında sevgi görecekti, kendi kalbi de mutlu olacaktı. Allah insanlara ne kadar da çok yardım ediyor. Sırf insan kendisine saygı ve sevgi duyulması için bile yardım ederdi. Çünkü peygamberimizin (s.a.a.) bir hadisine göre Allah insanların kalplerini öyle yaratmış ki, insan kendisine iyilik yapana karşı sevgi besler. Yine insanda utanma duygusu yaratmış ki, bir fakire, bir mazluma el uzatmayan, yardım etmeyen her vicdanlı insan yaptığından utanır. Allah fakirlere ve ezilenlere utanma duygusuyla yardım ediyor.
Yine insanda pişmanlık duygusu vardır. Açlıktan ölen çocuğunun resmini çeken kişi pişman oldu ve intihar etti. Hiroşima’ya atom bombası atan, belki büyük paralar kazandı ama pişmanlık duygusu onu intihar ettirdi. İşte Allah’ın mazlumlara yardımlarından biri de pişmanlık duygusudur.
Yine Allah’ın insanlara yardımlarından biri de öfke duygusudur. İnsan haksızlık karşısında öfkelenir. Haksızlık yapanlara karşı öfkelenir. O öfke duygusundan dolayı zalimler çekinirler zulümlerinde. Nice halklar bu öfke duygularıyla diktatörleri devirmiştir.
Allah bizim elimizle yardım etmek istiyor, bizim elimizle haksızlığı kaldırmak ve adaleti yeryüzüne yerleştirmek istiyor
Onun için Kuran demiyor mu: Kim Allah'a güzel bir ödünç verecek olursa, Allah da onun karşılığını kat kat verir ve ayrıca onun çok değerli bir mükâfatı da vardır. (Diyanetvakvı Hadid 11)
Allah bizden borç istiyor. Bizim elimizle yardım etmek istiyor.
Bir defa insanların niçin fakirlik var sorusunu sormaları, insan vicdanının bir sorusudur ki, o vicdanı yaratan Allah’tır. Allah insanın fakirlere yardım etmesi, onların açlığını kendisine dert edinmesi için vicdanı yaratmıştır. Bu vicdan aynı zaman da bir mahkemedir. İnsanı yargılar ve insana azap çektirir. Afrika’da açlıktan ölmek üzere olan bir çocuğun resmini çeken ve bu resimle ödül alan kişi daha sonra intihar etti. Vicdanının azabına tahammül edemedi. Nasıl insansın ki açlıktan ölmek üzere olan bir çocuğa el uzatmak yerine, onun resmini çekiyorsun. Peki o resim niçin ödül aldı? Eğer insanların açlığa karşı ilgileri olmasaydı o resim ödül alır mıydı? Bu ilginin kaynağı merhamet, vicdan duyguları değil midir?
Eğer bir insan vicdan azabı duymamak için fakir insanlara yardım etmeyi kendisine ilke edin mişse, bu Allah’ın o fakirlere yardımı değil midir? Allah vesilelerle insanlara yardım eder. Yine Allah’u Teala senin aracılığınla bu yardımı yapıp, sana bir fakire yardım etme mutluluğunu yaşatmak istiyor. İnsan başka hangi yolla bu onur duygusuna sahip olur? Eğer şerefli olmak ve şerefli yaşamak istiyorsan, Allah’ın yarattığı o vicdanının sesini dinle ve yardım et.
Soma katliamında gördük ki, vicdan sahibi herkes bu bir katliamdır dedi ve sorumluları kınadı. Onları bir çok kişi alçaklıkla suçladı. Neden Soma’da hayatını kaybedenlere üzüldük? Bu hayattan koptukları için değil mi? Biz o madencilerinde bizim gibi yaşamalarını istiyorduk değil mi? O zaman bizler yaşamayı seviyoruz, Allah’ın acılarıyla, tatlılıklarıyla, zorluklarıyla olan bu yaşamı, bu dünyayı biz seviyoruz ki, ölen insanlara üzülüyoruz. Hatta katillerini cezalandırıyoruz. Demek ki bu hayat her ne kadar da zorluklar içerisinde olsa da güzel.
Bugün eğer dünya da savaş varsa, savaşı dağlar, bulutlar çıkarmıyor, biz insanlar çıkartıyoruz. 2 dünya savaşında 55 milyon insanın ölmesine biz sebep olduk. Eğer fakirlik varsa, sene de 1.5 trilyon dolar para silaha harcayan biz insanlarız. Günde belki de 1 milyar dolar sigaraya para harcayan bizleriz. Bir gün sigara içilmese dünyada, o para Somali’de ki açlık sorununu bitirir. Azerbeycan’dan boru döşeyip, Antalya’da petrol çıkartanlar, Nil’e boru döşeyip Somali’yi suya boğabilirler.
Yine 110 milyon dolar Picasso’nun Çığlık resmine veren kişi 10000 insana ev yapıp, o insanların yüzünde ki mutluluk ve sevgi duygusunu görerek mutlu olabilirdi, ama o bunu yapmadı. Vicdanının sesini dinlemedi. Allah sevgi duygusunu koydu insanların kalbine. O insan yardım etseydi o parayla karşısında sevgi görecekti, kendi kalbi de mutlu olacaktı. Allah insanlara ne kadar da çok yardım ediyor. Sırf insan kendisine saygı ve sevgi duyulması için bile yardım ederdi. Çünkü peygamberimizin (s.a.a.) bir hadisine göre Allah insanların kalplerini öyle yaratmış ki, insan kendisine iyilik yapana karşı sevgi besler. Yine insanda utanma duygusu yaratmış ki, bir fakire, bir mazluma el uzatmayan, yardım etmeyen her vicdanlı insan yaptığından utanır. Allah fakirlere ve ezilenlere utanma duygusuyla yardım ediyor.
Yine insanda pişmanlık duygusu vardır. Açlıktan ölen çocuğunun resmini çeken kişi pişman oldu ve intihar etti. Hiroşima’ya atom bombası atan, belki büyük paralar kazandı ama pişmanlık duygusu onu intihar ettirdi. İşte Allah’ın mazlumlara yardımlarından biri de pişmanlık duygusudur.
Yine Allah’ın insanlara yardımlarından biri de öfke duygusudur. İnsan haksızlık karşısında öfkelenir. Haksızlık yapanlara karşı öfkelenir. O öfke duygusundan dolayı zalimler çekinirler zulümlerinde. Nice halklar bu öfke duygularıyla diktatörleri devirmiştir.
Allah bizim elimizle yardım etmek istiyor, bizim elimizle haksızlığı kaldırmak ve adaleti yeryüzüne yerleştirmek istiyor
Onun için Kuran demiyor mu: Kim Allah'a güzel bir ödünç verecek olursa, Allah da onun karşılığını kat kat verir ve ayrıca onun çok değerli bir mükâfatı da vardır. (Diyanetvakvı Hadid 11)
Allah bizden borç istiyor. Bizim elimizle yardım etmek istiyor.