Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Receb, Şaban VE Ramazan Aylarının Fazilet Ve Amelleri

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #31
    Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

    [quote author=segaleyn link=topic=6082.msg38963#msg38963 date=1245853631]
    [quote author=Azragül link=topic=6082.msg38865#msg38865 date=1245828535]
    Amin.. Amin.. Allah razı olsun elinize sağlık paylaşım çok güzel...
    [/quote]
    [/quote]

    Allah sizden de razı olsun inş
    İltiması duamız var
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #32
      Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

      Yirmi Beşinci Gün

      Recebin yirmi beşinci günü Hicret'in 183. yılında İmam Musa Kâzım (a.s) 55 yaşında, Bağdat'ta Harun Reşit tarafından zehirlenerek şehit edilmiştir. Bu günde Âl-i Muhammed'in (a.s) ve dostlarının hüzün ve kederleri tazelenmektedir.

      Yirmi Yedinci Gece (Bi'set Gecesi)

      Bu gece bi'set gecesidir. Çok mübarek ve faziletli bir gecedir. Bu geceyle ilgili olarak şu amellerin yapılması rivayet edilmiştir:

      1- Merhum Şeyh Tusî, İmam Muhammed Takiden (a.s) şöyle rivayet etmiştir:
      "Recep ayında bir gece vardır ki insanlar için, güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır. O da yirmi yedinci gecedir ki, Resulullah (s.a.a) o gecenin sabahında peygamberliğe erişmiştir."

      "Bu geceyi (ibadet, dua vb.) amellerle geçiren bir Şiamız için altmış yıl yapılan amelin sevabının misli verilir."
      "Bu gecede yapılacak amel nedir?" diye sorulduğunda, şöyle buyurdu:
      "Yatsı namazını kıldıktan sonra yatarsın ve gece yarısından sonra istediğin saatte uyanıp ikişer ikişer on iki rekât namaz kılarak, her rekâtta Fâtiha Suresi'ni ve Muhammed Suresi'nden itibaren Kur'ân'ın sonuna kadar olan surelerden birini okursun.

      Namazları bitirdikten sonra oturarak Fâtiha, Felak, Nâs, İhlâs, Kâfirûn ve Kadir surelerinin her birini yedişer defa okursun.
      Ardından da Âyete'l-Kürsî'yi yedi kez okuduktan sonra şu duayı okursun:

      اَلْحَمْدُ للهِ الَّذي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَداً وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَريكٌ في الْمُلْكِ، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ وَلِيٌّ مِنَ الذُّلِّ وَكَبِّرْهُ تَكْبيراً اَللّـهُمَّ اِنّي اَساَلُكَ بِمَعاقِدِ عِزِّكَ عَلَىَّ، اَرْكانِ عَرْشِكَ، وَمُنْتَهَى الرَّحْمَةِ مِنْ كِتابِكَ، وَبِاسْمِكَ الاَْعْظَمِ الاَْعْظَمِ الاَْعْظَمِ، وَذِكْرِكَ الاَْعْلَى الاَْعْلَى الاَْعْلَى، وَبِكَلِماتِكَ التّامّاتِ اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ، وَاَنْ تَفْعَلَ بي ما اَنْتَ اَهْلُهُ.

      "Hamd, kendisine evlât edinmeyen ve hâkimiyetinin bir ortağı bulunmayan, kendisini zilletten kurtarıp (izzete vardıracak) bir yardımcıya da ihtiyacı olmayan Allah'a mahsustur. O'nu büyüklükle an. Allah'ım! Arş'ının rükünleri üzerine yerleşen izzetinin hakikatine, kitabında (Levh-i Mahfuz'da) yazılan rahmetinin doruğuna, İsm-i A'zam'ına, yüce zikrine ve eksiksiz kelimelerine ant vererek senden Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni ve bana, büyüklüğüne yakışır şekilde davranmanı diliyorum."

      Sonra da dilediğin şeyleri Hak Teâlâ'dan istersin.
      Bu gece gusletmek de müstehaptır. Bu gecenin amellerinden birisi de recebin 15. gecesiyle ilgili bölümde açıkladığımız namazın kılınmasıdır.
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        #33
        Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

        2- Bu gecenin en faziletli ameli, Emirü'l-Müminin Hz. Ali'nin (a.s) ziyaretidir.
        Bu geceye ait üç ziyaret metni rivayet edilmiştir ki isteyen "Mefatihü'l-Cinân" kitabının ziyaretler bölümüne müracaat edebilir.

        Burada bu ziyaretin önemini belirtmek amacıyla, Ehl-i Sünnet âlimlerinden olan ve altı asır önce yaşayan Ebu Abdullah Muhammed bin Batuta'nın "Rıhlet-u İbn-i Batuta" adlı meşhur seyahatnamesinin bir bölümünde Mekke'den dönerken Irak'ın Necef kentinde yazdığı hatıralarının bir bölümünü aktarmakta yarar görüyoruz. O şöyle yazıyor:

        "Bu kentte (Necef) yaşayanların hepsi Rafızî'dir (Şiî'dir). Bu şehirde bulunan Hz. Ali'nin (a.s) türbesinde birçok kerametler vuku bulmuştur. Mesela İhya Gecesi diye bilinen recebin 27. gecesinde vuku bulan kerametleri buna örnek verebiliriz. Bu gecede Irakeyn, Horasan, Fars ve Rum beldelerinden felç ve sakat olan hastalar o türbede toplanıyorlar. Bunların sayısı en az otuzkırk kişiye ulaşıyor. Yatsı namazından sonra bu hastaları türbenin mukaddes parmaklıklarının yanına getiriyorlar. Halk ise toplanıp onların iyileşip kalkmasını bekliyorlar; bu arada bazısı namaza, bazısı zikre, bazısı Kur'ân okumaya, bazısı ise mukaddes türbeyi seyretmeye dalıp meşgul oluyorlardı. Gecenin yarısı veya üçte ikisi geçince bu hastaların hepsi sapasağlam bir şekilde ayağa kalkıyor ve 'Lâ ilâhe illallah, Muhammedun resulullah, Aliyyun veliyyullah' diye sesleniyorlardı.

        Bu oldukça yaygın ve meşhur bir şeydir onların arasında. Ben güvenilir kimselerden bunu duydum. O gece ben orada bulunamadım, Fakat Hz. Ali'nin misafirhanesi olarak kullanılan medresede, Rum, İsfahan ve Horasan bölgelerinden getirilmiş ve harekât edemeyen üç felç insanı gördüm; onlara 'Siz neden iyileşmemişsiniz ve neden buradasınız?' diye sordum. Şöyle cevap verdiler. 'Biz yirmi yedinci gece buraya yetişemedik. Şifa bulmak için gelecek yılın recep ayının 27. gecesini bekliyoruz.' Bu gece için, çeşitli şehirlerden gelen insanlardan kalabalık bir topluluk oluşuyor ve on güne kadar devam eden büyük bir pazar oluşturuyorlar."

        İbn Batuta'nın bu naklettikleri yadırganmamalıdır; zira bu mukaddes türbelerde gerçekleşen ve mütevatir olarak bize sabit olan kerametler sayılamayacak kadar fazladır. Mesela geçen yıl Şevval ayında (kitabın yazıldığı tarih olan H. 1343 yılı) Hz. İmam Rıza'nın (a.s) mübarek türbesine gelen ve felç vb. rahatsızlıklardan dolayı yürüyemeyen ve gittikleri bütün doktorlardan olumsuz cevap alan üç kadın şifa buldular. Bu olay kimsenin inkâr edemeyeceği şekilde o kadar yayıldı ki, hatta önceden başvurdukları doktorlar dahi, son derece titiz olmalarına rağmen bu olayı tasdik ettiler. Hatta bazıları bu olayı yazılı olarak da tasdik edip açıkladılar. Eğer sözün uzamasından ve konu dışına fazlasıyla çıkma endişesi olmasaydı, bu olayı bütün teferruatıyla naklederdim. Onun için bu bölümü burada noktalıyoruz.
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #34
          Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

          3- Merhum Kef'emî "Beledü'l-Emin" kitabında, bi'set gecesinde şu duanın okunmasını tavsiye ediyor:

          اَللّـهُمَّ اِنّي اَساَلُكَ بِالتَّجَلِي الاَْعْظَمِ في هذِهِ اللَّيْلَةِ مِنَ الشَّهْرِ الْمُعَظَّمِ وَالْمُرْسَلِ الْمُكَرَّمِ اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ، وَاَنْ تَغْفِرَ لَنا ما اَنْتَ بِهِ مِنّا اَعْلَمُ، يا مَنْ يَعْلَمُ وَلا نَعْلَمُ، اَللّـهُمَّ بارِكْ لَنا في لَيْلَتِنا هذِهِ الَّتي بِشَرَفِ الرِّسالَةِ فَضَّلْتَها، وَبِكَرامَتِكَ اَجْلَلْتَها، وَبِالَْمحَلِّ الشَّريفِ اَحْلَلْتَها، اَللّـهُمَّ فَاِنّا نَسْأَلُكَ بِالْمَبْعَثِ الشَّريفِ، وَالسَّيِّدِ اللَّطيفِ، وَالْعُنْصُرِ الْعَفيفِ، اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ، وَ اَنْ تَجْعَلَ اَعْمالَنا في هذِهِ اللَّيْلَةِ وَفي سايِرِ اللَّيالي مَقْبُولَةً، وَذُنُوبَنا مَغْفُورَةً، وَحَسَناتِنا مَشْكُورَةً، وَسَيِّئاتِنا مَسْتُورَةً، وَقُلُوبَنا بِحُسْنِ الْقَوْلِ مَسْرُورَةً، وَاَرْزاقَنا مِنْ لَدُنْكَ بِالْيُسْرِ مَدْرُورَةً، اَللّـهُمَّ اِنَّكَ تَرى وَلا تُرى، وَاَنْتَ بِالْمَنْظَرِ الاَْعْلى، وَاِنَّ اِلَيْكَ الرُّجْعى وَالْمُنْتَهى، وَاِنَّ لَكَ الْمَماتَ وَالَْمحْيا، وَاِنَّ لَكَ الاْخِرَةَ وَالاُْولى، اَللّـهُمَّ اِنّا نَعُوذُ بِكَ اَنْ نَذِلَّ وَنَخْزى، وَاَنْ نَأتِيَ ما عَنْهُ تَنْهى اَللّـهُمَّ اِنّا نَسْأَلُكَ الْجَنَّةَ بِرَحْمَتِكَ، وَنَسْتَعيذُ بِكَ مِنَ النّارِ فَاَعِذْنا مِنْها بِقُدْرَتِكَ وَنَسْأَلُكَ مِنَ الْحُورِ الْعينِ فَارْزُقْنا بِعِزَّتِكَ، وَاجْعَلْ اَوْسَعَ اَرْزاقِنا عِنْدَ كِبَرِ سِنِّنا، وَاَحْسَنَ اَعْمالِنا عِنْدَ اقْتِرابِ آجالِنا، وَاَطِلْ في طاعَتِكَ وَما يُقَرِّبُ اِلَيْكَ وَيُحْظي عِنْدَكَ وَيُزْلِفُ لَدَيْكَ اَعْمارَنا، وَاَحْسِنْ في جَميعِ اَحْوالِنا وَاُمُورِنا مَعْرِفَتَنا، وَلا تَكِلْنا اِلى اَحَد مِنْ خَلْقِكَ فَيَمُنَّ عَلَيْنا، وَتَفَضَّلْ عَلَيْنا بجَميعِ حَوائِجِنا لِلدُّنْيا وَالاْخِرَةِ، وَابْدَأ بِابائِنا وَاَبْنائِنا وَجَميعِ اِخْوانِنَا الْمُؤْمِنينَ في جَميعِ ما سَأَلْناكَ لاَِنْفُسِنا يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ، اَللّـهُمَّ اِنّا نَسْأَلُكَ بِاسْمِكَ الْعَظيمِ، وَمُلْكِكَ الْقَديمِ، اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، وَاَنْ تَغْفِرَ لَنَا الذَّنْبَ الْعَظيمَ اِنَّهُ لا يَغْفِرُ الْعَظيمَ الْعَظيمُ، اَللّـهُمَّ وَهذا رَجَبٌ الْمُكَرَّمُ الَّذي اَكْرَمْتَنا بِهِ، اَوَّلُ اَشْهُرِ الْحُرُمِ، اَكْرَمْتَنا بِهِ مِنْ بَيْنِ الاُْمَمِ، فَلَكَ الْحَمْدُ يا ذَا الْجُودِ وَالْكَرَمِ، فَاَسْأَلُكَ بِهِ وَبِاسْمِكَ الاَْعْظَمِ الاَْعْظَمِ الاَْعْظَمِ الاَْجَلِّ الاَْكْرَمِ، الَّذي خَلَقْتَهُ فَاسْتَقَرَّ في ظِلِّكَ فَلا يَخْرُجُ مِنْكَ اِلى غَيْرِكَ، اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَاَهْلِ بَيْتِهِ الطّاهِرينَ، وَاَنْ تَجْعَلَنا مِنَ الْعامِلينَ فيهِ بِطاعَتِكَ، وَالاْمِلينَ فيهِ لِشَفاعَتِكَ، اَللّـهُمَّ اهْدِنا اِلى سَواءِ السَّبيلِ، وَاجْعَلْ مَقيلَنا عِنْدَكَ خَيْرَ مَقيل، في ظِلٍّ ظَليل، وَمُلك جَزيل، فَاِنَّكَ حَسْبُنا وَنِعْمَ الْوَكيلُ، اَللّـهُمَّ اقْلِبْنا مُفْلِحينَ مُنْجِحينَ غَيْرَ مَغْضُوب عَلَيْنا وَلا ضالّينَ، بِرَحْمَتِكَ يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ، اَللّـهُمَّ اِنّي اَساَلُكَ بِعَزائِمِ مَغْفِرَتِكَ، وَبِواجِبِ رَحْمَتِكَ، السَّلامَةَ مِنْ كُلِّ اِثْم، وَالْغَنيمَةَ مِنْ كُلِّ بِرٍّ، وَالْفَوْزَ بِالْجَنَّةِ وَالنَّجاةَ مِنَ النّارِ، اَللّـهُمَّ دَعاكَ الدّاعُونَ وَدَعَوْتُكَ، وَسَأَلَكَ السّائِلُونَ وَسَأَلْتُكَ وَطَلَبَ اِلَيْكَ الطّالِبُونَ وَطَلَبْتُ اِلَيْكَ، اَللّـهُمَّ اَنْتَ الثِّقَةُ وَالرَّجاءُ، وَاِلَيْكَ مُنْتَهَى الرَّغْبَةِ فِي الدُّعاءِ، اَللّـهُمَّ فَصَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ، وَاجْعَلِ الْيَقينَ في قَلْبي، وَالنُّورَ في بَصَري، وَالنَّصيحَةَ في صَدْري، وَذِكْرَكَ بِاللَّيْلِ وَالنَّهارِ عَلى لِساني، وَرِزْقاً واسِعاً غَيْرَ مَمْنُون وَلا مَحْظُور فَارْزُقْني، وَبارِكْ لي فيما رَزَقْتَني، وَاجْعَلْ غِنايَ في نَفْسي، وَرَغْبَتي فيما عِنْدَكَ بِرَحْمَتِكَ يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ.
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            #35
            Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

            "Allah'ım! Yüce (recep) ayının bu gecesinde medyana gelen büyük tecellinin ve gönderilen değerli peygamberinin hürmetine, Muhammed ve Ehlibeyt'ini rahmetine mazhar kılmanı ve bizden daha iyi bildiğin günahlarımızı bağışlamanı diliyorum senden. Ey biz bilmediğimiz hâlde bilen Allah'ım! Peygamberlik şerefiyle üstün kıldığın, kendi keremlerinle yücelttiğin ve şerefli bir derece verdiğin bu geceyi bize mübarek kıl.

            Allah'ım! Şerafet ve fazilet dolu bi'set (peygamberliğe seçiliş) hürmetine, lütuf sahibi ve iffet unsuru efendinin hakkına senden Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni, bu gecede ve diğer gecelerde amellerimizi kabul buyurmanı, günahlarımızı affetmeni, iyiliklerimize mükâfat vermeni, kötülüklerimizi örtmeni, kalplerimizi iyi söz (müjde) ile sevindirmeni ve rızklarımızı kendi indinden kolaylıkla çoğaltmanı istiyoruz.

            Allah'ım! Sen görürsün, fakat görülmezsin. Basiretlerin varabileceği en doruk nokta sensin; (her şeyin) dönüşü ve sonu sensin. Öldürmek ve diriltmek sana mahsustur. Dünya ve âhiret senindir. Allah'ım! Zelil ve rezil olmaktan ve senin nehyettiğin şeyleri yapmaktan sana sığınırız.

            Allah'ım! Rahmetinle senden cennet istiyoruz ve (cehennem) ateşinden sana sığınıyoruz; kudretinle bizi ondan kurtar. (Allah'ım!) Bize (cennet) hurilerinden (vermeni) istiyoruz; izzetinle (bunu) bize nasip buyur. En geniş rızklarımızı bize yaşımız ilerlediği (ihtiyarladığımız) zamanda ihsan eyle ve en iyi amellerimizi, ecellerimizin yakınlaştığı zamanda vaki kıl. İtaatin yolunda ve bizi sana yakınlaştıracak, indinde bizi faydalandırıp mukarreb kılacak istikamette ömrümüzü uzat.

            Bütün durumlarımızda ve işlerimizde marifet ve basiretimizi iyileştir. Yaratıklarından, bize minnet bırakacak hiçbir kimseye bırakma bizi. Dünya ve ahiretimizle ilgili bütün hacetlerimizi lütfeyle bize. Kendimiz için istediğimiz her şeyi önce babalarımız, evlâtlarımız ve bütün mümin kardeşlerimiz için yerine getir; ey merhametlilerin en merhametlisi!
            Allah'ım! Yüce ismin ve kadim mülkün ile sana yalvarıyorum; Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet ve selâm gönder ve bizim büyük günahımızı bağışla; çünkü büyüğü ancak büyük bağışlar.

            Allah'ım! İşte bu, bize lütuf ve keremde bulunduğun haram aylarının birincisi olan recep ayıdır. Bu ayı ümmetler arasında bize lütfettin. Sana hamdolsun ey cömertlik ve kerem sahibi. O halde bu ayın ve senin en azametli, en büyük ve en değerli ismin... hürmetine senden Muhammed ve tertemiz Ehlibeyt'ine rahmet (ve selâm) göndermeni, bu ayda bizi, kendi itaatin için amel edenlerden ve şefaatini umanlardan kılmanı istiyorum. Allah'ım! Bizi doğru yola hidayet et ve indinde yerleşeceğimiz yeri, ebedi (rahmet) gölgenin altında ve büyük mülkünde en iyi bir yer karar kıl. Şüphesiz sen bize yetersin ve sen ne güzel vekilsin!

            Allah'ım! Bizi kurtuluşa ermiş, mutluluğu yakalamış, gazap edilmemiş ve sapmamış bir şekilde kendi indine geri döndür; ey merhametlilerin en merhametlisi!
            Allah'ım! Dönüşü olmayan mağfiretin ve kendine farz kıldığın rahmetin hakkına senden, her günahtan selâmette kalmayı, her iyilikten nasip almayı, cenneti kazanıp ateşten kurtulmayı diliyorum.

            Allah'ım! Seni çağıran herkes gibi ben de seni çağırdım; sana el açan herkes gibi ben de sana el açtım. Senden talep eden herkes gibi ben de (hacetlerimi) senden talep ettim. Allah'ım! Güvenilecek ve ümit edilebilecek olan sensin. Son derece rağbetle dua edilip çağrılacak olan, sensin. Allah'ım! O hâlde Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet et. Kalbime yakin, gözüme nur, göğsüme hayırseverlik ve sadakat, dilime de gece gündüz seni zikretmeği yerleştir. Bana minnetsiz ve tehlikesiz geniş rızk nasip eyle ve verdiğin rızkı bereketli kıl. Zenginliğimi nefsimde kıl ve (ancak) indinde olana rağbet göstermemi sağla; rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi!
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              #36
              Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

              Sonra secde ederek yüz defa şöyle söylersin:

              اَلْحَمْدُ للهِِ الَّذي هَدانا لِمَعْرِفَتِهِ، وَخَصَّنا بِوِلايَتِهِ، وَوَفَّقَنا لِطاعَتِهِ، شُكْراً شُكْراً.

              "Hamd, bizi kendini tanımaya hidayet eden, kendi velâyetine mahsus kılan ve kendi itaatine muvaffak eden Allah'a mahsustur. O'na şükürler olsun; O'na şükürler olsun."

              Sonra da başını secdeden kaldırıp şu duayı okursun:

              اَللّـهُمَّ اِنّي قَصَدْتُكَ بِحاجَتي، وَاعْتَمَدْتُ عَلَيْكَ بِمَسْأَلَتي، وَتَوَجَّهْتُ اِلَيْكَ بِاَئِمَّتي وَسادَتي، اَللّـهُمَّ انْفَعْنا بِحُبِّهِم، وَاَوْرِدْنا مَوْرِدَهُمْ، وَارْزُقْنا مُرافَقَتَهُمْ، وَاَدْخِلْنَا الْجَنَّةَ في زُمْرَتِهِمْ، بِرَحْمَتِكَ يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ.

              "Allah'ım! Hacetimi sana getirdim; dileğimde sana güvendim. İmamlarım ve efendilerim vasıtasıyla sana yöneldim. Allah'ım! Onların sevgisinden bizi yararlandır; onların gireceği yere bizi de yerleştir; onlarla arkadaşlık yapmayı bize nasip eyle; onların safında bizi cennete götür; ey merhametlilerin en merhametlisi!"

              Bu duayı Merhum Seyyid İbn Tâvûs, Bi'set günüyle ilgili olarak zikretmiştir.
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #37
                Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

                Yirmi Yedinci Gün

                Bu gün büyük bayramlarımızdan birisidir. Bu günde Resulullah (s.a.a) Hz. Cebrail'in (a.s) kendisine Hak tarafından risaleti indirmesiyle peygamberliğe seçilmiştir. Bu gün için şu ameller rivayet edilmiştir:

                1- Gusletmek.

                2- Oruç tutmak. Bu günün orucu, yıl içerisinde özel bir önem ve fazilete sahip olan dört günün orucundan birisidir ve yetmiş yılın orucuna bedeldir.

                3- Bu günde Resulullah'a (s.a.a) ve Ehlibeyt'ine (a.s) salâvat getirmek.

                4- Hz. Resulullah'ın (s.a.a) ve Hz. Ali'nin (a.s) ziyaretleri.

                5- Merhum Şeyh Tusî "Misbah" kitabında şöyle nakleder: Rayyân İbn Salt'tan rivayet edildiğine göre, İmam Muhammed Takî (a.s) recebin on beşinci ve yirmi yedinci günleri oruç tuttu ve bütün yakınları da oruç tuttular. İmam (a.s) bize on iki rekât namaz kılarak, her rekâtta bir Fâtiha ve bir sure okumamızı, namaz bittikten sonra da dört defa Fâtiha, dört defa Felak ve dört defa Nâs surelerini okumamızı, ardından da dört defa:

                لا اِلـهَ إِلاّ اللهُ واللهُ اَكْبَرُ، وَسُبْحانَ اللهِ وَالْحَمْدُ للهِ، وَلا حَوْلَ وَلا قُوَّةَ إِلاّ بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظيم.

                "Allah'tan başka ilâh yoktur, Allah uludur ve bütün övgüler Allah'a mahsustur. Yüce ve azametli Allah'a dayanmayan hiçbir güç ve kuvvet yoktur."

                Dört defa:
                اللهُ اللهُ رَبِّي لا اُشْرِكُ بِهِ شَيْئاً.
                "Allah'tır, Allah'tır Rabbim ve ben hiçbir şeyi O'na ortak koşmam."

                Dört defa:
                لا اُشْرِكُ بِرَبِّي اَحَداً.
                "Ben hiçbir kimseyi Rabbime ortak koşmam" zikirlerini söylememizi emretti.
                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                Yorum


                  #38
                  Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

                  6- Yine merhum Şeyh Ebulkasım Hüseyin İbn Ruhtan (r.a) şöyle rivayet etmiştir: Bu günde (27 recep) on iki rekât namazı, her rekâtta bir Fâtiha ve surelerden kolay olanını okuyacak şekilde kılar ve teşehhüt ve selâmdan sonra, her iki rekât arasında oturarak şu duayı okursun:

                  اَلْحَمْدُ للهِ الَّذي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَداً، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَريكٌ في الْمُلْكِ، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ وَلِيٌّ مِنَ الذُّلِّ وَكَبِّرْهُ تَكْبيراً، يا عُدَّتي في مُدَّتي، يا صاحِبي في شِدَّتي، يا وَليّي في نِعْمَتي، يا غِياثي في رَغْبَتي، يا نَجاحي في حاجَتي، يا حافِظي في غَيْبَتي، يا كافيَّ في وَحْدَتي، يا اُنْسي في وَحْشَتي، اَنْتَ السّاتِرُ عَوْرَتي فَلَكَ الْحَمْدُ، واَنْتَ الْمُقيلُ عَثْرَتي فَلَكَ الْحَمْدُ، وَاَنْتَ الْمُنْعِشُ صَرْعَتي فَلَكَ الْحَمْدُ، صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَاسْتُرْ عَوْرَتي، وَآمِنْ رَوْعَتي، وَاَقِلْني عَثْرَتي، وَاصْفَحْ عَنْ جُرْمي، وَتَجاوَزْ عَنْ سَيِّئاتي في اَصْحابِ الْجَنَّةِ وَعْدَ الصِّدْقِ الَّذي كانُوا يُوَعَدُونَ.

                  "Bütün övgüler kendisine evlât edinmeyen, mülkünde hiçbir ortağı bulunmayan ve (yaratıkların) yardımına muhtaç olmayan Allah'a mahsustur. O'nu büyüklükle an. Ey bütün ömrümde birikimim olan (Rabbim), ey zor günlerimde yanımda olan, ey velinimetim, ey isteklerimde imdadım, ey hacetlerimi gideren, ey yokluğumda beni koruyan, ey yalnızlığımda bana yeten, ey korkulu anlarımda yanımda olan (teselli kaynağım)! Kusurumun üstünü örten sensin; o hâlde sana hamdolsun.

                  Hatalarımı affeden sensin; öyleyse sana hamd olsun. Düşeceğim yerde bana yardımcı olan sensin; o hâlde sana hamdolsun. (Allah'ım!) Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet ve selâm gönder; ayıplarımı ört; korkumu emniyete çevir; hatamı affet; suçumu bağışla; kötülüklerimden geç ve kendilerine sadık bir vaatle cennet sözü verilen cennet ehlinin arasında (bana da yer ver)."

                  Namaz ve duayı bitirdikten sonra ise yedi defa Fâtiha, İhlâs, Felak, Nâs, Kâfirûn ve Kadir surelerini, yedi defa da Âyete'l-Kürsî'yi okur ve ardından yedi defa:

                  لا اِلـهَ إلاَّ اللهُ واللهُ اَكْبَرُ وَسُبْحانَ اللهِ وَلا حَوْلَ وَلا قُوَّةَ إِلاّ بِاللهِ"

                  Allah'tan başka ilâh yoktur ve bütün övgüler Allah'a mahsustur. Yüce ve azametli Allah'a dayanmayan hiçbir güç ve kuvvet yoktur."

                  Ve yedi defa da:
                  اللهُ اللهُ رَبِّي لا اُشْرِكُ بِهِ شَيْئا.
                  "Allah'tır, Allah'tır benim Rabbim ve ben hiçbir şeyi O'na ortak koşmam" zikirlerini söylersin ve dilediğin şeyleri Hak Teâlâ'dan istersin.
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    #39
                    Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

                    7- "İkbal" kitabında ve "Misbâh" kitabının bazı nüshalarında şu duanın da bu günde okunmasının müstehap olduğu nakledilmiştir:

                    يا مَنْ اَمَرَ بِالْعَفْوِ وَالتَّجاوُزِ، وَضَمَّنَ نَفْسَهُ الْعَفْوَ وَالتَّجاوُزَ، يا مَنْ عَفا وَتَجاوَزَ، اُعْفُ عَنّي وَتَجاوَزْ يا كَريمُ اَللّـهُمَّ وَقَدْ اَكْدَى الطَّلَبُ، وَاَعْيَتِ الْحيلَةُ وَالْمَذْهَبُ، وَدَرَسَتِ الاْمالُ، وَانْقَطَعَ الرَّجاءُ اِلاّ مِنْكَ وَحْدَكَ لا شَريكَ لَكَ، اَللّـهُمَّ اِنّي اَجِدُ سُبُلَ الْمَطالِبِ اِلَيْكَ مُشْرَعَةً، وَمناهِلَ الرَّجاءِ لَدَيْكَ مُتْرَعَةً، واَبْوابَ الدُّعاءِ لِمَنْ دَعاكَ مُفتَّحَةً، وَالاِسْتِعانَةَ لِمَنِ اسْتَعانَ بِكَ مُباحَةً، وَاَعْلَمُ اَنَّكَ لِداعيكَ بِمَوْضِعِ اِجابَة، وَللصّارِخِ اِلَيْكَ بِمَرْصَدِ اِغاثَة، وَاَنَّ فِي اللَّهْفِ اِلى جُودِكَ وَالظَّمانِ بِعِدَتِكَ عِوَضاً مِنْ مَنْعِ الْباخِلينَ، وَمَنْدُوحَةً عَمّا في اَيْدِى الْمُسْتَأثِرينَ، وَاَنَّكَ لا تَحْتَجِبُ عَنْ خَلْقِكَ إِلاّ اَنْ تَحْجُبُهُمُ الاَْعْمالُ دُونَكَ، وَقَدْ عَلِمْتُ اَنَّ اَفْضَلَ زادِ الرّاحِلِ اِلَيْكَ عَزْمُ اِرادَة يَخْتارُكَ بِها، وَقَدْ ناجاكَ بِعَزْمِ الاِرادَةِ قَلْبي، وَاَساَلُكَ بِكُلِّ دَعْوَة دَعاكَ بِها راج بَلَّغْتَهُ اَمَلَهُ، اَوْ صارِخ اِلَيْكَ اَغَثْتَ صَرْخَتَهُ، اَوْ مَلْهُوف مَكْرُوب فَرَّجْتَ كَرْبَهُ، اَوْ مُذْنِب خاطِئ غَفَرْتَ لَهُ اَوْ مُعافىً اَتْمَمْتَ نِعْمَتَكَ عَلَيْهِ، اَوْ فَقير اَهْدَيْتَ غِناكَ اِلَيْهِ، وَلِتِلْكَ الَّدعْوَةِ عَلَيْكَ حَقٌّ وَعِنْدَكَ مَنْزِلَةٌ، إِلاّ صَلَّيْتَ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، وَقَضَيْتَ حَوائِجي حَوائِجَ الدُّنْيا وَالاْخِرَةِ، وَهـذا رَجَبٌ الْمُرَجَّبُ الْمُكَرَّمُ الَّذي اَكْرَمْتَنا بِهِ اَوَّلُ اَشْهُرِ الْحُرُمِ، اَكْرَمْتَنا بِهِ مِنْ بَيْنِ الاُْمَمِ، يا ذَا الْجُودِ وَالْكَرَمِ، فَنَسْأَلُكَ بِهِ وَبِاسْمِكَ الاَْعْظَمِ الاَْعْظَمِ الاَْعْظَمِ الاَْجَلِّ الاَْكْرَمِ، الَّذي َخَلَقْتَهُ فَاسْتَقَرَّ في ظِلِّكَ فَلا يَخْرُجُ مِنْكَ اِلى غَيْرِكَ، اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَاَهْلِ بَيْتِهِ الطّاهِرينَ، وَتَجْعَلَنا مِنَ الْعامِلينَ فيهِ بِطاعَتِكَ، وَالاْمِلينَ فيهِ بِشَفاعَتِكَ، اَللّـهُمَّ وَاهْدِنا اِلى سَواءِ السِّبيلِ، وَاجْعَلْ مَقيلَنا عِنْدَكَ خَيْرَ مَقيل، في ظِلٍّ ظَليل، فَاِنَّكَ حَسْبُنا وَنِعْمَ الوَكيلُ، وَالسَّلامُ عَلى عِبادِهِ المُصْطَفِيْنَ، وَصَلَواتُهُ عَلَيْهِمْ اَجْمَعينَ، اَللّـهُمَّ وَبارِكَ لَنا في يَوْمِنا هَذَا الَّذي فَضَّلْتَهُ، وَبِكَرامَتِكَ جَلَّلْتَهُ، وَبِالْمَنْزِلِ الْعظيمِ الاَْعْلى اَنْزَلْتَهُ، صَلِّ عَلى مَنْ فيهِ اِلى عِبادِكَ اَرْسَلْتَهُ، وَبالَْمحَلِّ الْكَريمِ اَحْلَلْتَهُ، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلَيْهِ صَلاةً دائِمَةً تَكُونُ لَكَ شُكْراً وَلنا ذُخراً، وَاجْعَلْ لَنا مِنْ اَمْرِنا يُسراً، وَاخْتِمْ لَنا بِالسَّعادَةِ اِلى مُنْتَهى آجالِنا، وَقَدْ قَبِلْتَ الْيسيرَ مِنْ اَعْمالِنا، وَبَلَّغْتَنا بِرَحْمَتِكَ اَفْضَلَ آمالِنا، اِنَّكَ عَلى كُلِّ شَيء قَديرٌ، وَصَلَّى اللهُ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ وَسَلَّم.
                    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                    Yorum


                      #40
                      Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

                      "Ey (insanlara) affetmeyi, hatalardan geçmeği emreden ve kendisi de buna kefil olan; ey affeden ve bağışlayan (Rabbim)! Beni affet ve günahlarımdan geç ey Kerim! Allah'ım! Arayışım beni zahmete düşürmüş, çare ve çıkış yolu bulamıyorum. Arzular yok olmuş; ümit kesilmiş; tek ümidim sensin; senin ortağın yoktur.

                      Allah'ım! Sana bütün taleplerin yolu açıktır; sana olan ümit kaynakları doludur; seni çağıranlar için dua kapıları açıktır ve senden yardım dileyene yardımın hazırdır.

                      (Allah'ım!) Seni çağırana karşı icabete hazır olduğunu, feryat edip yardım dileyecek kimseye imdat etmeği beklediğini biliyorum. Senin kerem ve cömertliğine yalvarmak ve verdiğin vaadin kesin gerçekleşeceğine inanmak, cimrilerin cimriliğine ve zenginlerin elindekilere muhtaç olmaya (en iyi) alternatiftir.

                      (Allah'ım!) Sen yaratıklarından uzak değilsin; onları senden uzaklaştıran, yaptıkları (kötü) amellerdir. Şunu kesin olarak bildim ki sana yürüyen yolcunun en iyi azığı, seni seçecek sağlam iradesidir. İşte benim kalbim de sağlam bir iradeyle seninle münacat ve niyaz ediyor.

                      (Allah'ım!) Arzusuna kavuşturduğun her ümitlinin duasıyla, imdadına yetiştiğin her feryat edenin çağrısıyla, sıkıntısını giderdiğin her perişan ve kederlinin yalvarışıyla, bağışladığın her hatakâr ve günahkârın duasıyla, sıhhat ve selâmet vererek nimetini tamamladığın kimsenin çağırışıyla, kabul etmeği üzerine bir hak bilip değer biçtiğin ve zenginleştirdiğin her fakirin duasıyla; evet; bütün bu dua ve yalvarışlarla ben de sana yalvarıyor ve Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet ve selam göndermeni, dünya ve âhiret hacetlerimi yerine getirmeni diliyorum.

                      İşte bu, kendisiyle bize kerem ve lütufta bulunduğun, haram aylarının ilki değerli ve yüce recep ayıdır. Ümmetler içinde bize bu ay vasıtasıyla özel ikram ve ihsanda bulundun. Ey cömertlik ve kerem sahibi! Bu ayın ve en azametli, en yüce ve en değerli ismin... hürmetine senden, Muhammed ve pâk Ehlibeyt'ine rahmet (ve selâm) göndermeni ve bu ayda bizi itaatin için amel eden ve şefaatini ümit edenlerden kılmanı diliyoruz.

                      Allah'ım! Bizi doğru yola hidayet et, bizi kendi indinde daimî (rahmet) gölgende en iyi yere yerleştir. Muhakkak sen bize yetersin ve sen ne güzel velisin. O'nun selâm ve salâvatı, seçilmiş kullarının hepsinin üzerine olsun.

                      Allah'ım! Üstün kıldığın ve kereminle yücelttiğin, azametli ve yüce bir derece verdiğin bu günde bize bereket ver. Bu günde kullarına gönderdiğin ve değerli bir makama ulaştırdığın Peygamber'ine rahmet ve selâm eyle. Allah'ım! Sana şükür ve bize (manevî) birikim vesilesi olacak daimî bir rahmet et ona.

                      (Allah'ım!) İşimizi kolaylaştır ve ecelimiz bitinceye dek hayatımızı saadetle sona erdir. Böylece az amellerimizi kabul et ve kendi rahmetinle bizi en iyi arzularımıza ulaştır. Muhakkak senin her şeye gücün yeter. Allah'ın rahmet ve selâmı Muhammed ve Ehlibeyt'inin üzerine olsun."

                      Bu duayı, İmam Musa Kazım (a.s) recebin 27. günü Bağdat'a götürüldüğü zaman okumuştur ve recep ayında okunan en önemli dualardan birisidir.
                      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                      Yorum


                        #41
                        Ynt: RECEB AYININ FAZİLET VE AMELLERİ

                        8- Yirmi yedinci gecenin üçüncü amelinde zikrettiğimiz duayı Merhum Seyyid İbn Tâvûs, yirmi yedinci günde okunmasını tavsiye etmiştir. Bu dua Kef'amî'nin rivayeti ile bu günün gecesinin amellerinde geçti.

                        Recep Ayının Son Günü

                        Bu gün için gusledilme rivayet edilmiştir. Bu günün orucu günahların bağışlanmasına vesile olur. Bu günün diğer bir ameli de birinci günün amellerinde zikrettiğimiz şekilde Hz. Selman (r.a) namazının kılınmasıdır
                        .
                        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                        Yorum


                          #42
                          Mübarek Şaban Ayının Faziletleri Ve Amelleri

                          Mübarek Şaban Ayının Faziletleri Ve Amelleri


                          Şaban ayı da, oldukça fazilet ve şerefle dolu ve Resulullah'a (s.a.a) intisap edilen bir aydır. Peygamber efendimiz (ona ve Ehlibeyt-'ine salât ve selâm olsun) bu ayı oruç tutar ve ramazan ayının orucuna birleştirir ve şöyle buyururdu: "Şaban benim ayımdır; kim benim ayımdan bir gün oruç tutarsa, cennet ona farz olur."

                          İmam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: İmam Seccâd (a.s) (Zeynülabidin) şaban ayı girdiği zaman ashabını toplar ve onlara şöyle buyururdu:

                          "Ey ashabım (dostlarım), bu ayın ne olduğunu biliyor musunuz? Bu, Şaban ayıdır. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: 'Şaban, benim ayımdır.' Bu ayı, Peygamberinizin sevgisi ve Rabbinize yaklaşmak için oruç tutun; canımı elinde tutan (ALLAH'a) andolsun ki, babam İmam Hüseyin'den (a.s) duydum ki şöyle derdi: Emirü'l-Mu'minin Ali'den (a.s) şöyle buyurduğunu duydum: Kim şaban ayını Resulullah'a (s.a.a) olan sevgisinden dolayı ve ALLAH'a yakınlaşmak için oruç tutarsa, Al-lah onu sever, kendi ikram ve yüceliğine yakınlaştırır ve cenneti ona farz kılar."

                          Merhum Şeyh Tusî (r.a), Safvanü'l-Cemmâl'ın şöyle dediğini nakletmiştir:
                          İmam Sadık (a.s) bana buyurdu ki: "Nahiyende ve etrafında olan kimseleri şaban ayının orucuna teşvik et." Ben, "Canım sana feda ol-sun, bunda bir şey mi görüyorsun?" dedim, İmam (a.s) "Evet." buyurdu. "Resulullah (s.a.a) şaban ayının hilâlini gördüğü zaman Medine hal-kına birisinin şöyle seslenmesini emrederdi: Ey Yesrib (Medine) ehli, ben ALLAH Resulü'nün size elçisiyim. (Resulullah buyuruyor ki Şunu bilin ki şaban, benim ayımdır. Kim benim ayım hakkında bana yar-dımcı olursa (onu oruç tutarsa), ALLAH ona rahmet etsin!"

                          İmam Cafer Sadık (a.s) sonra Emirü'l-Müminin Hz. Ali'nin (a.s) şöyle buyurduğunu açıkladı:
                          "Resulullah'ın elçisinin (çağrısını) duyduğumdan beri şabanın orucunu hiçbir zaman ihmal etmemişimdir. Ömür boyunca da ihmal etmeyeceğim, inşaALLAH."

                          Emirü'l-Müminin (a.s) yine şöyle buyurdu:
                          "İki ayı (şaban ve ramazanı) art arda oruç tutmak, ALLAH'tan (nasip) olan bir tövbe ve mağfirettir."
                          İsmail İbn Abdü'l-Halik diyor ki:
                          İmam Sadık'ın (a.s) yanında bulunduğum bir sırada, şaban ayının orucu söz konusu edildi. Bunun üzerine İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu:

                          "Şaban ayının fazileti şöyledir, böyledir." (Sonra şöyle buyurdu "Hatta haram bir kanı döken kimse dahi (pişman olup tövbe ettikten ve üzerine düşen diyeti verdikten sonra) şaban ayının orucunu tutmakla bağışlanır."

                          Bu değerli ayla ilgili olarak yapılması rivayet edilen ameller de iki kısımdır. Bir kısmı, bu ayın bütün günlerinde yapılan amellerdir. Bir kısmı ise, bu ayın bazı günleri veya gecelerine has amellerdir.
                          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                          Yorum


                            #43
                            Ynt: RECEB, ŞABAN VE RAMAZAN AYLARININ FAZİLET VE AMELLERİ

                            A) Şaban Ayının Bütün Günlerinde Yapılan Ameller


                            Şaban ayının bütün günlerinde yapılan ameller şunlardan ibarettir:
                            1- Her gün yetmiş defa şu zikri söylemek:
                            اَسْتَغْفِر اللهَ وَاَسْأَلُهُ التَّوْبَةَ .
                            "ALLAH'tan bağışlanma ve O'ndan, tövbe (etme tevfikini) dilerim."

                            2- Yine yetmiş defa şu şekilde ALLAH'tan mağfiret dilemek:
                            اَسْتَغْفِر اللهَ الّذي لا اِلـهَ اِلاَّ هُوَ الرَّحْمنُ الرَّحيمُ الْحَيُّ الْقَيُّومُ وَاَتُوبُ اِلَيْهِ"Kendisinden başka ilah olmayan; Rahman, Rahim, Diri, ve varlıkları ayakta tutan, ALLAH'tan mağfiret diliyorum ve O'na tövbe ediyorum."

                            Bazı rivayetlerde "el-Hayyu'l-Kayyûm" kelimesi "er-Rahmâ-nu'r-Rahîm" kelimesinden önce zikredilmiştir. Her ikisine de amel etmek iyidir.
                            Rivayetlerden de anlaşıldığı gibi, bu ayın en faziletli dua ve zikri, istiğfar yani "ALLAH'tan mağfiret dilemek"tir. Evet, bu ayda her gün yetmiş defa istiğfar eden kimse, diğer aylarda yetmiş bin defa istiğfar etmiş gibidir.

                            3- Bu ayda yarım hurmayla da olsa (sadece bu miktara güç yeti-renler için) sadaka vermek; bunu yapan kimsenin cesedini, ALLAH (ce-hennem) ateşine haram kılar.

                            İmam Cafer Sadık'tan (a.s) rivayet edilen bir hadiste, İmam'a (a.s) recep ayının orucu hakkında sorulduğunda, o Hazret: "Neden şabanın orucundan gafilsiniz?" buyurdu.
                            Ravi: "Ey Resulullah'ın (s.a.a) oğlu, şabandan bir gün oruç tutanın sevabı nedir?" diye sorunca, "Cennettir, vALLAHi!" buyurdu.

                            Ravi tekrar: "Şaban ayında yapılan en faziletli amel nedir?" diye sordu. İmam (a.s) şöyle buyurdu:
                            "Sadaka vermek ve mağfiret dilemektir. Kim, şaban ayında bir sa-daka verirse, ALLAH-u Teâlâ onu sizin deve yavrusunu büyüttüğünüz gibi büyütür ve bilâhare kıyamet gününde Uhut dağı kadar büyümüş bir halde sahibine ulaşır."
                            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                            Yorum


                              #44
                              Ynt: RECEB, ŞABAN VE RAMAZAN AYLARININ FAZİLET VE AMELLERİ

                              4- Şaban ayında bin defa şu zikri söylemek:

                              لا اِلـهَ إلاَّ اللهُ وَلا نَعْبُدُ إِلاّ اِيّاهُ مُخلِصينَ لَهُ الدّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ
                              "Kendisinden başka ilâh olmayan; Rahman, Rahim, diri ve varlık-ları ayakta tutan ALLAH'tan mağfiret diliyorum ve O'na tövbe ediyorum."

                              Bu değerli amelin büyük sevabı vardır. Kim bunu yerine getirirse, bin yılın ibadeti(nin sevabı) kendisi için yazılır.

                              5- Şabanın her perşembe günü iki rekât namaz kılarak, her rekâ-tında bir defa Fâtiha ve yüz defa İhlâs Suresi'ni okumak. Namazı bitir-dikten sonra da yüz defa Resulullah'a (s.a.a) ve Ehlibeyt'ine (a.s) salâ-vat getirmek. ALLAH, bunu yapan kimsenin, dinî ve dünyevî hacetlerini yerine getirir. Şabanın perşembe günlerinin orucu da müstehaptır. Bir hadiste şöyle rivayet edilmiştir:

                              "Şabanın her perşembe günü gökler süslenir ve melekler şöyle dua ederler: Ey Mabudumuz, bu günü oruç tutanı bağışla ve duasını kabul et."

                              Yine Nebevî bir hadiste şöyle geçer:
                              "ALLAH şabanın pazartesi ve perşembe günlerini oruç tutan kimsenin, yirmi dünyevi ve yirmi uhrevi hacetini yerine getirir."

                              6- Bu ayda MUHAMMED (s.a.a) ve Âl-i MUHAMMED'e (a.s) çok salavât getirmek.
                              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                              Yorum


                                #45
                                Ynt: RECEB, ŞABAN VE RAMAZAN AYLARININ FAZİLET VE AMELLERİ

                                7- Şabanın her öğle vakti ve on beşinci gecesinde İmam Zeynülabidin'den (a.s) rivayet edilen şu salâvat-ı şerifeyi okumak:

                                اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، شَجَرَةِ النُّبُوَّةِ، وَمَوْضِعِ الرِّسالَةِ، وَمُخْتَلَفِ الْمَلائِكَةِ، وَمَعْدِنِ الْعِلْمِ، وَاَهْلِ بَيْتِ الْوَحْىِ، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد الْفُلْكِ الْجارِيَةِ فِي اللُّجَجِ الْغامِرَةِ، يَأْمَنُ مَنْ رَكِبَها، وَيَغْرَقُ مَنْ تَرَكَهَا، الْمُتَقَدِّمُ لَهُمْ مارِقٌ، وَالْمُتَاَخِّرُ عَنْهُمْ زاهِقٌ، وَاللاّزِمُ لَهُمْ لاحِقٌ، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، الْكَهْفِ الْحَصينِ، وَغِياثِ الْمُضْطَرِّ الْمُسْتَكينِ، وَمَلْجَأِ الْهارِبينَ، وَعِصْمَةِ الْمُعْتَصِمينَ، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد صَلاةً كَثيرَةً، تَكُونُ لَهُمْ رِضاً وَلِحَقِّ مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد اَداءً وَقَضاءً، بِحَوْل مِنْكَ وَقُوَّة يا رَبَّ الْعالَمينَ، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، الطَّيِّبينَ الاَْبْرارِ الاَْخْيارِ، الَّذينَ اَوْجَبْتَ حُقُوقَهُمْ، وَفَرَضْتَ طاعَتَهُمْ وَوِلايَتَهُمْ، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، وَاعْمُرْ قَلْبي بِطاعَتِكَ، وَلا تُخْزِني بِمَعْصِيَتِكَ، وَارْزُقْني مُواساةَ مَنْ قَتَّرْتَ عَلَيْهِ مِنْ رِزْقِكَ بِما وَسَّعْتَ عَلَيَّ مِنْ فَضْلِكَ، وَنَشَرْتَ عَلَيَّ مِنْ عَدْلِكَ، وَاَحْيَيْتَني تَحْتَ ظِلِّكَ، وَهذا شَهْرُ نَبِيِّكَ سَيِّدِ رُسُلِكَ، شَعْبانُ الَّذي حَفَفْتَهُ مِنْكَ بِالرَّحْمَةِ وَالرِّضْوانِ، الَّذي كانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِه وَسَلَّمَ يَدْاَبُ في صِيامِه وَقِيامِه في لَياليهِ وَاَيّامِه بُخُوعاً لَكَ في اِكْرامِه وَاِعْظامِه اِلى مَحَلِّ حِمامِهِ، اَللّـهُمَّ فَاَعِنّا عَلَى الاْسْتِنانِ بِسُنَّتِه فيهِ، وَنَيْلِ الشَّفاعَةِ لَدَيْهِ، اَللّـهُمَّ وَاجْعَلْهُ لي شَفيعاً مُشَفَّعاً وَطَريقاً اِلَيْكَ مَهيعاً، وَاجْعَلْني لَهُ مُتَّبِعاً حَتّى اَلْقاكَ يَوْمَ الْقِيامَةِ عَنّي راضِياً، وَ عَنْ ذُنُوبي غاضِياً، قَدْ اَوْجَبْتَ لي مِنْكَ الرَّحْمَةَ وَالرِّضْوانَ، وَاَنْزَلْتَني دارَ الْقَرارِ وَمَحَلَّ الاَْخْيارِ.
                                "ALLAH'ım! MUHAMMED ve Ehlibeyt'ine rahmet et; onlar nübüvvetin ağacı, risaletin (lâyık) mekânı, meleklerin (sürekli) uğradıkları, ilmin madeni ve vahyin Ehlibeyt'idirler.

                                ALLAH'ım! MUHAMMED ve Ehlibeyt'ine rahmet et; onlar derin girdap-larda yüzen (hidayet ve irfan) gemileridirler; o gemlilere binen kurtulur, binmeyen ise boğulur. Onlardan öne geçen (hidayet çizgisinden) dışarıya çıkar; onlardan geriye kalanın (amelleri) yok olur. Onlardan ayrılmayan ise, onlara kavuşur.

                                ALLAH'ım! MUHAMMED ve Ehlibeyt'ine rahmet et; onlar (ümmetin) sağlam kalesi, perişan ve çaresiz insanların imdatçısı, kaçanların sığınağı ve korunmak isteyenlerin koruyucusudurlar. ALLAH'ım Mu-hammed ve Ehlibeyt'ine öyle çok rahmet et ki onları hoşnut etsin, Muhammed ve Ehlibeyt'inin hakkının eda edilmesine vesile olsun; kendi güç ve kuvvetinle ey âlemlerin Rabbi!

                                ALLAH'ım! MUHAMMED'e ve haklarını (ümmetin) üzerine farz kıldığın, itaat ve velayetlerini farz ettiğin tertemiz, iyi ve seçkin Ehlibeyt'ine rahmet et. ALLAH'ım! MUHAMMED ve Ehlibeyt'ine rahmet et. İtaatinle kalbimi şen-lendir. Sana karşı yaptığım günahlarla beni rezil eyleme. Rızkını dar tuttuğun (fakir) kimselerin sıkıntısını paylaşmayı bana nasip et; zira kendi fazl u kereminden bana bolluk gösterdin; beni adaletine mazhar kıldın ve kendi gölgende beni ihya ettin.

                                (ALLAH'ım!) Bu ay peygamberlerinin efen-disi olan Peygamberin (MUHAMMED)in ayı şabandır. Öyle bir aydır ki onu rahmet ve rızana büründürdün. (ALLAH'ım!) Resulullah (s.a.a), bu ayın gece ve gündüzlerinde, sonuna kadar oruç ve ibadete son derece özen gösteriyor ve bu aya değer verip tazim etmekte sana karşı mütevazı olmayı yeğliyordu.

                                ALLAH'ım! Bize de bu ayda onun sünnetine uymak ve şefaatine nail olmak için yardımcı ol. ALLAH'ım! Onu benim için şefaati makbul bir şefaatçi ve sana götürecek pürüzsüz bir yol karar kıl. ALLAH'ım! Kıyamet gü-nünde benden razı olduğun, günahlarıma göz yumduğun, rahmet ve rızanı benim için kesinleştirdiğin, beni ebediyet yurdu ve seçkin insanların yeri olan (cennete) yerleştirdiğin bir halde sana kavuşuncaya kadar, Peygamber'inin izinden gitmeği bana nasip eyle."
                                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X