Kardelenler açmıyor!

Ynt: Kardelenler açmıyor!

[quote author=Qom_u_aşk link=topic=20134.msg122232#msg122232 date=1302340349]
Ehlibeyt mektebine sövenleri bırak, bu mektebi şiadan öğren alimlerimizden öğren... şeklinde desek.. sanırım daha anlaşılır..
[/quote]

haşa ki ehli beyte sövenleri ne dost bilirim ne severim. ben ehli beyt mektebini İmam Humeyni r.a. ve İmam Hamaney de ve onların dostlarından ve İnkılabın alimlerinden öğrendim.

bunca yıl bundan bir adım öne veya geriye gitmedim. onların savunduğunu savundum. dostlarına dost,düşmanlarına düşman oldum. kinle, garezle ve onların sözlerini teville uğraşmadım.

onların yolunun düşmanı tağutları, muaviyeleri, yezidleri hoş görmedim, ortamlarını övmedim, arkalarından iyiliklerini saymadım. düzenlerini savunmadım, bir an olsun onlara karşı içimde hüsnü zan beslemedim. oyunlarında oyuncak olmadım.


ehli beyti vahdetin merkezi velayeti hidayetin ve zaferi şartı bildim.

eğer beni bu konuda uyarıyorsanız ya tanımıyorsunuz ya da müfterisiniz.

[Qom_u_ask]

Ynt: Kardelenler açmıyor!

dur kardeşim hemen müfteri ihtimalini koyma..

bazen insan en bildiği konudan bile emin olmak ister.. örneğin siz türkiyede alimlerinizi aşıp, üst merciden onay aldınız mı?

Örneğin İmam Hamenei'den türkiyede uyduğunuz alimlerin sıhhatini sordunuz mu?

bakın sormakla sormak arasında fark var. Örneğin size Rehbere sorabileceğiniz iki şekilde soru:

1- "bazı arkadaşlar bize türkiyedei falanca alimin Rehbere bağlı olmadığını, ve şiilerin o alime uymalarının, onları mektepten uzaklaştıracağını iddia ediyorlar? Ne dersiniz?"

2- "biz türkiyede yaşayan ve sizi taklit eden insanlarız. Bize Türkiyede sizin emirlerinizi en doğru iletecek olanların falanca alimler olduğunu biliyoruz. Ancak size uyduğunu söyleyen bazı arkadaşlar türkiyede bizim uyduğumuz değil falanca alimlerin size yakın olduğunu iddia ediyorlar. bu durumda biz hangisine uyalım. Türkiyede size en yakın en adil, ve sizin emirlerinizi bize iletecek en yetkili alim kimdir? Siz hangisini derseniz biz ona uyacağız.."

şimdi birinci ile ikinci sorular farklıdır. aynı amaç için sorulmuş ama farklı sorulmuştur. ve fetva mercii bu iki yanıta aynı cevabı vermez.

Örneğin, türkiyede bazıları şii olmadan Rehberin sevilmesinin hakkıyla mümkün olmayacağını iddia ediyorlar ile ben Rehberi gerçekten seviyorum, ve onun her emrine uymaya hazırım tüm yaşantımı ahirette beni kurtaracak şekilde olması için ona uymayı istiyorum bunun yolu nedir? soruları aynı değildir..

bu sorular aynı olmadığı için verilecek cevaplar da aynı olmayacaktır..

hattı imam kardeşim, ben size samimi olarak diyorum ki, alimlerinizi Rehberden onaylatın. alimlerinizi aşın, direkt bir şii olduğunuzu ve Rehberi taklit ettiğinizi Ehlibeyt mektebini ve rehbere bağlı olmayı türkiyede hangi alimler aracılığıyla gerçekleştirebileceğinizi sorun.. bunun cevabında size gelecek açıklamaya göre hayatınıza yön çizersiniz..

biz bunu yaptık. ve sizin de malumunuzdur. yani türkiyede tüm alimleri aşıp, Rehberden, en güvendiği alimi sorduk..

eğer alimlere sorsaydık deseydik ki burda Rehbere en bağlı kim? her alim kendisini ya da arkadaşını gösterebilirdi.. Bu yalan da değildir demiyorum yanlış anlaşılmasın.. yani .. kendisini öyle görebilir. Ama Rehbere hangi alim gerçekten bağlı onu ancak Rehber, İmam Zaman a.f. ve Allah bilir değil mi?..

Ynt: Kardelenler açmıyor!

hocam merak etme biz kime neden uyacağımızı, birine uymamızın temel şartlarının O'nun rehbere uyması olduğunu ve küfürle ve küfrün hakim olduğu sistemlerle hiçbir şekilde anlaşmaması ve onları hoşgörmemesi olduğunu biliyoruz. Rehberin önem verdiklerine önem vermeyen, men ettiklerini men etmeyenleri kendimize önder kabul etmeyiz.

Rehberin önceliklerini geri plana itenler ve kendi önceliklerini ön plana alanlar bizim önderimiz olamazlar. bizi içinde bulunduğumuz harekete girdiğimizde de bize bu öğretilmişti. İslam İnkılabı çizgisinden sapılırsa itaat etmemiz anlatılmıştı zaten.

bu yüzden biz Fadlallah r.a. ın anlattığı "önce fikre bağlanmak gerek. sonra lidere bağlanmak gerek. oysa müslümanların en büyük yanlışı önce lidere bağlanıp sonra fikre bağlanmalarıdır. böyle olunca liderlerinin yanlışını fikirden kabul ediyor ve hikmet arıyorlar. oysa fikre bağlananlar liderleri fikirden sapsa da fikirden değil liderden ayrılırlar" ilkesini benimsemişiz. biz İslam İnkılabından ve velayeti fakih ilkesinden sapan ve onları önemsizmiş gibi göstern hiçkimseyi lider olarak kabul etmeyiz.

içiniz rahat olsun.