KALBİME KAZINAN REYHÂNÎ

Ey Rabbim!
İşte zerreler, kürreler, insanlar, melekler, dağlar, taşlar bütün kainat seni tesbih ederken; ben seni hakkıyla tesbih edememenin
ızdırabını yaşıyorum.
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan, sonsuz kudret sahibi Yüce Rabbim!
Gecelerden sabahlara kadar sana ram olmuş, o yüce Nebinin aşkıyla pür-envar olmuş yüreklerin iniltisi ve yine gecelerden sabahlara
kadar senin azametin ve haşyetinden uyku bilmez, zülfü sırmalı gözlerden dökülen, göz yağmurlarının hatırına, sana kalbimi getirdim…
Kalbim avuçlarımda, sırtımda dağlar kadar günah, sırtımda yılların ve çağın vebali, acziyetim koynumda, acziyetimi senin sonsuz
merhametine sunuyorum…
Ey Rabbim! Hal-i pür-melâlimi sana arz ediyorum.
Ya İlahe’l Alemin!
Gözyaşlarım, taifte taşlanan, onca zulümlere maruz kalan sevgili kulun ve Rasûlün Muhammed (sav)in gözyaşları kadar saf ve duru
ve masum değil belki, O' nun hatırına bağışla beni...
Yüreğimin tufanında, azgın dalgaların kurbanı oldum. İşte koca bir ömrü böyle zayi eyledim ve şimdi yüce dergahına geldim…
Ey rabbim! Beni zayi eyleme, ne olur çağın keşmekeşliğine beni yenik düşürme, ne güzelsin sen Allah’ım, ne muhteşem bir nizam
kurmuşsun ve kainatta her zerreye merhametinle mührünü vurmuşsun. Gönlümü teskin eyle, idrâkımı keskin eyle. Nurunu sal yüreğimin
derinliklerine, beni bütün kayıtlardan ve prangalardan kurtarıp kendine kul eyle…
Eğer sen bana merhamet etmezsen, bana kim merhamet edecek? Benim senden başka kimim var! Şu vefasız tavrımı bağışla Ya Rabbi!..
Beni dostlarının kapısından ayırma Allah’ım.
Ey rabbimiz! Bize merhamet eyle...
Yaşadığımız şu asırda, dünyanın her yerinde insanlık farklı bir insan modeli arıyor, kimse yaşadığı halden memnun değil, tarifsiz sıkıntı
ve bunalımlar içinde, insanlık gördüğünde ve yüzüne baktığında kalbini rahatlatacak bir dost arıyor. Maddeperestler bile kendileri gibi,
nefsine ve malına köle, menfaatine ve şehvetine düşkün insanları görmekten hoşlanmıyor artık. O gerçek dostun varlığını dünyaya
duyur Ya Rab!
Gençler var; kendi köklerinden kopmuş, sevgisizliğin ve güvensizliğin ızdırabını yaşarken, kendilerini Allah için kurtaracak, ihanet etmeyen,
şefkatle tutunabilecekleri, vefalı gerçek bir dostun hasretini çekiyorlar. O dostu bize göster Ya Rab!
Tüccarlar var; özü ve sözü bir olanı, sözü senet ve mert birini arıyor. Zenginler, üç kuruşluk dünya malı için şerefini satmayan, elindekini
insanları küçük görmek için değil, Allah yolunda hizmet için harcayan, gönlü zengin, gözü tok bir insanı arıyor.
Fakirler; kendilerine güleryüzle yaklaşan, dertlerini kendisine arz ettiklerinde, onları hiç sıkılmadan dinleyen, dertlerine çare arayan, dua ile
onları destekleyen birini özlüyor.
Cahiller; yaşantısıyla sözü bir olan, yüreği geniş, ahlakı güzel, Allah'a dost olmuş, kusurları yüze vurmayan, herkesi kucaklayan, karşısındaki
insanı adam yerine koyan birini bekliyor.
Alimler; ilmiyle amel eden, edep sahibi, Hakkı herşeyden üstün tutan, tevazu sahibi, ihlâsının ve samimiyetinin nuru yüzünde parlayan,
bir hak âşığının özlemini çekiyor.
Ey Rabbimiz!
İnsanlığın yüz akı olan, senin nurunu temaşa eden, senin dostluğunu kazanan kalp doktorlarına her zamankinden daha çok ihtiyacımızın
olduğu şu demlerde, bir insanı koy kalbime Ya Rab!
O insan, Senin sevdiğin bir insan olsun, yani insan-ı kamil olsun. Bana öyle bir insanı sevdir ki, o insanın kalbinde yalnız Sen olasın.
Ben onun kalbinde Seni bulayım.
Onun elinden tuttuğumda, onun elinin üstünde senin kudret elin olsun.
Bana öyle bir sevgili ver ki, onun bakışları cennete açılan iki pencere olsun ve ben onu çok seveyim. Onunla Muhammed (sav)i bulayım.
Muhammed (sav)den muhabbet hasıl olsun. Onun muhabbetini duyayım. Onun kokusu genzimi yakan reyhan, adı gönlüme kazınan Reyhânî olsun.
ZEKERİYA MARAL

Ey Rabbim!
İşte zerreler, kürreler, insanlar, melekler, dağlar, taşlar bütün kainat seni tesbih ederken; ben seni hakkıyla tesbih edememenin
ızdırabını yaşıyorum.
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan, sonsuz kudret sahibi Yüce Rabbim!
Gecelerden sabahlara kadar sana ram olmuş, o yüce Nebinin aşkıyla pür-envar olmuş yüreklerin iniltisi ve yine gecelerden sabahlara
kadar senin azametin ve haşyetinden uyku bilmez, zülfü sırmalı gözlerden dökülen, göz yağmurlarının hatırına, sana kalbimi getirdim…
Kalbim avuçlarımda, sırtımda dağlar kadar günah, sırtımda yılların ve çağın vebali, acziyetim koynumda, acziyetimi senin sonsuz
merhametine sunuyorum…
Ey Rabbim! Hal-i pür-melâlimi sana arz ediyorum.
Ya İlahe’l Alemin!
Gözyaşlarım, taifte taşlanan, onca zulümlere maruz kalan sevgili kulun ve Rasûlün Muhammed (sav)in gözyaşları kadar saf ve duru
ve masum değil belki, O' nun hatırına bağışla beni...
Yüreğimin tufanında, azgın dalgaların kurbanı oldum. İşte koca bir ömrü böyle zayi eyledim ve şimdi yüce dergahına geldim…
Ey rabbim! Beni zayi eyleme, ne olur çağın keşmekeşliğine beni yenik düşürme, ne güzelsin sen Allah’ım, ne muhteşem bir nizam
kurmuşsun ve kainatta her zerreye merhametinle mührünü vurmuşsun. Gönlümü teskin eyle, idrâkımı keskin eyle. Nurunu sal yüreğimin
derinliklerine, beni bütün kayıtlardan ve prangalardan kurtarıp kendine kul eyle…
Eğer sen bana merhamet etmezsen, bana kim merhamet edecek? Benim senden başka kimim var! Şu vefasız tavrımı bağışla Ya Rabbi!..
Beni dostlarının kapısından ayırma Allah’ım.
Ey rabbimiz! Bize merhamet eyle...
Yaşadığımız şu asırda, dünyanın her yerinde insanlık farklı bir insan modeli arıyor, kimse yaşadığı halden memnun değil, tarifsiz sıkıntı
ve bunalımlar içinde, insanlık gördüğünde ve yüzüne baktığında kalbini rahatlatacak bir dost arıyor. Maddeperestler bile kendileri gibi,
nefsine ve malına köle, menfaatine ve şehvetine düşkün insanları görmekten hoşlanmıyor artık. O gerçek dostun varlığını dünyaya
duyur Ya Rab!
Gençler var; kendi köklerinden kopmuş, sevgisizliğin ve güvensizliğin ızdırabını yaşarken, kendilerini Allah için kurtaracak, ihanet etmeyen,
şefkatle tutunabilecekleri, vefalı gerçek bir dostun hasretini çekiyorlar. O dostu bize göster Ya Rab!
Tüccarlar var; özü ve sözü bir olanı, sözü senet ve mert birini arıyor. Zenginler, üç kuruşluk dünya malı için şerefini satmayan, elindekini
insanları küçük görmek için değil, Allah yolunda hizmet için harcayan, gönlü zengin, gözü tok bir insanı arıyor.
Fakirler; kendilerine güleryüzle yaklaşan, dertlerini kendisine arz ettiklerinde, onları hiç sıkılmadan dinleyen, dertlerine çare arayan, dua ile
onları destekleyen birini özlüyor.
Cahiller; yaşantısıyla sözü bir olan, yüreği geniş, ahlakı güzel, Allah'a dost olmuş, kusurları yüze vurmayan, herkesi kucaklayan, karşısındaki
insanı adam yerine koyan birini bekliyor.
Alimler; ilmiyle amel eden, edep sahibi, Hakkı herşeyden üstün tutan, tevazu sahibi, ihlâsının ve samimiyetinin nuru yüzünde parlayan,
bir hak âşığının özlemini çekiyor.
Ey Rabbimiz!
İnsanlığın yüz akı olan, senin nurunu temaşa eden, senin dostluğunu kazanan kalp doktorlarına her zamankinden daha çok ihtiyacımızın
olduğu şu demlerde, bir insanı koy kalbime Ya Rab!
O insan, Senin sevdiğin bir insan olsun, yani insan-ı kamil olsun. Bana öyle bir insanı sevdir ki, o insanın kalbinde yalnız Sen olasın.
Ben onun kalbinde Seni bulayım.
Onun elinden tuttuğumda, onun elinin üstünde senin kudret elin olsun.
Bana öyle bir sevgili ver ki, onun bakışları cennete açılan iki pencere olsun ve ben onu çok seveyim. Onunla Muhammed (sav)i bulayım.
Muhammed (sav)den muhabbet hasıl olsun. Onun muhabbetini duyayım. Onun kokusu genzimi yakan reyhan, adı gönlüme kazınan Reyhânî olsun.
ZEKERİYA MARAL
Yorum